22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23MARTÜ0O4SALI CUMHURİYET SAYFA JCJJvUiıv_JİVI_l ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 GeBIT'te 28 TÜPkfirma • BERLİ»(AA)- HamoverW düzenlenen (TeEIT Bil^sayar \e İletışim Fıan'na, Tiırdyedeı 28 fırma lcatuyor. Itanbul Metal v e Makinethracatçılar BııLğı taraöndan 600 nnetekarellt alanda kaıalan Tirk standında y-£: alan 28 fırma arasında çok sayıda yazılım firrcası, ban donanım ve çczün yazlım firmalan y«r alıyor. Gayrimenkul satışı • ANKAJtA(AA)- Tasarruf Msvduatı SigortaFonı(TMSF), arasında teLstıl fabrikası, tütun depoau arsa ve meskenleriı bulunduğu, muhammeı bedelleri toplamı yaliaşık 29 trilvon lira 3İan 11 gaynmenkılü satışa çrkardı. Ga<rimenkul satış ihales', kapalı teklif v e açık arttrma yöntemiyle 6 Nisan 20(W'teTNSF'nın Gaynmenkıller Daıresı Başkanlığında yapılacak. Güniiş fiyattarı yükseli?te • LONDRA(AA)- Giimüş fiyrtlan hızlı bir şekılde yükselerek 1998'dekı zırveyi zoriuyor. ABD Dolan'nın iüşük seyretmesi /e Hamas'ın diru lıderi Şeyh Yasin'in öldürülmesjun ardından gümüşe olan talep artış gösterdi. Gümüşün onsu, 1998'deki zjvesi olan 7.90 dolan rorluyor. tstikrarsız zamanlann güvenilır yetınm aracı olarak görilen altının onsu da 41" dolar düzeyinde ışlem görüyor. Enenjîde indirim kararı yok • ANKARA (Cumhuriytf Bürosu) - Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler. elektrik fıyatlannda ındırim konusunda bir kararlan olmadığını, ancak çalışmalan bulunduğunu söyledi. Gazetecilenn hafta sonunda Abant'taki panelde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri. gazetecilere enerji fiyatlannın özel sektör için yüzde 4 düşürülmesıne yönelik çalışmalann tamamlandığını bildirmişlerdi. Güler, îran'dan alınan doğalgaz fiyatının indirimi konusunda da göruşmelerin sürdüğünü belırttı. TÜFE beUentisi hedefin alttnda • Ekonomi Servisi - Merkez Bankası'nın bu ay yaptığı ikinci beklenti anketinde mali sektörün TÜFE'de yüzde 1 olan artış beklentisi değişmezken yılın tümü içın beklenen enilasyon ise yüzde 118'le program hedefi olan yüzde 12'nin de altına indı. Dolar kunınun yıl sonunda 1 mılyon 502 bin olacağı tahinin edilen ankete göre, bu yılki büyüme oraıunın da yüzde 4.8 olması bekleniyor. leşvik çok, yadnım yok • Ekonomi Servisi - Türkiye Giyim Sanayıcileri Derneği'nin (TGSD) düzenlediği "Anadolu'da Aş, Banş" bilgilendirme toplantısında yeni çıkan Teşvik Yasası ve mevcut yatırım teşvikleri ele alındı 5 yıl içinde hazır gıyirn ıhracatının 34.8 rmlyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirten TGSD Başkanı Umut Oran Anadolu'da ergikienerek bazı bolgelerde hazır giyim hivaızlan kuracaklannı sövledi. Tüketici kredileri ve kartlardaki artış, enflasyon ve ticaret açığını tehdit ediyor Riskivar, nzkı yokNECDETÇALIŞKAN Faiz oranlannı peş peşe indiren ban- kalann tüketicilere kullandırdığı toplam krediler 18 katrilyon lirayı geçtı. 2001'de 4.5 katrilyon lirayı bulan tüke- tici kredilen. yaşanan knzin etksiyle Ocak 2002"de 2.3 katrilyon lıra ve Ocak 2003'de 2.9 katnlyon lıraya gerilemiştı. Ancak 2003'te enflasyon ve faizlerdeki düşüşle bırlikte halkın kriz nedenıyle ertelediği tüketim harcamalannın art- ması tüketici kredılerindeki patlamaya neden olurken, kredılerin toplam tutan, 5 Mart itibanyla 18 katrilyon 126 tril- yon lirayla rekor düzeye ulaştı. Uzmanlar, tüketici kredilenndekı pat- lamanın ekonomi açısından üç temel riskine dıkkat çekiyorlar: • Verilen kredilerin gen dönmeme olasılığına bağlı olarak bankalann taşı- dığınsk • Kredi talebindeki artışın genel fi- yat seviyesı üzerinde baskı yaratması ve enflasyonu yükseltici etkisi • Artan tüketim eğilimi ve talebin it- halatı desteklemesi ve dış ticaret açığı- • Faizlerdeki düşüş ve ertelenmiş tüketim yüzünden, tüketici kredisi ve kredi kartlan harcamalan iki yılda üçe katlanarak 18 katrilyon lirayı aştı. yılda uçe katlandı Mart 2004 18.1 run daha da büyümesine neden olması Batık da artişta Merkez Bankası'nın verilerine göre bankalann büyük bölümünün maaş ve ücretle çalışan tüketicılere açuğı kredi- ler, 5 Mart itibanyla 10.8 katrilyon lira- ya ulaştı. Tüketicılerin bankalardan kre- di kartlanyla kullandıklan kredilerin toplam hacmi 7.3 katnlyon lirayı buldu. Bu kredılerin 7 katrilyon 223 trilyon lı- ralık en büyük bölümünü Türk Lirası krediler oluştururken kredilerde yılba- şından bu yana 2.2 katrilyon liralık ar- tış yaşandı. Tüketıcinin bankalara zamanında ge- ri ödemedikleri için batık duruma gelen kredılerinın tutan ise 564 trilyon lıraya ulaştı. Mevduat bankalanndan TL cin- sınden kullamlan kredilerin dağılımına bakıldığında, 1 katrilyon 260 trilyon li- rası konut, 4 katrilyon 860 trilyon lirası otomobil ve 4 katrilyon 735 trilyon lira- sı da diğer kalemlerden oluşuyor. AKP hükümetitaranndan grevierinm ertelenmesine tepki göstercn lastik fabrikalan işçileri dün D-100 karayo- lunu bir süre trafiğe kapatb. Kur düştü. açık pozlsyon arttı Bankalar 2003'ten i kâr y lıçıkU Ekonomi Servisi - Döviz kurlann- daki düşüş ve faiz oranlanndaki ge- rilemeyi takıp eden Türk bankacılık sektörü 2003'te brüt kânnı 8.1 kat- rilyona ulaştırmasına karşın, sektö- rün döviz varhklan ile döviz yü- kümlülüklen arasındaki fark olan "açık poosyon" artıyor. Bankalann 2002 başında 20 mil- yon dolan geçmeyen döviz açığı şu- bat ayı sonu itibanyla Aralık 2001 'den sonraki en yüksek düzeyi olan 1 milyar 634 milyon dolara yükseldi. Döviz pozisyonundaki açığm büyümesinde, büyük ölçüde döviz cinsinden Hazine iç borçlan- ma kâğıtlanndaki azalma etkili ol- du. Sektörün 2003 sonu itibanyla yabancı para cinsinden toplam ak- tifleri 68 milyon dolar iken yabancı para toplam pasifleri 77.5 milyon dolan buldu. Kârda kamu öncü Bankacılık Düzenleme ve Denet- leme Kurumu'nun (BDDK) verile- rine göre, bankacılık sektörünün 2002 yılında 4 katriryon 75 trilyon lira olan vergi öncesi brüt kân, ge- çen yıl yüzde 100 oranında artarak 8 katrilyon 135 trilyon liraya yüksel- di. Söz konusu kânndan 2 katrilyon 458 trilyon liralık vergi karşılığı ayı- ran bankacılık sektörünün toplam net kân ise yüzde 95 oranında arta- rak 5 katrilyon 678 trilyon liraya ulaştı. Sektörün 2003'teki kânnı büyük oranda arttırmasında, yabancı para işlemlerinden elde edilen kârlar ve kamu bankalarmın brüt kârlannda- ki yüzde 75'lik artış belirleyici oldu. Işçiler, grevin ertelenmesini protesto ederken diğer sendikalar da kararı kınadı Lastik işçflerî yol kapath AHMETKURT tZMTT - AKP hükümeti tarafindan grevlennın ertelenmesine tepki göste- ren lastik fabrikalan işçileri dün D-100 karayolunu bir süre trafiğe kapattı. İşyer- leri önünde eylem yapan Lastik-Iş Sen- dikası üyesi ışçiler, grevin, Bakanlar Ku- rulu'nca u milH güvenBğJ bozucu nitelik- tegörülerek" 60 gün süreyle ertelenme- sini protesto etti. 1 Ocak 2004'ten geçerli olacak toplu- sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağ- lanamayınca DİSK'e bağlı Lastik-tş Sendikası, Brisa, Goodyear ve Türk Pi- relh fabrikalannda gre\ - karan almıştı. DİSK: Sektörde yaşanan oyunlan anlattık. sonuç alamadık. Hükümet hukuk tanımıyoT, LaStİk-İŞ: Erteleme. yasayla tanınmış bir hakkın fiili olarak yasaklanması, Hdl"b-İŞ: Hükümet hem grev kıncıhğı yapıyor hem de AB karnemizi kınklarla dolduruyor. Sendika, ilk grevi dün sabah 1100 işçi- nin çalıştığı Türk Pirelli'de başlatacaktı. Ancak hükümet, önceki gün aldığı ka- rarla grevi ertelemişti. DlSK Genel Başkanı Süleymaıı Çete- bi burada yaptığı konuşmada. ışverenle- nn, sektörde yaşanan oyunlan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Ba- şesgioğju'na anlattıklannı, ancak sonuç alamadıklannı söyledi. Çelebı, "Bu ik- tidar hukuk, yasa tanımryor, yasanın na- sıltanıulacağınıöğreteceğiz'" dedi. DİSK olarak karann ulusal ve uluslararası alanda teşhiri içın çaba göstereceklenni belirten Çelebi, konuyu ILO'nun günde- mıne taşıyacaklannı ifade etti. Lastik-îş Sendikası Genel Başkanı Abdullah Ka- racan da "Bu erteleme karan üikemiz- deki sendikal haklara ve toplu pazaruk sistemine üıdirilmiş bir darbedir'' dedi. Sektörde son 10 yılda 4. kez grev erte- lemesı yaşandığını anımsatan Karacan, "Bu durum yasayla tanınmış bir hakkın fiili olarak yasaklanmasıdır. Bakanlar Kurulu, erteleme karanyia açıkça taraf ounuş ve yasalardan kaynakianan yetki- lerini kötüye kullanarak ana>-asa suçu iş- ler duruma düşmüştür" diye konuştu. Kocaeli Sendikalar Bırliği 2. Başkanı ve Selüloz-lş Sendikası Genel Sekrete- ri HaKl Bahçeci de grevin ertelenmesine tepkı gösterirken Türk Harb-tş Sendi- kası Genel Başkanı Osman Çimen, "Hükümet hem grev lancüığı yapıyor hem de AB karnemizi kınklarla doldu- dedi. TÜSİAD'DAN CANCUN DEĞERLENDÎRMESl: Tanm politikası olmayan Türkiye'nin sesi çıkmıyor Ekonomi Servisi - Türk Sanayicileri ve Işadamlan Derneği (TÜSİAD) Yönetım Kurulu Üyesi Cem Duna, Türkiye'nin ulusal tanm politikasını gerektiği şekilde netleştirememesi nedeniyle Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) içinde yürütülen tartışma ortamlannda belirgin bir ses çıkaramadığını söyledi. TÜSİAD tarafindan düzenlenen "Cancun Sonrası Küresel Kalkmma ve Türkrve"* semineri dün İstanbul'da yapıldı. Seminerde konuşan Cem Duna, DTÖ sisteminin işleyişinde en büyük engeli oluşturan ülkeler arası güvensizliğin etki ağım genişlettiğini ifade etti. DTÖ'nün dünya ticaretini serbestleştirme hedefınin, aykın uygulamalar nedeniyle sekteye uğradığmı kaydeden Duna, bunun uygulamalara konu ülkelenn dış ticar£tini olumsuz etkilediğini vurguladı. DTÖ'de anlaşmaya vanlamayan bir diğer konu olan tanma da değinen Duna, Türkiye nin ulusal tanm politikasını gerektiği şekilde netleştirememesi nedemyle DTÖ içinde yürütülen tartışma ortamlannda belirgin bir ses çıkaramadığını savundu. Bunun başlıca sebebinin, Türkiye'nin AB ile henüz Ortak Tanm Politikası içinde yer almadığından bu alanda AB mevzuatına uyum sürecinde ilerleme kaydetmemesi olduğunu belirten Duna "Mevcut durumda tanma yönelik uzun vadeli stratejisi bulunmayan Türkiye'nin DTÖ kapsammda yürütülen tarüşmalarda ulusal çıkannın savunuculuğunu yapması için bu ertelemeden en kısa zamanda vazgeçmesi gerekmektedir" diye konuştu. Teşvik kapsanuna girme\en illerde hükümete tepki büyük. Anadolulu işadamlan seçimin nabzını tuttular: 'Teşvik Yasası sürpriz etken' MURATKIŞL\LI ANKARA- İç Anadolu bölgesınde faalı- yet gösteren işadamlan 28 Mart'taki yerel seçimlerde ön plana çıkacak etkenleri sıra- larken Teşvik Yasasf nın kapsama alındığı illerde "yaunmlann açıhnasıyia işsiztiğin son bulacağı ümidi" ön plana çıktı Kapsama alınmayan illerde ise "yaşanan hayalkınkh- ğının önemli bir etken olacağı" dikkatı çekı- yor. İç Andalolu ticaret ve sanayı odası baş- kanlanrun yerel seçimlere yönelik görüşle- ri şöyle: Halil Öztosun (Kastamonu): İşsizük ön plana çıkacak. Naci Şahin (\bzgat): Son çıkan Teşvik Ka- nunu'nun yöremize zaran oldu. Ozcan Altuncu (Niğde): Niğde teşvik kap- samına girmedi. Bizden aynlan Aksaray teş- vik kapsamında. Bu çok büyük tedirginlik yarattı. Turgut Kala>cıoğlu. (Bolu): Ekonomide sıkıntımız var. AKP iktidan açısından bir dezavantaj Teşvik Yasası. Melih "Vurter (Afvon): Teşvik Kanunu' nda Afyon kapsama alındı. İnsanlarumutlu. Cengiz Ericekli (Çankuı): îşsizlikte artış var. İŞÇİNİİŞÇİNİNEVKEMNDEN ŞÜKRAN SONER Bu Topraklar Bizim Kosova'da şımdilik 31 ölü, 500'ün üstünde yaralı- yayol açan sıcak çatışmaların ardından, Prizren'den röportaj yapan bir yerel gazetecinin başlığını çaldım. "Bu topraklan bizim olarak değeriendirebilseydik, üzerimize düşeni doğru yapabilseydik, başımıza bunlar gelmezdi" anafikrini işliyor. Yok edilen güzel- likleri, yaşanamayanları anlatmaya çabalıyor. 1956'lı yıllarda, bugünün aynlıkçı tohumlannın atıl- dığı çocukluk yıllarımda hâlâ o güzelliklerden yaşa- nabiten çok şeyler vardı. Göç bir zorlama olduğu hal- de komşularımız Sırplar, Arnavutlar ayn dinlerden, ırklardan büyükler ve küçükler, sarmaş dolaş ağla- yarak vedalaşacak kadar bız olma hallerinden kop- mamıştık. Kıtlesel göç nedenı ile satılan evlere alıct çıkmayınca, devlet ucuza da olsa alıcı oluyor, Osman- lı mimarisinin tipik evleri hemen restore ediliyor, ki- mileri de müzeye çevriliyordu. Göç ettiğim ülkenin insanlanna ırk, din aynmı yap- madan duyduğum sevginin kökeninde, farklı din ve inançlann bayramlannı bile birlikte kutlamamızın pa- yı yadsınabilir mi? Üç dilden aynı okulda eğitim gö- ren çocuklar, evlerde, kıliselerde, camilerde Noel'i, Ramazan şenliklerini birlikte paylaşarak geceden ayaklanmızla basarak yaptığımız buzda aynı kızak- larla kayarak büyümüştük. Balkanlar'da, Kosova'da en son 4 yıl önce yaşa- nan kanlı hesaplaşmalardan da ders alınamadı. Ge- çen hafta Kosova'da alevlenen Sırp-Amavut çatış- ması, Belgrad'da, Kosova'da kalmış son camilerle ki- liselerin yakılmasını getirdi. Dünya, ABD'nin Koso- va'yı bombalaması, sonra askeri güçle Kosova'ya girmesi, ardından Kosova Barış Gücü KFOR ile BM Kosova Misyonu UNMlK'ın devreye gırmeleri, çok sayıda ülkeden ortak asken güçün varlığında banşın geldiğini sanıyordu. Akraba ilişkileri içinde, olupbıteni yakından ızlerken içim sızlayarak bölgeye banşın kolay kolay geleme- yeceğini, en küçük bir kıvılcımda çatışmaların patlak vereceğini bilıyordum. Sadece kanlı çatışmaların in- sanlann beyinlerine çaktığı düşmanlıklar nedeniyle de değil. BM'ye, ABD'ye, AB'ye, dünyaya göre Sırbis- tan ve Kosova resmen tek ülke topraklan. Oysa Ko- sova, ABD'nin fiili denetıminde ayn bir ülke. Ayn bir devlet yönetimi, iktidan var. Seçimler yapılıyor. Ayn bir ülke olarak tanınması, BM'ntn daha doğrusu ABD'nin ortaya koyduğu kimı koşulları yerine getır- me asamasında. Tam da göç etmek zorunda kalmış Sırpların geri döndürülmesi görüşmelerinde yeni olaylar patlak vermiş bulunuyor. Çatışmalan kimin başlattığı, barutun üzenne kimın ateşle gittıği, ilk kıvılcımı kimin patlattığı üzenne açık- lamalar çelişkili. Çok da fark etmiyor. Çünkü karşı- laştığım akraba, dosta, "Nezaman ABD askeheri gi- decek? Priştine'de yaptıklan büyük üs ne olacak? Kamu çalışanlannın, öğretmenlerin, öğretim üyele- rinin maaşlannın ABD tarafindan verilmesi tablosu ne zaman ortadan kalkacak? Kosova 'nın ekonomi çarklan ne zaman dönmeye başlayacak, fabrikalan, madeni çalışacak? Mafya ekonomisinden kurtulabi- lecek m/?.."türünden sorular yöneltsem, panikle, ABD'nin çekilmesi, KFOR güçlerinin azaltılması ha- linde, şımdilerde banştan söz eden Sırpların saldın ve katliamlannın işgal ile birlikte yeniden gündeme geleceğini savlıyorlardı. Bağımsız Kosova resmi söylemine karşın, ABD'nin üssü Kosova'nın ötesınde düş kuramıyorlardı. Eko- nomik ambargo karşısında Kosova ışgali söylemin- den vazgeçen Sırplar ise banş içinde birlikte yaşa- maktan söz ederken Büyük Sırbistan'ın düşünü ku- ruyorlardı. Kosova'nın gelecek kararının alınması gö- rüşmelerinin zorlandığı bir aşamada, kanlı çatışma- lar hortlayıverdi. "Arnavutlar, Sırp geri göçünü iste- medi. ABD'nin çekilmesi sonrasında olabilecekler- den korktular. Sırplar Büyük Sırbistan yerine özerk Kosova, hatta ayn devlet Kosova sonuna kapı aç- mamayı istediler. ABD, AB askeri güçleri ile Koso- va'da varoluşlannı sürdürmeyi yeğlediler." Senar- yolardan beğenin beğendiğınizi. Her biri ya da hepsı birden doğru olabilir. Günün güçler dengelerinde, geçerli dünya düzeninde, bu saatten sonra hangisi olduğunu sorgulayan ulusla- rarası bir güç, örgütlülük, insan haklarından yana caydıncı denetım mi var ki?.. Sanki dün sabah ABD desteğinde, Israil'in gerçekleştirdiği devlet terörü ey- leminde, Filistin topraklannda, HAMAS terör örgütü lideri sayılsa da, yaşlı, sakat, tekerleklı sandalyesın- de namaz kılmaya giden bir adamın, Şeyh Ahmet Yasin'in öldürülmesinin evrensel hukukta geçeıiiliği sorgulanabilecek mı ki?.. Ya da dünyanın her yerin- de benzer senaryolarla, en son Suriye, en kanlısı Irak'ta yaşanan ve yaşanacaklar ıçin küçücük Koso- va, çok büyük örnek, ders değil mi ki?.. soner@cumhuriyetcom.tr Türk-Amerikan iş Konseyi 'Türkiye tekstilden vazgeçmeli' Ekonomi Servisi - Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanı Yüral Akışık, Türkiye'nin tekstildeki göreli üstünlüğünü ilelebet turmasım istemenin Türkiye'yi daha ileri girmiş duruma layık görmemek arîlamına geldiğini söyledi. Türk-Amerikan İş Konseyi'nin, muhatap kuruluşu American Turkish Council ile birlikte 4-7 Nisan'da Washington'da düzenleyeceği Ortak Yıllık Konferans'ta ele almacak konular bir basın toplantısıyla tamtıldı. Toplantıda konuşan Akışık, Türkiye'nin, İngiltere, Amerika'nın zamanmda bıraktığı gibı tekstildeki göreli üstünlüğünü daha üstün endüstrilere taşıması gerektiğini belirterek "Burası Türkiye için gehp geçici bir yerdir. Burada kalmaya uğraşmak Türkhe'nin ilerlemesini öngörmemektir'' dedi.Bu yılki konferansm, Amerikan-Çin İş Konseyi'nin ardından ABD'de yapılan konsey toplantılan arasında çok katılımlı ikinci toplantı olduğunu söyleyen Akışık, ilk kez uzun vadeli kredilerle ev alımnıı destekleyen finansman mekanizmalannm kurulması konusunun da ele ahnacağı belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear