02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16MART2004SAJLI 8 Istanbu HABERLERIN DEVAMI TURKIYE 11 Sinop B 8 Adana B 18 Edirne 16 Samsun B 10 Kocael 12 Trabzon Çanakkae S \zm\T Bt 14 Giresun 18 Ankara S 11 Manisa Aydın Denizlı 17 Eskişehır S 11 20 Konya S 10 19 Sıvas S 5 Zongulc* B 10 Antalya B 19 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van B B B B B B B 17 12 15 10 10 2 2 K -1 Yurdun kuzeydoğu kesımıen parçalı çok bu - Ijtlu Doğu Karadenız ıle Doâu Anadoiu nun ku- zeydoğusu yağışlı d - ğer yerter az bulutfu ve açık geçecek Yağışlar; Doğu Karadenız'de yağmur Doğu Anado- iu nun kuzeydoğusunda kar şeklınde olacak Marmara ıle yurdun ıç kes,Tilennde yer yer sıs gonjlecek DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y B B B B B B B 11 5 11 17 13 17 16 17 Münih B 16 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Zürih B B B B B B B B R 14 16 19 16 15 11 15 17 1fi Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre K B Y Y Y Y B 3 -8 12 6 10 6 21 Şam B 17 Tahran r - ^ Parçalı bukJtlu : Sıslı "% 3(JİL!İU ^ Çok bütutlu ı Yağmuru 5 Ka4 ulu kar i Gok gurultûlu G U N C J E L CİIVEYT ARCAYÜREK M Baştarafı 1. Sayfada da yer aabilrrvesı için günlerdir çabalayan Rauf Denktaşı adadaki ve Türkiye'deki yazar çizer es- nafından azılı muhaliflerinin bile suçlaması ola- naksız. Denktaş'ınte>apıgibi bir tanığı var; Dışişleri Ba- kanı Gûi! Bakanın son demeçlerinden birinde "dışardaki konuşmalan sstnki uzlaşmacı değilmiş gibi bir in- tiba venyoram-a içeride konuşurken tüm samimi- yetiyle elınden gelen tüm gayreti gösteriyor" de- mesi yeterli de^ğil mi? Son aşamadi.a çözüm içın elinden gelen çabayı gösteren Denkrtaş'ı bundan böyle çözümü engel- ledi diye kim s«jçlayabilir? Rumlardan c^ereken karşılığı bulamayan Denk- taş'ı -anavatan vazgeçiremezse- kim ve hangi hakla 4'iü görüşmelere katılmaya zorlayabilir? • • • Ikinci başrol oyuncusu MA Talat, tek bir cüm- lenin, "kimse 'teslım' olalım demiyor" cümlesinin arkasına sığını yor. Görüşmelerin başladığı gün- den beri kimi zaman gizlediği, kimi zaman ucunu gösterdıği gerç>ek yüzünü artık çekinmeden ser- giliyor. Annan prfanına -tabii Rumlara- teslim olma- nın ön hazırlıklarını yapıyor. Denktaş'a katrşı cephe açıyor. Cumhurbaşkanı, Annan planınını Kıbrts Türklerinin sonu olacağını söylerken bu adam tam tersini savunuyor: "Refe- randumda hayır çıkarsa yandığımızın resmidir." Denktaş plan ın Annan elinde son şeklini alma- sından sonra rCıbrısh Türklerin başına gelecekleri somut örnekleriyle anlatıyor. Adadaki ver kurtul- cuların lideri ol-duğunu saklamayan Talat, halkın AB pasaportu dışındaki kazanımlannı sıralayamı- yor. Talat ve avanesi. Annan planının süratle sonu- ca bağlanmasına, daha doğrusu Annan'a teslim olmaya o denli acelecı ve istekliler ki, kurucu dev- let olurken geresMi olan yeni bir anayasayı üç gün- de hazırladılar. Bir devleti yıkıp yeni bir devletçik olmayı öylesine sindirmişler ki, yeni anayasayı KK- TC Meclisı'nden geçırmeyi bile gereksiz görüyor- lar. özel temsilcı De Soto'ya hazırladıkları metni vermesi için Desrktaş'ın önüne koydular. Tabii, teslimiyetçiliği kanıtlayan son hareketin ürününü, yaşayan anayasa gereği KKTC Mecli- si'nden geçmeyen belgeyi BM'ye vermeyi Denk- taş reddetti. • • • Kimi zaman sahnede görünen, kimi zaman per- de gerisinden gelişmelere yön veren Ankara hü- kümeti isesonucun nereye varacağından, ver kur- tul yoluyla çözümsüzlüğün çözümlenebileceğin- den hiçbir zaman kuşku duymadı. Oyunun son perdesini New Vork'ta yazdı. ıkili görüşmeler, son- ra 4'lü toplantılar, daha sonra ister anlaş ister an- laşma, Annan'ın dolduracağı "nihaimetin" doğru referanduma... Bu trafiğin mimarı hafif makyajlarla Davos'ta plana "kabullll" diyen RTE'nin beraberinde gezi- ye götürdüğü c ici gazetecilere "Iş Annan'a kala- cak gibi gözüküyor Annan, benim kendisine Da- vos 'ta, Denktaş 'ın New York'ta aniattığımızhusus- lan mutlaka dikkate alarak çözüm hazırtamalıdır" diye konuşmasının kıymet-i harbiyesi olabilir mi? • • • Atina ile Kıbrıslı Rumlar tek cephe oluşturmuş, adayı Rumlaştırmanın son rötuşlannı yapıyorlar. Türkiye ile Kıbnslı Türkler arasında göstermelik birlik ve beraberlik oyunu sergileniyor ve bu oyu- nun içinde oyunlar tezgâhlanıyor. Bu iktidar olmazsa olmazların kabul edilmeye- ceğini biliyor, peşini bırakmış. Adada kalıcı ban- şın, anlaşmanın ileride herhangi bir vesile ile de- ğişme riskini taşımamasının peşindelermiş. Bu ko- nudakesinkararlıimişler. Gül, "Bizbilebiiebirşe- ye lades demeyiz" diyor. Rumlarla Atina Türk dayatmalarına bile bile la- des diyecek ha? Güldürmeyin insanı! 'AB karar almayacak'CEMİL CİĞERİM SAMSIA - CHP Genel Baş- kanYardımcısı Onur Öymen, AJ- man Hıristiyan Demokrat Partisi ve Hıristiyan Sosyal Birlik Parti- si başkanJık divanlannın, "Tür- kiye'nin AB üyeliğine ilişkin müzakerelerin aralık ayında başlatılması konusunda bir ka- rar ahnmaması" konusunda gö- riiş birlığjne vardıklannı bildirdi. Onur Oymen, CHP Samsun II Başkanlığı'nda düzenlediğı basm toplantısında. Hıristiyan Demok- rat Partisi ve Hınstıyan Sosyal Birlik Partisi başkanlık divanlan- nın 7 Mart'ta aldığı karan açıkla- dı. 4 maddeden oluşan kararda ana başlıklan ıle savunulan gö- rüşler şöyle: "Türkiye, Alman- ya'nın dostu olan bir ülkedir. Türkiye, değişen koşullar altın- da da stratejik açıdan büyük öneme sahip güvenilir bir NA- TO rnüttefikidir. Türkiye îslam dünyasına yönelik önenıli bir aracı olabilir. Büyiik bir Müslü- man devletin. hukuk devleti ve demokratik ülke olma yolunda- ki çabaları da desteklenmeyi hak etmektedir. Biz, Türki- ye'nin Avrupa'ya yönelimini kararlılıkla teşvik etmek istiyo- ruz. A\Tupa Birliği devlet ve hü- kiimet başkanlan 2002 yılı so- nunda AB Konıisyonu'nun ha- zırlayacağı bir raporun teme- linde, Türkiye ile üyelik miiza- kerelerinin başlatıİıp başlatıl- mamasına ilişkin karann 2004 Aralık ayında verilmesi konu- sunda mutabakata varmışlar- dır. Türkiye'nin 1993 yıJında AB tarafından bağlayıcı olarak belirlenen Kopenhang siyasi kriterlerini yerine getirmesi üyelik müzakerelerinin başla- tılması için bir önkoşuldur, do- layısıyia demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda davranılmasmın garanti altına alınması ve insan hakJarı ve azınlık haklarının tam olarak gerçekleşririlmesi gerekmekte- dir. Bu bağlamda kabul edilen mevzuatın uygulanması gerek- mektedir. Buna karşılık Alman mahkemeleri. bu konuda ihial- lerin devam ettiği kamsını taşı- maktadırlar. On yeni devletin katüımı, AB için başlı başına büyük bir meydan okuma nite- liğindedir. Bunun ötesinde di- ğer ülkelerle üyelik müzakere- lerinin başlatılmasından önce, 1 Mayıs 2004 tarihinde gerçek- leştirilecek genişlemeye ilişkin deneyimlerin değerlendirilme- si zorunludur. Avrupa Birli- ği'nin genişlemesiyle derinleşti- rilmesi arasında dengenin sağ- lanması gereklidir. Biz, 2004 Aralık ayında Türkiye'nin üye- liğine ilişkin müzakerelerin başlatılması konusunda AB'de bir karar alınmamasını savu- nuyoruz. Ancak AB bizim bu tutumumuza rağmen. Türkiye ile müzakerelerin başlatılması yönünde bir karar alacak olur- sa, bu müzakerelerin ayncalık- lı ortaklık perspektıfı yönünde olması gerekjr, zira Türkiye'nin üyeliği AB'vi aşırı zorlayacak veAB'nin bu serbest ticaret böl- gesi haline dönmesi tehlikesini içerebilecektir.M Unakıtan'ın ilginç alışverişi • Baştarafı 1. Sayfada milyon lira ödeyerek, sa- tın aldı. Unakıtan'ın aynı gün içerisinde satın aldığı arazilerden en yüksek meblağı 2 adet gayrimen- kule ödedi. Unaİcıtan. 2 gaynmenkule sahip ola- bilmek ıçın 519 milyar 200 milyon lira ödeme yaptı. 19 Mart'ta alınan diger 12 gayrimenkule ıse Unakıtan, 13 milyar ile 16 milyar lira arasında deği- şen oranlarda ödeme ya- parak sahip oldu. Unatatan, aldığı 14gay- rimenkulü 28 Aralık 2001 Cuma günü "687 milyar 200 milyon lira" karşılı- ğında satın aldığı Kom- bassan'a devTetti. Unakı- tan'ın 19Mart2001 tari- hinde 687 milyar lira öde- yerek aldığı gayrimenkul- leri, 9 ay sonra tek kuruş kar etmeden satın aldığı Kombassan'a de^Tetmesi- nin nedeni belirsizliğinı koruyor. GavTİmenkulleri Unakıtan"a satan Kom- bassan Holding ise bu alışverişin gerekçesine ilişkin açıklama yapmak- tan kaçmdı. Kombassan Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Bayram ın yurt- dışında olması nedenıyle görüşüne başvurduğumuz yönetim kurulu üyesı Rahman Bostan, emlak servisıyle görüştükten sonra telefonla bilgi vere- ceğini söyledi. Bostan, dün akşam saatlerine ka- dar satışa ilişkin bir bilgi vermedi. CHP'li Kjlıçdaroğlu, AJanya'daki bir gayrimen- kulün bugünkü eriflasyon ortamında, 9 ay içerisinde fiyatının artmamasının söz konusu olamayacağı- na ışaret etti. Kılıçdaroğ- lu, ahşverişe ilişkin iki se- çeneğin öne çıktığını be- lırterek, birinci seçeneğin Kombassan'ın bazı gayri- menkullerini, "güvenilir kişi" olarak seçilen Una- kıtan aracıhğıyla kurtartl- ması olabileceğini söyle- di. Ikinci seçeneğin ise Unakıtan'ın "ciddi ala- cağına" karşılık, gayn- menkullerin teminat ola- rak verilmesi olabileceği- ni anlatan Kjlıçdaroğlu, bunun da makul olmadı- ğım söyledi. Kılıçdaroğlu, hacizden mal kaçırma olasılığının daha güçlü olduğunu vxır- gulayarak. "Buna güve- nilir kişi olarak l nakı- tan aracılık ediyor. Çün- kü bu alışveriş gerçek alışveriş değil" dedi Gerçek nedenin açıklan- masını isteyen Kılıçda- roğlu, "Maliye Bakanı bu mal kaçırmaya neden aracılık ediyor.Aynı Ma- liye Bakanı, hangi yüzle mükelleflerden vergi is- tiyor?" diye konuştu. Uyuşturucu a- P H operasyonu fstanbui Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, 2 ayn uyuşturucu operasyonunda, 153 kilo 800 gram eroin ele geçirildiğini, olayla ilgili 7 Id- şinin yakalandığını bildirdi. Mersin Emniyet Müdürlüğü ile koordineli olarak gerçek- leştirilen operasyon sonucu, Bahçelievler'de bir otomo- bilden TIR'a >Tİklenmeye ça- Iışılan koliler içinde 92 paket halinde 46 kilo 800 gram eroin ele geçirildiğini belir- ten Cerrah, diğer operasyon- da ele geçirilen uyuşturucu maddenin,Afganistan ve fran uzerinden Yükseko- va'ya sokulduğu, buradan da Avrupa ülkelerine gönde- rilmek üzere İstanbul'a gefi- rildiğini beürtti. (AA) 13 eylemci öğrenci tutuklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nin değişik kentlerinden ge- çen cumartesı Ankara'ya gelen ve YÖKYasası'nı protesto eylemindegö- zaltına alınan 67 öğrenciden 41 'i, tu- tuklanmalan istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Öğrencilerden I3'ii tutukiandı. Güvenlik Şube Müdûrlüğü'nde gö- zaltında tutulan öğrencilerden 57'si Keçiören Adli Tıp Kurumu'nda, yaş- lan 18'in altında olan 10 kişi ise An- kara AdJiye Sarayj'ndaki adli tabip- likte saglık kontrolünden geçirildi. Öğrencilerin ifadesini alan Ankara Basın Savcısı Kürşat Kayral tarafın- dan, "2911 sayılı Toplanü ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", "devlet malına zarar verme", "kişi malına zarar verme" ve "polise muka- vemet" suçlanndan mahkemeye sevk edilen41 öğrenciden 13'ütutukJandı. AL GÖZÜ3I Teknolojiterörü • Baştarafı Arka Sayfada yeni bilgısayanm geldi, kuruldu ama c da ne° Odanın içinde ade- ta bir elelctrik süpûrgesi çalışı- yor. Anında satıcı firmayı ara- dım ve dunumu arüatnm. Kullan- dığım bu bılgisayarın çok kuv- vetli bir işlemcisi olduğunu, bu nedecle fanlann çok kuvvetli ça- lıştığuu söylediler. Tamam anla- dık ama b«ı odada bir etektrik süpûrgesi çahşırken nasıl yazı yazacağun.? Dehşedi gerildim ve dostlaımır, arkadaşlanmın ofislerine ^idip a>iu işlemciyle çalışan bilgısayar seslerini dinJe- meye başladım. Hayır, hiçbiri elektnk siifürgesi gibi çalışmı- yor. Euruma açıp satıcı firmaya bu bilgisayara bakmalan gerek- tiğini>öyledim. Kabul ettiler ve bılgisayar frmayagitti. iki gün sonra da Fanı değışmiş olarak geldi.^ma o da ne. elektrik sü- pürgeiinin sesi biraz kısılmış. Gere teie'ona sanlıp sesin ke- silmediğiai söyledm. Bana ıs- rarla ha sesin bütih bilgisayar- larda olduğunu söyediler. Işte o zamar tepem attı, hayır bazı bil- gısaya-lanmhiç ses:yok. Yapun- cı finrayı auadım vedurumu an- lattım Malıkemeye gıdeceğimi söyledm. *"Bu ses bütün bilgi- Myaıiarda vardır" iddiasını sûrdürdüle»- Ve o sınıyeden iti- baren^im, cnJan bu sesin olma- ması bnusîimda ikra etmeye dö- nüştü Ka«; telefot konuşması yaptıgmı ajumsantyorum. Kaç bilgisayar kasasının başına gidip ses dinJediğımi anımsamıyo- rum. Sonunda herhalde delirmış olacağım, nasıl. neler söylediy- sem firma bilgisayan geri alma- yı ve paraıru ödemeyi kabul etti. Şimdi yeni bir bilgısayar seç- mem gerekiyordu. Bu kez sesini defalarca dinlediğim bir bilgisa- yar ısmarladım. Geldı kuruldu ama olamaz, kuran kişi gifti, ben bilgisayanmın başına geçtim. düğmeye bastım, hayır ekran açılmıyor, yani bu bilgisayann da ekran kartı bozuk. Delirmek üzere>im, satıcı fir- maya telefon edemiyorum beni deli sanacak, sonunda bir başka yerden bir başka bilgisayar uz- manı getirttim, neyse yanılma- mışun o da ekran kartınm bozuk oJduğunu söyledi. Artık telefon edebilirdim, ettim, satıcı da gül- meye başladı ve ikinci bilgisa- yanm da firmaya geri götürüldü ve biryenisiyle değiştirildi. Şim- di bu yazıyı yeni bilgisayanmda yazıyorum ve korkuyorum, bir yerinden bir şey çıkacak diye. Çünkü teknoloji geliştikçe kar- maşık bir yapıya geçiyor ve ne yazık ki, kalite kontrol hâlâ ye- rinde sayıyor. Yaşadığım tekno- loji terörü bana ders oldu. Işimı gören hiçbir aleti yeniiemeyece- ğim. Varsın Nuh'tan kalmış desin- ler, benim dilimden anlıyor ya... isilozgenturk(o.sup«nınlİDe.conı '16 Mart'ta amaçlan zamanaşımıİstanbul Haber Ser\isi - Istanbul Üniversitesi'nde 16 Mart 1978'de ger- çekleştinlen faşist katliamın uzerinden 26 yıl geçti. Beyazıt'ı kan gölüne çevi- ren ve 7 öğrencinin yaşamını yitirmesı- ne neden olan katliam sanıklannın tutuk- suz yargılanmasına devam ediliyor. 16 Mart da\asının avukatlanndan Cem Alptekin. davanın zamanaşımma doğru taşınılmaya çalışıldığını belirttı. Faillerden Mustafa Doğan'ın yurtdışın- da kırmızı bültenle arandığını anımsatan Alptekin. tutuksuz yargılanan sanıkla- nn beraat karannın temyizde olduğunu söyledi. Alptekin. "Bu davanın daha ciddi failleri var. Asıl faillerin yaka- lanması konjonktür işi. Insanlar ger- çek hukuk ve demokrasi için savaş- saydı, medya yalnız kendi istediği za- man gündem yaratmak peşinde olma- saydı ciddi bir kamuoyu oluşturulabi- lir ve gerçek failler bulunabilirdi" de- di. Hukuk ve Iktisat fakültelennde oku- yan öğrencilerden Cemil Sönnıez, Ba- ki Ekiz, Hatice Özen, Abdullah Şim- şek, Murat Kurt, Hamdi Akıl, Turan Oren'ın yaşamını yıtirdiği, 50'ye yakın öğrencinin de yaralandığı katliam, 1978'de gerçekleştınldı. Dönemin Ülkü Ocaklan Derneği is- tanbul Şube Başkanı Orhan Çakıroğlu, yöneticilerden Mehmet Gül, dönemin MHP Gençlık Kollan Başkanı Kazım Avavdın, ÜODli Sıddık Polat ve Ah- met Hamdi Paksoy, katliamı planlayıp uygulamak suçundan îstanbul 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılan- dı. SamkJar, delil yetersizliğinden bera- at etti. Katliamı gerçekJeştırenlerden ol- duğu öne sürülen ve konuşulmasından endişe edilerek faşistler tarafından öldü- rülen Zülküf İsot'un ablası Remziye Akyol. katliamı kardeşinin, Mustafa Do- ğan, Latif Aktı ve Sıddık Polat'la ger- çekleştirdiğini söyledi ve emri Alpars- lan Türkeş'in verdiğım iddia etti. Avu- katlartopladıklandelıllerle 1992 'de "ia- dei muhakeme" talebinde bulundular. Bu talep 1 Hazıran 1995 yılında hayata geçti. Fıran Mustafa Doğan hiçbir za- man sanık sandaryesine oturtulamadı. Kartalsaldmsında Doğruel serbest tstanbul Haber Servisi - Kartal Yakacık'taki ma- son locasına düzenJenen intihar saldınsına ilişkin yürütülen soruşturma kap- samında gözaltına alınan, saldında ölen terörist Ni- hat Doğruel'in ağabeyi Murat Doğruel, çıkanldı- ğı DGM Savcıhğı'nca ser- bet bırakıldı. Soruşturma kapsammda gözaltına alı- nan kişilerden 8'inin bu- gün DGM'ye sevk edilme- si bekleniyor. Mason Jocasına saldın düzenleyenlerin de Vahabi- Selefi inancı etrafında bir- leşmiş kişilerden oluştuğu- nu belirten emniyet yetkı- lileri, örgütün hücreler şek- linde örgütlendiğini ve hücrelerin birbirleriyle iliş- kilerinin esnek olduğunu ifade etti. Engin VuraTın ifadesi alındı Bu arada ağır yaralı ola- rak hastaneye kaldınlan te- rörist Engin Vural'ın yo- ğun bakımdan çıktığı ve hastanede ifadesinin alm- dığı öğrenildi. Uzan Grubu: TMSF siyasidavrandı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Uzan Gru- bu, TMSF'ye verdikleri ödeme planı teklifinin, TMSF tarafından "ciddi- yetten uzak" bulunması- nı "tamamen siyasi nite- likli" olarak değerlendir- di. Grup, TMSF'ye sun- duğu protokol teklifinin "Çukurova Grubu ile B- DDK arasında 31.01. 2003 tarihinde ve AKP döneminde imzalanan protokolün kelime keli- me ayıusı" olduğunu kay- detti. Uzan Grubu, yazılı açıklama yaparak TMS- F'nin kamuoyunu yanılt- mak istediği savunuldu. Cem Uzan'ın, imarBan- kası'nda oluşan Hazine alacağının ödenmesi için aynntılı protokol teklifini 8 Mart'ta TMSF'ye iletti- ği belirtilen açıklamada, «TMSF teminatlann ne olduğunun somut olarak belirtilmediğini ileri sür- mekte. Protokolün 1. maddesinde Telsim'in yüzde 50 hissesinin temi- nat olarak verileceği be- lirtilmiştir" denildi. GUNDEM MLSTAFA BALBAY I Baştarafı I. Sayfada Yerel seçim sürecinin başından beri CHP çatısı al- tında iki temel koşuşturmaca dikkati çekiyor: 28 Mart'a hazırtananlar ve 29 Mart'a hazırlanan- lar... 28 Martçılar, yerel seçımlerde başarılı olmak için çaba harcıyor. 29 Martçılar ise partinin yerel seçim- lerde başansız olacağını şimdiden ilan edip, seçim sonrası parti içi iktidar mücadelesinin heyecanını ya- şıyor! CHP yönetiminin yaptıklarını yapamadıklarını ye- ri geldikçe biz de dile getiriyoruz, duruma göre eleş- tirmekten de gen kalmıyoruz. Ancak 28 Mart seçim- leri öncekilerden daha farklı bir iklimde yapılıyor. Her şeyden once iktidar; laikliğe, çağdaş yaşama, Ata- türk devrimlerine saldırmak için CHP'yi kullanıyor. Görunüşte CHP'yi eleştiriyormuş gibi davranıyor a- ma, işin aslı CHP'nin yanı sıra yukarıda sıraladıkla- rımız... Durum böyle iken, yakasından CHP rozetini çıkar- mayan pek çok solcu. 28 Mart'ta alınacak ağır bir yenilginin hayalini kuruyor! Böyle davranmakla aslında kendi siyasi gelecek- lerini de riske atmış oluyorlar. öncelikle CHP'nin kü- çülmesi onlann zemininin de küçülmesi anlamına gelır. Kimileri hemen şu örneği veriyor: Parti iyice batsın, sonra dibe vurup çıkanz! lyi güzel de, ya dip balçıksa! 29 Martçılar parti yönetiminin eline de koz vermiş oluyorlar. Seçimden başansızlık çıktığında, yönetim onlara dönüp şöyle derse: "Çok başanlı birkampanya ortaya koyduk. Kamu- oyu yoklamalan da lehimize idi... Ama içimizdeki ar- kadaşlanmızın partiyi kötülemesi bizi geriletti. Halk, bunlann birbirine haynyok, bize nasıl olsun, dedi. Ye- nilginin ana nedeni budur..." CHP'nin sorumlulukları CHP kendi içinde bu lüksü yaşarken, iktidardan medyaya, iş âleminden dış dünyaya kadar geniş bir kuşatma altında. Bu saydığımız yelpaze hani utan- masa; havalann geç ısınmasının, Suriye'deki Kürt- Arap çatışmasının, Gürcistan'daki karmaşanın, Do- ğu-Güneydoğu'daki sel felaketinin, Haiti'deki kan- şıklığın, Ispanya'daki terör eylemlerinın de CHP'nin muhalefet anlayışından kaynaklandığını iddia ede- cek... Türkiye'de ana muhalefetie ıktidann durumu şöy- le: iktidara her türlü kuralı çiğneme hakkı veriliyor. Ana muhalefet sıkı denetimde tutuluyor ve buyrun yarışın deniyor! CHP, seçim propagandasını, başlıca rakibinin AKP olduğu gerçeğine dayandırmaya çafışadursun, öte- ki sol partiler başlıca rakip olarak CHP'yi görüyortar. Bulunduğu yerde CHP'den fazla oy almış bir parti, hangi sırada olursa olsun. kendısini başarılı sayacak! Gelelim CHP içinde olup, 28 Mart'tan çok 29 Mart'a hazırlanan bir başka önemli kişiye... Genel Başkan Yardımcılığı unvanını da taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş arada bir görünüp kayboluyor. Adeta bir hayalet gibi! Bu görüntülerdekı seslere kulak veriyoruz, Kemal Bey 2001 Şubatı'nda çakılıp kalmış. Elbette önemli birkrizdi, elbette Türkiye ciddi birdönemecegelmiş- ti ama, o dönemin üzerinden 3 yıl, iki hükümet, bir seçim geçti... Ve şimdi yeni bir seçimin öncesinde- yiz, Derviş de ana muhalefet partisinin yöneticisi... Yoksa ana muhalefetin ana muhalefeti mi? Konu CHP olunca malzeme bitmiyor, burada ke- selim... CHP'nin yalnızlaşmasında elbette CHP yönetimi- nin de payı var. Tüm solu hatta merkez sağı daha sağlıklı kucaklayacak bir süreç izlenebılirdı. Ancak gelinen noktada CHP, Türkiye'nin laık, üniter yapısı- nı erozyona uğratmak için de güçsüzleştirilmeye ça- lışılıyor... Sonuç olarak CHP, Türkiye'nin bugünü ve gelece- ği için sadece CHP yönetimine bırakılamayacak ka- dar önemlidir. Güçlendirilmeli ve sahip çıkılmalıdır! ankcum(a cumhuriyet.com.tr İzmir'de işkence iddfası • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- izmir'de. Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandın- cılık Büro Amırliği'nde görevli 9 polis hakkında, gözaltına aldıklan 2 kışıye işkence yaphklan ve kö- tü muamelede bulunduklan ıddiasıyla 3-10 yıl ara- sında değişen hapis cezası istemiyle dava açıldı Hırsızlık ve gasp suçlamasıyla gözaltına alınan Fırat Özışık ve Ahmet Özdeş şikâyette bulunmuşlardı. Eroglu sevenleriyle buluşuyor • Haber Merkezi -Türk halk müziğinin sevilen sa- natçısı Musa Eroğlu. 18 Mart'ta saat 20.30'da Orta- köy Princess Otel Hayal Kahvesi'nde düzenlenecek olan "Gelin Canlar Bir Olalım' adli konserde türkü dostlanyla bir araya gelecek. CHP Beşiktaş beledi- ye başkan adayı mimar Ismail Ünal. sanatçılar Ke- mal Kaplan ve Leyla Yılmaz'ın da katılacağı konse- re tüm Beşiktaşlılann davetli olduğu söyledi. 1 kjşiye 108 milyar • ANKARA (AA) - On Numara Oyunu'nda bu haftaki şanslı numaralar 2.4, 6, 10. 11, 14, 16,18, 19. 21, 27. 35, 38. 44. 45. 46. 49. 50. 51. 57. 73 ve 76 olarak belırlenirken. 10 bilen 1 kişi 108 milyar 568 milyon 100 bin lira ikramiye kazandı. 9 bilenler 701 milyon 750'şer bin, 8 bilenler 38 milyon 950'şer bin. 7 bilenler 4 milyon 800'er bin, 6 bilen- ler 700'er bin. hiçbir numarayı doğru tahmin ede- meyenler ıse 750'şer bin lira ikramiye kazandı. Hoşgeldin DORA Bebek Iştf-Serkan DBMİR1AŞ 15.03.2004 ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear