Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT 2004 CUMARTESİ
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
_K -2 Sınop K 2 Adana
Edirne B -2 Samsun K 0 Mersın
Kocaelı K -3 Trabzon
Çanakkale B
(zmir B
-4 Giresun
2 Ankara
_K 1 Dıyarbakır Y
_ K 0 Şanlıurfa Y
Manisa B
K -6 Mardın
Aydın
Denizlı B
_0 Eskişehir
_2 Konya
0 Sıvas
K -8 Siirt
K -9 Hakkârı
K -6 Van
Zonguldak K -3 Antalya B 6 Kars K -2
Butun bolgelenmız çok bu-
lütfu Marmara'nın bafcs.. kıyı
Ege ıle Bat Akde<ı z d.şında
tum yurt yaflışlı geçeceK Yur
dun kueey ıç ve bat kesım-
lennde kuvvetlı don olay
beklenmekfedır Ruzgâr ku-
zey ve batı, yurdun doğusurv
da guney ve bati yonlerdefi
orta, karayel yurdun kuzey-
bat, kesımlennae yer yer kuv-
vetlı olarak esecek Hava sı-
cartlığ' tufn yurtta azaimaya
devam edecek
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
B
B
B
B
B
B
B
B
6
-1
-5
11
8
9
8
8
Berlın B 6 Moskova B -12
Budapeşte B 6 Aşkabat Y 24
Madrid B 13 Astana K -8
Viyana
Belgrad
Y 6 Taşkent Y 13
B 5 Bakû B
Sofya
Roma
K 0 Bişkek
B 13 Tiflis B -5
Atina K 6 Kahıre B 14
Münıh B 6 Zürih B 7 Şam B
t^j\, Parçalı bulutlu : SlSll ^ Çok bulutlu Yağmurlu Kariı t Gbk guruttülü
* •
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
tarafının çantada "keklik" saydığı varsayımlarım
on saat süren "mekik" diplomasisi ile karşıladı.
Rum heyeti Kuzey ve Güney Kıbrıs arasındaki
görüşmelerde çıkacak anlaşmazhkları çözeceği
öngörülen, Ankara ve Atina'nın da katılacağı
dörtlü toplantıya Avrupa Birliği'nin "müdahil" ola-
rak katılmasını istiyor.
Türk tarafı, Rum önerisine karşı. "Bu istemin,
katılım sürecini tabii mecrasından çıkaracağını"
öne sürüyor. Annan da karşı, ABD de...
Denktaş a göre, Rumlar samanhkta iğne arı-
yor. Doğru bir saptama.
Ama, Rumlar BM'yi, ABD'yi, Kıbrıs'layakından
ilgili devletlerı, hatta AB'yi iğneyi birlikte arama-
ya zorluyor.
• • •
Günlerdir heyecanla izlenen toplantılar, çözüm
istensinin ilk kilometresi. Sanki sorun New
York'taki toplantılarda çözümleniyormuş gibi bir
heyecan, bir heyecan... Oysa, New York, tartış-
maları görüşme yöntemini ve takvimini sapta-
maya yönelik.
New York bir başlangıç. Sorunun çözümüne
yönelik asıl görüşmeler, Güney ve Kuzey Kıbrıs
arasında başlatılmasına çalışılan -Rum direnci
kınlarak başlayabilirse- pazarlık niteliğindeki top-
lantılarda ya biçim/enecek ya biçimlenecek.
Rumlara bir adım önde fark atarak altın madal-
ya kazanmanın bir anlamı var elbette. Ne çare,
soruna çözüm getirmiyor.
Heyecanlı medyamızın gargaraya getirdiği ki-
mi haberler arasında; Cumhurbaşkanı Denktaş'ın
kısa, özlü bir söylemi dünle değil, yarınla ilgilen-
memizdeki zorunluluğu ortaya koyuyor.
Denktaş, zafer naralarından, manşetlerden ya-
kmıyor. Zira zafer sarhoşluğunun kamuoyuna
Rumlara kabul ettirilmesi gereken kimı önemli ol-
mazsa olmazlanmızı kamuoyunun unutması ola-
sılığından kaygılanıyor.
Diyor ki Denktaş; "Bizim için esas önemli olan
benim Annan Planı'na getirmek istediğim deği-
şiklik önerilerinin ne kadarının kabul edileceği-
dir".
Ne demek istiyor Denktaş? Çok açık. Asıl so-
runun -bu hükümet değiştirmez, ABD, AB ve Yu-
nan oyunları ile alta düşmezsek- Türkiye'nin he-
men her zeminde yinelenen olmazsa olmazların
başında gelen egemenliğin güçlendirilmesi, ga-
rantörlüğün sürmesi, sınırların düz çizgiye geti-
rilmesi, Türk askerinin adada kalması, göçmen
sorununun yumuşatılması gibi temel konuları kar-
şı tarafa kabul ettirmek olduğunun altını çiziyor.
Kuşkusuz pek çok çevre -yalnız adam- Denk-
taş'ın son davranışlarını özümsemiyor. Oysa
80'lik delikanlı Denktaş, -yöntem ne olursa olsun,
kimden gelirse gelsin- 35-40 yıldır inatla, sabıria
gerçekleştirmeye çalıştığı hedefe varmak için bü-
yük uğraş veriyor.
• • •
Denktaş, New York'ta Kıbrıs davasını istenilen
biçimde sonuçlandıracak yeni bir mücadelenin ilk
sayfasını açıyor.
Birolasılıktır, nekigüçlü birolasılık; Denktaş'ın
en basit ifadeyle Kıbrıslı Türkleri Rum yönetimin-
de azınlık durumuna düşürmeyecek savaşını ver
kurtul tayfası anlayabilir mi?
Dün olduğu gibi bugünler de Denktaş için itle-
rin ürüdüğü, fakat kervanın yürüdüğü günler.
Dünkü manşetler Denktaş'ı Annan'a sunduğu
öneri nedeniyle övdü. Bırisi ve TV ekranlarında bi-
rinin dışında.
Biri kel kafasına hapsettiği dönekliğe Denktaş'ı
ortak etmek isteyen Londra'dan köpek satın ala-
cak kadar rahata, lükse düşkün eski bir solcu. Bir
diğeri dönekliğin kitabını yazan.
x
Ancaaak, hem yazan, hem konuşan, hem ka-
muoyu araştırması yapan bir başkası var ki; \s-
mini yazmadan anımsayacaksınız.
Son dönemde NTV'de Basın Odası'nda bem-
beyaz saçları ile "erdemli" bir portre çizmeye ça-
lışıyor. Ha, baş marifetini mi soruyorsunuz? Ha-
ni canım, siyasal simge kabul edilen türbanla ge-
leneksel başörtüsünü birbirinden ayırmayan
araştırmasıyla "başörtüsünü halkınyüzde 75'inin
istediğini" ilan ederek türbanı koruyan; AKP'yi,
manşetlerden de patronunu rahatlatan adam.
Denktaş; sen halk dalkavuklarını, yalakaları,
övgüleri, eleştirileri boş ver. -Tabii bu iktidar önü-
nü kesmezse- savunageldiğin temel ilkeleri ka-
bul ettirmeye bak!
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
Ben de hopstar
olsaydım...
M Baştarafı Arka Sayfada
Akılkuşu bakın ne dedi?
Bilgin baykuş güldü:
- Ah çocuklar keşke sizin söylediğiniz gibi ol-
saydı ama değil. Şimdi elektronik müzik çıktı
serçeler. Elektronik müzik nedir biliyor musu-
nuz?
Serçeler hayretle baktılar, bu da neydi acaba?
Bilgin baykuş, Akıllıkuş devam etti:
- Şimdi öyle mikrofonlar, öyle ses düzeni var
ki, kimin sesinin ne olduğunun hiç önemi yok.
Mikrofona inek böğürür, hoparlörden en güzel
öten kuşu kıskandıracak nağmeler yayılır. Siz ne
sanıyorsunuz? Bunca şarkıcı dünyaya nasıl ya-
yıhyor. 0nun için hiç şaşmayın çocuklar, müzik
dünyası da değişti.
Serçeler cıvıldaştılar:
- Şimdi ne olacak Öyleyse?
Akılhkuş güldü:
- Merak etmeyin, yakında biz de 'Hopstar ya-
nşması'nı hazırlıyacağız.
. Ortalık bıranda sessizleşti. v
Generallerm avukatı: Kayıtlan silemezler
İLHANTAŞCI
ANKARA - Dinci Vakit ga-
zetesi aleyhine dava açan ve
aralannda kuvvet komutanla-
nnın da bulunduğu 312 gene-
ralin avukatı Bilgin Yaacıoğ-
lu, gazete yönetimine Asım
Yenihaber'in gerçek kimliği-
ni açıklama çağnsında bulu-
nurken "Tabii cesaretleri
varsa" dedi. Bilgisayannın IP
numarasınuı tespitinin isten-
diği Telekom'un vereceği ya-
nıta göre, yazıyı RTÜK üyesi
Mehmet Doğan'ın yazıp yaz-
madıgının ortaya çıkacağ/nı
kaydedenYazıcıoğlu, "Bekle-
yip göreceğiz. O zaman ak
mi, kara mı ortaya çıkacak"
dedi. Avukat Yazıcıoğlu, Va-
kit te Asım Yenihaber ismiyle
"Onbaşı bile olamavacakla-
nn general olduğu ülke"
başlıklı yazıyla ilgili açılan da-
vayı değerlendirdi. Yazıcıoğ-
lu, Vakit'te Yenihaber imzasry-
la yazı yazan kişinin RTÜK
üyesi Mehmet Doğan olup ol-
madığının, bilgisayar IP nu-
marasıyla ortaya çıkacağını
söyledi. Yazıcıoğlu, "Tele-
kom'un vereceği yanıtla ak
mı, kara mı ortaya çıkacak"
dedi.
Telekom kayıtlannın silinip
silinemeyeceğine ilişkin soru
üzerine Yazıcıoğlu, "Uzman-
lar, böyle bir kaydın o maki-
nelerin kırılıp parçalanma-
sıvla mümkün olabileceğini
söylüyorlar. Farazi düşünü-
yorunı, kendi evinde bir ma-
kine varsa, onlan yok edebi-
lir. Götürür Gölbaşfna atar.
Ama ana arter olarak Tele-
kom'daki kaydın yok edil-
mesi imkânsız. Yazının han-
gi adresten geçildiği ortaya
çıkacak" diye konuştu.
Yazıcıoğlu, ihbarcı Nurul-
lah Kuloğlu'nun da hedef ol-
mamak için kendini gizleye-
bileceğini vurguladı.
Kuloğlu'nun gerçekte olup
olmadığı yönündeki soru üze-
rine Yazıcıoğlu, "Yazıyı ya-
zan Mehmet Doğan ise ken-
disini bilinçli biçimde Asım
Yenihaber ismiyle nasıl ko-
rumava çalışıyorsa, gerçek
bir kişi de kendisini koruya-
büir" dedi. Ihbarmektubunun
müvekkili Jandarma Genel
Komutanı Orgeneral Şener
Eruygur'a posta yoluyla geldi-
ğüıi anlatan Yazıcıoğlu, "Ben
müvekkilim adına harekete-
den kişiyim. Bana verilen
malzemeyle ben yemeği pi-
şiririm. VTüvekkilimin ulaş-
tırdığı belgeyi mahkemeye
vermemek düşûnülemez"
diye konuştu. Avukat Yazıcı-
oğlu, RTUK üyesi Mehmet
Doğan'ın Vakit'te yazı yazdı-
ğını inkâr etmediğini \urgula-
yarak " O zaman hâkim de
17.00'den sonra avukatlık
yapsın. Devlet memurluğu,
tapu sicil memuru, nüfus
müdürü için geçerli de
RTÜK mü ayrıcaüklı?" de-
di. Vakit'e, Asım Yenihaber'in
gerçek kimliğini açıkJama
çağnsında bulunan Yazıcıoğ-
lu, "Tabii cesaretleri varsa...
Yazıişleri tanımadığı bir ki-
şinin yazısını gazetede nasıl
yayımlayabilir?" diye konuş-
tu. Bilgin Yazıcıoğlu, "Bu ûl-
kenin bûtünlüğü için bu gi-
bi kişilerle birçok kişinin
mücadele etmesi gerekivor.
Bu ülke Ataturk ülkesi. Onun
bunun çiftliği değil" dedi.
Karadeniz'de petrol bulundu
MArkasî Sa. 8, Sü. 1 'de
ye konuştu. TPAO yurtiçınde günde 30 bin va-
ril petrol üretiyor. Türkiye'nin günlük petrol
tüketımi ise yaldaşık 525 bin ton civannda bu-
lunuyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Hilmi Güler, TPAO Genel Müdürü Dınç ve
BPTürkiye Genel Müdürü Tahir Uysal'ın 20
Ocak'ta birlikte yaprıklan basın toplantısın-
da, TPAO-BP ortaklığının Doğu Karade-
niz'deki petrol aramalannda ilk sonuçlann
olumlu olduğu ve yıl içinde sondaj yapılaca-
ğı açıklanmış, buna karşın bulunan petrolün
miktan verilmemişti.
TPAO Genel Müdürü Dinç, basın toplantı-
sından bir gün sonra basına kapalı yapılan
TBMM KlT Komısyonu'ndakı TPAO görüş-
meleri sırasında şunlan söyledi:
"Dün basın toplantısında bazı basın
mensupları sordular 'ne kadar mılyon vanl,
neüreteceksıniz'diye. Bunlaryanhşnokta-
lara götürür diye telafTuz etmek istemiyo-
nız. Ama özet olarak dünkü basın toplan-
tısında şunu duymak istiyorlar tabii, 300
bin varil petrol, 2 milyar varil üretilebilir
petrol rezervi... Bunları söylemek isteme-
dik." Komisyonda Doğu Karadenız'de geçen
yaz 1200 kilometrekare üç boyutlu sısmık ya-
pıldığuıı söyleyen Dinç, deniz tabanının altın-
da, 3-4 bin metre aşağıda gözenekli yapının
ıçınde petrol bulundugunu ifade etti. Dinç,
Artvin-Hopa ve Ordu'nun açıklannda üç ta-
ne büyük bölge-yatak gözüİrtüğünü anlata-
rak şöyle konuştu: "Hazar Denizi'nden ay-
nen Doğu Karadenız'de, Orta Karadeniz'e
kadar devam ettiği çok net bir şekilde gö-
züküyor. Bu senenin aralık ayında sonda-
)\ var, 2005'in Ocak, Şubat, Mart ayları
petrol keşfiyle sonuçlanırsa Karadeniz
başka bir Hazar deni/i olacaktır. fnanınız
o detaylan görseniz, birkaç saat tartışabil-
sek, birkaç gün uyuyamazsını/. Son dere-
ce heyecan verici."
Petrolün dünya piyasalanndakı vari) fiyatı
23-25 dolar arasında değışıyor. Dinç'in belirt-
tığı 2 milyar vanllik birrezer\
r
miktanna gö-
re, bulunan rezervin toplam değeri yaklaşık
50 milyar dolar ediyor. Türkıye'nin 2001 yı-
lındakı petrol tüketımi 27.9 milyon ton, üre-
timi ise 1.6 milyon ton olarak gerçekleşmiş-
ri. Çalışmalardan sonuç aJınırsa, bulunan re-
zenierin, Türkiye'nin petrol üretimini yakla-
şık 16 milyon ton arttıracağı hesaplanıyor. T-
PAO'nun bu buluşu TÜPRAŞ özelleştırme-
sınin zamansızlığınj da bir kez daha ortaya
koydu. Petrol-Iş Sendikası Başkanı Mustafa
Öztaşkın, TPAO'nun buluşunun çok önemJı
bir miktar olduğunu vurgulayarak "Şimdi
böyle bir zamanda TÜPRAŞ'ı özelleştir-
menin ne kadar yanlış olduğu bir kez da-
ha ortaya çıkıyor" dedi.
Şiilerin istediği olmayacak
Dış Haberler Servisi - Irak'ta
seçimlerin olanaklılığını incele-
yen BM heyeti, seçimlerin takvi-
me bağlanmaması gerektığini ve
iktidar devnnden önce seçim ya-
pılamayacağını sa\Tindu. Irak'ta-
ki BM heyetinin başkanı Lah-
dar Brahimi, Geçici Hükümet
Konseyi'yle (GHK) yaptığı gö-
rüşmeden sonra seçimlerin "sü-
reye bağlı olmaması gerektiği-
ni" söyledi.
Brahimi'nin sözcüsü Ahmed
Fevzi de BBC radyosuna yaptı-
ğı açıklamada, Irak'ta iktidar
devrinden önce seçimlerin yapı-
lamayacağuıı söyledi.
BM Genel Sekreten KofiAn-
nan, Brahimi başkanhğındaki
heyeti. Irak'taki Şiilerin ısrarla
istediği, doğrudan seçimlerin ya-
pılabilme olanağmı incelemek
amacıyla göndermişti. Brahi-
mi'nın önceki gün görüştüğü Şii
lider Ayetullah Ali Sistani, 31
Mayıs'a kadar doğrudan seçim-
lerle geçici meclis kurulmasını
istiyor.
Ittifakla GHK arasında kasım-
da vanlan anlaşmada ise geçici
meclisin üyelerinin dolaylı se-
çimlerle belirlenmesi öngörülü-
yor.
tktidann devri ile ilgili BM in-
celemeleri sürerken Güney Kore
Parlamentosu Irak'a 3 bin asker
gönderme planını onayladı. Oy-
lamada milletvekillerinin 155'i
evet, 50'si ha>ır o\u kullandı.
Güney Kore'nin Irak'ta halen
465 askeri sıhhiye ve istihkâm
görevlisi bulunuyor.
Dığer yandan, ABD ordusu,
Bağdat'ın bir mahallesinde dev-
riye gezen 16. Askeri Polıs Tu-
Güney Kore,
mecliste alınan
kararla birlikte,
ABD ve İngiltere'den
sonra Irak'ta en çok
askeri bulunan
üçüncü ülke olma
yoluna girdi. Özel
komando güçleri ve
muharip deniz
piyadelerindcn
oluşacak askeri
birliklerin nisan
ayından önce Kuzey
Irak'ın Kerkük
kentindc
konuşlandınlması
planlanıyor. Cüney
Koreliler, Seul'de
yaptıkları protesto
gösterisiyle asker
gönderme karanna
karşı çıkfılar.
(Fotoğraf:AP)
gayıüyelerine patlayıcı atıhnası
üzerine 1 ABD'li askerin öldü-
ğünü açıkladı. Ebu Garib Mahal-
lesi'nde önceki akşam yerel sa-
atle 22.40 sulannda düzenlenen
saldında 2 askerin de yaralandı-
ğı belirtildi.
Yandarbiyev
öldürüldüDış Haberler Servisi - Eski Çeçenistan Devlet
Başkanı Selimhan Yandarbiyev'in, Katar'ın
başkenti Doha'da, aracında meydana gelen bir
patlama sonucu öldüğü bildirildi. Çeçenistan'da
Cahar Dudayev'in 1996'da öl-
dürülmesinden sonra kısa bir
süre devlet başkanlığı görevini
yürüten 52 yaşındaki Selimhan
Yandarbiyev, Rus askerlerinin
1999'da Çeçenistan'a saldır-
masıyla bölgeden kaçmış, Ka-
tar'da 3 yıldan uzun bir süredir
sürgün hayatı yaşıyordu. Yan-
darbiyev Doha'da, namaz kıldı-
ğı camiden aynldıktan sonra aracında meydana
gelen patlama sonucu ağır yaralandı. Hastaneye
kaldırılan Yandarbiyev ameliyata alındı, ancak
kurtanJamadı. Olayda yaralanan Yandarbiyev'in
oğlunun da yoğun bakıma alındığı kaydedildi.
Patlamada, Yandarbiyev'in iki koruması da ya-
şamını yitirdi. Yandarbiyev'in, El Kaide örgütü
ile ilişkisi olduğu öne sürülüyordu.
KUVEYT'TE KOMŞULAR ZİRVESİ
Irak komşu ülkelerle ilk
kez masaya oturuyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -1-
rak'a komşu ülkeler. bugün Kuveyt'te bir
araya gelıyor. Irak'ın da ilk kez katılaca-
ğı toplantıda Türkiye'yi Dışışleri Baka-
nı AbduIIah Gül temsil edecek.
Irak'ın komşulannı 5. kez bir araya ge-
tirecek toplanh, Irak'ın ilk kez katılacak
olması nedeniyle özel bir önem taşıyor.
Bundan önceki Şam toplantısına, Irak
Dışışleri Bakanı Hoşyar Zebari, "dave-
tin geç kaldığı" gerekçesiyle katılma-
mıştı.
Zebari, Türkiye'nin girişimiyle îstan-
bul'da başlatılan sürece ilişkin yaptığı
son açıklamada, Kuveyt'teki toplantıya
katılacağını ve bakanJara Irak'taki duru-
mu anlatacağını söylemişti. Kuveyt'teki
toplantıya Türkiye ve ev sahibi Ku-
veyt'in yanı sıra Suriye, Iran, Suudi Ara-
bistan, Urdün ve Mısır'ın katılmasi ön-
görülüyor. Toplantı, bugün TSl 17.00'de
düzenlenecek genel oturumla başlaya-
cak. TSÎ 20.00'de toplantımn sonuç bil-
dirisini hazırlayacak yürütme ve yasama
komisyonu toplanacak. Yann da nihai
orurum düzenlenecek ve sonuç bildirisi
yayımlanacak.
Irak'taki gelişmelerin ve ülkenin gele-
ceğinin ele alınacağı toplantıda, Türk ta-
rafınca, Irak'ın toprak bûtünlüğü ve si-
yasi birliğinin korunması, etnik yapıya
dayalı sistemlerin bölgede yeni sorunla-
ra yol açacağı konulan vurgulanacak.
Toplantıda kahlımcı ülkelerin Irak'ın
kaynaklannuı kendi halkı tarafindan kul-
lanılması, ülke yönetiminin Irakhlara
de\Tİ ve Irak'ın, komşulanyla iyi ılişki-
ler içinde bulunan, banşçı, demokratik
ve istikrarlı bir ülke olması gibi konula-
n eie almalan bekJeniyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
"Sorunu henüz çözmedik!"
Gelinen noktamn duygulardan uzak en mantık-
lı anlatımı bu. Ancak, biz Türkler "öldük, biüikle
"ezdik, yok ettik" arasında gidip geldiğimiz için
New York'tan Ankara'ya ulaşan ilk haberler her şe-
yin olup bittiği yönündeydi...
Ancak görünen gerçek şu:
Tarafların adaya dönmesiyle birlikte yeni birsü-
reç başlayacak. Bu süreç daha çoook manşet
kaldırır...
Görüşmeler boyunca Denktaş'ın endişesi kar-
şı taraftan çok, Ankara'ydı... İlk günkü kilitlenme-
den sonra ik/nci gün Denktaş'ın elinde yeni bir
önerı vardı. Ankara'da pişirilip New York'ta servis
yapılan öneri, Annan'ın çizdiği yol haritasına Yu-
nanistan ve Türkiye'nin de katılmasını öngörüyor.
Annan da bunu değerlendirilebilir buldu. Bunu,
"karşı tarafı şaşkına çevirdik", "Rumlar tepetaklak
oldu" gibi naralarla sunmak, klasik deyimle
"Türk'ün Türk'e propagandası "ndan başka birşey
değildi.
Bu durum da maçın başında gol atan takımın,
golün üstüne yatıp maç bitmeden zafer kutlama-
sına benziyor...
Dün akşam Yunanistan'dan gelen haberler, Tür-
kiye'deki naralarla örtüşmüyordu. Farklı sesler her
şeyın bıtmediğini ortaya koyuyor...
Şimdi AKP hükümetine düşen, bugüne kadar
yaptıklarını yeniden gözden geçirip önümüzdeki
dönemi bütün devlet organlarıyla paylaşmak. Zı-
ra dün akşam gelinen nokta bir zafer değil, saha-
ya çıkma...
Başbakan Erdoğan ne yaparsa yapsın başarı
sayıldığı ıçın Türkiye'nin bu süreçteki artıları ek-
sileri kamuoyuna tam olarak yansımıyor. örneğin
Erdoğan, BM Özel Temsilcisi Alvaro de Soto'nun
değiştirilmesini istedi, olmadı. Dünün Annan'dan
sonraki ikinci açıklayıcısı De Soto idi. Adadaki gö-
rüşmelerde de o gözlemcilik yapacak...
AB'nin rolü ne olacak?
Kıbrıs sorununun çözümünü Türkiye'nin yüzde
100'ü istiyor. Kimilerine göre de, yıllardır bir tek
kurşunun atılmadığı adada zaten barış var. Bu da
bir gerçek ama, geçelim... Kıbrıs görüşmelerine,
"biz çözmeye mahkûmuz" diye değil de, "çözmek
istiyoruz ama, olmazsa başka seçeneğimiz var" di-
ye yaklaşmamız gerekiyor...
Eğer böyle yaklaşmazsak, olmazsa olmazlan-
mızı kabul ettirmemiz zorlaşır. Bu bakımdan ada-
daki görüşmeler sırasında yaşanacaklar büyük
önem taşıyor.
Rumlar dönüp dolaşıp şu istemi yineliyorfar:
- AB müktesebatının tümü adada geçerli olsun!
Ne kadar basit bir tümce değil mi? Üstelik hiç-
bir tırmalayıcı yanı da yok!
Oysa kazın ayağı öyle değil... Çekinceler koy-
madan ya da Denktaş'ın vurguladığı gibi vanlan
anlaşmayı AB hukukunun parçası olarak kabul
ettirmeden AB müktesebatının kabul edilmesi şu
anlama gelir:
Bütün kazanımlan sıfırla çarpmak!
Annan Planı'nın yürüıiüğe girmesinden hemen
sonra, Türklerin kazanımı gibi görünen kimi mad-
deler için Rumlar AB'ye başvurup şunu söyleye-
cekler:
Ey Brüksel, biz Annan Planı'nı ayıp olmasın di-
ye kabul ettik. Ama şu şu maddeler sanki senin
hukukuna uymuyor, bir bakıver!
Bakacaklar, aa gerçekten öyle. Türk tarafı da
bunu kabul ertiğine göre 3 yılda mı olur, 5 yılda mı
olur, AB hukukunun hızına göre bütün kazanım-
ları yitirebiliriz!
Taraflar New York'a giderken genel zamanlama
şöyleydi:
Annan, Denktaş ve Papadopulos'u bir araya
getirecek. Yarım saatte taraflar görüşüp plana iliş-
kin görüşlerini açıklayacak. Taraflar bazı nüans-
larla müzakerelerin önünü açacaklar. Sonra ho-
oop Lefkoşa'ya uçacaklar...
öyle olmadı... Bu sıcak durumun da gösterdiği
şu:
Kıbrıs'ta zaman ayarlı dayatmalar çözüm değil-
dir!
ankcumfa cumhuriyet.com.tr
KA-DER ve An Hareketi
Kadına Avrupa
Bırlıgı egıtımı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - İngilte-
re'nin Ankara Büyükel-
çisi Peter VVestmacott.
Kıbns konusunun adil
biçimde çözümlenmesi
ve bunun Türkiye'nin
AB ile üyelik müzakere-
lerine başlaması için ta-
rih almmasında ciddi
fark yaratmasını umut
ettiklerini söyledi.
îngiltere Büyükelçih-
ği'nindesteği ileAn Ha-
reketi ve Kadın Adayla-
n Destekleme ve Eğitme
Derneğı'nce (KA-DER)
yürütülen "Kadınlara
YönelikA\rupa Birliği
(AB) Bilgilendirme Se-
mineri" projesi tamam-
landı. Proje ile Aydın,
Tekirdağ, Erzurum,
Mersin, Van, Samsun,
Sıvas, Dıyarbakır, Eskı-
şehir, Bursa ve Gazian-
tep "te yaklaşık 300 kadı-
na AB ve sosyal politika
konusunda eğitim veril-
di. Projenin tanıtırn ve
değerlendırme toplantı-
sı, dün Hilton Oteli'nde
îngiltere Büyükelçisi
Peter Vvestmacott'un da
karılımıyla gerçekJeşti-
rildi.
VVestmacott. toplantı-
da yaptığı konuşmada,
sivil toplum örgütlerinin
Türkiye'nin AB'ye giri-
şi açısından çok önemli
rol oynayacağına işaret
etti. '
îngiltere'nin, Türki-
ye'nin AB'ye üyeliğıne
uzun zamandır destek
verdiğini anlatan VVest-
macott, Kıbns konusun-
da New York'ta süren
müzakerelerin üyelik
konusunda önem taşıdı-
ğmı kaydetti.
Vv'estmacott. "Umut
ederiz, Kıbns konusu-
nun adil biçimde çö-
zümlenmesi Türki-
ye'nin üyelik müzake-
relerinin başlaması
için tarih alınması ko-
nusunda da ciddi fark
yaratacaktır" diye ko-
nuştu.