23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAVFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 2004 PAZAR 12 PAZAR KONUĞU Atatürk hayranı olan Çin Büyükelçisi SongAiguo, Türkiye ile ilişkilerini değerlendirdi S Ö Y L E $ İ : LEYLA TAVŞAIMOĞLU leyla.ta\ sanoglu(« cumhuriyetcom.tr Çin Halk Cumhuriyeti, dünyada uyanmaya başlayan koskoca ülke. Bir milyar 250 milyon kişinin üzerindeki nüfusu, uçsuz bucaksız toprnklarıyla Doğu Asya nin devi. Komünizm rejimi altındapiyasa ekonomisini yerli yerine oturtma, dış dünyaya açılma çabası içinde. Dokuz ay önce Ankara ya Çin Büyükelçisi olarak atanan Song Aiguo 'yla Gazi Osman Paşa'dakibüyükelçilik konuîunda bir araya geliyoruz. Büyükelçi bir Atatürk hayranı. Sadece o değil, Çin halkımn hemen tamamı da Atatürk ilkelerini öğrenerekyetiştirilmiş. Büyükelçiyle Atatürk Türkiye'sini, Türk işadamlannm Çin 'le ticarette karşılaştıkları güçlükleri, bugünkü küresel dünyanın sorunlarını, Büyük Ortadoğu Projesi'ni (BOP), hafta başında İstanbuVda yapılacak NATO zirvesinin nelere gebe olduğunu konuşuyoruz. Büyükelçi Song Aiguo BOP 'un, bölge ülkelerinin inisiyatifleri olmadan biryere varmasının olanaksızhğını vurguluyor. Ayrıca da hiçbir ülkenin iç işlerine hiç kimsenin kanşmaya hakkı olmadığını \~urguluyor. Bir de Şanghay Işbirliği Örgütü 'nün hedeflerini ele alıyoruz. Büyükelçi ana hedefin kendi bölgelerindeki aşırı dincilik, terorizm ve bölücülük sarmahyla mücadele olduğunun altını kalın hatlarla çiziyor. 'Kemalizmtariheyönverdf- Sizin Mustafa Kemal Atatürk hayranı oldu- ğunu zu biliyoruz. Hatta geçenlerde bir toplan- tıda da Atatürk'le ilgili bir konuşma yaptınız. Bu hayranlık nasıl doğdu? Bize anlatır mısı- mz? AİGUO - Mustafa Kemal Atatürk büyük eser- ler yaratan ve Türk toplumunun ilerlemesine bü- yük katkılarda bulunan çok önemlı bir devlet adamı olmuştur. 20. yüzyılda dünyada önemli devlet adamlan yetışmiştir. Ancak Mustafa Ke- mal Atatürk'e benzeyen nadir devlet adamlannı, onun gibi bir lideri değerlendirdigimiz zaman önemli olan onun lıderliğindekı toplumun tarihi gelişmesinde, ılerlemesı ya da ılerlememesıdir. Atatürk işte bu bakımdan çok büyük başan gös- terdi. Onun bu başardıklan da bugüne kadar hâlâ de- vam ediyor. Biz Çin'de olayı böyle değerlendıri- yoruz. Atatürk 20. yüzyılda, özellikle de 1920'ler- de son derece önemli bir örnek oluşturmuştur. Ay- ru zamanda da Kemalizm pek çok ülke, özellik- le kendi bağımsızlık savaşını veren, kendi mıllı raücadelesini veren ülkeler için "şafağuı ışığı" ol- muştur. Biz Çin'de böyle deriz. Yanı, karanlıklar içinde birden bir ışık doğdu. Öbür ülkeler bu ışık- tan umut aldılar. İşte, bu umut çerçevesinde bu ülkeler de kendi mücadelelenni verdiler. Hatta şunu söyleyebilirim kı 1920'lerde Çin'de Mustafa Kemal Atatürk hakkında önemli eserler basıldı. Aradan onlarca yıl geçmesine ve Çin'de rejim değişmesine rağmen Atatürk'e olan saygı ve sevgi eskisi gibi canlılığını koruyor. Ben sö- zünü ettiğiniz toplantıda ikı kitapta bulunan Ata- türk fotograflannı izleyicilere gösterdim. Bunlar- dan birisi 1926'da basılmış bir kitaptı. tlk sayfa- sında Mustafa Kemal Paşa'mn portresi yer alı- yordu. Aradan 71 yıl geçtikten sonra, 1997'de Çin'de lise öğrencileri için basılan bir ders kitabında yi- ne Atatürk'ün resmi vardı. Demek ki Çin halkı Atatürk'ü, onun ilkelennı çok benimsemiş. Ay- nı zamanda Atatürk'e olan saygı toplumun herkat- manında eskisi kadar güçlü. 'Atatürk'ün çlzdlğl yor -Atatürk'ün Türkiye'siylebugünkü Türkiye arasında bir kıyaslama yaptığınız zaman orta- ya sizce nasıl bir tablo çıkıyor? AİGUO - Demın de söylediğim gibi bir liden değerlendirdiğiniz zaman önemli olan tarihi iler- letip ilerletmemesi, ülkesim, toplumunu çağdaş- laştınp çağdaşlaştırmamasıdır. Kemalızmın işte bu bakımdan bence özü tanhın akışını ılerletme- si, tarihe yön vermesi, aynı zamanda da Türk toplumunu çağdaş medenıyetler düzeyine çıkar- masıdır. işte, Atatürk bu bakımdan son derece önemli reformlar yapmak suretiyle amacına kısa sürede ulaşmış oldu. Bugünkü Türkiye, bence dünkü Türkiye"nin bir devamıdır. Bugünkü Türkiye Ata- türk'ün ilkelerinın ışıklandırdıği. Atatürk'ün çiz- diği yolda hızla ilerleyen bir ülkedir. Türkiye İle lllşkiler - Türkiye 'yle Çin arasındaki bugünkü ilişki- leri nasıl değerlendiriyorsunuz? AİGUO - Bu ilişkilerin çok derin tarihi kökle- ri vardır. Biz Çinliler Türkleri hiçbir zaman ya- bancı olarak görmedik. Bundan bin beş yüz yıl önce Türklerle aynı bölgede bir arada, hatta iç içe yaşadık. Iki ulu- sun da kendi özellikJeri ve kendi tarihleri var. ÇinJiler olarak ilk dış temas kurduğumuz ulus- lardan birisi Türklerdir. Tarih boyunca karşılıklı ticaret yaptık. Hatta iki ulusun bireylen arasın- da evlilikler de oldu. Zaman zaman da birbirimiz- le savaştık. Ama komşular arasında bunlar olur. Bunlara rağmen dostluğumuz sürdü. Bakın, ben İstanbul'a gıdip Topkapı Sarayı'ndaki Çin por- selenlerini gördüğüm zaman çok büyük bir ya- kınhk duydum. Şimdiyse Türkiye'yle ilişkilerimiz çok iyi yön- de gelişiyor. Bu ilişkilerin gelişmesı iki ulusun da çıkannadır. Bu iki ülke kendi bölgelerinde bi- rer güç olduklan için de bulunduğumuz bölge- lerin huzuru, banşı ve istikran için de bu iyi iliş- kiler yararhdır. O nedenle biz Türkiye'yle ilişki- lerimizi her alanda daha da geliştirmek amacm- SONG AtGÜO 1954, Jiangsu, Çin doğumlu. Yükseköğrenimini Pekin Dış Uluslararası Çahşmalar Universitesi'nde tamamladı. 1979'da girdiği Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı 'nda çeşitli kademelerde görev aldı, 1984'te Çin Halk Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçiliği'ne Üçüncü Kâtip olarak atandu Burada İkinci ve Birinci Kâtip olarak 1990 'a kadar çalıştt. Üç yıl süreyle merkezde görev yaptı. 1993 'te Ankara Büyükelçiliği 'ne müsteşar olarak tayiniçıktı. 1996'da merkeze döndü. 2000'de Çin Halk Cumhuriyeti'nin Lefkoşa (Ktbrıs Rum) Büyükelçisi oldu. 2003 Eylül ayında da Ankara Büyükelçisi görevini üstlendi. dayız. Aynı sıyasi iradenin Türk tarafında da bulun- duğunu görmekten gerçekten büyük mutluluk duyuyorum. - Çin le işyapan işadamı tanıdıkların bazı so- runları ve kaygılan var. Çin 'den büyük ölçüde bir korsan ithalahn Türkiye ye geldiği, Türkpa- zarının inanılmayacak ucıızlukta Çin malları- ntn adeta isûlasına uğradığı, Türk malı aynı ürünlerin rekabet şanslarını kaybettikleri ya- kınmaları var. Bu soruna nasıl bir çözüm dü- şünüyorsunuz? AİGUO- Son zamanlarda Türkiye 'yle Çin ara- sındaki ticari ilışkiler hızla gelışti. Bu durum da aramızdaki dostluk ve ışbirliği ilişkilerini çok güzel bir biçimde yansıtıyor. Aynı zamanda aramızdaki ticaretin böylesine gelişmesi her iki ulusun da çıkannadır. Son za- manlarda ben de Türk ışadamlanndan bazı şikâ- yetler duydum. Bu konuya ben şu açıdan bakı- yorum: Öncelikle bugün yaşadığımız bu tip sorunlar gehşmenin sonucudur. Gelışme olmasaydı. Bu tür sorunlar da ortaya çıkmayacaktı. İkinci olarak, bu mallar için bir arz ve talep söz konusu. Aslında sadece Türkiye'ye değil, Çin mallan başka ülkelere de ginyor. Ucuzluğun nedenleri - Ama hepsine çok ucuzfıyatlardan giriyor. Öyle değil mi? AİGUO - Bu, dışa açılma siyasetinin bir sonu- cudur. Üçüncü olarak. Çin mallannın ucuz olma- sının başlıca nedem Çin'de en son teknoloji ve en son işletme tecrübesinden yararlanılmasıdır. Çin'de buna dayalı pek çok sayıda tesis yapıldı. Aynı zamanda biz büyük sayılacak miktarda ya- bancı sermayeden yararlanıyoruz. Son iki-üç yıl içinde yabancı sermayeyi çek- me konusunda Çin dünyada birinci sıradaki ül- ke. Son yıl Çin'e 50 milyar dolardan fazla yaban- cı sermaye girdisi oldu. Aynca, Çin'de modern teknoloji kullandığımız için çok büyük çaplı üretim yapabiliyoruz. Bu ba- kımdan da parça başı maliyet çok düşük oluyor. Özetle, rekabet gücümüzü arttırmak için çok ça- lışıvoruz. Hemen şunu da belirteyim ki Çin çok büyük bir pazardır. îthalatla ıhracat arasında da cıddi bir denge oluştu. Ama bir arahk ithalat ıhracattan bi- raz fazlaydı. - Son ithalat ve ihracat rakamlarını verir mi- siniz? AİGUO - Yıllık ihracat 430 milyar ABD Do- lan dolayında. İthalat ise 410 milyar ABD Dola- n. Öte yandan bu yılın ilk dört ayında Türkiye'den yaptığımız ithalat yüzde 160 oranında arttı. Tür- kiye'ye ihracat da artış gösterdi, ama aynı oran- da değil; yüzde 30-40 artış dolayında kaldı. Biz şımdi tıcaretteki bu dengesizliği ortadan kaldır- maya çalışıyoruz. Vize uygulaması - Bizim işadamlarının Çin le bir başka soru- nu daha var. Çin 'e iş yapmak için gitmeden ön- ce vize almaya Çin konsolosluğuna başvurduk- larında onlardan işyaptıkları şirketten değil de, gidecekleri kentin belediyesinden davet mektu- bu isteniyormuş. ı\eden böyle bir uygulamaya- pılıyor? AİGUO- Evet, vize konusunda bazı uygulama- lar var. Öbür ülkelerin \ atandaşlanna da aynı uy- gulamalar yapılıyor. Demin anlattığım gibi Çin'de şu sıralar dışa açılma politikasını sağlam bir biçim- de yürütüyoruz. Bu konuda da belli ölçüde önlem- ler alınıyor. Ancak giderek uygulamalar gevşetı- liyor. Aynı zamanda da biz dış ülkelerden daha çok turistin, daha çok işadamının Çin'e gelmesini ve dıştan gelen yatınmlann arttınlmasını hedefliyo- ruz. Yakın bir gelecekte bu sıkı uygulamalar da- ha da gevşetilecek. Tabii ki her ülkenin vize ko- nusunda uyguladığı bazı önJemler var. Çinli işa- damlan da bazı ülkelerdeki vize uygulamalann- dan şikâyet ediyorlar. Ama biz ticaretin ülkeler ara- sında daha serbestleştirilmesini arzuluyoruz. - Geçen hafta Şanghay Grubu 'nun birtoplan- tısı oldu. Öğrenebildiğim kadanyla o toplantıda ABD 'nin yayılmacı politikasına karşı ne gibi önlemler alınmasıgerektiği konuşulmuş. Siz bu konuda ne anlatmak isterdiniz? AİGUO - Şanghay tşbirlıği Örgütü Çin, Kırgı- zıstan, Tacıkistan. Kazakistan ve Rusya'dan olu- şuyordu. Ardından Özbekistan'ın da İcatılmasıy- la üye sayısı altıya çıktı. Son toplantıda Moğolis- tan gözlemci olarak örgüte katıldı. Bu örgütün ku- ruluş hedefi hiçbir biçimde üçüncü ülkelere yö- nelik hareketlere girişmek değildir. Örgüt hiçbir ülkeyi karşısına almak istemez. Örgütün şimdiye kadar yaptığı çalışmalann he- defı o bölgede faalıyet gösteren teronzme, aşın din- ciliğe ve bölücülüğe karşı gereklı ördemleri al- mak. Bunun yanı sıra son zamanlarda çok önem verilen konu bölge ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliğini arttırmak. Şanghay Işbirlığı Örgütü Taşkent'te yapılan zır- ve toplantısıyla yeni bir aşamaya girmiş bulunu- yor. Yani düzenli bir çalışma içine giriyor. Bun- dan önce sadece örgütün yapılanması konusunda çajışmalar yürütülüyordu. Yalnız, hemen şunu vurgulamak istiyorum ki ör- güt üyeleri arasındaki işbirliği arttınlacak; bölge- nin banşı, istikran ve huzuru için çahşmalar sür- dürülecek. Ayırı dlncl akımlar - Aşırı dinciliğe karşı önlem almak, dediniz, Ne gibi aşırı dinci akımlar var, bölgenizdi? AÎGUO- Biz üç güç diyoruz. Bu üç güç demin de dediğım gıbı terorizm, aşın dınci akımlarve bö- lücülüktür. Aşın dinci akımlar hangi dinden olur- sa olsun bizim için kontrol altında tutulmalıdır. Bu- rada din aynmı gözetilmemektedır. Çünkü hangi dınde olursa olsun aşın dincilik her zaman tehlike oluşturmaktadır. Bölgemızin ülke- leri bu üç tehlikenın eşit derecede tehdidi altında- dırlar. Bakın, aşın dincilik, teronzm ve bölücülük iç içe geçmış biçimde faaliyet gösteriyor. Şanghay Işbirliği Örgütü üyesi ülkeler doğaldır ki bu tehlikelere bir tepki olarak işbirliği içine gır- mışlerdir. - Bu saydığınız tehlikelerbütiin dünyadakiül- keleri tehdit etmiyor mu? AİGUO - Tabıı ki ediyor. Ancak bu tehlikeler bizim bölgemızde daha fazla hissediliyor. Geçen- lerde aşın dinci bir grup büyük çapta terör eylem- leri gerçekleştirdi. Buna kaışı çok ciddi önlemler alınması zorunludur. Dolayısıyla Şanghay îşbırli- ğı Örgütü'ne üye ülkeler ortaklaşa olarak bunlara karşı neler yapılabileceğini gözden geçiriyor ve ah- nan kararlan da hayata geçiriyor. 'Dünya tek kutuplu değil' - Çin Halk Cumhuriyeti olarak dünyanın tek kutuplu hale gelmesini nasıl karşılıyorsunuz? AİGUO - Bugünkü dünya banş, istikrar istıyor. Ülkeler bugün kalkınmak, gelişmek çabasında. Bu hedefi gerçekleştirmek için de uluslararası bir banş ve istikrar ortamına ihtiyaç var. Bu, son de- rece açık ve net ihfiyactmızdır. Evet, banşçı güç- ler de var, ama banşçı olmayan oluşumlar da mev- cut. Dünya iki kutupluluktan çıktıktan sonra artık şimdi yeni bir yapıya kavuşma yolunda. Bu da çoklu bir güç dengesidir. Bugün ABD en büyük güç, dunyamızda... An- cak öbür güçleri de göz ardı etmemek lazım. Za- ten bence dünya hiçbir zaman tek kutuplu olarak düşünülemez. Çok kutuplu bir güç dengesı bence dünya ıçın en lyisıdir ve dünyaya daha fazla banş ortamı getınr. - Hafta başında İstanbuVda başlayacak NA- TO zirvesini nasıl değerlendiriyorsunuz? AİGUO - Bu, çok önemli bir toplantı. Bu top- lantının Türkiye'de yapılması Ankara'da bulunan yabancı ülke diplomatlannın büyük ilgisinı çeki- yor. Bunu çok büyük bir dikkat ve ılgıyle ızliyo- ruz. NATO iki kutuplu dünyada bir askeri pakttı. Ama son zamanlarda siyasi bakımdan yeni, baş- ka boyutlar kazandı. Medeniyetler banş içinde yaşamair -BOPnedir? AİGUO - Şu sıra BOP'un tam olarak ne ol- duğu bilinmiyor. Ancak bu konuda zaman za- man bazı bilgiler verilıyor; haberler yayımla- nıyor. Türkiye'yi de içine alan bu bölgede ba- zı önemli çalışmalann yapılacağı yolunda ha- berler duyuyoruz. Biz bunlan izliyoruz. Eğer bu bölgede birtakım reformlar yapıla- caksa önce bu bölgenin ülkelerinin bunlara ih- tiyaç duyup kendileri inisiyatifi ele alarak bu ihtiyaçlan ortaya koymalılar. Çin dış polıtikasının temelı banş içinde bir arada yaşamak ve öbür ülkelerin iç işlerine ka- nşmamaktır. - Ama görünen o ki BOP'ta başka ülkele- rin iç işlerine karışmak esas... AIGUO-Onun için demin de söylediğim gi- bi önemli olan bu ülkelerin kendileri için ne is- tediklendir. Onlar inisiyatifi alarak kendi ihti- yaçlannı ortaya koyarlarsa iş ancak bu şekilde yürüyebilir. - Peki, aksi halde ne olur? AİGUO - Başka ülkelerin inisiyatifiyle bir- takım reformlar yapılırsa büyük zorluİdar or- taya çıkar. Aynı zamanda bu bölgede bulunan ülkeler tepki gösterebilirler. Zaten şimdi bu oluyor. Görüyoruz. 'Uzlaşma gerekll' - Prof. Samuel Huntington ismini çoğu- muz biliyor. Huntington 'a göre ABD İslam âleminden sonra Sin (Çin) uygarlığını ken- dine düşman ilan edecek. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Böyle bir şey gerçek ola- bilirmi? AİGUO - Huntington'ın geçmişte ortaya at- tığı kavram medeniyetler çatışmasıydı. Biz Çin tarafı olarak hep medeniyetlerin çatışması ye- rine medeniyetlerin banş içinde bir arada ya- şamasını arzuluyoruz. Dünya kültür bakımından tek tip bir dünya değil ki. Din bakımından söylüyonım. Çin'de Budizm, Müslümanlık, Hıristiyanlık. Taocu- luk var. Bu dinler aynı ülkede banş ve huzur içinde bir arada yaşıyor. Esas olarak banşçı, ıstikrarlı bir dünya isti- yorsak medeniyetlerin çatışması yerine mutia- ka medeniyetlerin bir arada yaşaması ve uzlaş- ması lazımdır. Biz bunu sağlayabilirsek dünya ıyı bir yönde gelişebilir. - Yani, siz ABD 'nin İslam âleminden son- ra Çin 7 düşman ilan edebileceğine inanmı- yor musunuz? AİGUO - Hiçbir ülke öbür ülkelere düşman olmamalıdır. Çünkü sonuçta aynı dünyada ya- şıyoruz. Bu dünyanın daha iyi bir duruma gel- mesi için çahşmalar yapıyoruz. O nedenle biz Çin dış politikasında hep şu- nu savunuyoruz: Banş içinde bir arada yaşaya- lım. Bu son derece önemlidir. Ülkeler birbirle- riyle eşit ve birbirlerinin haklanna saygılı ol- malıdır. Amaç karşılıklı yarar sağlamak olma- lıdır. Kazan-kazan ka\Tamı dunyamızda gittik- çe güç kazanıyor. Yani ben yaşarken sizin de yaşama hakkınıza saygı göstermeliyim. Benim ülkem gelişirken sizuı ülkenızin gelişmesinin de ortamını yaratmalıyım. B12 Doğu Asyahyız. Dolayısıyla Çin gelişirken komşulanyla da iyi bir biçimde geçinmeli ilkesine inanıyoruz. Bu komşu ülkelerin istikran için de yararhdır. Biz sizin için iyi olmahyız ki siz de bizim için iyi olun. Dünya bugün küreselliği yaşıyor. Hiçbir ülke öbür ülkeler olmadan kendi içinde iyi bir biçimde gelişemez. Hep işbirliği lazımdır. - Çin 'deMao dönemiyle bugünü ktyasladı- ğınız zaman nasıl bir tablo görüyorsunuz? AİGUO-Çin Halk Cumhuriyeti 'nin kurucu- su Mao büyük bir önder, büyük bir değer. Onun düşünceleri, onun fikirleri hâlâ Çin halkına, Çin hükümetine bugün de ışık tutuyor. Bugün- kü Çin, Mao'nun kurduğu Çin'in bir devamı- dır. Ancak bir ülke, bir hükümet, bir halk za- mana, çağa ayak uydurmalıdır. Bugünkü dün- yayla 50 yıl öncesinin dünyası farklı. Biz bu- günkü çağın gereklerine göre kendimizi uyar- lamak zorundayız. Bunu başanyoruz. O ne- denle yapısal değişiklikleri yapıyoruz. Uluslararası ilişkilerde daha fazla banş için- de bir arada yaşama feisefesini savunuyoruz. Bence Çin gerçekten iyi bir yolda gelişiyor. ARDEŞEN KADASTRO MAHKEMESI'NDEN Esas No: 1999 90 Karar No: 2004 16 Davacı orman ıdaresı tarafından davalılar Miktat Ergın, Osman Remzı Erguı, Nefi- se Ergın, Besım Ergin ve Sanıye Ergın ve 26 arkadaşlan aleyhıne mahkememizde açı- lan kadastro tespitıne itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonucunda: Davacı orman idaresi tarafından açılan ve Rıze ıli. Ardeşen ilçesi, Işıklı kö}"!!. Kası- moğlu düzü mevkiinde bulunan 3650 nolu parselm davalılar adına tespil gördüğün- den bahısle kadastro tespıtine itiraz davası açılmış olduğu söz konusu davanın yapılan açık yargılaması sonucunda: Davacının davasının kabulüne karar verildıği ve Rıze ili. .\rdeşen ilçesi, IşıkJı kö- yü, Kasımoğlu düzü mevkiinde bulunan ve davalılar adına tespıt gören 3650 nolu par- selin kadastro tespıtının ıptaline ve devlet ormanı olarak Hazıne'ye kayıt ve tesciline. Davalılar Rıze ıli Ardeşen ilçesi, Işıklı köyunden Besım mirasçılan 1936 doğumlu, Fikret Ergin, 1940 doğumlu, Hikmet Ergın'e daha önce dava dilekçesi ilanen tebliğ edildığinden mahkememız tarafından \erilen karar davalılara ilanen teblığme, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 28. 29 30 ve 31. maddeleri gereğince ilanına ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağının ilan masraflannın ve yar- gılama masraflannın daha sonra davalılardan alınacağı hususu ilanen tebliğ olunur. Basur 29496 ARDEŞEN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1999 89 Karar No: 2004 17 Davacı orman ıdaresı tarafından davalılar Rıfat Alemdar. Alı Faik Alemdar. Zi- ya Alemdar ve Recep Ali Alemdar ve 36 arkadaşlan aleyhine mahkememizde açılan kadastro tespitine itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonucunda. Davacı orman idaresi tarafindan açılan ve Rize ili. Ardeşen ilçesi. Işıklı köyü, Batumoğlu (Oruba) mevkiinde bulunan 3568 nolu parselm davalılar adına tespit gördüğünden bahisle kadastro tespitıne ıtıraz da\ası açılmış olduğu söz konusu davanın yapılan açık yargılaması sonucunda- Davacının davasının kabulüne karar verildiği ve Rize ili, Ardeşen ilçesi, Işıklı köyü. Batumoğlu (Oruba) mevkiinde bulunan ve davalılar adına tespıt gören 3568 nolu parselm kadastro tespitinın ıptaline ve devlet ormanı olarak Hazine'ye kayıt ve tesciline, Davalılar Rıze ıli Ardeşen ilçesi, Işıklı köyunden Ali Faık mırasçılan 1932 do- ğumlu. Azmı Alemdar. Sami Alemdar. Sünye Alemdar'a daha önce dava dilek- çesi ilanen tebliğ edildığinden mahkememiz tarafından verilen karar davalılara ilanen tebliğine. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28, 29 30 ve 31. maddelen gereğince ilanına ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağının ilan masraflan- nın ve yargılama masraflannın daha sonra davalılardan alınacağı hususu ilanen tebliğ olunur. Basm: 29498 ARDEŞEN KADASTRO MAHKEMESrNDEN Esas No: 1999 224 Karar No: 2004 13 Davacı orman idaresi tarafından da\alılar Alı Yakıcı. N'azım Gültekın, Recep Gülte- kın ve 44 arkadaşlan aleyhıne mahkememizde açılan kadastro tespitıne ıtiraz davasının yapılan açık jargılaması sonucunda: Davacı orman ıdaresı tarafından açılan ve Rize ili, Ardeşen ilçesi. Işıklı köyü, Nob- romole mevkiinde bulunan 3037 \e 3038 nolu parsellenn davalılar adına tespıt gördü- ğünden bahısle kadastro tespitıne itiraz davası açılmış olduğu söz konusu da\anın yapı- lan açık yargılaması sonucunda davacının davasının 18.05.2004 tanhınde davasının ka- bulüne karar verildıği ve Rıze ıli, Ardeşen ilçesi, Işıklı köyü. Nobromole mevkiınde bulunan ve davalılar adına tespıt gören 3037 ve 3038 nolu parselın kadastro tespıtının ıptaline ve devlet ormanı olarak Hazıne'ye kayıt ve tesciline. Davalılar Rize ıli Ardeşen ilçesi, Işıklı köyünden Rıfat oğlu, 1939 doğumlu, Yılmaz Yakıcı, Mustafa ve Hatice kızı 1962 doğumlu, Rasıme Yakıcı. Cemalettın \e Ayşe ço- cuklan, 1928 doğumlu, Ahmet Yakıcı, 1929 doğumlu. Fatma Yakıcı, 1934 doğumlu Niyazi Yakıcı. 1947 doğumlu. Emriye Yakıcı. 1952 doğumlu. Aysel Yakıcı, Ramız Hıl- mi ve Hanife çocukları 1933 doğumlu. Besıre Şener ve 1942 doğumlu, Fende Aysel Şener'e daha önce dava dilekçesi ilanen tebliğ edildiğınden mahkememiz tarafından verilen karann davalılara ilanen tebliğine. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28, 29 30 \e 31 maddeleri gereğince ilanına ilan tanhinden ıtıbaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağının ilan masraflannın \e yar- gılama masraflannın daha sonra davalılardan alınacağı hususu ilanen tebliğ olunur Basın: 294^4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear