17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ2004CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MOITAZ SOYSAL Dumanlı Eğitim SAĞUK BAKANLIĞI VVHO'nun, yani Birieşmiş Milletler Dünya Sağlık örgütü'nün ölçütlerine gö- re Türkiye'nin 61 ilindeki ilk ve ortaöğretim okulla- rındaki öğrenciler üzerine biraraştırma yapmış. Bi- liyor musunuz ki 2003 yılında değişik bölgelerin 202 okulundakı öğrenciler arasında 15 bin 957 öğren- cılik bır örneklemeyle yapılan bu araştırmaya gö- re ergenlik çağındaki çocuklanmızın yüzde 29.3'ü şımdiden sıgarayla tanışmış durumdadır? "Türkiye Küresel Gençlik Tütün Araştırması" adını taşıyan rapor, ilköğretim okullannın yedinci ve sekizincı sınıflarıyla liselerin birinci sınıflannı kap- sıyor. Demek ki, yaklaşık 12-15 yaş arasındaki gençler. Bunlar, en az bir kez sigara içmeyi dene- mış. Yüzde 9.2'si sürekli sigara bağımlısı durumu- na gelmiş bile. Hiç içmeyenler gelecek yıl başla- mayı düşünüyormuş! Hattâ, üçte biri on yaşında başlamış içmeye. Sabah kalkar kalkmaz sigara tüttüren de var- mış. içenlerin onda ikısi! Şaşırıpda "Nasıl oluyor?" demeyin. Rapor, "Si- garayla tanışanlardan yüzde 90'ının anneya da babası sigara içmekteymiş" dediğine göre, o ev- lerde çocuklann sigara içmeden durabilmesi çok zor değil mıdir? Ana babalar, "Biz içtik de alıştık şu zehire. bari siz ıçmeyin" deseler bile inandıncı olabilirler mı? Ayrıca, öğrenciler okullarında sıgaranın zararia- rıyla ılgıli olarak yeterlı eğitim verilmediğini söyle- mişler. Belki de öğretmen odalarından yükselen dumanlan ya da sigarasını ancak sınrf kapısında sön- düren öğretmenleri düşünerek "Onlar içtiğine gö- re herhalde lyı ve keyifli bir şeydır diye düşündük" demektedirler. Ana babalar ve öğretmenler böyle de kamu ma- kamları başka türlü mü? Geçmişte Bülent Akarcalı gibi birkaç milletve- kilinın çabalan sonucu bazı yerlerde sigara içilme- si yasaklanmış ve para cezasına bağlanmış olsa da herhangi bır yerde böyle bir cezanın kesildiğini hiç gördünüz mü siz? Eğıtıciler, eğıtmelerı gerekenleri eğitmiyorlar da hiç olmazsa bu konuda halkı eğitmesi için kendi- lerine yasayla görev verilenler? Yasatelevizyon ka- nallannı sıgaranın zararlan üzerine haftada belli sü- re yayın yapmaya zorluyor ama söyler misiniz en son ne zaman böyle bır yayına rastladınız? Belki, uykusuz kaldığınız bir gece rastgele kanal "zaplar- ken" sabahın üçünde ya da üç buçuğunda. Yani herkes özellikle çocuklar ve RTUK uyurken. Sigara reklamı sözde yasaklanmıştır. Yine de otomobil yarışı ızletme numarasıyla ekranlardan dakikada bılmem kaç kere sürat arabalannın üze- rine yazılmış olarak geçirilen sigara markası neyin nesidır? Üstelik oyuncak arabalarını henüz bırakıp sahıci araba sürmeye yeni yeni heveslenen çocuk- ların gözleri önünde onlann zihinlerine o markala- n zımbalarcasına. Ya vatandaşlar? Içılmeyecek yerde içeni uyaran içmemesini rica edeni gördünüz mü? Böyle yetiş- kinler olsa bile "Çocuklar duymasın" demişlerdir. Milletvekillerine 'Lojman' Yerine 'Mülk Konut' Tanmsal alanda etkinlik gösteren kooperatifler, ziraat odalan, tanm-işçileri sendikası gibi örgütler varken, kolayca iktidarın güdümü ve denetimi altma girebilecek bir demek niteliğinde üretici birlikleri kurulmak isteniyor. Gönüllü ve demokratik yapıda olduklan için sendikalar, kooperatifler, odalar siyasal iktidara karşı bağımsız, hatta özerk kuruluşlardır. Prof. Dr. Cevat GERAY U luslararası Kooperatif- çilik Günü nedeniyle yazdığım "îktidarKo- operatifçiliğe Karşı" başhklı yazımın 4 Temmuz 2004 günü Cumhuriyet'te yayımlanmasından hemen sonra ik- tidann yeni kimi yasal düzenleme- leri ve uygulamalan kamuoyuna yan- sıdı. Bunlara ılışkin görüşlerimi de okurlanmla paylaşmak istiyorum. AKP, 3 Kasım 2002 seçımlerinde çoğunluğu elde eder etmez, millet- vekilleri lojmanlannı satışa çıkara- caklannı, bır yandan Hazıne'ye ge- lir getirmeyi, bir yandan da millet- vekillerinin halkJa birlikte yaşama- sını sağlamayı amaçladıklannı gös- terişli bir biçimde açıklamıştı. Satış- lann hiç de iyi gitmediği biliniyor. Milletvekillerinin yüksek kiralardan yakındıklan anlaşılıyor. TBMM Başkanlığı aracüığıyla Top- lu Konut Başkanhğı'na yapılan baş- vuru üzerine, ıdarenin Çayyolu'nda- ki değen yüksek bir arsa üzerinde milletvekillerine mülk konut yapaca- ğı açıkJandı. Böylece, kiralık kamu konutu sağ- lamak yerine. devlet kesesinden sağ- lanan krediyle milletvekillerine ko- nut edindirmek gibi sakıncah bir yo- la girilmiştir. Toplumsal konut yönel- tileri açısından bakıldığında, ülkede konut gereksinimi bulunan geniş dar gelirli katmanları devletin konut yö- neltisinin kapsamı dışında tutmak ve bunlar için tek çözümün gecekondu olmasına göze yummanın toplum- sal adalete aykırılığı gerçektir. Milletvekillerinin önceliği, devle- tin konut desteği açısından en son sırada gelmektedir. Fatih Altaylı'nın da 12 Temmuz 2004 günkü Hürri- yet'teki Teke Tek yazısında bir "re- zalet" olarak nıteledıği bu karardan vazgeçılmelidir. Gerçi, her dönem- de milletvekilleri arsa ve konut yö- neltileri açısından da ayrıcalıklı, ön- celikli olmuşlarsa da, durumun de- ğiştiğini ağzından düşürmeyen bir iktidann söylediği ile yaptığı tutarlı olmalıdır. Bu uygulama, "Bal tuta- nın parmağuu yalamasrndan başka bir şey değildır. Geçenlerde çıkan- lan, Ankara Büyükşehir Belediye- si'ne geniş yetkıler veren 5104 sayı- lı Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dö- nüşümProjesiyasası da iktidann ko- operatıfçiliğe karşı tutumunu yan- sıtmaktadır. Yasanın bir demokratik sivil toplum kuruluşu olan koopera- tifleri dışlaması, kooperatıflerin ör- gütleyici ve üretici güçlerinı bır ya- na bırakması, beledıye ya da ihale yaptığı ortaklıklan ön plana geçirme- si düşündürücüdür. Türkiye Kent Kooperatifleri Mer- kez Birlıği TÜRKKENT'ın ılkbahar 2004 semınen sonuç bıldırgesinde ve danışma kurulu yazanağında da be- lirtildiğı gıbi kooperatifler, kent ye- nıleme, canlandırma ya da bugün moda olan deyimiyle "kentseldönü- şüm projeleri"nde, halkla işbirlıği ıçınde halkın katıhmını sağlayarak halkta yenileme, dönüştürme iste- mini uyandırmada ve örgütlemede deneyimli, birikimli örgütlerdir. Ay- nca, plan ve projelerin halkın istek- leri, alışkanlıkları, eğilimleri doğ- rultusunda gelıştırilmesinde; halkın biriktirim gücünün harekete geçiril- mesinde, halkın ilgili kuruluşlarla. ör- neğin belediye, TOK.I, bankalar gı- bı kuruluşlarla, işbirliğinin sağlanma- sında. ılişkileri kurmasında yararlı olabilirler. Kooperatıfçilık hareketı- ne karşı başka bir tutum da 5200 sa- yılı yasa da kooperatifçıliği dışlayan bir tutumu yansıtmaktadır. Tanmsal alanda etkinlik gösteren kooperatifler. ziraat odalan, tanm-iş- çileri sendikası gibi örgütler varken, kolayca iktidann güdümü ve dene- timi altına girebilecek bir dernek ni- teliğinde üretici birlikleri kurulmak isteniyor. Gönüllü ve demokratik ya- pıda olduklan için sendikalar, ko- operatifler, odalar siyasal iktidara karşı bağımsız, hatta özerk kuruluş- lardır. Tarım kesiminde üreticinin ekonomik örgütü kooperatiflerdir. Tanmla ilgili odalar ve sendikalar çiftçinin sesini duyuran, haklarını koruyan, bu konuda baskı kümesi oluşturan sivıl toplum kuruluşlan- dır. Üretici birlikleri. üreticilerin ne ekonomik, ne de toplumsal haklan- nı koruyabilecek örgütlerdir. Tasan yasalaştığında, kırsal alandaki dağı- nık ve çok sayıdaki örgütlere bir ye- nisinı eklemek yoluyla kanşıklıkla- ra yol açacak, bu birlikler çiftçinin öz çıkarlannı koruyacak birer örgüt olamayacaklardır. Köylünün ekono- mik çıkarlan toplumsal dayanışma ve yardımlaşma örgütü olan kooperatif- lerce korunabilir. Çiftçinin toplumsal amaçlı çıkar- lannı korumanın örgütü de bağımsız tarım ışçileri sendikalan ve demok- ratik yapılı ziraat odalandır. Adı ne olursa olsun kolayca siyasal iktidann oyuncağı olabilecek başka bir örgüte gerek yoktur. Bunun yerine, kırsal alanda var olan örgütlenn. bu arada kooperatif- lerin daha etkin çalışabilmesi, verim- li olabilmesi için gerekli önlemler alınmalı, kamunun gereken desteği vermesı sağlanmalı, çok amaçlı kooperatifçiliğe yönelinmelidir. Res- mi ağızlarda yinelendiği gibi TOKJ, 2004 yılı sonuna değın 100 bin konutun ihalesini yapacaktır. Devlet eliyle konut üretilmesi, bir yandan konut kooperatiflerine yeni kredı açılmaması, öte yandan yapımı sürmekte olan kooperatif konutlarırun tamamlanması için sınırlı kaynak ay- nlması demektir. Oysa kooperatif- ler, konut üretimindcki güçlerini kanrt- lamış]ardır. Her türlü engellemelere karşın kooperatifler, son on yıl or- talamalarına göre yapımı biten dört konuttan birini üretmeyi başarabilmiş- lerdir. Toplu Konut Fonu desteğiyle yapımı tamamlanmış konutların büyükbölümünüfsayıları 1 mılyona varan konutlan) kooperatifler üret- miştir. PENCERE Tiiyler Urpertici Bir Belge 21 Ağustos 2001 günü gaze- telerin birinci sayfalarında Er- doğan'ın bir konuşması yayım- landı... Recep Tayyip'in söyledikleri ilginç!.. Madde madde diyor ki: 1) "Laiklik tabii elden gi- decek.." "Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye!.. Yahu bu millet istedikten sonra laiklik tabii el- den gidecek!.. Sonra nedirbu laiklik Allah aşkına?.. Bu ne menem şey?.. Çıkıyor Içişleri Bakanı, 'Devlet dine karışır'd/- yor. Eeee.. gerisini niye söyle- miyorsun?.. Din devlete karı- şırdemiyorsun!.." 2) "Laik ve Müslüman otun- maz.." "Hem laik hem Müslüman olunmaz.. Ya Müslüman olacaksın ya la- ik.." 3) "EgemenlikAJIah'ındır." Ben Müslümanım, diyenin tekrar yanıma gelip bir de ay- nı zamanda laikim, demesi mümkün değil. Niye? Çünkü Müslümanın yaratıcısı Allah ke- sin hâkimiyet sahibidir. 'Ege- menlik kayıtsız şartsız milletin- dir" lafı koskoca biryalan!.. Ege- menlik kayıtsız şartsız Allah 'ın- dır." 4) "AB'ye girmeyeceğiz.." Avrupa Bihiği'ne girmek için koşturuyorlar. Onlar dabizial- mamayı düşünüyorlar. Eeee.. biz de girmemeyi düşünüyoruz. AB'nin asıl adı Katolik Hıristi- yan Devletler Bırtiği'dir." 5) "Anayasayı sarhoşlar hazırtadı.." "Kaptıkaçtı maptıkaçtı, (Prof. Orhan Atdıkaçtıj anayasayı hazırtıyorlar, adamlar ayık ka- fayla hazıriamıyorlarbunu; son- ra iki senede deliniyor." 6) "Ümmetçilik tutar.." "Yahu bu milletin bütünlüğü 'Ne mırtlu Türküm diyene' ifa- desiyle sağlanır mı? Osmanlı 30 'u aşkın etnik grubu ümmet düşüncesiyle bir arada tuttu. Biz de inanç birliği ile tuta- cağız." 7) 'Terör Meclis'te.." • •• "Terörü Cudi dağlannda an- yorlar; terörMeclis'in içinde!.. Orada halledilmeli!.." 8) "Doğumlan kadın yap- tıracak.." "Ooğumevlerinde yalnız ka- dın doktorlar çalışacak!.. Öğ- retmenlikte yetişmiş başörtü- lü kızlanmız var; şimdi işe alın- mayan bu başörtülü kızlanmız anaokullannda yavrularımızı yetiştirecek..." 9) "Hazmettirerek geliyo- ruz.." "Türkiye Cezayirolurmu, di- ye soruyorlar. Biz hazmettire hazmettire geliyoruz. Allah 'ın iz- niyle!.. Şimdi artık millet yalnız' aktöheri değil, senaryoyu da değiştirmeye talip!.. Bu çalış- malarımız senaryoyu değiştir- me çalışmalandır. Biz onun için geliyoruz. Bu düzenin koruyu- cusu olamayız; bu mümkün değil. Bu hukuku hazırtayan- lar, bu düzenin kaldınlmasının maşası olacaklar." 10) "Kıyam başlayacak.." "Bir buçuk milyar nüfuslu Is- lam âlemi Müslüman- Türk mil- letinin ayağa kalkmasını bekli- yor... Ayağa kalkacağız.. Işıkları göründü, Allah'ın iz- niyle kıyam başlayacak!.." • Bugünkü Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 1996'da yaptığı bu konuşma, 2001 'de tüm gaze- telerde yayımlandı; harfi harfi- ne kanıtlanmış bir gerçek bel- gedır. Peki, Erdoğan değişti mi?.. Yoksa takıyye mi yapıyor?.. Başbakan'ın tutumuna ba- karsanız bir değişiklik olduğu söylenebilir; AB'ye girmek yo- lunda dönüşüm var; ama, bir taktik mi, zaman kazanmak mı, 'Nasıl olsa bizi almazlar' man- tığı mı geçerli?.. Başbakan Recep Tayyip adı- na kimseye güvence verebile- cek konumda değilim; bunu yalakaları yapıyorlar... Ancak şu söylenebilir Erdoğan hiçbir zaman bir özeleştiri yaparak değiştiğini açıklamaaft» Yanınızda kim var? Yanınızdakilerin varlıgını en çok onlar yokken ararsınız. Güvenin önemini, nedense tam ona ihtiyacınız olunca fark edersiniz. Yanınızdakiler; iyi ve kötü günde, inişte ve çıkışta, gecede ve gündüzde sizinle olmalı. Güven, koşulsuz ve sürekli olmalı. Bize ihtiyaç duyduğunuzda, biz yanınızdayız. Her zaman, her koşulda... l*UU 25 25 www.akbank.coi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear