25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
S H AZİRAN 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK 2A3İAILT ÎSTAN3Ü1 AHDİÎLCAN3AZ1 KARİK'JIADZ KAC2HALAHI TDKMIIİ BİPJ)E.N* ÇankayaBetafyesfnden eğitimedestek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çankaya Belediyesi, ilçedeki eğitim kurumlarına altyapı desteği sunuyor. îlköğretim okullannın bahçe, spor alanı, duvar, kaldınm gibi istemlerini olanaklar ölçüsünde ekipleriyle yerine getiren Çankaya Belediyesi, bu çerçevede Namık Kemal Ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Öveçler Alemdaroğlu Lisesi ve Naci Çakır Gökçe Karataş Ilköğretim Okulu'nun kaldınm, yağmur oluğu, basketbol potası gereksinimlerini karşıladı. Yargıtay'da 5 aday belirlentf • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Erol Öcal'ın, sağlık sorunlan nedeniyle emekliye aynlacağını açıklaması üzerine, söz konusu görev için Yargıtay Genel Kuruîu'nda aday belirleme seçimi yapıldı. Seçimlerde, 3. Ceza Dairesi üyesi Uğur tbrahimhakkıoğlu 173, 7. Ceza Dairesi üyesi Abdurrahman Yalçınkaya 140, 3. Ceza Dairesi üyesi Yümaz Alasu 34,8. Ceza Dairesi üyesi Serpü Çetinkol 3 ve Erol Öcal 2 oy aldı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ise behrlenen bu 5 adaydan birini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne atayacak. Cezaevterinde oda sistemi • ANKARA (ANKA) - Adalet Bakanlığı 'F tipi'ne geçiş sürecinde yaşananlara karşm cezaevlerini sessiz sedasız "oda sistemi"ne dönüştürüyor. Adalet Bakanlığı, son olarak Aydın, Kahramanmaraş, Nevşehir, Adana ve Konya E tipi cezaevleri ile Pozanü M Tipi Cezaevi'nin "oda sistemine" dönüştürülmesi için ihale açtı. Adana ve Konya E tipi cezaevleri ile Pozantı M tipi cezaevleriyle ilgili ihaleler 23 Haziran, Aydın E Tipi Cezaevi'nin dönüşüm ihalesi ise 28 Haziran'da gerçekleştirilecek. TebKğe harç engeli • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, Vakit gazetesini, "Onbaşı bile olamayacakJann general olduğu ülke" başlıklı yazı nedeniyle 312 generale yasal faiziyle yaklaşık 1 triryon lira tazminat ödemeye mahkûm ettiği davanın gerekçeli karan belli oldu. Ancak tazminat davalannda, karardan sonra bir bölümü yatınlması gereken harcın henüz yannlmaması nedeniyle karar taraflara tebliğ edilemedi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden Dağlarca'ya 'Onursal Doktora' Türkaydınlanrnasırun büyük şairi: Dağlarcaİstanbul Haber Servisi - Mimar Si- nan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) tarafından, Türk aydın- lanmasının şaın Fazıl Hüsnü Dağlar- ca'ya, 90. yaşgününde *K)nursal Dok- tora " verildi ve 2004, "Fazıl Hüsnü Dağlarca Yıh" ilan edildi. MSGSÜ Oditoryumu'nda düzenle- nen törende konuşan Rektör Prof. Dr. tsmet Vlldan Alptekin, Dağlarca'nın şiirlenyle büyüdüklerinı belirterek "Fazıl Hüsnü Dağlarca çok büyük bir ozanımız. Kendisine bu unvanı verme onurunu bize yaşatüğı için çok sevinç- fiyiz" dedı. Türkiye Yazarlar Sendika- '0 bir umuttlir' Cumhuriyet Gazetesi adına Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya şükran plaketi veren Gazetemız İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk, Dağlarca'yı "umut" olarak nitelendirdi. Selçuk "Içinde yaşadığımız süreçte, karanlığa doğru sürüklenen ülkeyi gördükçe hüzünlenen ben, Dağlarca'yı okudukça, 'Hayır, böyle bir şairi yetiştiren bir toplum karanlığa sürüklenemez' diyorum" dedi. sı (TYS) Genel Başkanı Cengiz Bek- taş da Dağlarca'yı "Şiiriınizinbayra- ğı" diye tanımlayarak aydınlığını as- la yitumedığini söyledi. Gazetemiz tmtiyaz Sahibi ve Ya- yın Kurulu Başkanı, yazanmız tlhan Selçuk, "Fazıl Hüsnü Dağlarca,Türk ayduılanmasının büyük şairidü*" di- ye söze başlayarak "Içinde yaşadı- ğımız süreçte, karanhğa doğru sürük- lenen ülkeyi gördükçe hüzünlenen ben, Dağlarca'yı okudukça, 'Hayır, böyle bir şairi yetiştiren bir toplum karanlığa sürüklenemez' djyorum" 'Şürimizin Bayrağı' Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Oditoryumu'nda çok sayıda akademisyen, aydın ve yazann kaükngı törende Rektör Prof. tsmet Vlldan Alptekin, Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya cüppea- ni ghdirdi ve "Onursal Doktora" bdgesi ile teşekkür plaketi sundu. Alptekin, Dağlarca'nın şürleriyle büyüdüklerini beorte- rek "Fazıl Hüsnü Dağlarca çok büyük bir ozanımız. Kendisine bu unvanı verme onurunu bize vaşatbğı için çok sevinçti- yiz" dedi. Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Cengiz Bektaş da Dağlarca'yı "Şnrimizin BayrağT diye tanımlaya- rak aydmhğuıı asla yitirmediğmi söyledL Dağlarca doktorasmı ahrken "Bana her zaman yol gösteren bir tek ışık \ur. O da şu: Yapnğun işi sevmek. Ben düşünüyorum ki herkes işini severse, herkes ülkesine bir katİada bulunursa daha m dunım- da oluruz, tnsanın yapüğı işi sevmesi en büyük erdemdir, en büyük değerdir" diye konuştu. (Fotoğraf SERKAN Y1LDIZ) şeklinde konuştu. Selçuk, konuşma- sını şöyle sürdürdü: "O bir umurhır. aynı zamanda gerçektir. Yalnız yaşa- dığımız çağın degil, geçmişin ve gele- ceğin şnrsel bilincidir. Bu bilinç yalnız edebiyatta değil, febefede, shasette,ide- ok)jide ve gerçekyaşamda bütünsel ola- rak insan gibi yaşama rotasını sanat- sal gücüyle çizryor." Mudzeyl gerçeklegtlrdV "Uusal Kurtuluş Savaşı'nda varo- luşumuzun direncini oluşturan Ke- maüst istenç. zaferden sonra uygarb- ğm akıl ve biHnı yöntemlerini algıla- makla inamlmaz bir mucizeyi gerçek- leştirdT dıyen Selçuk, özetle şu gö- rüşlere yer verdi: "Fazıl Hüsnü Dağ- larca, bu derin çefişltivi bütünleştirip tariheAnadohı AydmlanmasTnı yazan Atatürk'ün yaratûğı olağanüstü sen- tezi şnrselleştirnuş büyük sanatçımız- dır. Şaiıüğinde varohışu, laik Cum- huriyetin varoluşunda güvence gibknr. Llusalhğm yanındaki evrensefliğinin smırsızhğı şu sözünde de \ıırgulanrv w: Bin yıl sonra yeryüzünde tek bir dil ve insanlar kalacak, uluslar kabnayacak İşte o zaman benim şürlerim, sanat müzesinde yer atarsa mutlu olurum." Dağlarca: insanın yaptığı l$i sevmesi en büyük erdem Törende daha sonra MSGSÜ Rek- törü Prof. Dr. Alptekin, Dağlarca'ya cüppesini giydirdi ve "Onursal Dok- tora" belgesi ile bir teşekkür plaketi sundu. Dağlarca doktorasmı alırken "Bana her zaman yolgösteren bir tek ışıkvar. O da şu: Yapüğım işi sevmek Ben düşünüyorum ki herkes işini se- verse, herkes ülkesine bir katkıda bu- lunursa daha iyi durumda ohıruz. İn- sanın yaptiğı işi sevmesi en büjiik er- demdir, en büyük değerdir" dedi. Daklkalarca ayafcta alkıslandı Ilhan Selçuk da Cumhuriyet gaze- tesi adına plaket verirken *Büyük ozan DağlarcaŞa Türkhe ve insanhğa pa- ha biçilemez katküan için bu şükran plaketini verijoruz" dedi. Dağlarca ise "Buikiağıryükünalnndaartıkiyi- cea\ağakalkamazhalegelirim'' diye- rek espri yaptı. Törenin ardından ba- zı şiirlerini okuyan Dağlarca, uzun sü- re ayakta alkıslandı. ENTERNET / MEHMETSUCU mehmet(a cumhuriyet.com.tr Birey IMasıl e-Birey olacak?Bilişim Derneği'nin KKTC'de düzenlediği tplantıda en ilgi çeken çalışma grubu e-Birey « e-örgütlenme grubuydu. E-Birey konusun- ca hazıriadıkları rapor pek çok açıdan bilgilen- tıriciydi ve pek çok sorunu da dile getiriyordu. Bugüne dek pek fazla dillendirilmeyen e-Bi- sy şöyle tanımlandı: Günlük yaşamında ileti- ımini istediği yer ve zamanda, elektronik or- ımda kolaylıida gerçekleştirebilen, iletişim- ;en öte oy verme dahil sunulan tüm hizmet- W7 sanal ortamda yapmayı tercih ederek ya- am kalitesini arttırmaya çalışan kişi. Erdal Naneci (Milli Kütüphane), Elif Müftü- ığlu (Devlet Malzeme Ofisi), Tahir Haytoğlu 3omputer Associates), Nedret Orbay (ALFA id.), Koray Özer (TPAO), Ülkü Aksoy (EGM ;İM), Esin Demirbağ (Sanayi Bakanlığı) ve lühal Mutlu'nun (Türk Telekom) katkılarıyla azırlanan e-birey konulu metin şöyle: 1. Gelişmiş ülkeleri birbirinden kopuk yaşa- an insanlar olarak eleştiririz. Türk toplumun- da bu bakımdan e-Bireyleşme sonucunda ne- ler ortaya çıkacak, insanlar birbirinden iyice kopacak mı? Yabancılaşma, bireyselleşme so- nucu toplumdan kopmasadeceteknolojinin ge- tirdiği bir sonuç değil, evrimleşmenin getirdiği bir sorun. Daha çok ekonomik ve sosyal du- rumun ortaya çıkardığı bir sorun. 2. E-Bireyleşme, sonucunda yakın çevreyle iletişimi azaltıyor. Ancak uzak çevre ile iletişi- mi ise arttırıyor. Uzakta eğitim sayesinde dün- yadaki herhangi biryerle iletişim imkânı sağlı- yor. 3. Eğitim, okulöncesinde daha çocuk yaşta verilmeli. Ancak bu yapılırken sosyal ortam ya- ratılmalı ve bu alışkanlık kazandırılmalı. Yapı- lan bir araştırmaya göre, çocuklann internette dahi olsatek başına oyun oynamak istemedik- leri, grup oyunlarını tercih ettikleri ortaya çık- mıştır. 4. Öncelikle e-Bireyleşme yönünde çalışma- lar sürdürülmeli olumsuzluklar gözlenmeli, za- man içinde çıkacak sorunalara göre önlem alınmalıdır. 5. Toplum e-Bireyleşen ve e-Bireyleşmeyen olmak üzere ikiye aynlacak. E-Bireyleşen kişi dünya vatandaşı olacak ve bir sinerji ortaya çı- kacak. Ancak, bunun sonucunda sayısal bö- lünme kaçınılmazdır. 6. E-Bireyleşme, bireyi ön plana çıkardığı için yüz yüze görüşme imkânının kısıtlılığı ne- deniyle sosyal hizmet kurumlarında yapısal bir değişıklığe gidilmesinin gerekliliği ortaya çıka- caktır. 7. E-Birey olmakla internet erişiminin yaygın- laşması ayrı şeylerdir. E-Bireyleşme ile ilgili doğru stratejiler ortaya konulmazsa olumsuz- luklar doğabilir. 8. E-lmza yasası çıktı, ancak uygulamaya yönelik düzenlemeler hazır değil, yönetmelik- ler hâlâ çıkmadı. Dünya ömeklerinin süratle in- celenerek gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. 9. Kişilerin internette surf yaparken kontrol edildiği şüphesinin ortadan kaldırılması gere- kir. 10. Sorunların yaşanmaması için öncelikli olarak e-hukuk altyapısının sağlıklı olarak ku- rulması gerekir. 11. Yasal düzenlemelerin yanında etik fak- törünün de göz önünde bulundurulması gere- kir. 12. E-Birey, e-Devlet, e-Türkiye, vb. kavram- lari ilköğretimden itibaren müfredatına girme- li ve süreklilik kazandırılmalıdır. 13. Bilgisayar okuryazartığı sadece belli prog- ramlann kullanımı olarak algılanmamalı, genel bilgisayar kültürü hedeflenmeli. 14. E-Bireyin oluşturulması ileri yaşlara bıra- kılmamalıdır. 15. E-Bireyleşmede esas problem erişkinler- de. Ortamın cazip hale getirilmesi gerekiyor. 16. E-Bireyleşmeyi özendirebilmek için TV'de en çok yayınlanan diziler içerisinde yönlendir- meler yapılabilir. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Çııval ya da Bilmem Ne... Üstelik 19 Mayıs gibi, bizim ulusal bağımsızlıksa- vaşımız için çok anlamlı birgünün yıldönümünde, bir ABD'Iİ albay komutasındaki 20 askerle üç peş- mergenin Türkiye-lrak sınınnın sıfır noktasında ge- çirdikleri dört saatlik gözaltı olayının doğruluğun- dan adım gibi eminim. "Nasıl bu kadar güvenli konuşabiliyorsun " diye soracaklar için, haberi yayınlayan "Referans" ga- zetesinin asıl kaynağını bildiğimi söylemekle yeti- neceğim. Geçen yıl 4 Temmuz gibi, ABD'nin bağımsızlık gününe rastlayan Süleymaniye olayının karşıtığı, üs- telik ABD'Iİ askerlergibi, Türk özel timini kendi ka- rargâhlarında kalleşçe basarak değil, sınırın sıfır noktasındaki bir ileri karakolumuza burunlan ha- vada yaklaştıklannı görerek durdurmaktan daha do- ğal ne olabilirdi? Söylentiler çeşitli ABD timinin içindeki Peşmergeler, TSK karako- lunun yerini, ortak komutanları albaya göstererek kışkırtmışlar. Komutan da bizimkilere, karakollan- nı arayacaklannı söylemiş. Böyle bir şeye evet de- melerinin imkânsız olduğu yanıtını veren ve he- men geri dönmelerini isteyen Türk komutanıyla ABD'Iİ albay arasındaki tartışma, karşılıklı silah doğruItmasına kadar uzayınca, bir yandan Şırnak- taki üst makamlara durum yansıtılmış. öbür yan- dan da "stratejik müttefikimizin" peşmerge klavuz- lu timine mensup askerlerin başlan örtülmüş. Çu- val mı? Iç çamaşın mı? Yoksa başka bir şeyle mi? Ne fark eder. önemli olan, Andaç köyü dolaylann- daki ileri karakol komutanının kendi inisiyatifiyle karakolunu aratmak istemeyişidir. Yine kendi ini- siyatifiyle girişim sahiplerini etkisiz kılmasıdır. Ve yapılan sınırdaki nöbet andına da tıpa tıp uyul- muş olmaktatır. Genelkurmay Başkanlığı'nın haber karşısında sessizliğini sürdürmesi, olayın sanki Ankara'dan ge- len komutlarla düzenlenip yürütüldüğü gibi bir ka- nıya neden olurdu. Bu, hem haksız hem de diplo- masi kurallanna ters düşen bir davranıştı. Bu nedenle ben, TSK'nin en üst karargâhıdasa- atlerce süren bir toplantıdan sonra yapılan açıkla- manın, "anlayışla" karşılanması gerektiğini düşü- nenlerdenim. Ama, haberi doğal olarak atlamış olan öteki med- ya organlannın bazılarında yer alan tepkiyi de, he- le Genelkurmay yalanlamasına mal bulmuşçasına sanlmasını da anlamak mümkün değil. Olay, kuş uçmaz biryerde gerçekleşen birolayı, günler son- ra perdenin önüne çıkartıyorsa bundan hiddetlen- mesi gereken Türk basın mensuplan mı olmalıy- dı? Çuval haberinin çuvalladığını söyleyerek, ken- di kıskançlıklannı bastırma yoluna gideceklerine, gazetecilerimiz üstelik 19 Mayıs günü, 4 Temmuz 2004 rezaletinin öcünü alan, adlannı bilmediğimiz askerlerimizte övündüklerini söyleyenlere katılmak- la ne kaybederlerdi? Nasıl olsa günün birinde An- daç köyü yakınındaki 20 ABD'Iİ coninin başlannı kapatan o tarihi karşılığı belgeleyen fotoğrafı daya- yımlayan bir başka gazete ya da TV'nin atlatma ba- şarısıyla karşılaşacağız. Dedim ya... Ben haberin doğru olduğunu söyle- yen kaynağıma güveniyorum. Onu da, eylemi gerçekleştiren meslektaşları gibi kutluyorum. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit@e-kolay.net Görme engelliler için kermes • Haber Merkezi -Görme Engelliler Derneği Is- tanbul Şubesi'nin girişimiyle Türkiye"deki tüm görme engellilere hizmet verecek dijital kütüpha- ne açılıyor. Dernek yetkilileri, dijital kütüphanenin yaklaşık 8 bin dolara mal olacağını belirtti. Oğuz- kaan Koleji. kütüphanenin yaşama geçirilebilmesi için ilk adımı attı. Kolej, bu yılki kermesi Görme Engelliler Derneği'nin yaranna gerçekleştirdi. Derneğin Istanbul Şubesi Başkam Tekin Saltan, kütüphane için kaynak sıkmtısı çektiklerini belirterek, "Kütüphaneyle binlerce görme engelli- ye aydınlık yaratacağımızı umuyoruz" dedi. Kıztar için beş yıllık plan • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ve Avrupa Birliği tarafindan yürütülen ve 5 yıl sür- mesi planlanan "Temel Eğitime Destek Projesi" dün Diyarbakır'da düzenlenen bir toplantıyla tam- tıldı. 2002 yıh Eylül ayında yürürlüğe giren ve 3 yıl daha sürmesi planlanan AB destekli proje ile eğiti- min kalitesini arttırmayı hedeflediklerini beürten ll Milli Eğitim Müdürü Bahattin Atilla, "Kız çocuk- lan ve kadınlar için yaygın ve örgün eğitimin orta- lama seviyesini yükseltmeyi amaçhyoruz" dedi. KPSS için iptal tehlikesi • ANKARA (ANKA) - De\ let memurluğu için 11-12 Temmuz tarihlerinde yapılacak olan Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS), ortaokul me- zunlanmn başvurularımn kabul edilmediği ve bunun da sınavm ıptal edilmesini gündeme geti- rebıleceği belirtildi. Ortaokul mezunlannm baş- Mirularmın kabul edilmemesinin 657 sayılı Dev- let Memurlar Yasası'nm 41 'inci maddesiyle ana- yasanın eşitlik ilkesine aykın olduğu belirtildi. Sözleşmeli öğretmen ücretteri • Eğitim Servisi - îlkögretim okullannda sözleş- meli olarak çalışan öğretmenlerin ücretleri iki ay- dır "ödenek yetersızliği'" nedeniyle ödenmiyor. Kâğıthane'deki bir ilköğretim okulunda kadrosuz ücretli olarak çalışan bir sımf öğretmeni, nisan ve mayıs »icretlerini alamadıklannı belirterek "Sadece îstanbul'da bu durumda olan 5 bin öğretmen bulunuyoT. Zaten çok komik bir ücretle çalışan biz öğretmenler yine daha mağdur edilmekteyiz" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear