Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 2004 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
tlstanbul
Edırne
»Kocaeli
Çanakka-e
Izmr
Mamsa
Aydın
Denizli
PB
Y
PB
Y
PB
PB
PB
PB
18
20
20
20
26
26
27
24
Sin-op Y 16
Sanmsun
Trafczon
Giresun
AnKara
EsKışehir
Konya
Sıv-as
Y
Y
Y
Y
Y
PB
Y
16
16
16
16
15
18
14
Zonguldck Y 14 Antalya PB 24 Kars
Adana
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
24
23
19
23
19
19
13
12
Y 10
Parçalı buıutlu
Yurdur kuzey ıç ve
doğu kesımlen parçalı
çokbulutlu, Mamıara'r.ın
batısı, Kuzey Ege kıyılan.
Karadenız. Iç Anado-
lu'nun kuzey ve doğusu,
Doğu Akdenız ıle Doğu
ve Güneydoğu Anadolu
bolgelen sağanak ve gok
gunüttulü saganak yağtş-
lı. dığer yerier az bulutlu
ve açık geçecek. Dığer
yerterde önemlı bır değı-
şıklık olmayacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo Y 17 Berlin Y 19 Moskova B 16
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
B
B
B
B
B
19
15
22
17
19
23
22
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
18
21
2ü
21
19
20
22
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
B
B
>-
B
Y
B
29
32
33
17
31
18
31
Münih PB 20 Zûnh B 19 Şam Y 24
^ Çok bulutlu ı Yağmunu Suıu kar > Gok gurultüö
C r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
diğine" değiniyor.
Bu sav nedense fazla il xji görmüyor, üzerine düşen
yok. imam hatip sorunur>un giderek boyutlandığı bir
dönemde, Bakan Hüseyin Çelik yönetiminde milli
egitimin AKP'nin hasbahçesine dönüşmesi de ele
alınmıyor. Oysa bakanlık millilik niteliğinden giderek
uzaklaşıyor. AKP iktidannın eğitim üzerindeki emel-
lerine hizmet veren kuruina dönüşüyor. Milli Eğitim
Bakanlığı kadrolan, merkezde ve illerde bir gecede
değiştiriliyor. Bakanlık yönetmeliklerinde Cumhur-
başkanı devre dışı bırakıltyor Talim Terbiye heyeti gi-
bi MEB'de hemen her dönemde yaşamsal bir görev
yapan kuruluş -tabii A K P buyruklarına uygun adım-
lar atacak kişilerle- bir gecede tepeden tırnağa yeni-
leniyor. Medyasuskun. B u girişimler ve uygulamalar
pek çok kesimde ve rnedyada tek başına iktidara
gelen birpartinin doğal hakkı diyekabul görüyor ve...
Tabii, RTE gerçek yüzünü, gerginlik istemediğini,
tek başına iktidar olmalanna karşın sorunları diyalog
yoluyla çözmeye özen göstereceklerini vaat eden
yüzünü bir yana bırakıyor. İmam hatiplere üniversite
kapılannı açmayı 8 ay önce deniyor, tepkiler karşısın-
da geri çekiliyor.
Heyhat! 8 ay sonra, üstelik yerel seçimlerden güç-
lü çıktığını gören mantıkla imam hatip sorununu bu
kez yine gündeme getirryor. Ya şimdi? Cumhurbaş-
kanı'ndan veto yerse yasa, hükümetin ikinci kez di-
renmemesi için çoğu kesim duakâr. Kısacası RTE'-
den şefaat bekliyor. Ne günlere kaldık!
Oysa Bakan Çelik, vetoya karşın 20 Haziran sınav-
larından önce yasanın yıjrürlüğe gireceğinden kuş-
ku duymuyor.
•*-••
Demokrasinin ilk yıllarında tek başına gelen iktidar-
la, bugün ülkenin yazgısım elindetutan tek başına ik-
tidann kafa yapısı arasındaki benzeriik dikkat çekici.
Bugünkü gelişmeler dünün olaylarını anımsatıyor,
çağrıştırıyor. Demokrat Parti 14 Mayıs 1950'de tek
başına iktidara geldi. Başbakan Adnan Menderes ve
çevresi -bugünkü iktidar gibi- 54 yıl önce topluma ay-
kırı gelen uygulamalara karşı çıkanlan, bu uygula-
maların devletin temel ilkelerini sarsacağını söyleyen
-muhalefetteki CHP'yi- "birkısımbasını" milleti tem-
sil eden DP'ye karşı gelrnenin millete karşı çıkmakla
eşdeger olduğunu söyleyerek suçladı.
O zaman da -günümüzdeki iktidar siyasetçilerin-
den birçok bakımdan birkaç kılıf üstün olan- Men-
deres ve arkadaşları da RTE gibi "halk iradesiyle ik-
tidara geldiklerini" sık sık yineler, muhalefete, med-
yaya -bugün RTE'nin yaptığı gibi- ezici çoğunlukta-
ki DP Meclis grubunu göstererek halkı temsil eden
TBMM'nin bu iradeyi kullanacağını söylerlerdi.
Örneğin -sayısı üçü beşi geçmeyen- üniversiteler
MEB'e, profesörlük bakanın imzasına bağlıydı. Hü-
kümet parmağını oynatınca profesörü kürsüsünden
(sadece profesörleri değil, yüksek hâkimleri bile gö-
revlerinden) uzaklaştınyordu. Bakan üniversitelere
başkanlıkediyordu. Üniversite demek, Menderes hü-
kümetindeki MEB demekti. Bugün de AKP aynı yo-
lun yoicusu.
Menderes profesörlere "kara cüppeliler" diye sal-
dırırdı. RTE de Üniversitelerarası Kurul'a ve YÖK'e
kendisini "aldattığını" söyleyerek saldırıyor.
Rejimsel sancılan, gerginlikleri, TBMM'deki çoğun-
luğa dayanarak dilediğini yapacağını sanan ilk tek ba-
şına iktidarı 1950-60 yıllannda yaşadık.
ikinci tek başına iktidarla 54 yıl öncesine benzer
sancılar, gerginlikler, sert tartışmalar yaşanıyor.
Dünü bilen Deniz Baykal. bugüne değinirken "Bu,
bizim hayatımızda sık sık yaşadığımız bir şeydir" di-
yor ve şunu ekliyor "Tartışmalar hep böyle başlar. Hâ-
kimleıie, üniversite hocalanyla, gençleıie, medyayla
tartışırlar ve ondan sonra da giderier."
Baykal, "Bu süreç başladı" diyor. Nasıl sona ere-
ceğini, daha neler yaşayacağımızı bilemediğimiz bir
süreç.
İlaç ve Eczaneler...
• Baştarafı 2. Sayfada
Hıçbir akıl, bu duru-
mu içselleştıremez. Bu-
nun rasyonel bir tarafı
yoktur. Bu durum dü-
zelmedikçe de eczacıla-
nn mesleği tehdit altın-
da kalmaya devam ede-
:ektir. Sorunu çözmek
ıçın bütçeden sağlığa
aynlan payın arttınlma-
sı, kurumlann ilaç öde-
melerine aynlan ödene-
ği önceliklerden bin ha-
line getirmesi ve borcu-
nu zamanında ödemesi,
zamanında ödemiyorsa
eczacının geç ödeme-
den doğan zarannı tela-
fi etmesi gerekmekte-
dir.
İlaçla ılgili önemli bir
gelişme, ilaçta KDV
oranlannın hükümet ta-
rafından yüzde 8'e dü-
şürülmüş olmasıdır. Bu
önemli ve doğru bir
adımdır. İlaç zarun bir
maddedır. Sondüzenle-
melerle sorun büyük
oranda gıderilmiştir.
Ancak KD\"nin daha
da aşağı çekilmesi ge-
rekmektedir Diğeryan-
dan. reçetesiz ilaçlarda
yüzde 18KDVuygula-
ması devam etmektedir.
Bunun da mevcut şekle
indınlmesı gerekir.
Bu sorunlarla başa
çıkmak, mesleğın so-
runlarını azaltmak ve
kalıtesini yükseltmek
için, Türk Eczacılan
Birlığı olarak 6197 sayı-
h yasa taslağını hazırla-
dık ve Sağhk Bakanlı-
ğı" na takdım ettık. Tas-
lak yasalaştığı takdirde
eczane ruhsatlan vali-
lıkder ve eczacı odalan
tarafından venlecek. ec-
zanelere nüfus ve uzak-
lığa göre esnek sıralama
getirilecek, eczacılar
mesleki gelişimleri için
meslek içı eğitıme katı-
lacak, eczaneler yar-
dımcı eczacı çalıştıra-
cak, asgari bir yıl ecza-
nede çalışmayan eczacı
eczane açamayacak;
böylece hem eczacıların
sorunlan hem de ecza-
cılardan topluma yansı-
yan sorunlar önemli
oranda çözümlenmeye
çalışılacaktır.
Sorunlann aşılması.
si-v'il toplumun çeşıtli
unsurlarının ve sektörün
görüş ve önerilerinın
kurumsal olarak değer-
lendinleceği bır yeni-
den yapılanma ıle müm-
kündür. Eczacılık mes-
lek örgütü, sivil toplu-
mun bır parçasıdır. An-
cak sıvil toplum ne ya-
züc ki henüz yasa koyu-
cu ve uygulayıcılann
danışacağı organık bir
bütünün parçası duru-
muna gelememiştir. Ye-
ni yasa koyucular ve uy-
gnlayıcılar, sıvıl toplu-
mu bir organik bütünün
parçası halıne getırdik-
lerinde, ülkede çok faz-
la şey iyiye doğru bir
değişim gösterecektir.
Biz buna emınız.
Toprak, parti disiplin kuruluna verileceği yönündeki iddialara tepki gösterdi
'Yanş DSP'nin yaranna'MÎYASE tLKNUR
DSP'nin bugün yapılacak Is-
tanbul il kongresinde başkan
adaylığını açıklayan eski Devlet
Bakanı Erdoğan Toprak, görev
heyecanı duymak ve partıden gö-
rev talebinde bulunmanın
DSP'nin yaranna olduğunu söy-
ledi. tstanbul örgütünde 15 yıl
aradan sonra ikıli yanşa sahne
olacak kongrede adaylığının sı-
kıntı yarattığı ve disipline verile-
ceği yönündeki söylentilere de
tepki gösteren Toprak, "Bu söy-
lentileri partime yakıştıramı-
yorum" dedı. Toprak'la adaylık
gerekçelerini konuştuk.
Roth: Yanlış anladın
ZanaJ
dan
Roth 'a sitem
ANKARA / İSTANBUL
(Cumhuriyet) - Eskı DEP mıl-
letvekili Leyla Zana, Alman
milletvekili Claudia Roth a si-
tem dolu bir mektup yazarak
Türkiye'yi ziyaret eden Alman
milletvekili heyetinin "Zana'yi
bırakın, silahlan alın" ifade-
lerinden bü^iik üzünrü duydu-
ğunu söyledi. Zana, "Bir dü-
zeltme gelebilir diye bekle-
dim. Maalesef yalanlanmadr
dedi. AB'nin Kongra-Gel'i te-
rör örgütleri listesıne almasını
da eleştiren Zana, Abdullah
Öcalan'dan "Kürt halk önde-
ri" diye söz etti. Zana, Roth'un
yetkili makamlardan izin alma-
dan kendisini ziyaret etme giri-
şimıni de "şov" olarak niteledi.
Istanbul'da Almanya Konsolos-
luğu'nda basın toplantısı dü-
zenleyen Roth ıse kendisine ya-
zılan mektubu henüz görmedi-
ğini belirterek oldukça şaşırdı-
ğını söyledi. "Zana'yı bırakın,
silahlan alın" ifadesinin yanlış
olduğunu belirten Roth, "Orta-
da bir yanlış anlaşılma var.
Düşüncelerimde hiçbir deği-
şiklik olmadı"' dedi.
- Istanbul örgütüne daha ön-
ce başkanlık yapmıştınız. Aynı
göreve neden talip oldunuz?
Toprak: DSP'yi tstanbul'da
birinci parti yapmak amacıyla a-
day oldum. Ben bıldiğiniz gibi üç
kez partımin Istanbul'da il baş-
kanlığını yaprım. Deneyim ve bi-
rikimlerime güveniyorum. Ülke
çok zor bir süreçten geçiyor. AKP
iktidannın başansızlığı ortada.
Ülkenin ve rejimin temel taşlan-
nı oynatma dışında yaptığı bir şey
yok. 2005 'ten itibaren ülkenin se-
çim atmosferine gireceğine ina-
nıyorum. Bunun için hazırhklı ol-
malıyız. Çünkü Türkiye'deki her
5 seçmenden l'i îstanbul'da bu-
lunuyor. Istanbul'da güçlü olan
parti, Turkiye'de de başanlı olur.
DSP'nin fikirlenne ihtıyaç olan
bir süreci yaşamaktayız. CHP da-
hil muhalefet yok. O nedenle hal-
ka bir seçenek sunmalıyız.
Yanlı; yapmadım
- Sizin adaylığınıza genel
merkezin. daha doğrusu Genel
Başkan Ecevit'in yaklaşımı na-
sıl olur?
Toprak: Ben 15 yıldır partime
hizmet ediyorum. Hiçbir dönem-
de partime karşı bir yanlış yap-
madım. Görev heyecanını duy-
mak ve talep etmek partinin ya-
rannadır. Bundan dolavı da Savın
Dicleli öğrenciler ODTÜ'ye alınmadı
ODTÜ'deki, bahar panayın
için Dicle Üniversitesi'nden
gelen öğrencilerin yerleşkeye
girmesine için verilmeyince
öğrenciler ile jandarma
arasında arbede çıktı. Dicle
Üniversitesi'nden gelen
öğrencilere destek veren bir
grup ODTÜ'lü öğrenci,
jandarmanın barikat
kurduğu Balgat girişine
gelerek "Dicleliler içeri
jandarma dışan",
"Özgürlük köprüsü
engellenemez" sloganlannı
attı. Gruba su sıkan ve biber
gazı atan jandarma, grubun
dağılmasının ardından
barikatını geriye çekti.
Çıkan olayda 2 öğrenci
gözaltına alınırken gazdan
ve jandarma
müdahalesinden yaralanan
bazı öğrenciler de
ambulansla okul revirine
kaldırıldılar. (Fotoğraf: AA)
Genel Başkanımız Ecevit'in her
adaya eşit mesafede olacağına
inanıyorum. Ve böyle de olacak-
tır. Sonuçta herkes DSP'lıdir. Ben
aday olmasaydım da bir başka ar-
kadaş bu bayrağı almak için ts-
tanbul kongresinde yanşacaktır.
- DSP'nin geleneğinde çok
adaylı kongrelere pek rastlan-
mıyor. Önünüzü kesmek için
disiplin kurullan işletilebilece-
ği söylentileri var...
Toprak: Partide görev talep et-
menin suç olduğunu sanmıyorum
ve partimden de böyle bir şey
beklemiyorum. Sayın Genel Baş-
kan her zaman "Ben kimseyi işa-
ret etmem, veliaht tayin etme-
mi kimse beklemesin"
demişti. Bu kadar yıl par-
tide hizmet yapmış biri
olarak, 3 dönem il baş-
kanlığı, 2 dönem millet-
vekilliği, 1 dönem de ba-
kanlık yapmış biri olarak
partimi büyütmek için
yaptığım iyi niyetli bu gi-
rişime Sayın Genel Baş-
kan'ın da olumlu yakla-
şacağına inanıyorum.
Bu yöndeki söylentile-
ri dahi partimize yakıştı-
ramıyorum. Ben ohna-
sam da bir alternatif liste
çıkacaktır.
DSP kazanacak
- Kongre takvimi de-
ğişir ya da ertelenebilir
mi?
Toprak: Buna da ihti-
mal vermiyorum. Tarih
kesınleşmiş, salon tutul-
muş, adayhklar açıklan-
mıştır. Sonuçta kim kaza-
nırsa kazansın DSP kaza-
nacaktır. Bu adaylık Ge-
nel Başkan'm fikirlerine
karşı bir adaylık değildir.
Bugüne kadar Genel Baş-
kanımızın fikirlerine na-
sıl sahip çıktıysak bundan
sonra da öyle olacaktır.
Onu üzmek isteyenlerin
her zaman karşısında ol-
dum, bundan sonra da
olacağım.
Bazı savunma sanayii ihalelerineAvrupalı şirketlerin de katılması kararlaştınldı
Büyük ihaleler iptal edildiANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan' m ilk kez başkanlık et-
tiği Sa\-unma Sanayii tcra Komi-
tesi toplantısında Türk Silahlı
Kuv^'etleri'nin (TSK) gereksin-
melerinin karşılanması amacıy-
la yeni model geliştirilmesi ka-
rarlaştınldı. Komite, uzun süre-
dir sonuç alınamayan helikopter,
tank ve insansız hava aracı iha-
lelerinin iptal edilmesini karar-
laştırdı. Helikopter ihalesineAv-
rupalı firmalar da katılabilecek.
Erdoğan'ın başkanlığında 4
saat süren toplantının ardından
önemli kararlar açıklandı. Hükü-
met ile TSK arasında imam ha-
tiplere ilişkin düzenleme nede-
niyle yaşanan gerginlik, toplan-
tıya da yansıdı.
Toplantının ardından Erdoğan
veya Genelkurmay Başkanı Or-
general Hilmi Özkök sözlü bır
açıklama yapmadı. Toplantının
bitiminde Erdoğan'ın, müsteşar-
lığın ön kapısından, Özkök'ün
ise yan kapıdan eşzamanlı çık-
ması dikkat çekti.
Toplantmın ardından yapılan
açıklamada, modern tank, taar-
ruz taktik keşıf helıkopteri ve in-
sansız hava araçlan projelerinin
mevcut ihalelerinin iptal edildı-
ği belirtildi.
Mallyet 11 milyar dolar
Açıklamada, "Söz konusu
projeler için milli imkânların
azami kullanımı ile yurtiçi üre-
timi ve özgün tasanmı esas
alan yeni tedarik modellerinin
oluşturulmasına ve TSK ihri-
yaçlannın bu modeller çerçe-
vesinde karşılanmasına, bu ça-
hşmalarda yerli/yabancı ortak
girişimlerin, jTirtiçi fırmaları-
mızın daha etkin olabilmeleri-
ni sağlayacak imkânların ha-
zırlanmasına karar verilmiş-
rir" denildi. iptal edilen modern
tank, taarruz taktik keşif helikop-
teri ve insansız hava araçlan pro-
jelerinin yaklaşık toplam bedeli-
nin 11 milyar dolar olduğu bildi-
rildi. 1996 yılmdanbu yana plan-
lanan projelerin ulusal olanak-
larla gerçekleştirihnesinin amaç-
landığı, böylece projelerin daha
ucuza mal olacağı öğrenildi.
Milli Eğitim YayınevlerTne kilit
FIR4T KOZOK
ANKARA - Bugüne kadar 3 bin
500 çeşit kültürel eser basarak okur-
lara ulaştıran Milli Eğitim Bakanlı-
ğı Yayınevlen'nın kapılanna "mas-
raflarını karşılayamadıklan" ge-
rekçesiyle kilit vuruluyor. Yeni dü-
zenlemeye göre bu görevi Kültür ve
Turizm Bakanlığı yerine getirecek.
Uygulama, özel sektörün "ekmeği-
ne yağ sürecek".
Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye
genelindeki 91 yayınevinden ilk
etapta 63'ünü kapatma karan aldı.
Bakanlık, bugüne kadar yaklaşık 3
bin 500 çeşit kıtaptan yüz binlerce
adet basarak okurlara ulaştıran,
kendisine bağlı 5 bin okul kütüpha-
nesine kitap gönderen yaymevleri-
nin kültürel kitap basma görevini
bir protokolle Kültür ve Turizm Ba-
kanlığı'na devretti. Türkiye gene-
linde 12 tane bölge şefliği bundan
böyle yayınevlerinin görevlerini
"sınırlı olarak" yerine getirecek.
Yeni düzenlemeyle Kültür ve Tu-
rizm Bakanlığı'nın tüm sistemi ye-
niden nasıl düzene konacağı merak
konusu olurken özel yayınevlerine
de yeni bir rant kapısı açılacak.
MEB Yayımlar Dairesi Şube Mü-
dürü Sezai Toplu. konuyla ilgili ola-
rak "Benim elimde satılacak kita-
bım yokken yayınevlerini bir
kambur olarak niçin alayım" de-
di. Kültürel eserlerin de hazırlanan
bir protokolle Milli Eğitim Bakan-
lığı'ndan Kültür ve Turizm Bakan-
lığı'na devredildığini belirten Top-
lu, "Biz ders kitaplannı yılın 2-
2.5 ayında satıyorduk. Ama kültü-
rel eserler 12 ay satılabiliyordu.
Kültürel eserlerimiz alındıktan
sonra sırf 2 ay kitap satamayız"
dedi.
Yayınevlerinde 18 başlık altında
her yıl 500-600 çeşit eser çıkardık-
lannı ve bunlann her birinden 20
bin adet bastıklannı belirten Sezai
Toplu, "Kültür Bakanlığı bunla-
n elimizden aldı" diye konuştu. _
YANDAŞLARA İHTİYAÇ
FAZLASI1
K1YAÖI
EMRE DÖKER
İZMİR - AKP hükümetinin 'ücretsiz' olarak ilkögre-
tim öğrencilerine dağıttığı kitaplarla bazı yayınev-
lerini zengin ettiği öne sürüldü. Izmir'de ilköğretim
öğrencilerine dağıtıhnası gereken kitaplardan 50
bininin Çiğli'deki Milli Eğitim Deposu'nda bekle-
diği bildirildi. Müfredatın değişmesi durumunda
ise kitaplann SEKA'ya gönderileceği belirtildi. Iz-
mir II Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, Iz-
mir'de dağıtılan kitaplardan geriye kalanlann ise
depolarda bekletildiğini söyledi. Aydoğan, fazla ki-
tap istenmesinin "ihtiyattan" kaynaklandığını
söyledi. AKP'nin bedava kitap adı altında yayınev-
lerine para akıttığını savunan Eğitim-Sen îzmir 1
No'lu Şube Başkanı Nihat Sefer, "thtiyaçtan faz-
la kitap sipariş edilerek kendilerine yakın olan
ancak sıkıntıda olan vayınevlerine hayat verdi-
ler" dedi. CHP tzmir İl Başkanı Alaarin Yüksel de
AKP'nin yaptığı her çalışmanm arkasında böyle
şeylerin çıkmasının kendini şaşırtmadığım belirtti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
palamış gitmiş. 40 kişi süklüm püklüm şehre gel-
miş. Gören şaşırmış:
- Ne oldu size?
"Yolumuzu kestiler, bizi darmadağın edip her
şeyimizi aldılar!"
- Sayınız az da değil, nasıl oldu bu?
"Sormayın... Onlar 3 kişi birlikteydi, biz 40 kişi
yalnızdık..."
Hükümetin herkese meydan okuyan, dediğim
dedik çaldığım düdük tutumu karşısında Türki-
ye'nin hali, bu fıkraya benziyor.
AKP milletvekilleri "kul-time" çalışıp yasayı çı-
kardılar. Şimdi bundan sonra olacaklann hesabı-
nı yapıyorlar. Kolay bir süreç olmayacak. Bize ula-
şan bilgiler bu yönde...
AKP'nin başlıca şansı, kamuoyunu yönlendir-
me gücüne sahip demokratik örgütlerin, siyasi
grupların arasındaki kopukluk...
Meclis'ten başlayayım... CHP'de çok sağlam
bir çekirdek, YÖK Yasa Tasarısı'na karşı sabaha
kadar direndi. 25-30 kişilik bu grubu kutlamak,
öteki milletvekillerini de en azından yasa Meclis'e
dönerse, böyle davranmayazorlamakgereklSon
1.5 yıllık zaman diliminde CHP'nin Türkiye'yi Irak
bataklığından uzak tutan sağlam muhalefeti bile
başlı başına önemli. CHP'nin pek çok temel ya-
saya muhalefet ederken, Meclis'te aktif olduğu,
ancak bu canlılığı toplumla bütünleşmede koru-
yamadığı dikkati çekiyor.
Bir bakıma ana muhalefet olarak yalnız. Ya da
kendisini yalnızlaştırıyor...
DYP, ANAP ve MHP şaşkın. Bu partilerin içinde-
ki sağlıklı unsurlar da, devletle çekışmenin, çatış-
manın, üniversitelerle karşı karşıya gelmenin ne de-
mek olduğunu çok iyi biliyor, ama söylemiyor!
Sadece canı yanan bağırırsa...
Toplumsal muhalefetin başını üniversite rektörle-
ri çekiyor. Başından beri nefesleri tükenmedi. uzun
yol koşucusu olduklarını gösterdıler. Arada bir ken-
di aralarında da çelişkiler oldu ama, bu hangi top-
lumsal katmanda yaşanmıyor ki! Ancak onların da
ikili bir yalnızlık içinde olduğunu görüyoruz:
- öteki kesimler kenardan alkışlamakla yetini-
yor.
- Üniversiteler bünyesinde öğrenciler, beklenen
canlılıkta değil.
Her iki saptamada amacımız elbette, yasaların
dışına çıkıp ortamın gerilmesini sağlamak değil.
Bunu zaten iktidar yeterince yapıyor. Ne var ki,
toplumda sadece canı yanan kesim bağınyor. Ya-
nn yargı kurumlarına yönelik yasalar gündeme ge-
lecek. Bir akşamüstü başlayıp sabaha karşı bite-
cek yasayla, köklü bir kuruluşun tüm yöneticile-
rinin görevi sona ermiş olacak. O gün yargının ki-
mi unsurları ayağa kalkıp, "Buna hakkınızyok" di-
ye bağıracak. Bugünkü mantık geçerii olursa, o
gün de rektörler hiç sesini çıkarmayacak. "Nasıl
olsa bize dokunan bir şey yok" diyecek!
Hükümet, Kamu Yönetimi Reformu'nu Meclis'ten
geçirirken de bu kez pek çok kamu çalısanı ayağa
kalkacak. "Bizim özlükhaklanmıza dokunamazsınız.
Devlet vatandaşına müşteri, çalışanına geçici işçi
muamelesi yapamaz" diye bağıracak.
O gün de yargı üyeleri gelişmeleri uzaktan izle-
mekle yetinecek. En çok "Haklılar, bu hukuk dev-
leti değil, kanun devleti oldu" saptaması yapıp,
üzülecek...
AKP iktidarı, milli iradeyi, toplumsal mutabakatı
tersinden düzünden istediği gibi yorumlayıp, ileri-
de düzeltilmesi çok zor işlerin peşinde. AKP man-
tığını demokrasi olarak yorumlarsak, Turkiye'de her
5 yılda bir devlet kurumları yeniden biçimlenecek,
her iktidar bir yasa çıkanp istediği kurumun yöne-
ticilerini görevinden uzaklaştırabilecek.
Halkın, ülkenin sorunlarını sorun çıkarmadan
çöz, diye göreve getirdiği AKP, Türkiye'nin başlı-
ca sorunu olma yolunda hızla, geceleri de yol ala-
rak ilerliyor. Gücünü nereden aldığı da ortada...
AKP yüzde 25 bir arada,
Biz yüzde 75 yalnızız!
ankcum(Ş cumhuriyet.com.tr
'Çonba Başbakan' davalık
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP
lideri Deniz Baykal'ın kendisi hakkında
"Çorba bu Başbakan" sözleri nedeniyle açtığı
25 milyar liralık manevi tazminat davasına
başlandı. Baykal'ın avukatı Mutluhan
Karagözoğlu, dava konusu sözleri,
müvekkilinin Erdoğan'ın CHP için söylediği
"kökü bereketsiz" sözüne yanıt olarak
söylediğini belirtti. Karagözoğlu, Baykal'ın
sözlerinin eleştiri sınırlan içinde bulunduğunu
ve kişilik haklanna saldın içermediğini, bu
nedenle davanın reddini istedi.
Baykal'dan disiplin uyarısı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında
Genel Başkan Deniz Baykal'ın "kim olursa olsun
parti tüzüğüne aykın davrananlar hakkında
disiplin işlemi yapılacağı" uyansmda bulunduğu
bildirildi. YÖK Yasası ve ekonomideki gelişmeleri
değerlendiren Baykal, hükümete yönelik
tepkilerin giderek arttığım sa\r
undu. Baykal, daha
önce hükümete destek veren çevrelerin
eleştirilerde bulunmaya başladığını. ilerleyen
günlerde bu eleştirilerin artacağını söyledi.
Modern Çarşı yangını
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ulus'taki Modern Carşı'nın bir kişinin
ölümüyle sonuçlanan yangınına neden
olduklaı ı ileri sürülen işyeri sahibi Ibrahim
Karateke ile Metin Bostan'ın yargılanmasına
başlandı. Carşı'nın müşteki konumundakı 161
esnafı da ifadelerinde, sanıklar ile sorumluluğı
olduğunu ileri sürdükleri Ankara Valiliği,
Itfaiye Müdürlügü. TEDAŞ ve çarşı
yönetiminden şikâyetçi oldular.