23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA +CUMHURİYET 16 ŞUBAT 2004 PAZARTESİ HABERLER Güi: Ortak pazam kastetmedfen • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Dışişlen Bakaru ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Irak'a Komşu Ülkeler Toplantısı'nda bölge ülkelerine yaptığı güvenlik ve işbirliği yönündeki çağnsının ayn bir pazar ya da ayn bir birlik kurulması anlamına gelmediğini söyledi. Kuveyt'teki temaslannı tamamlayarak Ankara'ya dönen Gül, Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yıl sonunda AB ile müzakerelere başlamak üzere olduğuna işaret ederken diğer yandan Ortadoğu'da işbirlığinın her zaman mümkün olacağını belirtti. Eğitim Sen'in isteklem • ANKARA (Cumhuriyet) - Türk Eğitim Sen, öğretim üyelerinin YÖK yasa taslağına ılışkin görüşlerini almak üzere bir toplantı yaptı. Akar înternational Hotel'de yapılan toplantı sonucunda hazırlanan bildiriyi Prof. Dr. Çetin Elmas okudu. YÖK Yasa Taslağı'nda akademik ve idari personelin özlük haklanndan söz edilmediği kaydedilen taslakta; rektör atamalannın turlu sistemle, siyasal değerlendirmelerin dışında bir anlayışla, her dönem için sosyal, fen ve sağlık bılimleri alanlanndan olmak üzere dönüşümlü şekilde yapılması ıstendi. jstanbul'da • Istanbul Haber Servisi - PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin 5. yıldönümü nedeniyle Şişli ve Beyoğlu'nda izinsiz gösteri yapan bazı gruplar 1 polis aracı, 1 halk otobüsü ile bazı işyerlerine zarar verdi. Ara sokakJara girerek kaçanlan takip eden "Akrep" adlı zırhlı polis aracına, Dolapdere'de molotofkokteyli atıldı. Taksime çıkmak isteyen göstericilerden 21 kişi çevik kuvvet ekipleri tarafindan gözaltına alındı. Galatasaray Lisesi önünde toplanan başka bir grup da Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirilmesi ve Medya TV'nin kapatılmasını protesto etti. CHP lideri Baykal, 'Siyaset etnik kimlik üzerine olmamalı' dedi, SHP'ye açık kapı bıraktı 'DEHAP'lı ittifakta yokuz'ANKARA(CumhuriyetBü- rosu) - CHP lideri Deniz Bay- kal, etnik kimlik üzerinden si- yaset yapılmaması gerektiği- ni belirterek SHP ve DE- HAP'ın oluşturduğu güç bir- liği içinde yer almayacaklan- nı yineledi. Baykal. SHP'li- lere de "Destekleme çizgisini bırakırlarsa oturur, konuşu- ruz" çağnsı yaptı CHP, tek adaylı kentlerle bazı ilçe ve belde belediye başkanlannı belirlemek üze- re dün parti meclısıni (PM) topladı. Baykal, dün TRT 2'de yaptığı konuşmada, mezhep siyasetinin etkisiz kılınmasıy- la tam demokrasinin sağlana- cağını vurguladı. Siyasetin et- nik kimliğe göre yapılmama- sı gerektiğini anlatan Baykal • SHP ve DEHAP'ın oluşturduğu güç birliği içinde yer almayacaklannı yineleyen Deniz Baykal, SHP'lilere de 'Destekleme çizgisini bırakırlarsa oturur, konuşuruz' çağnsı yaptı. şöyle konuştu: Türkiye'nin laik, demokra- "Falan insanlar,"Biz şu coğ- tik bir cumhuriyet olarak kim- rafyada vanz. bu etnik kimli- liğini tehlikeye atacak hertür- ğin siyasetini yapacağız' diyor- sa onlann desteklenmemesi gerekir. Maalesef bazı arka- daşlar içinde buhınduklan du- rum nedeniyle bu çizgryi götü- remedüer. Etnik siyasetten ya- rar ummuyomz. Destekleme çizgisini bırakırlarsa oturur konuşuruz. Ama' Bız burada- yız, buraya gelın" derlersebu- nu doğru bulmuyoruz. Biz de AKP ile mücadelede muhtemel bütün güçler bir araya gelsin istijonız, ama doğru çizgkle bir araya gelsin." lü gelişmeye karşı mücadele ettiklerıni anlatan Baykal, AKP iktidannın politikalann- dan kaynaklanan sorunlar ol- duğuna işaret etti. Başbakan- hk Müsteşan OmerDinçer'in, birmakalesınde, "laildik,cum- huriyet ve miDiyetçiliğin din temelinde yeniden düzenkn- mesi gerektiğini" savunduğu- nu anımsatan Baykal sözleri- ni şöyle sürdürdü: "70 miKondanbiriböyle dü- şünebilir, ama bu insanın Baş- şünülemez. O ülkenin anaya- sasmı içine sindirememiş, ana- yasasryla kavgası olan bir kişi Başbakanlık Müsteşarhğı'na getirilemez. Milli Eğitim Ba- kanlığı Müsteşan ümmctçilik konusunda tarüşmab değerlen- dirmeler yapıyor. Maalesef böyle bir açmaz var." 'Hizmet lütuf haline geByor' KamuYönetimi Temel Ya- sa Tasarısı'nın, kamu hizme- ti anlayışını ciddi biçimde teh- likeye atacağını belirten Bay- kal, devletin yurttaşa kamu bakanhk Müsteşan obnasıdü- hızmeti veren bir lcurum ol- maktan çıkanlacağını söyle- di. Tasanya göre, kamu hiz- metinin parayla satın alınaca- ğını, devletin sosyal niteliği- nin yok edileceğini anlatan Baykal şunlan söyledi: "Memur, kamugörevnsi ye- rine geçkL, hiçbir güvenüğe sa- hip olmayan, fason insanlar gelecek. Parası olandan vergi almıyorsun, vergini parası ol- mayandan ahyorsun, kimi al- daüyorsun? Bu yanlışı düzelt- meden bir de çılap diyorsun Id eğjtimi, sağhğıparası olana pa- rab vereceğim, parası olnıaya- na parasız vereceğim. Hizme- ti hak olmaktan çıkanyorsun, lütuf haline getirhorsun. Kü- lüstür demagojilerle oturmuş ststemlere yönekliğuüz zaman ortaya böyle çorbalar çıkry or." Karayalçın'dan yanıt: 'Uluslaşma sorunuyok' LEYLATAVŞANOĞLU CHP Genel Başkanı DenizBaykaTındünsol- da işbirliği konusunda yaptığı açıklamalar, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın tarafindan tepkiyle karşılandı. Karayalçın'ın Bay- kal'a yönelttiği eleştiri- ler şöyle: "Bize göre; 'Devletin tekliği', "Ulu- sun rumlüğü' ve' Yurdu- muzun bölünmez bütün- lüğü' Cumhuriyetimi- zin kutsal üçlemesidir. SHP progranunda yer alan bu ilkeieri kabul eden ya da içine sindiren her sol parti ile mensup- lannın etnik kökenine veya inanç yapısına bak- makscın AKP iktidan- na karşı işbirliği yapa- nz. 'Türkiye halkı he- nüz uluslaşma sürecini tamamlayamamıştır 1 id- diası hem yanlışür. hem de ulusumuza karşı çok büyük bir haksızlıknr. Aynca Atatürkçüdüşün- cenin anlaşıbnamış ol- duğunu gösterir. Geç- miş yıDann yanhşhkla- n, bu arada 1991 seçim- lerinde SHPveHEPara- sındald seçim ittifakırun olumsuzluklan kuşku- suz unutulmamalıdır. Ancak yapılan yanüşla- nn düzem'lmesi için bir firsat vermek gerekmez mi? Kaldı Id hem SHP'yi eleştireceksin, hem de DEHAP yöneucileriyle gizii gizU görüşeceksin, oy isteyeceksin, ama sa- kın bunu açıklama drve- ceksin. tnsan ister iste- meztsmetPaşa'nın'Ha- di canım sende'sini anımsıyor. Eski bir An- kara Anakent Belediye Başkanı olarak bu se- çimlerde Ankara'nın farkh bir biçimde değer- lendnihnesi gerektiğine inanryorum. Birtiktelik Partilerinin sayın Genel başkanlan da benim bu düşüncemipaylaşmakta- dn". Ankara'da 1994 ve 1999seçimlerinin bir kez daha yaşanmaması için her yola başvuracağım." TMMOB İNŞAAT tSTANBUL TM'VIB İNSAAT \" OOASf tnşaat Mühendisleri Odası y nda seçim Türk MüherıdisveMnnarOdalan Birliği gün toplanan genel kurukla seçimler Şişli (TMMOB) tnşaat Mühendisleri Odası tstanbul Karagözyan İlköğrerim Okulunda yapıldı. Geçen Şube Başkanhğı'na yeniden Cemal Gökçe seçildL yıDarda seçimlere "Çağdaş İnşaat >İühendisJeri" ve TMMOB inşaat .Mühendisleri Odası İstanbul "Meslekte Büüğe Çağn" olarak 2 grubun girdiği Şubesi 39. Dönem Genel Kuruhı'nda konuşan tnşaat Mühendisleri Odası istanbul Şubesi'nde bu Cemal Gökçe Türkiye'de mühendisiik ve imar yıl flk kez tekfisteyleseçinıe gküldL Gökçe proUemi olduğunu belirterek "Yapuanmız başkanhğmdaki "Çağdaş İnşaat Mühendisleri" depremle karşılaşmadan da yıkıhyor. Konya'daki yönerJme aday oldu. Gökçe, "Çağdaş inşaat Zümrüt Apartmanı'nın yıküması, ülkemizde kendi mühendisleri olarak alanımızdaki problemleri ifade ağıruğma dayanamay'arak göçecek birçok v-apı edişimiz beğenilmiş obnah ki depreme kilitlenmiş olduğunu önümüze koydu" diye konuştu. olan İstanbul'da seçime ikinci bir Bste çıkmadı'' Yıkhz Teknik İ nKersitesi Oditoryumu'nda önceki dedi (Fotoğraf: SEVCAN ÖZDEMİR) Parti meclisi 58'i il olmak üzere 1470 yerleşim birimirıinde aday göstereceği isimleri açıkladı CHP başkan adaylarun belîrlediANKARA (Cumhurijet Bü- rosu) - CHP 58'ı il ve büyükşe- hır olmak üzere, 1470 yerleşim biriminin belediye başkan adayı- nı belirledi. Ankara. tstanbul, An- talya, Diyarbakır, Adana ve Er- zurum büyükşehir belediye baş- kan adaylan henüz kesinleştıril- medi. İl belediye başkan adayla- nndan yalnızca ikısınin kadın ol- ması dikkat çektı. Belırlenen ba- zı il ve ilçelerin başkan adaylan şunlar: Adıyaman: Murat AK Bilgiç. Afyon: Murat Bilgili. Aksaray: Memiş Akm. Ankara: Dursun Tanış (Ak\"urt). Ali Başkara^aç (Ayaş), Kemal TeDioğhı (Bala). Ib- rabim Selçuk Gürso) (Çamhde- re), AB Naci Yeşiltepe (Çubuk). • CHP PM, îzmir'de Ahmet Piriştina, Gaziantep'te Celal Doğan, Bursa'da Gülhan Akdoğan, Eskişehir'de Aydın Güngör, Samsun'da MuzaflFer Önder'in aday gösterileceğini açıkladı. Ömer Ağa Kurt (Elmadağ), Do- ğan Erdoğan (E\Ten), HaBde Do- ğırtepe (Güdül), MehmetÖztürk (Ha\-mana). Nev2atŞahin (TCa- lecik). Zekai Çırpanoglu (Ka- zan). AH.Altınok(Kızılcahamam), Selahartin Öcal (Mamak). Süley- man Hehacı (Nalhhan). Sami Çay (Polatlı).Fevzi Cnal (Sin- can), Eren Edemen (Şereflikoç- hisar). Arrvin: EminOzgün. Ay- dın: HüseyinAksu, Balıkesır: Na- im Durmaz. Bartın: CelalÖzkan, Bayburt. Ülkü Koçan. Bilecik: Metin Yaşar, Bolu: Yüksel Ce\- lan. Burdur: Necdet tlgûn. Bur- sa: Gülhan Akdoğan, Çanakka- le: Ulgüt Gökan, Çorum: Sela- hattin Yücel Deruzli: ABMarmı, Düzce: Suat Öztürk. Edirne: HamdiSedefçi, Erzincan: Recep CenülTanguroğiu, Eskişehir: Ay- dın Güngör. Gaziantep: Celal Do- ğan, Gıresun: Hasan Karaibra- him, Gümüşhane: Ömer Faruk Oztürk. Hatay: tris Şentürk. Is- parta: Bayazıt Mercünek, İstan- bul: Tayyar Akar (Bayrampa- şa), AlaaddinKöseler(Beykoz), AHÇebi (Bmıikçekmece), Cem HaydarBektaş (Esenler), Sabri Oztürk fGazıosmanpaşa). Sela- mi Öztürk (Kadıköy), Yılmaz Kandemir (S ilivn). Ömer Erdo- ğan (Sultanbeyli). Secaattin Gü- ney (Şile), Mustafa Sangül (Şiş- li), Izmir: Ahmet Piriştina, Faik Tütüncüoğiu (Çeşme), Gökan Demirağ (Foça). Tahir Şahin (Menemen), Etem Çahş (Sefen- hısar). VefaÜrgül (Selçuk). Ha- UlÇulhaoğlu (Tire). Kahraman- maraş: tsmet \ursavuş,Karabük: Kemal Kande. Kınkkale: Mak- bule Altuner, Kırklarelı: Yılmaz Şaşan, Kocaeli: Hikmet Erenka- ya, Konya: Hasan Sanmehme- toğlu. Karaman: Yaşar Evcen. Kars: Burçaj'Taşçı, Kastamonu: M. AB Tosyahoğhı, Kayseri: AB İhsan Alçı. Kilis: Ekrem Çetin, Kütahya: ABRızaMuslu. Mardin: Edip Servet Devrimci. Mersin: Macit Özcan, Muğla: Osman Gürcü, Muş: Alparslan Oğraş, Nevşehir MahmutBahadırKüs- mez, Niğde: Nadi Ozdamar. Or- du: Sadi Aslantürk, Osmaniye: Mengücek Gazi Çıtırık, Rize: Mehmet Hikmet Aslankaya, Sa- kar>a Engin Özkoç, Samsun: Muzaffer Onder. Şardıurfa: Na- ci Saûr. Sınop: BakiErgüL Sıvas: HaBl Işın, Tekirdağ: Güneş Gür- seler. Tokat: Rıfat lşeri, Uşak: Erol Akgün. Yalova: Gültekin Rodoplu. Yozgat: HaBtTannver- di. Zonguldak: Isnıail Eşref. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Türkiye Işçi Partisi'nin (TİP) kurulu- şunun üzerinden tam 43 yıl geçmiş. Mehmet Ali Aybar, Kemal Türkler, Cemal Hakkı Selek, Rıza Kuas, Be- hice Boran, Adnan Cemgil, Nazife Cemgil gibi birçok önemli siyasetçi, sosyalist artık aramızda yoklar. Onlar bir dönem Türkiye'nin siyasi hayatın- da büyük etkileri olmuş önemli ve il- keli insanlardı. Türkiye sosyalist hareketinin tarihi çok eski. Bu tarihin çeşitli köşe taş- lan var. önemli köşe taşlanndan biri- siŞefikHüsnü'ydü. 1958yılındaölü- müne kadar Türkiye sosyalist hareke- tinin tartışmasız önderiydi. ömrünün önemli bir kısmını hapishanede ve Türkiye'de illegal koşullarda geçirmiş- ti. Türkiye Komünist Partisi, Nâzım Hikmet, Reşat Fuat Baraner, Hik- met Kıvılcımlı, Şevki Akşit, Mihri Belli, Abidin Dino gibi bilinen isim- lerin ve nice bilinmeyen kahramanla- nn omuzlarında, bu ülkede eşitlik ve özgürlük için mücadele etti. Türkiye Komünist Partisi, dünyada Türkiye İşçi Partisi Deneyi komünist hareketin zaaflannı da için- de taşıyordu. Sovyetler Biriiği'ne ka- yıtsız şartsız bağlılık, çoğu zaman bu partinin ülke koşullanna ayak uydu- ramamasına neden oldu. Sürekli yer altında mücadele etmek, baskılara göğüs germek bu partiyi dar ve sek- ter bir hale de getirdi. Bu tarih üzeri- ne çok şeyler yazılıp söylenebilir. An- cak sonuç olarak bu ülkenin en önem- li aydınlarının çoğu TKP saflarında mücadele ettiler. • • • TİP, bu mücadelelerin mirasını dev- raldığı gibi, Türkiye koşullanna uygun bir sosyalist hareketin yaratılmasını da sağladı. 1965 seçimlerinde 15 mil- letvekiliyle Meclis'e giren TİP, ülkemi- zin siyasi yaşamında etkili bir rol oy- nadı. Cumhuriyet gazetesindeki yazı dizisinde o dönemin TİP milletvekil- lerinden DoktorTarık Ziya Ekinci, o günün koşullannı şöyle anlatıyordu: "Yönetim, sosyalizme ve sosyalist sisteme karşı düşmanca bir şartlan- ma içindeydi. Toplum da bu doğrul- tuda şartlandınlmıştı. Ülkede düşün- ce ve örgütlenme özgüıiüğü yok de- necek kadar sınırfıydı. Her türiü de- mokratikhak talebiya komünistlikya da bölücülükle (Kürtçülük) suçlan- maktaydı. Işte TİP böyle birortamda, hem vartığını sürdürmek hem de de- mokrasi ve sosyalizm düşüncelerini topluma yayarak sosyalizmin meşru- iyetini sağlamakla yükümlü bir parti olarak siyaset arenasına çıkmış bu- lunuyordu." TlP'in başına çok dertler geldi. Mil- letvekilleri Meclis'in içinde saldırıya uğradı. Çetin Attan, AP'Iİ milletvekil- lerinin saldınsından canını zor kurtar- dı. TİP mitingleri, "milliyetçi ülkücü- ler"'m taşlı, sopalı, bıçaklı saldırılanna uğradı. Birçok TİP üyesi yaralandı, yaşamını yitirdi. 12 Mart 1971 askeri darbesi gerçekleşince, yapılan ilk iş- lerden birisi TİP yöneticilerini hapse at- mak oldu. TlP'in 1970 yılındaki 4. Kongresi'ne ben de Içel delegesi ola- rak katlmıştım. Orada yapbğım konuş- ma nedeniyte 12 Mart askeri mahke- meterinde TİP yöneticileriyie biıiikte ben de yargılandım. O davada Behice Boran, Sadun Aren, Şaban Erik, Yalçın Cerrt, Tur- gut Kazan, Adil Ozkol, Kemal Bur- kay, Erdal Orhan gibi arkadaşları anımsıyorum. Sonunda hepimizi Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesinden suçlu görüp mahkûm ettiler. Türkiye Işçi Partisi de kapatıldı. Zaten 12 Mart'a gelindiğinde sosyalistler içinde bü- yük aynhklar çıkmıştı. O günden son- ra bir daha da TİP eski gücüne ula- şamadı.TİP, 1961-1971 yıllan arasın- da Türkiye'de sosyalist hareketin ge- lişip güçlenmesine, kitleselleşmesine önemli katkılarda bulundu. Türkiye'nin siyasi yaşamında ve düşünce yaşa- mında etkili bir rol oynadı. Ülkenin ne- redeyse önde gelen bütün aydınlan TlP'in saflanna katıldılar. Ancak Tür- kiye'ye egemen olan siyasi bağnaz- lık TlP'e tahammül edemedi. TlP'in etkisizleşmesinin bir nedeni de biz sosyalistlerin hamlıklanydı, tartışma- lan düşmanca boyutlara getirmemiz- di. Her kesimin bu yanlışlıklarda bel- li ötçülerde payı olduğunu düşünüyo- rum. Artık her şey geçmişte kaldı. Tür- kiye sosyalist hareketi, TİP deneyini iyi incelemeli ve bu değerli tecrübe- den dersler çıkarmalı. TİP, incelenme- si. araştınlması gereken çok önemli bir tarih bizim için. Bu sürece emeği geçen herkesi saygıyla anmak gerekiyor. Şimdi Tür- kiye solunun en zayıf olduğu dönem- lerden birinden geçiyoruz. Işçi hare- keti, sendikal hareket eski gücünün çok altında. Ancak bu ülkenin eşitlik, öz- gürlük ve adalet için mücadele eden sosyalistlere çok büyük ıhtiyacı var. TlP'ten çok şey öğrendik... 20001J YILLARDA ERDAL ATABEK Çrakbra KuranKırsu... 'Çalışma Ortamı' bir dergi. 'Fişek Enstitüsü Ça- lışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı' ya- yın organı olarak yıllardır işlevini sürdüren bu der- gi, Gürhan Fişek ve arkadaşlan tarafindan ya- yımlanıyor. Bu arada vakfın adını büyüğümüz Prof. Nusret Fişek adından aldığını da belirtelim. 'Çıraklara Kuran Kursu' başlıklı yazı bu dergi- nin ocak-şubat sayısında yayımlandı. Yazıyı kale- me alan Sayın Nezih Varol, Marmara Üntversite- si Sağlık Eğitimi Fakültesi öğretim Üyesi. Vakfın da denetim kurulu üyesi. Yazının önemini okuria- nmla paylaşmak istememin nedeni var. Diyanet Iş- leri Başkanlığı, 24 Kasım 2003 tarihinde biryönet- melik değişikliği yaparak 'çırak çocukların Kuran kurslanna katılmasını öngören' bir hüküm getirdi. Bu değişikliğin gerekçesi de gündüz çaiışmak zo- runda olan ve kursa devam edemeyen vatandaş- lanmızın Kuranıkerim'i yüzünden okumayı öğren- mesi olarak gösterilmiş. Nezih Varol bu olayı açık- lıyor, konuya ilişkin görüşlerini belirtiyor. "... Bu çocuklariçin tasarianan akşam Kuran kurs- lanyla, çalışma yaşamındaki koşullann zorluğu, uzayan günlük iş süreleri ile iş risklerinin, çocu- ğun gelişmesine verdiği olumsuz katkılar göz ar- dı edilmektedir. Yine bu girişimle, aileden uzakta pansiyonlarda kalarak yeni bir dinsel baskı içine çekilen çocuklarda uygulamaya sokulan bu yak- laşım, değiştirilmesi zor olacak bir davranış bo- zukluğuna neden olacaktır. Dinsel temalaha yeti- şen çocuk, sorgulamayı öğrenemeyecek, kader- cilik ile olaylara bakmaya başlayacak ve çevresin- deki olumsuz koşullardan korunmaya çaba gös- termeyecektir. Ulus kavramı ile ümmetkavramı içi- ne sıkışacak, çağdaş hizmet vermeye çalışan bi- rimlerden uzaklaşacak, hatta zaman zaman onlar- la çatışabilecektir. Bu nedenle örgün eğıtimde al- dığı din derslerinin dtşında Isiami rejim amaçları ile çocukların örselenmesini kabul edilemez bu- luyor, bunu devlet eliyle yapılmış bir çocuk istis- man olarak kabul ediyorum. ...Henüzzıhinselolgunluğa erişmemiş, farik ve mûmeyyizlik (fark edecek ve karar verebilecek ye- ti durumu) için hekim muayenesine tabi olan, man- tıklı karar verme, içinde bulunduğu koşullan an- lama ve sonuç çıkarmak için zihinsel ve duygusal eğitim desteğine ihtiyaç duyan çocuklanmızın, ümmet ve ulus kavramlan arasına sıkıştınlmasına, kaderci yaklaşım ile geleceği sorgulayamaması- na izin vermemek için mücadele etmek gerek. Bu bağlamda başta eğitimciler, pedagoglar, psikolog- lar, psikiyathar, çocuk gelişimcileri, ilahiyatçılar vb. gibi meslek adamlannın bir araya gelerek ko- nuyu tartışmalan gerekmektedir. Bu alana öncü- lük edecek sivil toplum kuruluşlannı göreve çağı- rıyorum. Her türlü katkıyı vermeye de hazırım." Işte bir bilim insanımız, çok açık biçimde, henüz zihinsel ve duygusal olgunlaşma sürecinde olan ço- cuklara yönelik bir girişimi duyuruyor, yorumunu açıklıyor ve toplumu uyanyor. Konunun önemi şurada ki siyasal iktidar, devlet adına her alanda 'din eğitimi'nl laik eğitimin yeri- ne koymaya çalışıyor. Kaldı ki Kuran kurslarında öğretilen de salt Kuran'ın Arapça metninin okun- masıdır. Anlamı bilinmeden, ne dediği konusunda hiçbir şey öğrenmeden Arapça bir metin olan kut- sal kitabı okumak, bunu başarana da bir şey öğ- retmiş olmayacaktır. Zihinsel ve duygusal olgun- luğa ulaşmamış çocuklara yapılan 'anlamını bilme- den okuma ve ezberleme' eğitim sayılamaz. Bu çalışmada düşünmeyi, irdelemeyi, neden-sonuç iliş- kisine dayalı muhakemeyi, tartışmayı, olayları an- lama ve kavramaya dayalı sorun çözmeyi gelişti- ren hiçbir özellik yoktur. Bu konu, Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'in çok açık ifade ettiği, din amaçlı değişikliklerin ne yönde genişletildiğine iliş- kin bir örnek sayılmalıdır. Bu yönetmelik değişik- liği, gösterilen tepkiler üzerine 23.12.2004 tarihli ye- ni bir yönetmelikle iptal edilmiş. Nezih Varol, bu ip- tal nedeniyle tepki gösteren İstanbul milletvekili sa- yın Güldal Okuducu'ya, CHP ve öteki siyasi par- tilere, tüm sivil toplum kuruluşlanna, başta NTV ol- mak üzere yazılı ve görsel basın kuruluşlanna ve Sayın Cumhurbaşkanı'na teşekkür ediyor. Siyasal iktidann girişimleri böyle. Olaylar böyle sürüp gi- diyor. Duyarlı olunursa böyle sonuçlar alınabiliyor. Durum budur. Yerel yönetim seçimleri de önümüz- dedir. Çalışma Ortamı Dergisi. Selanik Caddesi, 52/4 Kızılay-ANKARA. www.fisek.org. tr. e-mail: erdalatak < superonline.com Faks:0 212 513 90 98 CHP Parti Meclisi kararlastırdı Sangül Şişli'den yeniden aday İstanbul Haber Ser- visi-CHP Parti Mecli- si, îstanbul büyükşehir belediye başkan aday- lığı için adı geçen Şiş- li Belediye Başkanı Mustafa Sangül'ün ye- niden Şişli'den aday gösterilmesine karar verdi. Sangül, parti mecli- sinin dün aldığı karan değerlendirken "Şişüli- lere 1999 seçimleri ön- cesi iki dönem belediye başkanhğı yapacağıma dair sözvermiştim. Ba- na sözümü tutnıa ve hiz- metlerimi sürdürme olanağı tanıyan parti meclisi kararuu sevinç ve gururla karşıhyo- rum" dedi. Şişli'de yeniden CHP adayı olmasınuı kendi- si için çok önemli oldu- ğunu belirten Sangül, "Kendimi bildim bile- H CHP'üjim. GençHk kollannda başladığım çanşmalanmı şu anda belediye başkanı ola- rak sürdürüyorum. Sosyal demokrat çiz- ginıden Atatürk ilke ve devrimlerinden asla ödünvermedim. Bu an- layışdoğnıltusunda Ştş- B\ç hizmeti sürdürmek istiyorum" dedi. Şişli halkının da ken- disine gereken desteği vereceğine inandığını da ifade eden Mustafa Sangül, 29 Mart seçim- lerinde bir rekora imze atıp 100 binin üzerin- de oy alarak yeniden seçileceğine inandığını söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear