Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 HAZİRAN 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
J V L J J L J J . LJ M\ kuKur® cumhuriyet.com.tr 15
UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCİ
Kailtürel miras için kol kola giren belediyeler, yeni birlik yönetimlerini belirleyecekler
Tarihi kentlerde 'seçim'var...
Kaıruluşunun 4. yılında 123 beledi-
yeyle yoluna devam eden Tarihi
kentler Bırlıği'nde (TKB) "nöbet
değişimi" var...
28 Mart 2004 yerel seçimleriyle
göreve gelen belediye başkanlan ve
meclis üyeleri, 05 Haziran 2004 Cu-
martesi günü Bursa'da yapılacak
TKB Meclisi toplantısında yeni baş-
kanı ve encümen üyelerini seçecek-
ler...
Yıllann özlemi olan "kültürel mi-
rası sahiplenen belediyeciliğin"
duygu ve eylem birliğini yaratan
TKB, kısa ama önemli bir geçmişe
sahip.
Türkiye'nin de kuruculan arasın-
da yer aldığı Avrupa Konseyi, 2000
yılındaki 50. yıldöniimü için "Avru-
pa: Bir Ortak Miras" kampanyası
başlatmıştı. Aynı amaçla 7-8 Ekim
1999 tarihinde Strazburg da yapılan
"Avrupa Tarihi Kentler Birliği"
kuruluş toplantısında da ülkemizi
Bursa Büyükşehir Belediyesi tem-
sil etmişti...
Kültür Bakanlığı, Strazburg'da
alınan kararlar ışığında 'Türkiye Ta-
rihi Kentler Birliği'nı kurma göre-
vini de Bursa'ya verdi. lçişleri Ba-
kanlığı'nın etkin desteği ve Mimar-
lar Odası ile ÇEKÜLün katkılany-
la başlanan çalışmalarda yurt düze-
yinde çağn yapılarak 22 Temmuz
2000 günü Tayyare Kültûr Merke-
zi'nde 'Tarihi Kentler Birliği Tanı-
tım Toplantısı' düzenlendi.
Gündemi sadece "bilgilendirme
ve hazııiık" olarak belirlenen toplan-
tı öylesine coşkuluydu kı yeni bir bu-
luşmaya gerek duyulmadan "kuru-
luş bildirgesi" ilan edilerek TKB'nin
gerçekleşmesi sağlandı. Dönemin
lçişleri Bakanı Sadettin Tantan da
unutulmaz desteğini, aynı toplantıya
katılan 12 ıl valısını, 54 belediye baş-
kanını ve Mimarlar Odası ile ÇEKÜL
temsilcilerini "kurucular kurulu"
ilan ederek başlatmış oldu...
Aynı toplantıda alınan ve 4 yıldır
TKB'nin adeta "anayasası" olarak
çalışmalara yön veren en temel karar
ise şöyleydi:
"Ülkemizi dünyada ve Avru-
pa'da farklı ve ayrıcalıklı kılan en
önemli ve eşsiz özelliğimiz, başka
hiçbir ülkede bulunmayan ve elde
edilmesi de mümkün olmavan ta-
rihsel, kültürel ve kentsel mirası-
mızın zenginliğidir."
Bu zenginliğin korunarak 21. yüz-
yılı "kimlikli kentlerle" yaşamak ve
Avrupa ailesinde de kültürel değerle-
nni yitirmemiş "saygın bir üye" ola-
rak yer almak hedefinde en önemli
sorumluluğun "yerel yönetimlere"
düştüğü vurgulanan TKB Kuruluş
Bildirgesi'nde de "Tarihi Kentler
Birliği, işte bu ulusal ve evrensel so-
rumluluğun etrafında birleşme ve
bütünleşme sürecini başlatmakta-
dır" denilmekteydi...
Türklye bulusmatarı
TKB'nin böyle başlayan yürüyü-
şünde, hemen her 3 ayda bir Bur-
sa'da, Nevşehir'de, Antalya'da,
Kars'ta, Antakya'da, Tokat'ta, Şan-
lıurfa'da, Kayseri'de, Talas'ta,
Edirnede, Ankara'da, Beypaza-
n'nda, Safranbolu'da, Kastamo-
nu'da, Bartın'da, Amasra'da,
Van'da, tzmir'de, Isparta'da, Yal-
vaç'ta, Sıvas'ta.. yurdun tüm yörele-
rinden belediyecilerin, sivil toplum
kuruluşlarının, aydınlann ve kamu
yöneticilerinin katılımlanyla "Tür-
kiye Buluşmalan" gerçekleştırildi.
Her biri farklı temalarda bilimsel
toplantılarla ve tarihsel çevrenin ko-
runmasına yönelik proje ve uygula-
ma sergileriyle bir "okul" gibi ger-
çekleşen bu buluşmalara Cumhur-
başkanımız Ahmet Necdet Sezer de
ya katılarak ya da mesajlanyla sü-
rekli desteğini verdi.
Birliğin yayın organı olarak 3 ay-
da bir çıkan "Yerel Kimlik" dergisi
ise tüm çalışmalann ve değerlendir-
melerin belgelendiği bir "ders kita-
bı" niteliğiyle, TKB yürüyüşünün
"seyir defteri" işlevini üstlendi. Bir-
liğe üye belediyelerdeki tarihsel do-
kulann yaşatılmasını amaçlayan ça-
lışmalan desteklemek için yine 4 yıl-
dır düzenlenen "TKB Ödülleri"
kapsamında da yerel yönetimlerin bu
alandaki proje ve uygulamalan özen-
diriliyor...
KASTAMONU'DAN
StVAS'A DÖRT
YIL...
Tarihi Kentler
Birliği'nin
kuruluşu
öncesindeki ilk
toplantılardan biri
de 1999'da
Kastamonu'da
yapılmıştı (iistte).
Dört yıl yurdun
dört bir yanında
süren 'Türkiye
Buluşmaları'nın
sonuncusu ise
2004'te Sivas'ta
yapıldı (solda).
Işte böylesı bir beraberliğin, yeni
dönemdeki yöneticileri için cumarte-
si günü Bursa'da seçim yapılacak.
TKB'nin şu ıki temel ilkesi, bundan
sonraki çalışmalarda da aynı coşku-
nun güvencesi olacak:
Siyasi tarafsıziık: TKB, belediye-
ciliğin toplumsal özünü ve kültürel
mirasın ulusal ortakhğını temel ala-
rak, siyasi partilere ve farklı siyasi
görüşlere bağlı kimliklerin öne çıkar-
tılmadığı bir beraberliktir. Tek ve te-
mel amaç ülkenin ve kentlerin kimlik
değerlerini birlikte yaşatmaktır.
Toplumsal işbirliği: Tüm çalışma-
lar, aynı amaca bağlı kamu, özel, si-
vil ve yerel kuruluşlarla gönüllü ama
kurumsallasmıs bir işbirliği içindeyü-
rütülmekte, meslek kuruluşlan ile
akademik kathlarm bilimsel rehber-
liği esas alınmaktadır.
TKB'de işte bu ılkelere bağlı ola-
rak "uygarhk değerlerimizi koru-
ma ve yaşatma" bayrağını devrala-
cak yeni yönetime şimdiden başanlar
diliyoruz...
TKB'nin 2000-2004
Dönemi Yönetimi
Tarihi Kentler Birliğf nin kuruluşundan
bu yana 4 yıldır görev yapan yönetim
kadrosu şu ısımlerden oluşuyor:
Erdoğan BİLENSER - Başkan
(Bursa B. Şehir Bel. Başkanı'ydı.)
Dr. Bekir KUMBUL - Başkanvekili
(Antalya B. Şehir Bel. Başkanı'ydı.)
Ahmet BAHÇIVAN - Encümen Üyesi
(Şanlıurfa Bel. Başkanı'ydı.)
Cengiz YARJNATOPU - Encümen
Üyesi (Edirne Bel. Başkanı'ydı.)
Naif ALİBEYOĞLU - Encümen Üyesi
(Kars Bel. Başkanı)
Orhan SA\' - Encümen Üyesi
(TalasBel Başkanı'ydı.)
İrisŞ. ŞENTÜRK-Meclis 1
Başkanvekili (Antakya Bel.
Başkanfydı)
Mehmet OSMANBAŞOĞLU - Meclis
2. Başkanvekili (Ağırnas Bel. Başkanı)
Saniye ÖZ - Genel Sekreter
(Encümen Üyesi)
Cavit ÇALl - Sayman (Encümen Üyesi)
Ayşe KAYA - Seİcretarya (Bursa)
DANIŞMA KURULU
Prof. Dr. Metin SÖZEN - Dan Kur
Başkanı (ÇEKÜL Vakfi Başkanı)
Oktay EKİNCİ - Yük. Mimar/Genel
Danışman
Prof. Dr. Cevat GERAY - Danışma
Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Ruşen KELEŞ - Danışma
Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Ülkü AZRAK - Danışma
Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Zekai GÖRGÜLÜ - Danışma
Kurulu Üyesi
Av. Derviş PARLAK - Danışma Kurulu
Üyesı
Fikret TOKSÖZ - Danışma Kurulu
Üyesi
Kayhan KAVAS - Danışma Kurulu
Üyesi
Şef Ulrich VValddörfer yönerimindeki topluluk. Aya trini'de
Carl Orff 'un başyapıtı 'Carmina Burana'yı yorumladı.
Bosch Müzik
Grupları Türkiye'de
Kültür Servisi - Senfoni
orkestrası, koro ve tiyatro
topluluğundan oluşan Bosch
Müzik Grupları îstanbul Aya
tnnı'de Carl OrfTun başyapıtı
Carmina Burana'yı yorumladı.
Şef Ulrich VValddörfer
yönetimindeki topluluğun büyük
ilgi gördügü gösteride Bosch
Bursa fabrikası çahşanlannın
oluşrurduğu tiyatro grubu ve
Adapazan Çocuk Korosu da
görev aldı. Toplam 280
sanatçının gösteride, soprano
Gudrun Ingimars ve tenor
Thomas Tröckens gibi ünlü
isimler de konuk sanatçı olarak
yer aldılar.
Genls bir repertuvar...
Bosch Müzik Gruplan,
gösterilerini îstanbul'un
ardından Bursa ve Izmir'de de
sahneleyecekler.
1934 yılında Bosch'un
merkezinin bulunduğu
Almanya'mn Stuttgart kentinde
kurulan Bosch Müzik Gruplan,
Bosch çalışanlanndan oluşuyor
ve kurumsal etkinliklerde
sahneye çıkıyorlar. Geniş bir
repertuvara sahip olan Bosch
Müzik Gruplan, Carmina
Burana'nın yanı sıra Bach,
Beethoven, Bizet, Brahms,
Chopin, Grieg, Haydn,
Mozart, Rachmaninov,
Schubert, Schumann, Sibelius
ve Strauss gibi bestecilerin
yapıtlannı da yorumluyor.
Bugüne kadar Bosch'un
bulunduğu birçok ülkede
konserler veren topluluk,
Türkiye'nin tarih boyunca
birçok kültüre kucak açmış
topraklar üzerinde kurulu
olması, Türk insanının sıcak ve
konuksever yapısıyla Türkiye'de
çeşitli alanlarda etkin olan
faaliyet gösteren Bosch Grubu
şirketlerinin büyük başan
göstererek stratejik önem
kazanması nedeniyle 2004
turnesi için Türkiye'yi tercih
etmiş.
14 yaşmdaki Emrecan Yavuz'un hedefi dünya sanatçısı olmak
Piyanonun harika çocuğu...
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Türki-
ye'nin "harika çocukla-
n " arasında sayılan Em-
recan Yavuz, dünyaya
adını duyurmaya hazırla-
nıyor. 14 yaşmdaki Ya-
vuz, iyi bir besteci ve pi-
yanist olmak istiyor.
Müziğe ilgisi küçük
yaşta başlayan Yavuz,
Arkas Eğitim ve Kültür
Vakfı'nın desteğiyle Ber-
lin 'de Carl Philip Emanu-
el Bach Musikgymnasi-
um'da eğitim görüyor.
2001 yılında "Uluslara-
rası Mavi Kuş Müzik
Yarışması"nda kendi
yaş öbeğinde birincilik
kazanan ve "en iyi çağ-
daş yapıt yorumcusu"
olarak Seçici Kurul Özel
Ödülü'nü alan Yavuz'un
bestelerinden oluşan ki-
tapçık, Çaykovski Müze-
si'nde sergileniyor. 1998
yılında "harika çocuk-
lar" arasına alınan Ya-
vuz'un 22 bestesi bulu-
nuyor.
9 yaşından bu yana
profesyonel olarak piya-
noyla ilgilenen Yavuz,
verdiği konserlerin sayı-
sını anımsamıyor. Yavuz,
ilk başlarda kendini mut-
lu etmek için piyano çal-
dığını, ancak şimdi so-
rumluluklannın arttığını
belirtiyor. Kendisine ve-
rilen desteğin öneminin
farkında olan Yavuz,
"Kısa vadede önümde
önemli bir konser var.
Yarışmalara katılaca-
ğım. Ancak uzun bir sü-
reçte çok iyi bir besteci
ve piyanist olnıayı he-
defliyorum" diyor.
Besteci Kimlik...
Besteci kimliğini ön
plana çıkarmak istediği-
ni belirten Ya\
r
uz, birçok
sanatçıyı örnek aldığını
söylüyor. Kendisine bir
sentez oluşturmak istedi-
ğini vurgulayan Yavuz,
"tdil Biret gibi her an
konsere hazır olmak,
Fazıl Say gibi dinamik-
liği ve coşkunluğu his-
setmek istiyorum" di-
yor.
Yav uz, 8 Haziran günü
saat 20.30'da İzmir Sa-
nat'ta Izmirli müzik-
severlerle buluşacak.
Selçddu
Sarayı'na
yardım
• KONYA (AA) - Topkapı,
Edirne ve Yıldız gibi
Osmanlı saraylanna mimari
açıdan öncülük eden ve
Şelçuklu dönemi
yapıtlanndan olan
Kubadabad Sarayı,
restorasyon için destek
bekliyor. 18 Mart
Üniversitesi Fen-Edebiyat
Fakültesi Sanat Tarihi
Bölümü Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Rüçhan Ank, Konya'nın
Beyşehir ilçesi sınırlan
içinde yer alan
Kubadabad'ın, küçük ve
büyük saray bölümlerindeki
kazı çalışmalannm sona
erdiğini ve restorasyon
aşamasına gelindığini
söyledi. Ank, dünyada
Şelçuklu döneminden
günümüze gelebilmiş tek
saray olan Kubadabad
Sarayf nın ilgisızlik
nedeniyle tahrip olduğunu
vurgularken restorasyonun,
dönemi bilen bir ekip
tarafından yapılması
gerektiğini belirtti.
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Mehmet Ulusoy'la
Çalışmak...
Bugün Cumartesi, 29 Mayıs. Perşembe yazımı
bugünden yazacağım. Çünkü bugün, yaşamımın
en sıra dışı karşılaşmalarından birinin sonucunu
verdiği gün. O yüzden yazım da, okurlara bugün
ulaşmasının olanaksızlığına karşın, yine de bugün
kaleme alınması şart olan bir yazı.
Mehmet Ulusoy, aslında çocukluk yıllarıma ait
bir ad. Moda'da ilkokula gittiğim sıralarda, 7-8 ki-
şilik "çetemizin" reisi, Mehmet Ulusoy'du. Ne
amaçla ve neye özenerek kurmuştuk bu "çete-
yi", şimdi asla anımsamıyorum. Ama toplantı ye-
rimiz, Cem Sokağı'ndaki kilisenin küçük arka
bahçesiydi. Eğer belleğim beni yanıltmıyorsa, bir
ara kendimize ağaç dallarından bir "karargâh" da
yapmıştık.
O yılların Mehmet Ulusoy'u daha o zamandan
yakışıklılığıyla dikkati çekmeye başlamış, ama
gerçek bir hanımefendi olan rahmetli annesini de
yaramazlıkları ile bezdiren bir yeniyetmeydi. An-
nesi, bu yaramazlıklardan ötürü sık sık benim an-
neme dert yanardı.
Sonra yollarımız ayrıldı.
Yıllar sonra adını yeniden duyduğumda Meh-
met Ulusoy, artık uluslararası üne sahip bir tiyat-
ro adamıydı. Çetemizi yöneten haşarı çocuk, sah-
nelerin genç yönetmeni olmuş, tüm heyecanını
önüne geçilmez bir sanat tutkusuyla yaşamını
adadığı tiyatroya taşımıştı. Onu. bir efsane gibi
dinliyor ve izliyordum. Ama hiç karşılaşmamıştık.
Kırk yılı aşkın bir sürenin ardından ilk karşılaş-
mamız, geçenlerde Maya Sahnesı'nin fuayesin-
de gerçekleşti. O gece bu karşılaşmanın nelere
gebe olduğunu ikimiz de bilmiyorduk. Bu konu-
da ilk işareti sevgili Erdal Öz'den aldım. Mehmet
Ulusoy'un kafasında uzun süredir Erasmus'la il-
gili bir projenin olduğunu ve bu amaçla kendisi-
ne benim Stefan Zvveig'dan çevirmiş olduğum
"Rotterdam'lı Erasmus'un Zaferi ve Trajedisi"
başlıklı biyografiyi verdiğini söyledi.
Sonra Mehmet Ulusoy'un bu proje konusunda
benimle çalışmak istediğini söylediği telefonu gel-
di. Bugün saat 13'te, Göztepe'deki evinde buluş-
mak üzere sözleştik. Kapıda Mehmet, Füsun ve
karakedileri Şeytancık, beni birlikte karşıladılar.
Duvarları Kuzgun Acar'ın eşsiz maskiarının ve
tavanlara kadar uzanan kitapların kuşatmasında-
ki salonda hiç yabancılık çekmedim. Asıl konu-
ya, sanki çalışmamız çok önceden başlamış gibi
girdik. Mehmet, Erasmus'un "Deliliğe övgü" ad-
lı başyapıtını çıkış noktası alacak bir proje çerçe-
vesinde, Batı hümanizminin kurucusunun yaşa-
mını, düşüncelerini, özellikle de düşünce mirası-
nın bugüne olan uzantılarını sahneye getirmeyi
amaçlıyordu. Bana önerisi ise bu projede birlikte
çalışmamızdı.
Bir yanda okumaya ve çevirmeye başladığım-
dan bu yana edebiyatına, düşüncelerine hep hay-
ranlık beslediğim Stefan Zweig ve onun çevirme-
ye doyamadığım Erasmus biyografisi, öte yanda
ise Mehmet Ulusoy gibi bir tiyatro tutkunu ile böy-
le bir çalışma atmosferini sonuna kadar paylaş-
ma fırsatı - kesişme gerçekten müthişti. Stefan
Zweig'ın, son yılları için "bütün yalnızlar gibi öz-
gür ve bütün özgüıier gibiyalnızdı..." diye tanım-
ladığı Erasmus'u, Rönesans'ın yetiştirdiği bu en
büyük düşünürü bugünün sahnesinde yeniden
canlandırma onurunu, bugünün tiyatrosunun en
büyüklerinden biriyle paylaşacaktım. Tüm sıkın-
tıları ve çileleriyle, yaşamı boyunca sadece tiyat-
royu seçmiş olan Mehmet Ulusoy, karşımda an-
cak çilecilere özgü denebilecek bir sadelik içer-
sinde, gençlik yıllarında Avrupa'da büyük ustala-
rın yanında çalışabilmek için hamallık bile yaptı-
ğını anlatmaktan hiç gocunmayan bir alçakgönül-
lükle oturmaktaydı. Ve benim için düşlemesi da-
hi güç olan bir mutluluğu bana, geri çevirdığim
takdirde bu proje sanki olmazmış havasıyla, bir
ricanın kılıfında sunuyordu. ("Bütün provalara da
katılırsın, değil mi?...")
Bugün, sanatta gerçek büyüklüğün ancak al-
çakgönüllülükten kaynaklanabileceğini bir kez
daha yaşadığım bir gün oldu. Böyle bir tanıklığı
son kez bundan yaklaşık iki yıl önce. Ayla Algan,
Beklan Algan ve Erol Keskin'le, aynı ortamda
çalışmaya başladığımda yapmıştım.
Aslında, epeydir özlediğim bir gündü...
e-posta: ahmetcemal ı superonline.com.
acem20' hotmail.com
Konuşan Fotoğraflar' yanşacak
• Kültür Servisi - Kodak Türkiye tarafından
bu yıl ikinci kez düzenlenen 'Kodak Türkiye
Fotoğraf Yanşması'na başvurular başladı.
Bu yıl 'Konuşan Fotoğraflar' temasıyla
düzenlenen yanşma, amatör, profesyonel,
genç ve çocuk olmak üzere 4 kategoride
yapılacak. Katılımcılann duygu ve
düşüncelerini en vurucu şekilde anlatan
yapıtların seçileceği yanşmanın son katılım
tanhi 30 Temmuz. Kodak Türkiye Fotoğraf
Yanşması'nın katılım formlan ise
duyurulann asılı olduğu bütün Kodak satış
noktalanndan ve CardFinans üye
işyerlerinden temin edilebilecek.
(wwv>: kodak. com. tr)
Karadeniz'in mozaiklerî
• ESKİPAZAR (AA) - Karabük'ün
Eskipazar ilçesindeki Hadrianapolis antik
kentinin bulunduğu 22 dönümlük arazi,
sahibinden satın alındı. Karabük Kültür ve
Turizm Müdür Vekili Serdar Üstelci, Budaklar
köyündeki 400 metrekarelik bir alanda, kilıse
zemininde olduğu belirlenen 4 mozaiğin,
geçen yıl yapılan kazılarda ortaya çıkanldığını
ve kazı çalışmalannm 2 ay sonra yeniden
başlayacağını belirtti. Kadın, erkek, hayvan ve
meyve figürlerinin yer aldığı mozaiklerin
önemli bir özelliği de, üzerlerinde, Hıristiyan
inancına göre cennette olduğu düşünülen dört
ırmağın adlannuı yazılı olması. Bölgede İÖ 5.
ve 6. yüzyıl Erken Bizans Dönemi'ne ait
mozaiklerin, yazıt ve figürlerin yanı sıra antik
kentin kamu yapılan, tiyatro, hamam ve agora
gibi bölümlerinin de bulunabileceği tahmin
ediliyor.