Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
USAN 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AB ülkelerinde artık Türkiye'nin dini yapısı nedeniyle kaygı yarattığı dile getiriliyor
Islam plağı gramofondaLJIM-A TAVŞANOGLU
BtÜKSEL - "Türkiye laik bir üi-
k e e-gildir. Mademki Diyanet İşleri
p ^ m n h g ı \arve bu Türkiye Cumhu-
rrye DevtetTniıı denetiminde,Türki-
y e nsıl laik bir ülke olabilir. Dink dev-
İe< amkça birbirine geçmiş durumda.
A B \ö\ le bir din devtetini nasıl üyefi-
ğefcJbuledebilir?"
Bı cümleler Belçika'nın başken-
tindöd tarihi Egmont Sarayı"nda Mar-
mar< Grubu Vakfı ve Beİçika Krali-
yet tluslararası tlişkilerEnstitüsü'nün
(IRH-KIIB) ortaklaşa düzenlediği
*ABwe tslam-Türkiye ModeK" konu-
lu kcrıferansta,konuşmacılartaraftn-
dan zçıkçatelafruzediliyor. Sağırsul-
tamr bile duymasını sağlayacak ka-
dar jûksek sesle, hem de!
Saondabirdalgalanmaoluyor. Bi-
zim "ürk heyetinin üyeleri."Zatenbil-
miyor muyduk? Bürün kriterleri ye-
rine getirseniz, bunlaryine bir kulp ta-
kacavlardı. Önce yeterince din özgür-
lüğü olmamasından yakuuyorlardı.
Şimd de Türkiye Cumhuriyeti'ni ne-
redejse şeriat devieti yapacaklar" di-
ye söylenmeye başlıyor.
HEYETTEKILER...
Heyette kımler yok ki... Eski Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atil-
la Ateş, Eskı Hava Kuwetleri_ Komu-
tanı Orgeneral tlhan Kılınç. Özal dö-
neminin Milli Savunma Bakanı Bar-
lasDoğu, eski ANAP milletvekillerin-
den Ogan SoysaL, CHP Genel Başkan
Yardımcısı ve Istanbul Millervekili
Onur Öymen, AKP Antalya Millet-
vekılı Mehmet Dülger, CHP Ankara
Millervekili Gülsiin Bilgehan, AKP
milletvekili ve emekli büyükelçi eskı
Dışişleri Bakanı YaşarYaJaş, AKP mil-
letvekili Said Yazıcıoğlu, büyükelçi
Murat Bilhan, tarihçi Prof. Über Or-
tayhgazeteciler, yazarlar, tam 44 kışı...
Konferansın açılışını IRRI-KIIB
yönetim kunılu üyesi eski Belçikalı Ba-
kan Prof. François-Xavier de Donnea,
Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr.
Akkan Suver ve AKP milletvekili
Prof. Dr. Said Yazıcıoğlu Fransızca
konuşmayla yapıyorlar. Bir zamanlar
Avrupa'nın en önemli kozlanndan
M armara Grubu Vakfı veBelçikaKraliyet Uluslararası
tlişkiler Enstitüsü 'nün (IRRI-KIIB) ortaklaşa düzenlediği
"AB ve İslam-Türkiye Modeli" konulu konferansta ilginç görüşler
ortaya atıldı. Bir zamanlar Avrupa 'nın en önemli kozlanndan
Türkiye 'nin insan hakları yanında, din özgürlüğüne de saygı
göstermediği plağının ya kırıldığıya da rafa kaldırıldığının
mesajını veren Prof. Donnea, şu konuşmayı yapıyor:
rürkiye, Kopenhag kriterlerini ne kadar hızlı yerine getirirse o kadar çabukAB 'ye
üye olur. Artık Türkiye için 'Ne zaman üye olacak' sorusu sonduyor. Ancak kabul
edersiniz ki üyeliğin AB kamııoyıında da kabul görmesi lazımdır. Ekonomik, demokratik
konuların yanı sıra Türkiye 'nin, bir Islam ülkesinin yarattığı kaygı da buhmuyor.
Türkiye'nin insan haklan yanında,
din özgürlüğüne de saygı gösterme-
diği plağının ya kınldığı ya da rafa kal-
dınldığının mesajını veren şu konuş-
mayı Donnea yapıyor: "Türkiye, Ko-
penhag kriterİerini ne kadar hızlı ye-
rine getirirse o kadar çabuk AB'ye üye
olur. ArükTürkiye için Ne zaman üye
olacak' sorusu soruhıyor. Ancak ka-
bul edersiniz ki üyeliğin AB kanıu-
oyunda da kabul görmesi lazımdır.
Ekonomik, demokratik konulann ya-
nı sıra Türkiye'nin. bir İslam ülkesi-
nin yaratüğı kaygı da buhınuyor."
Haydaaa... Şımdı de bu tslam pla-
ğını mı gramofona koyacaklar? Tür-
kiye'de eğer bir tslami tehlike varsa
bu tehlikeyi yeşerten ve besleyenler
bizzat kendıleri değil mi?
Donnea konuşmasmı sürdürdükçe
kulaklanma inanamryorum. Daha dün
Türkiye'nin Kemalizmden uzaklaş-
ması gerektiği savTinulmuyor muy-
du? Şimdiyse bakın neler telaffuz edi-
lıyor: "Türkrye Atatürk flkelerinebağ-
h, laik ülke olnıaya devam kararhhğı-
nı göstermeli ki AB'ye en kısa zaman-
da üye olabilsin. Müslünıan inancryla
çağdaşhğı bagdaşnrmak AB kamuoyu-
nun düşüncesi Türkiye'nin üyetiğücin
çok önemlL AB. hiçbir zaman Türki-
ye'nin dünyadan yalrtılmış İslamcı ül-
ke olmasını arzu etmemektedir."
TERÖR=ISLAM KAYGISI
Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr.
Suver de şu görüşlere yer veriyor:
"Her zaman açıkça telafnız edilmese
de AB üyesi ülkelerde bazı siyasi gnıp-
lannİslamakarşıbelh'kaygılarvçkuş-
kular beslediklerini biliyoruz. Bu duy-
gulann ve terör eşittir İslam kaygısı-
nın 11 Eylül sonrası yeniden canlan-
dıgının ayırdındayız. BrükseTe bu kay-
gılan silmek, Türkiye'nin çağdaşhğı-
nın önünde İslamın engel oluşturma-
dığını, aksine Türkiye'nin hedefınin
çağdaş, demokratik, laik hukuk dev-
leti olduğunu anlatmaya geldik."
ÖNCE FJLJSTİN SORUNU
Eskı Dıyanet tşleri Başkanı AKP
milletvekili Yazıcıoğlu da diyor ki:
"11 EylüL, İslamla terorizm arasında
doğnıdan bir bağ kurulması itibany-
la en büyük zararı vernüştir. İlamiyet
çokinsanibirdindir. Esas terorizmin
kökünün kazuıması isteniyorsa FiUs-
tin sorunu çözülmeti, Irak'ta durum
düzilmeüdir. Türkiye terorizmk mü-
cadelede bürün kaynaklannı seferber
etmeye hazırdır. Ban'da kimileri İs-
lanıla geri kalmışhk arasında bağ kur-
maya çahşıyor. Burada Türkiye'nin
pozisyonu önemlidir. Türkiye İslam
dünyasıyia Bad arasında bir köprü. bir
model olabilir. Aynca şunu vurgula-
mak istiyorum: Türkiye herşeyin üze-
rinde laik, demokratik bir ülkedir."
Ardından AvTasya Stratejik Araştır-
malar Merkezi Başkanı ve emekli bü-
yükelçi Gündüz Aktan söz alıyor:
"Tarihten beri laiklik dinebir tepki ha-
reketidir. Ama bu rür laikliğin empoze
edilmiş, faşizan tarafi da vardır. Bizim
anlamımızda laiklik Osmanh'nuı son
dönemlerinde başlamışür ve amacı da
devlet işleriyle din işlerini kesüı oJarak
ayTrmaktır. Ama bu aradaeft snufia halk
yığınlan arasında oluşan aynlık bir
künlik krizine yol açmışür. Atatürk
dönemindeçok önemlireİbnıüaryapıl-
mışbr. En önemUleri de kadın-erkek
eşiüiği ve İsviçre Medeni Kanunu'nun
Türkçe>e çevTİlmesi,eğitim sisteminden
diniunsurİann temizlenmesidir. Bugün
bakıyoruz ki dürrvamızda ideolojilerin
bhnıeshie birtikteoluşan boşhığu İslam
doldurmaya çahşû. Avrupa ülkelerin-
de İslam diyasporası var. Islam global-
leşti." AKPnin, polıtik Islam'ın kül-
lerinden, reddettiği Milli Görüş'ten
doğduğunu anlatan Aktan şöyle de-
vam ediyor: "AKP samimiyetie .\B
üyeüğini istKor. Öte yandan Türkiye
Büyük Ortadoğu için laik model ola-
maz. Çünkü Türkiye modeli kendine
özgüdür.BüyükOrtadoğu'dadinikim
kuracak? Hıristrvanlar nu, yoksa bil-
giB din bilginleri mi? Koskoca bölge-
>i demokratlaşOrmak çok uzun za-
man alacaktır. Öncelikle de İslamın
çağdaşlaştınlması lazundır."
DiNE DEVLET KONTROLÜ
ilginç bir ses Hollanda'dakı Leıden
Oniversitesi öğretim üyelerinden Prof.
Eric Zurcher'den geliyor. Turkçeyi
ve Türkiye'nin gerçeklerini çok iyi
bildiği hemen anlaşılan Zurcher diyor
ki: "AcabaTürkiye'deçokseslibirde-
mokrasi mi var, yoksa bu ülke mede-
niyetler çatışmasuıui ileri karakolu
mu?Osnîanh tmparatorluğu'nda dev-
letie din karşıtakh ve karmaşık bir ba-
ğımblık içindeydL Atatürk dönemin-
de din, insanlann kendi inançlan ola-
Afrika, Asya, A\rupa ve Ortadoğu'daki 14 ülkeden 73 delegenin karıldığı kongrenin ilk gününün sonunda katthmcdar toplu fotoğraf çektirdL (AA)
Değişmı içerden gelmeK
Demokratlar Kongresi'ne çoğu Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında bulunan Müslüman ülkelerin
temsilcileri katıldı. Ürdün Dışişleri Bakanı, dışandan empoze edilen reformlann zararlannı vurguladı
Dış Haberler Servisi- ABD'nin Bü-
yük Ortadoğu Projesi'nin kritik adım-
lanndan biri olarak görülen İslam ül-
kelerinin ilk "Demokratlar Kongre-
si" dün Türkiye'nin evsahipliginde Is-
tanbul'dabaşladı. Kongrede sunuşya-
pan Ürdün Dışişleri Bakanı Mervan
Muaşer, ABD'nin Büyük Ortadoğu
Projesi adını taşıyan ve Fas'tan Afga-
nistan'a kadar olan bölgeyi içeren pro-
je değinerek dışandan empoze edilen
reformlann bölgedeki çalışmalan en-
gelleyip zarara uğratabileceği uyansın-
da bulundu.
Conrad Otel'de iki gün sürecek top-
lantının organizasyonunu ABD'nin
eski Dışişleri Bakanı Madeleine Alb-
right başkanlığındaki Uluslararası îliş-
kiler îçin Ulusal Demokratik Enstitü-
sü (NDI), Birleşmiş Milletler Kalkın-
ma Programı (UNDP) ve Türkiye'den
de Türk Demokrasi Vakü (TDV) üst-
lendi. tslamÜlkeleri Demokrasi Kong-
resi başlığı altında gerçekleştirilen top-
lantıya Müslüman nüfüsa sahip Endo-
nezya, Yemen, Bahreyn, Sierra Le-
one, Fas, Arnavutluk, Bosna Hersek.
Ürdün, Senegal, Nijer, Nijerya, Bang-
ladeş, Mali'den gelen delegelerin ya-
nı sıra Albright ve Adalet Bakanı Ce-
mil Çiçek ile Devlet Bakanı Mehmet
Aydın da katıldı. Kongreye katılan ve
çoğu ABD'nin Büyük Ortadoğu Pro-
jesi kapsamında bulunan Müslüman ül-
kelerden yönetici ve delegeler "de-
mokratik yönetişim alanındaki tecrii-
beleri" ile, "çokpartili seçinı sistemi".
"yasama bağunsızlığı'', "kadınlann si-
yasal kaOümı" ve "etkin bir sivil top-
İum oluşturma" gibi başlıklar üzerin-
den tartışmalannı yürüttüler. Toplan-
tınuı sonucunda, "Demokrasi Platfor-
mu"nun oluşturulması hedefleniyor.
Kongrenin açılı-
şında konuşan Ba-
kan Çiçek, "De-
mokrasi, İslam ül-
keleri için oksijen
kadar ihtiyaç hali-
negelmiştir
r
'dedı
21. yüzyıhn insaı
haklan, özgürlul
ve demokrasi çağı
olduğuna dikkati
çeken Çiçek bu de-
ğerleri "yükselen
değerler" olarak ta-
nımladı. "İslamile
demokrasüıin bir-
biri ile bağdaşıp
ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Albright
kongrede "gözlemci" srfanyia yer akh.
bağdaşma>acağır
' tartışmalarına de-
ğınen Çiçek, Türkiye açısından bu ko-
nuda sorun bulunmadığmı bildirdi.
Kongrede, moderatörlüğünü Dev-
let Bakanı Mehmet Aydın'ın yaptığı
"İslam Kültür ve Demokrasi Gelene-
ği" konulu panel de gerçekleştırildi. De-
mokrasinin her kültürde belli dozlar-
da farklı yaşandığını, ancak "bize gö-
re demokrasi" anlayışının ortaya çık-
maması gerektiğini \airgulayan Ay-
dın, "Demokrasinin inceliği e\xensel-
dir. Kalın hali ise kültürlere göre deği-
şir. Sadece bize gö-
re demokrasi, bize
göre insan haklan
olamaz" şeklinde
konuştu.
Ürdün Beşeri
Kalkınma Haşimi
Fonu Başkanı
Prenses Basma
BintTafflaL 11 Ey-
lül saldınlanna de-
ğinerek "Dünyada
yaşanan bazı olay-
lar, bizi üıancunız-
dan dolayı özür di-
lemeye zorluyor"
şeklinde konuştu.
Etkinliklerin ikinci bölümünde su-
nuş yapan Ürdün Dışişleri Bakanı Mu-
aşer, uluslararası camianın terörle mü-
cadele konusundaki kararlılığuu pay-
laştıklannı belirterek "Medeniyetier
çatışmasını değü. medenhetier koafis-
yonunu harekete geçirmeliyiz. Terörle
ve cehalette ancak bu şekilde mücade-
leedebiKriz" dedı. Yakuı zamanda böl-
geye çeşitli reform inisiyatiflerinin su-
nulduğunu, bunlann hepsinin bölge-
nın dışında geliştirildiğini vurgulayan
Muaşer. bunlar içinde en çok tartışı-
lanın Büyük Ortadoğu Projesi olduğu-
nu ifade etti. Muaşer, önümüzdeki sü-
reçte yapılacak Arap Birliği zirvesin-
de sivil ve kadın haklan, yargı ve eği-
tim. terorizmk mücadele konulann
ele alınacağını ve ilkelerinin ortaya
konacağını kaydetti. Muaşer, dışan-
dan empoze edilen reformlann böl-
gedeki çalışmalan engelleyip zarara uğ-
ratabileceği uyansında bulundu.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Alb-
nght, Muaşer'in konuşmasında "de-
ğişim içeriden geunefi" fikrini \Tirgu-
ladığıra dile getirerek, "Onunsöyledik-
lerini dikkatle dinleviniz. Konferansta
İslamla demokrasüıin bağdaşoğı çok
güzel bir şekilde vurgulandı" dedi.
rak kaldL ikinci Dünya Savaşı sonra-
sı ise bunda hoşgörü sınırı biraz daha
yükseldL Türkiye'nin AB üyeüğine
geünce... Diyanet İşleri Başkanhğı ve
dev letin dini kontrol etnıesi sorun ya-
ranyor. Türkhe'dc kesinlikle dinle dev-
letarasında bir bağolduğu anlaşıhyor.
Devlet dini kontrol ediyor. Dolayısryla
Türkiye'nin ,\B'ye tam üyeliği için
devletin dinden kesinlikle a> nlnıasın-
da ısrarfa olunmahdır."
Prof. Ortaylı şu çarpıcı konuşmayı
yapıyor: "Ünlüİngfliz tarihçiToynbee,
Bati Hıristiyan kültürünün Helenizmi
temel aldığını açıklanuştı. O sırada
Türkrye'de laiküği temel alan Atatürk
devTİmleri yapılryordu. Ama Baü'ya
göre Türkler Baü uygarhğuun düş-
manrvdL Demokrasi Fngüızce konu-
şanbrm rejimidir. Geri kalaıüar nal top-
lar. Türkiye'de laiklik çok özeldir. Et-
nik buinç Cumhuriyetle başlanuşür.
Ama ekonomik sorunlar 20. yüzyıhn
sonlanna doğru patiak \erdi.~
TüRKİYE LAİK DEĞİL!
Tam o sırada ÇHPTi Bilgehan söz
alarak, Fransa gibi Türkiye'nin de
anayasasında laikliğin temel alındı-
ğını, kadınlara seçme ve seçilme hak-
kının Çumhuriyetin ilk dönemlerinde
verildiğini \nrguluyor. Yeniden söz
alan Zurcher, Diyanet tşleri Başkan-
hğı'nın varhğının Türkiye'nin laik ül-
ke olmadığını gösterdiğini söylüyor:
"Böyle devlet kontrolünün avantajla-
n olabilir mi? Yoksa sakıncaları nu
var? Buna bakmah."
AKPTi Dülger ise şu görüşlere yer
veriyor: "Neyazıkki İslamla terorizm
arasında bir kimnk bafı kunıldu. As-
hnda Türkiye iki medeniyetin birbü--
lerine nasıl sanlabileceğini bürün dün-
y^agösterecektir'' ÇHPTi Oymen'in
yaklaşımı da şöyle oluyor: "Türki-
ye'nin Avrupa aiîesine genrken çanta-
sında neler getireceğine bakmakta ya-
rar yok mu? A\Tupa'nuı nüfusu fuda
yaşlannor. Bu çok büyiik tehUkedir.
Siz taze ve genç işgücünü rvediMkle ge-
reksiniyorsunuz, A\nca güvenlik ve sa-
vunma ohnadan Avrupa, uluslarara-
sı bir aktör haUne gelemez. Türkiye
buna dayardnncı oiacaknr. NATO'nun
2. ordusu şimdiden A\ rupa'va bir tu-
gayhk katkıda bulunuyor." Ar-
dından, Türkiye'yi ılırnlı Islam
gibi gösterme çabalannın sök-
meyeceğini Oymen şu cümle-
lerle anlahyor: "Yan İslam,y-a-
n gebelikgibidir. İslam denıok-
rasisi derseniz,İslamdademok-
rasi olur mu? Bugün AvTupalı
ilerigelenlerin din \ç kültür far-
la bahaneshie Türkiye'nin üye-
Uğüıin kabul edilemeyeceğini
söylemelerini sindiremeyiz. Biz
Müslüman olduğumuz için kü-
çüktannnın çocuklan değiliz."
TüRK MODELİ ÖZEL
tlginç bir konuşmacı da Av-
rupa Komisyonu Genişleme
Süreci Türkiye Masası Sorum-
lusu Alessandro Missir di Lu-
signano'ydu. Missir'in ailesi
Türkiyeli levanten Italyan. De-
desi padişahın tercümanlann-
dan. Kendisi de IÜ Hukuk Fa-
kültesi mezunu. Şunlan telaf-
fuz ediyor: "Poütika laboratu-
wn olan Türkive'de poütik İs-
lam mutasyona uğradı. Bunun
kaıutı Erdoğan'ın Kopenhag
zirvesi öncesinde Avrupa baş-
kentlerini ziyaret ederekgü>«n-
cevermekistemesidir. Yaşanan
pek çok olay Türk toplumunu
Lslanvlaşürmak, şerian geri ge-
tirmek için gizli komplo oldu-
ğu korkulanna yol açmışbr. Şu-
na dikkat çekmek isthorum ki
Türk modeli kendine özgü bir
modeldir. Taklit editemez."
KuLÜP BATIYOR...
tşte, böyle... tlginç görüşle-
rin ortaya atılıp tartışıldığı bir
konferans. Yalnız, konferan-
sın ardından yine Egmont Sa-
rayı'nda verilen resepsiyonda
konuştuğum, ama adınrn açık-
lanmasmı istemeyen, bir za-
manlar AB Komisyonu'nda
üst düzeylerde görev almış bir
trlandalı, bana şu çarpıcı soru-
yu sorunca ne diyeceğimi şa-
şırdım. "Siz Türkler nedeme-
ye batnıak üzere olan bir kulü-
be zorla girmeye çahşıyorsu-
nuz? Akhmzı nıı kaçırdınız?
Şu hale bakın. Euro baştanka-
ra gidiyor. Dolar bu batışı efle-
rini ovıışturarak sejTedhor. İn-
giltere Euro'yu istemiyor. İsv^ç
hiçbir zaman istemeyecek. Fe-
derasyon derseniz, tutmadL Ye-
ni genişkmenin gerçekkşeceği-
ni mi samyorsunuz siz? Yenile-
ri kapıda, kim biür kaç \il bek-
letecekler. Bekleyin de görün."
Emine Erdoğan ve beraberindeldler Japonya'da-
ki temaslan sırasında gittikleri bir otelde "zartsu"
denilen yer müıderlerine orurdu. (Fotoğraf: AA)
Erdoğan'danŞeyh Yasin tepkisi:
IsraiVin
yaptığı
terördürTOKYO (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, Hamas'ın lideri Şeyh Ahmet Yasinın tsrail
tarafından öldürülmesinın Ortadoğu'daki "ban-
şıTOkettiğini'" söyledı. Tokyo Ulusal Basın
Merkezi'nde, Japon gazetecilerin somlannı ya-
nıtlayan Erdoğan,
w
İsrail Be FiSstin arasuıdaki
sorunun Ortadoğu banşuu nasıl etküeyeceği"
yönündekı soru üzerme, Türkiye'nin banş süre-
cıne yönelik adımlan atmak üzere iken Şeyh
Yasin'in tsrail tarafından öldürüldüğünü anım-
sattı. Vücudunun 3'te 2'si tutmayan ve tsrail ha-
pishanelennde mahkûm olan bir ınsanın öldü-
rüldüğünü kaydeden Erdoğan. şöyle konuştu:
"Olaya sebep-netice ilişkisi içinde bakmabyız,
Niye serbest bıraktın. niye öldürdün? Kaldı ki
hükümet olarak bir suikast girişiminin zarannı
ahyorsunuz. Bir devlet kin turmaz, tuttuğu kin-
den dolayı hukuku askıya abnaz,
Öy le olursa. bu da bir terördür.
Bu ister istemez Ortadoğu "daki
banşı adeta yok etmiştir. Banşın
üzerine bomba olarak düşmüş-
tür. Banş için maalesef yol hari-
tasını ortadan kaldırmışbr. Te-
mennimiz odur ki, çabuk topar-
'*'*' • lanılsın." Erdoğan, terörii yaratan
nedenler içinde en önemli konu-
nun yoksulluk olduğunu belirte-
rek "Öyleyse, imkânlannuzı. pa-
ra bolsa silahlara yatırmaktan çok yoksuUuğu
kakhrmaya yönelik kullanırsak. inamyorum ki
terörii önlemede çok daha iyi netice ahnz" dedi.
SOYİSİM SIKINTISI
Bu arada, Erdoğan'ın Japonya ziyaretini izle-
yen Türk gazetecilerin haberlerinde, bu ülkenin
gelenekleri uyannca "ön ismi" ile hıtap edilen
Japon imparator ve imparatonçenın soyisımle-
rinin de yazılması "saygBizhk" olarak algılan-
dı.. Japonya'nm Ankara Büyükelçıliği'nden
yapılan açıklamada. geleneklere göre impara-
tor ve imparatoriçenin yalnızca adlannın kulla-
nıldığı vurgulanarak "Onlann isimlerinde yapı-
lan yanhşhk, tünı Japonlan üzmekte ve derin-
den etkflemektedir" uvansında bulunuldu.
CHP milletvekili İnal Batu:
Kıbns'tatek
sorumlu ABHaber Merkezi-ÇHP Hatay Millervekili emekli
büyükelçi İnal Batu, Kıbns Rum kesıminde ik-
tidardaki AKEL partisınin tek başına, Kıbnsh
Türkler olmadan AB'ye gırme v e tamamıyla
Helenızme dayalı hesaplar yaptıklannı söyledi,
"Kıbns'ta bu son geünen noktanın tek sonımlu-
su AB'dn-" dedi. 19801i yülarda KKTÇ Büyü-
kelçisi, 199O'lı yıllarda da Dışişlen Bakanlığı
Yunanistan-Kıbns Dairesi Genel Müdürü olan
Batu'nun bize yaptığı değerlendırme şöyle:
"Önce, kendisine komünist dhen .AKEL'in esas
olarak nasıl bir parti olduğuna bakmak lazım-
dır. AKEL klasik Kıbns Rum ve Yunan Hele-
nizmi çizgisini izler. Kendilerine
göre Helenizm çıkarian ağır ba-
suıca sağ-sol ortadan kaikar.
Rumlar 1 Mayıs'ta tek başlanna
.4B'ye ginne planlan yapıyorlar.
Ondan sonra yine kendilerine
çok daha eherişli şartlarda Bir-
leşikKıbns'uı kurulması hesabı
içindeler. Açıkça Helenizm he-
saplan yapıyorlar. Şimdi onlara,
'Çözüm ohrıadan da sizi alınz"
diyen Avrupah dosdanmız dü-
şünsünler. AB'nin böyle davranmasında iki ihti-
mal olabilir. Büincisi. nasılsa Rumlar AB'ye gi-
receklerdir. Türkkrie obnasa da olur. hesabıdır,
ki bu çok iki y ü/Jü bir hesapnr ve AB'nin ayibı-
dır. İkincisi de her iki taraf da adi] bir çözümü
paylaşırlar. hesabıdır ki burada AB'yi yine kına-
mak lazını. Çünkü bu ihtimalde de akıl almaya-
cak derecede safça davTanmaktadu-. AB bu
oyunun hem senaristi hem yönetmeni hem de
baş oyuncusudur. Aynca AKEL'in davranışla-
nnda şaşüacak taraf yoktur. Çünkü AKEL'in
sol kimliğinin gerçekten ne kadar sol olduğunu
ortaya koymuştur. Bu da birilerine ders okun."