23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23MART2004SAU 10 DIŞ HABERLER dishabıa cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR Bush'suz, Blair'siz, Şaron'suz Dünya ABD Başkanı George W. Bush, is- rail Başbakanı Ariel Şaron'u "banş adamı"diyetanımlry'or. Ne olacakmey- hanecinin (şıracınınj şahıdı bozacı! Şim- di bu "banş adanı'' Şaron, Israil'in Usame bin Ladin'i olarak kabul edı- len Hamas örgütünün askeri kanat başkanı Şeyh Ahmet Yasin'ı (66) ha- vadan atılan üç füze ile öldürdü. Amaç, terörü ortadan kaldırıp dünyayı daha güvenilir duruma getirmek. 74 yıl önce Filistn'de doğan Şaron 20 yaşındayken Yahudı yeraltı örgütü Haganah'a katıldıktan sonra bir daha ağzından kanlı salyalar hıç eksik ol- madı. 2000'de kutsal Al-Aksa Camii zi- yareti ile seçmenlerinin karşısına çı- karken Filistinlilere de bilerek ikincı "in- tifadayı (direniş)" başlattı. Bush, 20 Ocak 2001 'de ant içerek Beyaz Sa- ray'daki koltuğuna oturdu. Şa- ron, iki hafta sonra 6 Şubat 2001 'de açıkfarkla başbakan seçildi. Ondan sonra dünya- da güvenlik diye bır şey kal- madı. Tarihsel kanlı olaylar ya- şanmaya, terör tırmanmaya başladı. Şaron terörüne karşı Filistin- lilere destek, El Kaide örgütü- nün başı Bın Ladin'den 11 Ey- lül 2003'te ABD'de geldi. ABD, Afganistan'ı işgal etti, ama yer yanlmış Bin Ladin kaybolmuş- tu. Dünyanın gözleri Afgan dağlarına çevrilmişken Şaron bikdigini okuyarak Ortadoğu'da banşı köstekleyen eylemlerı- ni arttırdı. Filistin direniş ör- gütleri de Israil sokaklarında canlı bombalarla sıvil hedef- lere karşı terörü tırmandırdılar. Filistinde artık kana kan, kı- sasa kısas geçeriiydi. Bush, ortağı ingilız Başba- kanı Tony Blair ile Ispanya Başbakanı Jose Maria Az- Şeyh Yasin Ariel Şaron nar'ıyanınaalaraklrak'tanükleer, kım- yasal, biyolojık silah avına çıktı. Sad- dam devrildi, Irak işgal edildi. Bugü- ne kadar 670 müttefîk asken, birkaç bin Irak askeri ile 8 bin kadar sivil öldü. Sa- vaşın gerekçesı olan silahların parmak izleri bile bulunamadı. Yalancılann mu- mu yatsıdan önce söndü. Meyhaneci ile bozacı, Bush ile Şa- ron, bugün Ortadoğu'da istedikleri gi- bi at oynatırken dünya artık eskisinden daha mı güvenlı? Uzakdoğu'dakı ey- lemlerden sonra, Istanbul'u bombalar sarstı. Batı seyirci kaldı, hatta Türk fut- bol takımlarını cezalandırma yoluna gitti. Ardından Ispanya'da trenler ha- vayauçurulurken 200 kadar masum in- san öldü. Bush hazretleri terör batak- lığını kurutmak yerine sivrisinekleri yok etmeye çalışıyor. Dünyaya dağılan te- rörün odağında "banş adamı" dediği katil Şaron'un varlığı göz ardı edilıyor. Suya atılan bir taş gibi terörün dalga dalga yayılmaması ıçin taşın önce su- ya atılmaması gerekir. Yasin, cami yakınındatekerlikli san- dalyesi üzerinde iken, arabasına hava- dan atılan üç füze ile öldürüldü. Bıroğ- lu, ıki koruması ile birlıkte sekiz kişi öl- dü, 15 kişi deyaralandı. Şaron'un sal- dırıyı yönettiğı açıklandı. Hamas'ın si- yasal başı Abdulaziz Rantisi, "Aramız- daki çatışmayı savaşa dönüştürdüler. Peygamberleri öldüren bu insanlar şimdi de Islamın simgesiniöldürdüler" diyerek Ortadoğu'da dönülmezbiryo- lagirildiğıni vurguladı. Filistinlilerın Şa- ron'un "cehennemin kapısını açtığı"bı- çimindekı çığlıklan dinmek bilmedi. Israil'in eski başbakanlanndan bu- günkü Maliye Bakanı Benyamin Ne- tanyahu, meydan okuyan Fılistinlile- ri "Hamasçılar, kısa sürede sert tep- kide bulunabilirler, ancak uzun sürede yok edilecekle- rini de bilmelidirier" sözleriy- le terörü tırmandıracak bir düelloyu başlattı. Kuşkusuz bu olaylar, genç Filistinlileri, öteki ülkelerdeki Araplan ya da Müslümanlan tahrik ede- cek, ölüme koşacak yeni can- lı bomba adaylarını cesaret- lendirip arttıracaktır. Gaz- ze'den gelen haberler, Filis- tinlilerin "Israil'in her evine, hersokağına, herevine ölüm göndereceğiz" antlan içtik- lerini gösteriyor. "Banş ada- mı" Şaron, artık yangına kö- rükle değil benzinle gidiyor Arafat'ın üç günlük yas ilan ettiği "cihadın baş şehidi" Yasin 1989'da tutuklanmış. ömür boyu hapis cezasına çarptınlmış, 1997'de iki Isra- il ajanla değiştirilmişti. Irak'ta ise etnik çatışma- lardan dolayı eskisinden da- ha güvensız bır siyasal süre- ce girildi. Ispanya'nın askerlerinı çeke- ceğinı açıklamasından sonra Güney Kore de Irak'a asker göndermeyi er- teledi. Yalanlarla kandınldıklannı anla- yan Lehler de Bush-Blair ikilisıne ho- murdanmaya başiadılar. Başlangıçta Blair'e destek veren 100 Işçi Partili milletvekili Blair'e par- ti içinde tepki koydular. ABD'de baş- langıçta Bush'u destekleyen kamu- oyu artık başkanlannın burnunun Pi- nokyo gibi uzadığını yeni fark ettiler. Bir de buna yardımcısı Dick Che- ney'nin başkanı olduğu eskı şirketi Halliburton'un Irakyatınmlanndayap- tığı yolsuzluklaria ilgılı olarak soruş- turma açılması eklendi. Aznar'a ispanya'da gösterılen tep- kinin benzerinin Bush ile Blair'i de te- pe taklak edeceğı anlaşılıyor. Bush'suz, Blair'siz, Şaron'suz bir dünyanın ancak banşa kavuşabilecegini anlamanın za- manı artık gelmıştir. Baykal artık torun büyütmeli Bu köşede iç siyasa konusunda ya- zılanmız yılda bir ikiyi geçmez. Ama pazar günü yapılacak yerel seçim- ler dolayısıyla bu satırian yazmadan kendimi alamadım. Seçimde oylan bölmemek için CHP'li adaylara oyu- muzu vereceğimizi de açıklamak is- teriz. 1950'lerin sonunda, 60 ihtilali öncesinde Anka- ra'da Siyasal Bilgiler Fakül- tesi ile Hukuk Fakültesi'nde okuyanlar CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal ı çok iyi anımsariar. Hukuk Fakülte- si Münazara Ekibi Başkanı Baykal, değerli sınrf arkada- şım Otcay ile evienerek eniş- temizolmakla kalmadı, me- zun olduktan sonra da SBF'ye asistan otdu. O günden sonra Baykal'ı uzaktan, amasürekli izledim. Bana göre Baykal aradan yarım yüzyıl geçtiği halde değişmemiş, "müna- zara ekibi başkanı" olarak kalmış- tı. "Mülkiye Cuntası" denilen grup- taaynı olguyu sürdüren Baykal, za- Deniz Baykal manla CHP içinde yükseldi, Ata- türk, Inönü, Ecevit'in koltuğuna oturdu. Enerji, dışişleri bakanı oldu, başbakan yardımcısı oldu ama bu- güne kadar daima "münazara eki- bi başkanı" olarak kaldı. Yanm yüzyıl boyunca Baykal'ın somut, olumlu bir ış yaptı- ğını, kendisi milletvekili se- çilmesi dışında bir seçim kazandığını anımsamakta zorlanıyorum. Pazar se- çimlerinde partisini yeni bir yenilgiye, eskilerin deyi- miyle "kahir bir ekseriyet- le" sürükleyeceğine de ina- nıyorum. Meslektaşım Ley- la Umar'a verdiği demeci okumasaydım, bu satırla- n yazmayacaktım. Baykal, seçimi yitirse de başkan- lıktan aynlmayacağını söyiüyor. Ben- ce Baykal, seçim sonuçlarından sonra değil, daha sandıklann ka- pandığı an CHP başkanlığından ay- rılıp artık torununu büyüteceğini açıklamalıdır. Amaç, ürünü değil reklamı tanıtmak Dünyada kadın haklannı arayan ör- güt üyelerine göre kadın çıplaklığının reklamlarda kullanılması birsömürü- dür. Ancak son yıllarda çıplak erkek- ler de reklamlarda boy göstermeye başlayınca, kadınlar bir ölçüde yelken- leri suya indirir oldular. Cinselliği en çarpıcı kullanan Amerikalı modacı Calvin Klein'dır. Bir zamanlar yeni "bluejean"] güzel aktris Brooke Shi- elds'in üstü çıplak bir resmi ile piya- sayaçıkarmıştı. Sanatçı, bacaklann-^ dafermuan açık pantolonu gösterir- ken "Seninle aramda yalnız bu var" diyerek iç çamaşırı kullanmadığını vurgulamıştı. Aynı firma daha sonra "tutku" anlamına gelen bir parfümü, tümü çıplak dört erkek iki kadın gö- rüntüsü, "for men for the body (er- kekleriçin, vücut için) " sözleri ile ta- nıtmıştı. Her iki ilan, tepkilereyol açıp tartışma yaratırken firma satışlarını da patlatmıştı. Türkiye'de bir mağaza, bir firmanın "selülit" giderici bir kremin reklamını arkadan görülen çıplak bir kadın resmi ile yaptı. Selülit birikıminin yoğunlaştı- ğı vücut yöresinin vurgulandığı reklam, Sanayi Bakanı Ali Coşkun'un tepkisi- ne neden oldu. Tepki, Klein firmasında olduğu gibi krem satışlarını arttırdı. Bir yeşil sermayeye ait olduğu söylenen mağazanın verdiği reklamı Coşkun'un dolayl desteklediği de öne sürülüyor. Bir milli basketbolcumuzun sevgi- lisi ile çevirdiği bir reklam filminde "Cola Turka"n\n reklamı "formen for women" sözleri ile Türk alıcısına, tek Türkçe söz kullanılmadan Ingilizce olarak, üstelik Klein firmasının par- füm reklamından aşırmayla yapılıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aylığı yetmediği için ortaklan arasına katıldığı bir şirketin ürünü olan bu so- dalı içkinin seksi reklamı ile artan sa- tışlar Başbakanımızın, çocuğunun banka hesaplarına katkıda bulunu- yor. Aynca, Türk malı olduğu savlan- dığı halde ürünün ham maddesinin ABD'den getirildiği de açıklandı. Ga- liba günümüz reklamcılığında amaç, üründen önce reklamın reklamını yap- tırmak oluyor. Birvatandaş, birsaatçi dükkânının vitrininde bir saati beğenmiş. Saatçi- yefiyat sormuş, satılık olmadığı yanı- tını almış. Müşteri, neden vitrine koy- duğunu sorunca da, kendisinin sün- netçi olduğunu belirterek "Vitrine baş- ka ne koyabilirdim ki?" demiş. "Se- lülit" reklamı hazırlayan tasarımcılar, bir zamanlar dilimize Fransızcadan "prezervatif(koruyucu)" olarak giren, sonra Amerikalılaşınca "condom" de- nilen, Türkçesi olan "kaput" sözcüğü unutulan nesnenin reklamında acaba ne gösterecekler diye doğrusu çok düşündüm, durdum. Elmek: oacar(2 superonline.com Fax:0312.442 79 90 SUİKAST DÜNYAYI ENDİSELENDİRDİ Pakistanlı öğrenciler Karaçi'de düzenlenen gösteride İsrail'i protesto etti. (REUTERS) Dış Haberier Servisi - Hamas' ın ruhanı lıden Şeyh Yasin"in dün öldüriilmesi Türkiye de dahil pek çok ülke tarafından kınandı. Avusrralya ile ABD ıse "itidaT çağnsında bulunmakla yetindıler. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapüan açıklamada, bu tür saldınlann bölgede çatışma ortamını daha da içınden çıkılmaz hale getirdiği belirtildı. Saldınyı şıddetle kınayan Ankara, "Bu nitcliktcki eyîemleriıı anıaçlanan huzura hizmet etmek yerine çatışma ortamını içinden çıkılmaz hale getireceğine inanıyoruz" açıklamasını yaptı. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac. saldınyı çok sert kınadıklannı açıkladı. Chirac, "Fransa, uluslararası yasalara aytan olan tüm şiddet olaylannı kHuyor" dedi. îngıltere Başbakanı Tonj' Blair ın sözcüsü, saldınyı kınadıklannı belırtırken "'tsrâil'in savıuıma hakkını tamyonız, ama örüenıleri uluslararası kurallara uygun olnıahdır"' diye konuştu. Rusya Dışışlen Bakanlığı Sözcüsü Âleksandr Yakovenko, durumun kötüleşmesinden kaygı duyduldannı söyledi. AB Dış Politika ve Ortak Savunma Yüksek Temsılcisi Javier Solana. "Bö>1e eylemkrin. banşa katkısı yoktur" diyerek olayı kınadı. AB Komisyonu da saldınyı kınarken durumdan "kaygı duyduğunu" açıkladı. BM, AB, ABD ve Rusya temsilcılen, olası sonuçlan ele ahnak üzere dün gece Mısır'da bir araya geldiler. İsrairin müttefıklennden Avustralya ise Yasin'in, intihar saldınlannı desteklediğini belirttı. Devlet başkanlan saldınyı kınadı ama Müslüman Kardeşler 'Siz de sorumlusunuz' diyor Arap liderlertopatutulduDış HaberlerServisi-Arap ülkelen, Ha- mas lıderi Şeyh Ahmed Yasin'e düzen- lenen suikastı kınarken Arap halkı da so- kaklara döküldü. Müslüman Kardeşler örgütü ise Arap liderleri suçladı. Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in ruhani lıderi Muhammed Mehdi Akif ıse, Arap liderleri suçlayarak, suikast- tan sonımlu olduklannı öne sürdü. Akif. liderlerin Israil'e karşı çıkmadıklannı belirterek "Şeyh Yasin'in öldürülme- sinde Şaron'un hareketlerine bir şe> demeyen Arap liderlerin de sorumlulu- ğu vardn-" dedı. Lübnan'daki Şiilerin en üst düzey di- nı lıderlerinden Şeyh Muhammed Hü- se>in Fadallah. ABD Başkanı George • Mısır. Camp David Banş Antlaşması'nın 25. yıldönümü dolayısıyla Israil'de yapılacak kutlama törenlerine katılmaktan vazgeçti. Arap ülkeleri protesto gösterilerine sahne oluyor. Bush'un Israil Başbakanı Ariel Şa- ron'un suç ortağı olduğunu belirtti. Fadallah. tslam dünyasını harekete geç- meye çağırdı. Arap Birliği Genel Sek- reteri Amr Musa, saldmyı, "en iğrenç de\1et terörü" olarak nitelendirdi. "Bu operasyon, tsrail'in saldjrgan emeDeri- ni açığa çıkardıgını göstemor" diyen Musa. "banşunıutlannıdinanıitlediği- ni" kaydettı. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ha- barhğmın bir örneğT olduğunu söyle- di. Asefı, "Böyleeylemkr,Israil'in bü- tûn dünya önünde iğrenç \e çirkin yüz- lerini açığa çıkanyor. Siyonistler bu tür suçlardan hiçbir kazanç sağlayamaya- cak" diye konuştu. Mülteci kamplaruıda yas nud Rıza Asefl "Şe\h Yasin'in öldürül- mesinin siyonist Israil rejiminin bar- Mısır De\ let Başkanı Hüsnü Müba- rek. "Sakat bir adamı hedef alan bu al- çaksaknmıkmıyonız'' dedı. Mısır, Camp Da\id Banş Antlaşması'nın 25. yıldö- nümü dolayısıv la lsrail'de yapılacak kut- lama törenlerine katılmaktan vazgeçti. Lübnan Devlet Başkanı EnıilLahud "bir sembolü öldürnıenin direnişi artti- racağmı" belirttı. LTkedeki Filistin mül- teci kamplannda 1 günlük yas ilan edi- lirken kepenkler indirildi, okullar ka- patıldı. Israil aleyhinde sloganlar atılan gösteriler yapıldı. Yasin'in öldüriilmesi Mısır üniversi- telerinde de protesto edildi. El Ezher Ünrv r ersıtesı'nde toplanan yüzlerce gös- terici, "Korkak Şaron, Yasin'in kanı işine yaramaz" sloganlan attı. Eylem- lerde. "Müslümanlanntepkisinerede" şeklinde de bağınldı. Kuveyt, Ürdün, Suriye. Irak Geçici Yönetimi saldınyı kınadılar. Adada yürütülen ikili görüşmeler bir sonuca vanlamadan bitti Denktaş: Usul yanlışür • KKTC Cumhurbaşkanı Türkiye'nin 'baskıcı metodu kabul etmek zorunda kaldığını söyledi. LEFKOŞA (Cumhuriyet) - KKTC Cumhurbaşkanı RaufDenktaş, dünyanın hiç- bir yerinde göriihnemiş bir metotla ve aceleci bir tavır- la, başkalan tarafından ha- zırlanan bir belgenin zorla iki halka kabul ettirilmeye çahşıldığını belirterek "Me- tot haksızlıkür, usul yanhş- ür" dedi. Denktaş ile Rum yöneti- mi lıden Tasos Papadopu- loş başkanJığındaki Türk ve Rum heyetlen arasında ya- pılan 15. görüşmenin ardın- dan adadaki süreç sona er- miş oldu. Sonuç alınamayan görüşmenin ardından basın toplantısı düzenleyen Denk- taş, İsviçre'den gelecek so- nuca bakarak tam olarak çe- kilip çekılmeyeceğine karar vereceğini söyledi. Denktaş, görüşmecilıkten çekilmesi halinde hüküme- tin dağılacağını, çünkü hü- kümet ortaklannın bu yönde protokolü olduğunu açıkladı. Denktaş, giydirilmeye ça- lışılan mahkûmiyet gömle- Denktaş ile Rum yönetimi bderi Papadopulos başkanlığındaki Türk ve Rum he>etleri arasında yapılan 15. görüşmenin ardından adadaki süreç sona ermiş oldu. (Fotoğraf: AP) ğini giymeyeceğini söyledi. Denktaş, "Baslacı metot di- ye tarif ettiğiniz metodu Tür- kiye kabul ediyor" sözlerine karşılık, "Türkiye metodu kabul etmek zorunda kakü. BMmJe beraber uzun süre "kabul edılemeyeceğını' söy- ledi En sonunda kabul etmek zorunda kaldıgı için biz de kabul ettik" dedı Denktaş. "sonaşamadada masada ohnası gerektiğı'' yö- nündeki bir soruya karşılık. şimdiye kadar adının "uzlaş- maz" olarak dünyaya yayıl- dığına işaret etti ve son 6 haf- tada, uzlaşılabilecek bir ze- min olup olmadığını denedi- ğini söyledi. 'Yâpabileceğim daha fazla bir şey kalmadı' Türkiye'ye \erdiği söz doğ- rultusunda New York'ta iple- ri kopartmadığını anlatan Denktaş, "Lefkoşa'dabende- nedim ve arkadaşlanma, hü- kümete dhorum kt bundan ötesine siz bakınız, Türkiye ile birlikte nereye götürürsü- nüz" dedı. Denktaş. şöyle de- vam etti: "Yâpabileceğim da- ha fazla bir şey kahnanuştır. Ancakataıacakneticeyideğer- lendirme yetkimi elinıde tu- tuyorum. Eğer ben de gitnıiş olsaydım bu vetkiji elimde tutamazdım. Is^içre'ye de gitmiş olsajdım, gidip geldik- ten sonra beni \ine mahkûm edebilirdiniz." ABD Talat'ı onayladı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - ABD, Isvıçre'de yapılacak görüşmelerde KKTC'yi temsılen Başbakan Mehmet Ali Talat m katılmasının sorun olmayacağını açıkladı. ABD'nin Ankara Büyukelçisi Eric Edelman ve îngiltere'nin Türkiye Büyükelçiliği Müsteşan David Fitton Isviçre'de yann başlayacak görüşmeler öncesinde Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Uğur Ziyal ile yaklaşık 1.5 saatlik bir görüşme gerçekleştırdiler. Ziyaretin ardından gazetecilerin sonılannı yanıtlayan Edelman, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş"ın İsvıçre'deki görüşmelere katılmama karannın sorulması üzerine, "önemli olanm KKTC'nin orada temsil edilmesi ve temsil eden kişinin yetkili biri ohnası olduğunu" kaydetti. Büyükelçi, "Bu kişi KKTC Başbakanı Talat olabiör mi" sorusuna ise "Evet olabiür'' yanıtını verdi. Edelman. derogasyonlara (avncalıklar) ilişkin bir soru üzenne de ABD'nin AB üyesı ohnadığını hatırlatarak bu konunun prensip olarak AB içinde görüşüleceğini, ancak kendilennin konunun öneminin farkmda olduklannı belirtti. De Soto: Son oyun LEFKOŞA (AA) - BM Genel Sekreteri'nin Kıbns Özel Temsilcisi Alvaro De Soto, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın İsvıçre'ye gelmesini tercih ettiğini, ancak gelmemesinin süreçte bir kesinti yapmayacağına inandığını söyledi. Alvaro de Soto, Kıbns müzakerelerinin adadaki bölümün bugün tamamlanmasının ardından düzenlediği basın toplantısında, Denktaş'ın görüşmelere katılmamasına rağmen, görüşmeye gıdecek Kıbns Türk heyetinin tam yetkili olacağını ve karar verebilecek durumda bulunacağını söyledi. Kıbns sorununun çözülmesinden umutlu olduğunu ifade eden de Soto, her iki tarafın da bunun artık "son oyun" olduğunu ve bunun sonuçlanması gerektiğini bildiğini kaydetti. "Oyunun sonu" ifadesinin ne anlama geldiğınin sorulması üzenne ıse De Soto, artık karar zamanının çok yakJaştığını anJatmak istediğını ifade etti. ^T 'LÜGÖRÜŞMELER Ankaray nın umudu Annan ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül başkanlığındaki 20 kışilik Türki\e heyeti, 24 Mart'ta Is\içre'nin Burgenstock kentinde başlayacak dörtlü toplantılara katılmak üzere bugün hereket edecek. Kıbns Türk ve Rum taraflannın yanı sıra Türkiye ve \'unanistan'm da yer alacağı İsviçre görüşmelennden umutlu olmayan Ankara, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ın boşluklanru doldurarak tamamlayacağı çözüm planının, AB'nin bınncil hukuku sayılması yönündeki baskısmı arttmyor. Türk tarafı, sınırlann düzleştinlmesi ve iki kesimliliğinin güçlendırilerek kurucu devletlerin somutlaşması yönündekı umutlannı Annan'a bu-akmış durumda. İsvıçre'deki Burgenstock'ta dörtlü görüşmeler yann başlayacak. Görüşmelerin ikincı aşaması 29 Mart'ta başbakanlann kahhmıyla yapılacak ve 31 Mart'a kadar sürecek.Türk tarafı, dörtlü görüşmelerden de somut sonuç çıkmasını beklemiyor. Annan Planı'ndaki değişiklık istemlerini 3 temel noktaya indirgeyen Türk tarafı. ne Yunanistan'ın ne de Rum kesiminin ta\Tinı değiştireceğini düşünüyor. Müzakerelerde masaya "sınırlann düyJeştirilmesi, iki kesimnhgin güçlendirilmesi \e garantöriük haklaruun sürdürülmesi" önerileri getirilmiş ancak Rum tarafınca reddedibnıştı.Türk tarafı İsviçre "de de önceliği "müzakereler sonunda bulunacak çözümün AB'nin birincil hukuku olmasına" verecek. Türkiye bu konuya verdiği önemı ve bunun sağlanması gerekliliğini dün AB ülkelerine bir kez daha ilettı. AB: Görüşmeler sürüyor Dışişleri Bakanlığı'na çağnlan AB ülkelennin Türkiye 'deki diplomatik misyon temsilcılerine, bulunacak çözümün AB'nin birincil hukukunun parçası olarak kabul edilmesi gerektıği belırtildi. AB dönem başkanlığını yürüten İrlanda'nın Türkiye büyukelçisi Sean VVhelan ise bu konuda konuşmanın erken olduğunu savundu. v
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear