Catalog

SAYFA CUMHURİYET 18 ARALIK 2004 CUMARTESİ 8 İstanbul Edime Kocaelı Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denızli Zonguldak Y Y Y Y Y Y Y Y PB 15 12 15 15 14 12 13 12 13 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB PB PB PB PB 10 10 12 12 6 7 6 1 15 Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkâri Van Kars PB PB Y B B B S S 13 13 12 10 5 5 1 2 5 Sıslı Yurdun batı kesımlerı parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege ıte Batı Akdenız sağanak yagışlı.dığeryerleraz bulutlu ve açık geçecek. Yurdun doğu kesımlennde sıs görülecek. Yağışlar Batı Akdenız ve Guney Ege'de etkılı olacak. Hava sıcaklığı tum yurtta lodasla bırlıkie 24 derece artacak. ^ Çok bulutlu DIS MERKEZLER Oslo PB Helsinkı K Stockholm Y Londra Y Amsterdam Y Brüksel Y Paris Y Bonn PB Münıh K 10 2 6 7 6 6 5 5 5 Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Zünh Y PB Y Y K B K Y Y 3 Moskova 4 Aşkabat 15 Astana 5 Taşkent 8 Baku 9 Bışkek 13 Tiflıs 15 Kahıre 0 Şam PB PB PB K B Y B PB S U 2 9 5 7 5 3 18 7 Sulu kar ı Gok guröltülü Parçalı bulutlu • Yağmurlu GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Dünya basmının en önemli gündem maddesi Avrupa Birliği doruğu oldu • Baştarafı 1. Sayfada lar. Biz de Norveç'in yaptığını yapabiliriz. Biz de kesip atarız. Iktidanmızın, partimizin temel prensibi şudur: Milli çıkarianmıztn müsaade etmediği biradımı 'asla' atamayız..." dedi. Üye devletlerin akşam yemeğinden sonra bir de baktık ki... AB kulislerinin nefes alışlarını bile anında öğrenen... Zirveden iki gün önce geldiği Brüksel'de Kıbrıs'ın adının bile geçmediğini söyleyen... Sorun zirveye damgasını vurunca; gazeteci kardeşimiz, TV starı Mehmet Ali Birand'ı da şaşırtan gelişmeler yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamaz mı? O dakikaya kadar Chirac'ın TV konuşmasını övmekten yorulan Yalım Eralp, aylardır Ankara Anlaşması'nın 25 ülkeye yayılmasını içeren protokolü imzalamalannı söyleyip durduğunu, ne çare bir türlii dinletemediğini söylüyor. Hasan Cemal'i Güney Kıbrıs Rumlarının, arkalanna Atina'yı aldıktan sonra ulaştıkları aşama ilgilendirmiyor. O sadece tarih aldık, tam müzakere yolu açıldı ya, ötesini boş veren'e gelen bir hava içinde. Medyadaki durum vs.. vs.. ••• 17 Aralık sabaha karşı saat 04.00'te ortaya çıkan tablo şöyle: Türkiye müzakerelerin Nisan 05'te başlamasını istiyordu. AB Konseyi tarihi 3 Ekim 05 olarak saptadı. Güney Kıbrıs Rumları neredeyse iki aydır Ankara Anlaşması protokolünü Türkiye'nin imzalamasını ve böylece, Kıbns Cumhuriyeti'ni tanımış olacağını öne sürdüler. Türkiye bu söylemleri, istekleri, Papadopulos'un veto tehdidini önemsemedi. Dışişleri Bakanı Gül, "dolaylı dolaysız hiçbir şekilde Güney Kıbns Cumhuriyeti'ni tanımayacağımızı" açıkladı. §Dönem başkanı Hollanda Başbakanı Balkenende'nin, RTE'nin önüne uzattığı paragraf, AB Konseyi'nin Kıbns'ın dolaylı olarak tanınmasını Türkiye'ye koşul koyuyor. "Türkiye'den biriik adına Ankara Anlaşması'nı genişleten protokolün 17 Aralık tarihinde paraf edilmesini, imza işleminin müzakerelerin başlayacağı 3 Ekim 'den önce 2 Ekim 05 'te tamamlanmasını" istiyor. Bir habere göre uzun süren görüşmelerden sonra karar metnindeki ifade, "sözlü teminata" dönüştürülüyor. Dönem başkanı Hollanda'nın bütün üyelere yazılı olarak bildirdiği bu durum Türkiye'yi rahatlatacak bir değişiklik mi? Hayır; zira, ister yazılı olsun, ister sözlü olsun, dönem başkanı Hollanda Başbakanı'nın yapacağı iki açıklama, Güney Kıbrıs'ı 2 Ekim'e kadar tanıma anlamına geliyor. Ha Ali, ha Veli! Bu açıdan bakıldığında Güney Kıbrıs'ın sözlü bir teminatı kabul etmeleri akıl dışı görünmüyor. ••* Türkiye müzakerelerin ucunun açık olmasına karşı çıktı. Imtiyazlı ortaklık, özel statü gibi üyeliği başka yollara saptıracak yöntemleri reddedeceğini bildirdi. AB, Türkiye'ye karşın ucu açık ifadesini muhafaza ettiği gibi, özel statü arayışlarına yeşil ışık yakacak nitelikte bir paragrafı karar metnine aldı. Bu kararını Hollanda Başbakanı Balkenende, müzakere sürecinin açık uçlu olmasındaki nedenleri, 25 üyenin akşam yemeğinden sonra 16'yı 17 Aralık'a bağlayan gece yansı açıkladı: "... Biraday ülke ile müzakerelerin başarılı sonuçlanacağına dair garanti olmadığını, müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda (Balkenende Türkiye demedi) aday ülkenin AB kurumlanna sıkı bir şekilde bağlı kalmasını (kimine göre AB'ye kenetlenmesini) sağlamaya çalıştıklannı" söyledi. Diplomatlar arasında kullanılan bir söyleme göre: Bu sonuçlar yumurtasız omlet! Türkiye manşetlerde LONDRA/PARİS/ BERLtN (ANKA) AB'nm Türkiye ile müzakerelere Ekim 2005 "te baş. lamaya karar vermesı, tüm dünya basınının en önemli gündem maddesi oldu. Türkiye'nin istediğini alamadığı, ancak Kıbns sorununun çözümü için taahhüt verdiği yorumlan dikkat çektı. THE INDEPENDENT tngiliz Independent gazetesinin haberine göre Türkiye, Avrupalı liderlerin müzakereler üzerinde bir dizi zor koşul uygulanmasında anlaşmasının ardından AB ile üyelik görüşmelerini gelecek yıl başlatmaya davet edildi. Gazeteye göre Recep Tayyip Erdoğan, AB'nin giriştıği en kanşık ve tartışmalı genişlemeye ilişkin öneri üzerinde tüm gece çalıştı. Erdoğan anlaşmayı onaylarsa, bu, görüşmelerin baş langıcının en az 10 yıl süreceği anlamına gelecek. Gazete. "Türkiye'ye ekim ayında belirii bir tarih verilmesi,Türkiye için büyiik bir jesttir" dive vazdı. önenyi kucaklamakta Avrupa'nın gönülsüz kalmasına kızgın. Onun bu kızgınlığının, Türk üyeliğinin, 1957'de Birliği kuran Roma Anlaşmasf ndan bu yana en büyük zorluk olduğunu düşünen pek çok AB liderinin korkularıyla örtüştüğü vaırgulandı. duğu yorumu yapıldı. GÜNDEM M SAA BLA UT F A B Y THE«lft&TIMES Ingıliz The Times gazetesi, "AB Tarihi Bir Öneri Yapıyor" başlığıyla yayımladığı haber yorumunda "Avrupa Birliği, Türkiye ile müzakereleri başlatmayi önererek AB sınırlarının Irak ve lran'a uzaması, Asya'daki yoksul bir Müslüman milletin Birliğin en büyük üyesi olması yolunu açtı" görüşünü dile getirdi. FINANCIALHMES Ingıltere'de yayımlanan Fınancial Times gazetesi ise Türkiye'nin, uzun zamandır de\am eden Kıbns sorununu çözmek için söz verdiğini öne sürdü. Gazetede, bunun Brüksel Zirvesi'nde alınacak tarihi karar öncesinde bir iyi niyet jesti ol THEGUARD1AN Bir başka Ingilız gazetesi The Guardian' ın haberine göre Başbakan Erdoğan, "İslami kökleri olan ve Batı'va bakan hükümet" biçimindeki büyük New York Times gazetesi de AB zirvesinde ahnan kararlan değerlendirirken, "Türkler,Avrupa ile Biriiğin, Ruhlarına Mal Olmasından Endişe Duyuyor" başlıkJı haberinde, Türkiye'de birçok kişinin Avrupa'nuı Türkiye'den istekleri konusunda tedirgin olduğunu belirtti. • Baştarafı 1. Sayfada Ben AB katında güçlü olursam, Türkiye'de daha güçlü olurum! Yaşananlar gerçeğin bunun tersi olduğunu ortaya koydu. Bir başbakan ülkesinde güçlü olursa dışarıda da güçlü olur. Çevremizdeki coğrafyalarda, dışandan güçlü destek alırsa içeride de güçlü olur tezini yaşama geçirmeye çalışanlar da oldu ama, başaramadı! 2 Erdoğan'ın yanı sıra öteki bakanlann da benimsediği bir davranış biçimi daha var: Ikili görüşmeleri dışarıya farklı yansıtmak! Aralık başından beri Ankara'ya AB heyetleri gelip gidiyor. Erdoğan'ın çevresi, gazetecilere bu görüşmelerin içini şu tür tümcelerle yansıtıyor: "Başbakan milim geriadım atmam deyince, karşısındakiler şapa oturdu. Şaşınp kaldılar..." "Başbakan kırmızı çizgileri öylesine karariı ifadelerie dile getirdi ki, karşısındakiler kıpkırmızı oldu." Dün zirveye katılan liderlerin açıklamalarının arasına, "Biz Erdoğan 'a bunu daha önce söylemiştik" gibi tümceler sıkıştırmalarından da anlıyoruz ki, Erdoğan'ın herattığı gol olmuş ama, bir kısmı kendi kalemize! 3 AB'nin Türkiye'ye bakışında olağanüstü bir değişiklik olmadığını bir zirveyle daha gördük. Yeri geldikçe dile getirdiğimiz gibi AB, Türkiye'ye şu mesajı veriyor: Arkadaş, biz seni yanımızda görmek istiyoruz, içimizde değil! AB'nin bu yaklaşımını anlatan tümceler değişecek ama, içerik kolay kolay değişmeyecek. öyle görünüyor. Balkanlar'ın önceliği 4 Kıbrıs konusunun Türkiye'nin AB yolculuğunun neresinde olduğu hep tartışıldı. AB cephesinden gelen mesajlar şöyle başhyordu: Kıbns bir önkoşul değildir. Arkası da şöyle geliyordu: Evet önkoşul değildir ama, fiili bir durumdur. Hükümet genellikle ilk tümceyi okudu, devamını dikkate almadı. Ya da kamuoyuna öyle gösterdi. Erdoğan'ın "yakın dostu"diye bilinen Kalya Başbakanı Berlusconi gazetecilere önceki gece şöyle dedi: "Erdoğan bana Kıbns'ı tanıyacağını, bunun için biraz zamana gereksinimi olduğunu söyledi." Salt bu tümce bile Erdoğan'ın Türkçeye çevrilmemiş pek çok görüşü olduğunu ortaya koyuyor! 5 Zirvenin merkez konusu Türkiye idi ama, Bulgaristan, Romanya, Hırvatistan da kendilerince müjdeli haberler bekliyordu. Durum onlar açısından da çok net görünmüyor. Ancak şu net görünüyor: Bu üç ülke de AB'ye Türkiye'den önce girecek. Belki de devamında Makedonya, Sırbistan da onlann peşine takılacak. 6 Erdoğan, AB konusunda kamuoyundan destek isterken şu politikayı izledi: Herkes açıklama yapsın, AKP hükümetinin arkasında olduğunu ilan etsin! Pek çok kurum isteyerek ya da istemeyerek böyle davrandı. Benzer destek Meclis'ten de gelebilirdi. AKP böyle bir şeye yanaşmak istemedi. Konu hafta içinde Meclis'te tartışılırken ortak bildiri önerisi reddedildi. Eğer Erdoğan, Meclis desteğini de blok olarak arkasına alabilseydi, dün akşam saatlerine kadar zorlu anlar yaşamazdı. 7 Gelinen nokta elbette kalbimizi etkileyecek ama, daha çok beynimizi etkilemesi gerekiyor! İç düzenini kurmuş, bölge ilişkileri dengeli, bütün seçenekleri kendi potası içinde dışlamayan bir Türkiye, AB katında daha güçlü olur. Sonuç olarak şöyle bir diyalog geliştirebiliriz: Türkiye AB'ye ne zaman girer? Bu kadar istekli olmadığı zaman! ankcumrö cumhuriyet.com.tr Fransa'nın önemli gazetelerinden Le Monde da AB üyesi 25 ülkenin Türkiye ile yapılacak müzakerelerin hedefinin katılım olduğu konusunda anlaşmaya vardıklannı belirtti. £r îîloıjf llHlıUll Liberation gazetesi de Türkiye'nin üyeliğinin AB için büyük riskler içerdiğini ıddia etti. LE FIGARO Fransız Le Figaro gazetesi, AB liderlerinin Türkiye'ye "yeşii ışık" yaktıklannı belirterek, "çetin bir müzakereci" olarak nitelendirdiği Başbakan Erdoğan'ın zirvenin açılmasına iki saat kala Brüksel'in son taleplerini kabul ettiğinı, Türkiye'nin tarih vermeden Rum Kesimi'ni tanımaya angaje olduğunu yazdı. SiiddcutscncZeitung Almanya'da yayımlanan Süeddeutsche Zeitung da, Türkiye'nin AB'ye üye olmasının Birlık'e getireceği risklere dikkat çekti. Ancak gazetede, Türkiye'nin üyeliğinin getireceği firsatlann alınacak riskler karşısuıda ağır basacağı vurgulandı. Le S o i r Belçika'da yayımlanan Le Soir gazetesi de "Ankara, Yıldızlara Doğru" başlığıyla yayımladığı haber yorumunda AB liderlerinin Türkiye'ye müzakere tarihini belirlediklerini kaydetti. "Türkiye'nin katılıma kadar giden yolu hâlâ çok uzun" diyen gazete, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin en az 1015 yıl süreceğini de yazdı. Die Presse: Avusturya'da yayımlanan Die Presse ise Türkiye'nin üyeliğinin ekonomik anlamda içerdiği risklerin, fırsatlan gölgede bırakacağını iddia etti. Türkiye'nin "milyarian yutacak bir dipsiz kuynya dönüşme riski olduğunu" öne süren gazetede, "Türk ekonomisini ayağa kaldırmak için verilen paralar boşa gidebilir" görüşüne yer verildi. AB doruğu devam ederken bir grup Ermen>,BrüksWgösteridüzenledfpoliSverilerine göre, sayıları 2300 kadar olan Ermeniler. bildiriler dağıtarak soykırını iddialannın Türkiye tarafından, tam üyelik müzakerelerinin başlangicından önce tanınmasını istediler. Ermeniler, bildirilerinde, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Türkiye tarafından resmen tanınması ve adanın kuzeyinin boşaltılması talebinde de bulundular. İ talyan Meelisi'nde, önceki gün Türkiye karşıtı eylemde bulunun koalisyon ortağı Kuzey Birliği Partisi'ne (KBP) mensup 4 milletvekiline ise 5'er gün uzaklaştırma cezası verildi. Eylem sonrasında Meclis Başkanı Pierferdinando Casini'nin emriyle görevliler tarafından salondan çıkarılan KBP'li milletvekili Luigino Vascon, dün II Messaggero'da yayımlanan bir söyleşisinde,Türkleri "Usame bin Ladin'in Truva atı" olarak niteledi. (Fotoğraf: AP) Yerdeki bayrağı kaldırdı • BRÜKSEL (AA) AB doruğu sonrasında aile fotoğrafina katılmak üzere, aynlan podyuma gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, her katılımcının yerinin önceden belirlendiğini, bu düzenin kanşmaması için her ülkenin bayrağının, o ülkenin temsilcisinin duracağı yere konduğunu gördü. Erdoğan, eğilerek diğer liderlerin kendi bayraklanna yaptıklan gibi üzerine basmadan, yerdeki Türk bayrağını aldı ve beraberindeki bir kişiye aktardı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de yerdeki bayrağı alarak cebine koyduktan sonra aile fotoğrafı için yerini aldı. Türk basını Avrupa Birliği doruğunu farklı değerlendirdi Kıbns ön plana çıktı sayfa yer verdi. Milliyet gazetesi ise "Şartb tarih 3 Ekim 2005" manşetiyle yayımlanan haberinde, Avrupa Birliği liderleri Türkiye'nin bu tarihe kadar "fiilen" Kıbns'ı tanımasını isteyince ciddi sıkıntı doğduğunu yazdı. Radikal gazetesi "AB ile Kıbns krizi"ni manşet yaptı. Haberde, Rumlann veto kartının doruğu sıkınhya soktuğuna dikkat çekildi. Vatan gazetesi, "Rumlar kilitledi", Yeni Şafak ise "Kıbns kilidi" manşetleriyle yayımlanırken Anadolu'da Vakit gazetesi "AB cambazhğı", Milli Gazete de "Tek çıkış yolu Milli Görüş" başlıklannı manşetlerine taşıdı. Povvell, Güfü aradı • WASHINGTON (AA) ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ü, AB'nin Türkiye karanyla ilgili telefonla arayarak "Bu, Türkiye için çok büyük bir zafer. ABD, AB'nin Türkiye ile 3 Ekim 2005 tarihinde müzakerelere başlama karannı memnuniyetle karşılıyor" dedi. Görüşmede Kıbns'ın da konuşulduğu açıklandı. CDP: İktidar masadan kalksın • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CDP Yürütme Kurulu, AKP iktidanndan Türkiye'nin AB üyeliği konusunda doğru bir tutum beklediklerini belirterek "Hiç duraksamadan masadan kalkılmasını" istedi. CDP'den yapılan açıkJamada, çıkan karann Türkiye'nin bu birliğe katılması için ileri sürdüğü ısteklerinin hiçbirini karşılar nitelikte olmadığı ifade edilerek "AB, AKP hükümetinin iç politika malzemesi olarak ileri sürdüğü ve pompaladığı bir araç olmuştur" denildi. İstanbul Haber Senisi Türk basınının büyük çoğunluğu Avrupa Birliği'nin Brüksel Doruğu'nu iyimser başlıklarla okurlanna duyururken haberlerde "Kıbns şartı" ön plana çıktı. Hürriyet gazetesi "Yeni hayat" manşetiyle çıkarken logosunun yanından "İşte tarih 3 Ekim 2005" başhğını kullandı. Gazete, AB liderlerinin karannı "Kapılan açtık, Kıbns'ı tanıyın, müzakereler başlasın" altbaşlığıyla verdi. Sabah gazetesi "3 Ekim tamam ama Kıbns'ta anlaşma yok" üstbaşlığıyla Atatürk'ü Avrupa Parlamentosu'nda konuşuyor gibi gösteren fotomontaj fotoğrafa tam Tarama süreci ilkbaharda • BRÜKSEL (A.\) AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, zirve karannın, AB Konseyi'nin Kıbnslı Türklere yapacağı mali yardım paketini onaylamasını çabuklaştıracağını umut ettiğini söyledi. Rehn, AB'nin Türkiye ile "tarama" sürecini de ilkbahar aylannda başlatmayı planladığını söyledi. Rehn, bu konuda yeni bir karara gerek olmadığını ifade etti. ÜYELİCE MÜZİKLİ DESTEK Dış Haberler Servisi İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesi, Ingiliz vatandaşlanna "Avrupa'nın sınırlannı" sordu. Ankette, katılımcılara "tyi bir Avrupa vatandaşı olarak nerenin Avrupa'nın bir parçası olduğuna inanıyorsunuz?" sorusu soruldu. Seçenek olarak da "Türkiye, Fransız Guyanası, tsrail, Rusya ve tngiltere" sıralandı. Ankete katılan İngilizlerden bazılan coğrafi nedenlerden dolayı Türkiye'nin Avrupalı olmadığını savundu. Türkiye'nin Avrupalı olduğunu savunanlann bir bölümü, buna gerekçe olarak Eurovision yanşmasmın Türkiye'de yapılmasını, bazı İngilizler de Türkiye'nin son yıllarda geçirdiği büyük değişimi gösterdi. Gazetedeki bir yorumda Avrupa'nın Türkiye'ye elini ihtiyatla uzattığı savunuldu. Türkiye'ye tarih verilirken umutlar kadar korkulann da hâkim olduğu öne sürülen yorumda, Türkiye'nin üyeliğine tümüyle olumlu bakan AB üyelerinin tngiltere, Italya, Ispanya, Portekiz, Finlandiya, Isveç, îrlanda ve Malta olduğunu kaydedildi. Almanya, Fransa, Danimarka, Macaristan, Yunanistan, Polonya, Belçika, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Kıbns Rum Kesimi, Litvanya, Letonya ve Estonya'nın üyeliğe sıcak baktıklan belirtildi. 'DE FACTO TANIMA Dış Haberler Servisi Almanya Başbakanı Gerhard Schröder. "Türkiye'nin Ankara Anlaşması'nı AB'ye yeni üye ülkelerle imzalayacak olmasının, Rum Kesimi'nin de facto olarak tanınması anlamına geleceğini" belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ise Türkiye'nin AB'ye üye olması durumunda "ikinci sınıf vatandaş" olmayacağını söyledi. Schröder, "Türkiye, her zaman Ankara protokolünü imzalayacağını açıkladı" dedi. Kıbns sonınunun da AB ile Türkiye arasında sürekli sorun teşkil etmeyeceğine inandığını kaydeden Schröder, "ilk engelin aşılmasından sonra düzlüğe çıkılacağını" savundu. Chirac da Türkiye'nin AB'ye üye olması durumunda "ikinci sınıf vatandaş" olmayacağını, AB'nin tüm siyasetlerine katılacağını söyledi. Chirac, "Türkiye'nin ikinci sınıf bir vatandaş olarak bırakılması söz konusu değildir. Türkiye bir gün üye olursa, aralannda gelişimi devam eden ortak tanm politikasının da bulunduğu, topluluğun tüm siyasetlerine katılacaktır" dedi. Chirac, "Türkiye üyeliğe katılsın katılnıasın. ortak tanm politikasının gelişimini sürdüreceğini" söyledi. Chirac, Türkiye'nin Ermenilerle ilgili "hafıza çalışması" yapmaması halinde, Fransızlann olası referandumda "hayır" diyebileceğini öne sürdü. Dünya Bankası karardan memmın • ANKARA (A.\) Dünya Bankası, "Avrupa Konseyi'nin Türkiye ile görüşmelerin Ekim 2005'te başlamasına yönelik karannı memnuniyetle karşıladığını" bildirdi. Açıklamada, "Dünya Bankası karan takdirle karşılamış ve AB'ye üye olma mücadelesinin temelini oluşturan ekonomik ve sosyal reformlann uygulanmasında Türkiye'ye yardımcı olmayı taahhüt etmiştir" denildi. Işık Üniversitesi'nde AB paneli • İstanbul Haber Servisi Türkiye'nin AB serüveni Işık Üniversitesi'nde düzenlenecek panelle değerlendirilecek. Işık Üniversitesi Konferans Salonu'nda 21 Aralık Salı günü yapılacak panele konuşmacı olarak Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Ersin Kalaycıoğlu, Prof. Emre Gönensay, Prof. Rıdvan Karluk ve emekli büyükelçiler, Özden Sanberk ile Gündüz Aktan katılacak. Lagendijk 10 üzerinden 8 verdi • BRÜKSEL (AA) Avrupa Parlamentosu ile TBMM arasında köprü vazifesi gören Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Joost Lagendijk, "AB zirve karannın, Türkiye için 10 üzerinden 8'lik iyi bir sonuç olduğunu" söyledi. Doruk sonrası, Lagendijk, "Türkiye'nin, Ankara anlaşmasmı AB'ye yeni ülkeleri de kapsayacak bir biçimde onaylayacak olmasının, Kıbns Rum kesimini resmen tanımak anlamına gelmediğini" söyledi. KPK Eşbaşkanı, tam üyeliğin gerçekleşmemesi halinde, imtiyazlı ortaklık seçeneğinin bildiriye sokulması girişimlerinin sonuçsuz kalmasının da Türkiye için başan olduğunu belirtti Sabancılar'dan ışıklı' kutlama I tstanbul Haber Servisi Sabancı Topluluğu, Avrupa Birliği doruğunda Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesini, Sabancı Center'ı ışıklandırarak kutladı. AB doruğunda Türkiye'ye ihşkin karann açıklanmasımn ardından, Sabancı Center'ın ışıklan yakıldı ve binanın dışındaki özel günlerde kullanılan renkli aydınlatmalar ve gökyüzüne uzanan lazerler açıldı.