23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT 2004 CUMARTESİ 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE _K -2 Sınop K 2 Adana Edirne B -2 Samsun K 0 Mersın Kocaelı K -3 Trabzon Çanakkale B (zmir B -4 Giresun 2 Ankara _K 1 Dıyarbakır Y _ K 0 Şanlıurfa Y Manisa B K -6 Mardın Aydın Denizlı B _0 Eskişehir _2 Konya 0 Sıvas K -8 Siirt K -9 Hakkârı K -6 Van Zonguldak K -3 Antalya B 6 Kars K -2 Butun bolgelenmız çok bu- lütfu Marmara'nın bafcs.. kıyı Ege ıle Bat Akde<ı z d.şında tum yurt yaflışlı geçeceK Yur dun kueey ıç ve bat kesım- lennde kuvvetlı don olay beklenmekfedır Ruzgâr ku- zey ve batı, yurdun doğusurv da guney ve bati yonlerdefi orta, karayel yurdun kuzey- bat, kesımlennae yer yer kuv- vetlı olarak esecek Hava sı- cartlığ' tufn yurtta azaimaya devam edecek DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn B B B B B B B B 6 -1 -5 11 8 9 8 8 Berlın B 6 Moskova B -12 Budapeşte B 6 Aşkabat Y 24 Madrid B 13 Astana K -8 Viyana Belgrad Y 6 Taşkent Y 13 B 5 Bakû B Sofya Roma K 0 Bişkek B 13 Tiflis B -5 Atina K 6 Kahıre B 14 Münıh B 6 Zürih B 7 Şam B t^j\, Parçalı bulutlu : SlSll ^ Çok bulutlu Yağmurlu Kariı t Gbk guruttülü * • G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada tarafının çantada "keklik" saydığı varsayımlarım on saat süren "mekik" diplomasisi ile karşıladı. Rum heyeti Kuzey ve Güney Kıbrıs arasındaki görüşmelerde çıkacak anlaşmazhkları çözeceği öngörülen, Ankara ve Atina'nın da katılacağı dörtlü toplantıya Avrupa Birliği'nin "müdahil" ola- rak katılmasını istiyor. Türk tarafı, Rum önerisine karşı. "Bu istemin, katılım sürecini tabii mecrasından çıkaracağını" öne sürüyor. Annan da karşı, ABD de... Denktaş a göre, Rumlar samanhkta iğne arı- yor. Doğru bir saptama. Ama, Rumlar BM'yi, ABD'yi, Kıbrıs'layakından ilgili devletlerı, hatta AB'yi iğneyi birlikte arama- ya zorluyor. • • • Günlerdir heyecanla izlenen toplantılar, çözüm istensinin ilk kilometresi. Sanki sorun New York'taki toplantılarda çözümleniyormuş gibi bir heyecan, bir heyecan... Oysa, New York, tartış- maları görüşme yöntemini ve takvimini sapta- maya yönelik. New York bir başlangıç. Sorunun çözümüne yönelik asıl görüşmeler, Güney ve Kuzey Kıbrıs arasında başlatılmasına çalışılan -Rum direnci kınlarak başlayabilirse- pazarlık niteliğindeki top- lantılarda ya biçim/enecek ya biçimlenecek. Rumlara bir adım önde fark atarak altın madal- ya kazanmanın bir anlamı var elbette. Ne çare, soruna çözüm getirmiyor. Heyecanlı medyamızın gargaraya getirdiği ki- mi haberler arasında; Cumhurbaşkanı Denktaş'ın kısa, özlü bir söylemi dünle değil, yarınla ilgilen- memizdeki zorunluluğu ortaya koyuyor. Denktaş, zafer naralarından, manşetlerden ya- kmıyor. Zira zafer sarhoşluğunun kamuoyuna Rumlara kabul ettirilmesi gereken kimı önemli ol- mazsa olmazlanmızı kamuoyunun unutması ola- sılığından kaygılanıyor. Diyor ki Denktaş; "Bizim için esas önemli olan benim Annan Planı'na getirmek istediğim deği- şiklik önerilerinin ne kadarının kabul edileceği- dir". Ne demek istiyor Denktaş? Çok açık. Asıl so- runun -bu hükümet değiştirmez, ABD, AB ve Yu- nan oyunları ile alta düşmezsek- Türkiye'nin he- men her zeminde yinelenen olmazsa olmazların başında gelen egemenliğin güçlendirilmesi, ga- rantörlüğün sürmesi, sınırların düz çizgiye geti- rilmesi, Türk askerinin adada kalması, göçmen sorununun yumuşatılması gibi temel konuları kar- şı tarafa kabul ettirmek olduğunun altını çiziyor. Kuşkusuz pek çok çevre -yalnız adam- Denk- taş'ın son davranışlarını özümsemiyor. Oysa 80'lik delikanlı Denktaş, -yöntem ne olursa olsun, kimden gelirse gelsin- 35-40 yıldır inatla, sabıria gerçekleştirmeye çalıştığı hedefe varmak için bü- yük uğraş veriyor. • • • Denktaş, New York'ta Kıbrıs davasını istenilen biçimde sonuçlandıracak yeni bir mücadelenin ilk sayfasını açıyor. Birolasılıktır, nekigüçlü birolasılık; Denktaş'ın en basit ifadeyle Kıbrıslı Türkleri Rum yönetimin- de azınlık durumuna düşürmeyecek savaşını ver kurtul tayfası anlayabilir mi? Dün olduğu gibi bugünler de Denktaş için itle- rin ürüdüğü, fakat kervanın yürüdüğü günler. Dünkü manşetler Denktaş'ı Annan'a sunduğu öneri nedeniyle övdü. Bırisi ve TV ekranlarında bi- rinin dışında. Biri kel kafasına hapsettiği dönekliğe Denktaş'ı ortak etmek isteyen Londra'dan köpek satın ala- cak kadar rahata, lükse düşkün eski bir solcu. Bir diğeri dönekliğin kitabını yazan. x Ancaaak, hem yazan, hem konuşan, hem ka- muoyu araştırması yapan bir başkası var ki; \s- mini yazmadan anımsayacaksınız. Son dönemde NTV'de Basın Odası'nda bem- beyaz saçları ile "erdemli" bir portre çizmeye ça- lışıyor. Ha, baş marifetini mi soruyorsunuz? Ha- ni canım, siyasal simge kabul edilen türbanla ge- leneksel başörtüsünü birbirinden ayırmayan araştırmasıyla "başörtüsünü halkınyüzde 75'inin istediğini" ilan ederek türbanı koruyan; AKP'yi, manşetlerden de patronunu rahatlatan adam. Denktaş; sen halk dalkavuklarını, yalakaları, övgüleri, eleştirileri boş ver. -Tabii bu iktidar önü- nü kesmezse- savunageldiğin temel ilkeleri ka- bul ettirmeye bak! MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Ben de hopstar olsaydım... M Baştarafı Arka Sayfada Akılkuşu bakın ne dedi? Bilgin baykuş güldü: - Ah çocuklar keşke sizin söylediğiniz gibi ol- saydı ama değil. Şimdi elektronik müzik çıktı serçeler. Elektronik müzik nedir biliyor musu- nuz? Serçeler hayretle baktılar, bu da neydi acaba? Bilgin baykuş, Akıllıkuş devam etti: - Şimdi öyle mikrofonlar, öyle ses düzeni var ki, kimin sesinin ne olduğunun hiç önemi yok. Mikrofona inek böğürür, hoparlörden en güzel öten kuşu kıskandıracak nağmeler yayılır. Siz ne sanıyorsunuz? Bunca şarkıcı dünyaya nasıl ya- yıhyor. 0nun için hiç şaşmayın çocuklar, müzik dünyası da değişti. Serçeler cıvıldaştılar: - Şimdi ne olacak Öyleyse? Akılhkuş güldü: - Merak etmeyin, yakında biz de 'Hopstar ya- nşması'nı hazırlıyacağız. . Ortalık bıranda sessizleşti. v Generallerm avukatı: Kayıtlan silemezler İLHANTAŞCI ANKARA - Dinci Vakit ga- zetesi aleyhine dava açan ve aralannda kuvvet komutanla- nnın da bulunduğu 312 gene- ralin avukatı Bilgin Yaacıoğ- lu, gazete yönetimine Asım Yenihaber'in gerçek kimliği- ni açıklama çağnsında bulu- nurken "Tabii cesaretleri varsa" dedi. Bilgisayannın IP numarasınuı tespitinin isten- diği Telekom'un vereceği ya- nıta göre, yazıyı RTÜK üyesi Mehmet Doğan'ın yazıp yaz- madıgının ortaya çıkacağ/nı kaydedenYazıcıoğlu, "Bekle- yip göreceğiz. O zaman ak mi, kara mı ortaya çıkacak" dedi. Avukat Yazıcıoğlu, Va- kit te Asım Yenihaber ismiyle "Onbaşı bile olamavacakla- nn general olduğu ülke" başlıklı yazıyla ilgili açılan da- vayı değerlendirdi. Yazıcıoğ- lu, Vakit'te Yenihaber imzasry- la yazı yazan kişinin RTÜK üyesi Mehmet Doğan olup ol- madığının, bilgisayar IP nu- marasıyla ortaya çıkacağını söyledi. Yazıcıoğlu, "Tele- kom'un vereceği yanıtla ak mı, kara mı ortaya çıkacak" dedi. Telekom kayıtlannın silinip silinemeyeceğine ilişkin soru üzerine Yazıcıoğlu, "Uzman- lar, böyle bir kaydın o maki- nelerin kırılıp parçalanma- sıvla mümkün olabileceğini söylüyorlar. Farazi düşünü- yorunı, kendi evinde bir ma- kine varsa, onlan yok edebi- lir. Götürür Gölbaşfna atar. Ama ana arter olarak Tele- kom'daki kaydın yok edil- mesi imkânsız. Yazının han- gi adresten geçildiği ortaya çıkacak" diye konuştu. Yazıcıoğlu, ihbarcı Nurul- lah Kuloğlu'nun da hedef ol- mamak için kendini gizleye- bileceğini vurguladı. Kuloğlu'nun gerçekte olup olmadığı yönündeki soru üze- rine Yazıcıoğlu, "Yazıyı ya- zan Mehmet Doğan ise ken- disini bilinçli biçimde Asım Yenihaber ismiyle nasıl ko- rumava çalışıyorsa, gerçek bir kişi de kendisini koruya- büir" dedi. Ihbarmektubunun müvekkili Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur'a posta yoluyla geldi- ğüıi anlatan Yazıcıoğlu, "Ben müvekkilim adına harekete- den kişiyim. Bana verilen malzemeyle ben yemeği pi- şiririm. VTüvekkilimin ulaş- tırdığı belgeyi mahkemeye vermemek düşûnülemez" diye konuştu. Avukat Yazıcı- oğlu, RTUK üyesi Mehmet Doğan'ın Vakit'te yazı yazdı- ğını inkâr etmediğini \urgula- yarak " O zaman hâkim de 17.00'den sonra avukatlık yapsın. Devlet memurluğu, tapu sicil memuru, nüfus müdürü için geçerli de RTÜK mü ayrıcaüklı?" de- di. Vakit'e, Asım Yenihaber'in gerçek kimliğini açıkJama çağnsında bulunan Yazıcıoğ- lu, "Tabii cesaretleri varsa... Yazıişleri tanımadığı bir ki- şinin yazısını gazetede nasıl yayımlayabilir?" diye konuş- tu. Bilgin Yazıcıoğlu, "Bu ûl- kenin bûtünlüğü için bu gi- bi kişilerle birçok kişinin mücadele etmesi gerekivor. Bu ülke Ataturk ülkesi. Onun bunun çiftliği değil" dedi. Karadeniz'de petrol bulundu MArkasî Sa. 8, Sü. 1 'de ye konuştu. TPAO yurtiçınde günde 30 bin va- ril petrol üretiyor. Türkiye'nin günlük petrol tüketımi ise yaldaşık 525 bin ton civannda bu- lunuyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, TPAO Genel Müdürü Dınç ve BPTürkiye Genel Müdürü Tahir Uysal'ın 20 Ocak'ta birlikte yaprıklan basın toplantısın- da, TPAO-BP ortaklığının Doğu Karade- niz'deki petrol aramalannda ilk sonuçlann olumlu olduğu ve yıl içinde sondaj yapılaca- ğı açıklanmış, buna karşın bulunan petrolün miktan verilmemişti. TPAO Genel Müdürü Dinç, basın toplantı- sından bir gün sonra basına kapalı yapılan TBMM KlT Komısyonu'ndakı TPAO görüş- meleri sırasında şunlan söyledi: "Dün basın toplantısında bazı basın mensupları sordular 'ne kadar mılyon vanl, neüreteceksıniz'diye. Bunlaryanhşnokta- lara götürür diye telafTuz etmek istemiyo- nız. Ama özet olarak dünkü basın toplan- tısında şunu duymak istiyorlar tabii, 300 bin varil petrol, 2 milyar varil üretilebilir petrol rezervi... Bunları söylemek isteme- dik." Komisyonda Doğu Karadenız'de geçen yaz 1200 kilometrekare üç boyutlu sısmık ya- pıldığuıı söyleyen Dinç, deniz tabanının altın- da, 3-4 bin metre aşağıda gözenekli yapının ıçınde petrol bulundugunu ifade etti. Dinç, Artvin-Hopa ve Ordu'nun açıklannda üç ta- ne büyük bölge-yatak gözüİrtüğünü anlata- rak şöyle konuştu: "Hazar Denizi'nden ay- nen Doğu Karadenız'de, Orta Karadeniz'e kadar devam ettiği çok net bir şekilde gö- züküyor. Bu senenin aralık ayında sonda- )\ var, 2005'in Ocak, Şubat, Mart ayları petrol keşfiyle sonuçlanırsa Karadeniz başka bir Hazar deni/i olacaktır. fnanınız o detaylan görseniz, birkaç saat tartışabil- sek, birkaç gün uyuyamazsını/. Son dere- ce heyecan verici." Petrolün dünya piyasalanndakı vari) fiyatı 23-25 dolar arasında değışıyor. Dinç'in belirt- tığı 2 milyar vanllik birrezer\ r miktanna gö- re, bulunan rezervin toplam değeri yaklaşık 50 milyar dolar ediyor. Türkıye'nin 2001 yı- lındakı petrol tüketımi 27.9 milyon ton, üre- timi ise 1.6 milyon ton olarak gerçekleşmiş- ri. Çalışmalardan sonuç aJınırsa, bulunan re- zenierin, Türkiye'nin petrol üretimini yakla- şık 16 milyon ton arttıracağı hesaplanıyor. T- PAO'nun bu buluşu TÜPRAŞ özelleştırme- sınin zamansızlığınj da bir kez daha ortaya koydu. Petrol-Iş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın, TPAO'nun buluşunun çok önemJı bir miktar olduğunu vurgulayarak "Şimdi böyle bir zamanda TÜPRAŞ'ı özelleştir- menin ne kadar yanlış olduğu bir kez da- ha ortaya çıkıyor" dedi. Şiilerin istediği olmayacak Dış Haberler Servisi - Irak'ta seçimlerin olanaklılığını incele- yen BM heyeti, seçimlerin takvi- me bağlanmaması gerektığini ve iktidar devnnden önce seçim ya- pılamayacağını sa\Tindu. Irak'ta- ki BM heyetinin başkanı Lah- dar Brahimi, Geçici Hükümet Konseyi'yle (GHK) yaptığı gö- rüşmeden sonra seçimlerin "sü- reye bağlı olmaması gerektiği- ni" söyledi. Brahimi'nin sözcüsü Ahmed Fevzi de BBC radyosuna yaptı- ğı açıklamada, Irak'ta iktidar devrinden önce seçimlerin yapı- lamayacağuıı söyledi. BM Genel Sekreten KofiAn- nan, Brahimi başkanhğındaki heyeti. Irak'taki Şiilerin ısrarla istediği, doğrudan seçimlerin ya- pılabilme olanağmı incelemek amacıyla göndermişti. Brahi- mi'nın önceki gün görüştüğü Şii lider Ayetullah Ali Sistani, 31 Mayıs'a kadar doğrudan seçim- lerle geçici meclis kurulmasını istiyor. Ittifakla GHK arasında kasım- da vanlan anlaşmada ise geçici meclisin üyelerinin dolaylı se- çimlerle belirlenmesi öngörülü- yor. tktidann devri ile ilgili BM in- celemeleri sürerken Güney Kore Parlamentosu Irak'a 3 bin asker gönderme planını onayladı. Oy- lamada milletvekillerinin 155'i evet, 50'si ha>ır o\u kullandı. Güney Kore'nin Irak'ta halen 465 askeri sıhhiye ve istihkâm görevlisi bulunuyor. Dığer yandan, ABD ordusu, Bağdat'ın bir mahallesinde dev- riye gezen 16. Askeri Polıs Tu- Güney Kore, mecliste alınan kararla birlikte, ABD ve İngiltere'den sonra Irak'ta en çok askeri bulunan üçüncü ülke olma yoluna girdi. Özel komando güçleri ve muharip deniz piyadelerindcn oluşacak askeri birliklerin nisan ayından önce Kuzey Irak'ın Kerkük kentindc konuşlandınlması planlanıyor. Cüney Koreliler, Seul'de yaptıkları protesto gösterisiyle asker gönderme karanna karşı çıkfılar. (Fotoğraf:AP) gayıüyelerine patlayıcı atıhnası üzerine 1 ABD'li askerin öldü- ğünü açıkladı. Ebu Garib Mahal- lesi'nde önceki akşam yerel sa- atle 22.40 sulannda düzenlenen saldında 2 askerin de yaralandı- ğı belirtildi. Yandarbiyev öldürüldüDış Haberler Servisi - Eski Çeçenistan Devlet Başkanı Selimhan Yandarbiyev'in, Katar'ın başkenti Doha'da, aracında meydana gelen bir patlama sonucu öldüğü bildirildi. Çeçenistan'da Cahar Dudayev'in 1996'da öl- dürülmesinden sonra kısa bir süre devlet başkanlığı görevini yürüten 52 yaşındaki Selimhan Yandarbiyev, Rus askerlerinin 1999'da Çeçenistan'a saldır- masıyla bölgeden kaçmış, Ka- tar'da 3 yıldan uzun bir süredir sürgün hayatı yaşıyordu. Yan- darbiyev Doha'da, namaz kıldı- ğı camiden aynldıktan sonra aracında meydana gelen patlama sonucu ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Yandarbiyev ameliyata alındı, ancak kurtanJamadı. Olayda yaralanan Yandarbiyev'in oğlunun da yoğun bakıma alındığı kaydedildi. Patlamada, Yandarbiyev'in iki koruması da ya- şamını yitirdi. Yandarbiyev'in, El Kaide örgütü ile ilişkisi olduğu öne sürülüyordu. KUVEYT'TE KOMŞULAR ZİRVESİ Irak komşu ülkelerle ilk kez masaya oturuyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -1- rak'a komşu ülkeler. bugün Kuveyt'te bir araya gelıyor. Irak'ın da ilk kez katılaca- ğı toplantıda Türkiye'yi Dışışleri Baka- nı AbduIIah Gül temsil edecek. Irak'ın komşulannı 5. kez bir araya ge- tirecek toplanh, Irak'ın ilk kez katılacak olması nedeniyle özel bir önem taşıyor. Bundan önceki Şam toplantısına, Irak Dışışleri Bakanı Hoşyar Zebari, "dave- tin geç kaldığı" gerekçesiyle katılma- mıştı. Zebari, Türkiye'nin girişimiyle îstan- bul'da başlatılan sürece ilişkin yaptığı son açıklamada, Kuveyt'teki toplantıya katılacağını ve bakanJara Irak'taki duru- mu anlatacağını söylemişti. Kuveyt'teki toplantıya Türkiye ve ev sahibi Ku- veyt'in yanı sıra Suriye, Iran, Suudi Ara- bistan, Urdün ve Mısır'ın katılmasi ön- görülüyor. Toplantı, bugün TSl 17.00'de düzenlenecek genel oturumla başlaya- cak. TSÎ 20.00'de toplantımn sonuç bil- dirisini hazırlayacak yürütme ve yasama komisyonu toplanacak. Yann da nihai orurum düzenlenecek ve sonuç bildirisi yayımlanacak. Irak'taki gelişmelerin ve ülkenin gele- ceğinin ele alınacağı toplantıda, Türk ta- rafınca, Irak'ın toprak bûtünlüğü ve si- yasi birliğinin korunması, etnik yapıya dayalı sistemlerin bölgede yeni sorunla- ra yol açacağı konulan vurgulanacak. Toplantıda kahlımcı ülkelerin Irak'ın kaynaklannuı kendi halkı tarafindan kul- lanılması, ülke yönetiminin Irakhlara de\Tİ ve Irak'ın, komşulanyla iyi ılişki- ler içinde bulunan, banşçı, demokratik ve istikrarlı bir ülke olması gibi konula- n eie almalan bekJeniyor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada "Sorunu henüz çözmedik!" Gelinen noktamn duygulardan uzak en mantık- lı anlatımı bu. Ancak, biz Türkler "öldük, biüikle "ezdik, yok ettik" arasında gidip geldiğimiz için New York'tan Ankara'ya ulaşan ilk haberler her şe- yin olup bittiği yönündeydi... Ancak görünen gerçek şu: Tarafların adaya dönmesiyle birlikte yeni birsü- reç başlayacak. Bu süreç daha çoook manşet kaldırır... Görüşmeler boyunca Denktaş'ın endişesi kar- şı taraftan çok, Ankara'ydı... İlk günkü kilitlenme- den sonra ik/nci gün Denktaş'ın elinde yeni bir önerı vardı. Ankara'da pişirilip New York'ta servis yapılan öneri, Annan'ın çizdiği yol haritasına Yu- nanistan ve Türkiye'nin de katılmasını öngörüyor. Annan da bunu değerlendirilebilir buldu. Bunu, "karşı tarafı şaşkına çevirdik", "Rumlar tepetaklak oldu" gibi naralarla sunmak, klasik deyimle "Türk'ün Türk'e propagandası "ndan başka birşey değildi. Bu durum da maçın başında gol atan takımın, golün üstüne yatıp maç bitmeden zafer kutlama- sına benziyor... Dün akşam Yunanistan'dan gelen haberler, Tür- kiye'deki naralarla örtüşmüyordu. Farklı sesler her şeyın bıtmediğini ortaya koyuyor... Şimdi AKP hükümetine düşen, bugüne kadar yaptıklarını yeniden gözden geçirip önümüzdeki dönemi bütün devlet organlarıyla paylaşmak. Zı- ra dün akşam gelinen nokta bir zafer değil, saha- ya çıkma... Başbakan Erdoğan ne yaparsa yapsın başarı sayıldığı ıçın Türkiye'nin bu süreçteki artıları ek- sileri kamuoyuna tam olarak yansımıyor. örneğin Erdoğan, BM Özel Temsilcisi Alvaro de Soto'nun değiştirilmesini istedi, olmadı. Dünün Annan'dan sonraki ikinci açıklayıcısı De Soto idi. Adadaki gö- rüşmelerde de o gözlemcilik yapacak... AB'nin rolü ne olacak? Kıbrıs sorununun çözümünü Türkiye'nin yüzde 100'ü istiyor. Kimilerine göre de, yıllardır bir tek kurşunun atılmadığı adada zaten barış var. Bu da bir gerçek ama, geçelim... Kıbrıs görüşmelerine, "biz çözmeye mahkûmuz" diye değil de, "çözmek istiyoruz ama, olmazsa başka seçeneğimiz var" di- ye yaklaşmamız gerekiyor... Eğer böyle yaklaşmazsak, olmazsa olmazlan- mızı kabul ettirmemiz zorlaşır. Bu bakımdan ada- daki görüşmeler sırasında yaşanacaklar büyük önem taşıyor. Rumlar dönüp dolaşıp şu istemi yineliyorfar: - AB müktesebatının tümü adada geçerli olsun! Ne kadar basit bir tümce değil mi? Üstelik hiç- bir tırmalayıcı yanı da yok! Oysa kazın ayağı öyle değil... Çekinceler koy- madan ya da Denktaş'ın vurguladığı gibi vanlan anlaşmayı AB hukukunun parçası olarak kabul ettirmeden AB müktesebatının kabul edilmesi şu anlama gelir: Bütün kazanımlan sıfırla çarpmak! Annan Planı'nın yürüıiüğe girmesinden hemen sonra, Türklerin kazanımı gibi görünen kimi mad- deler için Rumlar AB'ye başvurup şunu söyleye- cekler: Ey Brüksel, biz Annan Planı'nı ayıp olmasın di- ye kabul ettik. Ama şu şu maddeler sanki senin hukukuna uymuyor, bir bakıver! Bakacaklar, aa gerçekten öyle. Türk tarafı da bunu kabul ertiğine göre 3 yılda mı olur, 5 yılda mı olur, AB hukukunun hızına göre bütün kazanım- ları yitirebiliriz! Taraflar New York'a giderken genel zamanlama şöyleydi: Annan, Denktaş ve Papadopulos'u bir araya getirecek. Yarım saatte taraflar görüşüp plana iliş- kin görüşlerini açıklayacak. Taraflar bazı nüans- larla müzakerelerin önünü açacaklar. Sonra ho- oop Lefkoşa'ya uçacaklar... öyle olmadı... Bu sıcak durumun da gösterdiği şu: Kıbrıs'ta zaman ayarlı dayatmalar çözüm değil- dir! ankcumfa cumhuriyet.com.tr KA-DER ve An Hareketi Kadına Avrupa Bırlıgı egıtımı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - İngilte- re'nin Ankara Büyükel- çisi Peter VVestmacott. Kıbns konusunun adil biçimde çözümlenmesi ve bunun Türkiye'nin AB ile üyelik müzakere- lerine başlaması için ta- rih almmasında ciddi fark yaratmasını umut ettiklerini söyledi. îngiltere Büyükelçih- ği'nindesteği ileAn Ha- reketi ve Kadın Adayla- n Destekleme ve Eğitme Derneğı'nce (KA-DER) yürütülen "Kadınlara YönelikA\rupa Birliği (AB) Bilgilendirme Se- mineri" projesi tamam- landı. Proje ile Aydın, Tekirdağ, Erzurum, Mersin, Van, Samsun, Sıvas, Dıyarbakır, Eskı- şehir, Bursa ve Gazian- tep "te yaklaşık 300 kadı- na AB ve sosyal politika konusunda eğitim veril- di. Projenin tanıtırn ve değerlendırme toplantı- sı, dün Hilton Oteli'nde îngiltere Büyükelçisi Peter Vvestmacott'un da karılımıyla gerçekJeşti- rildi. VVestmacott. toplantı- da yaptığı konuşmada, sivil toplum örgütlerinin Türkiye'nin AB'ye giri- şi açısından çok önemli rol oynayacağına işaret etti. ' îngiltere'nin, Türki- ye'nin AB'ye üyeliğıne uzun zamandır destek verdiğini anlatan VVest- macott, Kıbns konusun- da New York'ta süren müzakerelerin üyelik konusunda önem taşıdı- ğmı kaydetti. Vv'estmacott. "Umut ederiz, Kıbns konusu- nun adil biçimde çö- zümlenmesi Türki- ye'nin üyelik müzake- relerinin başlaması için tarih alınması ko- nusunda da ciddi fark yaratacaktır" diye ko- nuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear