23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2004 ÇARŞAMt 8 HABERLERIN DEVAMI TIİRKİYE Istanbul Edırne Kocaei't Çanakkaie Izmır Manısa Ayti\n DenızJı B B B B B A A A 28 31 30 28 33 36 38 38 Sinop Zongudak B 25 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas B PB B B B B B 25 24 24 29 30 31 25 B 24 Adana A 31 A 30 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van A B B PB PB Y Y 28 35 36 32 33 27 21 Y 19 Yurdun kuzey ve doğu kesımlen parça- lı bulutlu. Doğu Kara- denız'ın ıç kesımlen ıle Doğu Anadolu'nun doğusu sağanak ve gok gurultulu sağanak yağışlı. dığer yerter az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığın- da önemlı bır değışık- lık olmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y PB PB PB B B 18 17 16 26 20 21 25 25 Münih Y 20 Zürih Beriin Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y B Y PB Y Y PB 20 24 30 22 28 28 28 31 Y 20 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Şam Y A PB B A B PB A B 18 35 32 3 35 31 19 34 36 ^ 3 Parçalı bulutlu Sıslı -\ Bulutiu ^ ÇOK oo-utiu ı Yağmuriu »JJJJJ Kart Gok gunjtîû GINCEL CÜNEYT ARCAYTREK H Bajtarafı 1. Sayfada medya elinm altında. Gücün yetiyorsa çöz! Tabii bu kafa, bu anlayış, bu ABD yalakalı- ğıyla ne dağdaki PKK temizlenebilir ne de son hedefleri henüz açıklanmayan içerdeki siyasal hareketlere yön verilebilir. • • • Zana'lann tahliyesinden, PKK/Kongra-Gel'in terör eylemlerine girişmesinden sonra Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün mesajı daha öncekı kimi olayları anımsattı. TSK'nin yurtiçinde kıpırdayamaz dunjma getirdiği PKK, Kuzey Irak'ta dağlara çekildi. Kuzey Irak'ta konuşlanan örgütü yok edecek operasyonları ABD engelledi. Irak savaşının başlangıcında Kuzey Irak'a Türk askerinin giremeyeceğini açıkladı. Uydu siyaset anlayışı bu hükümete; son ola- rak 8.5 milyar dolarlık kredi uğruna Kuzey I- rak'a asker göndermeyeceğini ABD'ye taah- hüt eden bir anlaşmaya imza attırdı. Türkiye'nin uyarıları ABD'nin bir kulağından girdi, diğerinden çıktı. PKK ile savaşacağı yer- de pazariık etmeyi yeğledi. Eve dönüş yasala- nnı dağdaki PKK'yi indireceğini öne sürerek kışkırttı. Sonuç alınamadı. PKK'yi silahla bertaraf etmesini VVashing- ton'dan sürekli istedik. Her seferinde "zamanı gelince" yanıtını aldık. VVashington'da Penta- gon ile göruşmeler yapan Genelkurmay Ikinci Başkanı llker Başbuğ, "Amerika'nın PKK ile silahlı bir mücadele için umut verdiğini, gün vermediğini" açıkladı. Bugünkü olaylar, dünkü olaylann devamı. Durum kalın çizgileriyle ortada: Ektiğini biçiyor bu hükümet. PKK'nin yeniden harekete geç- mesinin tek sorumlusu Amerika Birleşik Dev- letleri. • • • PKK bugün yine terör eylemlerine giriştiyse, yine insanlar Ölüyorsa, PKK Güneydoğu'da yi- ne dehşetin egemen olmasına neden oluyor- sa, sorumlu sadece ABD değil. Kuzey Irak üzerine ağırlığını koyamayan, ABD politikalarına boyun eğen bu hükümet de, bir o kadar sorumlu. • • • Orgeneral özkök, terörle mücadelenin süre- ceğini söylüyor. Kuşkusuz, asker yine görevi- ni yapacaktır. Ne çare, burnumuzun dibindeki Kuzey Irak dağlarında yuvalanan, sayısı yak- laşık 5 bin olan terör örgütü içeriye sızarak ci- nayet işlemeye devam ediyor. Bu hükümetin Kuzey Irak'taki terör yuvala- nna karşı artık yapacağı bir şey kalmadı. Bu sonuca varmak zor olmasa gerek. Irak hükümetinde dışişleri bakanı görevini üstle- nen Kuzey Irak aşiret reisi Barzani'nin yakın adamı Hoşyar Zebari, verdiği son demeçler- de şunu söyledi: "Yetki devhnin ardından hiç- bir silahlı gücün Irak topraklannda kalması- na izin vermeyeceğiz." Lütfedip PKK'yi de ek- ledi. Oysa söylemin hedefi açık: 30 Haziran'da geçici hükümetten yetkiyi devraldıktan sonra işbaşına gelen hükümet, Kuzey Irak'ta sayısı bir-iki bini geçmeyen Türk askerini de isteme- yeceklerinin işaretini veriyor. Açıkça söylüyor; Kuzey Irak'a sınır dışı ope- rasyon, havadan müdahale artık yok! RTE hâlâ Amerikan ağzıyla konuşuyor. "Son terörolaylanyeni değıV'diyor. Üstelik ateşkes- le alakalı olmadığını söylüyor. ABD sözcüleri de "ateşkesin hiçbirzaman olmadığını" söylemiş- ti. DEHAP Başkanı Tuncer Bakırtıan, hükü- mete ve PKK/Kongra-Gel'e aynı mesafedeyiz, diyor. Türk bayrağı yerine malum bayrağın dal- galandığı miting alanlannda Zana'lar Ocalan posterleri, genel af çığlıkları ile karşılanıyor. Iç- lerinden biri, Orhan Doğan "dağdaki gençle- re kefil olduklannı" söylüyor. Şu anki manzara, içerdeki hareketi dışarda- kinden, dışardakini içerden ayırmanın (kopar- manın) zorluğunu sergiliyor. -Bu hükümetle- bir başka olasılık güçleniyor Galiba terörün durması PKK insafına kalıyor! • • •• Meclis, 356 oyla Hüsamettin Ozkan ve Recep Onal'ın yargılanmasına karar verdı Eski bakanlaraYüceDivan• Baştarafı 1. Sayfada amacı dışında kullanıp kanuni vetki- sini aşmak ve yasaya aykırı uyguİama- larda bulunarak bankayı zarara uğ- ratmak." Raporda eskı iki bakanın TCK'nin 240. maddesini (görevi kötüye kullanma) LhJal ettikJeri belırtildi. TB- MM Genel Kurulu'nda dün soruşturma komisyonu raporu görüşülürken Özkan ve Önal sozlü savunma yapmadılar. özkan: Komlsyon slyasl Özkan göruşmeler öncesinde yaptığı yazıh açıklamada şu görüşlere yer ver- di: "Soruşturma komisyonunun ku- ruluşu. çalışma yöntemi ve raporun başkanlığa verilişine kadar yapılan tüm işlemler, bukukun temel Ûkeleri- ne, kanunlara, TBMM İçtüzüğü'ne ve anayasa hükümlerine aykın ola- rak gerçekleştirilmiştir. Yüce Mec- lis'e sunulan rapor, önyargılı ve ta- mamen siyasi içeriklidir. Bu neden- lerie genel kurulda konuşmayacağım. Her türlü hesabı yüce Türk milleti adına görev yapan yargı organı önün- de vereceğinıi kamuoyunun bügisine saygılarımla sunarım." 11 yıl aradan sonra yine iki bakan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski DSP'li Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile eski Devlet Bakanı Recep Önal, 11 yıl aradan sonra Yüce Divan'da yargılanan bakanlar olacaklar. Önal ve Özkan hakkındaki Yüce Divan'a sevk karanna ilişkin dosya en geç 7 gün içinde Meclis Başkanlığı'nca "dizi pusulasına" bağlanarak Yüce Divan görevini de üstlenen Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilecek. TBMM Genel Kurulu karan doğrultusunda iki eski bakan, Türk Ceza Yasası'nın "görevi kötüye kullanma" fiilini işleyen 240. maddesinden yargılanacaklar. Söz konusu madde, sanığın l yıldan 3 yıla kadar hapsini öngörüyor. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Yüce Divan'a 12 bakan sevk edildi. Son olarak ANAP'lı eski Bayındıruk bakanlan Safa Giray ile Cengiz Altınkaya, otoyol ihalelerinde usulsüzlük yapılmasına göz yumduklan savıyla 20 Ocak 1993 'te Yüce Divan'a sevk edilmiş, iki bakan da beraat etmişlerdi. Genel kurulda söz alan AKP Mıilet- vekili Ertuğrul Yalçınbayır, gecen dö- nemlerde siyasal gerekçelerle soruştur- ma önergeleri verildiğini ve Meclis'in "mahkeme gibi çalışfığını" söyledi. Yalçınbayır, "Pazarlıklar yapıldığını, aklanıa, paklanıalar olduğunu, mil- letvekillerine baskı yapüdığını gör- dük. Denetimde ciddiyetsizlik önerge- leri verildi. Bu müessese dejenere ol- du, daba fazla dejenere olmasına izin vermeyelim" dedi. CHP'li komısyon üyelennden İsmaU Değerli, "Şimdi de bazı bakanlar, belediye başkanları için özel aflar çıkarıüyor. Usulsüzlük, volsuzluk yapan cumburbaşkanı bile olsa gereken yapümaudır. Hortumla- rı kestik diyen iktidar öncelikJe ken- di yandaşlannuı hortumJannı kesme- lidir" görüşünü dile getirdı. Degerli, i- kı eski bakanın Yüce Divan'a gönderil- mesini istedi. Yalçınbayır ise konuşma- sında aynı konuda daha önce de soruş- turma önergesi verildiğini vurgularken komisypn adına söz alanAKP'li Ayhan Sefer Üstün konuyla ilgili yeni kanıt- lar ortaya çıkhğını, mükerrer bir soruş- turma yapılmadığını söyledi. Üstün, "Bankanın zararı 3.9 katrilyon. Bu, 2003 yılında bükümetimizin yatırım bütçesine denk bir para" dedi. Ertuğrul Yalçınbayır'dan 'lcendlmlze dokunalım' çağrısı Sataşma gerekçesıyle yeniden söz alan Yalçınbayır. "komisyonun içinde bulunmaması gereken bir üye ile ça- üştığını, çalışmalarında içtüzük hü- kümlerine aykırılıkJar olduğunu" söyledi.Yalçınbayır, "Boşluk var. Mec- lis soruşturması ile ilgili, 100. madde ile ilgili yeni bir düzenleme gereği var. Temiz siyaset için önce kendimizden işe başlayalım, yasama dokunulmaz- hğı, soruşturmalarla ilgili maddeler değiştirilsin. Lojmanlarda nasıl ken- dimizden işe başladıysak, şimdi de sı- ra bizde" dedi. Yapılan oylama sonun- da Yüce Divan'a sevk karan çıktı. Oy- lamada Yüce Divan'a sevk için anaya- sada öngörülen 276 rakamuıın çok üze- rinde bir rakama ulaşıldı. Shabina Begüm, Londra'da tesettürlü olarak derslere girmek için açtığı davayı kaybetti. Mahkerae, yasak kararıyla insan haklaruun çiğnenmediğini, okulun giysi kurallarıniD, dengeli. adil ve berkesi temsil eder nitelikte olduğunu vurguladı. (AP) Ingiltere'de tesettüreyasak Mahkeme, tesettürün Müslüman öğrenciler arasında ayrıma neden olduğunu vurgulayan okulyöneticilerini haklı buldu LONDRA (AA) - Ingiltere'de 15 yaşındaki kız öğ- renci, tesettürlü olarak derslere girmek için açtığı da- vayı kaybetti. Kendisıne uygulanan yasağı kaldırta- bilmek için dava açan Shabina Begüm, 2002 yılının eylül ayında, kıyafeti yüzünden Londra'da Luton böl- gesinde bulunan Denbigh Ortaokulu'ndan evine gön- derilmişti. Begüm, sadece ellerini ve yüzünü açıkta bırakan uzun elbiseler giydiği ve türban taktığı için evine gönderilmesinden sonra dava açmış ve okula de\am etmemişti. Yüksek Mahkeme'deki davada Begüm, eğitim hak- kının elinden alındığıru ve dıni inançlanna saygısız- lık yapıldığını ileri sürdü. Okul yönetürü ise genç kı- zın kıyafetinin sağlığı ve güvenliğı için tehdit yarat- tığı ve öğrenciler arasında aynma yol açtığı için bu- na karşı çıkıldığını kaydetti. Tesettürlü Müslüman bir öğrencinin diğer Müslüman öğrenciler arasında "da- ba iyi bir Müslüman olduğu" iddiası yaratmaması açısından da bu tür giysılerin uygun olmadığını be- lirten okul yöneticileri, Yargıç Sir Hugh Bennett ta- rafindan haklı bulundu. Bennett, okulun giysi kural- lannın, dengeli, adil ve herkesi temsil eder nitelikte olduğu sonucuna vardığını açıkladı. Begüm'ün in- san haklaruun çiğnenmediğini de belirten Yüksek Mahkeme yargıcı, Denbigh Ortaokulu'nda öğrenci- lenn büyük çoğunluğunun Müslüman olduğuna da işaret ederek çoğunluğun kurallara itiraz etmeden uy- duklanna dikkat çekti. SÖYLEŞİ ATT\IÂ İLHAN 11 .A. Bezirtfnin, 'Oepekçesi Olan, Nedentep'i. I I • Baştarafı Arka Sayfada Partisi 'nâşir-i efkân' Gerçek gazetesi, ha- berin başlığı ise, şu: "TSP'de Konferans / Türkiye'de Halkın Saadet Mücadelesi Emrinde Bir Edebiyaf / Kalabalık Bir Din- leyici Kitlesi Önünde Konuşan Attilâ ll- han, 'Sanatkârda birişçidir; bu itibaria, iş- çi sınıfının mücadelesi, onun da mücadele- sidir 1 dedi.." Nasıl, şair de, armağan da, mülakat da, asıl 'yerine' oturdu mu? Câzi sonrası Atatürkçülük iddiası... Aynı yöntem, Uğur'un (Mumcu), Attilâ llhan'la yaptığı, 'Roman söyleşisi' üzerin- de de uygulanıyor; iki sayı süren (5-6 Ma- yıs 1981) röportajın, hemen arkasından, o ayın sonuna kadar süren bir tartışmadır başlamış: Cumhuriyet, birbiri ardından kimlerin 'tepkisini' yayımlamıyor ki? Enis Batur'la başlamış, Ertuğrul Ozkök'le sü- rüyor; daha sonra sırasıyla, Murat Belge, Hasan Bülent geliyorlar; Doğan Hızlan, bu münasebetle, Ferid Edgü ile konuş- muş, onu Lâtif Okur'un cevabı takip edi- yor (30 Mayıs 1981); yâni tartışma, biraya yakın sürmüş, hepsi de elinizin altında! Benzer bir başka olay, başlı başına bir bütün oluşturmuş: "Mavi Dosyası!" Me- raklısı bilir, gençler bilmez; 'Mavi Hare- keti', Yunan/ Latin platformu üzerinde, TDK Türkçesiyle geliştirilen 'Garip' hare- ketine karşı, Ulusalcı/Sol'dan Kemalist manada ilk tepkidir; 'hasbelkader', başı- nı Attilâ llhan çekiyor; şimdi ne yapıyor- sa, o zaman da onu yapmış, yani Kema- lizm'i, tarihteki yerine Marksist biryöntim- le yerleştiriyor, onun üstyapı anlayışı da, elberte ona göre değerlendiriliyor; o açı- dan bakıldı mı, nasıl Gazi sonrası 'Ata- türkçülük iddiası' boş bir laftan ibaret- se, elbette, Tanzimat bakışlı 'alafranga seçkinci' Garip ve II. Yeni de, sade suya tirit 'ilericilik' davranışlarıdır; Mavi 'takımından' Ahmet Oktay, otuz yıl sonra, Milliyet/Sanat Dergisi'nde tertiple- nen soruşturmaya, bir giriş yazısı yazmış; Attilâ llhan, soruşturmayı cevaplandınyor ama, Belgin (Sarmaşık) işi orada bırakmış mı? Hayır, meraklısı 'dosya'nın içerdiği bü- tün "methaldar' şair ve yazarların, cevabı- nı sırasıyla okumak imkânına sahiptir; yâni Tevfık Akdağ'ın, Orhan Duru'nun, Yılmaz Gruda'nın, Tank Dursun K.'nın, Ozdemir Nutku'nun ve Demir Özlü'nün, otuz yıl sonra o 'gençlik hareketi'ne nereden, han- gi gözle bakmış olduklannı görebilecek; şüphesiz, daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilecektir. Bu bakımdan, 'Açtırma Ku- tuyu!..' yakın tarihimizin edebi çalkantıları- nı, -hem de onlara katılmış, ya da karşı çık- mış yazarların katkısıyla,- sonraki nesillere aktarıyor. Türkçenin ve Türk Edebiyatı'nın içine düştüğü hale bakarsanız, böyle bir çalış- maya gerek yoktu diyebilir misiniz? Meslek örgutlerinden sert tepki 'Basın Konseyi işverengibi' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - iktidar basın çalışanlanyla ilgili yasayı değiştirme hazırlığı ya- parken Basın Konseyi'nin "bazı maddelerde işve- ren lehine değişiklik" istemesi meslek örgütlerınin sert tepkisine yol açü. Türkiye Gazeteciler Sendika- sı (TGS) Genel Sekreteri Ercan Ipekçi, "Biz Basın Konseyi'ni tanımıyoruz. İşveren ağzıyla konuşu- yorlar" derken Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Sekreteri Vedat Çuhadar. "Konsey, varkk nedenini ortaya kovdu. Çalışanlann haklarında bir adım bile geri gidilecekse mevcut düzenleme değişmesin" açıklamasını yaptı. Devlet Bakanı Beşir Atalay, basın çalışanlanyla ilgili yasada deği- şiklik yapma çalışmalannın başladığını açıkladı. Başbaİcanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Mü- dürlüğü de meslek örgutlerinden bu konuda görüş istedi. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Türki- ye'de asıl sorunun 212 Sayılı Yasa'mn uygulanama- ması olduğunu vurguladı. Ekşi, 212 Sayılı Yasa'nın akdin işveren tarafından feshi halindeki ih- bar süresine ilişkin maddesi, haftalık izin, yıllık üc- retli izin, çalışma süresi ve fazla mesai, askere gi- den veya hamile kalan gazetecilere ödenecek ücret- lerle ilgili maddelerinin de aralannda bulunduğu bazı düzenlemelerin günün koşullanna göre değişti- rilmesini istedi. Basın Konseyi'nin buyaldasımı tepkiye yol açarken, Basm Tasansı görüşmeleri sıra- sında CHP sözcülerinin Konsey'e ahfta bulunan ifa- deler kullanması da rahatsızlık yarattı. TGC Başka- nı Orhan Erinç, "Eğer siyasi partiler, bazıları- nın istediği gibi patronlar için de adil olacak bir- takım önlemleri savunmaya geçerlerse çıkardık- ları Basın Yasası'nın herhangi bir faydası ol- maz" dedi. TGS Genel Sekreteri Ipekçi, Basm Konseyi'ni meslek örgütü olarak tanımadıklannı vurgulayarak "Eğer meslek örgütü olduklannı id- dia ediyorlarsa "îşverenler lehine değişiklik yapıl- sın' diyebilmeleri akü alacak bir şey değii" dedi. 'Ata'nın sözleri çarpıüldı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Ba- kanlığı'nın düzenlediği "Li- selere Giriş Sınavı"ndaki (L- GS) "din" sorusunun "doğ- ru" sayılan yanıtının Ata- türk'ün sözlerinın çarpıtma yorumu olduğu belirlendi. Atatürk'ün sınavda alıntı ya- pılan sözlerinin arkası ve önü, medreseleri eleştiren ifadeler içeriyor. LGS sınavında; Ata- türk'ün "Bizde ruhbanhk yoktur. Hepimiz eşitiz ve di- nimizin hükümlerini eşit olarak öğrenmeye mecbu- ruz. Her kişi dinini, din işle- rini, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır. Orası da okuldur" sözlerinden alıntı yapılmış ve Atatürk'ün bu sözlerle, "din eğitiminin ge- rekli olduğu, din eğitiminin okullarda yapılması, dinin hükümlerinin öğrenilmesi gerekliliği"ni vurgulamak is- tediği ileri sürülmüştü. Oysa, Atatürk'ün 31 Ocak 1923'te Izmir'de halk ile ko- nuşma sırasında söylediği ve "Atatürk'ün Söylev ve De- meçleri" adlı yapıtta yer alan sözleri şöyle: "Bir dinin tabii olması için akla, fenne, Ume ve mantığa tetabuk etmesi lazımdır. Birinı dinimiz bun- lara tamanıen mutabıktır. İslam hayatı içtimaiyesinde hiç kinısenin bir sınıfı mah- Aydınkrdan NATOkarşıtımitingeçağn tstanbul Haber Servisi - Aydınlar, sanatçı- lar ve Küresel Banş veAdalet Koalisyonu üye- leri, Tünel Meydanı'nda "Gelme Bush" stan- dı açarak NATO zirvesine karşı 27 Haziran'da yapıiacak mitinge kaülma çağnsı yaptı. Küre- sel Banş ve Adalet Koalisyonu'nun düzenle- diği "Gelme Bush"kampanyası kapsamında açılan standda NATO zirvesine karşı imza top- lanacak. Birhafb boyunca açık kalacak stand- da yanm saat süreyle nöbet tutacak sanatçılar, NATO karşıtı bildiri ve üzerinde "Gelme Bush" yazıh rozetler dağıtacaklar. Tiyatro sa- natçısı Mustafa Aiabora, sanatçı Mahir Gün- şiray, yönetmenAüfYılmaz,ressamMehmet Güleryüz ve eski ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras standın önünde yaptıklan açıidamalarda yurttaşlan 27 Haziran'daki mitinge çağu-dı. ÖDP lideri Hayri Kozanoğlu, Genco Erkal, ZeynepTanbay, Menderes Samancılar'ın da aralannda bulunduğu grup bildiri dağıttı. Kam- panyaya Gülriz Sururi, Orhan Pamuk, Ya- şar Kemal, Mehmet Ali Aiabora, Nilüfer Açıkahn ve Rutkav Aziz'in de aralannda bu- lunduğu çok sayıda sanatçı destek verecek. sus halinde muhafazai mev- cudiyete hakkı yoktur. (Müslümanlann toplumsal hayatında hiç kimsenin Özel bir sınıf halinde varlığını ko- ruma hakkı yoktur.) Kendi- lerinde böyle bir hak gören- ler ahkâmı diniye muvafık harekette bulunmuş olmaz- lar. (Kendilerinde böyle bir hakkı görenler, dini emirie- re uygun harekette bulun- muş oimazlar.) Bizde ruh- banlik yoktur, hepimiz mü- saviyiz ve dinimizin ahkâmı- nı öğrenmeye mecburuz. Her fert dinini, diyanetini, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır. Orası da mekteptir." "Arapça öğrenmenin ve Arapça eğitim zorunluluğu- nun yarattığı zorluklara ve zaman kaybına" değinen Atatürk, ülkenin kültür ve bil- gi yerlerinin "bir" olması ge- rektiğine dikkat çekiyor ve "fakaf diyerek din adâmı ye- tiştinnek için ayn "meslek" kurumlan açılmasuun gereği- ne işaret ediyor. Turistten turiste kapkaç • ALA-NYA(AA)- Antalya'nın Alanya ilçesinde, Alman tu- ristin çantasmı alarak kaçan Rus rurist ya- kalandı. Alman bilgi- ye göre bir kişi, Gül- lerpınan Mahallesi Keykubat Cadde- si'nde gezintiye çıkan Abnan uyruklu Helga Zündorf'un omzun- dakı çantasını alarak kaçtı. Polisin yaptığı çalışmalar sonunda kısa sürede yakalanan kapkaççının, Rus uy- ruklu Sergei Bosus- hevski olduğu anlaşıl- dı. Çanta, sahibıne teslim edilirken Ser- gei Bosushevski gö- zaltına alındı. Ogultüpk toprağa verîkl • ANK.A.RA (Cum- huriyet Bürosu) - Es- ki CHP milletvekili ve iki dönem Anka- ra'nin Yenimahalle il- çesinde belediye baş- kanlığı yapan Abdur- rahman Oğuitürk ya- şamını yitirdi. Oğul- türk'ün cenazesi, Çamhdere ilçesi Mer- kez Camii'nde kılınan namazın ardından Merkez Mezarlığı 'nda defnedıldi. Cenaze tö- renine, ailesi ve ya- kınlan, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Ankara Millet- vekili Yılmaz Ateş, AKP Ankara Millet- vekili Eyüp Sanay, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, CHP Genel Başkan Yarduncısı Eşref Er- dem ve bazı belediye başkanlan katıldı. eüven ailesi cinayetine dava • İstanbu) Haber Servisi - Emekli Bin- başı Öısan Güven ve eşi Sibel Güven'in öl- dürühnesine ilişkin 2'si ünam hatip lısesı öğrencisi 7 kişi hak- kuıda 1 yıl ile müebbet ağır arasmda değişen hapis cezalan istemiy- le dava açıldı. Esatpaşa Imam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi olan tu- tukJu sanık Emin Koç- han, DGM'de verdiği ifadede, "Benim ana- yasal sistemden bir şi- kâyetim yok. Ideoloji- mi sistemin içinde ger- çekleştiriyorum" dedi. Daş içiı şartlı iade kararı • tstanbul Haber Servisi - Ispanya, Tür- kiye'de gıyabında 30 yıl ağır hapis cezasına çarptınlan uluslararası uy\ışturucu kaçakçısı Nejat Daş'ın, bu dava- da yeniden yargılan- ması şartıyla iadesine karar verdi. Yamt için Türkiye'ye 40 gün sü- re veren Ispanya, bu şartın yerine getirilme- mesi durumunda Daş'ı iade etmeyecek. Kadtoi mesatfne 'eşrtülC tepkisi • ANKARA (AN- KA)-PirSultanAbdal Kültür Derneği (PSAKD) Merkez Yö- netim Kurulu üyesi Tu- ran Eser, TBMM'de açılan ve CHP'li mil- letvekillerinin tepkisi- ne neden olan kadın mescidinin anayasanın 'eşitlik' ilkesine aykın olduğunu sa\TJndu. Eser, "Cemevlerini inanç ve ibadet yeri olarak görmeyen AKP'liler, mescit ko- nusunda daha gayretli davranmaktadır" dedi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear