Catalog

SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2004 CUMARTESİ HABERLER DÜNY/VDA BUGÜN Basm aracılığıyla AKP'ye mesaj ileten PWD'liler, PKK'nin sosyalist mirasını reddediyor ALf SİRMEIN Irak'taki Gelişmeler ve Türk Politikaları Tel Afer'de ABD kuvvetlerinin Türkmenlere kar- şı gjriştikleri ve onlan göçe zorlama amacını güt- tükleri izlenimini veren yıldırma operasyonlarıyla Kürt liderlerin, Kerkük için savaşı da göze aldıkla- n yolunda, Türk top/aklan üzerinde yaptıkiarı açık- lamalara, Osman Ocalan'ın VVashington'ın deste- ğine sahip olduğunu bildiren sözleri de eklendiğin- de, ortaya çıkan tablo, Recep Tayyip Erdoğan'ın Büyük Ortadoğu Projesi'ni (BOP) Türkiye için bü- yük bir fırsat sayan görüşünün ne denli yanlış ol- duğunu ortaya koyuyor. Bilindiği gibi, Başbakan hangi akla hizmetse "Di- yarbakır'ın BOP'un yıldızı olacağını" ileri sürmüş- tü. Son olaylarsa bölgede bunun tam tersi tehlikeli gelişmelere hazır olmamız gerektiğini gösteriyor. George W. Bush'un Irak'a müdahalesi ve içeri- ği afişe edilen amacıyla çelişen BOP politikası, bir zamanlar bölgede NATO'nun kanat ülkesi olan Tür- kiye'yi, birandasıcak çatışmalann cephe ülkesi ha- line getirmiş bulunmaktadır. Türkiye için en büyük talihse, tarihı 1 Mart oyla- masında, CHP'nin kararfı tutumu ve blok halinde ret oyu vermesiyle AKP Hükümeti Irak batağına gir- mekten kurtulmuştur. Daha sonra bu hayırlı sonucu, yalnızca kimi AKP'lilerin çekimseroylanna bağlayanlann beyan- lannın gerçeği yansıtmadığını ıse bizzat Tayyip Er- doğan veAbdullah GOTün açıklamalan kanıtlamak- tadır. • • • Türkiye'de iktidarda olanların, Bush politikasını doğru okuyamamalannın nedeni, bir yandan ken- dilerini ve variıklarını VVashington doğrultusuna en- dekslemelerinden, öte yandan da, ABD'nin Orta- doğu politikasında Kürtlerin ta 1917'den beri oy- nadıklan kilit rolü görmemelerinden kaynaklanmak- tadır. Ama ABD'nin bir yandan Irak toprakları içinde odaklanmış PKK ve PKK/KONGRA GEL militanla- nna karşı bir şey yaprnamalan, öte yandan Kuzey Irak'ta bütün bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik, bağımsız ya da bağımsıza çok yakın özerk bir Kürt Devleti yaratmak isterneleri, Türkmenler üzerinde- ki baskıya yalnız göz yummakla kalmayıp, bu ey- leme etkin biçimde katılmaları, Bush'un Irak ve Or- tadoğu politikasının Türkiye açısından ciddi tehdit- ler içerdiği gerçeğini bütün açıklığıyla gözler önü- ne sermiştir. Burada bir yanılgıya düşmekten özenle kaçınma- lıyız. Türkiye kendi Kürt sorununu başka ülkelere endekslemiş değildir ve endekslememelidir de. Ancak Kuzey Irak'taki gelişmelerin Türkiye'de terörü kışkırtan ve destekleyen etkilerini de son zamanlarda bu alandaki hızlı yükselişle gözlemek- teyiz. Türkiye bu gerçeği de görmezden gelemez. Ayrıca Israil'in Kuzey Irak'taki faaliyeti ve bir ara tavsamış gibi görünen Kürt kartıyla bölgede yeni bölünmeler yaratma politikası da, ilgilı her ülkenin üzerinde titizlikle durması gereken bir olgudur. • • • Bu durumda Irak'taki gelişmelerin Türkiye'yi sa- vaş öncesinin Ankara-VVashington-Kudüs üçgen- li yakın ilişkilertercihinden vazgeçmese bile birsü- re için bir yana kaldınp, başka politikalar aramaya zorlamasının haklı olduğu düşünülebilir. Soğuk savaş döneminde, güney, doğu ve kuzey komşulanyla gerginlikler yaşamış olan Türkiye, Ab- dullah Öcalan'ın Suriye'den çıkanlmasından son- ra başlayan süreçte Şam ile ilişkilerini normalleş- tirmiş, hatta daha ötesine geçerek yakın komşu- luk ilişkilerine döndürmüştür. Irak'taki gelişmelerden tedirginlik duyan, Kuzey Irak konusunda Ankara ile aynı kaygılan paylaşan Tahran da Türkiye'ye karşı tavnnı değiştirmiş bu- lunmaktadır. öte yandan Türkiye'nin dış ticari ilişkilerinde, Al- manya'dan sonra ikinci sırayı alan Rusya ile bu iliş- kilerin daha da geliştirilmesine yönelik her iki taraf- ta da sürekli dile getirilen bir irade mevcuttur. Nitekim, Fransa'nın ciddiyeti ve dış politika ko- nulanna vukufuyla ünlü Le Monde gazetesi de, 11 Eylül 2004 tarihli sayısında, bölgede yeni bir ittifa- kın doğmakta olduğunu söylemekteydi. Tayyip ErdoğanHükümeti'ninVVashington'aen- deksli politikaJan, onu eski tercihlerinde ısrara yön- lendirse bile, Ankara'nın er veya geç, Şam, Tahran ve Moskova ile daha yakın siyasi ve ekonomik iliş- kileri geliştirmek zorunda olduğunu görmekteyiz. Ankara'nın bu üç ülkeyle varolan sorunlannın da, yakınlaşmanın yaşamsaJ zorunluluğu yanında önem- siz değilse bile üstesinden gelinir bir nitelikte kal- dığı da görülmektedir. Ortadoğu ve Akdeniz ülkesi olan, buna bir de aday- lık girişimiyle Avrupa boyutunu katan Türkiye'nin bölgede yeni ittifaklara gitmesi, eski müttefikleri- ne hasım olması anlamını taşımadığı gibi, Ortado- ğu'daAvrupa için de zorunlu olan istikrann sağlan- masma katkıda bulunacak olması dolayısıyla da, söz konusu ülkelerin çıkarlannın ötesinde yararlar sağlayacaktır. asirmen@cumhuriyet.com.tr Bilgi alışverişi yaptı Diyarbııkır ValMAla kaymakamlariagörüştü Dt\ARR\KIR(Cum- buriyet Bürosu) - Diyar- bakır Valisi Efkan Ala göreve başlamasının ikin- ci gününde ilçe kayma- kamlan, kamu kurum ve kuruluş temsilcileriyle bir araya geldi. Kurum amirlerinin gereksiz iş- lerle zamamnı geçirme- mesini isteyen Vali Ala, "Hizmetodakb bir anla- yış gdiştireceğiz. Olabil- djğjnceınevcutprosedür- leriazalüphiznıetiyürii- teceğiz" dedi. Son Valiler Kararna- mesiyle Diyarbakır Vali- ligı'ne atananEfkan Ala, kurum amirleriyle ilçe ve köylerde yaşanan sorun- larla çözüm önerüeri hak- kında bilgi aldı. Kurum amirlerinin kendilerini hizmet alan yurttaşlann yerine koya- rak çalışma anlayışını ge- liştirmesini isteyen Vali Ala şöyle konuştu: "Hizmetodakhbiran- layış geliştireceğiz. Ola- bildiğince mevcut prose- dürferiazataphizmetiyü- rüteceğiz. Gereksizişler- le uğraşmayın. Kendiza- manını planlayamayan biri kentin sorunlannı pJanlayanıaz." Öcalanûnmlı'ya direniyorMEHMETFARAÇ Kuzey Irak'ta ABD denetiminde Yurtsever Demokrat Parti'yi (PVVD) örgütleyen Osman Öcalan'ın, önce in- ternet üzerinden, sonra da bazı gaze- teciler aracılığıyla yaptığı açıklama- lar, PKK'nin bundan sonraki süreçte hangi dönemeçlere girebileceği yolun- da ipuçlan içeriyor. Imralı'da yatan ağabeyınin siyasal mücadelesini tüm- den reddeden Öcalan, ABD'nin dışın- da AKP'ye de yanaşarak legal siyaset sinyali veriyor, PKK'yı zayıflatacağı- nı dayanakgöstererek parti girişiminin desteklenmesini bekliyor. Yurtiçi ve yurtdışındaki kesımler PKK'li iki kardeş arasında bölünme- ye yol açan kavgada farklı görüşler ile- ri sürüyor. Imrah'ya bağlılıkta ısrar eden gruplar, Osman Öcalan'ın ABD eliyle örgüte ihanet ettiğini ve onunla • PKK'den aynlarak Kuzey Irak'ta yeni parti kuran Osman Öcalan,PKK'lileri muhafazakâr, kendilerini yenilikçi olarak niteliyor, eski örgütünün siyasal yapısını reddediyor. Öcalan, ABD-KYB-KDP'den sonra AKP'nin de desteğini anyor. ilgili ölüm karanmn uygulanmasını sa\r unuyor. Bu kesimler, kardeşine söz geçiremeyen Öcalan'ın Imralı'dan ör- gütü daha fazla yönetemeyeceğini, bu nedenle muhalifkanadın hızla etkısiz- leştirilmesinde ısrar ediyor. Bir başka kesim ise PKK'nin 20 yıl- dır kanla yürüttüğü stratejinin çöktü- ğünü, bu yüzden legal siyasetin güç- lendirilmesini istıyor. Aynı kesim, Irak'taABD eliyle oluşturulan rahat or- tamın bir Kürt devletine doğru gittiği- ni, kültürel kazanımlann elde edildiği bir dönemde terör eylemlenyle Gü- neydoğu'da eskiye dönme çabalannın demokratikleşmeyi baltalayacağmı vur- guluyor. Osman Öcalan'ın Türk gaze- tecilere yaptığı açıklamalara bakıldı- ğında bir başka nokta da dikkat çeki- yor. Öcalan, yalnızca KONGRA GEL'i ve eylemlerini reddetmiyor... PKK'nin silahlı mücadele zemini üzerinde siyaset yapan DEHAP'ın da dağılacağım savunuyor. tt Apoculuk*un sosyalizme dayalı siyasal mirasını tüm- den reddederek liberal demoktasiyle bü- yümeyi planlayan Öcalan, Güneydo- ğu'daki örgüt unsurlannı yanına çek- mek için web sıtesinde çağnlannı sür- dürüyor... Öcalan'ın beklentisi sadece PKK'den koparmayı düşündüğü çev- relerden oluşmuyor... ABD, KYB ve KDP'yi arkasına alan Öcalan, Türki- ye'den de siyasal muhatap bekleyerek güçlenmeyi, Fazilet Partisı"nden çıkan AKP gibi büyümeyi ve tek olmayı he- defliyor... Öcalan, önceki geceyansı Kürt site- lerine gönderdiği mektupta ise hakla- nnda yargısız infaz karan alınmasına sitem ediyor. "ülaşan bflgileregörefe- dailerini peşimize salmışlar. Ayıu za- manda para karşıhğuıda kirauk katil- ler tutma işin yeni boyııtu olmaktadır. Anlaşüdığı kadanyla muhalifleri te- mideme konusunda inançlanyia ha- reket edecek adanı bulamıyorlar." Öcalan, öldürülmemek için Kuzey Irak'ta sık sık yer değiştirirken ağabe- yi, PWD'nin giderek geniş bir kesim- de kabul görmesinin rahatsızlığını ya- şıyor. Abdullah Öcalan her ne kadar u Osman'ın geüştirdiğine zırnık kadar değervermhorum" dese de ABD'nin çeşitli unsurları devreye sokarak PWD'yi güçlendirmesinden ve siyasi yollarla PKK'nin altını oymasuıdan cıddi endişe duyuyor: "Barzani \e Taİabani benim adımı kuflanarakdev1etkurdu;kankşimadı- mı kullanarak gitti beni sato. Ben bu oynnlan bozmak istiyorum." ' PWD'liler, PKK'yi artık bir tarikat örgütü olarak nıtelese de Öcalan, Im- ralı 'da sadece bir mahkûm olarak anıl- mayı kabullenemiyor. Öcalan, 1978"den bu yana yürüttüğü mücadelenin, ABD egemenliğindeki topraklarda Süley- maniye pratiğine yenümemesi için ça- balıyor, Kuzey Irak'taki oyunu boz- mak için tek çıkış noktası olan avukat- lan aracılığıyla isyan etmeye devam edivor. tstanbul'da 15 ile 20 Kasım 2003 tarihlerinde yapılan saldınlarla ilgili olarak lstanbul lO.AgırCeza Mahkemesi'nde 69samk yargüanı>or. (Fotoğraf: AA) El Kaide davası oturumlan bundan sonra tek günde yapılacak 5 günlük oturum bittilstanbul Haber Servisi - lstan- bul'da 15 ile 20 Kasım 2003 tarih- lerinde yaşanan bombalı saldın- larla ilgili yargılanan 69 sanıkla ilgili davanın 5 gün süren üçüncü duruşması sona erdi. Mahkeme, bundan sonraki duruşmalann tek gün yapılmasını kararlaştırdı. lstanbul 10. Ağır Ceza Mahke- mesi 'nde yapılan durusmanın dün- kü oturumuna, 10 tutuksuz sanık katıldı. D\iruşmada ifade veren ve Imamlar Birliği Örgütü'nün Tür- kiye temsilcisi olduğu iddiasıyla da- ha önce yargılanan sanıklardan AB ÜZÜHL, 2000 yılında yardun amaç- lı olarak Afganistan'a gittiğini ve buradaki kampta yardım çalışma- lanna katıldığını savundu. Polis ve savcıük ifadesinde, Af- ganistan'da bir kampta silah eği- timi verdiğini belirten Üzüm, bu kez "Askeri egjtim vermedim" dedi. El Kaide'nin Türkiye ya- pılnmasının lideri ve bombalama talimatını veren Habib Akdaş'ı 1996 ve 2000 yıllan arasında, Pa- kistan'da bir üniversitede öğren- ciyken tanıdığını ifade eden Üzüm, cihat konusunda sert gö- rüşleri olan Akdaş'a sıcak bakma- dığını söyledi. Mahkeme, duruşmaya katılan tutuksuz sanıklann diğer duruş- malardan vareste tutulmalannı hükme bağlayarak davayı erteledi. ÇYDD'den Sezere destek lstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkam Prof. Dr. Türkan Savian, ABD'nin, 11 EylüTde yaşadıklannı da dıkkate alarak Türkiye'nin temel ilkelerinin önemini doğru algılama- sım istediklerini belirtti. Saylan yapüğı yazılı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın "Dini özgüriükler raporunda" Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'in Cumhuriyet Bayramı Resep- siyonu'na türbanlılan çağırmamasının eleş- tirilmesine tepki gösterdi. Saylan,Sezer'in görevinin gereğini yap- tığını ve konunun insan haklan ihlali de- ğil, tam aksine kadınlann hakve özgürlük- lerinin gü\encesi olduğunu kaydederek "Cumhurun başkam, şalvarh, tesettürlü, radikaltslam simgelerini resmi düzenin ici- nesokamaz.Yineresmiyerlente,radikalıs- lam mesajı veremez" dedi. IRNOKTASI/OMlÇmŞUlL orakalislartcumhuriyetco(n.tr N'olacak Sarmısaklı'nın Kanalizasyonu? Sarmısaklı, Ayvalfk'ın en önemli tatil beldelerinden birisi. Incecik ku- mu, uzun sahiliyle çok çekici olan Sarmısaklı, birkaç yıldır kanalizas- yonunu ne yapacağını bilemiyor. Belediye Başkam Nedim Özde- mir telefonda dertlerini anlatıyor: "Oral Bey, buraya tatil siteleri ya- pan güçlü kurumlar ve kimseler nedeniyle elimiz kolumuz bağlan- dı. Kanalizasyon için antma tesisi- ni koyacak yer bulamadık." Hikâyenin özeti şöyle: 1992 yılın- da beldenin kanalizasyonunu komple bir sisteme bağlamak ama- cıyla proje tamamlandı. 1994 yılın- da kanalizasyon sisteminin yapı- mına başlandı. Projenin yüzde 9O'ı bitirildi. Kanalizasyon çalışmaları sürerken ve terfi merkezi devreye girecekti ki, MlTtesislerinin önün- deki alanda, MlTyetkililerinin mü- dahalesiylefaaliyetdurduruldu. MfT elemanlannın tatil yaptığı yerin ya- kınına kanalizasyonun terfi merke- zi yapılması "güvenlik" gerekçe- siyle önlenmişti. llginç değil mi? Bir ay önce Sarmısaklı beldesi- nin sakinleriyle sohbet ederken şöy- le demişlerdi: "OralBey elimizine- reye atsak, bir devlet büyûğü kar- şımızaçıktı. MİTin görevikendinimi korumak, istihbarat çalışması yü- rütmekmi, birtühü anlayamadık." Sarmısaklılar, MİT'in tatil yerinin önüne "güvenlik" gerekçesiyle pompa istasyonu yapamayınca, bu kez başka bir yere nakletmek is- temişler. Bu defa AKEL sitesinin paşalanna, emniyetçilerine, başka MlT'çilere çatmışlar. Terfi merkezini yeni yere kurma- ya kalkınca, AKEL sitesinin güçlü yetkilileri devreye girmişler. İki ta- raf mahkemelik olmuş. Buradaki istasyon büyük ölçüde bittiği hal- de idare mahkemesi 2'ye karşı 1 oy- latesisin oraya yapılmasına da kar- şı çıkmış. Sarmısaklılar bunun üze- rine Danıştay'a başvurmuşlar. Da- nıştay'da da davayı kaybedince tam anlamıyla ortada kalmışlar. Peki, kanalizasyonu olmadan Sarmısaklılar ne yapıyorlar? Kana- lizasyonu tamamlayamayınca, fos- septiklerini vidanjörie çektiriyor ve Sarmısaklı yakınlanndaki Nikita de- resine boşaltıyorlar. Peki dere ne- reye akıyor? O da Sarmısaklı pla- jına. Sonunda hep beraber kanali- zasyonsuz, kirii atıklarıyla biıiikte yaşamaya devam ediyorlar. Belediye Başkanı özdemir, yeni- den Danıştay'a tashihi karar için başvurduklannı ve karann önümüz- deki pazartesi günü sonuçlanaca- ğını söyledi. Neydi tashihi karar ge- rekçeleri? AKEL sitesinin itirazını karara bağlayan idare mahkemesi, tesisin iptali için yeraltına yapılan tesisin bir bölümünün dışanda kalmasını ge- rekçe göstermişti. Bu nedenle te- sisin MIT'in yazlığına yakın olan ye- re yapılmasının mümkün olduğunu belirtmişti. Mahkeme öyle karar veriyordu, ancak Sarmısaklı Belediyesi'nin MlTe gücü yeter miydi? Çaresiz ye- ni çözüm yollan aradılar. Yurtdışın- dan onları harekete geçirecek ye- ni bir haber geldi. Başkan özdemir, yurtdışındayeni birteknolojinin ge- liştirildiğini ve bu nedenle tesisin dışarıda kalan bölümünün de top- rak altına alınması olanağı doğdu- ğunu belirtti. Işte şimdi yeni tekno- loji bu gerekçeyi ortadan kaldın- yordu. Sarmısaklılann Danıştay'dan karann düzeltilmesini istemelerinin nedeni buydu. Danıştay, Sarmısaklılann istedi- ği yönde karar verirse, yeni tesisin şimdiye kadar büyük yatırımlaria hazır hale getirildiği yerde yapılma- sı önündeki engeli kaldınrsa ne âlâ! Ozaman Sarmısaklılann koku için- de yaşama ve denizin kirlenmesi so- runları çözülmüş olacak. Çünkü, Sarmısaklı sahilindeki birçoktesis, atık sulannı fosseptiklere veriyorlar. Zemini kumsal olan bu bölgenin kirii atıklan bir süre sonra bir şekil- de denize ulaşıyor. Eğer düzeltme talebi reddedilirse tam anlamıyla bir çözümsüzlük yaşanacak. Başkan özdemir, bu çıkmaz du- rumun bazı gazetelere "çevrecile- rin zaferi" gibi yansıtılmasına çok üzüldüklerini söylüyor: "Sarmısak- lı'yı bazı eli kolu güçlüler çaresiz bir duruma soktular. Bunu gelen her- kese gösterip anlatıyoruz. Deniz kiıieniyor, fosseptiklertaşıyor. Bu- nun neresiçevrezaferi, gelsinlerde görsünler." Sarmısaklı'yı ziyaret ettiğimde bana çevre halkı şunlan söylemiş- ti: "Kendisine çevreci diyen ve ha- len fosseptiklerini sızdırma yoluy- la direkt denize akıtan, vidanjör kullanmamakta direnen, 7 bölüm ve 76 konuttan oluşan bu insanlar mı çevreci?" Sarmısaklılann şimdi gözü kula- ğı Danıştay'dan gelecek kararda. "N'olacak Sarmısaklının kanalizas- yonu" sorusunun cevabını biz de merakla bekliyoruz. Zeki Sezer ilk seçim gezisini Eskişehir'e yaptı DSP liderimemleketinde CANHACIOĞLU ESKİŞEHİR - DSP'nın yeni genel başkanı Zeki Sezer, ilk seçim gezisini doğum yeri olan Eskişehir'e yaptı. Ya- nn yerel seçimlerin yenileneceği San- cakaya ilçesine de giden Sezer, "Kiro- senin şüphesi olmasın. tlk genel seçinv de hem sotua hem de Türkiye'nin bcrin- ci partisi olacağız" dedi. Eskişehır'ın girişinde partililer tara- findan karşılanan Zekı Sezer, DSP il ör- gütü önünde partililere seslendi. "Kır- kazeybekekipleri''nce karşılanan Sezer, genel başkan seçildikten sonra ilk ge- zisini memleketine yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Türki- ye'nin DSP'ye her zamankinden çok gereksinimi olduğunu vıırgulayan Sezer şöyle konuştu: "Bu hükümet dış poBti- kada, uhısalpolitikalardan büyüködün- lerwriyor. Türkhe'ningeleceğini ipotek atana ahyür. Fırsat buldukça kafalannın arkaiannda gizli duran olaylan uygula- mak için harekete geçiyorlar." Sezer, daha sonra DSP'li Büyükşe- hir Belediye Başkanı Yılmaz Büyüker- şen'i ziyaret etti. Sezer, daha sonra ye- rel seçimlenn yenileneceği Sancakaya ilçesine geçti.