Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 2004 CUMARTESİ
HABERLER
Bukadını öldürecelder...ZoHa amca oğluyla evlendirildi, hergece dayakyedi, terörörgütii üyesi olmaHa suçlanamkgözaltına
alındı, gözaltiruia işkencegördü, tecavüze uğmdı, aile meclisi ölüm karannı verdi, şimdigizlenerekyaşıyor
BERATGÜNÇIKAN
Ev sahibinin arkasından lcuskuu gözlerle ka-
pıya bakıyor. Arkada biri y a da birileri olabilir
mf! Yok. Yine de kuşkusu dağılnuyor, her kapı
açıhşında, telefon çalışında.. - Olmek kadar, ka-
tillerinı kollamak da var bu denl: tetikte ol-
masında. Çünkü A.'yi oğullan öldürecek.
Çünkü, A., tam dört yıldır deliksiz uyuma-
yı unutmuşken TBMM töre c ınayetlerinin
önünü açan bir ceza yasasa maJdesini
onayladı. "Namus" uğruna fecadın öldür-
mek bır kez daha meşrulaştınldı. A.'yla
sakJandığı evde konuştuk. tki cümlesın-
den bin "Adımı vazmayacaütsın değil
mi" oldu, "Buranın adresini kimseye
vermeyeceksin değil mi?" Örı ce venlen
sözlere ınanıp inanmamakt» zorlandı,
sonra anlatmaya başladı:
A., göründüğü yaşta yani 30'unda.
Siirt'in. K. Köyü'nde doğrrmş. Bın er-
kek altı kardeşin en büyüğü. "'Bendün-
yaya gddiğimden bugüne hep erkeklerin
hakarerine mamz kaldım" demesinın
nedenı bu. Babası. erkek ciogurmayan
annesi kadar. kız doğan A.'yn da hep döv-
müş. K., hayvancılıkla geçinen bir köy. A.,
daha altısında, ağlaya sızlaya hayvanlan ot-
latmaya gönderilmiş, eğer akhna esip de sü-
rüyü bırakıp oyuna dalarsa ciayak yemiş. Eve
dönünce annesine yardım etmiş, kardeşlerine
bakmış, yemek yapmış.
Okul A.'ya da, diğer kız kardeşlerine de yasak-
lanmış. Dokuzunun içindeyken bir gün annesi-
nievdeağlarkenbulmuş: "AnnemedediınkiSe-
nin kardeşin mi ölmüş, niye ağlıyorsun'? Kar-
deşi ölmüştü yeni, onun arkasmdan çok ağlamış-
ü, öbürkardeşi deöldü sandıın.' Hayır" dedi, 'ba-
ban seni amcasının oğlu A-hmet'e vermış'. Be-
nim için hava hoştu, evtüik n e bilmiyordum kL.
Evesandıkgekfi,içindehediyeler, yineannemesor-
dum: 'Bayram mı olmuş. setı bunlan almışsın?'
0 ben ne sorarsam sorayım, ne dersem diyeyim
hep ağlıyordu."
Zorla evllllk
A., artık evlerine daha sık gelıp gıden 30'un-
daki, o güne kadar hiç evlenmemiş Ahmet'e "am-
ca'' diyor, ta ki o cumaya kadar.. Eve toplaşan
kadınlar "Seni geHn edeceğiz" diyorlar. A., "Ha-
>Tr,getin olmayacağun" deyip omuz silkiyor, ama
saçlanna kına yakılmasına ses çıkarmıyor, nasıl
CEZA YASASIDEGİŞTİRİLIYOR
însanlığa karşı
işlenen suç:
Cinselsuldırı
MUSTAFAÇAKIR
ANKARA-TBMM Adalet Alt
Komısyonu'nda yeniden yazılan tasan, 78
yıllık f ürk CezaYasasf nda (TCY) köklü
değişiklikler getiriyor. Tasanyla ünlü 312.
madde değıştırilirken işkence suçuna verilecek
cezalar ağırlaştınlıyor. Töre cinayetlerine ceza
ındirimmi kaldıran tasanda, çevre, imar, organ
ve insan kaçakçılığı gibı suçlara da cezalar
getiriliyor. Tasanda, CHP'lilerin direnmesi
sonucu din adamlanna siyaset yasağı, yasadışı
kurs açanlara ceza ıle bilim \e sanat eserlerının
müstehcenhk kapsamı dışında tutulmasına
ılişkın hükümler aynen korundu. Adalet Alt
Komisyonu'nda kabul edilen tasanya göre
getirilen düzenlemelerden bazılan şöyle:
Yenl 312: Halkın sosyal sınıf, ırk, din,
mezhep veya bölge bakımından farklı
özelliklere sahip bir kesımini, diğer bir kesimi
aleyhine kamunun güvenliği için tehlikeli
tarzda kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden
kimseye l yıldan 3 yıla kadar hapis cezası
verilecek.
İŞkence.* İşkence suçunu işleyen kamu
görevlısi hakkında 5 yıldan 12 yıla kadar hapis
cezası verilecek. Fiilin cinsel yönden taciz
şeklinde gerçekleşmesi durumunda, 10 yıldan
15 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Töre Cinayeti: Töre cınâyetlerinde, "haksız
tahrik" gerekçesiyle ceza indirimi
yapılamayacak. Ağırlaştınlrnış müebbet hapis
cezası verilecek. Hâkım, savcı karan olmadan
birini, genital muayeneye gönderen kişiye, 3
aydan l yıla kadar hapis cezası verilecek.
Kürtaj konusunda kadının nzası yeterlı olacak.
Tecavüze uğrayan bir kadırun tecavüzcüsüyle
evlenmesiyle ilgili madde metinden çıkanldı.
Cinsel Saldiri: Yeni TCY'de "cinsel
saldında bulunma" da insanhğa karşı suçlar
kapsamına alındı. Tasanda cinsel suçlar ise
genel ahlaka aykın suçlar b>ölümunden alınarak
cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar başlığı
altında aynca düzenlendi.
ÇOCUğUII İStİSmari: Çccuğu cinsel
yönden istismar eden kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar
hapis cezası ile cezalandınl acak. Tecavüz
durumunda 8 yıldan 15 yıla kadar hapis
cezasına venlecek.
Cinsel tadZ: Bir kimseyi cinsel amaçlı
olarak taciz eden kişı hakkında, mağdurun
şıkâyeti üzerine, 3 aydan 2 yıla kadar hapis
cezası verilebilecek.
14 YAŞINDAKİ M.Y. ÖLDÜRÜLDÜ
Törebir can
dahaaldı
MEHMET ALİSOLAK
ANTAKYA - Meclis'te töre cinayetlerinde
ceza indiriminin kaldınlması tartışılırken
Antakya'ya bağlı Alazi Köyü'nde sevdiğiyle
kaçan 14 yaşındaki M.Y. törenin kurbanı
oldu. Serinyol beldesı Alazi Köyü'nde
yaşayan M.Y, uzun süredir görüştüğü 19
yaşındaki Sedat Çınar ile 20 Mart'ta kaçtı.
Çmar'ın babası Ferit Çınar, M.Y'nin
ailesıyle uzlaşmak istedi. Ancak genç kızın
ağabeyı Mehmet Yana (20) teklifi reddedip
Çmar'ı ayağmdan \-urarak firar ettı. Bu
sırada bir ihbar üzerine köy dışında bulunan
M.Y. ve Sedat Çınar gözaltına alındı. Zorla *
kaçınldığı yolunda ifade vermesı için baskı
yapılan M.Y, kendi isteğiyle Çınar'la birlikte
gittığıru söyledı. Sedat Çınar serbest bırakıldı.
Bunun üzerine firarda olan Mehmet Yancı,
kız kardeşini köye götürerek tabancayla vurdu.
Vücudunun 3 ayn yerinden kurşunlanan M.Y.
Antakya Devlet Hastanesi'ne kaldınlırken yolda
yaşamıru yitirdi.
olsa bu bır
oyun, bir eğlence. Ertesi gün
saçı yıkamp elbise giy-
dirildiğinde annesi-
nin, teyzesinin,
yengesinin ağıda
dönüşenağlaşmalannaşaşınyor: "Tevzemgiydir-
di benL ÖğJene doğru erkekler geldL Bana çarşaf
giydirdüer, o zaman daha önce gördüğüm getin-
leri haürlayıp başıma geleni anladım, çıghklar at-
ma>
<
a başladım. Anneme sanldım. beni zorta on-
dan ayırdüar. Sürükleye sürüideye bir aûn üstü-
ne atrjlar, amcarrun evine götürdüler. Teyzem de
benimle geldi, akşam olunca, 'Ben gıdiyorum"
dedi,' şimdı Ahmet gelecek. o artık senin kocan,
sana hoca nikâhı kıydı. Ahmet senin üzerini çı-
karacak, üstüne çıkacak, seni öpecek, sakın ağ-
lama, ayıptır'. Daha teyzem konuşurken aglama-
ya, çığhklar atmaya başladım. O gttmeye kalkı-
şınca arkasmdan koştum. Beni kucağma aldv, o
ağjadı, ben ağtadım~"
Dayak ve tecavüz
Teyze çıkıyor, Ahmet odaya giriyor, o aralık-
tan yararlanıp kaçmaya çalışan A.'yı tutup duva-
ra ftrlatıyor.
"Bizim köyde kadınlar iç çamaşın kullanmaz-
lar. sutyen. külot yoktur, bir pijama vardır. O be-
nim çocuk vücudumu çınlçıplak yapü. O tarafa
bu tarafa koştum evin içinde. Çığhkİarun dışan-
ya gidiyormuş, abisi geldL, ona koştum'Amca be-
ni kurtar' dedim, ayaklanna sanldım. Bana bir
tokat atü, yere düştüm. Ahmet'e Sen niye bu
5 günlük bebeğe şiddet
Çorum Doğum ve Çocuk Bakımevi'nde
hemşire N.Ç'nin üzerine çiş yapan 5 günlük
bebeği masanın üzerine ftrlatarak
köprücük kemiklerini kırdığı Ueri sürüklü.
Sanhk hastahğı nedeniyk hastane>e
kaldınlan 5 günlük Doğukan Eker 3 gün
boyıınca küvözde kaldL Hastanede görevli
hemşire N.Ç'nin bakmıını yapbğı bebeğin
üzerine işemesine sinirlenerek 5 günlük
Doğukan'ı masanın üzerine nrlarnğı iddia
edildi. Hemşireyle tarnşan baba Deniz Eker
bebegini alarak Çorum Devlet Hastanesi'ne
götürdü. Burada yapüan muayenede küçük
çocuğun yere sert bir şekilde anlması
sonucu sağ omuz köprücük kemiğmin
kınldığı beürlendL Bunun üzerine baba
Deniz ve anne Gülfinaz Eker, hemşire N.Ç.
ve hastane yönetkileri hakkında suç
duvıırusunda bulundu. Çorum Doğum ve
Çocuk Bakımevi Hastanesi Başhekimi Opt
Dr. Erdal Orhanoğhı ise olayın doğru
ohnadığmı iddia ederek "Çocuğun
omzundaki kınk doğum sırasında meydana
gehniş olabüir" diye konuştu.
orospunun ağzını kapatmıyorsun' dedL Sonra
an çuvallarnun durduğu odaya götürdüler beni,
çuvallann kenanna bağladılar."
Kanama üç ay sürdû
Sabah, Ahmefin annesi ve yengelerinin yüzü-
ne döktüğü suyla gözlerıni açıyor. Kadınlar Ah-
met'e söyleniyorlar, A.'yı bu hale getırdi diye...
Üç ay sürüyor kanaması. Ahmet her gece teca-
vüz ediyor, o her sabah annesine kaçıyor. Ahmet'i
her gördüğunde korkuyor, çığlıklar atıyor.
A.'nin cinsel organlan yara içinde kalıyor, üç
ay boyunca oturamıyor, yatamıyor. Annesi Ah-
met'in annesiyle konuşuyor, iyileşene kadar kı-
zına yaklaşmasm ki. yaralan iyileşsin. Annesi-
ne kızına arka çıkacağına onu yatıştırması. "Ko-
candır, onun vanına gtt" demesi öğütleniyor. ba-
kıyorlar A.'nın çığlıklan kesilmiyor, babası çağ-
nlıyor. O hem annesini, hem A.'yı dövüyor, an-
nesiyle görüşmesini yasaklıyor.
O bahar ilk kez regl oluyor. O bahar, Ahmet'le
birlikte çahşmak üzere Adana'ya gidiyor "11 ya-
şundaZeki kucağnndaydL 1^ yılsonra Saıt'ii do-
ğurdum, bir yıl sonra da Cemal'L Emziremiyor-
dum, yediremh-ordum. temizle>emiyordum. Ah-
met kızıyor Sana 250 bın lira saydım, hıçbir işe
yaramıyorsun' di>e bağuıp çağuTyordu."
Gözaltında güç anlar
Kışlan köyde. yazlan Adana'da 15 yıl geçiyor.
Akşam olmasın diye dua ediyor A. Çünkü her ak-
şam Ahmet önce dövüyor. sonra tecavüz ediyor.
Ya kafasına vuruyor, ya gözlerine... Kendisinden
geçen A. kocasının teca\üz ettiğıni kendisini sa-
bahlan yatakta çıplak bulunca anlıyor:
"Kimsderesövieremiyordum. Onlara göre her
şeynormaldLNe oiursa olsun AhmetkocamdL Onu
sevmem gerekivordu. Onu setmediğim için ohıpbt-
tene de ben sebep oluyordum, Ahmet'in ailesl
benim ailem, nerkes böyle düşünüyordu."
Ahmet'in ailesinin bir bölümünün yaşadığı
Nusaybin'egidiyorlar I995'te. A., çocuklannı oku-
la yazdınyor. Dikiş öğrenip köyün terzısi oluyor.
Ama Ahmet'in şiddetinin ve tecavüzlennın ar-
kası kesilmiyor:
"Yaşlandıkça daha da artüyordu şiddeti. Ab-
lası, kardeşleri Ahmet'i, sen yaşlanıyorsun. kan-
na baskı yapmazsan. seni istemez, başkasmı se-
ver, ona kaçar diye kışkuttılar. O da beni evden
dışan çıkaıimamaya başlamışa"
Hem A.'nın hem de Ahmet'in ailesi korucu.
Koruculugu kabullenmelerinin nedeni parasızlık
değil. "GönüllülerdT diyor A., "severek yap»-
yorlardı bu işp. Dılini tutamayıp "Senin de be-
nim de babam niye bu işi yapryorlar* diye soru-
yor, "başkasının kanına karşı para ahyorlar"
Ahmet öfkelenıyor, bu sözlen aktardığı babası da.
Evdekı huzursuzluk daha da artıyor. Işe kayın-
peder kanşıyor, "Şimdhe kadar sabrettim, üç ço-
cuğu oldu. hilâ oğhıma kanhk>apmr\«r" diye söy-
leniyorsağdasolda . 19901ı yıllann sonuna doğ-
ru PKK Ahmet'i koruculugu bırakması için uya-
nyor, sonra da \iiruyor. Saldmdan yaralı kurtu-
lan Ahmet, A.'yı sorumlu tutuyor. Kayınpeden
A.'yı ihbar ediyor: Gelinim PKK'li.
"Cuma günüydü. namazuru yeni bitirmiş, yat-
mıştun. Kapı çahndı, ünifornıalı adamlann, beni
anp götürdüler. 15 gün işkencede kaldım. teca\ü-
ze ugradım suçsuzyere. Ney e iftira sö>1enüşler bil-
miyonım. Ben nasıl anlatayım orayi sana. Anla-
tamam ki konuşamam ki_"
Kız kardese tecavüz
Röportajın burasında sustuA. Sonra ağlama nö-
betine girdi ve bayıldı... Uzun süre kendisine ge-
lemedi. Yaşadıklannın devamrnı yanma sığındı-
ğı avukatanlattı:
"Sonundasavahgaçıkarümış,i£adesiyüzüneoku-
nunca düşüp bayıunış, çünkü yazdanlann hiçbi-
rinden haberiyokmuş. Tutuklanıp Mardin Ceza-
evi'ne konulmuş. Gözalünda teca\üze uğradığı
sö\1entileri \-a\ihms. Kocası cezaevine gelip Sen
artık kirlendin, seni boşayacağım' demiş. Dkcel-
sede beraat edip evine gitmiş ama daha çok şid-
det uygular ohnuşlar. Aile meclisi toplanmış," an-
nesi dahü" öldürme>i düşünmüşler. Bu arada
oğullan da annelerinin"kirlendiği'ne iknaedilmiş,
hatta babalanyia birlikte birkaç kez A.'\ı döv-
müşler™"
A., yine de evde kalıyor. ta ki kocasının 25 ya-
şındaki, akli dengesi bozuk kız kardeşine teca-
vüz ettiğini öğrenene kadar. Oğullannın kendi-
sine ilettiği bu bilgıyi. kayınvalidesine aktanyor.
"Benim oğlum erkek, ona bir şey olmaz, senin
kardeşin kjrlenir" karşılığını alıyor.
Türkiye İnsan Haklan Vakfi, 774 dava açıldığını bildirdi Oğuiian pesinde
Düşünce yine suç oldu
Haber Merkezi - Düşünce ve ifade özgürlüğü-
nün önündeld engellerin kaldtnhnası için AKP
hükümeti tarafından "ABujTun" çerçevesinde çı-
kanlan yasalar, aydınlar. sanatçılar ve siyasilere
yönelık davalann azalmasına etki etmedi.
Türkiye İnsan Haklan Vakfi'nın belirlemele-
rine göre, sözlü ya da yazılı olarak ifade edilen
görüşler, kitap, gazete, dergi gibi yayınlar nede-
niyle en az 774 dava açıldı. Farklı yasalara daya-
nılarakaçılandavalarsonucunda. 162mahkûmi-
yet karan verildi. Jandarma tnsan Haklan Ihlal-
lerini Inceleme ve Değerlendirme Merkezi'ne
(JÎHlDEM) de 1 yıl içrnde 221 başvurunun gel-
diği bildirildi. Jandarma Genel Komutanlığı'ndan
yapılan açıklamaya göre, başvurulardan 65'i in-
san haklan ihlali kapsamında yer aldı.
Adiı makamlara iletlldl
Açıklamada, başvurulardan 10'unun adli ma-
kamlara iletildiği, 9'u hakkında soruşturma açıl-
dığıbelirlendi. 1 personele ise disiplin cezası ve-
rildiği kaydedıldi. JÎHtDEM'e telefon, faks, di-
lekçe, mektup yoluyla ve şahsen başvuru yapı-
labileceği gibi "wwTv.jandarma.gov.tr" adresin-
deki internet sitesinden de başvurulabiliyor.
Sonunda her şeyı geride bırakıp e\'den kaçıyor...
Aile meclisi düşüncesini kesinleştiriyor: A. öldü-
rülecek. Üç oğlu "namusutemizlemek''le görev-
lendiriliyor. Şimdi A. kaçıyor, oğullan anneleri-
ni öldürmek üzere anyor. Avoıkatı A.'nın gözal-
tında yaşadıklanndan dolayı suç duyurusunda
bulunmadığını söylüyor, çünkü adresinin de or-
taya çıkmasmdan. ogullannın kendisine ulaşma-
smdan korkuyor. A.'ya "En çok ne istersin" diye
soruyor avukatı. "Babannn ve kocanun soyadın-
dan kurtulmak istijflrum" diye yanıtlıyor. "Bir
kızın olsun istermiydin" diye soruyorum, "Evet"
diyor heyecanla. sonra duraksıyor:
"Hem isterdim, hem istemezdim. Şimdi is-
tiyorum, çünkü kızım oisaydı bana daha yakın
olacaktı, beni anlayacaktı. Ama şu anki haUme
bakınca, iyi ki kız doğurmanuşun drvorum."
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Asd Uyga^dar Çatışmasf'nda
Türkiye Nerede?
Emperyalizmin yeni kuramcılanndan Hunting-
ton'ın savı belli ki daha uzun süre gündemde ka-
lacak.
Çünkü "uygariıklar" gerçekten çatışıyor.
Sözü edilen uygariıklar ve çatışmalann nrteliği
ABD'Iİ siyaset bilimcinin tanımlarına uymasa da...
Huntington'a göre birbiriyle uzlaşması olanaksız
iki uygarlık var. Bunlar Batı ve Dogu uygarlıklandtr.
Üstün olan Batı'dır ve Doğu onun güdümünde,
onun sömürgesi olarak variığını sürdürecektir.
Bu savın günümüzde, gerçek yaşamda karşılı-
ğını görmeye çalıştığımızda, karşımıza Batı uygar-
lığının temsilcisi olarak ABD'lı işkenceci kadın as-
ker çıkıyor.
Doğu uygariığının temsilcileri ise Irak'ta bir ABD'Iİ
gencin kafasını kesen Hizbullahçılardır.
Günümüzde çatışan uygarlıklann simgeleri, bun-
lar...
Buna iki uygarlığın değil, iki ortaçağın çatışma-
sı demek daha doğru olur.
ABD'Iİ işkencecinın simgelediği uygarlığı "yenior-
taçağ", Hizbullahçılannkini "eskı ortaçağ" diye ad-
landırmayı öneriyorum...
Görünürde, "çaf/şan"bunlardır...
• • •
"Yeni ortaçağ"\n çarpıcı simgesi, işkenceci ka-
dın asker tam bir teknoloji ürünü, bir robot.
Daha üstteki robotların buyruklannı yerine geti-
ren birsırarobotu.
Hizbullahçıları da benzer sözcüklerie niteleyebi-
liriz.
Bir ınsanın kafasını nasıl kestiklerinin görüntüle-
rini, düşmanlannın ürettiği teknolojinin olanakla-
nyla dünyaya yayıyorlar.
Şu anda çatışıyor olsalar da her iki "uygariığın"
ortak yanlan, benzerlikleri var.
Bu benzerliklerden ilki, teknolojinin olanaklann-
dan yararlanıyor olmaları. (ABD zaten bu teknolo-
jinin yaratıcısı.)
Ikinci temel benze/iik, insanca değerlerden (acı-
ma duygusundan) yoksun oluşlan... Buna hüma-
nist bir ahlaktan yoksun oluş da diyebiliriz.
Bir başka temel ortak yan, fanatizm. Bush'un ta-
rikatçılığıyla El Kaide ya da Hizbullah'ın dindarlığı
arasında esasında bir fark yok.
Sonuçta söz konusu olan, iki uygariığın değil, iki
fanatizmin çatışması.
Şiddetin karşılıklı olarak sınır tanımazlığının ne-
deni, iki tarafta da insanca duyguların yokluğu.
• • •
Asıl "uygariıklar çatışması "ndan datam bu nok-
tada söz etmek gerekir...
Huntington ve benzerlerinin görmediği, göreme-
diöi, görmek istemediği asıl çatışmadan...
însanı insan yapan hümanizm, aydınlanmavetop-
lumsal dayanışma değerleriyle her türlü fanatizm
arasındaki çatışmadır bu...
Bugün bu fanatizmlerin öncülüğünü "yeni orta-
çağ" yapıyor...
Sömürgeleştirmek amacıyla saldırdığı "eski or-
taçağ"ın fanatizmini de kışkırtarak...
• • •
Türkiye, Cumhuriyet devrimleriyle, bir Doğu top-
lumunun da Batılı değerleri benimseyebileceğini.
çünkü hümanizm ve aydınlanma değerlerinin her-
hangi bir ulus ya da uygariığın tekelinde olmayıp
evrensel değerler olduklannı kanıtlamış, böylelik-
le yeni sömürgeci görüşlere çok önceden bir kar-
şı sav oluşturmuştu...
Bugün, dışardan "yeni ortaçağ", içerden "yeni
ve eski ortaçağlar"; daha açık bir deyişle, ABD yö-
netimine egemen olan güçler ile Türkiye'deki çe-
şitli yandaşları ve Islamcılar, Cumhuriyetin temel-
lerine elbirliğiyle saldınyor.
"Bir elinde bilgisayar, ötekinde kutsal kitap",
"ılımlı Islam" vb. bu işbirliğinin, Türkiye ve benzer
ülkelere ilişkin çok yerinde sloganlandır...
Ortak amaç ise, hümanist, aydınlanmacı, insan
merkezci, modern anlamıylatoplumcu değerlerden
yoksunlaştınlmış bır dünya ve insanlık yaratmak-
tır...
Günümüzdeki asıl uygariıklar çatışmasında AKP
yönetimindeki Türkiye, "yeni ortaçağ"\r\ güdümün-
de, "yeni ve eski ortaçağlar"\n sentezini arayan bir
ülke görünümünde; böylece de hümanist, aydın-
lanmacı ve toplumsal dayanışmacı değerlerden
gitgide uzaklaşarak sömürgeleşmeye doğru yol
almaktadır...
ataolb@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
19 Mayıs nedeniyle yapılıyor
Cezaevlerinde
açık görüş başlıyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Tutuklu
ve hükümlüler. 19 Ma-
yıs Atatürk'ü Anma,
Gençlik ve Spor Bayra-
mı dolayısıyla bugün
açık görüş yapmaya baş-
lıyor.
Buna göre Adana,
Ankara, Antah/a, Bakır-
köy-Metris, Bayrampa-
şa Kapalı. Bursa E Ti-
pi, Gaziantep E Tipi, Iz-
mir-Buca ve Ümraniye
E Tipi kapalı cezaevle-
rinde kalan hükümlü ve
tutuklular, bugün, ya-
nn, 17-18-19 Mayıs ta-
rihlerinde ohnak üzere
5 gün açık görüşten ya-
rarlandınlacak.
Afyon, Aydın, Bakır-
köy Kadın ve Çocuk.
Bayrampaşa H Tipi,
Bursa H Tipi, Çanakka-
le, Denizli, Diyarbakır
1 No'lu E Tipi, Edirne,
Elazığ, Erzurum E Tipi,
Isparta, Kartal, Kasta
monu. Kayseri, Kırşe
hir, Kocaeli, Konya, Kü
tahya. Malatya, Mani
sa. Mersin, Muğla, Na
zilli, Nevşehir, Samsun
Sinop. Sıvas, Şanlıurfa
Uşak, Yozgat kapalı ce
zaevlerinde kalan hü
kümlü ve tutuklulars
16-17-18-19 Mayıs ta
rihlerinde olmak üzer
4 gün açık görüş imkâ
nıtamndı. Diğer bütü
ağır ceza merkezi ceza
evlerinde kalan hükürr
lü ve tutuklular, 17-18
19 Mayıs tarihlerind
olmak üzere 3 gün açı
görüş yapacaklar.
Mülhakat cezaevlt
rinde (bir merkeze ba|
lı küçük cezaevleri) k;
lan hükümlü ve tutukh
lara ise 18-19 Mayıs t;
rihlerinde olmak üzei
2 gün açık görüş yapt
nlacak.