22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 2004 CUMARTESİ HABERLER Bukadını öldürecelder...ZoHa amca oğluyla evlendirildi, hergece dayakyedi, terörörgütii üyesi olmaHa suçlanamkgözaltına alındı, gözaltiruia işkencegördü, tecavüze uğmdı, aile meclisi ölüm karannı verdi, şimdigizlenerekyaşıyor BERATGÜNÇIKAN Ev sahibinin arkasından lcuskuu gözlerle ka- pıya bakıyor. Arkada biri y a da birileri olabilir mf! Yok. Yine de kuşkusu dağılnuyor, her kapı açıhşında, telefon çalışında.. - Olmek kadar, ka- tillerinı kollamak da var bu denl: tetikte ol- masında. Çünkü A.'yi oğullan öldürecek. Çünkü, A., tam dört yıldır deliksiz uyuma- yı unutmuşken TBMM töre c ınayetlerinin önünü açan bir ceza yasasa maJdesini onayladı. "Namus" uğruna fecadın öldür- mek bır kez daha meşrulaştınldı. A.'yla sakJandığı evde konuştuk. tki cümlesın- den bin "Adımı vazmayacaütsın değil mi" oldu, "Buranın adresini kimseye vermeyeceksin değil mi?" Örı ce venlen sözlere ınanıp inanmamakt» zorlandı, sonra anlatmaya başladı: A., göründüğü yaşta yani 30'unda. Siirt'in. K. Köyü'nde doğrrmş. Bın er- kek altı kardeşin en büyüğü. "'Bendün- yaya gddiğimden bugüne hep erkeklerin hakarerine mamz kaldım" demesinın nedenı bu. Babası. erkek ciogurmayan annesi kadar. kız doğan A.'yn da hep döv- müş. K., hayvancılıkla geçinen bir köy. A., daha altısında, ağlaya sızlaya hayvanlan ot- latmaya gönderilmiş, eğer akhna esip de sü- rüyü bırakıp oyuna dalarsa ciayak yemiş. Eve dönünce annesine yardım etmiş, kardeşlerine bakmış, yemek yapmış. Okul A.'ya da, diğer kız kardeşlerine de yasak- lanmış. Dokuzunun içindeyken bir gün annesi- nievdeağlarkenbulmuş: "AnnemedediınkiSe- nin kardeşin mi ölmüş, niye ağlıyorsun'? Kar- deşi ölmüştü yeni, onun arkasmdan çok ağlamış- ü, öbürkardeşi deöldü sandıın.' Hayır" dedi, 'ba- ban seni amcasının oğlu A-hmet'e vermış'. Be- nim için hava hoştu, evtüik n e bilmiyordum kL. Evesandıkgekfi,içindehediyeler, yineannemesor- dum: 'Bayram mı olmuş. setı bunlan almışsın?' 0 ben ne sorarsam sorayım, ne dersem diyeyim hep ağlıyordu." Zorla evllllk A., artık evlerine daha sık gelıp gıden 30'un- daki, o güne kadar hiç evlenmemiş Ahmet'e "am- ca'' diyor, ta ki o cumaya kadar.. Eve toplaşan kadınlar "Seni geHn edeceğiz" diyorlar. A., "Ha- >Tr,getin olmayacağun" deyip omuz silkiyor, ama saçlanna kına yakılmasına ses çıkarmıyor, nasıl CEZA YASASIDEGİŞTİRİLIYOR însanlığa karşı işlenen suç: Cinselsuldırı MUSTAFAÇAKIR ANKARA-TBMM Adalet Alt Komısyonu'nda yeniden yazılan tasan, 78 yıllık f ürk CezaYasasf nda (TCY) köklü değişiklikler getiriyor. Tasanyla ünlü 312. madde değıştırilirken işkence suçuna verilecek cezalar ağırlaştınlıyor. Töre cinayetlerine ceza ındirimmi kaldıran tasanda, çevre, imar, organ ve insan kaçakçılığı gibı suçlara da cezalar getiriliyor. Tasanda, CHP'lilerin direnmesi sonucu din adamlanna siyaset yasağı, yasadışı kurs açanlara ceza ıle bilim \e sanat eserlerının müstehcenhk kapsamı dışında tutulmasına ılişkın hükümler aynen korundu. Adalet Alt Komisyonu'nda kabul edilen tasanya göre getirilen düzenlemelerden bazılan şöyle: Yenl 312: Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesımini, diğer bir kesimi aleyhine kamunun güvenliği için tehlikeli tarzda kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimseye l yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. İŞkence.* İşkence suçunu işleyen kamu görevlısi hakkında 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek. Fiilin cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi durumunda, 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası uygulanacak. Töre Cinayeti: Töre cınâyetlerinde, "haksız tahrik" gerekçesiyle ceza indirimi yapılamayacak. Ağırlaştınlrnış müebbet hapis cezası verilecek. Hâkım, savcı karan olmadan birini, genital muayeneye gönderen kişiye, 3 aydan l yıla kadar hapis cezası verilecek. Kürtaj konusunda kadının nzası yeterlı olacak. Tecavüze uğrayan bir kadırun tecavüzcüsüyle evlenmesiyle ilgili madde metinden çıkanldı. Cinsel Saldiri: Yeni TCY'de "cinsel saldında bulunma" da insanhğa karşı suçlar kapsamına alındı. Tasanda cinsel suçlar ise genel ahlaka aykın suçlar b>ölümunden alınarak cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar başlığı altında aynca düzenlendi. ÇOCUğUII İStİSmari: Çccuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandınl acak. Tecavüz durumunda 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına venlecek. Cinsel tadZ: Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişı hakkında, mağdurun şıkâyeti üzerine, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. 14 YAŞINDAKİ M.Y. ÖLDÜRÜLDÜ Törebir can dahaaldı MEHMET ALİSOLAK ANTAKYA - Meclis'te töre cinayetlerinde ceza indiriminin kaldınlması tartışılırken Antakya'ya bağlı Alazi Köyü'nde sevdiğiyle kaçan 14 yaşındaki M.Y. törenin kurbanı oldu. Serinyol beldesı Alazi Köyü'nde yaşayan M.Y, uzun süredir görüştüğü 19 yaşındaki Sedat Çınar ile 20 Mart'ta kaçtı. Çmar'ın babası Ferit Çınar, M.Y'nin ailesıyle uzlaşmak istedi. Ancak genç kızın ağabeyı Mehmet Yana (20) teklifi reddedip Çmar'ı ayağmdan \-urarak firar ettı. Bu sırada bir ihbar üzerine köy dışında bulunan M.Y. ve Sedat Çınar gözaltına alındı. Zorla * kaçınldığı yolunda ifade vermesı için baskı yapılan M.Y, kendi isteğiyle Çınar'la birlikte gittığıru söyledı. Sedat Çınar serbest bırakıldı. Bunun üzerine firarda olan Mehmet Yancı, kız kardeşini köye götürerek tabancayla vurdu. Vücudunun 3 ayn yerinden kurşunlanan M.Y. Antakya Devlet Hastanesi'ne kaldınlırken yolda yaşamıru yitirdi. olsa bu bır oyun, bir eğlence. Ertesi gün saçı yıkamp elbise giy- dirildiğinde annesi- nin, teyzesinin, yengesinin ağıda dönüşenağlaşmalannaşaşınyor: "Tevzemgiydir- di benL ÖğJene doğru erkekler geldL Bana çarşaf giydirdüer, o zaman daha önce gördüğüm getin- leri haürlayıp başıma geleni anladım, çıghklar at- ma> < a başladım. Anneme sanldım. beni zorta on- dan ayırdüar. Sürükleye sürüideye bir aûn üstü- ne atrjlar, amcarrun evine götürdüler. Teyzem de benimle geldi, akşam olunca, 'Ben gıdiyorum" dedi,' şimdı Ahmet gelecek. o artık senin kocan, sana hoca nikâhı kıydı. Ahmet senin üzerini çı- karacak, üstüne çıkacak, seni öpecek, sakın ağ- lama, ayıptır'. Daha teyzem konuşurken aglama- ya, çığhklar atmaya başladım. O gttmeye kalkı- şınca arkasmdan koştum. Beni kucağma aldv, o ağjadı, ben ağtadım~" Dayak ve tecavüz Teyze çıkıyor, Ahmet odaya giriyor, o aralık- tan yararlanıp kaçmaya çalışan A.'yı tutup duva- ra ftrlatıyor. "Bizim köyde kadınlar iç çamaşın kullanmaz- lar. sutyen. külot yoktur, bir pijama vardır. O be- nim çocuk vücudumu çınlçıplak yapü. O tarafa bu tarafa koştum evin içinde. Çığhkİarun dışan- ya gidiyormuş, abisi geldL, ona koştum'Amca be- ni kurtar' dedim, ayaklanna sanldım. Bana bir tokat atü, yere düştüm. Ahmet'e Sen niye bu 5 günlük bebeğe şiddet Çorum Doğum ve Çocuk Bakımevi'nde hemşire N.Ç'nin üzerine çiş yapan 5 günlük bebeği masanın üzerine ftrlatarak köprücük kemiklerini kırdığı Ueri sürüklü. Sanhk hastahğı nedeniyk hastane>e kaldınlan 5 günlük Doğukan Eker 3 gün boyıınca küvözde kaldL Hastanede görevli hemşire N.Ç'nin bakmıını yapbğı bebeğin üzerine işemesine sinirlenerek 5 günlük Doğukan'ı masanın üzerine nrlarnğı iddia edildi. Hemşireyle tarnşan baba Deniz Eker bebegini alarak Çorum Devlet Hastanesi'ne götürdü. Burada yapüan muayenede küçük çocuğun yere sert bir şekilde anlması sonucu sağ omuz köprücük kemiğmin kınldığı beürlendL Bunun üzerine baba Deniz ve anne Gülfinaz Eker, hemşire N.Ç. ve hastane yönetkileri hakkında suç duvıırusunda bulundu. Çorum Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi Başhekimi Opt Dr. Erdal Orhanoğhı ise olayın doğru ohnadığmı iddia ederek "Çocuğun omzundaki kınk doğum sırasında meydana gehniş olabüir" diye konuştu. orospunun ağzını kapatmıyorsun' dedL Sonra an çuvallarnun durduğu odaya götürdüler beni, çuvallann kenanna bağladılar." Kanama üç ay sürdû Sabah, Ahmefin annesi ve yengelerinin yüzü- ne döktüğü suyla gözlerıni açıyor. Kadınlar Ah- met'e söyleniyorlar, A.'yı bu hale getırdi diye... Üç ay sürüyor kanaması. Ahmet her gece teca- vüz ediyor, o her sabah annesine kaçıyor. Ahmet'i her gördüğunde korkuyor, çığlıklar atıyor. A.'nin cinsel organlan yara içinde kalıyor, üç ay boyunca oturamıyor, yatamıyor. Annesi Ah- met'in annesiyle konuşuyor, iyileşene kadar kı- zına yaklaşmasm ki. yaralan iyileşsin. Annesi- ne kızına arka çıkacağına onu yatıştırması. "Ko- candır, onun vanına gtt" demesi öğütleniyor. ba- kıyorlar A.'nın çığlıklan kesilmiyor, babası çağ- nlıyor. O hem annesini, hem A.'yı dövüyor, an- nesiyle görüşmesini yasaklıyor. O bahar ilk kez regl oluyor. O bahar, Ahmet'le birlikte çahşmak üzere Adana'ya gidiyor "11 ya- şundaZeki kucağnndaydL 1^ yılsonra Saıt'ii do- ğurdum, bir yıl sonra da Cemal'L Emziremiyor- dum, yediremh-ordum. temizle>emiyordum. Ah- met kızıyor Sana 250 bın lira saydım, hıçbir işe yaramıyorsun' di>e bağuıp çağuTyordu." Gözaltında güç anlar Kışlan köyde. yazlan Adana'da 15 yıl geçiyor. Akşam olmasın diye dua ediyor A. Çünkü her ak- şam Ahmet önce dövüyor. sonra tecavüz ediyor. Ya kafasına vuruyor, ya gözlerine... Kendisinden geçen A. kocasının teca\üz ettiğıni kendisini sa- bahlan yatakta çıplak bulunca anlıyor: "Kimsderesövieremiyordum. Onlara göre her şeynormaldLNe oiursa olsun AhmetkocamdL Onu sevmem gerekivordu. Onu setmediğim için ohıpbt- tene de ben sebep oluyordum, Ahmet'in ailesl benim ailem, nerkes böyle düşünüyordu." Ahmet'in ailesinin bir bölümünün yaşadığı Nusaybin'egidiyorlar I995'te. A., çocuklannı oku- la yazdınyor. Dikiş öğrenip köyün terzısi oluyor. Ama Ahmet'in şiddetinin ve tecavüzlennın ar- kası kesilmiyor: "Yaşlandıkça daha da artüyordu şiddeti. Ab- lası, kardeşleri Ahmet'i, sen yaşlanıyorsun. kan- na baskı yapmazsan. seni istemez, başkasmı se- ver, ona kaçar diye kışkuttılar. O da beni evden dışan çıkaıimamaya başlamışa" Hem A.'nın hem de Ahmet'in ailesi korucu. Koruculugu kabullenmelerinin nedeni parasızlık değil. "GönüllülerdT diyor A., "severek yap»- yorlardı bu işp. Dılini tutamayıp "Senin de be- nim de babam niye bu işi yapryorlar* diye soru- yor, "başkasının kanına karşı para ahyorlar" Ahmet öfkelenıyor, bu sözlen aktardığı babası da. Evdekı huzursuzluk daha da artıyor. Işe kayın- peder kanşıyor, "Şimdhe kadar sabrettim, üç ço- cuğu oldu. hilâ oğhıma kanhk>apmr\«r" diye söy- leniyorsağdasolda . 19901ı yıllann sonuna doğ- ru PKK Ahmet'i koruculugu bırakması için uya- nyor, sonra da \iiruyor. Saldmdan yaralı kurtu- lan Ahmet, A.'yı sorumlu tutuyor. Kayınpeden A.'yı ihbar ediyor: Gelinim PKK'li. "Cuma günüydü. namazuru yeni bitirmiş, yat- mıştun. Kapı çahndı, ünifornıalı adamlann, beni anp götürdüler. 15 gün işkencede kaldım. teca\ü- ze ugradım suçsuzyere. Ney e iftira sö>1enüşler bil- miyonım. Ben nasıl anlatayım orayi sana. Anla- tamam ki konuşamam ki_" Kız kardese tecavüz Röportajın burasında sustuA. Sonra ağlama nö- betine girdi ve bayıldı... Uzun süre kendisine ge- lemedi. Yaşadıklannın devamrnı yanma sığındı- ğı avukatanlattı: "Sonundasavahgaçıkarümış,i£adesiyüzüneoku- nunca düşüp bayıunış, çünkü yazdanlann hiçbi- rinden haberiyokmuş. Tutuklanıp Mardin Ceza- evi'ne konulmuş. Gözalünda teca\üze uğradığı sö\1entileri \-a\ihms. Kocası cezaevine gelip Sen artık kirlendin, seni boşayacağım' demiş. Dkcel- sede beraat edip evine gitmiş ama daha çok şid- det uygular ohnuşlar. Aile meclisi toplanmış," an- nesi dahü" öldürme>i düşünmüşler. Bu arada oğullan da annelerinin"kirlendiği'ne iknaedilmiş, hatta babalanyia birlikte birkaç kez A.'\ı döv- müşler™" A., yine de evde kalıyor. ta ki kocasının 25 ya- şındaki, akli dengesi bozuk kız kardeşine teca- vüz ettiğini öğrenene kadar. Oğullannın kendi- sine ilettiği bu bilgıyi. kayınvalidesine aktanyor. "Benim oğlum erkek, ona bir şey olmaz, senin kardeşin kjrlenir" karşılığını alıyor. Türkiye İnsan Haklan Vakfi, 774 dava açıldığını bildirdi Oğuiian pesinde Düşünce yine suç oldu Haber Merkezi - Düşünce ve ifade özgürlüğü- nün önündeld engellerin kaldtnhnası için AKP hükümeti tarafından "ABujTun" çerçevesinde çı- kanlan yasalar, aydınlar. sanatçılar ve siyasilere yönelık davalann azalmasına etki etmedi. Türkiye İnsan Haklan Vakfi'nın belirlemele- rine göre, sözlü ya da yazılı olarak ifade edilen görüşler, kitap, gazete, dergi gibi yayınlar nede- niyle en az 774 dava açıldı. Farklı yasalara daya- nılarakaçılandavalarsonucunda. 162mahkûmi- yet karan verildi. Jandarma tnsan Haklan Ihlal- lerini Inceleme ve Değerlendirme Merkezi'ne (JÎHlDEM) de 1 yıl içrnde 221 başvurunun gel- diği bildirildi. Jandarma Genel Komutanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, başvurulardan 65'i in- san haklan ihlali kapsamında yer aldı. Adiı makamlara iletlldl Açıklamada, başvurulardan 10'unun adli ma- kamlara iletildiği, 9'u hakkında soruşturma açıl- dığıbelirlendi. 1 personele ise disiplin cezası ve- rildiği kaydedıldi. JÎHtDEM'e telefon, faks, di- lekçe, mektup yoluyla ve şahsen başvuru yapı- labileceği gibi "wwTv.jandarma.gov.tr" adresin- deki internet sitesinden de başvurulabiliyor. Sonunda her şeyı geride bırakıp e\'den kaçıyor... Aile meclisi düşüncesini kesinleştiriyor: A. öldü- rülecek. Üç oğlu "namusutemizlemek''le görev- lendiriliyor. Şimdi A. kaçıyor, oğullan anneleri- ni öldürmek üzere anyor. Avoıkatı A.'nın gözal- tında yaşadıklanndan dolayı suç duyurusunda bulunmadığını söylüyor, çünkü adresinin de or- taya çıkmasmdan. ogullannın kendisine ulaşma- smdan korkuyor. A.'ya "En çok ne istersin" diye soruyor avukatı. "Babannn ve kocanun soyadın- dan kurtulmak istijflrum" diye yanıtlıyor. "Bir kızın olsun istermiydin" diye soruyorum, "Evet" diyor heyecanla. sonra duraksıyor: "Hem isterdim, hem istemezdim. Şimdi is- tiyorum, çünkü kızım oisaydı bana daha yakın olacaktı, beni anlayacaktı. Ama şu anki haUme bakınca, iyi ki kız doğurmanuşun drvorum." CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Asd Uyga^dar Çatışmasf'nda Türkiye Nerede? Emperyalizmin yeni kuramcılanndan Hunting- ton'ın savı belli ki daha uzun süre gündemde ka- lacak. Çünkü "uygariıklar" gerçekten çatışıyor. Sözü edilen uygariıklar ve çatışmalann nrteliği ABD'Iİ siyaset bilimcinin tanımlarına uymasa da... Huntington'a göre birbiriyle uzlaşması olanaksız iki uygarlık var. Bunlar Batı ve Dogu uygarlıklandtr. Üstün olan Batı'dır ve Doğu onun güdümünde, onun sömürgesi olarak variığını sürdürecektir. Bu savın günümüzde, gerçek yaşamda karşılı- ğını görmeye çalıştığımızda, karşımıza Batı uygar- lığının temsilcisi olarak ABD'lı işkenceci kadın as- ker çıkıyor. Doğu uygariığının temsilcileri ise Irak'ta bir ABD'Iİ gencin kafasını kesen Hizbullahçılardır. Günümüzde çatışan uygarlıklann simgeleri, bun- lar... Buna iki uygarlığın değil, iki ortaçağın çatışma- sı demek daha doğru olur. ABD'Iİ işkencecinın simgelediği uygarlığı "yenior- taçağ", Hizbullahçılannkini "eskı ortaçağ" diye ad- landırmayı öneriyorum... Görünürde, "çaf/şan"bunlardır... • • • "Yeni ortaçağ"\n çarpıcı simgesi, işkenceci ka- dın asker tam bir teknoloji ürünü, bir robot. Daha üstteki robotların buyruklannı yerine geti- ren birsırarobotu. Hizbullahçıları da benzer sözcüklerie niteleyebi- liriz. Bir ınsanın kafasını nasıl kestiklerinin görüntüle- rini, düşmanlannın ürettiği teknolojinin olanakla- nyla dünyaya yayıyorlar. Şu anda çatışıyor olsalar da her iki "uygariığın" ortak yanlan, benzerlikleri var. Bu benzerliklerden ilki, teknolojinin olanaklann- dan yararlanıyor olmaları. (ABD zaten bu teknolo- jinin yaratıcısı.) Ikinci temel benze/iik, insanca değerlerden (acı- ma duygusundan) yoksun oluşlan... Buna hüma- nist bir ahlaktan yoksun oluş da diyebiliriz. Bir başka temel ortak yan, fanatizm. Bush'un ta- rikatçılığıyla El Kaide ya da Hizbullah'ın dindarlığı arasında esasında bir fark yok. Sonuçta söz konusu olan, iki uygariığın değil, iki fanatizmin çatışması. Şiddetin karşılıklı olarak sınır tanımazlığının ne- deni, iki tarafta da insanca duyguların yokluğu. • • • Asıl "uygariıklar çatışması "ndan datam bu nok- tada söz etmek gerekir... Huntington ve benzerlerinin görmediği, göreme- diöi, görmek istemediği asıl çatışmadan... însanı insan yapan hümanizm, aydınlanmavetop- lumsal dayanışma değerleriyle her türlü fanatizm arasındaki çatışmadır bu... Bugün bu fanatizmlerin öncülüğünü "yeni orta- çağ" yapıyor... Sömürgeleştirmek amacıyla saldırdığı "eski or- taçağ"ın fanatizmini de kışkırtarak... • • • Türkiye, Cumhuriyet devrimleriyle, bir Doğu top- lumunun da Batılı değerleri benimseyebileceğini. çünkü hümanizm ve aydınlanma değerlerinin her- hangi bir ulus ya da uygariığın tekelinde olmayıp evrensel değerler olduklannı kanıtlamış, böylelik- le yeni sömürgeci görüşlere çok önceden bir kar- şı sav oluşturmuştu... Bugün, dışardan "yeni ortaçağ", içerden "yeni ve eski ortaçağlar"; daha açık bir deyişle, ABD yö- netimine egemen olan güçler ile Türkiye'deki çe- şitli yandaşları ve Islamcılar, Cumhuriyetin temel- lerine elbirliğiyle saldınyor. "Bir elinde bilgisayar, ötekinde kutsal kitap", "ılımlı Islam" vb. bu işbirliğinin, Türkiye ve benzer ülkelere ilişkin çok yerinde sloganlandır... Ortak amaç ise, hümanist, aydınlanmacı, insan merkezci, modern anlamıylatoplumcu değerlerden yoksunlaştınlmış bır dünya ve insanlık yaratmak- tır... Günümüzdeki asıl uygariıklar çatışmasında AKP yönetimindeki Türkiye, "yeni ortaçağ"\r\ güdümün- de, "yeni ve eski ortaçağlar"\n sentezini arayan bir ülke görünümünde; böylece de hümanist, aydın- lanmacı ve toplumsal dayanışmacı değerlerden gitgide uzaklaşarak sömürgeleşmeye doğru yol almaktadır... ataolb@cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 19 Mayıs nedeniyle yapılıyor Cezaevlerinde açık görüş başlıyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Tutuklu ve hükümlüler. 19 Ma- yıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayra- mı dolayısıyla bugün açık görüş yapmaya baş- lıyor. Buna göre Adana, Ankara, Antah/a, Bakır- köy-Metris, Bayrampa- şa Kapalı. Bursa E Ti- pi, Gaziantep E Tipi, Iz- mir-Buca ve Ümraniye E Tipi kapalı cezaevle- rinde kalan hükümlü ve tutuklular, bugün, ya- nn, 17-18-19 Mayıs ta- rihlerinde ohnak üzere 5 gün açık görüşten ya- rarlandınlacak. Afyon, Aydın, Bakır- köy Kadın ve Çocuk. Bayrampaşa H Tipi, Bursa H Tipi, Çanakka- le, Denizli, Diyarbakır 1 No'lu E Tipi, Edirne, Elazığ, Erzurum E Tipi, Isparta, Kartal, Kasta monu. Kayseri, Kırşe hir, Kocaeli, Konya, Kü tahya. Malatya, Mani sa. Mersin, Muğla, Na zilli, Nevşehir, Samsun Sinop. Sıvas, Şanlıurfa Uşak, Yozgat kapalı ce zaevlerinde kalan hü kümlü ve tutuklulars 16-17-18-19 Mayıs ta rihlerinde olmak üzer 4 gün açık görüş imkâ nıtamndı. Diğer bütü ağır ceza merkezi ceza evlerinde kalan hükürr lü ve tutuklular, 17-18 19 Mayıs tarihlerind olmak üzere 3 gün açı görüş yapacaklar. Mülhakat cezaevlt rinde (bir merkeze ba| lı küçük cezaevleri) k; lan hükümlü ve tutukh lara ise 18-19 Mayıs t; rihlerinde olmak üzei 2 gün açık görüş yapt nlacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear