14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMU2 2004 PAZAP » • • • OLAYLAR VE GORUŞLER ARADABİR TURKKAYA ATAOV John Edvvards ve Bir Umut 9 Mart 2004 tarihli Cumhuri- yef'te "Kerry Seçilirse" başlık- lı yazımın ikinci cümlesi şöyle: "{Kerry...; John Edvvardsv baş- kan yardıması adayı olarakya- nına katabilirse, seçimde ka- zanma şansı daha da artabilir." Dört ay önce yazdığım şimdi gerçekJeşti. Her ikisi de Demok- rat başkan aday adayı olarak yanşıriarken Kerry kendinden bir hayli genç ve deneyimsiz olan Edvvards için "altındaki be- bekbezlerini daha dün çıkardı" gibi değertendirmeter yapmış- tı. Ama koşullar değişti. Şimdi, bu kişinin geçmişi ve iki adayın halka sunduğu denge Demok- ratlann Bush karştsmdaki şans- lannı bir ölçüde arttınyor. Edwards'ın babası 36 yıl do- kuma tezgâhlannda çaJışmıştı. John doğduğunda hastaneye 100 dolar borçlarını zorlukla ödediler. Anası ufak bir dükkân işletiyor, bu arada postada ça- lışıyordu. John da (bir yandan okurken) aynı dokuma işinde çalıştı. Ailesinde yüksek eğitim gören tek kişiydi. lyi bir hukuk- çu olarak toplumun savsaklanan bölümüne sağlık, vergiler, eği- tim ve sigorta konulannda za- man zaman arka çıktığı söyle- nebiiir. Babasının ve kendinin işçiliklerini anımsayarak, emek- çilerden yana çıktığı anlar ol- muştur. Kuzey Carolina'dan se- natör seçildikten sonra, aşırı sağcı Yargıç Pickering'in atan- masına, federal bütçe açığı ne- deniyte sosyal güvenlik olanak- lannın kısılmasına ve seçim kam- panyalanna fazla para akıtılma- sına karşı çıkmak gibi girişimle- ri vardır. Ancak, Edwards'ın bu geç- mişleAmerikan siyasetinde ger- çek bir ikinci seçenek yolunu açmak isteyeceği ya da istese bile, düzenin buna izin verece- ği söyienemez. Iç ve dış siyase- te egemen olan tekelci serma- ye ve militarizm biriikteliği Ame- rika'yı dünya gericiliğinin savu- nucusu ve simgesi durumuna sokmuştur. Büyük çıkarlan sar- sacak hernangi birinin etkili o\- ması olanaksızdır. Aynca, ikin- cil nedenlerde var. örneğin, ne Kerry, ne Edvvards güneyli. 1960'tan bu yana, ikisinden bi- rinin güneyli olmadığı Demok- rat adaylar kazanmadı. Son 45 yıldır Demokratlann kazandığı beş seçimde iki adaydan biri güneyliydi. Temel konuya dönelim. önemli birgelişme şu: Demok- rat Parti'nin, Kerry ile Edwards'ın ve Amerikan sendikalarının önünde, dayanışmayı başarabi- lirierse bulunmaz bir fırsat var. "Savaşa Karşı Amerikan Emek- çileri" (USLAVV) diye bir kuruluş oluştu. Bu oluşum dışta savaş- larla, içte Bush'un emeğe düş- manlığı arasında bağlar kuru- yor. Irak'a demokrasi ve özgür- lük getirdiğini söyleyen ABD, o ülkede sendikalan yasakladı. iş- yerierinin özelleştirildiği Irak'ta emekçi aylıklan 40 dolar ya da biraz yukansında. Böylece, ge- lirlerini sınırsız olarak dışa taşı- yabitecek ve işçilere örgüttenme, pazarlık ve grev hakkı tanıma- yan, konut ve gıda yardımı da yapmayacak olan Amerikan şir- ketleri en üst düzey kâr ede- cekler. Buna karşı çıkan Irak Iş- çi Federasyonu ve Işsizler Sen- dikası ileri gelenlerini ABD as- kerteri tutuklayıp işyerierini ka- pattı/ar. Yenilik şurada: ABD'deki ba- zı işçi temsilcileri Bush'un ülke içinde ve Irak'ta çalışanlara kar- şı tavnnda koşutluk görüyor ve iki mücadeteyi birieştirme yot- lannı anyoriar. AFL-CIO Başka- nı John Svyeeney de "iraklı iş- çiler birlikte hareket edebilme- li ve ekonominin dirilmesine or- takolmalıdırtar" dedi. Bush °Or- tadoğu 'ya özgürsendikalan ge- tireceğini" de söylemişti. Oz- güriükten ne anladığı bir yana, Irak'ta sendikalan yasaklıyor. ABD içinde de apaçık işçi düş- manı. Ona sözde "yardımcı" olacak "Ulusal Demokrasi Vak- /Tyaftalı kuruluş Şili'de ve Bre- zilya'da darbeleri ve Orta Ame- rika'da savaşlan destekledi, sen- dikalara her yerde karşı koydu. Bugünkü koşullarda, iki De- mokrat adayın elinde kimi Ame- rikan sendikalarında şu sırada görülen dayanışmayla bütün- leşme fırsatı var. Bu fırsatı Ame- rikan siyasetine çoğulculuk ge- tirecek biçimde kullanabilecek- ler mi? Olasılık zayrf, ama... Sıra Kimde?.. Cumhuriyetin kuruluşunda yapıtaşı olarak yer alan orkestralanmızı ve çağdaş sanat kurumlanmızı, örnek aldığımız çağdaş dünyadaki gibi tüm kentlerimizde kurumlaştırmamız beklenirken, olanlann üçte birini yok etmek Türkiye'ye ve özellikle yaşadığımız bu döneme özgü. AKP iktidannda ise hiç de sürpriz değil. Bakalım sıra kime gelecek... Hüseyin AKBULUT* • lginç bir dönem yaşıyoruz. An- I cak yaşananlar, kendilerini kan- drranJar dışında hiç şaşırtıcı de- ğil. Uzun bir süredir yaratılan ve artık final sahneleri oyna- nan korku filminin ana teması ise "1923'emuhalefet* Kültür ve sanat dünyamızı sarsan inanılmaz haber, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası Üe Antalya Devlet Senfoni Orkestrası nın kapatılması karan. Haber daha sonra Hürriyet ga- zetesinde "Orkestramıa venneyiz" ve Cumhuriyet gazetesınde "AKP sa- naü bitirecek" başlıklan ile duyurul- du. Adana Belediye Başkanı AvtaçDu- rak'ın "Efimizden alınmadık bir kül- tür ve sanatkalmışd. Onu da aJdılar" diye isyan ettiği operasyon için An- talya Filarmoni Derneği tarafından yapılan açıklamada, Küitür ve Tu- rizm Bakanı Erkan Mumcu tarafın- dan imzalanan söz konusu karann, başbakanlıkta beklediğini duyuruyor- du. Bakanlıktan yalanlanmayan habe- nn, böylece gerçeği yansıttığı anlaşı- lıyor. Kısaca hatırlayalım. tlk önce Kül- türBakanlığı lağvedildi. Turizm ile bir- leştirilen kültür ve sanat, kendi insa- nımızdan çok, ülkemizi ziyaret eden turistlere sunulacak bir tanıtım aracı, dahası eğlence olarak düşünüldü. Bü- yük emeklerle yarattığımız Aspen- dos Opera ve Bale Festivali'nin 12 Haziran 2004 günkü açılış konserin- de Kültür ve Turizm Bakanımızın yaptığı konuşma, AKP ıktidannm sa- nata bakışını çokgüzel özetliyor. Ko- nuşma aynen şöyle. "Çok eğJenece- ğimizden emininı. Keyfini çıkartın, tadınıçıkarün. Unıanm eğienirsiniz." Anlaşılan; kültür ve sanat birer eğlen- ce, sanatçılar ise zaten sazendeler!.. Oysa kültür ve sanat, insanın insan olduğunu kanıtladığı tek objedir. Kül- tür ve sanat kişilik ve duyarhlık ka- zandınr, insanı özgür kılar, ruhumu- zu anndınr, bizi yüceltir. Daha sonra tartışma yaratan "Ka- mu Yönetjmi Temel Yasaa"" tasansı gündeme getirildı. Kültür ve sanat alanuıı merkezi idarenin görev ve so- rumluluk alanından çıkartan yasa, bu alanlann tümünü yerel yönetimlere bı- rakıyor. TBMM'de büyük öiçüde gö- rüşülen yasanın tümü geçerse kültür ve sanatın "İslami mahaüi kültür" demek olduğunu, çağdaş kültür ve sanat kurumlannın yokluğa ve za- manla ölüme terk edildiklerini yaşa- yarak göreceğiz. Hedef saptanmıştı. Programda TÜ- BtTAK'ta ve YÖK'te uygulanacak tasfıye hareketi vardı, Operasyon için uygulanan yol ise hiç değişmiyor. Kadrolarile tek tek uğraşmak yerine, yasa çıkartarak toptan tasfiye etmek. Yasayı değiştirerek binlerce kültür bakanlığı bürokratının işine yasa ile son verildiğini hatırlayın. Bunlara bitmeyen türban davalan- nı ve imam hatip liseleri kavgalannı ekleyin. Sıranın çağdaş sanat kurum- lanna, orkestralara geleceği beüıydi. Aslında kültür bakanlığının lağvedil- mesiyle tasfıye önemli ölçüde tamam- lanmıştı. Çukurova ile Antalya Devlet Senfo- ni Orkestralan'nın kapatılarak sanat- çılannın Mersin ve Antalya Devlet Opera ve Balesi'ne kaydınlma kara- n çok ağır bir karardır. Cumhuriyet tarihimizde ılk kez yapılmaktadır. Kadrolarını tamamlamak yerine (15.000 değil 50 kadro) büyük emek- lerle kurulabilen 6 senfoni orkestra- mızdan ikisinin ortadan kaldınlması demektir. Hiçbir gerekçe çağdaşhğa karşı olan bu ağır karara haklılık ka- zandıramaz. Kapatılma karanna, cumhuriyetin gerirdiği Aydınlanma De\rimi pence- resinden, bakınca insan daha da hü- zünleniyor. Cumhuriyetin kuruluşundan 6 ay sonra Ankara'ya getirilerek halka dü- zenli konserler veren tek kunım; Mu- zıka\ı Humayun. Atatürk ün kendi titrini vererek onurlandırdığı kurum, AKP iktidannın yerel yönetimlere bağladığı bugünkü Cumhurbaşkan- hğı Senfoni Orkestrası. Yine 1924'te kurulan ilk yüksekokul; Musiki Mu- allim MektebL Çünkü cumhuriyetin kültür anlayışında, ülkeleri uygarlığa taşıyan iki motor güç bilim ve sanat- tı. O günden bu yana kuruJabilen 6 sen- fonik orkestranın şimdi ikisini kapa- tıyoruz... Yazık... Kapatılma karanndaki fikrin Sayın Bakan'a, orkestralardaki ışleyişten rahatsızlık duyan ve orkestralara se- çimle gelen demokratik yönetimler- den rahatsız olan, buradaki konum- lannı kaybeden her dönemde perva- ne sanatçılar (!) tarafından verildiğı duyumuna inanmak istemiyorum. Eğer böyle ise, ihanetin adını koya- mıyorum. Onlar küçücük amaçlanna ulaşırken, iktidarla birlikte Cumhuri- yetin 2 çağdaş sanat kurumunu yok ettiklerini unutmamalılar. Senfoni orkestralan. opera ve bale kurumlan çoğulculuğun, çokseslili- ğin, çağdaş demokratik toplumların göstergesi ve ölçütleridir. Dünya coğrafyası ıncelenirse olay daha da anlaşılır. Bu kurumlann bu- lunmadığı ülkelerde demokratik yö- netimler de parlamentolar da yoktur. tslam dünyasında bu kurumlara sahip ayncalıkh tek ülke Türkiye'dir. Aynen sürekli övündüğumüz demokratik sis- teme sahip olmamız gibi. Cumhuriyetin kuruluşunda yapıta- şı olarak yer alan orkestralanmızı ve çağdaş sanat kurumlanmızı, örnek aldığımız çağdaş dünyadaki gibi tüm kentlerimizde kurumlaştırmamız bek- lenirken, olanlann üçte bırmi yok et- mek Türkiye'ye ve özellikle yaşadı- ğımız bu döneme özgü. AKP iktida- nnda ise hiç de sürpriz değil. Bakalım sıra kime gelecek... (*) Kültür Bakanlığı E. Müsteşar Yar- dımcısı PENCERE Taş üstiine Taş... Uzmanlar ne diyorlar: - Istanbul'da birdeprem olmayagörsün, taş üs- tünde taş kalmaz... Kimin umurunda?.. Tesettürü öngören takım da ryi konuşmuyor: - Bu gidişle başımıza taş yağacak!.. - Neden?.. Herif ötesini berisini açmış, fındık fıstık, leblebi çekirdek gibi genç kızlara bozularak gelecek hak- kında kahve falına bakıyon - Gidiş iyi değil.. Çarşafla peçe, türbanla sıkmabaş, ahiret korku- suyla cehennem kokusu arasında kıyamet sorusu gündeme giriyor... Atasözlerinde taş üstüne çok deyiş var: - Taşa çıkan keçinin ağaca çıkan oğlağı olur.. - Taş düştüğü yerde kalır.. - Taştan koparyoktan kopmaz.. - Taş ne kadar ıslanırsa, deli de o kadaruslanır.. - Taştan yağ çıkanr.. - Taş attı da kolu mu yoruldu? - Taşı sıksa suyunu çıkanr.. - Taşol dabaşyar.. - Taş yerinde ağırdır!.. - Taş olma, baş oi. • Değirmen taşı. binek taşı, çeki taşı, yüzük taşı, mezartaşı... Bir mezar taşı yazısı: "- Hakkını istiyordu, hakladılar." Rezilin biri ölmüş; oğlu, üçkâğıtçı babasına rah- met okutacak cınsten biri çıkmış... Bir baba dostu sormuş: - Peder merhuma taş diktin mi?.. Orada bulunanlardan biri: - Hayır, demiş, taş dikmedi, taş çıkarttı!.. • Eskiden parke taşı denilen köşeli taşlarta yollar döşenirdi; böyle bir sokakta üstüne köpekler sal- dıran adam yerden taş alıp kendisini korumak is- temiş... Çaresiz kalınca demiş ki: - Bu ne biçim iş, köpekleri salmışlar, taşlan bağ- lamışlar!.. • İnsan bedeni çok taş üretir; böbrek taşlan, idrar yollan taşlan, safra kesesi taşları... Dostlan Yahya Kemal'in böbreğinde taş oldu- ğunu söyleyince Ahmet Haşim taşı gediğineoturt- muş: - Kalbinden düşmüştür?.. • Taş üzerine biryazı şaır Eşref in mezar taşına 'hak- kedilmiş' dörtlüğüyle bitirilmezse eksik kalır: "Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için, Gelmesin reddeylerim billahi öz kardaşımı. Gözlerim ebnâ-yi âdemden ol rûtbe yîldı kim Istemem ben fatiha, tek çalmasınlar taşımı." HIZLI KOŞAN KAZANIR ı Bisikletleri gördünüz, fiyatları da gördünüz! Hemen bir koşu Toys"R"Us'a gelin, beğendiğiniz bisikleti alın. Sizden önce gelenler almadıysa tabii! MTB çeSk kadro On ve arka e) frenicir Oenge tekeıieMi 40 cm şişme lasüder Tinck muhafazafedv Y-kadro Yüksek germeü çeifc Çtft amortisof Akiminyıjrn jarrt V-fren sistemi 2 renk attematifü Shrnano 21 vrtes • Y-kadro, jumbo çatal • Yüksek germe* çe«k • Floresan san-turuncu renk • Kontrapedal fren • Oenge tekertekfi To|r$*R"Us'la salışa sunulan üoınlenn aynısmı başka yerde' daha ucuza salıldığını. başvtru tartmden en tazta 15 gûı öncesine ail ori|inal fatura veya (iş ile belgdediğinızde, aynı ünûnû sîze M O daha ucuza veriyoruz. Sert plastik matzemeden imal edmiştir. TekerleMeri yine plastik ve 63 mm X 36 mm ölçülerindedir. En büyük özeKği ön, arka ve yanlannda giderken yanan ışMandır. Bu ısıklar tçefisindeki dlnamo vasıtası l e yanmaktadv. Farkk renk ve üzerindeki desenterte görünümü son derece değişik olan kaykaytann ideai kuHanma yasq 3 yaş ve üzeri çocuklar için uygurdur. Paslanrnaz çe«k ve renkf govdef malzemeden yaprirrnştır. S*kon tekertekik*-. Sdikon tekertekter daha koiay süruş için ideakür. Gövdesinde, ayaMan kavdrmayan desent, ozel plastik malzemesi vardr. "T" sekfindeki el tutma yeri pastanmaz çeiktir. Aynca Bd ei tutma arasmöa da korumakğı varcJr; yuksekSgi de ayartanabSr. Pembe ve mavi renkteri vardr. Ideal kulanma yası; 3 yaş ve uzeri*. Pastanmaz ç e * matzemeden (mal edilmiştir. Tekertekter piastik; ön tekerlek 15 cm, arka tekertekter 12 cm dir. Ayakiık özel üretilmiştir, kaymayı onter. El tutma yeri "T" şekfcıde ve özel boyafcdr. Ideal kulanma yası 2 yaş ve üzerioir. Süper fiyat, güvenilir kalite, mükemmel servis, binlerce çeşit. Mağazaları: Toys"R"Us ve TEMA işbirliği ile üretilen çevreye duyarlı hediye paketlerini kullanın, hem doğaya hem de TEMA vakfına katkıda bulunun. TENAA • Adana M1 Tepe Real AVM. (0322) 271 05 71 • Ankara Bılkent Real AVM. (0312) 266 05 82 • Batıkent CarrefourSA Express (0312) 278 49 91 • Migros Iskitler AVM. (0312) 54111 00 • Antalya Migros AVM (0242) 23014 43 • Bursa CarrefourSA AVM. (0224) 45210 82 • Gaziantep Prestıj İş Merkezı (0342) 215 43 34 • istanbul Avrtıpa Yakası Bakırköy Carousel AVM (0212) 543 5419 • Bayrampaşa CarrefourSA AVM. - Express (0212) 640 62 72 • Beylikdüzü Migros AVM. (0212) 852 00 30 • Etıler-Mayadrom-Uptovvn (0212) 352 51 10 • Florya Flyinn Express (0212) 574 06 80 • Gayretîepe-Express (0212) 217 96 16 • Haramidere CarrefourSA AVM. - Express (0212) 852 82 93 • Maslak Migros (0212) 286 00 16 • İstanbul Anadolu Yakası Anadoluhısarı Gıma (0216) 388 80 73 • Bağdat Caddesı (0216) 658 94 95 • Idealtepe Gima Express (0216) 388 80 73 • Mattepe ChampıonSA AVM. (0216) 442 35 03 • Izmir Balçova Migros (0232) 279 22 52 • Karşıyaka CarrefourSA (0232) 324 48 88 • Izmit Ouîlet Center (0262) 335 33 70 • Konya M1 Tepe Real AVM. (0332) 2651101 • Mersin CarrefourSA AVM. - Express (0324) 33105 50 Konya Kulesite'de 2. mağazamızla Temmuz'da hizmetlnizdeyiz. www.toysrus.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear