Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18MAYIS2OO4SALI CUMHURİYET SAYFA
17
E
•eo
\ATO güneye
dönmiiş.
Gözü döndii ya, her
\ere döner
Provokasyon
Izmir Karşıyaka çarşı-
sında bir grup genç 19
Mayıs'ta Ankara'da
toplanacak ulusalcı
gençler için imza toplu-
yor, az ötede ise bir
grup ulusalcı kadın
YÖK Yasası'na karşı
imza kampanyası sür-
dürüyor. Her iki grup
,* da eylemlerini izinli
|H yapıyor. Halk genç-
y lere ve kadınlara
| destek veriyor; ma-
salann önünde imza
için uzun kuyruklar olu-
şuyor. Derken bir grup
genç kız gelip bir masa
kuruyor ve F tipi ceza-
evlerine, faşizme, iş-
kenceye karşı imza top-
lamaya başlıyor; ardın-
dan kızlı erkekli bir grup
pankart açıp slogan at-
maya ve zılgrt çekmeye
başlıyor. Esnaf ve halk
tedirgin oluyor. Ulusalcı
gençler ve kadınlar ma-
salannı kapatıp gidiyor.
Polis, slogancı gençler-
le kısa bir görüşme ya-
pıyor. Slogancılar çarşı
içirte dağılırken "görev"
tamamlanmış, ulusalcı-
lann masalan kapatıl-
mış oluyor!
Bektronik posta: denasotn#cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Okullara seçmeli şeriat
dersi gelecekmiş...
"Seçmevenin de
kafası kesilecek!"
nkara'da 18 Aralık 2002'de evinin önünde
uğradığı suikastla yaşamını yitiren Doç. Dr.
Necip Hablemitoğlu nun avukatı M. Hü-
seyin Buzoğlu: "Türkiye Büyük Millet
Meclisi kürsüsünden saldırının en kısa sürede çö-
züleceği sözlerini verenler kurdukları özel çalışma
gruplarını da dağıtmışlardır.
Dönemin Başbakanı Abdullah Gül'ün Tüm oto-
ritemi kullanacağım' sözlerinden sonra, gereğinin
yapılmadığının bugün itibariyle somutlanması, oto-
rite yokluğunda 'bu eyleme tevessül edilebildiğini'
kanıtlamaktadır.
Hablemitoğlu'nun son çalışmasının yayınlanma-
ması için gerek kendisine gerekse de yakınlarina
yapılan baskılar, kitap içeriğinde mevcut istihbarat
örgütlerinin ulusal çıkariardan uzaklaşmış olduklan
gerçeğinı somutlamakta ve neden faillerin buluna-
madığını da anlaşılır kılmaktadır. Soruşturanların so-
ruşturulması gereği açıktır. Zira, bu saldınnın faille-
Hablemitoğlu
ri, çalışmalan ertesinde ne yazık ki kendisini 'sus-
tunmak' ve ulusal çıkarianmızın korunması konu-
sunda gerek iç gerekse de dış tehditlere karşı ka-
muoyunun bilinçlendirilmesinin engellenmesi için
bu eylemi gerçekleştirmişlerdir.
Tetikçilerin ötesinde, eylemi organize eden, eyle-
me karar veren ve finanse edenlerin tespit ve gere-
ğinin yapılması, ülkemizin bir çatışmaya sürüklen-
diği günümüz gerçekliklerine de açıklık kazandıra-
caktır.
Çalışmalannın kamuoyu ile paylaşılarak ulusalcı
duruşun güçlendirilmesinin engellenmesi ve kendi-
sinin susturulması için gerçekleştirilen terörist eyle-
min amacına ulaştığı, Kıbns ve Irak'ta yaşananlann
ötesinde, Büyük Ortadoğu Projesi ile ılımlı Islam
devletini Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne dikte eden-
lere karşı ulusalcı güçlerin seslerinin kısılması ile so-
mutlanmıştır.
Zira, bugüne dek yaptığı ve yapacağını yakın çev-
resine ifade ettiği kendisinin çalışmaları içerikleri
dikkatle incelendiğinde, Türkiye Cumhuriyeti Dev-
leti'nin kuruluş felsefesinin özünde yatan 'tam ba-
ğımsızlık' prensibine taviz olarak nitelendirilebile-
cek her türtü olumsuzluğu kendisine hedef olarak
gördüğü ve üniter bütünlüğe zarar verebilecek her
tehlikeye karşı mücadele edilmesi gereğini kabul
ettiği görülmektedir.
Unutulmaması gereken, kamuoyunun sorgula-
masına ve halkımızın gerçekliklerin ortaya çıkartıl-
ması için duyartılık göstermesine rağmen, basının bu
konuya gösterdiği samimiyetteki tutarsızlık ve da-
ha önemlisi ise 'boyalı basın' merkezlerinin 'sustu-
rulma'yı teyit etmeleri, 'küllendimie' politikasını ter-
cih etmeleridir."
Geri
Akif Kökçe: "Geri kal-
mış ülkeler, ABD saye-
sinde savaşlardan 'geri'
kalmıyor!"
SESSİZSEDASIZ(I) Türkiye'den dünya edebiyatına katkı
Türkiye'de son 25 yıldır
yaşadıklannın ve çevresinde
gördüklerinin, gittikçe daha yoğun
bir şekilde dünya edebiyatının
etkileyici yapıtlannı çağrıştırdığını
söylüyor Yavuz Erdivanlı: (
"Türkiye'de gerek basın ve
televizyon haberierine konu olan ~J
gerekse günlük yaşamda
karşılaştığım kişilerin davranışlannı
gözlemledikçe lyonesku'nun o ünlü
'Gergedanlar' oyununu izliyormuşum
gibi geliyor.
Gün geçmiyor ki, yeni bir gergedan
daha olanca görkemiyle ortaya
çıkmasın. Oyundakinin aksine
gergedana dönüşmekten
kaçınabileceğimi umuyorum; ancak
bundan hiç de emin olamıyorum.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı
davranışı da Oskar Vayld'ın 'Doryan
Grey'in Portresi' romanını
anımsatıyor.
Şu farkla ki, portrenin çatı katında
gözlerden uzak tutulmasına o kadar
özen gösterilmıyor; ara sıra portrenin
kendisi de çekınmeden ortaya
çıkarılarak görmesıni bilen gözlere
sergileniyor.
Aldatma ve Kandırma Partisi'nin
yaptıklan ise büyük yazar
Dostoyevski'nin 'Suç ve Ceza'
romanını düşündürmekte.
Ne var ki, Raskolnikof, bin bir
değişik yüzle çıkıyor karşımıza; yaşlı
ev sahibesinin kim olduğu da,
günden güne daha bir belirginleşiyor
sanki."
Yüksek Yerilim Hattı
Eskiden İMECE usulü iş yapardık.
simdi IMF usulü
1
erdincırtku • yahoo.com
Rekabet Kurulu'nun
TÜPRAŞ Kararsızhğı
Av. TOLGAİŞMEN
Rekabet Kurulu'nun TÜP-
RAŞ'ın hisselerinin yüzde
65.76'sının Efremov Kautsc-
huk GmbH'ye satışını onay-
layan kararı 7 Nisan 2004 ta-
rihli Resmi Gazete'deyayım-
landı. Yayımlanan karar ve
Rekabet Kurulu üyeleri Prof.
Dr. Zühtü Aytaç ile Rrfkı Ü-
nal'ın karşı oy gerekçeleri,
Rekabet Kurulu'nun, özelleş-
tirme işlemlerine ilişkin karar
alırken ne kadar ciddi sorun-
lar yaşadığnı çok net bir şe-
kilde gözler önüne seriyor.
Ancak karara ilişkin en il-
ginç özellik, özelleştirme Ida-
resı'nın Rekabet Kurulu'na
eksik bilgı ve belge vermesi
veya Rekabet Kurulu'nun ye-
tersiz analizler çerçevesinde
anılan kararı almış olması de-
ğil. Rekabet Kurulu TÜP-
RAŞ'ın özelleştırilmesi yoluy-
la satılmasına ızin vermemiş,
aslındahiçbirzamangerçek-
leşmeyecek bir işlem olan
TÜPRAŞ hisselerinin Efre-
mov Kautschuk GmbH'ye
satılma işlemine izin vermiş-
tir.
Efremov Kautschuk GmbH
TÜPRAŞ hisselerini almak,
özelleştirme Idaresi Başkan-
lığı ise TÜPRAŞ hisselerini
Efremov Kautschuk
GmbH'ye satmak isteme-
mektedir. Işte, Rekabet Kuru-
lu, kimsenin gerçekleştirmek
niyetinde olmadığı bu işleme
izin vermiştir. Bir başka de-
yişle aslında Rekabet Kuru-
lu'nun TÜPRAŞ'ın özelleşti-
rilmesine ilişkin vermiş oldu-
ğu bir izin yok.
Rekabet Kanunu'nun 7.
maddesi uyarınca, bazı bir-
leşme ve devralma işlemleri-
nin hukuki geçerlilik kazan-
maları için bu konuda Reka-
bet Kurulu'ndan izin alınma-
sı gerekmektedir. TÜPRAŞ'ın
özelleştırilmesi işlemi de anı-
lan, Rekabet kurulu'ndan
izin alınması gereken işlem-
ler" kategorisine giriyor. Re-
kabet Kurulu, karannı verir-
ken devralmaya konu teşeb-
büs kadar devralan teşebbü-
sü de değerlendirerek bir so-
nuca varıyor.
Bu anlamda Rekabet Ku-
rulu'nun kararları ancak
"hem devre konu teşebbü-
sün hem de devralan teşeb-
büsün belirlenmesinden
sonra" alınabiliyor.
Rekabet Kurulu'nun TÜP-
RAŞ'ın özelleştirilmesine iliş-
kin kararında uzun uzun
TÜPRAŞ'a ilişkin analizler
yapılmış. Analizde devrala-
cak Efremov Kautschuk
GmbH'ye ilişkin de değerlen-
üirmelerde bulunmuş ve
TÜPRAŞ'ın yüzde 65.76 ora-
nındakı hisselerinin Efremov
Kautschuk GmbH'ye devrine
izin verilmiş. Sorun burada
coğuyor.
TÜPRAŞ'ın yüzde 65.76
eranındaki hisselerini Efre-
rıov Kautschuk GmbH dev-
ralmayacak ki! Devralacak
olan; Efremov Kautschuk
GmbH ile Zorlu Grubu şirket-
lerinden bir veya bırkaçının
kuracağı bir ortak girişım. Bir
başka deyişle; Rekabet Ku-
rulu bir izin vermiş ama özel-
leştirme Idaresi Başkanlı-
ğı'nın TÜPRAŞ'ın özelleştiril-
mesi için hisse devri sözleş-
mesi imzalayacağı teşebbü-
se değil, bir başka teşebbü-
se satışına izin vermiş. Zorlu
Grubu'nun işlemdeki rolü
hakkında Rekabet Kurulu'na
bir bilgi verilmediği gibi kara-
rın Sonuç bölümünde de
"TÜPRAŞ'ın yüzde 65.76
oranında hissesinin özelleş-
tirilme yoluyla Efremov Ka-
utschuk GmbH'ye devredil-
me işlemine" izin verilmiş ol-
duğu açıkça ifade ediliyor.
Henüz Özelleştirme Idare-
si Başkanlığı ile Efremov Ka-
utschuk GmbH/Zorlu Grubu
Ortak Girişimi arasında imza-
lanmış bir hisse devri sözleş-
mesi yok ve bugün itibarıyla
Rekabet Kanunu'na aykırı bir
davranış da söz konusu de-
ğil-
Ancak eğer Rekabet Kuru-
lu'ndan TÜPRAŞ hisselerinin
Efremov Kautschuk
GmbH/Zorlu Grubu Ortak
Girişımine devri işlemine iliş-
kin bir karar alınmadan anı-
lan hisse devri gerçekleştiri-
lirse Rekabet Kanunu'nun 7.
maddesi uyarınca "hukuken
geçerli olmayan" bir hisse
devri söz konusu olacak. Bu
durumda da anılan hisselere
ilişkin oy hakkını kullanarak
bir genel kurul topiantısı ya-
pılırsa anılan genel kurul top-
iantısı Türk Ticaret Kanunu
hükümleri uyarınca iptal edi-
lebilecek, anılan genel kurul-
da seçilecek yönetim kurulu
üyelerinin yapacakları işlem-
ler de hukuken geçersiz iş-
lemler olarak nitelendirile-
cek.
Konu rekabet hukuku açı-
sından son derece açık ve
herhangi bir tartışmaya yer
bırakmayacak netlikte olma-
sına rağmen ne Rekabet Ku-
rulu'nun, ne özelleştirme
Idaresi Başkanlığı'nın, ne de
Efremov Kautschuk
GmbH/Zorlu Grubu Ortak Gi-
rişimi'nin bu konuda bir hare-
kete geçmiyor olması da dik-
kat çekici bir başka nokta.
Tekrarlamak gerekirse Re-
kabet Kurulu, TÜPRAŞ'ın Ef-
remov Kautschuk
GmbH/Zorlu Grubu Ortak Gi-
rişimi'nin satışını onaylamadı.
Bu konuda halen bir karar
alınması, bir kararın alınabil-
mesi için ise Rekabet Kuru-
lu'na usulune uygun bir baş-
vurunun yapılması gerekiyor.
Bu aşamada, kamuoyunun
gündemıni son günlerde iş-
gal eden onayın ne şartlarda
alınmış olduğu veya iptal
edilme ihtimalının bulunup
bulunmadığı hususları ise ne
yazık ki hukuken bir anlam
ifade etmiyor.
ÇtZGİLİK KÂMtLMASARACl kamilmasaraci <t mynet.com
HARBİ SEMİH POROY semihporoy ı: yahoo.com
BULUT BEBEK MRAYÇÎFTÇİ bulutbebekn hotmail.com
Ay,1ounla.r necici «adamîar./Her
1
şeyr
KEDİ LEVO APTÜJK.A aptull * hotmail.com
OTOBUSTEKILER KEMAL URGENÇ
>f/«fl s,'(ffief sofa
Arr -j. J 1 h
yahoo.com
TARtHTE BUGUN MLMTAZARIKAN 18 icuw.mumtaz-arikan.com
W.6ropius
1883-1969 "BAUHAUS"UN KURUCUSU
1885'TS BUGÜN, ÜfJLÜ MİMAR V/ALTER GROPIUS, ALMAH
YA'DA POĞPU.UY6ULAYACAĞI TfUiZLA DUNYANIN EfJ
ÖNDE SELEN MlMAIZLARI AÜASlNA 6<GECEK OLAM
GROPIUS, 1919'DA 'BAUHAUS* OKULUNU KUHACAKnK.
BAUHAUS O/KUUJ, GlbEeEK,MİMA&UKLA 8İHUKTE O£-
KOKAsyoN ve RBSIM SAMATTNOA DA Er&siHi SOSTB-
REceKrt#.<5£ÜŞEN SANAYİNİN^ELECEĞİN 8rç/M-
LENOİRİCİSİ OCACAĞINI PÜŞÜNEN GROPtUS, PONK-
S'irONEL Slft MİMARLIĞA YÖNBUNMESİ GEBEKTİ-
ĞİAJI SAVUMACAICTt. BU TAR2OA, HEft SlÇIU VE
MALZCKiE BlR SÖeeV IÇIMDI YE YAÜARLtUĞI
ESAST1.13SO'LARDA &UÇLENEN HAZlLEH'lN ETtCİ-
SıYLS ÇAUÇAMAZ. DURUMA 6EIBN &KOPIUS,1SS4-'T£
ALMAUVA'Yt TEGKEGE8.EK ÖUCE ıN6ILTE&,SONB*DA
'OE ÇAUŞA4ALARINISURt>ÛG£CEKrrl?..
GÖRÜŞ
TURKKAYA ATAOV
İki Acı Gerçek Daha!
Işgalin ve işkencenin yanı başında, Irak petrolü
için savaş bugün de sürüyor. Amerika'nın bir
önemli hedefi, Irak petrolünü satıp gelirin bir bö-
lümüyle işgal harcamalannı karşılamaktır. Ona kar-
şı çıkanların bir amacı da bu petrolün dışa, geliri-
nin de Amerika'nın cebıne akmasını engellemek-
tir. Bu çatışmada işgal personelınin çok sayıda si-
vile uzun süredir nasıl davrandığı artık saklana-
maz oldu.
Ancak, yaygın olarak bilinmeyen ama aynntıla-
n işgalcilenn maskelerini daha da düşürecek olan
iki utanç verici gerçek daha var: Birincisi, Ameri-
ka Vietnam Savaşı'nda adı suç işlemekle kötüye
çıkmış bir ABD keşif birliğini yeniden ortaya çıka-
rarak onlara Irak'ta sabotajcı ve terörist dedıkleri-
ni izleme ve öldürme görevıni vermiştir. Ikincisi,
Amerika Güney Afrika Cumhuriyeti'nde Mandela
iktidanndan önce uygulanan "apartheid" (ırk ay-
nmı) yönetiminde "ölüm biriikleri" diye bilinenler-
le ilişkiler kurarak onlan kiralamış ve onlara gene
Irak'ta yeni kanlı görevler vermiştir. Bu iki grupla
da ilişkileri ve eylemleri işgalcinin "kurtancı, özgür-
lükçü ve demokrat" gibi kendi yakıştırmalarının ne
denli aldatmaca olduklannı bir kez daha kanıtlıyor.
1. llkıne ilişkin olarak, Rumsfeld'in başında ol-
duğu Savunma Bakanlığı "Kaplan Gücü" takma
adıyla bilinen 101'inci hava özel birliğini, her biri
onar keskin nışancıdan oluşan beş tim olarak ye-
niden düzenlemiştir. Ellerinde gece de görebilen,
dürbünlü, yüksek yıkım güçlü, M-107 tipinde ve 50
kalibrelik özdevimli tüfekler vardır. UH-60 Siyah
Hawk helikopterlerin taşıdığı ve attığını vuran bu
üstün avcılar kuşkulandıklan kişılere 1.5 mil öte-
den ateş etmekte ve hedefi yok etmektedirler. Bun-
bardan biri (Çavuş Brian Stinson) şöyle bir açık-
lama yaptı: "Hedefi, bizim yakınlarda olduğumu-
zu onlar daha anlayamadan, yok ediyoruz."
"Kaplan Gücü"nün boylesine kullanılması orta-
ya birtakım hukuk ve aktöre sorunlan çıkanyor. Bir
hedefi, sırf kuşku duyuluyor diye, çok uzaktan ve
bir anda ortadan kaldırmanın onaylanabilir yanı
yok. Vietnam Savaşı'nda da, benzeri timler yalnız
kuşku nedeniyle yüzlerce sivili (bir toplukıyım gö-
rünümünde) ortadan kaldırmış, bunların 18'ine iliş-
kin olarak kovuşturma başlatılmışsa da, sonra vaz-
geçilmişti. Şimdi Irak'ta aynı işi yapanlar Viet-
nam'dakiler değiller ama, donanım, uzmanlık, ör-
gütlenme, yöntem ve amaç aynı: Kuşkulanılanla-
n uzaktan, teker-teker soğukkanlılıkla ve sorgusuz-
mahkemesiz öldürmek. Bunlara ek olarak "Olim-
piya Görev Gücü" adında bir örgütlenmeye de gi-
dildiyse de, onların amacı da aynı. Her ikisinin var-
lığı ve uygulaması savaş hukuku ve Amerikan ya-
salanyla çelişiyor.
2. Ötekine gelınce: Gene ABD, eski ırkçı Güney
Afrika polis ve asker savaşçılan toplayarak onlara
Irak'ta yeni görev vermiştir. Savunma Bakanlığı
Bechtel, Halliburton, Fluor ve De Beers gibi dev
Amerikan şirketleriyle yakın ilişkileri olan "Erinys"
adlıkuruluşla 39.5 milyon dolariık bir anlaşma yap-
mış ve onların Güney Afrika'dan meslekten katil-
leri kiralamalannı sağlamıştır. Amerikalı yetkililere
bu şirketi öneren VVashington'un yandaşı Irak Yö-
netim Kurulunun etkili üyesi Ahmet Çelebi'dir.
Uzun yıllar Amerika'da yaşamış ve yıllık 90 milyon
dolariık destekten aslan payını almış olan bu kişı
aynı şirketin ortaklarındandır.
Amerika'nın "demokratik yönetimin" önde ge-
leni diye sunduğu Çelebi'nin ırkçı kirahk katillerli bu
yakın ilişkileri Bağdat'ta Şahin Oteh'ndeki bir pat-
lamada, bunlardan François Strydom adlı birinin
ölmesi ve Deon Gows adındaki başkasının daya-
ralanmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu kimlikler açıkla-
nınca, birinin "Koevoet" diye bilinen acımasız ırk-
çı birimde, ötekinin de "Vladplaas" ölümtimlerin-
de görev yaptıklan belirienmiştir. Onlar ve başka-
ları, kirahk katilliğin yasak olduğu günümüz Güney
Afrika Cumhuriyeti'nde savcılarca aranmaktaydı-
lar. Bu ülkeye özgü ırkçılık yıkılıncaya değın, eski
"apartheid" düzeninin en büyük destekçisi Ame-
rika'ydı. Bugün de, işsiz kalmış katillerine Irak'ta
yeni kazanç yollan buluyor.
Petrol için savaş hâlâ sürüyor. Görünene ek ola-
rak, hiç bilinmeyen ve faşistyöntemlerie de, "Ame-
rikan modeli"n\n iki yeni ağlatısal-gülünç maske-
si de bu.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAV
1 2 3
SOLDANSAĞA:
1/ Pembemsi
kırmızı renk-
te çiçekler 2
açan bir süs o
bıtkisı. 2/Ka-
rakter... Ye-
mek ve içki-
den anlayan, 6
bunların tadı- -,
na varabilen
kimse. 3/ Ge- 8
mide yelken- 9
lerin açılma-
sı. 4/ Özel bir man-
tarla keçi ya da inek
sütünün mayalan-
2
masıyla hazırlanan
ekşi içecek... Doğu
4
ve Güneydoğu Ana- 5
dolu'da küçükbaş 6
hayvanlann kışı
içinde geçirdiği 8
dam. 5/ Akıl... Bir 9
çeşit böriilce... Bir nota. 6/ Süs ve gösteriş. 7/Ka-
dınlarda cinsel isteğin hastalık derecesinde artma-
sı. 8/ Vilayet... iki kişiyle oynanan bir iskambil
oyunu. 9/Bademli kek... Bir nota.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
V Yurdumuzda da yaşayan ve başında siyah bir
sorguç bulunan kuş cinsi. 2/ Şarkı, türkü... Mi-
toloji. 3/tstenç zayıflığı... Kumaşla astar arası-
na konularak giysinin dik durmasını sağlayan
kolah bez. 4/ Yapılann tasanmını yapan kimse.
5/ Açık alanlardan ve kalabalık yerlerden aşın
derecede korkma. 6/îskandinav ülkelerine özgü
üflemeli bir çalgı... Kendinden geçme yönte-
miyle dinsel ve büyüsel işlemler yapan din ada-
mı. II Kısa kıllı ve sarkık kulaklı bir av köpeği
cinsi... Lezzet. 8/lşaret...Trabzon'unbirilçesi...
Bir meyve. 9/ Dondurulmuş meyve suyundan
yapılan bir tür pelte.