Catalog

SAYFA CUMHURİYET 8 TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Q Açık Y PB Y PB PB PB PB PB K 9 Sinop 5 Samsun 9 Trabzon 10 Giresun 12 Ankara 11 Eskisehır 13 Konya 10 Sıvas 6 Antalya ^, HABERLERIN DEVAMI 8 K 7 K 6 K 7 S 4 3 S 3 K 1 PB 17 Parçalı bulutlu 14ARALIK2004SALI Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB PB PB K 15 15 5 9 4 4 3 1 8 Sıslı Bulutlu Yurdun kuzey ve doğu kesımlen parçalı çok bulutlu. Marmara'nın doğusu. Karadenız, Iç Anadolu nun kuzeydoğusu ıle Doğu Anadolu'nun kuzeyı yağışlı, yurdun ıç ve doğu kesımlen sıslı dığer yerier az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar Marmara'nın doğusu ıle Karadenız kıyılannda karla kanşık yağmur şeWınde olacak t Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Münih 5 3 PB 8 PB 11 B 6 PB 4 B 3 B 5 R 3 PB K Berlin B 0 Moskova Budapeşte B 2 Aşkabat Madrid B 13 Astana Viyana B 0 Taşkent Belgrad B Baku B 5 Bişkek Sofya PB 15 Trflıs Roma Atina Y 14 Kahire Zürih B 3 Şam co PB 6 PB 9 K 4 Y 10 Y 8 Y 6 K 2 PB 19 faşkent Tanran B 13 C b > Sulu kar ı Gok gurultulu ı Yağmurlu GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada AB çevreleri bu sözleri, Türkiye son bir kez uyarıldı diye algılıyor ve olur olmaz yerlerde olur olmaz biçimde konuşmayın, zaten 25 ülkenin Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili siyasal çalkantılarla başı belada, koşul istemeyiz falan da demeyin, diye yorumluyor. RTE ile Gül'e gelince; bu ikilinin yorumuna göre, Balkenende'nin sözleri tarih almaya karşı çıkan, sayıları giderek azalan çevrelere bir uyarı. Bak, diyorlar Balkenende'nin sözlerine: Koşul moşul diye direnirsek AB kapısının kapanacağını söylüyor! Şu koşul ülkeyi bölmeye yönelik, bu koşul tarımı hacir altına alıyor, bu paragraf Kıbrıs'ı elden çıkarıyor, öteki paragraf ileride Türkiye'yi özel imtiyazlara bağlamak için müzakerelerin önünü açık kılıyor diye söylenmeye devam ederseniz, işte dönem başkanı Balkenende; AB adına diyor ki size kapıyı bir daha açmayız. "AB canımız, feda olsun bağımsızlığımız" diye Brüksel 'detertertepinen medyamızın her dönem her yerde her zaman iktidar yalakalığına soyunmakta müthiş beceri sahibi yıldız yazariarı bu mantığa dayanarak: AB Konseyi toplantısından dörtbeş gün önce ekranlarda "Bu iş bittiii" diye borazan çalmaya başladılar. TUSİAD, RTE'nin izinde. Koşulsuz ve geciktirmeden tarih verin diye AB'ye mektup yazarken ulusal değerleri hemen her açıdan tehdit eden ve giderek ağırlaşan koşullara değil karşı çıkmak.. değinmiyor bile. Medya böyle, iş çevreleri böyle. Kimi görüşleriyle zaten iktidarın kuyruğunda yürüyen DYP'ye Allah selamet versin, muhalefet sıfatıyla iyi idare ediyor. Ana muhalefet CHP ile MHP; AB'ye egemen olan "Türkiye ne verilirse onunla yetinecek" görüşüne karşı çıkılmasını istiyor, 17 Aralık'taki olası karara evet dediğimiz anda "bir başka istikamete" gireceğimizin altını çiziyorlar. Deniz Baykal, tam üyelik hevesimizi "yarım porsiyon ortaklık" diye tanımlıyor. MHP ise teslimiyetin Türkiye'yi bölünmeye sürükleyeceğini söylüyor. Kimin umuruna?.. Iktidarla medyanın gözü ne koşul görüyor ne de önümüze konulan tuzaklan... RTE, gidip geldiği Avrupa başkentlerinde AB'yi kabul edemeyeceğimiz koşullardan vazgeçirmeye çalışacaktı. Biz öyle bilıyorduk. Bu geziler meğertersine işlemiş. AB, RTE'yi koşulları sindirmeye ikna etti. Balkenende, RTE'ye daha ne istiyorsun, tarih vereceğiz işte, al bu tarihi otur oturduğun yerde deyince... Bizim Kasımpaşalı döndü kuzuya. ••• 18 Aralık'tan itibaren iktidar + medya; koşulların önemsenmemesini, müzakere sürecinde her birini aşacağımızı topluma kabul ettirmeye girişecekler; kuşkunuz olmasın! Bu iktidann dış yüzü Avrupa'ya direnir gibi görünüyor; iç yüzü ise AB ilkeleri, AB anayasası diyerek siyasal sistemle oynamaya hazırlanıyor. Bizimkileri Balkenende'nin azariamasından önce koşulları reddedecek bir davranış göstermeyecekleri, ne olursa olsun yeter ki tarih olsun anlayışıyla hareket ettikleri ve edecekleri, Adalet Bakanı Çiçek Cemil'in günlerce önce anayasayı değiştireceklerini açıklamasından belliydi. O kadar açıktı ki AB'nin sıralayacağı koşulları kabul edecekleri; Çiçek anayasayı AB'ye uydurmanın zorunluluğundan günlerce önce söz etti. Bunlann başında da başkanlık sistemi geliyor. Gerekçe mi? önümüzdeki çetin müzakereleri "tek elden" başarıyla geçebilmek için... Çiçek diyor ki, "asıl büyük düzenleme bu". Başkanlık sisteminde düne kadar açık vermemeye çalışan RTE'nin dili çözüldü. Başkanlık sistemini neden istiyormuş, biliyor musunuz? önceki gece açıkladı: "...Bürokratik oligarşiyi kaldırmak için!.." Ya, işte bu kadar sağlam bir gerekçesi var. Tabii bugün söylemeyip gizlediği başka neden, türbanlı başlara Emine Hanım'a Çankaya'yı açmak! Uçlü görüşme önerisi Başbakan Erdoğan ile altı haftalık aradan sonra görüşen Edelman, Türkiye, ABD ve Irak'ın PKK'ye karşı atılacak adımları belirlemek üzere bir araya gelmesini teklifetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD Büyükelçisı Eric Edelman, 6 haftadır randevu alamadığı Başbakan Tayyip Erdoğan ile dün 1.5 saat süren görüşmesinin ardından yaptığı imalı açıklamada, "Başbakan'a son derece meşgul programında bana zaman ayırdığı için teşekkür ederim" dedi. Erdoğan, Edelman'ı Lübnan Meclis Başkanı Nabih Berri ile görüşmesinin uzaması üzerine yanm saat bekletti. Edelman, Kuzey Irak'taki PKKKADEK varlığına yönelik rahatsızlığını belırten Erdoğan'a, ABD, Irak ve Türkiye'den oluşan üçlü görüşme önerdi. Erdoğan, 6 haftadır randevu vermediği Edelman'ı dün makamında kabul etti. Erdoğan, görüşmenin başında görüntü alınmasını ve fotoğraf çekilmesini istemedi. Edelman, yoğun programına karşın kendisine zaman ayırdığı için Erdoğan'a birkaç kez teşekkür etti. Türkiye'nin AB'ye üyeliğini 41 yıldır desteklediklerini kaydeden Edelman, "17Aralık'ta olumlu bir kararı ümitle bekliyoruz" dedi. en büyük katıhmla gerçekleşmesini umduğunu kaydetti. Erdoğan, "Bu konuda görüşlerimiz örtüşüyor" diye konuştu. PKK* KADEK'in Kuzey Irak'tan çıkarılması konusunda ABD'nin harekete geçmediğini anımsatan Erdoğan, Türkiye'nin hassasiyetıni yineledi. Edelman, "Somut adım atmak üzere Irak, ABD ve Türkiye arasında üçlü görüşme düzenlenmesi olumlu olur. Hazırlıklann tamamlanmasının ardından ne gibi adım atılacağı karara bağlanır" dedi. Erdoğan da "bu konuda bir an önce hazır olunması" temennısınde bulundu. ABD Büyükelçisi Edelman, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, ABD ile stratejik ilişkilere verdikleri önemi anlatan Dışişleri Bakanı Abduliah Gül'ün demecinden duyduğu memnuniyeti de aktardı. Eric Edehnan yaklaşık 1.5 saat süren görüşmede, ekümenik konusu ve Fener Rum Patriği'nin statüsünün ise gündeme gelmediğini söyledi. GUNDEM M SAABLA UT F A B Y Sivil kayıp vurgusu Erdoğan, Felluce'deki olaylara gönderme yaparak Irak'taki sivillerin can güvenliğinin korunması gerektiğini belirtti. Edelman, "Sivillerin kaybını biz de istemiyoruz. Ama Irak'ta demokrasinin sağlanması için teröristlerle mücadele edilmesi gerekiyor" görüşünü savundu. Edelman, 30 Ocak'ta Irak'ta yapılan seçimlerin mümkün olan 'İmalı teşekkür' Edehnan, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü NamıkTan'ın da ikı ülke arasındaki ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu anımsatan açıklamalanna işaret etti. Edelman, Erdoğan'ın kendisine 6 haftadır randevu vermediğine yönelik haberlerin sorulması üzerine, bunu üstü kapalı doğrulayarak "Kendisine son derece meşgul programında zaman ayırdığı için teşekkür ederim" dedi. • Baştarafı 1. Sayfada Hani birbirlerine, çat kapı önceden haber vermeden gelip giderlerdi desek, yeridir. AKP'nin ABD'ye, Irak operasyonuna ilişkin hertürlü desteği vereceğine yönelik mutabakat, sıcaklığın temel nedenıni oluşturuyordu. ABD bu beklentiyle 2003 yılı başında, Türkıye'de kullanmayı planladığı havaalanı ve limanlarda yapılması gereken yatınmları bıle saptamıştı. 1 Mart 2003'teki tezkere depremi her şeyı sarstı ama, yerle bir etmedi. Taraflar hemen hasartespit çalışması yaptılar. Durumu normalleştırmenın yolfarını aradılar. Zaman zaman tezkere geçmiş gibi destek verildi. Hükümet ABD'ye şu mesajı iletti: 1 Mart bir kazadır. Geleceğe bakalım... ABD, Türkiye'yi sadece Irak için değil bölgedeki tüm operasyonlar için devrede tutmak istediğinden "geleceğe bakalım" mesajının altını çizdi. Gelecek de hemen geldi. ABD aylardır, her heyetsel görüşmede masaya şunu koyuyor: Başta Incirlik olmak üzere tüm operasyonel olanaklannı benimle paylaşmalısın! Avrupa gazetelerinde zaman zaman çıkan ABD'nin Avrupa güçlerinin Incırlık'e kaydırıldığına ilişkin haberlerin altında yatan da bu. Ancak Irak'ta işlerin iyi gitmemesi AKPABD akrabalığını da etkiledi. özellikle Felluce saldınlannın AKP kadrolanndaki yorumlanış biçimi, ardından Fener Patriği'nin ABD'den aldığı enerjıyle voltaj artışına gitmesi fay hatlarında yeni çatlaklar oluşturdu. Demokrasinin inşası ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın Başbakan'la doğrudan bir muhatap gibi konuşma arzusunun altında yatan da bunlar. Edelman kendı cephesinden bakarak AKP katındaki ABD aleyhtarlığının akrabalığa sığmayacağını iddia ediyor. Türkiye'de her şey 17 Aralık'a kilitlendiği için ABD ile ilişkilerdeki dalgalanma pek öne çıkmıyor. Ancak Gül bile, "AB ile uğraşmaktan ABD'yi ihmal etmiş ola* biliriz" dediğine göre ortada kapatılması zor bir durum var. Yeri gelmişken ABD'nin 17 Aralık hedefini özetleyelim: ABD, Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasını istiyor. Bu durum ilk bakışta ters gibi gelebilir ama, gelmemeli. Zira ABD, Türkiye'nin AB'de kendi çizgisinde bir müttefik olarak bulunmasından yana. Böylece AB içindeki ABD yanlılarının sayısı artmış olacak. Ingiltereltalya hattıyla PolonyaMacaristan hattının doğu ucuna Türkiye eklenmış olacak kı, arada Avrupacıları külah yap, içıne sok! ABD'nin özellikle Rusya Devlet Başkanı Putin'ın gezisinden sonra rahatsızhğının artmış olmasının da altını çizelim. Arada yaşanan krizlere karşın akrabalık bağlan o kadar sıkı kurulmuş ki, neredeyse devlet krizine yol açabilecek konular bile geçiştirilebiliyor. örneğin, ekümeniklik konusunda hükümetin tepesi atıyor, ABD büyükelçisinın kokteyline katılım olmamasını istiyor. Büyükelçilik de "gelen gelir, gelmeyen gelmez" diyor. Sonra da bir şey olmamış gıbı aradaki (geçici) soğukluğun gıderılmesı için çabalar başlıyor. ABD, Türkıye'de demokratik yollarla oluşmuş bir hükümetle çalışmaktan mutlu olduğunu sık sık yineliyor. önceki gün gördük ki ABD bu demokratik yollan çok sevıyor. Baksanıza, Ukrayna'da muhaliflerin lideri Yuşçenko'nun yönetime gelmesi için 65 milyon dolar harcamış. Bu ortaya çıkınca da Amerikan yönetimi şu savunmayı yaptı: "Evet, demokrasinin inşası için o parayı verdik." İnsan önceki hükümetin ABD'ye Irak'ta destek vermediğini düşününce bizdeki demokrasinin ne kadar çok gelişmış olduğunu düşünüp gururlanmadan ederniyor! ankcum(« cumhuriyet.com.tr 20 bin pankart CHP'den Felluce protestosu tstanbul Haber Servisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Istanbul II Örgütü, ABD'nin Irak'ın Felluce kentinde sürdürdüğü kanlı operasyonu Istanbul 'un dört bir yanına astığı 20 bini aşkın pankartla protesto ederek dikkatlan kıyıma çekmeye çahşıyor.CHP Istanbul II Başkanı Şinasi Öktem yaptığı açıklamada, ölü sayısının her geçen gün arttığı Felluce'de yaşanan insanlık dramına tüm dünyanın gözlerini kapadığnıı, kulaklannı tıkadığını belirterek "Kentteki 32 ilçenin göz önünde bulunan yerlerine 'Işgale uğradık, kana bulandık, yağmalandık. Biz hepimiz Felluceliyiz' sözleri bulunan pankartlan astık" dedi. Uzan, "aranan belgeleri gizlcmek ve kaçırmak" iddiasıyla gözaltına alıntnıştı. (FATtH ERDOĞDU) Uzan 'a tutuidama istemi tstanbul Haber Servisi Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nın talebi üzerine, "Evrakta sahtecilik ve gerçek belgeleri devletten saklama" iddiasıyla önceki gece gözaltına alınan Genç Parti (GP) Genel Başkanı Cem Uzan ve 9 kişi dün sorgulannm tamamlanmasımn ardından Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildi. tki kişi savcılık tarafından serbest bırakılırken Uzan ve 7 kişi tutuklanmalan istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Beykoz'da ikamet ettiği evinde önceki gece gözaltına alınan Cem Uzan ve daha önce 23 ayn adrese yapılan baskınlarda gözaltına alınan 9 kişinin, Mali Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusu dün tamamlandı. Polisin ek gözaltı süresi isteminin savcılık tarafından geri çevrihnesi üzerine Uzan ve beraberindekiler, akşam saatlerinde Şişli Adliyesi'ne sevk edildi. Cumhuriyet Savcısı Mecit Ceylan tarafından ifadeleri alınan iki kişi serbest bırakıldı.Uzan ve 7 kişi ise tutuklanmalan istemiyle mahkemeye sevk edildi. gelere ulaşmıştı. tmar Bankası'na ait yedeklemelerin bulunduğu kayıtlar, Vatın Caddesi'ndeki Istanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirilmişti. Emniyet yetkilileri ise konu hakkında "el konulan tmar Bankasf nın kayıtlannı içeren bazı backup'lann bulunması için mahkeme kararıyla çeşitli adreslerde arama yapüdığuu" açıklamışlardı. 'Kayıtsız kalamayız' Öktem, Irak"ta yaşanan katliam ve insanlık dramına kayıtsız kalamayacaklannı belirterek önümüzdeki günlerde katliamla ilgili geniş kapsamlı toplantılar düzenleyeceklerini anımsattı. Öktem açıklamasında, özetle şu görüşlere yer verdi: "Felluce'de yaşanan insanlık ayıbı, ABD emperyalizminin ve gözünü hırs bürümüş Amerika'nın dünya jandarmalığı yaparken her şeyi göze alabileceğinin ve insan yaşamını hiçe saydığının en iyi göstergesi oldu. Kanla yıkanan bu oyunun izleyicileri, uygar olduklannı söyleyen Avrupa ülkeleri ve dünyanın geri kalanı hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya, ölülerin üzerine basmaya devam ediyor. CHP olarak biz, insan yaşamını hiçe sayan bu kanlı oyuna sessiz kalmayacağız," İşkenceyi Önleme Crubu kapatıldı CP: Yenl bir çelişkl doğdu Bu arada GP Başkanlık Divanı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Uzan'm gözaltına alınmasının, "AB yolundaki Türkiye için yeni bir çelişki doğurduğu" belırtıldı. Açıklamada, siyasi partiler Türk siyasi hayatının vazgeçilmez unsurlan arasmda yer alırken Uzan'ın gözaltına alınmasının, siyasi linç girişimi olduğu öne sürüldü. Açıklamada şöyle denildi: "Uzan'ın evine gelen emniyet güçleri, eşi ve çocuklannın evde bulunduğu sırada gözaltı işlemi yapmıştır. Uzan'ın ev ve işyeri adresleri bellidir, kaçma şüphesi yokrur. Ne zaman istense ve çağrüsa savcılığa ya da emniyet müdürlüğüne giderek ifade vermesi mümkün olan Uzan'ın gece yarısı evinden gözaltına alınması ve geceyi emniyet müdürlüğünde geçirmeye zorlanması haksızlık örneğidir." Işkence konusu baroyu kanştırdı IZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Izmir Barosu Yönetim Kurulu'nun, yönetimden bağımsız hareket ettiği gerekçesiyle işkenceyi Önleme Grubu'nu (IÖG) kapatması ve AB'den sağlanan paralarla sürdürüldüğü gerekçesiyle "tşkencenin Önlenmesinde Hukukçunun Rolü" konulu projeyi askıya alması, avukatlar arasındaki tartışmalan büyüttü. Izmir Barosu Başkam Nevzat Erdemir konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında, AB fonlanndan alınan paralarla yürütülen projeye, dönemin baro başkanı Bahattin Acar ve yönetim kurulu üyeleri Ahmet Hamdi Yüdınm ile Hasan Yalçın'ın da karşı çıktıklanm anımsatarak şunlan söyledi "tÖG, baro yönetiminden bağımsız hareket ederek adeta baro içinde baro konumuna düşmüştür. tzmir Barosu, seçimlerde yönetime gelenler tarafından yönetilir. Bu, en demokratik tavırdır. Projenin kaldırılmasına gelince, baromuz başka bir grup, ülke ya da birliğin vesayeti altına giremez. Başka bir yerden para alamaz. Yönetim kurulunun yaptığı iş, seçim öncesi verilen sözün yerine getirümesidir. tzmir Barosu kendi imkânlanyla işkence konulu projeleri sürdürebilecek yetkinliğe sahiptir." Erdemir'in açıklamasmın ardnıdan söz almak isteyen lÖG'de görevli avukatlar, kapatılmayla ilgili net bir bilgi verilmediğini ve kamuoyunun aydınlatıhnadığım savundular. Bu görüşler dile getirilirken Izmir Barosu'nun karannı desteklediklerini açıklamak için salona gelen Cumhuriyetçi Kadınlar Grubu, Hekim Güçbirliği üyeleri vı. ADD üyeleri, protestocu avukatlara alkışlarla tepki gösterdiler. Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/Istanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) (10 hat) Faks:(212)2126835 İmar Bankası kayrtları Polis, ikı gün önce, Uzan'a ait Çubuklu'daki villa ile 25 ev ve işyerinde çeşitli aramalar yaparak, tmar Bankası soruşturması için önemli olduğu iddia edilen bilgisayar kayıtlan ve bel 7. ULU5LARARASI SJNEMATARİH BULUŞMASI FİLM FESTİVALİ 1017 ARALIK 2004 Yılbaşı kuüamalannı eleştiren kurum, tepkUer üzerine geri adım attı türsak ÖTEKİ TARİH Türsak Vakfı katkıları için teşekkür eder... İSJANBUL . Js BÜYÜKŞEHİR V 3 / BELEDIYESI Français d ' l l b l EHyanet'ten hutbe çarla ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Camilerde 31 Aralık 2004'te okutulacak hutbede, "Yılbaşı kutlaması adı altında düzenlenen eğlence ve toplantılar kültürel ve geleneksel bir temele satıip değildir" görüşünü dile getirme karan alan Diyanet, eleştirilerin hedefi haline gelince yeni bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Din Işleri Yüksek Kurulu Uzmam Abdurrahman Akbaş ımzasıyla 31.12.2004'te camilerde okutulmak üzere hazırlanan hutbede, yılbaşı kutlamalanna yönelik eleştiri getirildi. Hutbede, yılbaşı kutlamalannın "milh" ve manevi değerlere ters düştüğü, geleneksel temele sahip olmadığı, kültürel tahribata yol açtığı" görüşü sa\omuldu. Diyanet, bu hutbe nedeniyle eleştirilerin hedefi haline geldi. Diyanet îşleri Başkam Ali Bardakoğlu başkanJığında toplanan uzmanlar, hutbeyi değerlendirerek, konunun yanlış anlaşıldığı yönünde bir açıklama yaptı. avusturya kültür ofisi Evrensel olgu' Açıklamada, yılbaşı olgusuna değil, "jilbaşı dolayısıyla israf boyuruna varan eğlence kültürü ve yüce tslamın tasvip ermediği davranışlara" karşı uyan yapıldığı kaydedildi. Yılbaşmın değişik kültürleri bir araya getiren evrensel nitelikte bir olgu olduğu kaydedilen açıklamada, şu göriiş ortaya kondu: 'Her ülkenin kendine özgü O ffî BOfTHEIMSTlTUT KTJHMl İSVEC BASKONSOLOSLUĞU MACAR.İSTAN BAŞKONSOLOSLUĞU YUNANİSTAN BASKONSOLOSLUĞU TÜRSAK (02121 244 52 51 (02121 251 67 70 (021 21 251 84 81 www.tursak.org tr FESTİVAL KUftUUSAL SPONSOAU METRO Group L eğlence biçimiyle bunu kutlaması doğaldır. Eğlence ve kutlamanın bizzat kendisi olumlu veya olumsuz bir değer taşımadığı için hutbede de eğlence olgusu değil, bu olgunun uygulamasındaki bazı yanuşlara işaret edilmiştir. Böyle olduğu için, dinimizin uygun görmediği davranışlarla yılbaşı kutlamasının doğru olmadığı belirtilmiştir." Ancak hutbede, yılbaşı kutlamalan eleştirilerek "Tarih, bize miUi ve manevi değerlerine sahip çıkmayan ve başka nıilletleri körü körüne taklit edip milli şahsiyetlerini kaybedenlerin dünya coğrafyasından silinip yok olduklannı göstermektedir" uyansı yapıhyor. Nüfus cüzdanunı kaybettim. Hükümsüzdür. MÜCELLA BALTA