Catalog

SAYFA CUMHURİYET 10 HAZİRAN 2004 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaeh Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı Y PB Y PB B B B B 22 22 23 26 30 30 31 30 Sınop Y 19 Adana B 30 Samsun Y 19 Mersın B 27 Trabzon _Y 20 Dıyarbakır B 31 Giresun Y 19 Şanlıurfa B 30 B 27Ankara Y 21 Mardın Eskışehır PB 22 Sıırt Konya B 31 PB 24 Hakkân PB 24 Sıvas Y 19 Van PB 22 Zonguldak Y 19 Antalya B 29 Kars Y 18 Yurdun kuzey ke- sımlen parçaiı yer yer çok bulutlu, Marma- ra'nın doğusu, Iç Ana- dolu'nun kuzeydoğu- su, Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun kuzeyı sağanak ve gok gürul- tulu sağanak yağışlı, dığer yerler az bulutlu veaçıkgeçecek Hava sıcaklıgındaonemlıbır değışıklık olmayaoak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn PB PB PB Y Y Y Y Y 24 20 18 22 21 22 27 26 Münih Y 27 Zürıh Berlın Budapeşte Madrid Viyana Bekjrad Sofya Roma Atına PB Y Y Y Y Y PB PB 2/ 27 32 28 27 21 26 29 PB 30 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre Y B B PB B PB PB PB 13 39 27 33 27 28 10 32 Y 31 bulutlu Stslı . Bulutlu fc Çok bulutlu ı Yağmurlu ; Sulu kar ı GOK gurultulu G U N C E L CÜ1NEYT ARCAYÜREK H Baştarafı 1. Sayfada Kendine de ters düşüyor. örneğin Londra'da e- sip savururken "kişilerin laik olamayacağını" söy- lüyor, bir iki dakika sonra "Imam hatip mezunuyum ve laikim" demekte beis görmüyor. Yakışıklı olduğu söylentilerine inanmış olmalı ki, bu özelliğinin ülkemize pek çok şey kazandıraca- ğından kuşku duymuyor. iki buçuk ay önce Antal- ya'da Alman Bild'in yazarı Maria Anna, RTE'ye "Fotoğraflannızdakinden çok daha yakışıklısınız" dedi. Sözü ciddiye alan RTE, "Sizce yakışıklılığım Türkiye'ye turist çekmek için etkili olur mu" diye sordu. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'e, or- tağı olduğu Ülker şirketlerinin hiçbirinden "ücret geliriya da kârpayı almadığını" açıklatıyor, velakin kolunda 20 bin dolarlık Franck Muller marka saat. "Fakir fukaranın beyaz atlı prensi" RTE'nin Ege'ye yaptığı birgezide kolundaki saatin marka- sı 15-20 bin dolarlık Bvlgari. • • • Bu ve benzeri gözlemler dikkate alınırsa; RTE, Başbakan olduktan sonra bedava yaşıyor demek- tir. Çocuklan Ramsey'in bursuyla taa Amerika'lar- da okuyor. Geçende bir oğulcuğu yeni eşiyle Ame- rika'larda yaşayacağını açıkladı. Kızları ise arada sırada -herhalde uçak biletleri cepten- taaa Ame- rika'lardan anacıklarını babacıklarını görmeye ge- liyor. Daha, daha? Çat Istanbul'da, çat Ankara'da, gidip gelmeler devletten. Uçak bedava. Hanıme- fendileri Emine Erdoğan ın günlük ipek türbanı, değişik gıysileri, RTE'nin her gün değiştirdiği ta- kım elbiseler, kravatlarla ayakkabıları nereden di- ye sormamak gerek. Bütün bu giderleri herhalde üç-beş milyarlık aylıktan karşılıyor! AKP milletvekilleri hadlerini aşıp ortak olduğu şirketlerden kâr payı almayan RTE'nin aylık geliri ile iki kentte iki ayrı meskenin giderlerini karşıla- maktan tutun da giyim kuşamı, çocuklarının -eği- tim giderleri dışındaki- masraflannı nasıl karşıladı- ğını elbette soramazlar ama; 170 adet muhalif mil- letvekilinden biri, Başbakan'ın üst gelir düzeyine giren yaşantısını gerçekleştirmekteki maharetini acaba öğrenmeyi niçin merak etmiyor? Siyasal nezaket mi, yoksa yumuşak muhalefet anlayışı mı; RTE'nin yaşamıyla ilgili -ve fakat ka- muoyunun son derece ilgi duyduğu, rakamlar açıklanırsa bir o kadar ilgi duyacağı- soruları gün- deme getirmiyor. Oysa, böylesine sorular sormayı bizzat RTE'nin resmi belgelere dayanan bir açıklaması gerekli kı- lıyor. Birtarihteşöyledemişti: "Tıcaretyapmazsam geçinemem!" • • • Yumuşak muhalefetimiz böylesine sorular sor- mayı istemiyorsa; daha cıddi kimi konuları ele ala- rak RTE'nin ters duruşlarına pekâlâ uygun vuruş- lar yapabilir. Örneğin, Çanakkale 18 Mart Üniver- sitesi Araştırmalar Merkezi'nin yaptığı anketteki soruların birisi şu: - Türkiye'nin en büyük düşmanı hangi ülkedir? Yüzde 28.9 ile ABD yanıtı alındı. Yunanistan AB- D'den geride; yüzde 20.9. Ermenistan yüzde 15.2 ile üçüncü sırada. Halkı temsil ettiği savıyla geçi- nen RTE'ye, ABD'yi düşman gören halka karşın ABD ile içli dışlı ilişkileri sürdürmesindeki neden- ler sorulamaz mı? Geçende Faruk Bildirici, RTE'nin grup konuş- ması sırasında AKP milletvekillerinin tutumunu ve durumunu irdeleyen ilginç bir yazı yayımladı. Ne zaman ki metin dışı konuşmaya başlayıp eleştiri- lere başlıyor, milletvekillerinin ilgisini çektiğini ya- zıyor ve şöyle diyor: "Başbakan 7 coşkuyla alkışladılar. Erdoğan o ana değin beş kez alkışlanmıştı. Ama hiçbiri coşkulu değildi. Milletvekilleri, her defasındaalkışlamak için Erdoğan 'ın sesini yükseltip, nefes molası vererek 'alkış işareti' vermesinibeklemiş, usulen alkışlamış- lardı." RTE'nin dünkü yüzü ile bugünkü yüzü birbirini yalanlıyor. Kural geçerli: Her şey aslına döner! MilliPiyangoçekUdi 1 triryon lira 347078 50milyarlira 113407 10 milyar lira 271345 5 milyar lira 235958 590317 1 milyar lira 249016 318484 461876 493281 592125 600 milyon 013133 032140 063528 0 7 6991 080 PO 086530 086598 087112 09428'101303103606104018 11243"11614" 116573 118674 11902212254812432913339" 142"36142"83 143039 148992 150800154993159314166090 174423 l"9139P96i: 180921 183143189231191216195304 21"2S9 23084"238439 254294 25 7 162 2^5608290685 292231 298050 299342 306319315819 331646351149351361362496 3681"03"84004233~3 423541 4354244385914518954524"1 45""6146 7 432 474789478877 48508Û 49"502500023 504"62 505954507004527641 529734 530603 534654536271538340 545085 551106 554043 5593"6 566593 569516 5"2624 5"4506 576244 5""408594613 59"836 6032P605 7 32609199621996 622932 630846 632"55 655791 658953 663256 669854 698534 500 mttyon lira O10515013"1102"O55O41336 051532 056524 066356 068428 083483 084219 089395 092054 092236 094 "03 118183 124808 130200 14104" 141T0 150038 152169 155454 158109 1600"2 161653164595164"80169848 184488184886192502 19^54" 199"5"209463211642212869 220273 222828 223305 230464 24098"245495 245648 267489 2681252691212920""339548 340974 357459 359684168359 381106383504393168401881 406613414110422610431825 454"39 454-41468498 474943 4-4990 484346 48""16 490820 498999503091 506039508435 536597 539772 544593 556078 557078 55"609 558544 567929 5746^257^409593333 613974 617649618703 623966625051 629382 645339 648830 649253 659045 659510 6603"" 6" 16"0 6 7 35I66""394688946696"42 400 milyon lira 0050"l 013621 0164"4U18142 020248020928025317031140 03"66204119604229906127 8 0"5526082429085160086836 096249 102415 1C066 120180 133858142690143598144014 144643 160987 166231 16"38" 195^39198486 201142 220315 23057623961324216324487 9 2569952602522633422 7 1902 277999281192291600296457 300295 318802 319230 330656 338266 343360 3536~8355045 397533 406430 409869 411564 418421 432021 432-20 433"23 438026438829 450689458064 460304 4" 1034 4"2245 4"6655 479337486065 508466525280 525473 525482 526798 53007 2 552784554342 564043 57 4419 575333 577423 583404600409 602828 6030206146996187 87 623996 62 7 25 7 629994 6345 7 6 641187644786647 932652341 66433"666541 687098697029 20 milyon lira 000 357 652 710 729 748 12rrn'lyonlira 15 33 40 81 Amorti 2\e9 Sezer: Cumhuriyetin kuruculannın bize teslim ettiği emanet emin ellerdedir 4 Atatürk yaruıın insanı'• Baştarafı 1. Sayfada belirten Sezer, "Cumhuriyetin kurucuları- nın bize teslim ettiği emanet emin ellerde- dir. Türk ulusu, düzenlenen etkinliklerle, ona olan bağblığını, Cumhuriyeti, iike ve devrimlerini ve düşünce sistemini yaşatma konusundaki kararlılığını göstermekte- dir" dedı. ADD Genel Başkanı Ertuğrul Ka- zancı da. Kemalist aydınlanma devriminın, eskimez, e\Tensel takdire değer ve toplumcu derinliğinin 21. yüzyılda uluslara tam bir esin- lenme kaynagı olduğunu söyledı. Kazancı. bılim ve aklı öngören, insancıl ve sosyal dev- let ilkesını amaç edinen, uluslararası ilişkiler- de karşılıklı hak ve hukuku eşıt sayan bu dün- ya görüşünün etkı ve varhğını kuvvetle sür- dürdüğünü kaydetti. Devrlm halkaları sağtam olmalı' Daha sonra gerçekleştirilen "Atatürk ve Türk Devrimi" başlıklı oturumda, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, karşıdevrim hareketinin Atatürkçülerin çaba- sıyla başansız kılındığını söyledi. Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Atatürk devTİmlerinin şaşı- lacak bir bütünlüğe sahip olduğunu vurgula- dı. Karşıdevnm döneminin yanm yüzyıldır sürdüğünü anlatan Soysal, şöyle konuştu: "Karşıdevrim. kıyısından köşesinden baş- layarak 20 yılhk devrimi kemirmeye çalı- şıyor. Karşıdevrimin bunu yivememiş ol- ması. Atatürk devrimlerinin bütünlüğün- den kaynaklanıvor. Devrimciliğin devam etmesi gerekli. Devrim halkalarının her za- man sağlam tutulması gerekiyor. Halka- lardan hiçbirinin zayıflığa (ahammiilü yok, biri koptu mu hepsi kopabilir." Gürcistan Cumhunyeti Büyükelçisi Dr. Ta- riel Lebanidze, Atatürk'ün örnek ve model oluşturduğunu behrterek "Atatürk olmasay- dı, yaşadığımız coğrafyanın çizgileri bam- başka olurdu" dedi. Eskı TBMM Başkanve- kılı M. Kemal Palaoğlu, sıyası ıktidar ile eko- nomik ve mali ıktidar güçlerinin ABD ile tes- limiyetçi bir ilişkileri olduğunu söyledi. Pa- laoğlu, AB"nin ulus devletini parçalamaya ça- lıştığını savundu. Devrimler çin'de ders kltabı Çin Büyükelçisi Aiguo Song, Atatürk'ün can çekişen bir imparatorluğun küllerinden güçlü bir devlet yarattığını belirtti. "Kema- list devrim,Türkiye Cumhuriyeti sınırları- nı aşmış ve ta Çin'de geniş yankılar uyan- dırmıştır" diyen Song, Atatürk ve devrimle- rinin Çin'de ders kitabı olarak okutulduğunu, yakınçağ kitabının kapağında Atatürk resmı- nin bulunduğunu bildirdi. Italyan Ansa Haber Ajansı Yönetmeni Lu- cio A. Leante, Atatürk'ün laiklik olmadan hiçbir alanda sonuç alamayacağını gördüğü- nü ve Avrupa'da yüzyıllar süren devrimi yal- nızcabirkaç yılda yaptığını söyledi. Sempoz- yum öncesinde Ankara Üniversitesi Müzik Topluluğu, mini konser verdi. Seslendirilen "10. Yıl Marşı"na tüm salon eşlik etti. 1. Uluslararası Atatürk Sempozyumu'nda Atatürk'ün dış politika anlayışı tartışıldı AKP'ye teslimiyetçilik eleştirisi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - 1. Uluslararası Atatürk Sempozyumu'nda "Atatürk'ün dış politika anlayışını" değer- lendiren konuşmacılar, AKP hü- kümetinin "teslimiyetçi" çızgi- sini eleştirdiler. Eski Dışişleri Bakanı ve gaze- temiz yazan Şükrü Sina Gürel, Atatürk'ün dış politika anlayı- şının en önemlı unsurlanndan bi- rinin "bölge merkezli dış poli- tika" olduğunu vurgularken "Bu içe kapanmacı değildir. Atatürk, antiemperyalist mü- cadele yürütürken bile karşıt- ları Ue diyalog yürütmüştür. Ayrılıklardan yararlanmaya çalışmıştır. Atatürkçü dış poli- tika akılcı ve gerçekçi bir dış politikadır" diye konuştu. Ata- türk döneminde Kuzey Afri- ka'dan Afganistan'a uzanan böl- gede büyük saygınlık kazanıldı- ğını, bugünse aynı coğrafyada Türkiye'ye ABD'nin "taşeron- luğu" rolü verilmek istendiğini kaydeden Gürel, "ABD ve AJB'yi ikridarlarının sigortası olarak görenler bugün Türki- ye'yi bağımü bir devlet haline getiriyorlar" diye konuştu. Öymen.- Tersyüz ettller CHP Genel Başkan Yardımcı- sı Onur Öymen, Atatürkçü dış politika anlayışının ulusal çıkar- lan her şeyin üstünde tutmayı, gerçekçi olmayı, meşruiyete önem vermeyi gerektirdiğıni, ancak AKP hükümetinin bu çiz- gıyı tersyüz ettiğini söyledi. Dış politikanın "yabancıları mem- ÎEMENLIK ULur r Atatürkçü Düşünce Demeği tarafından düzenlenen "1. Uluslararası Atatürk Sempozyumu" dün başladı. Sempozyumun açılışmda bir konuşma yapan Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ADD Başkanı Er- tuğrul Kazancı ve Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. NusretAras ile bir araya ageldi. (SERDAR ÖZSOY) nun etmek" işi olmadığını vur- gulayan Öymen, "Dış politika- da ancak ulusal çıkarlarımızı sonuna kadar savunarak Ata- türk'ün mirasına sahip çıka- biliriz. Biz bu yolun yolcusu- yuz'Miye konuştu. EskiMGK Genel Sekreten Emeklı Orgeneral Tuncer Kı- hnç, Atatürk'ün kendi sözlerin- den alıntılarla Ulu Önder'in dış politika anlayışını anlattı. Ata- türk'ün çağdaşlaşmacı ve anti- emperyalist yönlerine vaırgu ya- pan Kılınç. Türkiye'nin bugün içeride aynlıkçı terör ve çağdışı genci hareketlerle mücadele du- rumunda olduğuna, bölgesinde de emperyalist gelişmelerin ya- şandığuıa işaret etti. Kibrıs mücadelesl KKTC'nin Ankara Büyükel- çisi Ahmet Zeki Bulunç da Ata- türk'ün dış politika anlayışında sıyası eşitlik, egemenlık ve ba- ğımsızlık ılkelerinin önemini an- latarak "Bugün bizim yürüttü- ğümüz Kıbrıs mücadelesinin de özünde, asbnda Atatürk'ün dış politika anlayışı ve müca- delesi vardır" şeklinde konuştu. Araştırmacı yazar ve emekli büyükelçı Bilal Şimşir de "Bu- gün izlenen dış politikayı gö- rünce büyük rahatsızlık duyu- yorum. Ne yazık ki Atatürkçü dış politikadan büyük sapma- lar görüyorum" dedı. DGM başsavcıları, kurulacak yeni mahkemelerde savcı olarak soruşturma yapacak 'Isimsiz' ağır ceza mahkemeleri ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kaldınlan DGM'lenn ba- zı yetkilerinın kısıtlandığı, mev- cut ağır ceza mahkemelerine gö- re ise özel yetkisi olan "isimsiz" yeni mahkemeler kuruluyor. Hü- kümet, Adalet Bakanlığı'nın tas- lağındaki "Örgütlü SuçlarAğır Ceza Mahkemesi" isminı be- nımsemezken özellikle "yalnız isim değişikliği" yapıhyor eleş- tirilerini giderebilmek için tasmi düzeltmeler yaptı. Tasan yasalaş- tığında, DGM başsav cılan, sa\cı olarak soruşturma yapacak. Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan 1 bir dönem siyasi yasaklı hale ge- tiren Türk Ceza Yasasfnın 312. maddesi bu mahkemelerin kapsa- mı dışında tutuldu. Arşiv de devredllecek DGM'lerin arşivi de yeni kuru- lacak mahkemelere devredilecek. Aynı ilde birden çok özel yetkili ağır ceza mahkemesi kurulabile- cek. Tasaruıın yasalaşmasıyla DGM "ler yerine kurulacak yeni mahkemelerde korunan ve değiş- tirilen düzenlemeler şöyle: • Yeni mahkemeleri ve yargı çevresini Hâkimler ve Sa\cılar Yüksek Kurulu belirleyecek. Adalet Bakanlığı'nın teklifi üze- rine HSYK tarafından aynı yerde birden fazla ağır ceza mahkeme- Tanık olarakgirdi, sanık olarakçıktı İstanbul Haber Servisi - DGM hâkim ve sav- cılannı taşıyan senis otosuna yönelik bombalı sal- dın, Laila ve Reina adlı eğlence mekânlanna bom- balı paket bırakıbnasına ilişkin davada daha önce tanık olarak dınlenen Grup Yorum üyesi Muhar- rem Cengiz, aynı da\ ada "terör örgütüne yardım yataklık" suçlamasıyla samk oldu. Istanbul 3 No'lu DGM'de dün yapılan duruşma- ya, tutuklu yargılanan sanıklar fnan Gök, Bülent KemalYüdırım, NadirAkgül ve bu duruşma dos- yası birleştirilen Muharrem Cengiz katıldılar. Cen- giz, savunmasında, Idil Kültür Merkezi'nin veTa- vırYayınlan'nın sahibi olduğunu, Inan Gök'ün yaz- dığı şiir kitabımn tanıtım kokteylinde Gök'le tanış- tığını söyledi. Bombalı saldın olayıyla ilgisi olma- dığını belirten Cengiz, suçlamalan reddetti. Cen- giz'in avukatı Taylan Tanay da Cengiz'in davanın ilk duruşmasına tanık olarak çağnhp yeminli ola- rak ifadesinin alındığını, ancak duruşma çdcışında "durumu şüpheli bulunarak" gözaltına alındığı- nı söyledi. Yıldınm da emniyette ifade vermediği- ni, ifade tutanaklannın altuıdaki imzanın kendisi- ne ait olmadığım iddia etti. Bunun üzerine mahke- me heyeti, Yıldınm'ın imza incelemesinin yapıla- bilmesi için imza örneklerini aldı. Duruşmanın so- nunda mahkeme heyeti tahliye taleplerini reddetri. si kurulabilecek. Bu durumda mahkemeler numaralanduılacak. • Bu mahkemelerin başkan ve üyeleri, başka mahkeme ve işler- de görevlendirilmeyecek. • Normalde 24 saat olan, an- cak DGM'lerde 48 saat olarak uygulanan gözaltı süresi bu mah- kemelerde de uygulanacak. Adli tatllde çalışacak • Yeni mahkemelerin bakaca- ğı suçlar, DGM'de olduğu gibi acele işlerden sayılacak. İlgili da- valara adli tatilde de bakılacak. • Toplu yargılama yetkisi, 200'den fazla sanıklı davalarda kullanılacak. Savunma süresi 30 günü geçmeyecek. \/ Mahkemenin yayın yasağı- nı ihlal edenlere 3 aydan 6 aya kadar hapis ve 15 milyar liraya kadar para cezası verilebilecek. • DGM Başsavcılıklannın ar- şiv, kalem, emanet ve diğer bi- rimleri, yeni kurulacak mahke- melere devredilecek. • DGM Yedek Hâkimliğı kal- dınldı. Yeni kurulacak mahkeme- lerde bu görevi Sulh Ceza Hâ- kimliği yürütecek. G U N D E M MUSTAFA BALBAY M Baştarafı 1. Sayfada çok baba, oğlunu toprağa verdi. O günlerin 40- 50 yaş grubundaki babaları bugün, yüzlerinde- ki çizgilerle birlikte derinleşen evlat özlemini yaşıyorlar... Onlardan birini yakından tanıyorum. Emekli Ge- neral Hakkı Şenyuva, her yıl haziran ayı başında Ankara Büromuza gelir. Elınde, özenle yazılmış bir ilan metnı vardır. 10 Haziran 1979'daöldürülen oğ- lu Ankara Üniversitesi Siyasal Bılgiler Fakültesı Öğ- rencı Demeği Başkanı Hakan Şenyuva'yı, her yıl- dönümünde Cumhuriyet sayfalanndan selamlama- yı gelenek haline getirdi. İlan metnıni bir de benım okumamı ister. Okur, hüzünlenirim. Belli etmeme- ye çalışırım. Ünıversite yıllarım, sonu 'ö/mez'le bı- ten sloganların atıldığı cenaze törenlerı aklıma ge- lir... Hakkı Şenyuva, sadece oğlunu içinde yaşatmak- la kalmadı. Adı, soyadı, kimlığı, ailesının oturduğu yer bellı olan katilin bulunması için de çaba harca- dı. İlan metninin bu bölümü standarttır, sadece de- ğişen yıl adı yazılır: "Firarikatilzanlısı 1956 Kahramanmaraş doğum- lu Ali oğlu Fehmi Söylemez ailesi ile rahatça irti- batlaştığı halde, bu 25 yılhk yargılama süresinceya- kalanamamış, yakalanması için gerekli gayret gös- tehlmemiş ve belki de yakalanmak istenmemıştir. Zanlılar aramızda, adaletle, yargı organlan ve em- niyetgüçleriyle alayedercesineyaşamlannı sürdür- meye devam etmektedirler..." Artık Ali oğlu Fehmi Söylemez, bundan böyle da- ha rahat hareket edecek. Hakan'ın öldürülüşünün 24. yıldönümü doluncaya dek gıyabı tutukluluğu devam etti. 7 Nisan 2004'te verilen son kararla, za- manaşımı doldu. Hakkı Şenyuva, "Bu tür toplumsal olaylarda" di- yor, "zamanaşımı olmamalı. Araştırdım, Avrupa 'da yok. Bir kişi suç işlemişse, yaşamının hangi dilimin- de olursa olsun, adaletin önüne çıkmalı. Aksi hal- de, adalete güven zedelenmez mi?" Şenyuva, son yılların her hükümetine bu konu- daki başvurusunu yaptı, olumlu sonuç alamadı. 12 Eylül öncesindekı tüm olaylar, 25. yılını doldurdu- ğu için zamanaşımı zırhı ıçınde sonsuz dokunul- mazlığa girmış bulunuyor. 'Ölmediğini Biliyorum' Gırişte, "babalar" dedik, anneler için de şu söz evrenseldir: "Dünyanın neresinde bir insan ölürse, bilin ki bir de anne ölmüş demektir!" Hakan'ın annesi Suna Şenyuva; ölümü, şıirleri- nın halkasına geçirmiş, yasam çarkında eritiyor. Su- na Hanım, Hakan şıırlerinı "OğulOğulBalOğul"ad- li kıtapta topladı. Geçen yıllarda bir yıldönümü ertesinde Hıpodrom çevresindekı evlerine gittiğimde tanımıştım Suna Hanım'ı. Evi anlatmadan geçemeyeceğım... Girışte birde- lıkanlı ayakkabısı. Hakan'ın. Son gıydiği ayakkabı- yı, kendılerinınkınin hemen yanına koymuşlar. San- ki Hakan, onlardan az önce eve girdi de odasında, elinde çay ıçıp ıslık çalıyor. Salonda Hakan'ın 4 res- mi asıh, ötekı odalardakı ayrı. Az sonra düzenli, te- miz bir odaya soktular beni. Hakan'ınmış. Odasını da aynen korumuşlar. Anne baba, "Hakan bizim için yaşıyor. Hayatımızın bir parçası" diyor. Bir acı kahve ıçımı söyleşırken, konu yıne Hakan'dı... Suna Hanım, "ölmediğiniBiliyorum" şiirinde şöy- le anlatıyor oğlunu: "Ölmediğini biliyorum/ Oğul.../ Yine her sabah kalkıyoruzl Daha ötekiler uyanmamışken/ Günaydın anneciğim diyorsun/ Yine.../ Yahut çay var mı an- neciğim?/ Veya gazetelergeldi mi/ Diyorsun./ Ben de evet diyorum yine/ Mavi pijamanla salına salına/ Geliyorsun.../ Çayımızı yudumlayıp, okuyoruz." Bugün 10 Haziran... 22 yaşında bir ünıversite öğ- rencisinin kör bir kurşunla kalbinden vuruluşunun yıldönümü... Keşke gençleri birbirine düşüren provokasyon- larolmayaydı... Keşke Şenyuva şen kalaydı... ankcum <ı cumhuriyet.com.tr 68'liler Birliği Vakfı'ndan cağrı Zirveye karşı ortak eylem Istanbul Haber Ser- visi - 68'liler Birliği Vakfi, İstanbul'da yapı- lacak olan NATO zir- vesine "hayır" demek amacıyla siyasi parti- ler. sendikalar, meslek odalan ve si\il toplum kuruluşlannı da kapsa- yan birliklerle ortak ey- leme hazırlanıyor. Vakfın girişimiyle Taksim Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde ya- pılan toplantı sonucun- da oluşturulan çağrı metninde, NATO top- lantısının Istanbul'da yapılmasuıın büyük bir talihsızlik olduğu vur- gulanarak "emperya- lizme karşı verdiği Kurtuluş Savaşı'yla bağımsızlığını kaza- nan Türkiye'nin, uluslararası mali oli- garşinin askeri gücü olan NATO zirvesinin tstanbul'da gerçek- leşmemesi için yapı- lan ve yapılacak tüm eylemleri destekleme- nin vazgeçilmez bir görev olarak ele alın- ması gerektiği" belir- tildi. Çağn bildinsi, "Türkiye'yi emper- yalizmin savaş çığırt- kanlannın buluştuğu bir mekân olmaktan çıkarmak, bir doğa, kültür ve tarih hazi- nesi olan tstanbul'u, tüm insanhğın barış, özgürlük ve kardeşlik kenri yapmak dileği- mizi iletiriz" mesajıy- la bitirildi. 68'liler Birliği Vakfi. devrimci, demokrat ve yurtseverleri, 20 Hazi- ran 2004 günü saat 14.30'da Dolmabahçe- Gümüşsuyu güzargâ- hında yapılacak yürü- yüşe katılmak amacıy- la ITÜ önünde toplan- maya çağırdı.