23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMBA HABERLER Sosyal güvenlik kurumlanna yıllar boyunca prim ödeyen yurttaşlar hastanelerdeki ilgisizlikten şikâyetçi Emekli,devletinüveyevladıŞULEKÖKTÜRK MERALAYDOĞAN SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandı- ğı'na yıllarca prim ödeyen yurttaşlar, kendilerine devlet hastanelerinde üvey evlat gibi da\Tanıldığını iddia ediyor- lar. Kartal Eğitim ve Araştırma Has- tanesi, Haydarpaşa Numune Hastane- si'nde yurttaşlar, "Başbakanhikştire- ceğmi söytüyordu, daha beter yapü. Saatkrce doktor bekliyoruz, hastane- lerde daha da hasta oluyoruz, gektiği- mize bin ptşman oluyonız böyle has- tane olmasın. kapatsınlardaha iyi" di- ye yakınıyorlar. Hastanelerde yarîlış dü- zenleme nedeniyle bir hekim perfon- mansının çok üzerinde çalışırken, he- men yaru başında çalışan bir başka hekim, hastası olmadığı içüı oturuyor. Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne fizik tedavi için giden Saadet Gür- kan, hastanede "SSK'Klere üvey evlat grtMdavranıkhğınr belirterek, "Has- tanelere sağjam geti\"oruz hasta gidi- yoruz. Günlerce randevu almaya ça- kşıyonrz.500bin,750bin.lnıirvT)nder- ken, hastanenin her veznesine bir sü- rüparaödüyoruz. SSK'Ssin para, kar- tmı kaybediyorsuıı para,fotokopiçek- tiriyorsun para._ Bu çektiğimiz rezü- Kk" diye konuşuyor. Acil servisin kapısında sedyede in- leyen 41 yaşında ismini vermeyen bir hasta, bir saattir beklediğini, ancak 11 astanelerdeki yanlış düzenlemeler nedeniyle bir hekim performansının çok üzerinde çalışırken hemen yanı başında çalışan bir başka hekim, hastası olmadığı için boş oturuyor. Hastane önlerindeki kuyruklar özellikle emekli yurttaşlann sağlık problemlerini gidermek için geldikleri kurumlardan daha hasta aynlmalanna neden oluyor. Sosyal güvenlik kunımlanndan emekli yurttaşlann devlet hastanelerinde tedavi olabflmeleri için Önce çıkürtan evrak trafiğini, ardmdan da bitmeyen muayene sıralannı aşmalan gerekiyor. (Fotoğraflar: ŞULE KÖKTÜRK) acil servis doktorlanrun olmadığını söylüyor. Acil serviste çalışan, ismi- ni vermek istemeyen bir beyin cerra- hi uzmanı ise çalışma sisteminin bo- zukluğundan yakınarak, "Hiçbir Av- rupaülkesindebirbeyincerrahiuzma- nı acilde durmaz, çağınldığı zaman servisindengefir, hastayı muaveneeder. Biz ise servisteki yoğunhığu bırakıp burada oturuyoruz. Ara sıra hasta çı- kınca muavene edryoruz. Vaktimizi daha iyi kuİanabüırdik. Bu sorun an- cak acil servis hekünöği sistenıi ile çö- züfebir" diyor. Acil Beyin Cerrahi Bö- lümü'nün hemen vanındaki Acil Da- İlaç soruşturması genişliyor Bakanlık fiyatfarhnı büiyordu ECEVİTKmÇ Roche'un yanı sıra Novartis, Bayer, MSD ve Pfizer'in de SSK'ye pahalı ilaç sattığı belirlendi. Bu 4 firma da savcılığın çete kapsamında başlatılan soruşturmaya dahil edilirken tanık ifadelerinden Çalışma ve Sosyal Bakanlığı yetkililerinin pahalı ilaç alımından haber olduklan ancak inceleme başlatmadıklan ortaya çıktı. Pahalı ilaç alımı nedeniyle SSK'nin yaklaşık 100 trilyon lira zarara uğratıldığı belirtildi. Istanbul Cumhuriyet Başsavcalığı, Roche firmasının kanser ve böbrek hastalannın kullandığı ilaçlan SSK'ye yüksek fiyattan satmasıyla ilgili soruşturmayı genişletti. Novartis, Bayer, MSD ve Pfizer firmalannın da SSK'ye ayn, depolara ayn fıyatlarla sattıklannın tespit edilmesi üzerine bu firmalar da soruşturma kapsamına alındı. Soruşturmada delil toplamak amacıyla eczacılar ve • Roche'un yanı sıra SSK'ye pahalı ilaç sattığı beürlenen Novartis, Bayer, MSD ve Pfizer de çete kapsamında başlatılan soruşturmaya dahil edildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin pahalı ilaç alımından haberdar olduklan ancak inceleme başlatmadıklan ortaya çıktı. sağlıkçılann daaralannda bulunduğu çok sayıda kişi tanık olarak dinlendi. Tanık ifadelerinden ilaç alımlarındaki yüksek fiyatlann daha önceden Çalışma ve Sosyal Bakanlığı tarafından bilindiği ortaya çıktı. firmalann sundugu ilaç fıyatlannın SSK'nin internet sitesinde daha önceden açıklandığı, ancak bakanlık yetkililerinin hiçbir soruşturma açmadığı da ortaya çıktı. 'SSK yanıt vermlyor' Öte yandan îstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihale komisyonunun kimlerden oluştuğuna ilişkin SSK'ye gönderdiği yazıya yanıt gelmedi. Aradan 1 hafta geçmesi üzerine savcıhk SSK'ye yeniden yazı göndererek isim üstesini istedi. Büyük ilaç firmalannı kapsayan soruşturma Roche'un eski Müşteri llişkileri Müdürü Veysi Mungan'ın ilaç firmalannın üniversite ve devlet hastaneleri ile SSK'ye farklı fıyatlardan ilaç sattığı iddiası üzerine başlatılmıştı. Mungan suç duyurusu dilekçesinde, SSK îhale Komisyonu üyeleriyle ilaç firması yetkilileriyle ortak hareket ederek devleti zarar uğrattıklarını belirtmişti. Savcılığın bugünden başlayarak adı geçen ilaç fırmalannın yetkililerinin iı'adelerini alrnası bekleniyor. tm £ tstanbul'u etkisialüna alan sağanak ulaşımı olumsuz etküerken yurttaşlara zor anlar yaşatü. Kentin birçok semtinde su baskını meydana geldi. Beledryekrin aldığı önlemler yine yetersiz kakn. (Fotoğraf: AA) 'Megakent Istanbul(da subaskını üç can aldı TARKANTEMUR Istanbul'da dün öğle saatlerinde başlayan sağanak yağış nedeniyle Bahçelievler'de, bahçe duvan çöken binanın bodrum katını su bastı. Ev- de mahsur kalan LŞ. (3), Y.Ş. (17), O.Ş. (4 aylık)yaşamını kaybeder- kenanneHıznaŞengör(46) yaralı olarak kurtarıldı. Hemen her sağanak ya- ğışta yaşamın felç olduğu Istanbul'da su baskını 3 can aldı. Bahçelievler Soğanlı Mahallesi Çavuşbaşı Cad- desi Öner Sokak'taki 4 kat- lı binanın bahçe duvannın çökmesi sonucu biriken sular Şen- gör ailesinin oturduğu bodrum ka- tına doldu. Bacağmda kınk bulun- duğu için alçılı olan anne Hızna Şengör ve 3 çocuğu içeride mahsur kaldı. Olay yerine gelen itfaiye ekip- leri anne Hızna Şengör'ü banyo penceresinden yarah kurtanrken î, Y, 0. kardeşler boğularak yaşamı- nı yitirdiler. Su baskmı sırasmda anne Hızna'nın 4 ayhk O'yu kuca- ğına aldığı, yaralı ayağının eşyala- ra takılması sonucu eünden düşür- düğü ancak su seviyesinin yüksel- mesi nedeniyle bulamadığı bildiril- di. Su baskınında 3 çocuğunu kay- beden baba AbdütrezzakŞengör'ün Silvan'da olduğu öğrenildi. • Bahçelievler'de bir apartmanın bodrum katını su basması sonucu biri dört aylık üç kardeş yaşamını yitirirken anne yaralı olarak kurtarıldı. îstanbul Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Müdürlüğü'nûn uyanlan doğrultusunda tüm önlemleri aldığını açıklamasına karşın yoğun ihbarlara zamamnda müdahale edemedi. Îstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi, sağa- nak yağışta oluşabilecek su baskın- ları için 5 bölgede 200 kişilik ekip- le önlem aldığını açıklamasına kar- şın, kent yağmura yenik düştü. Sa- ğanak Fatih'te 22, Eminönü'nde 29, Zeytinburnu'nda4, Gaziosman- paşa'da 9, Eyüp'te 6, Bayrampa- şa'da 7, Esenler'de 17, Bakırköy'de 9, Bahçelievler'de 36, Bağcılar'da 32, Güngören'de 55, Küçükçekme- ce'de 13, Üsküdar'da 30 ve Kadı- köy'de 104 olmak üzere yaklaşık 400 noktada su baskınına yol açtı. îstanbul ttfaiye Daire Başkanlı- ğı, ISKİ ve Yol Bakım Onanm Mü- dürlüğü'nün koordinasyonu ile su baskınlanna müdahale et- meye çahşan birimler olay- lara yetişmekte güçlük çek- tiler. Kanal taşmalanna İS- Kİ müdahale ederken mah- sur kalan birçok yurttaş it- faiye ekiplerince kurtanl- dı. Yol Bakım ve Onanm Müdürlüğü ekiplerinin be- lirlenen deniz seviyesinin altuıda kalan geçit ve köprü altlannda mo- topomplarla su tahliyesi için hazır- lıklı bulunduğunun açıklanmasuıa karşın altgeçitleri su bastı, kentte tra- fik kilitlendi. Polis yetkilileri yollann kaygan- laşması sonucu gün içinde çok sa- yıda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini bildirdi. hiliye Bölümü'nde bir doktor ise sı- rada bekleyen onlarca hastayla ilgüen- meye çalışıyor. Röportaj yapmak is- tedığımızde ise "PoikinikteotsaydıbeJ- ki konuşurduk ama şimdi çok yoğu- num" diyerek reddediyor teklifimizi. 'Böyle hastane olmaz' Kartal Eğitim ve Araştırma Hasta- nesi'ne muavene olmak için giden 57 yaşındaki ŞükranAydın, saat 05.00'te hastaneye geldiğini belirterek "Gektt- ğimize bin pişmanız. Sabah geldiği- miz halde akşam vardiyasına kakhk, ama gene de sıra numarası alamryo- ruz" diyor. "Böyle hastane olmaz, ka- patsınlar daha iyi" diye ısyan eden Aydın, "Buralardaölüpgideceğ?z.Baş- bakan ryüeştireceğim diyordu. böyle nıi rvileştireceku, daha beter yapü" şek- linde konuştu. Saat 07.00"de kontrol için hastaneye gelen DenizAkayda sa- at 15.00 olduğu halde hâlâ hastaneden aynlamamış, ilaç sırası bekliyor. Bek- lemekten yorulan Akay, yer bulama- dığı için yere koyduğu tanlil dosyası- mn üzerine oturmuş. Aydın, "Ben ar- nkkalabahktan, sıra beklemektenya- kmmıyorum. Beniençok üzen, bizi sü- reldi azarlamalan. Her yerde itiTip ka- lahyoruz" dı\e konuşuyor. Bu kez hekim slkâyetçl Siyami Ersek Göğüs, Kalp ve Da- mar Cerrahisi Hastanesi'nde rö- portaj yaptığımız hastalann çoğu, hastaneden ve doktorianndan çok memnun olduklannı belirtiyorlar. Doktorlar için teşekkür mektubu yayımlatmayı bile isteyen hastala- nn yanı sıra memnun olmayan da çıkıyor. Birkaç hastane dolaştıktan sonra Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi'ne gelen SeberCenikçi, "Obüyükhü- kümete söylevin bizimle ilgiknsin. Herkes perişan, fakiıier hep hasta, yoksulluktan, bakımsızlıktan dö- külüyoriar" diye konuşuyor. Has- tanede memnun ohnayan bir baş- ka kesim de hekimler... Döner sermaye ücretlerl ödenmlyor1 Göğüs cerrahi asistanı Dr. Ahıer Tabur, 6 aydu- döner sermaye üc- retlerini alamadıklannı ifade ediyor. Tabur, şunlan söylüyor: "Bu has- tanede günde 12-13 by-pass ameB- yaD,4-5akdğeramelryatıyapıtayor. Bir p>-pass ameh>aü 8 miryar. ak- ciğer ametiyaüan 4-5 miryar Hra arasmda değişiyor. Bu hastanenin günlük cirosu 200-500 milyar ara- smda, aydatse9trüyongeirivar has- tanenin. Bu droya karşın 6 aydır dö- ner sermaye ücreüerinüzi alanuyo- ruz. Nedenini sorduğumuzda, has- tanenin eski borçlan olduğu ya da performansa dayahdöner sermaye sistemiuygulama>akoyacaldaniçin verflmediğini açıkhyorlar." Pansuman İçin 3 hastane SSK Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastane- si'nde en dikkat çeki- cimanzara- lardan bin, çocuk po- liklinikleri önünde mu- ayene olma- yı bekleyen çocuklar ve anne baba- lan. tki haf- ta önce tra- fik kazası geçiren ve FurkanÖzkan hastaneye pansuman yaptırmak için gelen Furkan Ozkan hastane- de beklemekten çok sıkıldığını belirtirken, annesi tkbal Ozkan pansuman için 3 hastane değiştir- dikleri halde pansuman yaptırama- maktan şikâyet ediyor. Bizim soh- bet ettiğimizi gören eşi Mustafa Ozkan da yanımıza gelerek "Baş- bakan'a komşu mahallede oturu- yoruz, ama Başbakan arük bizi duymuyor. Önceden de dujmu- yordu zaten" diye yakınıyor. Özkan. "Başbakan'mmahalesin- de, yani Emniyet MahaDesi'ndeki sağhk ocağma gitrik ama ayağa sa- nbnası gereken elyaf ohnadığı için Zeynep Kânıil Hastanesi'ne sevk edildik. Orada pansuman için sıra numarası almam gerekiyordu, son numara ise 35'tL bekkmemek için buraya geldik ama burada da pan- suman içintetefonlarandevu ahnak gerekrvormuş. Buraya 1 saat önce gektim, şimdi buradan da aynhyo- rum, başka bir yerde belki pansu- manyapürabiirim'' diye konuşuyor. AVRUPA'DAN GURAYOZ Medyatik Medya Sabah saatin altısı. Oda şöyle bir gıdip geldi. Kı- zım Sema yatağında sağdan sola döndü. Hiç bir şey duymadı. Doğrulup etrafı dinledim. Dışarıda gürül- tüler vardı, telaşlı ayak sesleri, koşuşmalar. Pencereden dışarı baktım. Güneşepeyceyükselmişti. Denizin sesini duydum. Yattım sonra yeniden, Türk değil miyim! Sonra öğ- rendim, beş virgül ikiymiş. Yıllar önce, büyük deprem Izmit'i ikinci defasars- tığında oradaydım. Hareket halinde bir otomobılin içindeydim ve sarsıntıyı hissetmemiştim. Ama insan- ların gözündeki korkuyu görmüştüm. Bir sahil kasabasındaysa sarsıntının izi daha ça- buk siliniyor. Gazetelerde de öyleydi. Haberler daha çok "Sar- sıntıyı fazla abartmayın turistler kaçacak" şeklinde kurulmuştu. Turistler boyledir. Hemen kaçarlar. Türk milletinin dayanıklılığı yoktur onlarda. Bizse aldırmayız. Depremse deprem, soygunsa soygun, vurgunsa vurgun, açlıksa açlık... • • • Medya depremi önemsemedi. Medya zaten hiçbir şeyi önemsemiyor. Medya yalnızca kendisıni önemsiyor. Hertialde yeryüzünün kendisini en fazla öven medyası bizde- dir. Bütün gazeteler "bir numara", TV kanallannın hepsi de "en iyisini" yapıyoriar. Gazetelerimiz kilo- larca ve içi boş ekler vermekte birbiriyle yarışıyor. Medyamız medyatiktir, "Beyaz Türklerin Medya- s/"dır. Büyük kentlerimizin belirli semtlerinde yaşa- yanların, sosyetenin ve onlara mal satarak geçinen borsa tacirlerinin medyasıdır. Arada bir gazete oku- yan, gece gündüz TV kanallannda dizı seyreden "öteki" halkımızın ise medyada pek yeri yoktur. Onlar da zaten artık hiç bir şeye aldırmıyorlar. Peynir ekmek yiyor, çekırdek çıtlatarak eğleniyorlar. Bu arada öfkelerini de umanm biriktiriyorlardır. "Halkplajlara hücum etti. Vatandaş denize gire- miyor" derlermiş eskinin kodamanları. Lafı tersine çevirmenin zamanıdır: "Vatandaş gazeteleri işgalet- ti, halkın hiçbir şeyden haberi yok!" Gazetelenmi- zin de, TV kanallarımızın da işı gücü, artistleri, pal- yaçoları, güzel kızları ve yakışıklı delikaniılarıyla taş çatlasa beş on milyonu geçmeyecek bir kitlenin "dertleriyle" uğraşmaktır. Elbette dert dediğin her yerde bulunur. "Beyaz Türklerin" dertlerini küçüm- süyor değiliz. Sıkıntılan doktorlukturi Borsa inıyor, çıkıyor. Döviz vuruyor, vurmuyor. Arabalann vergılen artıyor, eksiliyor. Avrupa Biriiği alı- yor, almıyor. ABD bizi sevıyor, sevmiyor. Medyanın konusu müşterisine göredir. Medyanın müşterisi reklam verenlerle kendilerini beyaz camda, parıltılı safalarda görenler değil mi? • • • Bir yandan denize bakıyor, bir yandan da Sevgi- li Atilla Özsever'ın "Tekelci Medyada örgütsüz Ga- zeteci" adlı kitabını okuyorum. Dünya çapındaki vahşi saldırının en fazla bu alanda etkili olduğunu hep düşünürdüm. öyledir, çünkü bu alan, halkın haber alması, farklı görüşleri oğrenmesi için sağlık- lı yaşaması zorunlu olan alandır ve bu nedenle de en büyük saldın bu alanadır. Atilla'nın çalışmasında özellikle kriz döneminde ya- şanan işten atmalan haklı çıkarmak isteyen "gaze- teci patronlann", "Tekstil sektörûnde bilmem şu kadar yüz bin işçi işsiz kaldı, hiç sesinizi çıkarma- dınız, şimdi dört bin gazeteci işsiz kalınca yaygara yapıyorsunuz" dediklerini okuyunca küçük dilimi yutacak gibi oldum. Sonra da güldüm. Tekstil işçi- leri yığınsal olarak işten atıldığında en fazla ses çı- karması gerekenlerdi o tuhaf sözlerin sahipleri. Siz haksızhklan ortaya çıkaracak olanlann sesini kıstı- ğınızda, asıl darbeyi fıaksızlıklara uğrayanlann tümü- ne vurmuş olmaz mısınız? Tekel patronlarının cevap veremedikleri sorular Atilla'nın kitabında öylece duruyor ve cevap bekli- yor. Siz bu kitabı gazeteci olun olmayın, ama mutla- ka okuyun. Gazeteci degilseniz özellikle okuyun. Gazeteciyseniz işten atıldıktan sonra değil, mutla- ka ama mutlaka işten atılmadan önce okuyun. Çün- kü Atilla'nın kitabından çıkanlması gereken en bü- yük ders Nâzım Hikmet'ın şiırindeki derstir. "Kabahatin çoğu senin demeye de dilim varmı- yorama... Kabahatin çoğu senin be kardeşim..." e-posta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr Grizu faciası: 3 işçi öldü BAYAT (AA) - Çorum'un Bayat ilçesine bağlı Ka- rakaya köyünde özel bir şirkete ait kömür ocağın- da meydana gelen grizu patlamasında 3 işçi yaşa- mını yitirirken 5'i de yaralandı. Karakaya köyün- de faaliyet gösteren Bal Kardeşler adlı şirkete ait kömür ocağında saat 14.00 sıralannda meydana gelen patlamadan sonra Çorum Si\il Savunma ve Iskilip Yılmaz Madencilüc ekipleri kurtarma çalış- malanna başladılar. Ekipler, 340 metre derinlikte gazdan zehirlenen işçiler Arif Kayıp, Osman San ve Sdahattin Katrancı'nın cesetlerine ulaştılar. Patlama sonrası ocaktan kendi imkânlanyla çıkan AB Gedik. tbrahim Gedik, Ramazan San ve Hıdır Aktaş Bayat Devlet Hastanesi'nde, Yüksel İpek Çorum Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Uzman yokluğu bölüm kapattırdı DÜZCE (AA) - SSK Düzce Hastanesi'nde, uzman hekim yetersizliği nedeniyle Kadın doğum bölü- münün kapatıldığı bildirildi. SSK Düzce Hastane- si Başhekimi Gürhan Konakçı. 28 uzman heki- min görev yaptığı hastanede, tayinler nedeniyle hekim sayısının 20'ye düştüğünü, tek kadın do- ğum uzmanının da başka bir yere atanması sonu- cu, kadın doğum Bölümü'nü kapatmak zorunda kaldıklannı söyledi. Konakçı, "Geç saatkrde dev- let hastanesine kaldınlanlan SSK'B hastasmız diye bize gönderecelder. Gece kimse olma\acağı için sevk ahnamayacak. Bu durum. hasta ve hasta ya- kmlanna ezhetten başka bir şey değil" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear