Catalog

7 EYLÜL 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Vecdi Gönürün ziyareti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Millı Savunma Bakanı Vecdı Gönül, Makedonya Savunma Bakanı Vlado Buchkovski'nin resmi davetlisi olarak yann bu ülkeye gidecek. MSB'den dün yapılan yazılı açıklamaya göre Bakan Gönül, burada Makedonya Cumhurbaşkanı, Başbakaru ve Sa\ıınma Bakanı ile görüşecek. Gönül lOEylüFde yurda dönecek. Diı slyasetten ayrı tututmalı' • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - DYP Genel Baş.karu Mehmet Ağar, Türkıye'de dinin ve din adamlannın mutlaka siyaset dışında tutulması gerektığini söyledi. Ağar, dün parti genel merkezinde Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız ve beraberindekı heyeti kabul etti. Kamu görevlileri arasında kendilerine "üvey evlat" muamelesı yapıldığını sa\-unan Yıldız, maaşlannın yetersizliğinden yakınırken "Bugidişle Diyanet raydan çıkacak" ifadesini kullandı. Ağar da partisinin önemli bir politikasının "dini siyaset alarunın dışında tutmaya çalışmak" olduğıınu belirterek "Burada hizmet eden insanlan huzurlu kılmalısınız. Aksi taktirde burada hizmet yapanlan bellı gruplann insafına terk eder hale gelirsiniz" diye konuştu. TOB yasalara uymuyor' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Egitim-Sen Genel Sekreteri Emirali Şimşek, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ek ders esaslan çerçevesinde seminerlere katılan öğretmenlere ödenen ye\Tniyeleri vermediğıni, geçmiş dönemde verilen ücretleri de geri istediğini bildirdi. Şimşek yaptığı yazılı açıklamada, MEBin haksız ve hukuka aykın uygulamalanrun her alanda yoğunlaştığını bildirdi. Şimşek, bakanlığın uygulamalanyla anayasaya aykın davTandığını, sendika olarak uygulamayı kınadıklannı ifade etti. Mumcu'dan sinagog yanıtı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, "Müzecilik ve Müze- Toplum tlişkileri Çalışma Toplanhsı"nın açıhşını yaptı. Mumcu, "Şanlıurfa'da yapılması planlanan Dinler ve Kültürler Parkı'na sinagog yapılması halınde parkın mali kaynağının İsrail tarafindan karşılanacağı" iddialannı "Bunlar akla, izana sığmayan ve belli bir ahlakı olmayan iddialar. Böyle bir şey söylemekicin akıl saglığını kaybetmiş olmak gerekiyor" şekiinde yanıtladı. AKP'nin teftiş kurullannı kapatma karan yasal olmasa da fiilen uygulamada Kamuda denetim durduANKARA (CumhurivetBü- rosu) - Kamu Yönetimi Temel Yasası henüz yürürlüğe girme- den kamuda denetim darbe al- dı. Cumhurbaşkanf nca iade edilen yasada teftiş kurullan- nın kaldınlması öngörüldüğü için birçok bakanlıkta teftiş ku- rulu raporlannın aylardır bek- letildiği öğrenildi. Devlet Dene- tim Elemanlan Derneği (DE- NETDE) Başkanı Aüla> Ergü- ven de hata önleyici genel tef- tiş ve turne programlarının ar- tık hazırlanmadığını söyledi. Hükümet, Cumhurbaşka- nı'nca iade edilen Kamu Yöne- timi Temel Yasası'nın Meclis'te yenıden hangı çerçevede görüş- türüleceğine yeni yasama yılı- nın başında karar verecek. • Kamu Yönetimi Temel Yasası Cumhurbaşkanı'nca iade edilmesine karşm, bakanlık teftiş kurullan işlemez hale geldi. Yasa TBMM'de yeniden görüşülrneyi beklerken, kapatılması öngörülen birçok teftiş kurulunun fiilen denetim yapmadığı veya raporlann sümenaltında tutulduğu öğrenildi. DENETDE Başkanı Ergüven, birçok bakanlıkta genel teftiş ve turne programı hazırlanmadığını vurguîadı. Yasaya göre, anayasal teme- li olan Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu dışındaki tüm bakanlık teftiş kurullan kaldınlacak. Bu durumda Başbakanlık ve diğer bakanlık müfettişlerinin yanı sıra, Dış Ticaret Müsteşarhğı kontrolörieri, gümrükkontrolör- leri, gümrük müfettişleri, Hazi- ne kontrolörleri, iş müfettişle- ri, Maliye müfettişleri, Millı Eğitim Bakanlığı müfettişleri, Milli Emlak kontrolörleri. mu- hasebat kontrolörleri. TCDD müfettişleri, Vakıflar Genel Mü- dürlüğü müfettişleri, Diyanet Işleri müfettişleri, meteoroloji müfettişleri gibi uzman kamu çalışanlannın gore\' alanı boş- lukta kalacak. Yasa yürürlüğe girmemesine karşın birçok bakanlıkta 6 ay- dan beri teftiş raporlannın bek- letildiği öğrenildi. şeffaflık sözde kaldı DENETDE Başkanı Atılay Ergüven, "Her ne kadar geç- mişteki siyasikrin ağındığı gibi mevcut siyasfler de kamuoyu- na yansıyan bir oiumsuzluk du- rumunda müfettiş görevlendir- dik deseier de, teftiş kurullan pasifizeedffivor. Buna örnek de, periyodikdenetimlerin, tefoşk- rin arnk birçok teftiş kurulun- ca programa ahnmamasL Bu, hükümetin savunduğu şeffaf- hk, hesap verilebinrtik gibi ge- rekçelerie çetişkioluştunnakta- <far" dedi. Mevcut denetim yapısının ta- mamen ortadan kaldınldığına işaret eden Ergüven, kara para ve kaçakçüık başta olmak üze- re uzmanlık isteyen suçlarda büyük sorunlar yaşanacağını beİirtti. Ergüven, "Bu tür suç- larda Maliye'ye ve Hazine'ye bağjı denetim birimleridegörev- li sayıhyordu. Oralardan mü- fettiş ve kontroJörgöre\kndiri- liyordu. Dolayisıyia bu kurullar ortadan kaldınlınca bu alanda inceleme yapacak görevli de ol- mayacak. Herhangj bir kişi gö- revîendirilecek. Uzmanlaşmış personelin katktsı ortadan kal- duThytjr" diye konuştu. îade edilen yasa, yerel idare- ler de dahil olmak üzere kamu- da dış denetimleri tamamen Sa- yıştay'a, iç denetimleri ise ku- rum ve kuruluşlann üst amirle- rinin görüşüne bırakıyor. Kamu Personel Yasası AKPsosyal haklara göz dikti • Hükümetin Kamu Personel Yasa Taslağı'yla yüz binlerce memur, sözleşmeli statüye geçirilecek. Düzenlemeyle iş güvencesi hükümetin keyfine bırakılacak, sosyal haklar ortadan kaldınlacak. EMİNE KAPLAN ANKARA-AKPhü- kümetinin Kamu Perso- nel Yasa Taslağı ile yak- laşık 1.5 milyon memur "sözteşmefi" statüye ge- çecek. Memur sayısı ise 500 bin ile sınırlanduı- lacak. Maaş ödemede "peşin ödeme yerine ca- lışılan ayın maaşının ödenmesT sistemine ge- çilecek olması nedeniy- le çalışanlar, 1 aylık ma- aşlanndan feragat etmek zorunda kalacak. AKP hükümetinin son biçimini verdigi Ka- mu Personel Yasa Tas- lağı, sözleşmeli statüye geçirilerek kamu çalı- şanlannın iş güvence- siyle birlikte sosyal hak- lan da ortadan kaldın- yor. Kamu Emekçileri Şendikalan Konfede- rasyonu'ndan (KEŞK) edinilen bügiye göre tas- lakla getirilen düzenle- meler şöyle: • Sözleşmeli perso- nelin sözleşme süresi 1 yü olacak. 10 yıl hiz- meti olan sözleşmeli personelin dışındaki ça- lışanlarla yeniden söz- leşme yapılması konu- su tamamen iktidann keyfiyetinde olacak. • Şikâyet, bilgi ve belge isteme konulann- da birden fazla memur ya da sözleşmeli perso- nelin toplu olarak baş- vurmalan, topluca işten çekilmeleri, göreve gel- memeleri, hizmetlerin yavaşlatılması sonucu- nu doğuracak eylemler yasak olacak. • Memurlar ve tam zamanlı sözleşmeli per- sonel için yıllık izüîler, işgününe dönüştürüle- rek azalnlıyor. Buna gö- re, yıllık izinler hizme- ti l-5yılolanlarl5gün, 6-15 yıl olanlar 20 işgü- nü, 15 yüdan fazla olan- lar için 25 işgünü olacak. Yıllık izinlerin bir son- raki yüa aktanlması kal- dınlıyor. • Sözleşmeli perso- nel, memurlara verilen hastalık izninin yansı kadar izin kullanabile- cek. • Memur ve sözleş- meli personele yemek yardımı yapılacak, an- cak çahşmayan eş için yapılan yardım kaldın- lacak. • Ücretlere yapılacak zamnun belirlenmesin- de "memkketinekoDO- mik geüşmesi. genel ge- çimkoşuBanvedevienn maddi olanaklarT göz önünde bulundurulacak. • Çalışanlara maaş ödemesinde. "peşinöde- medençahşjlan aym ma- aşuun ödenmesi" siste- mine geçılecek. Bu sis- teme geçilmesi duru- munda, çakşanlann ara- daki bir aylık maaşı ala- mamaları gündeme gelebilecek. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART BÜRASl IVfPİR! musakart@yahoo.com CHP'li Haluk Koç, hükümetin tanm politikalannı eleştirdi 'Atma Recep, din kardeşiyiz' ANKARA (CumhumetBürosu)-CHP Grup Başkan- vekili Haluk Koç, "bir İdlo buğdayın bir ekmek, bir çay bik etmediğini'' vurgularken, Başbakan Recep Taj'yip Erdoğan'ın çıftçilere yönelik açıklamalannı eleştirdi. Koç, Erdoğan'a "Atma Recep, din kardeşijiz" diye seslendi. Hafta sonunu seçim bölgesi Samsun'da geçiren Koç, dün düzenlediği basın toplantısında izlenimlerini aktar- dı. Koç, masadaki buğday ve ekmeği gösterirken, Erdo- ğan'ın çiftçilere yönelik son açıklamalannı arumsattı. Koç, "Başbakan köytüyle ala> edhor. Türkhe'nin buğday it- hal edecek duruma gelmesi çokvahim. AKP köytüyü ez- meye devam ediyor" dedi Erdoğan'ın "Hepverolmaz" benzeri açıklamalannı anımsatan Koç. sözlerini şöyle sürdürdü: " 1 kflobuğday 260-280 bin lira, bir ekmek400 bin lira. Bir kflo buğday bir ekmek, bir bardak çay bile etmhor. Bu köyKi arük buğday ekmez. Başbakan, bir törende de 'Herkese çikolota yedireceğiz' demiş. Bu sözler, ekmek bulanuyorsanız pasta yiyin, diyen Marie Antoinetta'\i aoımsatıyor. Benim sözüm değil ama halk şöyle diyor: Atma Recep, din kardeşiyiz." Kendisi hakkında verilecek olumsuz karann AKP hükümeti lehine olacağını söyledi Alemdaroğlu: YÖK'ün sonu olur FIRAT KOZOK ANKARA-Istanbul Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, YÖKün hakkın- da görevden alma karan verme- sine sert tepki gösterdi. Alem- daroğlu, "Bu olay YÖK'ü de, üniversiteler sistemini de biö- rir. Bu iş hükümete büyük des- tek olur" dedi. Prof. Alemdaroğlu, hakkın- daki inceleme raporunun ar- dmdan Cumhuri)et'e yaptı- ğı açıklamada, hakkındaki ra- porun aylarca gizli tutulması- na tepki gösterdi. Alemdaroğ- lu, "Bu hukuk dışj bir işlem- dir. Hiçbir şekflde inceleme ra- poruyla bu işlem yapılamaz" dedi. Hakkındaki bu girişimin hem YÖK'ün hem de üniver- sitelerin sonu olabileceğini ve hükümete destek anlamına ge- leceğini belirten Alemdaroğ- lu, u Bö>1e bir hukuk yok. Bu hukuk, bugünkü YÖK yöne- timinin hukuku ise bunun Sa- ym Cumhurbaşkanunız nez- dinde en iyi şekflde değerlen- dirfleceğineinanr>onımT ' diye konuştu. Bu arada, Alemdaroğlu hak- kında verilen karara dayanak oluşruran inceleme raporunun, geçen ay kurulun başına yargı kökenli HüseyinÇevik' ın geti- rilmesini protesto ederek ku- ruldan istifa eden Doğan Tun- cer ile Hüseyin Çevik'in bir- likte hazırladıklan öğrenildi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Er- doğan Teziç'in isteği üzerine nisan ayında çalışma başlatan üyeler, Alemdaroğlu'nun çe- şitli yargı kararlarım uygula- madığı yönündeki iddialan ınceledi. Rektörünbazı uygu- lamalannda hukuka aykinlık bulunmadığını tespit eden üye- ler, bazı uygulamalann da üni- versite hukukçulannm rektö- rü yanlış bilgilendirmesinden ötürü hatalı yapıldığını sap- tadılar. Üyeler aynca, Alem- daroğlu'nun birkaç uygula- masının da hukuka aykınhk ta- şıdığı görüşünü raporlanna yansıttılar. Çalışmalannın ar- dından Denetleme Kurulu ta- rihinde ilk kez "durum tespi- ti" niteliğinde rapor hazu-layan Çevik ve Tuncer, raporda Öğrenciler ve akademisyenlerden destek tstanbulHaber Servisi- tstanbul Üniversite- si ögrencisi bir grup rektörlük binası önünde basın açıklaması yaparak Alemdaroğlu'na des- tek verdi. Öğrencileri kabul eden Alemdaroğ- lu "Başta Cumhurbaşkanunız olmaküzere de- ğeıühukukçulannuzbuyargısızinfazkonusun- da en doğru karan vereceklerdir" dedi. tÜ Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. ÜhanGünayda, düzenlediği basın toplantısın- da Alemdaroğlu'nun görevden alınması tekli- fine gerekçe olarak gösterilen "Kardiyoloji Ensütüsü'nün kapaülan anabilinı dallan hak- kmdamahkemeninverdiğiyürütmeyi durdur- ma karannı uygulamadığı'' iddialanm yanıt- ladı. Günay, Enstitü'de yaşanan sıkıntılannrek- törün inisiyatifı dışında olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Güngör Şaüroğlu da yaptığı yazıb açıklamada, YÖK'ün karannın biümsel etiğe sığmadığını bildirdi. Tüm Öğretim Üyeleri Derneği'nden Prof. Dr. Tahir Hatipoğhı ise, Alemdaroğlu hakkında açılmış bir disiplin so- ruşturması dahi olmadığına işaret etti. Alemdaroğlu'nun görevden alınmasına ilişkm hiçbir öne- ride bulunmadılar. Istanbul Ünıversitesi Sena- tosu'nun önceki gün yaptığı olağanüstü toplantının ardın- dan Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer'e gönderüen met- nin aynntılan da netleşti. Alem- daroğlu hakkındaki iddialann iftira ve karalama olduğu belir- tilen metne, Kardiyoloji Ensti- tüsü'nde yargı kararlanna uyul- madığı yönündeki iddialarailiş- kin bir de rapor eklendi. Savunması alınmış Prof. Kemal Alemdaroğlu hakkında soruşturma açılmadı- ğı ve savunması alınmadığı yö- nünde başta üniversite senato- sundan olmak üzere çeşitli ke- simlerin tepkileri artarken YÖK'te Alemdaroğlu'na ait 20 sayfalık bir savunma bu- lunduğu belirtildi. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Acı, Zina, İhanet!.. Gözlerınde acı vardı. Gözlerinde yağmur bulut- ları. Gözlerinde yaşamın ince çizgisi. Gözlerin- de ölümün soğuk yüzü... Denizin hışırtılannda, kabartıcı acı sabırotlanntn içinde yürür gibiydim. Gökyüzünde dolunay vardı... Kaçışların, ihanetlerin, ahlaksızlıklann ortasın- da, vurgun düzeninin orta yerinde, yaşamın kı- yısında bilinen öfkelerie avunanlan seyrettim uzun uzun... Anılar denizinde dolaşıp istiridye kabukları top- layan yaşlılar şöyle sesleniyoriardı: "Aşk açlığın hırpaladığı bedenlerin altında du- ruyor çocuklar, aman dikkat edin..." Bir sonbahar esintisi vardı havada... Kuşlar uzak ülkelere göçe hazırlanıyordu... O sırada bir kadın gördüm. Kadın alkol ırmağın- da yıkanmış gibiydi... Gözlerinin altı simsiyahtı!.. Belli ki yorgun ve uykusuzdu!.. Elinde bira şişesiyle bir sandalyeye oturdu... Içti, içti!.. Bir başka kadın geldi yanına, elini omzuna koydu: "Çok içiyorsun kızım!" Kadın birçığlıkattı!.. "Brtti, bitti, brttir Yerinden kalktı, sendeleyerek yürürken şöyle haykırdı: "Ben hep aldattım, yaşamım boyunca hep er- kekleri aldattım..." Kadını izleyen bir erkek, "Ne istiyoracaba bu ha- nım" dedi. Kansı, "Galiba sarhoş" yanıtını verdi... Her ikisinin de umutsuzlukları gözlerinden oku- nuyordu... • • • O gün gündemde "zina" vardı... Yani yargının "yatak odalan"na dalıp, özel ya- şamın müdahalesine olanak sağlayan yasa tartı- şılıyordu... Kadın ve erkek ilişkilerinin paramparça olduğu bir dönemden mi geçiyordu Türkiye?.. Genç ve mutsuz kadınlar kocalannı, genç erkek- ler kanlannı mı aldatıyordu? Bu sorulan yanıtlamaya çalışırken, bir adam gördüm... Bas bas bağınyordu: "Ben kanmı aldatıyonım, kim karışır bana!" Sonra gevrek gevrek gülüyordu: "Imam nikâhıyapıp beş kadınla birlikte yaşaya- bilirim..." Adam pos bıyıklı ve göbekliydi. Ağzından sal- yalarakıyordu... O ağlayan kadın ise yalpalayarak yanımdan geçerken mınldanıyordu: "Hep aldatacağım erkekleri. Şimdi dul ve bir çocuklu birini buldum. Onu da aldatacağım." Gözlerimi yumdum... Küçük radyomu açtım!.. Kuzey Osetya'nın Beslan kentinde yaşanan katliamı ilk haber olarak veriyordu... Göbekli, bıyıklı adamı, gözaltian siyah torba- sarı yüzlü kadını aradım ama bulamadım... Beynim döndü katliamı duyunca!.. Çocuklan düşündüm!.. Terörü bir kez daha lanetledim... Martı ölülerini sallayan denizde, yaban gülleriy- le donatılmış evrende çcx;uklardan ne istiyordu bu caniler? Bir okulu basıp en büyüğü 16 yaşında olan yüz- lerce yavruyu öldürmek neyin adıdır? Ve olaylan izlemeye başladım birtatil köyünde... Sonra su çiçeklerini düşündüm... • • • Nasıl bir dünyada yaşıyorduk? Niçin hâlâ terö- rü lanetlemiyorduk? Neden zina tartışmalarının içindeydik?.. Bebelerin gözyaşlannda sanki ben boğuluyor- dum!.. Terör lanetlenmeli, tüm dünya ülkeleri el ele ver- melidir; Kuzey Irak'tan ABD çıkmalıdır!.. Beslan katliamı içimi yaktı!.. önceki gece penceremin önüne bir mum koyup yaktım... Utancıyla benı öldüren, giderek yalnızlaştıran te- rör, hüzün, acı, ihanet, zina kasırgası artık bitmeli... Gecenin içinde yağmurlu bir Istanbul akşamın- da şarkılar söylemek istedim sevgi ve barış adına... Ama söyleyemedim!.. 9 yaşındaki Atana Doğan'ın fotoğrafına baktım uzun uzun, baba Seyfi Doğan'ın gözyaşlannı sildim... Tatil köyündeki san benizli, gözaltı torbaları sim- siyah olmuş o sarhoş kadını, bıyıklı, göbekli er- keği anımsadım... Beslan katliamı gecenin içine bir kez daha düştü.. Gözyaşı, hıçkırık, çığlık!.. Gözlerinde yaşamın ince çizgisi... Gözlerinde ölümün soğuk yüzü... Ve ihanet!.. lı hikmet cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Demokratik talepler suç olacak' Eğitim-Sen'den burs yönetmeliğine dava ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Eğitim- Sen, Cumhuriyet'in ha- berleştirdiği Yükseköğ- renim Kredi ve Yurtlar Kunımu Burs-Kredi Yönetmeliği'nin bazı maddelerinin iptali ve yürütmesinin durdurul- ması istemiyle Danış- tay'da dava açtı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddm Din- çer, Danıştay'm önün- de, konuya ilişkin ola- rak gazetecilere basm açıklaması yaptı. Din- çer, Yurt-Kur tarafin- dan hazırlanan yönet- meliğin, öğrencilerin en küçük demokratik talepte bulunmasını da- hi suç saydığmı, keyfi bir cezalandırmaya gi- dildiğini ileri sürdü. Sendika a\Tikatlan, daha sonra yönetmeli- ğin bazı maddelerinde yer alan "Araşünna so- nucunda öğrencilerin belgelerinde ve duru- munda hakikate a> kı- n bir husus tespit edil- diğmde bursu kesilir" şeklindeki düzenleme- nin ve "bir daha burs verilmeyeceğine'' iliş- kin hükümlerin iptali ile yürütmesinin dur- durulmasına ilişkin da- va dilekçesini Danış- tay'a suadu. ?