25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 2004 PERŞEMBE HABERLER Son günlerde peş peşe cinayetlerle gündeme gelen semtteki esnaf silahlı gruplara haraç vermekten bıkmış durumda tu çetelereemanetBeyoğlu'nu çeteler sokak sokak pay- laşmış durumda. Semtin her sokağını otopark haline getiren çeteler, eğlence yerlerini de denetimleri altına aldı. Işporta tezgâhı açmak için para ödemek gerekiyor. ECEVtT KILIÇ Chıp 14 adh barda BanşDönmezin, önceki gün de Akasya Bar'da Eren Pak'ın boğazının kesilerek öldürül- mesiyle yenıden gündeme gelen Be- yoğlu'nu, çeteler sokak sokak paylaş- mış durumda. Semtin her sokağını otopark hali- ne getiren çeteler, eğlence yerlerini de denetimleri altına aldı. Işporta tezgâ- hı açmak için bile belli miktarda pa- ra ödemek gerekiyor. Çetelerdenkur- rulmak için Şanzelize ve Gökkuşağı gibi ünlü barlann sahıplerinin de ara- lannda bulunduğu çok sayıda esnaf emniyete sığındı. IstanbuFun her tarafında etkin olan mafya ve çeteler dönen rantın büyük olması nedeniyle faaliyetlerini Be- yoğlu'nda yoğunlaştırdı. Organize suçlar şubesine göre, baş- ka semtlerde Sedat Peker, Sedat Şa- hin ve Ayvaz Korkmaz gıbı mafya ele- başılannın etkin olmasına karşın Be- yoğlu küçük Kürt gruplannın hâkim- yetinde. Otoparklar Siirtlilerin Semtin her sokağı çeteler tarafın- dan otoparka dönüştürüldü. Bu oto- parklan kendi kurallanna göre işle- ten çeteler, ücretleri de istedikleri gi- bi belirliyor. Özellikle yoğunluğun arttığı cuma ve cumartesi günleri, otoparklarda 1 saat için 5 milyon, 2 ile 5 saat arasındaki parklar için de her araçtan 10 milyon lira topluyorlar. Bu otoparklann büyük çoğunluğu ise Siirtli çetelerin elinde. Eğlence yerlerinin haracını Diyar- bakırlılar toplarken işporta tezgâhı açmak için Mardinli çetelerden para karşılığında "izin almak" gerekyor. Çakmaktaş-Azman savaşı Beyoğlu'nda rant savaşı özellikle Diyarbakırlılar ile Siirtliler arasında yaşanıyor. Bölgede Diyarbakırlılar adına "Çakmaktaş" lakaplı FıratDe- Bbaş, Bingöl ve Mardinlilerin adına ise "Azman" lakaplı Gani Güner ön plana çıkıyor. Delibaş ile Güner, İstiklal Cadde- si üzenndeki sokaklan kendi aralann- da paylaştı. Birbirilerinin sokaklarına girdikle- ri ve haraç topladıkları anda ise sılah- lar konuşuyor. Bir büfenin haracını kimın alacağı konusunda çıkan tartışma, Delibaş ile Güner' in adamlannın 15 Ağustos 2003'te çatışmalanyla sonuçlandı. Çatışmada 1 kişı öldü, 5 kişi de ya- ralandı. Çetelere operasayon Çetelerin çok etkin ha- le gelmesi üzerine polis Delibaş ve Güner'e yö- nelik operasyon düzen- ledi. Yaklaşıİc 50 kişinin gözaltına alındığı ope- rasyonlar sonucunda De- libaş ve Güner'in yanı sıra şarkıcı Cengiz İm- ren'in de aralannda bu- lunduğu çok sayıda kişi, "çıkar anıach suç Örgü- tü kurmak" suçundan tutuklandı. Dava DGM'de Hırsızük, ftıhuş, uyuşturucu \e kumar gibi sorunlar çığ gibi büyüyor ve tstanbul'un kalbi sayılan Beyoğlu'nun imajını zedetiyor. Tehlike sokaklarda geziyor ALPERTURGUT Eren Pak, Banş Dönmez, Önder Babat, Metin Uğur Kişmir, Tekin Konyar, Bekir Modey, Adem Adıya- man, Halit Çakır ve daha niceleri... Onlar Beyoğlu gecelerini daha da ka- rartan suç ve suçlunun kol gezdiği ara ve arka sokaklar ile kana bula- nan eğlence merkezlerinde yaşam- lannı yıtirdıler. Çoğu genç ölümler toplumsal değil adli vakalar olarak görülürken u ateş düştüğü yeri ya- kar" örneği yüreklerine kor düşen aileler, siyasi olduğu düşünülen Ba- bat cınayetınin "gemici düğümü" gibi çözülemez hale gelmesini iste- miyor... Beyoğlu geceleri uzun süredir "te- Idn" değil... Yurttaşlan endişe ve korkuya sürükleyen cinayet. yara- lama, çatışma, gasp ve kapkaç olay- lan ile kavga ve şiddet görüntüleri ilçeyi derinden sarsıyor. Hırsızlık, fuhuş, uyuşturucu ve kumar gibi sorunlann çığ gibi büyü- düğünü ve Beyoğlu'nun imajını ze- delediğini belirten esnaf ve yurttaş- lar, "Konuşuruz ancak çetelerJe uğ- raşmamak için isim vermek istenü- yoruz" diyorlar. Yurttaşlar, yüzlerce travesti ve ha- yat kadınının çalıştığı Beyoğlu ge- celerinde. eğlence merkezi adı altın- da suç batağı haline gelen bazı pav- yon \ e barlann kapısmda duran ko- ruma görevlilerinin de kavga çıkar- dığını ve terör esrirdiğini vurgulaya- rak tepki gösteriyor. 'Polisten dahi çekinmiyoriar' Beyoğlu'nda haraç ve otopark maf- yasının cırit attığını ifade eden yurt- taşlar. çete üyelerinin polis yarala- larda devriye gezdiğini bildikleri hal- de çatışmaya girnıekten, kanlı olay- laryaratmaktankorkmuyorlar" di- ye konuşuyorlar. 'Eğlence işkenceye dönüşüyor' Ortaköy, Kadıköy ve Bakırköy'ün de Beyoğlu'na dönüşmeye başladığı- nı iddia eden yurttaşlar, çok sayıda ki- şinin ateşli silahlar, kesici ve delici alet- lerle eğlence merkezlerine akın etti- ğini söylüyor. Özellikle çok kalabalık olan cuma B eyoğlu nun ara ve arka sokaklan yurttaşlara kapalı. Beyoğlu 'nun geceleri cinayet, yaralama, gasp, kapkaç, hırsızlık, fuhuş, uyuşturucu ve kumar olaylarıyla daha da karanyor. maktan bile çekinmediğini öne sü- rüyorlar. İstiklal Caddesi'ne çıkan ara sokaklarda rakip çete üyelerinin si- lahlannı çekerek sağa sola ve birbir- lerinın üzerine ateş açması nedeniy- le birçok suçsuz kişinin hedef ola- rak yaralandığını anımsatan yurt- taşlar, "Çete üveleri sokaklara ve eğ- lence merkezlerine hâkim olmak is- tiyor. Çe\ik kuvvetin İstiklal Cadde- si'nde, sivil polislerin ise arka sokak- ve cumartesi günlerinin suçu ve suç- luyu adeta Beyoğlu'na çektiğini sav- layan yurttaşlar şunlan söylüyor: "Her sokağa giremiyoruz. Tek ba- şınaysak denemiyoruz bile™ Arkamı- za baka baka endişeyle yürüyoruz. Mafya özentileri, kendilerini kabada- yı sananlar kavga çıkarmakiçin omuz atryorlar. SürekB çantamıa, cep tele- fonumuzu ve cüzdanınua koDamak- tan rahat hareket edemiyoruz. Eğlen- ce işkenceye dönüşüyor. Beyoğlu'nu suç kenri Bronx'a dönüştürmeye çalışan- lar bir an önce engelknmetidirf 'Beyoğlu'nun genç ölümleri' - 20 yaşındaki Eren Pak 19 Nisan 2004 günü Akasya Bar'ın çıkışında bıçaklanarak öldürüldü. - Clup 14 adh bara 9 Nısan 2004 günü arkadaşlanyla birlikte eğlen- meye giden Banş Dönmez'in boğa- zı kesildi. - Üniversite öğrencisi Önder Babat, tmam Adnan Sokak'ta 45 gün önce kimliği belirsiz kişilerce öldürüldü. - Tepebaşa'ndaki Kazablanka Bar'ın çalışanı Metin Uğur Kışmır, 16Ekım 2003 günü olay çıkartan üç müşteri- nin kurşunlanna hedef oldu. - Tekin Konyar adh genç 1 Nisan 2003 tarihinde Tarlabaşı'nda sokak or- tasında vuruldu. - Bekir Modey adlı müşteri 23 Ekim 2002 gecesı Roma Müzikhol'de he- saba itiraz edince öldürüldü. - Beyoğlu'nun arka sokaklannda ikı grup arasında çıkan çatışma sonu- cunda Adem Adıyaman adlı genç öl- dü. - Sıraselviler'de kimliği belirsiz sal- dırganlar Halit Çakır'ı öldürdü. Sanıklann yargılan- masına tstanbul DGM'de devam ediliyor. Yürütü- len soruşturmada, Beyo- lu'ndaki kapkaç olayla- nnı da Delıbaş'ın orga- nize ettiği iddia edildi. Delıbaş'ın Güneydo- ğu'dan getirdiği küçük yaştaki çocuklara kap- kaç yaptırdığı öne sürü- lürken Delibaş ve Gü- ner'in tutuklanması hiç- bir şeyi değiştirmedi. Esnaf polise sığındı Çetelerin haraç aldığı ve tehdit ettiği Şanzeli- ze Bar'ın sahipleri Yü- maz Ertekin ve Musta- fa Aladağ, Gökkuşağı Bar'ın sahıbi Fahrettin Kıskanç, Harput Ocak- başı'nın ortaklarından Eriş Yiırtsever' in de ara- lannda bulunduğu bir grup esnaf polıse sığındı. İşyerlerimiz tehlikede Fahrettin Kıskanç. ifa- desinde Fırat Delibaş ve adamlannın işyerini elin- den almaya çalıştıklan- nı belirterek şöyle de- vam etti: "Telefonla teh- dit mesajlan alryordum. Bir süre sonra bir gün camdan baktığımda De- libaşın yanı sıra Pis Bı- yık'lakâphAliÇelık'in de aralannda bulunduğu çok sayıda kişi evimin önünde toplanmışlardı. EDerinde ve beüerinde si- lahlar vanu. Beni ölüm- le tehdit ettiler." BEYOĞLU BELEDtYE BAŞKANI DEMÎRCAN: için en önemli konu güvenlik' EREN PAK CtNAYETtNtN ZANLISIBADYGUARD GÖZALTINA ALINDI İstanbul Valisi Güler: Kimse sokak hâkimiyeti kuramaz ÖZGÜRERBAŞ Beyoğlu Beledıye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, bölge güvenli- ğinin sağlanmasına yardımcı ol- mak amacıyla 1 trilyon 100 milyar lira değerinde aydınlatma projesi- ni hayata geçirmeye hazırlanıyor. Beyoğlu'ndaki cinayet ve olaylar- la ilgili gazetemize değerlendirme yapan Demircan, güvenliğin kendi- leri için önemli konulann başında yer aldığını söyledi. Demircan, "Be- yoğlu'nun arka sokaklannın a> dın- latılması güvenlik için de büyük önem taşıyor" dedi. Eski İstanbul Büyükşehir Beledı- ye Başkanı AH Müfit Gürtuna dö- neminde de gündemde olan proje- nin hayata geçirilemediğini belirten Demircan, "Ancak Kadir Topbaş göreve geürgelmezl triKon 100 mil- yar Hra tutanndaki bu projeye start verdL Özellikle ara sokaklann a>- dınlatnıasının yapılması güvenük için de büyük önem taşıyor" dıye ko- nuştu. Haziran'da gerçekleştınle- cek NATO zirvesi öncesi de güven- lik önlemlerinin artacağını belirten Demircan, "Otellerin yoğunlukta olduğu Talimhane bölgesinin gü- venBği için proje geliştiriyoruz. Bu bölgenin trafığe kapatılması gün- demde. Burada akışı İstiklal Cad- desi'nde olduğu gibi yaya trafiğiyle sağlamayı düşünüyoruz" diye ko- nuştu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi son sınıf öğrencisi OnderBa- bat 3 Mart 2004 tarihinde İmam Ad- nan Sokak'ta öldürüldü. Polis, "ka- fasına taş düştü" diye rapor hazır- larken Adli Tıp, Babafın kafasın- da 9 mm'lik kurşun buldu. Aradan 47 gün geçmesine karşın polis ci- nayetle ilgili herhangi bir ipucu bul- madı. Buna tepki gösteren ve ara- lannda Sadık Gürbüz ve Sennur Sezer'in de bulunduğu çok sayıda aydın, yazar ve sanatçı Babat'ın ka- tillerinin bulunmasını istedi. Aydın ve sanatçılar, cinayet dosyasının tozlu raflarda kapanıp gitmesine izin vermeyeceklennı söyledi. İstanbul HaberServisi-Beyoğlu'ndaki "Akas- ya Bar"da hesap yüzünden çıkan kavga sonucu bo- ğazı kesilerek öldürülen Eren Pak'ın katil zanlısı olduğu gerekçesiyle badyguard Kenan Adıgüzel gözaltına alındı. istanbul Valisi Muammer Güler, meydana gelen olaylarla ilgili olarak güvenlik güç- lerinin gereken çalışmalan yaptığını belirterek "Kimse kimsevi baskı altında tutamaz, kimse so- kak hâkimiyeti kuramaz. Pak ci- nayetinin fain bulunmuştur. Dön- mez cina>etinin zanlısı da tutuk- hıdur" dedi. îstanbul Emniyet Müdürlü- ğü'nden yapılan açıklamada, ön- ceki gece saat 04.10 sıralannda Topçekenler Sokak'taki Akasya Bar adlı eğlence yerinde meyda- na gelen olayda. Eren Pak'ın (20) bıçaklanarak öldürülmesinin so- ruşturulduğu belirtildi. Açıkla- mada, "Eren Pak'ın yanında bu- lunan 3 arkadaşıyla birlikte alkol aldığı, başka bir masada eğlenen müşteriler ile işveri çahşanlan ara- sında hesap yüzünden tartışma çıktığı, bu taröşma> a işyerinin or- tağı olan' Bulent' adh kişinin tnü- Son cinavet Akasya Bar'da işkndi. dahale edip garsona müşterileri de kastederek küfrettigi ettiği, bunu duyan Pak'ın küfrün kendi- lerine karşı yapıldığını zannederek bu kişîy le tar- Dşmavabaşladığı" kaydedildı. Tartışmanın kavga- ya dönüştüğü ifade edilen açıklamada, "kavga sı- rasında işyerinin giriş kapısuıda çalışan Kenan Adıgüzel'in, bıçakla öldürme eviemini gerçekleş- tirdikten sonra firar ettiğinin anlaşıldığT bildiril- di. Açıklamada, zanlı Kenan Adıgüzel'in de Beyoğlu îlçe Em- niyet Müdürlüğü görevlileri ta- rafından olaydan 24 saat sonra yakalandığı belirtildi. Eren Pak'ın babasının da yıllar önce cinayete kurban gitriği ifade edil- di. Vali Güler, olaylann planlı ve organize olmadığını \-urgulaya- rak "Münferit olarak meydana gelen bazı ola\ian. Be>oghı güven- sizbir alanmış gibi \ansitma\ahm. Beyoğlu'nun eğitim ve turizm potansiyelinin geriletilmesine yönebk endişeler hissedrvonım. Kimsebu oyuna gehnesin. Kork- mamak gerekiyor. Korkmamak da bir ^atandaş sonınıluhığudur" dıye konuşru. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Muhasebe Onca başka konu kalemin ucunda dolaşıp du- rurken yenıden Kıbrıs yazmayı hiç mi hiç istemi- yordum, ancak Kıbrıs yazıları üzerine gelen onca okur e-postasından biri etkileyici oldu. Kıbns ne- deniyle, ilk kez yazılanmla "fikirayrılığına" düştü- ğünü belirten llker Bey, şunları belirtiyordu: "Umuyorum 20101ı yıllara ulaştığımızda bu- günküyazınıza atıfla benimahcup edersiniz ve hak- lılığınızı yeni biryazınızda mutluluk veren bir Kıb- rıs öyküsünü aktararak kanıtlarsınız. Ancak yanı- lırsanız (Tann korusun!) tarih önünde bir aydın ola- rak alacağınız sorumluluğu bu ulusun vicdanın- da temizleme olanağınızın çok da yüksek olma- dığını düşünüyorum. Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş'a yönelttiğiniz eleştirilehnizi geri alıp özür di- lemek zorunda kalmayacağınız bir gelecek dile- ğiyle..." Okurun, yazıları, üstelik yakın tarihin çarmıhına gerip bekleyişe geçmesi, kışkırtıcıdır. • • • Okurlar, bu köşedeki yazıların mümkün oldu- ğunca geniş bir zaman perspektifi, olabildiğince bilimsel düşüncenın ışığında, saplantısızcaveola- yın ana etkenleri dikkate alınarak yazılmaya çalı- şıldığını bilir. Bu köşede öncelikli tercih, olgulan "an- lamaya" çalışmaktır. Yazıları uzun soluklu kılma- ya çalışmanın da başka bir yolu yok. "Kesin doğ- n/'savı dayok. Bir günlük, bir haftalık, bir aylık, hatta hatta bir yıllık ömürlü, günlük tarihin bile hemen çöpe ata- cağı yazılann "utandmcı" özelliği açıktır! Geriye ba- kıldığındaçoğuyazının "anaftfer/en"nınhâlâayak- ta olduğunu görmek, yazara sadece mutlululuk ve- rir!.. Ancak, "2010'lıyıllarda" bile llker Bey'i mahcup edecek yazılar yazmak, hem zordur hem de bü- yük bir olasılıkla mümkün olmayabilır. Çünkü gelecek maalesef tek başına hiçbirimi- zin elinde ve denetimınde değil. Geleceği belirie- yen o kadar çok etken var kı.. Olgulan güden ana parametrelerden birinde temel bir değişiklik, çok önemli bir konuyu bırden önemsizleştirebilir; kur- duğunuz "düşünce ve mantık yapısı" çökebilir; sürpriz bir gelişme o güne kadar tüketilen nefes- leri ve beyin enerjılerinı tamamen sonuçsuz bıra- kabilir... Üzülürsünüz veya korkularınızın yerini de- rinlemesine bir sevinç de alabilir. Gelecek, ne Amerikan hegemonyacılarının tam elinde, ne de tam olarak "ulusal ırade"lerin. ön- celikleri her zaman değıştirebilecekfaktörlerorta- ya çıkabiliyor; kaotık özellık taşıyan sosyal-ekono- mik ve toplumsal gelişmelerin esiri olan politika- ların öznelliği, psıkolojik kaypaklığı ve bazen sah- tekâr karakterı, genellikle kontrol altında değildir. Bir başka etken de, çıkarlann ve bencillikle- rin ılkelere galip gelme eğilimıdir. Dünya bu açı- dan, iyi niyetlerın ve kötü niyetlerin çarpıştığı bü- yük bir arenadır. "Kötü dünya"ya iyi nıyetinız hep yenik düşebilir... Tabii, bütün bu değişkenler, tarih karşısında her- kese bir kaçış yolu bırakır, demek istemiyorum. Esas olarak nerede durduğunuz ve kalbinizin nerede ve hangi yönde çarptığı önemlidir. Yine de, tarihin beni haklı çıkarması değil, mut- lu insanlar yaratmasıdır esas dileğım. Şu dünya- da insanlann sadece mutlu yaşamasını dılemek- ten daha temel bir düşünce ve duygu olmalı mı?.. • • • Reel politikaya dönersek, Kıbrıs büyük bir so- runlar yumağı. Belkı de, Annan Anlaşması, Eno- sis'e yeminli Rumlarla ortak bir yönetimin olanak- sızhğını bir kez daha gösterecek ve yenı bir süreç doğacak. Denktaş'ın tamamen iki kesimli yan ya- na bir yönetim talebi, geçmiş düşünüldüğünde belki de şimdilik en lyisi ve doğalıdır. Annan An- laşması ile büyük sorunların ortaya çıkacağı da bir gerçektir. AmaTürk tarafında bugünkü "krizi" esas yaratanın. tepeden tırnağa başarısızyönetimleriy- le, Denktaş'ın ve Ankara'nın olduğunu, tarihin çoktan kayda geçtığini kim reddedebilir? Ama belki de zorluklann üstesinden gelinirve Kıb- rıslı Türkler, yeteneksiz ve başarısız Türk yönetim- lerine kıyasla, Bırleşik Kıbrıs'ta gerçekten umduk- lan mutluluğa, yeteneklerını ve dileklerini gerçek- leştırebılecekleri bir hayata kısa sürede kavuşur. Veya Rum tarafının hayırlanyla, Kıbnslı Türkler ken- di mutluluklarını kendi elleriyle yaratabilecekleri (Ankara umutsuz!) büyük bir bilınç sıçraması ya- şar! Kıbns'taolabilecekanlaşmaileTürkiyevatanın- dan toprak verildığı düşüncesınde değilim. 1974 Banş Harekâtı'na "Kuzey kesimi ilhak" olarak da bakmıyorum (Tıpkı, bunu hiç resmen savuna- mayan Ankara ve Denktaş gibi!). Toprak ilhakının mümkün olmadığını da dünya bize gösteriyor. Aynca, Kıbnsta başansızlıklarda sorumlu olan- lann, bu ülkenin yıllardır ödediği ve daha da öde- yeceği maliyetler konusunda bir sorumlulukduy- madıklannı da düşünüyorum.. Zerresini bile! Tıpkı Türkiye'yı ekonomik olarak batıran ve dı- şa karşı elıni kolunu bağlayanlar gibi!.. obursali o cumhuriyet.com.tr. Mehmet Farac TÖRE KISKACINDA KADIN Mehmet FARAÇ TOfiE Tüm Kitapçılarda Günizi Yayıncıtık 0(212) 51211 72 Ensülin bağımlılık yapmaz Türkiye Diyabet Vakfı (212)633 51 71
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear