25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2004 PERŞEMBE HABERLER Başbakanlık Müsteşan'nın yazdığı kitabm birçok bölümünün çalıntı olduğu ortaya çıktı Dinçer'indosyasıkabankANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhuriyet ve laiklık karşıtı makale- si ortaya çıkan Başbakanlık Müsteşa- n Prof Dr. Ömer Dinçer'in akademik geçmışi de tartışmalı. Dinçer'in, Yard. Doç. Dr. Yahya Fidan ile 1996"da yaz- dığı "İşleöneYönedmi" adlı kıtabın bır- çok bölümünün çalıntı (intihal) oldu- ğu ortaya çıktı. Prof. Dr. Veysel Batmaz, Beykent Universıtesı'nin kuruluş sü- recınden tanıdığı Dinçer'in "inançlı mezun yedştirmek" amacı çerçevesın- de üniversitenin misyon tanımmı yap- tığını söyledı. Başbakanlık Müsteşan Dinçer'in 1996 yılında yazdığı "İşletme Yöneti- mi" adlı kitabın Prof Dr. Tamel Ko- çeTin "İşletme Yöneticiüği'' kıtabın- dan çalındığı belırlendı. Dınçer. o dö- nem Prof. Dr Koçel'den özür dileye- rek, kıtabı yayından çektı. Kitabı Yar- • Prof. Dr. Veysel Batmaz. Beykent Üniversitesi'nin kuruluş sürecinde tanıdığı Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'in, üniversitelerin misyonunu 'inançlı mezun yetiştirmek amacına sahiptir' şeklinde tanımladığını bildirdi. Ömer Dinçer, İşletme Yöneticiliği' adlı kitabın birçok bölümünün çalıntı olmasını ise kitabı birlikte kaleme aldığı Yahya Fidan'm acemiliğine bağladı. dımcı Doç. Dr. Yahya Fidan ile birlik- te kaleme alan Dinçer. kendisınin suç- lu olmadığını savundu. Dinçer, çalın- tı olayının ortağı Fıdan'ın acemiliğın- den kaynaklandığını öne sürerek, ken- disini şu sözlerle savunuyor: "Butamamenbenim(bşundagetişen bir hadiseydi. Partnerim, Taner Ho- ca'nın kitabında yer alan bir kaynağı. kaynak gösterme konusundaki akade- miktitizüğeriayet etmeden alınülamış. Beraber çalışüğunız arkadaşuı acemi- liğine veya dalgınhğına geldiği için böy- leohnuştur. İntihal son dereceçirkin bir şeydir ve böyfc bir iddia beni son dere- ce üzer. Kendisi benim doçentiik jü- rimdeydi, böyie bir şeyin benden kay- nakland]ğuudüşün$e,benidoçentyap- mazdı herhalde™" 'İnançh mezun' Prof. Dr. Veysel Batmaz, *www.ha- ber3.com" adlı ınternet sitesindeki kö- şesinde Dinçer hakkında ilginç iddialar- da bulundu. Batmaz, Prof. Dr. Ömer Dinçer'in Beykent Üniversitesi'ne ISO- 9000 ve Toplam Kalite Yönetımi ka- zandırmak için misyon ve vizyon ta- nunlan yaptığını söyledi. Bu toplantı- larda dile getirilen misyon ve vizyon tanımlannın kayıtlannın hâlâ mevcut olduğunu aktaran Batmaz, şu bilgile- ri verdi: "Dinçer, mealen şöyle bir ünrversite misyonu tanımı yapö: Cnıversitemiz çağdaş ilımle mücehhez, eleştiri gücü yüksek, modern, bilgili ve inançlı me- zun yetiştirmek amacına sahiptir'. Bu cümİeyi okur okumaz, parladım. Bir üniversitenin görevi tabii ki eleştireL modern, bilgili insanlar yetiştirmektir. Ama inançh olmak. eleştiriye açık bir durum değildi. Bilimsel çalışmalarda kuüandacak bir araç olamazdı. Diğer hevet üveleri de benimle avnı karudav- dı... Heyet, amaç cümlesinin degiştiril- mesine karar verdL Dinçer de bir son- rakitoplanüda. inanç keümesi çıkarul- nuş yeni amaç cümksini sıındu bize_" Beykent Üniversitesi'nin YÖK ta- rafindan onaylanmadan önce ise "Bey- kentİkri Eğitim KuruımT adıyla hiz- met verdiğini anımsatanBatmaz, Adem Çelik'in önerisi üzerine Mütevelli He- yeti'ne çağırdığı Dinçer'in o dönem toplantılara gelmediğini vurguladı. Batmaz, yazısında o dönemi şöyle an- lattı: "Adem Çetik'e Dinçer'e ne olduğu- nu sordum. O da Tayyip Erdoğan'm da- nışmanı olduğunu, bu durumda kor- san bir üniversitede görev almasının yakışıksız olacağını belirterek affinı is- tediğini, arükonu çağırmamam gerek- tiğini aktardı. Ben de ücret bstesinden diişüp, bir daha çağnTnadım." Üyelerin davalarına ek belge sunuldu TUBITAK'ta boykot devam ediyor MUSTAFAÇAKIR • Anayasa Mahkemesi'nin karanna rağmen atamalan yapılmayan Bilim Kurulu üyelerinin açtıklan davalarda ek belge sunuldu. Kurul üyelerinden Prof. Orhon, Prof. Pekcan ve Prof. Ekinci hükümet müdahalesini protesto amacıyla toplantılara katılmıyorlar. ANKARA - TÜBlTAK'ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Bılım Kurulu'na atamalan yapılmayan 3 üye ile Prof. Dr. Namık Kemal Pak'ın açtıklan davalarda mahkemelere ek belge sunuldu. Atamalan yapılmayan Bilim Kurulu üyelen ile Pak'ın a\-ukatı Tezcan Çalar, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bu- min'den aldığı yüksek mahkemenin yürütmeyı durdurma karanna ilişkin yazıyı idare mahke- melenne sundu. TÜBİTAK Bılım Kunılu tara- fından üyelığe seçılen, ancak atamalan yapıl- mayan Prof. Dr Canan Özgen, Ahmet Arkan, Prof. Dr. Ahmet Şevket Ruacan ile Namık Ke- mal Pak'ın açtıklan da- valar Ankara'daki idare mahkemelerinde sürü- yor. Mahkemeler, Baş- bakanlık'tan gelecek sa- vunmalann ardından kararlannı açıklayacak- lar. Sürecı hızlandır- mak ısteyen Özgen, Ar- kan, Ruacan ve Pak'ın avukatı Tezcan Çakır, mahkemelere ek belge- ler sundu. Çakır, Ana- yasa Mahkemesi Baş- kanı Bumin'den TÜBİ- TAK'taki atama işlemı- nin yürürlüğünün dur- durulduğuna ilişkin ya- zı aldığını ve davalann görüşüldüğü 4 idare mahkemesine sunduğunu dile getirdi. Çakır, hafta başında mahkemelere ikinci bir başvunı- da daha bulunacağım söyledı. TÜBİTAK Bılım Kurulu'nun 3 üyesınin Erdoğan'ın kuruma ata- ma yapmasının ardından başlattıklan boykot da sürüyor. Prof. Dr. Derin Orhon, Prof. Dr. Ön- der Pekcan ve Prof. Dr. Ekrem Ekinci ise Bılım Kurulu toplantılanna katılmıyorlar. TÜBİTAK Bilim Kurulu bu hafta sonu toplanacak. 3 Bi- lim Kurulu üyesi TÜBÎTAK'a yazı göndererek Anayasa Mahkemesi'nin karannın ardından Erdoğan tarafından seçilen 6 Bilim Kurulu üyesınin atamalannın dayanaksız kaldığına işa- ret edecekler. Üyeler bu gerekçeyle hafta sonu yapılacak toplantıya da katılmayacaklar. Sağfak ve Sosyal Hizmet Emekçikri Sendikası (SES), tÜ Kardiyoloji Enstitüsü'nün kapatilarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne (CTF) bağlanmak istenmesini protesto etti. Enstiriiye 1998 yılından bu yana asistan kadrosu verilmediği, 27 hemşiresinin de geçici görev adı altında başka hastânelerde in belirtildiği açıklamada. "II Rektöıiiiğü aley hinde suç duyurusunda bulunulacağı" vurgulandı. Eyleme enstitüde tedavi gören hastalar da destek verdi. SES adına açıklama yapan Örgütlenme Sekreteri .4H Rıza Ozgür "Çalışanlar, 'Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne bağlanmak isttyoruz' şeklinde bir dilekçe vermeye zorlandı" dedL SES tstanbul Şubesi Başkanı Songül Be>dilli de "Başta sağhk kurumlan olmak iizere, kamu kuruluşlan çökertilerek hizmet veremez hale getiriHyor" dedi (Fotoğraf: EYLEM UÇOK) YOK taslağmda rejim karşıtı çalışmalara soruşturma açılması engelleniyor Disipli11suçuna hflim küıfi FIRAT KOZOK ANKARA -Hükümetle yükse- köğretim temsilcileri arasında or- tak çalışmayı yürütecek komıs- yonun belirlenmesinin ardından, gözler ilk toplantıya çevrildi. Yük- seköğretim temsilcileri ilk görüş- menin 26 Şubat'ta yapılmasını is- terken, Milh' Eğitim Bakanlığı gö- rüşmelere önümüzdeki hafta baş- lama yanlısı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdo- ğan Teziç'in taslağı, üniversiteye ginş sistemınde yürürlükteki ya- sadan farklı bir düzenleme Ön- görmezken, hükümetin hazırla- dığı taslak, köklü değişiklikler ge- tıriyor. Hükümetin taslağmda di- siplin suçlanyla ilgili düzenleme- ler, rejim karşıtı eserler yayımla- malan durumunda öğretim üye- lerinin "bitimsellik kılın" altında • AKP hükümetinin hazırladığı YÖK Yasa Taslağı'nin disiplin cezalanna ilişkin bölümü, rejim karşıtı yayın ve çahşmalann 'bilimsellik' kılıfı altında olası soruşturmalardan kurtulmasını amaçlıyor. disiplin soruşturmasından kurtul- masını da sağlayabilecek. Taslak- lar arasında vakıf üniversitelerinin kuruluşuyla ilgili düzenlemeler- de büyük farklıhklar bulunmu- yor Üniversiteye giriş siste- Itîl: Tezıç, taslağmda üniversite- ye giriş sısteminde herhangi bir de- ğişıkliğe gitmeyerek düzenleme- yi şimdi olduğu gibi yönetmelik- lere bıraktı. Böylece YÖK'ün sı- nav sistemi üzenndeki belirleyi- ciliğinin sürdürülmesi planlandı. Hükümetin taslağına göre, yükse- köğretim programlanna yerleş- tırme, adaylann ÖSYM'nin yap- tığı sınavdan aldıklan puanlara, or- taöğretim sürecindeki başanlan- m gösteren ortaöğretim bireysel başan puanlan eklenerek gerçek- leştirilecek. TÜBlTAK tarafından tespit edi- len uluslararası bilimsel yanşma- larda ödül kazanan öğrenciler, ödül kazandıkları alanlarda ÖSYM ile TÜBtTAK tarafından ortaklaşa belırlenecek yükseköğ- retim programlanndan seçtikle- rine sınavsız gırebilecek. Disiplin cezalari: Teziç in taslağına göre, >r ukseköğretim ku- rumlanna, alanlarda öğrencilerin toplu olarak işlediklen disiplin suçlannda soruşturma yaptırma yetkisi rektöre, bireysel olarak iş- lenmiş disiplin suçlannda ise öğ- rencisı olduğu bınmın dekan ya da müdürüne tanınıyor. Hüküme- tin taslağmda da rektörün. üni- versitedeki tüm akademik ve ida- ri personel için, dekan ya da mü- dürlenn de kendı bınmlerindeki akademik \e ıdari personel ıçın so- ruşturma açabıleceğı hükme bağ- lanıyor. SoruştuTma zorlaşıyor Hükümetin taslağmda yer alan "Oğretim elemanlan, etik ilkeler çerçevesinde yapmış olduklan bi- ümsel çauşmalanndan ve akade- mik nitelikteki yazıh, sözlü ya da başka her türlü vasıtalarla yap- üklan açıklamalanndan dolavı di- siplin soruşturmastna tabi tutula- mazlar" cümlesi, rejim karşıtı öğ- retim üveleri hakkında soruştur- ma açılmasını zorlaştınyor. Bakan Çelik, seçim öncesi açtığı kadrolarda, branşlar arasında da adaletsiz davrandı Din dersine atama torpiliANKAR\ (Cumhumet Bürosu) - Mıllı Eğitim Bakanlığı'nin. 52 dalda yapacağı 10 bin öğrermen atamasında din kültürü ve ah- lak bilgisi dersine ^orpilgeçtiğj" ortaya çık- tı. Ingilizce öğretmenlıği bölümüne yapıla- cak 1960 öğrermen atamasıyla alandaki açı- ğın ancak yüzde 11 5"ı, Türkçe öğretmenli- ğine yapılacak 400 atamayla da alandaki açığın yüzde 15'i kapatılacak. Buna karşm din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği için a>nlan 500 yeni kadro, bu alandaki açığın yüzde 31 'ini dolduracak. Milli Eğitim Bakanlığı'mn 10 bin öğret- men atamasımn alanlara nasıl dağıtılacağı- Bazı alanlarda bulunan açık, verilecek yeni kadro r sayısı ve o alandaki açığın doldurulan yüzdesi Alan nı açıklamasının ardından, ra- kamlar üzerinde ilginç bulgula- ra rastlandı. Bakanlık, en fazla ata- mayı 1960 öğretmenle Ingilizce öğretmenliğine ayırdı. Ancak bakanlığın 2004 yılı ve- rilerine göre, bu alan için gerek- b' öğretmen sayısı 17 bin. Dolayı- sıyla yapılacak atamalar, alandaki açığın yalnızca yüzde 11.5'ini kapatabilecek. Türkçe öğret- menliği için aynlan 400 yeni kadro ise 2 bin 600 kişilik öğ- retmen açığının yüzde 15'ini kapatırken Türk dili ve ede- biyatı öğretmenliği için ay- nlan 300 yeni kadro da 1700 kişilik açığın yüzde 17'si- nıkarşılayabilecek. Bu- na karşın bakanlığın din dersi öğretmenliği için ^ yapacağı 500 yeni ata- f ma, bu alandaki 1600 kişilik açı- ğın yüzde 3rıni dolduracak. Eğitim-Sen Başkanı Dinçer: Din dersizorunlu olmamalı ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Eğitim- Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Ale- viliğin, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi müfredatına dahil edilmesinin eleştirileri geçiştirmek amacı taşıdığını belirterek " Yapüması gereken şey, din eğitiminin zo- runlu obnaktan çıkanlmasıdır" dedi. Din- çer, yaptığı yazıh açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı'mn Aleviliği din kültürü ve ah- lak bilgisi dersi müfredatına alma çalışma- lanna değindi. Dinçer, açıklamasında Tür- kiye'de din eğitiminin zorunlu olmaktan çıkanlması gerektiğini belirtirken, bu tür uygulamalann, Türkiye gibi çok kültürlü, çok dinli ve çok mezhepli bir toplumda başka sıkıntılan doğuracağı uyansmda bu- lundu. Din dersinin zorunlu olarak okutul- masımn eğitimin evrensel ilkelerinden biri olan laikliği zedelediği görüşünü bildiren Dinçer açıklamasını şöyle sürdürdü: "Din eğitimi almak isteyenler olabilir. Bu onlann tercihidir ve anlaşüabilir bir durumdur. Ancak din dersinin zorunlu hale getirilme- sini anlamak ve kabul etmek olanakh değil- dir. Yapıhnası gereken şey, anayasanın 24. maddesini değiştirerek, din derslerinin zo- runlu obnaktan çıkanlmasıdu-." PERŞEMBE ORHAN BURSALI Neden 0 Koltuk - 3 Sız Kıbns'la (*) ılgılenedurun, "Koltuk" konusunu şimdilik üçüncü yazıyla tamamlamaya çalışayım. Tar- tışma konusu, örneğın "bilim patronluğu koltuğuna atamalar yaptlırken nelehn gözetildıği, niçin yeni ata- ma yapıldığı; atananlann da görevi neden ve hangi viz- yonla kabul ettığı" ıdi.. Tabii, bu bağlamda, Prof. Dr. Ömer Dinçer'in, dev- letin bir numaralı burokrat kottuğu olan Başbakanlık Müs- teşartığı koltuğuna hangı ustün hızmetteft ve liyakatta oturduğu da bu bağlamda sorgulanmakta. Bu yazı daha çok katkılan ve açıklamalan içerecek. ••• Aydın Aybay, "koltuk" konusunda dıyor ki: "Liyakat, ülkemizde evvel ezel ilgi görmeyen bir il- kedir. "Beşik uleması" uygulaması bugüne kadar et- kilerini sürdüren bir 'anlayışın' en eski kaynağıdır sa- nınm. Arkadaşlık, hemşerilik, nepotizm ve benzeri iliş- kilerden halkın gözüne baka baka nice 'post paylaşı- mı' oluyor... 657Sayılı DevletMemurları Yasası'na göre, kamu hizmetine girmek ve ılerleyip yükselmede 'Liyakat il- kesi'geçerlidir. Buna göre devlet memuru olmada ve özellikle belirti düzeyde görev almada, o görevin ge- rektirdiği niteliklere sahip olmak icap eder. Bunun an- lamı şudur. ömeğin bırarkeolog veya vetertnerya da Roma hukuku uzmanı bir hukukçu, kendi alanında en yüksek derecede (ömeğin Prof) uzman da olsa, uz- manlıklanyla ilgiliolmayan biryüksek memuriyete ata- namaz. Eski deyimle çanta altı' sürecinden geçerek o görev için yetişmiş ve gelişmiş, 'elyak' sayılan nice aday varken, kımse, ABD 'dekiyuzlerce örneği olan bir kasaba üniversitesinden alıverılmiş uyduruk birdiplo- ma ve buna dayanan YÖK sistemi ürünü birakademik unvanla oraya çıkıp oturamaz. 'Beşikuleması'efsane- sinin geçerli olduğu varsayıian Osmanlı Döneminde bi- le, sadrazamlık, vezirlik, valilik gibi idari görevlere ata- mada böyle bir yönteme başvurulmamıştır. "Devlet Memurtan Yasası'nda bir de yemin işle- mi var. Devlet memurluğuna atanan kımse, nereden gelirse gelsın, yetkıli amirin huzurunda merasımle ye- min edecek ve kendisınin ozluk dosyasına konulmak ûzere bu yeminin imzalı bir belgesi düzenlenecektir. Bu yemin metnınden bazı ibareler: 'Türkiye Cumhun- yeti Anayasası'na, Atatürk inkılap ve ılkelerine, anaya- sada ifadesini bulan Türk mıllıyetçiliğıne sadakatle bağlı kalacağıma, Insan haklanna ve Anayasanın te- mel ılkelerine dayanan milli, demokratik, laık bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhunyeti'ne karşı, görev ve sorumluluklan bilerek... namusum ve şerehm üzerine yemin ederim'..." Ömer Dinçer'in, bugün de tamamen sahıplendiği, Türkıye'nın Islamlaştınlmasını önerdiği, laikliğinveCum- huriyetin eskidığı ve aşıldığı yazısıyla, bu yeminin ne iliş- kisi var? Hele hele, ortaklaşa yazdığı "İşletme Yönetimi" başlıklı kitabın, bilim dunyasında buyük bir ahlaksızlık olarak kabul edılen intihal, yanı başkasının esennden çalma olduğu ortaya çıkan ve suçu meslektaşının tek- nık yanlışlığına ve acemiliğine atarak olaydan sıynlma- ya çalışan müsteşarın hangi liyakatıyla orada oturdu- ğunun bir yanrtı mı var? Milli Eğitim Bakanlığı'nda müsteşarlık eden zatın da, mıllet değı! ümmetı savunmasının, anayasa ve et- tiği yeminle bir ilişkisı var mı? ••• İlk yazımda adı geçen.TÜBlTAK- Marmara Araş- tırma Merkezi eski Başkanlarından Ömer Kaymakça- lan gönderdiğı açıklamada şoyle dıyor "MAM'da gö- reve gelene kadar, ıkısinı genel müdür bırinı ARGE müdürü olarak Türkiye'de üç tane kimya resisı kurmuş ve yaptırdığım ARGE çalışmalannda yeni ürünlerge- liştirip ticahleştirmiştım. Kemat Gürüz TÜBlTAK Baş- kanı iken bana "akademı - sanayı ilışkisi kurmak" he- defiyle MAM başkanlığı önerdı. Bu hedefin içinde ger- çekleştırmem ıstenen üç ana konu vardı. 1. Ulusal Metrolojı Enstitüsü'nün (UME) kurulması; 2. Bıyotek- noloji ve Genetik Enstitüsü'nün kurulması: 3. Tekno- park'ın kuruluşu. Ben bu hedeflen heyecan verici bulduğum ve ya- pabileceğimi düşündüğüm ıçın görevi kabul ettim. STFA'da genel mudürken aldığım ucretten az olma- sına rağmen.. "MAM" bütçesi içinde %5 olan sanayiden gelen proje ge/ır/eri, görevi bıraktığımda %60'lan geçmişti. UME'yi vaktinden önce tamamladım. Biyoteknoloji ve Gen MühendisliğiEnstıtüsü'nu kurdum. Teknopark'ın kuruluşuna başladım. Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Ens- titüsü'nü kurdum (UEKAE). Aynca hiçbırkurumun sağ- layamadığı bir miktarda Dünya Bankası kaynağını MAM'ın modemizasyonu için TÜBlTAK'a kazandır- dım (33 milyon do/arj. Görevden aynldığımda benim, eşimin ve çocuk- lanmın toplam mal varlığı 9 yıl önce göreve geldiğim- deki mal variığımdan fazla değildi". • •• Diğer katkılar sonra... (*) Kıbns gibi bir sorunun uluslararası çözümü, öy- le görünüyor ki, ülkemizde "buyük kınlmalan" gerekti- riyor. Çünkü Kıbns, sadece bir "sorun" değil, müthiş bir "iç çatışma" konusu! İSTANBUL CUMOK KAHVALTISI Her ayın 2. pazarı olarak saptadığımız geleneksel sohbet ve bilgilendirme kahvaltımızı 15.02.2004 tarihinde yine Çatı Restoran'da yapıyoruz. Tüm dostlarımızla birlikte olmak dileği ile Tel: 0216 368 34 28 Faks:0216 368 33 56 e-mail: atmacali ttnet.net.tr Rez: 0212 251 00 00 Istiklal Cd. Suriye Pasajı 348/10 KADIKÖYAİLE 1. MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosvaVrüOOr 55 VasiTaj Mahkememızce \erı- len 21.11.2003 tarıh \e 2003 755Esas. 2003 408 Karar sa\ılı ılamı ile ts- tanbul, Beşiktaş, Ortakö> Mah C. l 7 . H: 669. BSN- 3O'danüfiisaka\ıtlı bulunan. Mehmet \e Sa- bahat oğlu. 1949 doğum- lu Sınan Serhat Tunçel 4721 s. TMK/nın 405 maddesı gereğınce \esa- \et altına alınarak kendı- sine aynı nüfusta kaşıtlı bulunan 1945 doğumlu kardeşı Mustafa Sadı Tunçel vası tayın edılmış- tır. Kevfıyet ılan olunur 30 12 2OO3Basın 5278 'İEURO UN6UST1C PR0GRAMMIN6 Hâftı Sonu PrecliioMr Ba« Imngıç: 14 - 15 Şubst 2004 Yahya HAMURCU N NU» Practtöontr İ8TANBUL 28Şybat-07Mart2004 Tal: 0 212 381 77 77 NLP PracööonerANKARA 1u-18Nisan2004 Tel: 0 312 466 22 21 EftHm»n:DebraWYLDE Hsfts Sooıı PııcUUoncr EHR Başlangıc: 1 3 - 1 4 Mart 2004 Eytm«ı: M«tin ÇtNAROĞLU Tel:0 232 NLP GRUP Ejjiram Dan www ntpnf\jpxcm • O
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear