Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2004 CUMARTESf
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edırne
Kocaeli
Çanakkae
Izmir
Manısa
Aydın
Denızli
PB
Y
PB
PB
B
B
B
B
24
27
25
27
29
32
34
32
Sinop PB 24 Adana
Samsun PB 22 Mersın
Trabzon
Giresun
_Y 22 Dıyarbakır A
Y 22 Şanlıurfa
Ankara B 25 Mardın
Eskışehır PB 25 Siirt
Konya B 25 Hakkâri B 25
Sıvas PB 22 Van
Zonguldak PB 21 Antalya
B 22
A 31 Kars Y 18
Yurdun kuzey ke-
sımlen parçalı, yer yer
çokbulutlu, Doğu Ka-
radenız ve Doğu Ana-
dolu'nun kuzeydoğu-
suıle Edırne veKırkla-
relı çevrelen sağanak
ve gök gurultulu saga-
nak yağışlı, dığer yer-
ler parçalı ve az bulut-
lu geçecek. Hava sı-
caklığında önemlı bır
degışıklık olmayacak.
DİŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
PB
Y
Y
Y
Y
PB
13
17
18
20
22
24
26
24
Münih B 24 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
ti
PB
B
B
Y
Y
Y
PB
22
22
32
20
20
21
26
28
B 23 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
B
B
B
PB
PB
Y
PB
A
16
31
25
29
25
24
20
31
A 34
bulutlu Buh/tfu k
Çok bulutlu :ömurlu >Karlı Sulukar » Gok günjltülü
G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
ya çıkıyor. Am-a bir gerçek artık yadsınamaz bi-
çimiyle karşımızda:
AKP iktidarı, -vurgulamak gerekiyorsa- Bay
RTE, sadece Türkiye'yi. sadece ana muhalefeti,
sadece medyayı, aydın çevreleri, AB yolundaki
adımlara hayran yazarları çizerleri, sadece AB
kapısının AKP sayesinde artık açılacağına ina-
nanları aldatmadı.
Avrupa Birfiğ i'ni, AB Komisyonu'nu, Türkiye'nin
üyelik müzakerelerine başlaması için vannı yoğu-
nu ortaya koyanları, bedava avukatlığımızı yapan
ülkeleri de al-dat-tı!
• • •
Aldatılan kadın, aldatılan eş, kısacası zina; mu-
tabakat, mutabakat diye iktidara -örneğin dev-
rim yasalarında- özveriler sunan CHP'nin tanım-
lamasıyla "siyasalzinaya" dönüştü.
Bir noktanın altını çizmek gerekiyor. Aldatılan
sadecesaydıklarımızdeğil, aldananlarlistesinde
yasayı birlikte hareket ederek çıkarmak için CHP
ile mutabık ka/an kimi bakanlar da yer alıyor.
Üç beş gün önce AKP-CHP heyetleri buluştu.
İktidarı -Başbakan Beyefendi Tacikistan'da ol-
duğu için- Başbakanvekili Dışişleri Bakanı Gül'le,
Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve AKP grup başkan-
vekilleri temsil etti. Muhalefeti de CHP lideri De-
niz Baykal ve arkadaşları.
Zinanın yasaya getirilmemesi koşuluyla iki par-
ti mutabakata vardı. Sonradan -şimdi- anlaşılıyor
ki, iktidar partisinde, üstelik parti zirvesinde zina
konusunda mutabakat yok!
"Sayın Gül, başbakanvekili sıfatıyla bu mutaba-
kata katıldı. Ama, anladığımız kadanyla Başbakan
dönünce bu mutabakattan memnun olmadı. Bu-
nu geçersiz kılmayı düşündü ve dünkü gihşimi
yaptırdı" diyor Baykal ve bu açıklamasıyla bir öl-
çüde iktidar içindeki güç savaşını kamuoyuna
sunuyor.
Olaya ilk bakışta varılan yargıya göre; Gül ve Çi-
çek, yurtdışında bulunan RTE'nin görüşünü ala-
rak mutabakata evet demişlerdi. Oysa, -tasan
görüşülürken tarikatlarla cemaat temsilcileri
Meclis'te AKP milletvekillerinin odalarında zina
baskısı yaparken- RTE, kendisiyle mutabık kalın-
madan verilen sözü içine sindirememenin işaret-
lerini verdi. Huzurunagelen milletvekillerine "top-
lum eğilimlerine uygun biryol bulmalannı" söyle-
yerek zinayı "cinsel sadakatsizlik" adı altında ya-
saya getirmelerine yeşil ışık yaktı.
Tacikistan'dan dönen RTE ile Gül arasında ge-
çen görüşmelerin içeriğini bilmek olanaksız. Ama
görünen köy kılavuz istemiyor. Zinanın yeniden
yasaya alınması için girişimler başladığı sırada,
Dışişleri Bakanı Gül, zinanın yeniden sahneye
çıkmasını onaylıyor, mutabakattan tornistan ede-
rek "Aileyi korumak bizim çokönem verdiğimiz bir
iştir" diyordu.
Her vesileyle uzuuun açıklamalar yapan Çiçek
Cemil ise sustu.
• • •
CHP'nin direnmesi karşısında cinsel sadakat-
sizliği TCY'ye getiremeyen RTE, başka bir yol
aradı, buldu. Tasarıyı sudan bahanelerle komis-
yona aldırttı.
Iç hesaplaşmadan bir kez daha zaferle çıktığı,
tarikatlara verdiği söz gereği zinayı tekrar yasa-
ya getirme aşarnasına soktuğu için neşeli mi ne-
şeli tek bir kişi var: RTE! Tasarının geri çekilme-
sini "Her şey yolunda gidiyor" diye yanıtlıyor.
Her şey yolunda olsa, TCY'nin geri çekildiği
haberini alan AB'den sert tepkiler gelmeye baş-
lamazdı. llktepki, 17Aralık'takizirveyekadar"/bu
sorunun giderilmesi koşulundan" söz ediyor. Zi-
nada ısrar edilirse müzakere tarihi, tarih olacak!
• • •
RTE, AB'nin zinayı sindiremeyeceğini bile bile
bu oyuna neden başvurduğu sorusuna önceki
geceden bu yana yanıt aranıyor. Kuşku yok; RTE,
kendınde öylesine güç vehmediyor ki, Kopen-
hag ölçütlerini yerine getirdikten sonra her ülke-
nin kendine özgü yaşam koşullarını saptamakta
özgürolacağına inanıyorve... Kasımpaşalılaşıyor
mu desek acaba? AB'ye de efeleniyor.
Alaturka zekâlı siyasetçilere uygun düşen bir
olasılığa göre; RTE, 6 Ekim'de yayımlanacak olan
tlerleme Raporu'na bakacak. Olumlu, ılımlı ise ne
âlâ, zina out. Yok eğer müzakere tarihi koşullara
baglanıyorsa... Zina TCY'ye in!
Kedi, kedi olalı bir fare yakaladı, onu da zina-
ya kurban ediyor!
Öğrencilere
ucuzyemek
Istanbul Ha-
ber Servisi - He-
men tüm öğrencı-
lerin sıkıntısını
çektiği "yemek
sorununu" ken-
disi de öğrencilik
yıllannda çeken
Mis-Keyveni Ye-
mek Şirketi sahibi
Sadık Çelik öğ-
rencilik yıllannda
kaldığı yurda u-
cuz yemek sağla-
maya başladı. Çe-
lik, yaklaşık 200-
300 arası öğrenci-
ye ucuz ve kaliteli yemek sağlamaktan büyük sevinç
duyduğunu belirtti.
Marmara Üniversitesi tktisat Fakültesi'nden mezun
olduktan sonra Istanbul Üniversitesi'nde Iktisat mas-
tın da yapan Çelik, Mis-Keyveni yemek şirketini kur-
du. Çelik, Türkiye'de insanlann iükettiğine önce baş-
kalannın dokunduğunu ancak insanın tükettiğine ön-
ce kendisinin dokunması gerektiğini söyledi.
Çelik, mutlu olduğunu söyledi.
Unvanda sınır yok!• Baştarafı 1. Sayfada
2002,2003" yıllanndaki eylem ve
işlemlerinin masaya yatınldığı D-
DK raporunda, "Kuruluşta, 'Ge-
nel Müdürlük Emrinde Daire Baş-
kanı' ya da 'Genel Müdürlük Em-
rinde Müdür' gibi, başka kurum-
larda örneğine rastlanmayan
unvanlar. ayrıca, 'Genel Müdür-
lük Danışmanı' unvanlı 15 kişi
vardır" saptaması yapıldı. Kuru-
luşun personel politikasının ince-
lendiği raporda aynca. kuruluşta-
ki 11 daire başkanlığına karşılık
daire başkanı unvanını taşıyan 15
kişi; 53 şube müdürlüğüne karşı-
lık şube müdürü unvanını taşıyan
65 kişi bulunduğu tespit edildı.
DDK raporunda kuruluşta, kap-
sam içi ve dışı 1308 personel ve 67
geçici işçi olmak üzere 1375 kişi-
İskenderun
UUa'dan denize
zehirsıuyor
AKIN BODUR
İSKENDERUN - İskenderun
Körfezi'nde MV Ulla'nın battı-
ğı bölgeye dalış yapan Greenpe-
ace üyeleri, geminin ambar ka-
paklannın açık olduğunu belirte-
rek toksik yükün denize sızdığı-
na dikkat çektiler. Greenpeace
üyeleri, çektikleri görüntüleri Is-
panyol hükümetine gönderdi.
Körfez'in 40 metre altında ka-
mera çekimi yapan Lübnanlı dal-
gıç Mohammed Abbas El Sarji
gördüklerinin dehşet verici oldu-
ğunu söyledi.Gemide, tren kaza-
sında vagonlann sıkışmasına
benzer şekilde hasar meydana
geldiğıne dikkat çeken Sarji,
"Batma esnasında ambar ka-
paklan açılmış ve gemi dışına
fırlamış. Her iki ambar kapağı
da açık ve yük sürekli denize sı-
zarak suda dağılıyor" dedi.
'Tehlike yok' iddiası
Başbakanlık Basın Merke-
zı'nce yapılan açıklamada ise
"Suda toplam krom konsant-
rasyonu bakımından bir tehli-
ke bulunmadığı belirlenmiştir.
Batık alanı gözlem altında tu-
tulmakta olup ölçümler sür-
mektedir. Atığın çıkartılarak
mahreç ülkeye iadesi ve bu atı-
ğın yol açabileceği zararların
tazmini için gerekli çalışmalar
başlatılmıştır" denıldi.
nin çalıştığı kaydedilerek "bü-
rokrasideki unvan bolluğu"
şöyle anlatıldı: "Kuruluşun ör-
güt şemasına göre 11 daire baş-
kanlığı ve 53 şube müdürlüğü
vardır. Bu örgüt yapısı; kurulu-
şun bütçesi, hizmet alanı, etkin-
likleri göz önüne alındığında ge-
reksiz bir büyüklüğü ifade et-
mektedir. Kuruluştaki 11 daire
başkanlığına karşılık daire baş-
kanı unvanını taşıyan 15 kişi; 53
şube müdürlüğüne karşılık şu-
be müdürü unvanını taşıyan 65
kişi bulunmakta. Şeflerin sayısı
ise 93'tür. Kuruluşta, Genel
Müdürlük Emrinde Daire Başka-
nı ya da 'Genel Müdürlük Em-
rinde Müdür' gibi, başka kurum-
larda örneğine rastlanmayan
unvanlar.. avrıca, Genel Müdür-
lük Danışmanı' unvanlı 15 kişi
vardır."
Raporda kuruluşun taşra örgüt-
lenmesi de detayh bir şekilde irde-
lendi. fşte DDK'rün raporuna yan-
sıyan satırbaşlan:
• Taşra müdürlükleri ciddi bır
personel politikası gereğince ya-
pılandınlmamıştır.
• Samsun ve Giresun"daki me-
mur sayısı ile Antalya ve îzmir"de-
ki memur sayısı arasında denge-
sizlik vardır. Aynı dengesızlik, fe-
ner bakıcılan ve fener teknisyen-
lerinin dağılımında da gözlen-
mektedir.
• Müdürlükler ağırlıklı olarak
tahsilat işiyle ugraşmaktadır. Fe-
nerlerin işletilmesi ve bakımı dı-
şında kayda değer başka işleri bu-
lunmadığı görülmektedir. Çanak-
kale dışında taşra müdürlükleri-
nin görev alanlannda gemi kur-
tarma işi gerçekleşmemiştir.
• Ücret farklılığı nedeniyle me-
murlar, uzman kadrolanna; uz-
manlar, iş uzmanhğı kadrolanna
geçmek istemekte. Buna karşın,
memur; uzman; iş uzmanı kadro-
lannm nitelik ve işlev yönünden
aralannda ne fark olduğu belli de-
gıl-
2003 yılında; yeni devTeye giren
Trafik Kontrol fstasyonlan için
77, acil müdahale botlan için 40
kişinin açıktan atandıgı bildirilen
raporda, 2003 yılı sonunda hizme-
te giren Trafik Kontrol Istasyon-
lan nedeniyle, Türk Boğazlan Ge-
mi Trafik Hizmetlen Dairesi'nın
personel sayısımn I29'a ulaştığı
da belirtildi.
"Nazenin 4"
adlı 37.5
metreiik
teknesiyle
denize açüan
Rahmi
Koç'un veda
töreninde Tan
Oral, Koç'a
75 yılhk bir
pusula hediye
etti. (Fotoğraf:
SERKAN
YILDIZ)
Rahmi Koç dünya tııvuna çıktı
Ekonomi Servisi - Deniz tutkusuyla tanınan
Koç Holding Şeref Başkaru Rahmi Koç, tek-
neyle dünya turuna çıktı. Kalamış Divan Mari-
na'da dün gece düzenlenen kuru fasulye parti-
siyle karaya veda ederek "Nazenin 4" adlı 37.5
metreiik teknesiyle denize açılan Koç 'un yolcu-
lugu yaklaşık 2 yıl sürecek.
Yolculugu boyunca 3 ayda birTürkiye'ye ge-
lecek olan Koç, günlük de tutacak. Koç, Türki-
ye'ye geldiğinde teknenin olduğu yerde kalaca-
ğını ve bir ay sonra yoluna devam edeceklerini
söyledi. Koç dünya turunda önce Atina, Nis,
Mayorka ve Karayibler rotasmı izleyecek.
Koç, dünyayı denizden dolaşmanın çok büyük
bir disiplin istediğini kaydederek "8 kişi 40
metrekarede aylarca birlikte yaşayacaksınız.
Motor çalışacak, durdurulacak, 24 saat nö-
bet tutulacak. Yelken açılacak. yelken kapa-
nacak. Bayrak inecek ve açılacak, yemek pi-
şecek. Deniz bizim bugünkü gündelik haya-
tımızdan çok daha fazla disiplin ister" dedi.
Rotada kendisini en çok heyecanlandıran yer-
lerin Pasifık'teki adalar olduğunu belirten Koç,
denizin insanı dinlendirdiğini ve vücuda güç
verdiğini belirtti. Denizde en çok ailesini ve ar-
kadaşlannı özleyeceğini belirten Koç, "Mem-
leketi özleyeceğim. Ben 15 günden fazla dı-
şanda kaldığım zaman Boğaz'ı, Istanbul'u,
düdük, korna, kargaşa ne varsa hepsini öz-
lüyonım" dedi.
Okul öncesi kurumlarda sözleşmeli usta öğretici olmalarının yolu tıkandı
MEB, AÖF'lileri yarı yolda bıraktı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Eğitim Bakan-
hğı (MEB), Açık Öğretim Fa-
kültesi (AÖF) okulöncesi bö-
lümünde eğitim alanlann oku-
löncesi kurumlarda usta öğre-
tici olarak çalıştınlmalanna
ilişkin Anadolu Üniversitesi
ile imzaladığı protokolü boz-
du. Bakanlık, yapacağı usta
öğretici atamalarmda açıköğ-
retimde eğitim alanları tercih
sıralamasında4. sıraya yerleş-
tirdi.
Uygulama ile bu öğrencilerin
atamalan zorlaştınlmış oldu.
• Bakanlık, usta öğretici kadrolar için yapacağı 9 bin
79 usta öğretici ataması için belirlediği öncelik
sıralamasında AÖF okulöncesi programından eğitim
alanlara 4. sırada yer verdi.
MEB, 2000 yılının Ocak ayın-
da Anadolu Üniversitesi ile im-
zaladığı protokolle, AÖF oku-
löncesi lisans programında li-
sans eğitimlerini sürdüren ve
ilk iki yılını tamamlayanlara
bakanlığın okul öncesi kurum-
larında sözleşmeli, mezun
olanlara da kadrolu usta öğre-
tici olarak çalışma yolunu açtı.
Ancak, bakanlık protokolün
üzerinden 4 yıl geçtikten sonra
açıköğretimlileri düş kmklığı-
na uğratan yeni bir karar aldı.
MEB, usta öğretici kadrolar
için yapacağı 9 bin 79 usta öğ-
retici ataması için belirlediği
öncelik sıralamasında AÖF
okulöncesi programından eği-
tim alanlara 4. sırada yer verdi.
Söz konusu bölümden me-
zun olanlara aynca, geçmiş dö-
nemde usta öğretici olarak gö-
rev yapıp başanlı olma ölçütü
getirildi.
MEB, 2004-2005 eğirim-öğ-
retim yılı için alacağı sözleş-
meli 9 bin 79 usta öğretici kad-
rosu için belirlediği öncelik sı-
ralamasında ilk sırada okulön-
cesi öğretmenlıği. anakolu öğ-
retmenliği, çocuk gelişimi ve
okulöncesi eğitimi öğretmenli-
ği, çocuk gelişimi ve eğitimi
öğretmenliği veya çocuk geli-
şimi ve eğitimi bölümü mezu-
nu olup yüksek lisans belgesi-
diploması alanlara yer verdi.
Dişlerfmizi çürütüyoruz
tstanbul Haber Servisi - 13 Eylül-
2 Ekim tarihleri arasmda düzenle-
nen "Diş Koruma Günleri"nin
5'incisi nedeniyle Ortaköy'deki Fe-
riye Lokantası'nda bir toplantı dü-
zenlendi. Toplantıda konuşan Diş-
hekimleri Birliği Başkam Dr. Celal
Korkut Yıldınm, diş ve dişeti has-
talıklan tedavisüıin, en yüksek sağ-
lık harcamalan arasında 4'üncü sı-
rayı yer aldığını belirterek "Diş ve
dişeti hastahklanndan korunma
maliyetleri, tedavi maliyetlerin-
den 13 kat daha az. Ancak Türki-
ye'de, diş hekimine gitme oranı
yüzde 30'larda kalıyor. 30-34 yaş
grubundaki ldşilerin yüzde 97'si-
nin ağzında çürük diş olduğu be-
lirlendi" dedi.
Çağdaş Sanat Sergisi
Türkiye-Almanya KüJtür Forunıu,
Türkiye-Vunanistan Dostluk Girişimi ve
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi işbirliğiyle düzenlenen
"Buluşma Noktası: Çağdaş Sanat-
Türkiye ve Yunanistan'dan Çağdaş
Sanat Sergisi", Aya trini Müzesi'nde
açüdı. Serginin açılışına Kiilriir ve
Turizm Bakanı Erkan Mumcu. Zülfü
Livaneli, Yaşar Kemal. Fener Rum
Patriği Bartholomeos ve çok sayıda
konuk katıidı.
Akdağ. 350 ilçede 112 yok
Istanbul Haber Servisi - Sağlık
Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de
350 ilçede 112 Acil'in faal olmadı-
ğını belirterek gelecek yıl bunlan
faaliyete geçirmeyi planladıklannı
söyledi. Beylikdüzü'ndeki Kaya Ra-
mada Otel'de düzenlediği basın top-
lantısmda 112 Acil Sağlık Hizmetle-
ri ile ilgili bilgi veren Akdağ, yurt-
taşlann gereksiz yere 112 Acil tele-
fonlannı meşgul ettiğini belirterek
"Örneğin Diyarbakır'da günde 10
bin çagrı geliyor. Ankara, Izmir
ve İstanbul'da toplam günlük çağ-
n 160 bin, gerçek vaka toplamı ise
600.112'yi başka amaçlarla kul-
lanmamalıyız. 112've ihtiyacı olan
bizim annemiz, babamız, çocuğu-
muz veya yakınımız olabilir" dedi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
icraatın altına daha imza attı. Bugün yazıyı, soru-yo-
rum yöntemiyle biçimlendirelim...
Meclis her yıl geleneksel olarak 1 Ekim'de toplanır,
gündeminde acil bir durum varsa hemen görüşür. Yok-
sa kısa bir tatil daha yapar, daha sonra yasama yılına
başlar. AKP, 13 Eylül'de Meclis'i toplantıya çağırarak
TCY'yi bir an önce Meclis'ten geçirmek istediğini ilan
etti. Onceki akşam da "Bizim acelemizyok. Zaten bu
yasanın yan yasalan da vardı, onlar çıksın, sonra ta-
mamlanz" dediler. AKP'lilerin bu açıklamasını doğru
sayalım, soralım; o zaman neden Meclis'i olağanüs-
tü toplantıya çağırdınız?
Başbakan Erdoğan dün partisinin MKYK toplantı-
sından sonra yağdı-gürledi. AB'nin Türkiye'nin içişle-
rine karışmaya hakkı olmadığını ilan etti, Türkiye'de de
kimsenin iktidaraAB üzerinden baskı yapmamasını is-
tedi. Söylenecek tek şey var:
Haydaaaaa!..
Daha düne kadar AB'nin bütün değerlerini Türki-
ye'ye taşıyacaklarını ilan eden, Kopenhag kriterlerini
gerekirse Ankara kriterleri olarak yaşama geçirecek-
lerini söyleyen Erdoğan'a ne oldu?
Meclis'in olağanüstü toplantıya başlaması aşama-
sında CHP Genel Başkanı Deniz Baykalla Adalet
Bakanı Cemil Çiçek, mikrofonlann önüne çıktılar ve
iki partinin ortak önerge vermesi konusunda anlaştık-
larını ilan ettiler. Bu anlaşma sırasında Başbakan Er-
doğan Tacikistan'daydı. Erdoğan'ın, kendi iradesi dı-
şında bir icraatın yapılmasını kabul etmediği değer-
lendirmeleri var. Yoksa zina AKP içi iktidar kavgasının
kurbanı mı oldu?
Avrupa'nın şaşkın bakışlan
Erdoğan, başından beri zinanın suç sayılması ge-
rektiği görüşünü ısrarla vurguluyordu. Parti içinde böy-
le düşünmeyenlerin olduğu da bilinen bir gerçekti.
Yoksa Erdoğan, parti içi dengelerden çok partinin dı-
şındaki başka dengeleri gözeterek mi hareket ediyor?
Birkaç gündür AKP içinden gelen seslerin önceki
krizli günlerden daha kanşık olduğunu görüyoruz. AKP
üst yönetımi kimi kilit milletvekilleriyle kapalı görüşme-
ler yapıyor. Bir bakıyoruz orada konuşulanlarla dışa-
nda konuşulanlar arasında yasalar kadar fark var. AKP
yönetirni kendi milletvekillerine ayn, halka ayn, CHP'ye
ayrı, MÜSlAD'a ayn, TÜSlAD'a ayn, AB'ye ayrı şey mi
söylüyor? Görünen, bu sorunun yanıtının evet oldu-
ğunu ortaya koyuyor. Bu durumda AKP'nin tekeline
almaya kalktığı siyasal ahlak nerede kaldı?
Geçen haziranda YÖK Yasası'na ilişkin tartışma ya-
şanırken pek çok AB ülkesi büyükelçisi, ciddi bir kuş-
ku dönemine girmişti. Ancak tartışma yasanın Cum-
hurbaşkanı'ndan dönmesiyle birlikte rafa kalkmıştı.
Son zina tartışmalanndan sonra AB ülkelerinden çok
yoğun soru bombardımanı altında olduğumuzu vur-
gulayalım. Birhaftadır Avrupalı meslektaşlarımızın bi-
ze yönelttiği sorular şunlar:
- Türkiye'de ne oluyor?
- AKP ne yapıyor?
- Biz AKP'yi Türkiye'nin en reformcu, yönü AB'ye
dönük iktidan olarak görüyorduk ama, dinsel yönü
öne mi çıkıyor?
- Bundan sonra ne olur?
Görünen o ki, önümüzdeki günlerde soru işaretleri
daha da artacak.
Son sözümüz CHP'ye...
Irak'taki son gelişmelere bakınca, CHP'nin sadece
1 Mart tezkeresini engellemesinin bile çok önemli bir
muhalefet görevi olduğunu düşünüyoruz. Gerçi AKP
içindeki dengeler de buna yardımcı olmuştu ama, CH-
P'nin net ve etkin tutumu AKP'lileri de sarsmıştı...
CHP, TCY'de AKP'yi belli bir çizgide tutmaya çalı-
şıyor. Keşke başarsaydı. Ancak gelinen noktada artık
AKP ile mutabakat aramak yerine AKP'ye muhalefet
etmek daha önemli...
Eğer CHP, AKP'nin hatalarını düzeltmek için çaba
harcamayı öne çıkarırsa o hatalar CHP'ye bulaşabi-
lir!
ankcum'' cumhuriyet.com.tr
MESELA DEDİK
ERDAL ATABEK
Başanlı olursanız
yandmız...
I Baştarafı Arka Sayfada
öğrenelim.' Işte evine çağırdığı konuktan birkaç tat-
lı söz duymayı uman ev sahibesi kadın üstü örtülü
bir inkân anlamazdan gelip bir de kasap adresı ver-
mek zorunda kalır. Eğer yaptığı yemek bu kadar lez-
zetli olmasaydı, duyacağı sözler bu denli eleştirel ol-
mayacaktı, pek pek 'Eline sağlık, güzel olmuş' di-
ye geçiştirilecekti. Ama ne yaparsınız ki başan ken-
di başına beladır ve belalann kapısını açar. Bu ye-
mekten sonra da ev sahibesine duyulan öfke yahş-
mayacak, sofrada daha ne kusurlar bulunacaktır. Ba-
şansız olun, dost kazanın. Sakın ha, başanya özen-
meyin.
Mutluyum deyin de görün...
J~\ enemek için istediğiniz kişiye 'Çok mutluyum
x_x doğrusu, hayatım pek mutlu geçiyor' deyin
de bakın neler oluyor? Öncelikle şaşkın ve kuşkulu
bakışlarla karşılaşacağınız kesindir. Mutluluk mu?
O da nesi
9
Sen nasıl mutlu oluyorsun? Neyine gü-
veniyorsun da mutlu olduğunu iddia ediyorsun?
Mutlu olmak için önce para gerekiyor. Senin paran
var mı ki mutlu olmaktan söz ediyorsun. Bekârsan
mutlu olmak için eş gerekir kı sende yok. Nasıl mut-
lu olacaksın. Sevgilin varsa senı bırakıp gitmeyece-
ğinden nasıl emin oluyorsun? Seni sevdiğini söylü-
yorsa nesine güveniyorsun. Yann çekip giderse ne-
ren mutlu olacakmış? Evliysen zaten zokayı yemiş-
sin, mutluluk senin neyine? Yann yakanı yırtacak-
sm da bugün ne diye ortalarda gezinip mutluluk ya-
lanlan söylüyorsun. lyi bir işin varsa yann ne ola-
cağını düşünmüyor musun? Mutluluk ne demek be?
Sen kimsin de mutlu oluyorsun? Neden biz mutlu
değiliz de sen mutluyum diyorsun? Aman aman, sa-
kın olaki 'mutluyum' demeyin. Bizden söylemesi.