Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edıme
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denizli
PB
Y
PB
Y
Y
Y
Y
PB
18
22
22
18
19
20
21
19
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
B
B
B
B
B
B
S
22
18
18
19
19
17
16
B 15 Adana B 24
Zonguldak PB 18 Antalya PB 21 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siırt
Hakkâri
Van
B
S
B
B
S
S
S
21
19
23
17
20
12
10
S 10
Yurdun kuzey balı ve ıç
kesımlefi parçah çok bu-
lutlu, Marmara'nın batı-
sı. kıyı Ege sağanak ya-
ğışlı, dığer yerier az bu-
lutlu ve açık geçecek
Yurdun ıç ve dogu ke-
sımlennde yer yer sıs
gorulecek Havasıcaklı-
ğı yurdun guneybatı ke-
sımlennde değışmeye-
cek Dığer yerterde 1 ıla
3 derece artacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
B
B
B
Y
Y
Y
Y
K
7
6
6
11
9
10
13
4
Münıh Y 12 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
B
Y
Y
Y
B
B
12
14
21
12
17
17
16
20
Moskova B 8
Y 8 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahire
B
Y
B
A
Y
B
B
18
4
14
18
7
5
24
B 22
ParçaA faulutlu B ü l u t l ü
k
Çok bulutıu . Yagmuriu Gok gurultülu
• *
G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK
M Baştarafı 1. Sayfada
MGK toplantı halinde olduğu saatlerde Ra-
uf Denktaş, anavatana rica ediyor; derogas-
yonların AB'de kalıcı duruma getirilmesini isti-
yor, yoksa... Bir zaman sonra, belki yarın bel-
ki yarından da yakın bir süreçte Annan Planı ile
kazanıldığı öne sürülen haklann ortadan kaldı-
nlabileceğini söylüyor.
Denktaş yer yer duygusal anlar yaşatan ko-
nuşmasını bitirdikten bir süre sonra yayımlanan
MGK bildirisi:
"Planın olumlu yönleri yanında kimi istekleri-
mizi karşılamadığı veplanın uygulamasında so-
runlann çıkabilme olasılığı bulunduğunun gö-
rüldüğünü" saptamakla birlikte:
"...Çözümün AB birincil hukuku durumuna
getirilmesinin önemi ve müzakere süreci için-
de buyönde Türkiye ve KKTC'ye verilen güven-
celerin fiilen uygulamaya geçirilmesini" ısrarla
istemesine karşın:
"...Annan Planı'nın son şeklinin resmiyet ka-
zanmasf için gerekli sürecin (9 Eylül'de BM'ye
tek imza ile hükümetin göndereceği yazıyla)
başlatılmasının, hükümetin takdir ve sorumlu-
luğunda olduğuna işaret ediyor. Adadaki Türk
vartiğının Türkiye'nin garantörlüğünün veikike-
simlilik ilkesinin zayıflatılması amacıyla uygula-
mada gerekli dikkat ve özenin gösterilmesini is-
tiyor."
RTE; kurulda sayı itibarıyla üstün durumda
olan sivil kanat adına planı "Bundan sonra el-
de edilemeyecek imkânlar içeriyor" diye yo-
rumluyor. MGK'yi istişari ve kararlarını tavsiye
niteliğinde bir kurum olarak görüyor; asker ka-
nadın uyarılarından da fazla rahatsız olmadığı
anlaşılıyor ve:
Bildirinin yayımlanmasından sonra, RTE, -
MGK'de- "sıkıntı yok" diyor.
Devletin kurumlarıyla sorunları görüşürüz,
tartışırız, önerilerini alırız ama... Anayasa açı-
sından karar verme yetkisi hükümete aittir de-
mek istiyor.
• • •
Üstelik askerlerin sorumluluğu üstlenmeme-
si tartışmalara olanak sağlıyor.
Zira birçok noktanın açığa kavuşmasında sa-
yısız yararlar var. RTE, özellikle Isviçre'de An-
nan'ın planı doldurmadan önceki pazarlıklar-
dan "Denktaş'ın ve Genelkurmay'ın haberi ol-
madığını kimsenin söyleyemeyeceğini" altını
çizerek vurguladı.
Ne demek istediği ortada. Plana ne girdiyse
bu isimlerin onayıyla girdi, demeye getiriyor.
Bu açıklamadan; Denktaş'ı görüşmeleri baştan
sona izleyen Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı Müste-
şarı Ergün Olgun'un, Genelkurmay'ı da Plan
ve Prensipler Dairesi Kıbrıs ve Yunanistan Da-
iresi Başkanı Tuğamiral MücahrtŞişlioğlu'nun
bilgilendirdiği sonucu çıkıyor.
• • •
Şimdi yanıtlanması zorunlu sorular geliyor:
Iki kurum yaşamsal konular karara bağlan-
dıktan sonra mı bilgilendirildi?
Görüşmelere geçilmeden, karar öncesi B-
M'ningetirdiğiyadaTürk tarafının BM'ye sun-
duğu önerilere Denktaş ve Genelkurmay'ın ya-
nrtı, yaklaşımı ya da karşı önerileri alındı mı? ör-
neğin Isviçre'den gelen kimi bilgilerden sonra
Genelkurmay, varsa itirazlarını veya onayını
Türk tarafına bildirdi mi?
öncelikle RTE ile Gül, Denktaş'ın ve Genel-
kurmay'ın görüşlerini dikkate alarak mı BM ile
pazarlığı yürüttü?
Sorulara açık yanıtlar alınmadıkça; planı
onayladığımız günden beri yazılan, eleştirilen
örneğin, birincil hukuk gibi duyarlı konuyu MGK
bildirisinde yinelemek yeterli değil.
Sorumluluğu hükümete yüklemek Kıbrıs gi-
bi ulusal birsorundaönemli payı olanlann dün-
kü, bugünkü ve yarınki sorumluluklarını orta-
dan kaldıracak nitelik ve içerikte değil.
Bu nedenle "Kim sorumlu, kim değil" sorusu
gündeme geliyor.
Kıbrıs konusunu görüşen parti grubunda milletvekilleri konuşturulmadı
AKP'de soruya îzin yokANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan, Kıbrıs konusunda devlet
kurumlan arasında görüş aynlığı
bulunduğunu kabul etti. Erdoğan,
"Bazı konularda mutabık olama-
ma durumu olabilir" dedi. AKP
grubunun basına kapalı bölümünde
milletvekillerinin soru sormalanna
izin verilmedi.
AKP grubunda dün Kıbns müza-
kereleri değerlendirildi. Toplantı
öncesinde milletvekillerine "Çö-
züme Doğru Kıbrıs Notları" adlı
kitapçık dağıtıldı. Toplantının ba-
sıdoğan ile Dışişieri Bakanı Abdul-
lah Gül, milletvekillerine bilgi ver-
di. Kıbns sürecıni değerlendiren
Gül, sorunun çözülememesi duru-
munda adanın Berlin gibi ikiye ay-
nlacağını söyledi. Güney Kıbns'ın
AB'ye girmesi durumunda adanın
güneyinin AB toprağı haline gele-
ceğine işaret eden Gül, bu durum-
da sınırlann katı bir şekilde kapatı-
lacağını dile getirdi. Toplantıda mil-
lervekillerinden soru sormamalan
istendi. Erdoğan ile Gül, milletve-
killerine "randevuları olduğu-
nu", referandum sonrasında konu-
nun yeniden TBMM'ye geleceğını
belirttiler. Erdoğan ve Gül, referan-
dumdan sonra bir toplantı daha ya-
pacaklannı, millervekillerinin so-
rulannı o zaman sormalannı istedi-
ler. Böylece muhalif düşünen mil-
lervekillerinin grupta konuşmalan
da engellenmiş oldu. Erdoğan da
toplantının kapalı bölümünde, Türk
tarafının hayır demesi durumunda
sorunun çözümüne katkı sağlana-
mayacağını ve çözüm sürecinin
zorlaşacağım belirtirken, Rumlann
"hayır" demesi durumunda zor
durumda kalacaklannı kaydetti.
Erdoğan, grup toplantısının ba-
sına açık bölümünde yapfığı konuş-
mada, devlet kurumlan arasında
görüş aynlıkJan olduğunu kabul et-
ti. Erdoğan, "Tabii bazı konular-
da mutabık olmama durumu ola-
bilir. Bu konuda da hükümet ola-
rak orta yol neyse bunu tuttur-
mak suretiyle karanmızı verdik,
adımlanmız attık" dedi.
Erdoğan'dan itiraf
Erdoğan, "Anlaşma sonucunun
AB birincil hukuku haline getiril-
mesi konusunda neticeyi yüzde
100 aldık diyemeyiz" itirafında
bulundu. Erdoğan, gerekTBMM'-
den çıkacak karara, gerekse Kıb-
ns'ta yaşayan Türk ve Rum halkla-
nnın ortaya koyacaklan iradeye ka-
dar saygılı olacaklannı bildirdi.
Uzmanlar ilgilensin
Erdoğan, "hazırlanan belgenin
9 bin sayfa olduğu ve 9 bin sayfa-
nın referanduma kadar olan za-
man içinde halka anlatılamaya-
cağına" yönelik eleştıriler konu-
sunda da ilginç değerlendirmeler
yaptı. Erdoğan, 9 bin sayfanın bü-
yük bölümünün AB'ye uyum yasa-
lan çerçevesinde yapılması gereken
tali düzenlemeler olduğunu ve bun-
larla işin uzmanlannın ilgilenmesi-
nin yeterli olacağını savundu.
Dışişieri Bakanı, Annan Planı'nın Türkiye'ye mali sorumluluklar yükleyeceğini söyledi
Gül: Sıkmtılar yaşanacak• Baştarafı 1. Sayfada
kip etti. Kuzey Kıbns Türk Cumhu-
riyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ra-
uf Denktaş bir davet olmadığı için
Meclis'e gelmezken Denktaş'ın da-
nışmanı ve eski Dışişieri bakanla-
nndan Mümtaz Soysal da görüş-
melen izledi. Dışişieri Bakanı Gül,
konuşmasının başında CHP ile SH-
P'yi kanşrırdı. Abdulah Gül, Türki-
ye'nin Kıbns sürecinde bu noktaya
nasıl geldiğini hatırlatırken " Tür-
kiye'nin gümrük birliğine girme-
si karşılığında Rum kesiminin
AB'ye tam üyelik sürecinin başla-
ması kabul edildi. O zaman biz
iktidarda değildik, CHP vardı ko-
alisyon ortağı olarak" deyince
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
"CHP 30 Ekim'de seçim öncesi
koalisyon olmuştur, bahsettiğiniz
SHP hükümetinin CHP ile hiçbir
ilgisi yoktur" diye çıkıştı.
Gül'ün o zamanki Dışişieri Baka-
nı olarak Karayalçın'ın ismini ver-
mesi üzerine Baykal, "O SHP'dey-
di" dedi. Gül, "Ben Refah'ta, Fa-
zilet'te genel başkan yardımcısı
olduğumu kabul ettim, her zaman
üstlendim, siz hayır diyorsanız
öyle yapalım" şeklinde hatasını
sürdürmesı üzerine Baykal yerin-
den kalkarak "O zaman da CHP
vardı ama hükümette değildi" ya-
nıtını verdı. Bunun üzenne Gül,
u
Tamam, kabul ediyorum" diye
ortamı yumuşattı. Türkiye'nin bir
seçeneğinin Annan Planı'nı kabul
etmek olduğunu söyleyen Gül, di-
ğer seçeneğin ıse statükonun devam
ettirilmesi olduğunu belirterek şun-
lan söyledi: "Benim gönlümden
geçen, Kıbrıs davası olarak ken-
dime dava ettiğim, Kıbns'ın ba-
ğımsız bir devlet olarak kabul
edilmesidir. Ama bu olmamıştır.
Geriye statükoyu devam ettirmek
TBMM'de dün yapılan Kıbrıs konulu görüşmede, hükümetin görüşlerini Dışişieri Bakanı GüJ açıkladı. (AA)
kalıyor. Bu sefer de ambargo de-
vam edecekrir."
CHP'li Öymen, Kıbns'la ilgilı
olarak hazırlanan metne Annan'ın
son şeklini verdiğine dikkat çekerek
"Bunun dünvada örneği bulun-
duğunu sanmıyoruz. Kendisine
saygısı olan hiçbir devlet son sö-
zü başkalarına bırakmayı kabul
etmiyor" diye konuştu.
9 bin sayfalık metni görmedikle-
rini vurgulayan Oymen, şu görüşle-
ri dile getirdi: "Bu hükümetin
Kıbrıs konusunudaki turumunu
teslimiyetçilik olarak nitelendir-
diğimizde bazıAKP'li arkadaşlar
üzülmüştü. Bunu geri alıyorum,
yapılan teslimiyetçilikten daha
beterdir. Tarihimizin yüz karası
Sevr Antlaşması'nı imzalavanlar
KARAYALÇINDAN CÜL'E YALANLAMA
ANKARA (ANKA) -TBMM'deki Kıbns görüşmeleri sırasında
Dışişieri Bakanı AbduUah Gül'ün Kıbns Rum Kesimi'nin AB
üyeliğınin 1995'te imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması'yla
sağlandığı yönündeki ıddıasına, dönemin Dışişieri Bakanı
Murat Karayalçın dan yalanlama geldi. Karayalçın, Gümrük
Birliği karannın alındığı OrtakJıJc Konseyi toplantısının karar
metninde Kıbns sorununun hiçbir biçimde yer almadığını
belirtti. Karayalçm, "Dönemin Dışişieri Bakanı olarak
tarafımdan çok kesin bir tavır ortaya konularak, iki
kesimliliğe, iki toplumluluğa ve siyasi eşitliğe dayalı bir
çözüm olmadan ve Türkiye AB'ye girmeden Güney Kıbns
Rum Yönetimi'nin AB'ye alınması durumunda, Türkiye'nin
KKTC ile bütünleşmeye gideceği uyarısı yapümıştır" dedi.
bile hiç değilse neyi imzaladıkla-
nnı biliyorlardı. Şimdi hiç kim-
senin baştan sona okumadığı bir
metin hükümetçe kabul ediliyor."
AKP sıralanndan "Doktora mı
yapacağız" itirazlan gelince, Öy-
men, "Evet, doktora yapacağız.
Uzmanlar okudu diye geçiştirile-
cek bir konu değildir. Hükümetin
Kıbrıs Türklerini ve Türkiye'yi
sürüklediği süreç, çözüm değil,
çözülme sürecidir" dedi. Öymen,
Denktaş'ın "olmazsa olmaz" de-
dikJerine hükümetin "olmasa da
olur" dediğine dikkat çekti.
'Kıbrıs feda ediliyor'
Öymen, "Eğer Kıbns'ı üyelik
müzakere tarihi almak için feda
ediyorsanız, bunun garantisi yok-
tur. Verip de kurrulamama riski
büyüktür. Şimdi ilk defa bir Türk
hükümeri Kıbrıs'ı bir milli dava
olmaktan çıkartıyor ve Meclis'te-
ki parmak çoğunluğuna dayana-
rak Kıbrıs'ı feda edecek bir poli-
tika izliyor" diye konuştu.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
'Din' Başka, 'Millet' Başkaı ıt
M Baştarafı Arka Sayfada
'Memleketlnl
sevmemek olur mu?..'
/r^unların hepsi yaşandı; 'Müt-
^Dtefikler'tasarladıkları 'planla-
rın' hiçbirisinde 'muvaffakiyet' ka-
zanamadılar; Sovyetler'de, Çek,
Polonyalı, Slovak vb. askerlerden
oluşturulan. 'Beyaz Ordular', Kızı-
lordu tarafından mağlubiyete uğra-
tıldı. Dersaadet'te ise, Ankara'da-
ki Kuva-yı Milliye'ye karşı Ingilizle-
rin, Padişah ve 'Damat Ferit Paşa'
-bir de tabii, Sait Molla- tarafından
onca gayretle düzenlenen Kuva- yı
Inzibatiye-i Osmaniye, Rusya'da-
kinin onda biri kadar bile dayana-
madı; dağıltı gitti; nedenini herkes
biliyor ya, az bildikleri ya da bazıla-
rının hınzırca sakladıkları bir taraf
daha var ki, o da, şudur...)
(Istiklâl Harbi'nde, vatanın 'Istir-
dâdı'na olduğu kadar, inkılâbın ger-
çekleşmesine katılan, küçümsene-
meyecek miktarda gayrimüslim Os-
manlı yurttaşı olmuştur; bunların
arasında, Bogos Nubar Paşa ile
'Kürt' Şerif Paşa'nın iddiaları hilâ-
fına, -başta o unutulmaz Diyap Ağa
ve Pandikyan Efendi olmak üze-
re- pek çok Ermeni ve Kürt yurtta-
şımız mevcuttur.. MillîSavunma Ba-
kanlığı kayıtlannda bu konuda ilginç
bilgiler veriliyor; dostun düşmanın
onları da görmesi, bilmesi ve hiç
unutmaması lâzım...)
"...Mim Mim Teşkilâtı'na çalı-
şanlar, Pandikyan Efendi, Terzi-
yan Efendi, Hogasyan Efendi; hiz-
metine mukâbil, 'şeref madalyası'
ile tartrf edilen, Jan Vahe Tosunyan
Efendi', -ki, merasimi müteâkip
aynen şunları demiştir. '-...ben
Türkiye'nin malıyım, orada doğmu-
şum: memleketini sevmemek olur
mu? O memleket hepimizin değil mi,
din başka, millet başka!..'
O kadar başkadır ki, memleket
için Kuva-yı Milliye'ye katılarak
'düşman'la savaşan şu Ermeni
yurttaşlarımız, gösterdikieri üs-
tün hizmet karşılığında Istiklâl
Madalyası ile taltif edilmişlerdir:
Er Kevork Gülsöken (Zir), Er Ka-
rabet Ayvat (Sivrihisar), Doktor
Yzb. Ohannes Kasapyan (Afyon),
Er Agop Özel (Zir), Inzibat Eri
Hrant Kiremitçi (Ankara), Er Agop
Ayık, Er Vahan Keleşoflu (Eskişe-
hir), Er Karabet Kargıcı (Beyşe-
hir)..."
(Bu da üç! Isterseniz, artık soru-
na girebiliriz.)
Başbakan, BM Genel Sekreteri Annan'a taahhüt mektubu gönderecek
Erdoğan Denktaş'ı dinlemedi
EBRU TOKTAR
AYHAN ŞİMŞEK
ANKARA - AKP'nin davet etme-
mesi nedeniyle Annan Planı'na ilişkın
endişelerini TBMM'de dile getireme-
yen KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, bu konudaki kaygılannı Baş-
bakan Tayyip Erdoğan'a aktarabildi.
Denktaş, derogasyonlann kalıcı olma-
ması ve planın AB'nın birincil hukuku
haline getırilmemesi durumunda ada-
nın Rumlaşacağını belirterek "Plana
evet demem" dedi. Denktaş'ı ve kay-
gılannı dikkate almayan Erdoğan, An-
nan Planı'nı referanduma götüreceğine
ve referandumdan evet çıkması halin-
de TBMM'de onaylatacağına ilişkin ta-
ahhüdü bugün kendi imzasıyla BM'ye
göndermeye karar verdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş,
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in davetı üzerine Ankara'ya geldi.
TBMM'de Kıbns konulu genel görüş-
menin yapıldığı gün Ankara'yı ziyaret
eden Denktaş, Meclis Başkanı Bülent
Annç'ın davet etmemesi nedeniyle
Meclis'te konuşma yapmadı. Bu ne-
denle hükümete sitemli olduğu gözle-
nen Denktaş, "Meclis'te konuşmanın
formülü vardır. usulü vardır. Davet
aür, giderim. 'Meclis, isterse kendisi-
ne açıktır' denildi. Ama usulüne göre
TBMM'ye gidilir" dedi. Denktaş,
Kıbns'a dönmeden önce bilgi almak
için Ankara ile telefon temaslan yaptı-
ğını söyledı. Bu nedenle son dakikada
programını değiştırdiğini ifade eden
Denktaş, akşam saatlerinde Sezer ile
bir araya geldi. Görüşmenin ardından
yapılan yazılı açıklamada, içinde bulu-
nulan süreç "duyarlı bir aşama" ola-
rak nitelendirildi. Açıklamada, "Kıb-
ns'taki çözüm arayışımn Türkiye ve
KKTC bakımından en yararlı yönde
sonuçlanabilmesi için yakın temas ve
danışmaların sürdürülmesinin ka-
rarlaşrırıldığı" vurgulandı. Denktaş
ile Sezer'in bugün yeniden bir araya
gelmeyi kararlaşttrdı.
'Bu plan, inanılmaz tehlikeli'
Denktaş, ardından Başbakan Recep
Tajyip Erdoğan ile görüştü. 1 saat 20
dakika süren bu görüşmede Dışişieri
Bakanı AbduUah Gül de yer aldı.
Denktaş, Annan Planı'nın Kıbns Rum
kurucu devletini öngörürken, Türk ta-
rafi için "karma devlet öngördüğü"
uyansında bulundu. Rumlann Türk ta-
rafındaki toprakJara göç etmesi ile Kıb-
ns Türk kurucu devletinin karma dev-
lete dönüşeceğini anlatan Denktaş,
Rumlara yerel hakJann da verileceğine
işaret etti. Denktaş, Rumlann Türk ta-
rafinda mülkiyet alabilmesini suurla-
yan istisnalann (derogasyonlann) da
kalıcı olmadîğına dikkat çekerek "Ben
bu plana olumlu oy kullanamam. Bu
plan, inanılmaz tehlikeli" dedi.Planı
savunan Erdoğan, Türk tarafimn çıkar-
lannın korunduğunu, derogasyonlar ve
birincil hukuk konusunda girişimleri
olacağım söyledi.
Bazı bölümler yalan'
Erdoğan anlaşmanın bu haliyle refe-
randuma götürülmesi için bugün kendi
imzasıyla Annan'a taahhüt mektubu
göndermeyi kararlaştırdı. Bir televiz-
yon programıııda bu konudaki görüşü
sorulan Denktaş, "Bunun anayasal ve
yasal yönleri var, Türkiye açısından.
Türk hükümeri düşünür, karar ve-
rir. Bu süreç, bu şekilde sonuçlandı-
ğında adada Kıbns Türkü kalmaya-
caktır" dedi. Sevr'i anımsatan Denk-
taş, "Tarihi dönemlerde insan yumu-
şamaz, sertleşmez ama dik durur.
Haklannı korur" dedi. Denktaş, AKP
hükümetinin planın olumlu yanlanna
ilişkin hazırladığı raporun bazı bölüm-
lerini de "yalan" diye niteledi.
Askerlerden uyari:
Kriûkyerler
Rumlara
bırakılıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kıbns'ta gelinen aşamanın değerlen-
dirildiği olağanüstü Milli Güvenlik
Kurulu (MGK) toplantısında askeri
konularda önemli uyanlarda bulunul-
du. Plana ilişkin Genelkurmay 2. Baş-
kanı Orgeneral tlker Başbuğ bir su-
num yaptı. Sunumda, planın kabul
edilmesi durumunda Birleşik Kıbns'la
Türkiye arasında; Ege'de Yunanis-
tan'la olduğu gibi kıta sahanlığı soru-
nu yaşanacağma ve Türk taraftnda bu-
lunan kritik taarruz bölgelerinin Rum
tarafına bırakıldığına dikkat çekildi.
MGK'de planın askeri yönleri de de-
ğerlendirildi. Değerlendirmeler kıta
sahanlığı ve harita üzerinde yoğunlaş-
tı. Kurul üyelerine verilen brifingte
plan gereğince oluşturulan haritanın
stratejik açıdan Türk tarafının aleyhi-
ne oluştuğu kaydedildi. Brifingde
Türk tarafında bulunan ekonomik ve
askeri açıdan stratejik öneme sahip
noktalann Rum tarafına verildiği dile
getirildi. Rum tarafına bırakılan böl-
gelerde adanın önemli savunma ve ta-
arruz noktalannın bulunduğu da vur-
gulandı.
Yeni kıta sahanhğı sorunu
Brifingde dikkat çekilen diğer nok-
ta ise kıta sahanlığı sorunu oldu. Ta-
raflara sunulan antlaşma ile oluşturul-
ması öngörülen Birleşik Kıbns Cum-
huriyeti ile Türkiye arasında kıta sa-
hanlığı konusu nedeniyle yeni sorun-
lann yaşanacağı \iirguiandi. Kıbns ile
Türkiye arasında kalan denizin payla-
şımı nedeniyle yaşanacak bu sorunun
Türkiye-Yunanistan arasındaki sorun-
la aynı olacağına dikkat çekildi.
Kıbrıs birlesmeli'
ArınçAB
güvence vermeli
tZMİR/lSTANBUL (Cumhuriyet)
- TBMM Başkanı BülentAnnç,Annan
Plam'nın bazı konularda kendisini tat-
min etmediğini vurgulayarak "Ama
Kıbns, 1 Mayıs'ta birleşik bir halde
Avrupa Biriiği'ne girmelidir. Bu so-
run, bu planla değişmeli ve doğru bir
statüye kavuşmabdır" dedi.
Istanbul'da yapılan Avrupa Konseyi
Parlamenter Meclisi Başkanlık Divanı
toplantısında konuşanAnnç, adadaki re-
ferandumdan çıkacak sonucun, TBM-
M'nin karannı etkileyeceğini anlattı.
Annç, "KKTC halkı, planın ne geti-
rip ne götüreceği konusunda en doğ-
ru karan verecektir. Planın yüzde yüz
başarılı, yüzde yüz uygun olduğunu,
her iki tarafı da tatnıin ettiğini söyle-
yemem" dedi. Izmir'deki Türkiye-Avru-
pa Karma Parlamento Komisyonu top-
lantısına da katılan Annç, Kıbns'ın
AB'nin birincil hukuku kapsamına gir-
mesinin beklendiğini belirterek "Bu ko-
nuda bazı güvenceler verildiğini du-
yuyoruz. Bu güvencelerin yeterince
tatmin edici olup olmadığı konusun-
da kuşkular bulunmaktadır." dedi.
Kıbrıs politikası
Hükümete tepki
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP iktidannın, bir bakanın imzasıy-
la Annan Planı'm referanduma götür-
me karan, hükümetin Kıbns politika-
sma yönelik tepkileri arttırdı.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıküoğ-
lu, Kıbns'taki anlaşmanın AB birincil
hukukunu oluşturmaması halinde bu-
nun Türk tarafına çok pahalıya mal ola-
cağı uyansuıda bulundu. AB'li yetki-
lilerin "Kıbns sorununun çözümü-
nün Türkiye'nin AB'den müzakere
tarihi almasını kolaylaştıracağı yö-
nündeki" sözlerini anımsatan Hisar-
cıklıoğlu, gelinen noktada Türkiye'nin
aralık ayında müzakere tarihi alabil-
mesi için bağlantı kurulmadığmı söy-
ledi. Hisarcıkhoğlu, "Annan Pla-
nı'nın içindeki şartlann değişmesi
için artık imkân yok" dedi. BMTürk
Derneğı Başkam Rahmi Kumaş, dün
yayımladığı bildiride, Annan Planı'nın
Türk ulusal çıkarlanna uygun ohnadı-
ğı uyansında buIundu.Kumaş, Kıbns-
lı Türklerin AB özlemiyle aldahlması-
nın hainJik olduğunu söyledi.