Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23MART2004SAU
10 DIŞ HABERLER dishabıa cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Bush'suz, Blair'siz, Şaron'suz Dünya
ABD Başkanı George W. Bush, is-
rail Başbakanı Ariel Şaron'u "banş
adamı"diyetanımlry'or. Ne olacakmey-
hanecinin (şıracınınj şahıdı bozacı! Şim-
di bu "banş adanı'' Şaron, Israil'in
Usame bin Ladin'i olarak kabul edı-
len Hamas örgütünün askeri kanat
başkanı Şeyh Ahmet Yasin'ı (66) ha-
vadan atılan üç füze ile öldürdü. Amaç,
terörü ortadan kaldırıp dünyayı daha
güvenilir duruma getirmek.
74 yıl önce Filistn'de doğan Şaron
20 yaşındayken Yahudı yeraltı örgütü
Haganah'a katıldıktan sonra bir daha
ağzından kanlı salyalar hıç eksik ol-
madı. 2000'de kutsal Al-Aksa Camii zi-
yareti ile seçmenlerinin karşısına çı-
karken Filistinlilere de bilerek ikincı "in-
tifadayı (direniş)" başlattı. Bush, 20
Ocak 2001 'de ant içerek Beyaz Sa-
ray'daki koltuğuna oturdu. Şa-
ron, iki hafta sonra 6 Şubat
2001 'de açıkfarkla başbakan
seçildi. Ondan sonra dünya-
da güvenlik diye bır şey kal-
madı. Tarihsel kanlı olaylar ya-
şanmaya, terör tırmanmaya
başladı.
Şaron terörüne karşı Filistin-
lilere destek, El Kaide örgütü-
nün başı Bın Ladin'den 11 Ey-
lül 2003'te ABD'de geldi. ABD,
Afganistan'ı işgal etti, ama yer
yanlmış Bin Ladin kaybolmuş-
tu. Dünyanın gözleri Afgan
dağlarına çevrilmişken Şaron
bikdigini okuyarak Ortadoğu'da
banşı köstekleyen eylemlerı-
ni arttırdı. Filistin direniş ör-
gütleri de Israil sokaklarında
canlı bombalarla sıvil hedef-
lere karşı terörü tırmandırdılar.
Filistinde artık kana kan, kı-
sasa kısas geçeriiydi.
Bush, ortağı ingilız Başba-
kanı Tony Blair ile Ispanya
Başbakanı Jose Maria Az-
Şeyh Yasin
Ariel Şaron
nar'ıyanınaalaraklrak'tanükleer, kım-
yasal, biyolojık silah avına çıktı. Sad-
dam devrildi, Irak işgal edildi. Bugü-
ne kadar 670 müttefîk asken, birkaç bin
Irak askeri ile 8 bin kadar sivil öldü. Sa-
vaşın gerekçesı olan silahların parmak
izleri bile bulunamadı. Yalancılann mu-
mu yatsıdan önce söndü.
Meyhaneci ile bozacı, Bush ile Şa-
ron, bugün Ortadoğu'da istedikleri gi-
bi at oynatırken dünya artık eskisinden
daha mı güvenlı? Uzakdoğu'dakı ey-
lemlerden sonra, Istanbul'u bombalar
sarstı. Batı seyirci kaldı, hatta Türk fut-
bol takımlarını cezalandırma yoluna
gitti. Ardından Ispanya'da trenler ha-
vayauçurulurken 200 kadar masum in-
san öldü. Bush hazretleri terör batak-
lığını kurutmak yerine sivrisinekleri yok
etmeye çalışıyor. Dünyaya dağılan te-
rörün odağında "banş adamı" dediği
katil Şaron'un varlığı göz ardı edilıyor.
Suya atılan bir taş gibi terörün dalga
dalga yayılmaması ıçin taşın önce su-
ya atılmaması gerekir.
Yasin, cami yakınındatekerlikli san-
dalyesi üzerinde iken, arabasına hava-
dan atılan üç füze ile öldürüldü. Bıroğ-
lu, ıki koruması ile birlıkte sekiz kişi öl-
dü, 15 kişi deyaralandı. Şaron'un sal-
dırıyı yönettiğı açıklandı. Hamas'ın si-
yasal başı Abdulaziz Rantisi, "Aramız-
daki çatışmayı savaşa dönüştürdüler.
Peygamberleri öldüren bu insanlar
şimdi de Islamın simgesiniöldürdüler"
diyerek Ortadoğu'da dönülmezbiryo-
lagirildiğıni vurguladı. Filistinlilerın Şa-
ron'un "cehennemin kapısını açtığı"bı-
çimindekı çığlıklan dinmek bilmedi.
Israil'in eski başbakanlanndan bu-
günkü Maliye Bakanı Benyamin Ne-
tanyahu, meydan okuyan Fılistinlile-
ri "Hamasçılar, kısa sürede sert tep-
kide bulunabilirler, ancak
uzun sürede yok edilecekle-
rini de bilmelidirier" sözleriy-
le terörü tırmandıracak bir
düelloyu başlattı. Kuşkusuz
bu olaylar, genç Filistinlileri,
öteki ülkelerdeki Araplan ya
da Müslümanlan tahrik ede-
cek, ölüme koşacak yeni can-
lı bomba adaylarını cesaret-
lendirip arttıracaktır. Gaz-
ze'den gelen haberler, Filis-
tinlilerin "Israil'in her evine,
hersokağına, herevine ölüm
göndereceğiz" antlan içtik-
lerini gösteriyor. "Banş ada-
mı" Şaron, artık yangına kö-
rükle değil benzinle gidiyor
Arafat'ın üç günlük yas ilan
ettiği "cihadın baş şehidi"
Yasin 1989'da tutuklanmış.
ömür boyu hapis cezasına
çarptınlmış, 1997'de iki Isra-
il ajanla değiştirilmişti.
Irak'ta ise etnik çatışma-
lardan dolayı eskisinden da-
ha güvensız bır siyasal süre-
ce girildi. Ispanya'nın askerlerinı çeke-
ceğinı açıklamasından sonra Güney
Kore de Irak'a asker göndermeyi er-
teledi. Yalanlarla kandınldıklannı anla-
yan Lehler de Bush-Blair ikilisıne ho-
murdanmaya başiadılar.
Başlangıçta Blair'e destek veren
100 Işçi Partili milletvekili Blair'e par-
ti içinde tepki koydular. ABD'de baş-
langıçta Bush'u destekleyen kamu-
oyu artık başkanlannın burnunun Pi-
nokyo gibi uzadığını yeni fark ettiler.
Bir de buna yardımcısı Dick Che-
ney'nin başkanı olduğu eskı şirketi
Halliburton'un Irakyatınmlanndayap-
tığı yolsuzluklaria ilgılı olarak soruş-
turma açılması eklendi.
Aznar'a ispanya'da gösterılen tep-
kinin benzerinin Bush ile Blair'i de te-
pe taklak edeceğı anlaşılıyor. Bush'suz,
Blair'siz, Şaron'suz bir dünyanın ancak
banşa kavuşabilecegini anlamanın za-
manı artık gelmıştir.
Baykal artık torun büyütmeli
Bu köşede iç siyasa konusunda ya-
zılanmız yılda bir ikiyi geçmez. Ama
pazar günü yapılacak yerel seçim-
ler dolayısıyla bu satırian yazmadan
kendimi alamadım. Seçimde oylan
bölmemek için CHP'li adaylara oyu-
muzu vereceğimizi de açıklamak is-
teriz. 1950'lerin sonunda,
60 ihtilali öncesinde Anka-
ra'da Siyasal Bilgiler Fakül-
tesi ile Hukuk Fakültesi'nde
okuyanlar CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal ı çok iyi
anımsariar. Hukuk Fakülte-
si Münazara Ekibi Başkanı
Baykal, değerli sınrf arkada-
şım Otcay ile evienerek eniş-
temizolmakla kalmadı, me-
zun olduktan sonra da
SBF'ye asistan otdu.
O günden sonra Baykal'ı
uzaktan, amasürekli izledim. Bana
göre Baykal aradan yarım yüzyıl
geçtiği halde değişmemiş, "müna-
zara ekibi başkanı" olarak kalmış-
tı. "Mülkiye Cuntası" denilen grup-
taaynı olguyu sürdüren Baykal, za-
Deniz Baykal
manla CHP içinde yükseldi, Ata-
türk, Inönü, Ecevit'in koltuğuna
oturdu. Enerji, dışişleri bakanı oldu,
başbakan yardımcısı oldu ama bu-
güne kadar daima "münazara eki-
bi başkanı" olarak kaldı.
Yanm yüzyıl boyunca Baykal'ın
somut, olumlu bir ış yaptı-
ğını, kendisi milletvekili se-
çilmesi dışında bir seçim
kazandığını anımsamakta
zorlanıyorum. Pazar se-
çimlerinde partisini yeni bir
yenilgiye, eskilerin deyi-
miyle "kahir bir ekseriyet-
le" sürükleyeceğine de ina-
nıyorum. Meslektaşım Ley-
la Umar'a verdiği demeci
okumasaydım, bu satırla-
n yazmayacaktım. Baykal,
seçimi yitirse de başkan-
lıktan aynlmayacağını söyiüyor. Ben-
ce Baykal, seçim sonuçlarından
sonra değil, daha sandıklann ka-
pandığı an CHP başkanlığından ay-
rılıp artık torununu büyüteceğini
açıklamalıdır.
Amaç, ürünü değil reklamı tanıtmak
Dünyada kadın haklannı arayan ör-
güt üyelerine göre kadın çıplaklığının
reklamlarda kullanılması birsömürü-
dür. Ancak son yıllarda çıplak erkek-
ler de reklamlarda boy göstermeye
başlayınca, kadınlar bir ölçüde yelken-
leri suya indirir oldular. Cinselliği en
çarpıcı kullanan Amerikalı modacı
Calvin Klein'dır. Bir zamanlar yeni
"bluejean"] güzel aktris Brooke Shi-
elds'in üstü çıplak bir resmi ile piya-
sayaçıkarmıştı. Sanatçı, bacaklann-^
dafermuan açık pantolonu gösterir-
ken "Seninle aramda yalnız bu var"
diyerek iç çamaşırı kullanmadığını
vurgulamıştı. Aynı firma daha sonra
"tutku" anlamına gelen bir parfümü,
tümü çıplak dört erkek iki kadın gö-
rüntüsü, "for men for the body (er-
kekleriçin, vücut için) " sözleri ile ta-
nıtmıştı. Her iki ilan, tepkilereyol açıp
tartışma yaratırken firma satışlarını
da patlatmıştı.
Türkiye'de bir mağaza, bir firmanın
"selülit" giderici bir kremin reklamını
arkadan görülen çıplak bir kadın resmi
ile yaptı. Selülit birikıminin yoğunlaştı-
ğı vücut yöresinin vurgulandığı reklam,
Sanayi Bakanı Ali Coşkun'un tepkisi-
ne neden oldu. Tepki, Klein firmasında
olduğu gibi krem satışlarını arttırdı. Bir
yeşil sermayeye ait olduğu söylenen
mağazanın verdiği reklamı Coşkun'un
dolayl desteklediği de öne sürülüyor.
Bir milli basketbolcumuzun sevgi-
lisi ile çevirdiği bir reklam filminde
"Cola Turka"n\n reklamı "formen for
women" sözleri ile Türk alıcısına, tek
Türkçe söz kullanılmadan Ingilizce
olarak, üstelik Klein firmasının par-
füm reklamından aşırmayla yapılıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
aylığı yetmediği için ortaklan arasına
katıldığı bir şirketin ürünü olan bu so-
dalı içkinin seksi reklamı ile artan sa-
tışlar Başbakanımızın, çocuğunun
banka hesaplarına katkıda bulunu-
yor. Aynca, Türk malı olduğu savlan-
dığı halde ürünün ham maddesinin
ABD'den getirildiği de açıklandı. Ga-
liba günümüz reklamcılığında amaç,
üründen önce reklamın reklamını yap-
tırmak oluyor.
Birvatandaş, birsaatçi dükkânının
vitrininde bir saati beğenmiş. Saatçi-
yefiyat sormuş, satılık olmadığı yanı-
tını almış. Müşteri, neden vitrine koy-
duğunu sorunca da, kendisinin sün-
netçi olduğunu belirterek "Vitrine baş-
ka ne koyabilirdim ki?" demiş. "Se-
lülit" reklamı hazırlayan tasarımcılar,
bir zamanlar dilimize Fransızcadan
"prezervatif(koruyucu)" olarak giren,
sonra Amerikalılaşınca "condom" de-
nilen, Türkçesi olan "kaput" sözcüğü
unutulan nesnenin reklamında acaba
ne gösterecekler diye doğrusu çok
düşündüm, durdum.
Elmek: oacar(2 superonline.com Fax:0312.442 79 90
SUİKAST DÜNYAYI
ENDİSELENDİRDİ
Pakistanlı öğrenciler Karaçi'de düzenlenen gösteride İsrail'i protesto etti. (REUTERS)
Dış Haberier Servisi - Hamas' ın
ruhanı lıden Şeyh Yasin"in dün
öldüriilmesi Türkiye de dahil
pek çok ülke tarafından
kınandı. Avusrralya ile ABD ıse
"itidaT çağnsında bulunmakla
yetindıler. Dışişleri
Bakanlığı'ndan yapüan
açıklamada, bu tür saldınlann
bölgede çatışma ortamını daha
da içınden çıkılmaz hale
getirdiği belirtildı. Saldınyı
şıddetle kınayan Ankara, "Bu
nitcliktcki eyîemleriıı
anıaçlanan huzura hizmet
etmek yerine çatışma ortamını
içinden çıkılmaz hale
getireceğine inanıyoruz"
açıklamasını yaptı. Fransa
Cumhurbaşkanı Jacques
Chirac. saldınyı çok sert
kınadıklannı açıkladı. Chirac,
"Fransa, uluslararası yasalara
aytan olan tüm şiddet olaylannı
kHuyor" dedi. îngıltere
Başbakanı Tonj' Blair ın
sözcüsü, saldınyı kınadıklannı
belırtırken "'tsrâil'in savıuıma
hakkını tamyonız, ama
örüenıleri uluslararası kurallara
uygun olnıahdır"' diye konuştu.
Rusya Dışışlen Bakanlığı
Sözcüsü Âleksandr Yakovenko,
durumun kötüleşmesinden
kaygı duyduldannı söyledi. AB
Dış Politika ve Ortak Savunma
Yüksek Temsılcisi Javier
Solana. "Bö>1e eylemkrin.
banşa katkısı yoktur" diyerek
olayı kınadı. AB Komisyonu da
saldınyı kınarken durumdan
"kaygı duyduğunu" açıkladı.
BM, AB, ABD ve Rusya
temsilcılen, olası sonuçlan ele
ahnak üzere dün gece
Mısır'da bir araya geldiler.
İsrairin müttefıklennden
Avustralya ise Yasin'in,
intihar saldınlannı
desteklediğini belirttı.
Devlet başkanlan saldınyı kınadı ama Müslüman Kardeşler 'Siz de sorumlusunuz' diyor
Arap liderlertopatutulduDış HaberlerServisi-Arap ülkelen, Ha-
mas lıderi Şeyh Ahmed Yasin'e düzen-
lenen suikastı kınarken Arap halkı da so-
kaklara döküldü. Müslüman Kardeşler
örgütü ise Arap liderleri suçladı.
Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in
ruhani lıderi Muhammed Mehdi Akif
ıse, Arap liderleri suçlayarak, suikast-
tan sonımlu olduklannı öne sürdü. Akif.
liderlerin Israil'e karşı çıkmadıklannı
belirterek "Şeyh Yasin'in öldürülme-
sinde Şaron'un hareketlerine bir şe>
demeyen Arap liderlerin de sorumlulu-
ğu vardn-" dedı.
Lübnan'daki Şiilerin en üst düzey di-
nı lıderlerinden Şeyh Muhammed Hü-
se>in Fadallah. ABD Başkanı George
• Mısır. Camp David Banş Antlaşması'nın 25. yıldönümü
dolayısıyla Israil'de yapılacak kutlama törenlerine katılmaktan
vazgeçti. Arap ülkeleri protesto gösterilerine sahne oluyor.
Bush'un Israil Başbakanı Ariel Şa-
ron'un suç ortağı olduğunu belirtti.
Fadallah. tslam dünyasını harekete geç-
meye çağırdı. Arap Birliği Genel Sek-
reteri Amr Musa, saldmyı, "en iğrenç
de\1et terörü" olarak nitelendirdi. "Bu
operasyon, tsrail'in saldjrgan emeDeri-
ni açığa çıkardıgını göstemor" diyen
Musa. "banşunıutlannıdinanıitlediği-
ni" kaydettı.
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ha-
barhğmın bir örneğT olduğunu söyle-
di. Asefı, "Böyleeylemkr,Israil'in bü-
tûn dünya önünde iğrenç \e çirkin yüz-
lerini açığa çıkanyor. Siyonistler bu tür
suçlardan hiçbir kazanç sağlayamaya-
cak" diye konuştu.
Mülteci kamplaruıda yas
nud Rıza Asefl "Şe\h Yasin'in öldürül-
mesinin siyonist Israil rejiminin bar-
Mısır De\ let Başkanı Hüsnü Müba-
rek. "Sakat bir adamı hedef alan bu al-
çaksaknmıkmıyonız'' dedı. Mısır, Camp
Da\id Banş Antlaşması'nın 25. yıldö-
nümü dolayısıv la lsrail'de yapılacak kut-
lama törenlerine katılmaktan vazgeçti.
Lübnan Devlet Başkanı EnıilLahud
"bir sembolü öldürnıenin direnişi artti-
racağmı" belirttı. LTkedeki Filistin mül-
teci kamplannda 1 günlük yas ilan edi-
lirken kepenkler indirildi, okullar ka-
patıldı. Israil aleyhinde sloganlar atılan
gösteriler yapıldı.
Yasin'in öldüriilmesi Mısır üniversi-
telerinde de protesto edildi. El Ezher
Ünrv
r
ersıtesı'nde toplanan yüzlerce gös-
terici, "Korkak Şaron, Yasin'in kanı
işine yaramaz" sloganlan attı. Eylem-
lerde. "Müslümanlanntepkisinerede"
şeklinde de bağınldı.
Kuveyt, Ürdün, Suriye. Irak Geçici
Yönetimi saldınyı kınadılar.
Adada yürütülen ikili görüşmeler bir sonuca vanlamadan bitti
Denktaş: Usul yanlışür
• KKTC
Cumhurbaşkanı
Türkiye'nin
'baskıcı metodu
kabul etmek
zorunda kaldığını
söyledi.
LEFKOŞA (Cumhuriyet)
- KKTC Cumhurbaşkanı
RaufDenktaş, dünyanın hiç-
bir yerinde göriihnemiş bir
metotla ve aceleci bir tavır-
la, başkalan tarafından ha-
zırlanan bir belgenin zorla
iki halka kabul ettirilmeye
çahşıldığını belirterek "Me-
tot haksızlıkür, usul yanhş-
ür" dedi.
Denktaş ile Rum yöneti-
mi lıden Tasos Papadopu-
loş başkanJığındaki Türk ve
Rum heyetlen arasında ya-
pılan 15. görüşmenin ardın-
dan adadaki süreç sona er-
miş oldu. Sonuç alınamayan
görüşmenin ardından basın
toplantısı düzenleyen Denk-
taş, İsviçre'den gelecek so-
nuca bakarak tam olarak çe-
kilip çekılmeyeceğine karar
vereceğini söyledi.
Denktaş, görüşmecilıkten
çekilmesi halinde hüküme-
tin dağılacağını, çünkü hü-
kümet ortaklannın bu yönde
protokolü olduğunu açıkladı.
Denktaş, giydirilmeye ça-
lışılan mahkûmiyet gömle-
Denktaş ile Rum yönetimi bderi Papadopulos başkanlığındaki Türk ve Rum he>etleri arasında
yapılan 15. görüşmenin ardından adadaki süreç sona ermiş oldu. (Fotoğraf: AP)
ğini giymeyeceğini söyledi.
Denktaş, "Baslacı metot di-
ye tarif ettiğiniz metodu Tür-
kiye kabul ediyor" sözlerine
karşılık, "Türkiye metodu
kabul etmek zorunda kakü.
BMmJe beraber uzun süre
"kabul edılemeyeceğını' söy-
ledi En sonunda kabul etmek
zorunda kaldıgı için biz de
kabul ettik" dedı
Denktaş. "sonaşamadada
masada ohnası gerektiğı'' yö-
nündeki bir soruya karşılık.
şimdiye kadar adının "uzlaş-
maz" olarak dünyaya yayıl-
dığına işaret etti ve son 6 haf-
tada, uzlaşılabilecek bir ze-
min olup olmadığını denedi-
ğini söyledi.
'Yâpabileceğim daha
fazla bir şey kalmadı'
Türkiye'ye \erdiği söz doğ-
rultusunda New York'ta iple-
ri kopartmadığını anlatan
Denktaş, "Lefkoşa'dabende-
nedim ve arkadaşlanma, hü-
kümete dhorum kt bundan
ötesine siz bakınız, Türkiye
ile birlikte nereye götürürsü-
nüz" dedı. Denktaş. şöyle de-
vam etti: "Yâpabileceğim da-
ha fazla bir şey kahnanuştır.
Ancakataıacakneticeyideğer-
lendirme yetkimi elinıde tu-
tuyorum. Eğer ben de gitnıiş
olsaydım bu vetkiji elimde
tutamazdım. Is^içre'ye de
gitmiş olsajdım, gidip geldik-
ten sonra beni \ine mahkûm
edebilirdiniz."
ABD Talat'ı onayladı
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - ABD, Isvıçre'de
yapılacak görüşmelerde
KKTC'yi temsılen Başbakan
Mehmet Ali Talat m
katılmasının sorun
olmayacağını açıkladı.
ABD'nin Ankara Büyukelçisi
Eric Edelman ve îngiltere'nin
Türkiye Büyükelçiliği
Müsteşan David Fitton
Isviçre'de yann başlayacak
görüşmeler öncesinde
Dışişleri Bakanlığı Müsteşan
Büyükelçi Uğur Ziyal ile
yaklaşık 1.5 saatlik bir
görüşme gerçekleştırdiler.
Ziyaretin ardından
gazetecilerin sonılannı
yanıtlayan Edelman, KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş"ın İsvıçre'deki
görüşmelere katılmama
karannın sorulması üzerine,
"önemli olanm KKTC'nin
orada temsil edilmesi ve temsil
eden kişinin yetkili biri ohnası
olduğunu" kaydetti.
Büyükelçi, "Bu kişi KKTC
Başbakanı Talat olabiör mi"
sorusuna ise "Evet olabiür''
yanıtını verdi. Edelman.
derogasyonlara (avncalıklar)
ilişkin bir soru üzenne de
ABD'nin AB üyesı
ohnadığını hatırlatarak bu
konunun prensip olarak AB
içinde görüşüleceğini, ancak
kendilennin konunun
öneminin farkmda olduklannı
belirtti.
De Soto: Son oyun
LEFKOŞA (AA) - BM
Genel Sekreteri'nin
Kıbns Özel Temsilcisi
Alvaro De Soto, KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ın İsvıçre'ye
gelmesini tercih ettiğini,
ancak gelmemesinin
süreçte bir kesinti
yapmayacağına
inandığını söyledi.
Alvaro de Soto, Kıbns
müzakerelerinin adadaki
bölümün bugün
tamamlanmasının
ardından düzenlediği
basın toplantısında,
Denktaş'ın görüşmelere
katılmamasına rağmen,
görüşmeye gıdecek
Kıbns Türk heyetinin
tam yetkili olacağını ve
karar verebilecek
durumda bulunacağını
söyledi. Kıbns
sorununun
çözülmesinden umutlu
olduğunu ifade eden de
Soto, her iki tarafın da
bunun artık "son oyun"
olduğunu ve bunun
sonuçlanması gerektiğini
bildiğini kaydetti.
"Oyunun sonu"
ifadesinin ne anlama
geldiğınin sorulması
üzenne ıse De Soto,
artık karar zamanının çok
yakJaştığını anJatmak
istediğını ifade etti.
^T 'LÜGÖRÜŞMELER
Ankaray
nın
umudu
Annan
ANKARA (Cumhurhet Bürosu) -
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül
başkanlığındaki 20 kışilik
Türki\e heyeti, 24 Mart'ta
Is\içre'nin Burgenstock kentinde
başlayacak dörtlü toplantılara
katılmak üzere bugün hereket
edecek. Kıbns Türk ve Rum
taraflannın yanı sıra Türkiye ve
\'unanistan'm da yer alacağı
İsviçre görüşmelennden umutlu
olmayan Ankara, BM Genel
Sekreteri Kofi Annan ın
boşluklanru doldurarak
tamamlayacağı çözüm planının,
AB'nin bınncil hukuku sayılması
yönündeki baskısmı arttmyor.
Türk tarafı, sınırlann
düzleştinlmesi ve iki
kesimliliğinin güçlendırilerek
kurucu devletlerin somutlaşması
yönündekı umutlannı Annan'a
bu-akmış durumda. İsvıçre'deki
Burgenstock'ta dörtlü görüşmeler
yann başlayacak. Görüşmelerin
ikincı aşaması 29 Mart'ta
başbakanlann kahhmıyla
yapılacak ve 31 Mart'a kadar
sürecek.Türk tarafı, dörtlü
görüşmelerden de somut sonuç
çıkmasını beklemiyor. Annan
Planı'ndaki değişiklık istemlerini
3 temel noktaya indirgeyen Türk
tarafı. ne Yunanistan'ın ne de
Rum kesiminin ta\Tinı
değiştireceğini düşünüyor.
Müzakerelerde masaya "sınırlann
düyJeştirilmesi, iki kesimnhgin
güçlendirilmesi \e garantöriük
haklaruun sürdürülmesi"
önerileri getirilmiş ancak Rum
tarafınca reddedibnıştı.Türk tarafı
İsviçre "de de önceliği
"müzakereler sonunda bulunacak
çözümün AB'nin birincil hukuku
olmasına" verecek. Türkiye bu
konuya verdiği önemı ve bunun
sağlanması gerekliliğini dün AB
ülkelerine bir kez daha ilettı.
AB: Görüşmeler sürüyor
Dışişleri Bakanlığı'na çağnlan
AB ülkelennin Türkiye 'deki
diplomatik misyon temsilcılerine,
bulunacak çözümün AB'nin
birincil hukukunun parçası olarak
kabul edilmesi gerektıği belırtildi.
AB dönem başkanlığını yürüten
İrlanda'nın Türkiye büyukelçisi
Sean VVhelan ise bu konuda
konuşmanın erken olduğunu
savundu. v