23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 EYLÜL 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA Ü J J V U I I U İ T İ J . ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Efes, alkolsüz îçecek pazamnda • Ekonomi Servisi - Anadolu Efes, meyve aromalı yeni içeceği Ritmix ile alkolsüz içecek pazanna girdı. Ritmix"in tanıtımı için yapılan toplantıda konuşan Efes Tüıidye Bira Grubu Genel Direktörü Serdar Bölükbaşı, Ritmix'in Efes adında piyasaya çıkmadığını, Efes ailesinin bir parçası olmadığını belirterek "Biz bu ürünü çıkanrken, yeni bır kategon yaratmayı hedefledik. Bu nedenle pazar payı hedefüniz de yüzde 100" dedi. Ritmix, limon ve ananas aromalı olmak üzere 1 mılyon liradan satışa çıktı. Akbank'a The Banker'dan ödül • Ekonomi Servisi - Bankacılık dergısı The Banker. eylül sayısında Akbank'ı 4. kez "Türkiye'nin En lyi Bankası" seçti. Akbank'tan yapılan açıkJamada, The Banker dergisinin, Akbank'a bu ödülü 2003 yılında elde ettiği rekor kâr ile yüzde 30'un üzerindeki özsermaye kârlılığı ve kredilerdeki liderlik konumuna bağlı olarak verdiği bildırildi. Garanti Bankası'na ödül • Ekonomi Servisi - Garanti Bankası, Global Finance dergısi tarafmdan ikinci kez "Türkiye'nin En lyi Menkul Takas ve SakJama Bankası" seçıldi. Garanti Bankası'ndan yapılan açıkJamada, dergınin değerlendirmeyi. 8 bölgedeki 35 ülkede saklama bankacılığı faaliyeti gösteren dünyanın önde gelen finans kurumlan arasında yaptığı belirtıldi. Çiftçi, borçlanna vade bekHyop • \EVŞEHİR(AA)- Nevşehirli çiftçiler, TEDAŞ ve Tanm Kredi Kooperatiflen'ne olan borçlann 10 yılda vadeli olarak ödeme kolayhğı getırilmesini istiyor. îvvşehir Ziraat Odası "Yonetım Kurulu Cyesi Şıban Tunç, il genelinde 2 bıni aşkın tanmsal süama yapan patates ireticisinin, TEDAŞ ve Tınm Kredi K»operatifleri'ne yaklaşık 1(0 trilyon lira borçlannın bilunduğunu belirtti. Tınç, Başbakan E'doğan'ın, "Çiftçi b)rçlarının faizlerin bir dfaya mahsus aîedilmesi ve geri kalan ruktann da 36 aya -udelendirilmesi" lonusundaki teklifini ytersiz bulduklarını ktydetti. Sosyal yardım 3 katpilyon lira | ANKARA (AA)- 2)03 yılında muhtaçlık s lıkJannda ıki katı aşan canda artış sağlanırken, h yıl 800 tnlyon lira s\iyesini aşan bu demelerden 1 mılyon skın yaşlı ve özürlü •urttaş yararlanacak. kvletin sosyal Trdımlannın bu yıl 3 atrilyon lira düzeyinde erçekleşeceği tahmin •Jıliyor. Devlet Planlama jşkilatı tarafından azırlanan çahşmaya pre, toplam sosyal ırdım tutan, 2003 ılında 1.3 milyar olan aştı. Birleşmiş Milletler'in raporuna göre kalkınmada ulusal şirketler öncü rol oynayabilir Özel sektöre büyük görev • Panele katılan iş dünyasının temsilcileri özel sektörün kalkınmada öncü olabilmesi için devletüı yapması gerekenleri sıraladılar. BM raporunda belirtilen 'özel sektörün neler yapması gerektiği' konusu ise her zamanki gibi açıkta kaldı. Ekonomi Servisi - Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Prog- ramı (UNDP) tarafmdan hazır- lanan "KaUanmada Özel Sek- törün Rolü" başlıklı raporda, ülkelerin dış kredilere ve ya- bancı yatınmJara bel bağlamak yerine, yerel kaynaklannı kul- lanarak ve ulusal şirketlerini harekete geçirerek kalkınma- nın önemi vurgulandı. Rapor dün Istanbul'da UNDP ve Tür- kiye Kurumsal Yönetım Der- neği (KYD) tarafından düzen- lenen bir panelde tanıtıldı ve ra- porun Türkiye'deki ızdüşümle- ri ele alındı. TÜStAD üyesi Oktay Varh- er ve KYD Başkanı Aclan Acar'ın da katıldığı panele baş- kanlık eden gazetecı ekonomist Prof. Dr. Güngör Uras, geliş- mekte olan ülkelerin kalkınma için büyük ölçüde yabancı ya- 26 BÖLCEYE KALKINMA AJANSI ANKARA (AA) - Türki- ye'nin 26 bölgesinde kurulacak Bölgesel Kalkınma Ajanslan yeniden gündeme geliyor. Ajanslann kurulmasına izin ve- recek çerçeve yasanın önümüz- deki dönemde gündeme alın- ması bekleniyor. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) hazırladığı taslak üzerin- de kurumlann yeniden görüşle- rini alırken, bunun ardından önümüzdeki günlerde taslağı Başbakanlığa sevk etmeye ha- zırlamyor. Çıkanlacak çerçeve kanunla. toplam 26 bölgede kurulacak ajanslann ilk etapta 2-3 bölge- de pilot olarak hayata geçiril- mesi, ardından dığerlerinin fa- aliyete başlaması düşünülüyor. Bölgesel Kalkınma Ajansla- n, bölgenin tanıtımı için faali- yette bulunacak, KOBİ'lerin ge- lişmesi ve güçlenmesine destek sağlayacak. Bölgesel kalkınma- ya yönelik araşürmalar da yapa- cak veya yaptıracak olan ajans- lar, özel sektör sivil toplum ku- ruluşlan ve kamu kesimi işbir- liğinde olacak. Ajans yapısında bir genel sekreterlik, bunun üzerinde de bir yönetim kurulu oluşturulması planlamyor. Yö- netim kurullannda il valileri, merkez ilçe belediye başkanla- n ve özel sektör temsilcilerinin yer alması planlamyor. tınmcılara bel bağladıklannı ifade ederek, "Biz yabancı ser- maye gelsin diyebekliyoruz. Ya- bancı sermaye 5 milyar dolarla gelecek. Oysa biziın toplam 40 miryar dolarlık kaynak yarat- ma imkânmuz var. Esas kaynak kendi kaynağumz" dedi. Uras, özel sektörün büyümesi için ge- rekli şartlan, kayıtdışı ekono- minin olmaması, kredi sistemi- nin çalışması, şirketlerin kuru- luş çalışmalanmn hızlandınl- ması, gerekli hukuk unsurlan- nın bulunması olarak sıraladı. Birleşmiş Milletler Kalkın- ma Programı Daimi Temsılcisi Jakob Simonsen, "Türkiye'nin 18-25yaş arasındaki nüfiısu faz- la ve bunlann hepsi iş anyor. Türkiye'nin en önemlizorhıida- nndan biri. makroekonomik göstergelerdeki hileşmeyi nasıl daha iyi istihdam yaratma poli- tikasına dönüştürebileceğT di- ye konuştu. Türkiye'nin Doğu ve Batı bölgeleri arasındaki farkhlıga da dikkat çeken Si- monsen, Türkiye'deki iyi şir- ketlerin nasıl Doğu'ya gitmesi- nın sağlanabileceğinin, burala- ra yatınm yaparak göçün nasıl önlenip işsizliğin önüne geçi- lebıleceğinin araştınlması ge- rektığini kaydetti. Her ne kadar panelde bahsi geçmese de Kanada Başbakanı Paul Martin ve eski Meksika Başkanı Ernesto Zedillo'nun eşbaşkanlığını yürüttüğü bir komisyon tarafından hazırla- nan raporda, hükümetlere dü- şen görevler vurgulanırken özel sektörün de yapması gerekenler sıralanıyor. Bunlann arasında çokuluslu şirketlerin büyük ulusal şirket- lerle ışbirliği yaparak küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliş- melerine yardımcı olmalan ve yıne bu büyük şirketlerin ken- di içlerinde bir nevi karne yara- tarak yoksul tüketicilere fayda- Iı pazarlann oluşturulmasında ne kadar başanlı olduklannın değerlendinlmesi bulunuyor. ÖYK KARARINA IPTAL POAŞ'taborç ertelemeye yaıgı engeli ANKARA (AA) - Ankara 10. Idare Mahkemesı, POAŞ'ın yüzde 25.8 oranındaki kamu hissesinin Iş-Doğan Petrol Yatınmlan AŞ'ye satış bedelinin vadelendirilmesine ilişkın Özelleştirme Yüksek Kuru- lu (ÖYK) karannı iptal etti. Petrol-lş Sendıkası'nın POAŞ'm yüzde 25.8 oranındaki kamu hisse- sinin Iş-Doğan Petrol Yatınmlan AŞ'ye satış bedelinın yeniden va- delendirilmesine ilişkin y Eylül 2003 günlü ÖYK karan ile bu ka- rara dayanak olan 16 Temmuz 2002 günlü ÖYK karannın iptalı istemiyle açtığı dava sonuçlandı. Ankara 10. Idare Mahkemesi, va- delendirmeyi öngören ÖYK'nin karannı iptal ederken bu karara da- yanak teşkdl eden 16 Temmuz 2002 günlü ÖYK karannı ise süre aşımı nedeniyle oybirliğiyle reddetti. Kararda, Iş-Doğan Petrol Yatı- nmlan AŞ'rün satış bedeli borcu- nun vadelendirme isteğinin huku- ken kabul edilebilır nedenlere da- yanıp dayanmadığı konusunda bir araştırma yapılmadığı, makul bir gerekçe ve mücbir (zorunlu) se- bep gösterilmeden işlem tesis edildiginin de anlaşıldığı, kamu alacağının tahsilini haklı bir ne- dene dayanmaksızm erteleyen söz konusu ÖYK karannın bu yönüy- le de hukuka aykın olduğu vurgu- landı. Karar temyız edılırse, dava- ya Danıştay bakacak. Yapaygıda sökmeye gittiler,polisleçaUştüar Fransa'da AntKGMO (Genetik Deği- şikliğe Uğratlmış Ürüıüer) nıüitaru >üzlerce çiftçi. GMO ürünlerini sök- mek için gittüderi tariada. polisin sert müdahaksiyie karşılaşülar. Fransız çiftçi ve akti\ist Jose Bove'nin önder- liğindeki 600 çiftçi,önceki gün yapük- ları evlemde, Gcrs bölgesindeki Sola- miac köyünde, bir tarla>a ekilen GMO ürünlerini sökmek istediler. Grup, çok savida jandarma ve asker tarafından tarla etrafina kurulan ba- rikatla durdurulurken askerlerin kullandığı biber gazn ve copiar vii- zünden >-araianan çiftçikr oldu. Jan- darma olayla ilgili olarak aralannda Jose Bove'nin de olduğu 10 e>iemci- yi gözalûna aldı. Tanık olarak sorgu- İandığını ve 2 saamk gözalü süresin- ce "konuşmama hakkını kullan<nğı- nı" belirtenBove, "GMO ürünierme karşı ulusal bir mücadeleye ve refe- randuma ihthacunız \ar" dive ko- nuştu. Geçen vil >ine GMO tarialan- nı yoketmekten dolayı yargılanan Jo- se Bove, 10 ayhk hapis cezası almış, 6 naftahk mahkûmrvetin ardından ser- best bıraJalmışü. (Fotoğraflar: AP) İŞÇİNİNEVREINİıNDEN ŞÜKRAN SONER Direnişten Teröre Insan haklannı, özgürlüklerini korumak, ulusal ba- ğımsızlıklannı kazanmak üzere yola çıkan direniş ör- gütleri, nasıl oluyor da giderek daha acımasız boyut- larda insan haklannı gasp eden, kural tanımayan, vah- şileşen terör örgütlerine dönüşüyorlar? Madalyonun birinci yüzünde de insan haklan, demokrasi, uygariık, gelişimin kaynağı, zengin Kuzey'in ülkeleri, tekel çıkar- lannın gözü dönmüş kurallarının emrinde, azgınlaşan emperyalizme, insan haklan, demokrasi, uygariık adı- na ne varsa her şeyin yok edilmesinde başrol oynu- yoriar. 4 Eylül Cumartesi günü Sıvas ve ilçelerinin kültür dernekleri ile ADD, Sıvas Kongresi'nin 85. yıldönümü etkinliklerini Istanbul'a taşımışlardı. lyi ki de öyle yap- mışlar. Manda yönetiminin reddedilişi ile öne çıkan Sı- vas Kongresi'ne, günümüz gelişmelerinin pencere- sinden bakmaya çalışınca çok çarpıcı yeni boyutlar öneçıktı.. Başta petrol, dünyanın doğal kaynakları üzerinde oturmuş, yoksul ve de yoksun, çoğunlukla Islam kö- kenlilerin yaşadıkları topraklarda, bir yandan tekel çı- karian adına vahşi, emperyal işgaller gerçekleştiriliyor. Diğer yandan o topraklarda yaşayan halkların hakla- nnın korunması, kurtuluş adına ortaya çıkan direniş ör- gütleri giderek daha acımasız mafya kimliğini kazan- mış terör örgütlerine dönüşüyorlar. Çoğunlukla dinsel alt-kimlikleri, aşiret, tarikat ilişkilerini daha baskın ya- şadıklarından, yoğunluklu Islami terör örgütleri yapı- lanması da ağır basıyor. Irak işgalinde, emperyalist ABD mandacılığında Kür- distan devletini kurmayı düşleyen Kürtlerle, Şiilik ek- seninde işgalcilerie uzlaşmayı deneyen ya da direniş yapan Şii güçler, ayn tellerden çalan Sünniler, arada ABD'lilere ulaşıp zarar veremedikleri için, ekmek pa- rası için orada olan Nepalli, Türk.. işçileri katleden te- röristler. ABD'nin Iraklılann insan haklannı yok sayan, bol katliamlı, işkenceli, kadınlan, çocukları hedef al- mış, bombalı, saldınlı vahşi işgalinin ardından, Irak'ın sadece petrol değil tüm kaynaklarını dünya tekelleri- ne en ucuzundan satmayı amaç edinmiş eylemlerine karşı Iraklılann haklannı nasıl savunacaklar? Türkiye, Erdoğan hükümetinin verdiği sözlere uy- mayıp ABD'nin istediği tezkereyi son dakikada geri çe- virmemiş olsaydı.. Başta medya yıldızlanmız, iş dün- yamızda, siyasette ağır basan mandacılanmızın ses- lerine kuiak verip (bir koyup on almak üzere) emper- yal işgale suç ortaklığı yapılsaydı.. Daha tezkere çıkmadan kıralanmaya başlanan top- raklanmız üzerinde kim bilir kaç yeni ABD üssü, kim bilir kaç on bin ABD askeri üstlenmiş olarak Irak ba- taklığının içınde, çamura saplanmış olacaktık. Irak'a komşu ve de işgalcinin ingiltere benzeri emperyal müt- tefiki değil, mandası altındaki küçük ortağı olarak, ABD askerlerine göre katlanan sayılarla cenazeleri ülkemi- ze taşıyor olacaktık. Gelecek kuşakların altından kal- kamayacaklan komşumuz ülkelerin halklan ile akıl al- maz yeni düşmanlıkların kökleri atılmış olması caba- sı.. Içeride ve dışanda Kemalizme duyulan büyük aler- jinin odağında, durup dururken tarihle hesaplaşma adına karalama çabalannda ne yatıyor? O tarihlerde- ki Anadolu ve Ortadoğu'yu emperyalist paylaşım pro- jelerinin gerçekleşmemiş olmasının bitmeyen kini ile açıklamak yeterii mi? Yoksa daha çok Anadolu kurtuluşundan çıkanlacak dersler ve günümüzde gündemdeki tuzaklara karşı yol gösterici niteliklerinden mi kaygılanılıyor? Cumhu- riyet değerlerinin, Kemalizmin, devrimlerin günümüz uyariaması ile ülkemizde, bölgede, dünyada halklann oluşturabilecekleri gerçek direnişlerden, reflekslerden yükselen yoz değerierin tam tersi insana ait değerler- den mi korkuluyor? Direnişleri teröre dönüştüren tu- zaklann görülmesı, keşfedilmesi olasılığı mı ürkütüyor? Tarihten ders almak, tarihi doğru okumak, Anado- lu'nun küçük küçük yoksul ve de yoksun direniş ha- reketlerinden bir kurtuluş savaşı destanı yaratan adım- lann büyüsünü keşfetmek.. Sıvas kongresi ne kadar az, çaresiz insanın, örgütlenmenin önemli buluşması. önce mandacılar egemen. Saatler, günler mandacılı- ğın savunulması önerileri ile geçiyor. Kongrenin sonu- cunda mandacılık kesinkes reddediliyor. Mustafa Kemal'in dehasında, Kurtuluş Savaşı des- tanında en önemli yapıştıncı, Anadolu topraklarında yaşayanların, çok farklı reflekslerle emperyal işgale karşı ortaya koyduklan direniş reflekslerinin, ortak bir üst-kimlikte buluşturulması. Doğulusu Batılısı, Kürt'ü, Türk'ü, göçmeni, çetecisi, düzenli ordu kökenlisi ön- ce bu amaçta, felsefe bilimi terimiyle, işgalcılere kar- şı direnen Anadolu topraklannın sahipleri üst-kimli- ğinde buluşuyoriar. Cumhuriyetin kurulması, devrim- ler, laiklik, ulus bilincinde buluşma sonra gelişiyor. Dünyanın en önemli tarihçileri, Atatürk'ün ulus kav- ramının, dönemin ırkçılık, milliyetçilik çizgisinin çok ilerisinde, günümüz çok kültürlülük kavramına yakın olduğunun altını hayranlıkla çiziyoriar. Laiklik, sadece şeriat düzeninden kurtarmıyor, dinin siyasete alet edil- mesi, mezhepler, tarikatlar ayrımcılığını ortadan kaldı- rıyor... soner@cumhuriyet.com.tr 11.9 MÎLYAR DOLARLIK GÎRDİ Cari açıga sıcak parayaması AıNKARA (AMKA) - Türkiye'nin bu yıbn ilk sekiz ayında 10 mil- yar dolan aşan cari iş- lemler açığının fınans- manında. giderek sı- cak para olarak nite- lendirilen yabancılann Türkiye'deki menkul değer alımlan ile kısa vadeli borçlanmalar öne çıkmaya başladı. Merkez Bankası is- tatistiklerine göre ocak-temmuz döne- minde 10 milyar 25 milyon dolar olan cari işlemler açığının fi- nansman gereksinimi ise 8.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Fi- nansman gereksinimi- nin cari işlemler açığı- nın altında kalması net hata ve noksan kalemi- nin 1.3 milyar dolar fazla olmasından kay- naklandı. Bu dönem- de Türkiye'ye borçlan- ma ve sermaye hare- ketleri yoluyla yaşanan döviz girişinin finans- man ihtiyacımn üze- rinde kaldığı gözlendi. Sermaye hareketleriy- le Türkiye'ye net 11 milyar 949 milyon do- larlık gınş yaşandı. Bu yolla hem Türkiye bu dönemdeki cari işlem- ler açığını fınanse etti hem de bankacılık sek- törünün döviz rezervi- niarttırdı. TÜSİAD Başkanı Sabancı: Cari açık daha da büyüyebilir Patronlar gidişab beğenmiyor MERSİN (Cumhurrj^t)- Türki- ye'nin hızlı büyüme sürecine gir- diği dönemlerde cari açığm büyü- düğünü belırten TÜSİAD Başka- nı Ömer Sabancu "Bu eğiiinı so- runun yapısal olduğunu göster- mektedir" dedi. Türk Sanayici ve Işadamları Derneği( TÜSİAD)Baş- kanı Ömer Sabancı. ^. Mersin Sanayici ve İşa- damlan Derneği'nin da- %etlisi olarak geldiği Mersin'de, cari açık so- rununu ve AB üyeliği sü- recini değerlendirdi. AKP hükümetinin eko- nomide elde edilen kaza- nımlan yapısal iyileştir- " ~ " ^ ^ melerle destekleyerek'kahcı hale getiremediğıni kaydeden Saban- cı, hükümetin yapısal iyileştirme- ler yapmak konusunda işaret ver- mediğini ve istikrarsızlık kaynağı olan bazı alanlarda değişiklikler yapmayı başaramadığını söyledı. Sabancı, "Kapsamlı bir vergi re- formu ile geBr idaresinin yeniden düzenlenmesi, kayıt dışı ekonomi- nin ka\ıt altma ahnması sağlana- mamıştır" diyerek, sosyal güven- lik kuruluşlanrun hâlâ kanayan bir yara olduğunu kaydetti. Cari açık sorununu da değerlen- diren Sabancı, dış dengede yaşa- • TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, AKP hükümetinin ekonomide elde edilen kazanımları yapısal iyüeştirmelerle destekleyerek kalıcı hale getiremediğini söyledi. Sabancı, dış dengede yaşanan olumsuzluklarm 2005 yılnıda ekonomik istikrara yönelik ciddi riskler oluşturabileceğini de kaydetti. rm da devreve girmesi ile cari açı- ğm daha da büyümesi olasıdır. Son alü ayda cari açığı arttıran faktör- lerin vaünm ve ara malı ithalab olduğu dikkate alnursa, tüketimi kısmaya yönelik pohsrve önlemle- rin j'arar getirmeyeceği görülecek- tir" diye konuşan Sabancı. cari ^ ^ ^ _ açıklann ancak doğru- dan yabancı sermaye gi- rişi ile finanse edilebile- ceğine dikkat çekti. 'Yatırım ortamı fyileştirilmeli' nan olumsuzluklann 2005 yılında ekonomik istikrara yönelik ciddi riskler oluşturabileceğini kaydet- ti. "Henüz finanse edilemez sevi- yeye ulaşmanuş olan cari açık, bü- vümenin hızlanmasmın doğal bir sonucudur. Yükselen petrol fiyat- lan gibi dönemsel olumsuzlukla- Hükümetin, ayaklan yere basan sağlam bir politika ile bu gidişatı ül- ~~~~~~ ke ekonomısi için bir avantaja çevirebileceğini şöyle- yen Sabancı, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Bunu sağlamak için IMF ile anlaşma vapılmasma. siyasi gü- ven ve istikrar ortanunm sağlan- masuıa, AB ile müzakerelere baş- lanmasına ve yatınm ortammın iyileştirilmesine ihti\acımız var." 'KİMSEYE BEDDUA ETMEDÎM' Uııakrtaıı günahçıkardı Ekonomi Servisi - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan. özelleştır- meyle ilgili kimseye "bedduada" bulunma- dığım söyledi. Unakıtan, yaptığı yazılı açıklamada, Bandırma Gübre Fab- rikalan'nın açdış töre- nınde yaptığı konuş- mada söylediği sözle- rin, beddua olarak al- gılanacak kelimeler içermediğini bildirdi. Söz konusu törende, "OzeUeştirme için laf edenin bundan sonra diü tutulur" ıfadesinı kullandığını ileri süren Unakıtan, bu ifadenin bazı basın organlann- da "OzeUeştirmeye laf edenin dili tutuJsun" biçiminde yer aldığmı söyledi. Abant'ta Ma- liye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlügü tara- fından düzenlenen top- lantuun bitiminde AA'ya açıklamalarda bulunan Unakıtan, bu yılm kalan kısmı ve 2005'te yapüacak özelleştinnelerle ilgili olarak yakmda kamu- oyunu bilgilendirecek- lerini söyledi. Kemal Unakıtan "Büyük kamu kuru- luşları var. Bunlann içersinde en önemlisi, enerji özelleştirmeleri var" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear