Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 KASIM 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK
İSTANBUL
EFENDİSİ
AEDÜLCAIÎEAZ*
IN
HARİKULÂDE
MACERA1ARI
KISIM
HEKMILİ
BİRDEN
Diyabettedavisine Türk' iziTıp son sınıföğrencisi Umut Ûzcan 'ın "şişmanlıkta tip 2 diyabetin gelişmesinde hücre içerisinde bıılunan ve
'EndoplazmikRetikııhım da gelişen stresin rol oynadığını "gösterdiği çahşması Science dergisindeyayımlandı
Prof. Dr. Gökhan Hotamışhgil ve Umut Özcan.
ilaç toplatılıyor
İSTANBUL (AA) - Istanbul
Üniversıtesi (IÜ) Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi, Uğur Derman
İngilızce Tıp son sınıföğren-
cisi Umut Özcan, ~s.is.man-
lıkta tip 2 diyabetin geuşme-
sinde hücre içerisinde bulu-
nao ve "Endoplazmık Reti-
kulum"da gelişen stresin rol
oynadığınT gösterdiği çalış-
masıyla dikkat çekti.
Harvard Üniversitesi Tıp
ve Halk Sağlığı Fakültesi öğ-
retim üyesi Prof. Dr. Gökhan
Hotanuşugil ile çalışan Umut
Özcan'ın, ayru ünıversiteden
öğretim görevlısi Prof. Dr.
Laurie Glimcher'in katkıla-
nyla gerçekJeştırdiğı araştır-
ması, dünyanın en ciddi bilim
dergilerinden biri olan Sci-
ence dergisinin 15 Ekim ta-
rihli sayısında yayımlandı.
Türkiye Diyabet
Vakfı destekledi
Özcan, Türkiye Diyabet
VakfVnın da önemli katkılar
sağladığı çalışmaya ilişkin şu
bilgileri verdi: "Hücre içeri-
sinde buhınan ve Endoplaz-
mik Retikulum" diye adlan-
dırüanorgandde gelişen stre-
sin veya aşın yüklenmenin,
şişmanlıkta tip 2 diyabetin ge-
lişiminde merkezi bir rol oy-
nadığuu gösterdik. Endop-
lazmik Retikulum" hücre içe-
risinde. ahnan besmlcrin işlen-
mesinde. \ ağlann değişimin-
de, yeni proteinlerin üretimin-
de ve birçok sentez olayında
trafikpolisigibi hareketeder.
Bu çahşmada, şişmanlıkta
Kalp hastasına
Celebrexyasağı
ANKARA (ANKA) - Romatızmah hastalarda
kullamlan eklem iltihabı ilacı Celebrex'in kalp ve
beyin rahatsızlıklanna yol açtığı ıddialannı
değerlendiren Sağlık Bakanlığı, söz konusu ilacın
kalp-damar hastalannda kullanımını yasakladı.
Sağlık Bakanlıgı İlaç ve Eczacıhk Genel Müdürlüğü
bünyesındekı Beşen Tıbbi Ürünler Danışma
Komisyonu, "Ceİebrex'in içeriğinde bıılunan Cox-2
inhibitörün kalp ve damar nastahklannda risk
ohışturabfleceğr sonucuna vardı. Komisyon,
selekoksıb ıçeren Celebrex 100 mg. ve 200 mg.
kapsül adlı ürünlerin prospektüs ve dış ambalajlanna
kalp hastalarını uyancı bilgilenn eklenmesi karannı
aldı. Celebrex 100 mg. ile 200 mg. kapsüllerinin
prospektüsünde, aktif trombozu (damar içinde oluşan
kan pıhtısı) bulunan hastalarda söz konusu ilacın
kullanılmaması, hıçbir trombotık risk faktörü
bulunmayan sağlıklı bireylere Celebrex önerildiğinde
ise olası yan etkileri yönünden hastalann uyanlması
gerektiği da eklenecek. Karara göre Celebrex,
romatoloji. ortopedi, iç hastalıklan, kardiyoloji, FTR
(fıziksel tıp rehabilitasyon) ve nörolojı uzmanlan
imzasıyla reçete edilebilecek. Ancak hastada bu
üaçlann kullanımını gereklı kılan tıbbi endikasyonla
birlikte "Hastada kalp-damar sistemi, beyin ya da
diğer sistemlerde nkayıcı damar hastabğı veya yüksek
tromboH riski buhınmamaktadır" ibaresine bir heyet
raporunda yer \erilecek. Bu heyette ise mutlaka bir
kardiyoloji veya nöroloji uzmam da bulunacak.
Pfeizer'in açılclaması
Pfizer İlaçlan Ltd. Şti'den yapılan açıklamada,
Sağlık Bakanlığı'nın Celebrex 100 mg. ve Celebrex
200 mg. adlı üaçlann satışının, prospektüs ve dış
ambalajlarında daha önce eklenmesini
istediği uyancı ibarelenn ilgili firaıa
tarafından eklenmediği için durdurulmasına
ve bu ılaçlann toplatılmasına karar
s verdığı bıldirildi.
aşın besin ahmuun ve ahnan
besinlerin fornıunun.' Endop-
lazmik Retikulum" üzerinde
taşıyabileceğinden çok daha
fazia yük oluşturduğunu ve
bunun da tip 2 diyabet getişi-
nıindeçok önemli rol oynayan
insülin direncinin geüşimin-
de ana bir etken olduğunu
bulduk. Bunu moleküler dü-
zevde, hücrelerde yaptiğımız
çahşmalarda ortaya koyduk.
Bununyaru sıra'Endoplazmik
Retikulum" denilen organe-
Hn kapaatesini artnrmaya ya-
Hastalık
maske
taktırdı
Filipinler'in kuzey
bölgeterindekikanda
"menengokok" adıverilen
mikroplann buluıunasıyla
ortaya çıkan
"•menengokeksemi" salgını
tünı ülkede endişe yaratu.
Başkent Manila'daki sağhk
ekipleri, bulaşıcı hastalığa
yakalandıklanndan
şüphelenilenleri
hastanelerde gözetim ahmda
tutarken, halk. mikrobun
bulaşmaması için maske
takmaya başladL Tıpkı
hastaneye başka bir nedenle
gelen, ancak
menengokeksemiye
yakalanma korkusuyta
maskeyle oturan ManUah
anne ve oğlu gtt)L (AP)
Ağız Sağlığı Haftası çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı
Haydi dişinizi firçalayın
Istanbul Haber Senisi - îstanbul Diş Hekimleri
Odası Başkanı RrfatYüzbaşıoğlu, Türkiye'de heryüz
kişiden 85 'inin ağız ve diş sağlığı sorunu yaşadığına
dikkati çekerek 0-19 yaş grubu çocuklann, yaşhla-
nn ve bazı kronik hastahğı olanlann ücretsiz hiz-
met almasının ağız ve diş sağlığı sorunlanna bir çö-
züm olabüeceğini söyledi.
21-27 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası çeşitli
etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Türk Diş He-
kimleri Birliği, haftanın bu yılki konusunu "diş fır-
çalama" olarak belirledı. Hafta boyunca, "günde 2 kez
2 dakika" dış fırçalamanın önemi vurgulanacak.
Divan Oteli'ndeki toplantıda konuşan Yüzbaşıoğlu.
Türkiye'de Sağlık Bakanlığı"nın, "Ağızve Diş Sağhğı Su-
nulan Özel Sağhk Kuruluşlan Yönetmeliği^ndeki de-
ğişiklikle, diş hekımı olmayanlara da ağız ve diş sağlı-
ğı kurumu açma yetkisi verdiğini anımsattı. Yüzbaşı-
oğlu, bunun ağız ve diş sağlığı hizmetlerini pazara aç-
manın bir yolu olduğunu belirterek bu yönetmeliğin ge-
ri çekilmesıni ıstedi.
rayan ve XBP-1 denilen bir
transkripsiyon faktörünü fa-
relerde genetik otarak azalt-
öğımızzaman, •Endoplazmik
Retıkulum"un artan yük mik-
tannayetertiyanıüveremedi-
ğini ve bu farelerde (XBP-1
transkripsiyon faktörüne ye-
tertidüzeydesahipolmayan fa-
relerde) çok hızlı diyabet ge-
liştiğini gördük. Bu sonuçlar
bize şişmanlıkta aktiveolan bu
sistemin tip 2 di\ abetin gelişi-
minin ana mekanizması ol-
duğunu düşündürmor.'"
SSK hastaneleri
Yıldırım:
Çok
başlüık
kaldırüsın
Haber Merkezi-SSK
hastanelerinin Sağlık
Bakanlıgı'na devrinın,
ılkesel olarak doğru
olduğunu belirten Türk
Diş Hekimleri Birliği
Genel Başkanı CeJal
Korkut Y üdınm. "Aile
Hekimuğiyle ilgili pilot
uvgulamalarda diş
hekimliği hizmeüerinin
yer alması gerektiğini"
belirtti.
işçi ve işverenler
Yıldınm. diş hekimliği
eğitiminin başladığı 22
Kasım'ı içine alan "Diş
Hekimliği Haftası"
nedeniyle yaptığı yazılı
açıklamada. önemli
olanın, SSK
hastanelerinin hangi
kuruma de\Tedileceği
değıl, sağlık
hızmetlerinde çok
başlılığın ortadan
kaldınlması olduğunu
söyledi. Yıldınm, SSK
hastanelerini
birikımleriyle yaratan
işçi ve işveren
kuruluşlannın. bu
süreçte söz ve karar
mekanizması ıçınde yer
alması gerektiğini
söyledi.
IENTERNET / MEHMET SUCU mehmet(5 cumhuriyet.com.tr
ABD, bir seneyi aşkın süredir işgal altında
tuttuğu Irak'ın bazı kentlerini yeniden işgal
ediyor. Türkiye'nin komşusunda işgal üzerine
işgal, kıyım üzerine kıyım yaşanıyor.
Bu aynı zamanda dünya devi olmaya soyu-
nan Bush'un, seçim propagandaları sonra-
sında söylediklerini de yalanlıyor. Seçimler ön-
cesinde Irak'ta kontrolü ellerinde tuttuklarını
söyleyen Bush, sonuçlar kesinleşir kesinleş-
mez Felluce'ye saldırı emrini verdi.
Saldırının ilk gününden itibaren bölgeden
pek çok kıyım haberi gelmeye başladı. ABD
ordusunun postalları altında çiğnenen ülkeden
yükselen yardım çığlıkları Batı'da pek fazla
yankı bulmadı. Dünyanın dört bir yanında cı-
lız savaş karşıtı gösteriler yapıldı. Bu gösteri-
lere pek çok insan hafif burun kıvırarak, hafif
aşağılayarak ve "Siz mi kurtaracakstnız bu
dünyayı" mantığıyla baktı. Genç öğrenciler
sokakta coplanırken TV'lerin karşısına geçip
çayını yudumlayıp "Ünlüler Çiftliği"ri\, "Kurt-
lar Vadisi"n\, "Gelinim Olur musun"u seyret-
ıneyi tercih etti.
Çünkü yazılı basında birkaç gazetede yer alan
ûç beş haberde sözü edılen kıyım bizden çok
ama çoook uzaktaydı. İşgal askerlerınin yanın-
da^atıp kalkan, onların denetlediği haberleri
Ilişikteki Kıyım Görüntüleri
bağlı oldukları yayın kurumuna gönderen ili-
şikteki gazeteciler, bizi rahatsız edecek gö-
rüntülere ve haberlere pek yer vermiyorlardı.
TV'lerin haber bültenlerinde de yakışıklı, çe-
lik yelekli, uzaydan gelmiş gibi görünen uygar
dünyanın temsilcisi ABD askerleri, ne olduğu
belirsiz yapılara ve sokaklara ateş açıyordu. He-
nüz o ateş edilen yerlerde neler olduğunu bil-
miyorduk, bilmek istemiyorduk. O karanlık
ufak kovukların birer pencere olduğunu, her
pencerenin ardında bir dünyanın yaşadığını
TV'ler bize göstermiyordu.
Ilişikteki gazeteciler Felluce'ye vardıkların-
da karşılaştıklarını şöyle anlatıyorlar: "önce-
likle, Felluce'deki Amerikan askeri kampına
ulaştığımızda, orduyla hareket eden gazete-
ci olmanın kurallarıyla ilgili 12 sayfalık belge-
yi imzalamak zorunda kaldık. Operasyon/ar-
la ilgili haberler de aynntılı kurallara bağlan-
mıştı ve askerter, her şeyin doğru askeri te-
rimlerle anlatılması konusunda ısrarcıydı, Ama
biryandan da, çok geniş habercilik olanakla-
rına sahip olduk bu dönemde." Ama onlar
sadece askeıierin gördüklerini görebiliyordu.
Yani haberciliğin asli öğesi olan karşı tarafın
bakış açısını bilmiyorlardı. ilişikteki gazeteci-
lerin bu durumu çok tartışıldı ve tartışılacak da.
Ama birdenbire hepimizi bir kez daha deh-
şete düşüren görüntüler ortaya döküldü. Bir
camide yaralı Iraklıyı kurşunlayan ABD aske-
ri hepimizi rahatsız etti. "Ünlüler Çiftliği"r\\,
"Kurtlar Vadisi"ri\, "Gelinim Olur musun"u
seyredenler rahatsız oldu, koltuklarında doğ-
rulup neyin gerçek neyin sanal olduğunu an-
lamaya çalıştı. Ahu Tuğba'nın çiftlikte ne za-
man süt sağacağını tartışmayı bir yana koyup
tapınağın içinde katledilen yaralının görüntü-
lerinin önünde donup kaldılar.
Oysa bu görüntüler de ilişikteki bir gazete-
cinin gözünden iletiliyordu. Hepimiz biliyoruz
ki iliştirilmiş gazetecilerin görüntüleri ve haber-
leri çok ciddi bir askeri- sansürden geçtikten
sonra yayımlanabiliyor. Peki bu görüntüleri
kaydeden gazeteciye nasıl izin verildi? Acaba
yaşanan şiddet ve kıyım o denli sıradanlaştı ki
bu görüntüler sansürcüye normal mi geldi? Ya
da gözden mi kaçtı?
Ilişikteki gazeteciler birkaç gün sonra Fel-
luce'deyaşananları anlatmaya başladılar. Ina-
nılır gibi değildi. Irak'ı özgürleştirecek olan as-
kerlerin komutanları "Hareket eden her şeyi
vurun" diyorlardı. Herhalde askerlerle aynı ye-
meği ve yatağı paylaşan gazeteciler sınıra da-
yanmıştı.
Hepimiz böyle düşündük. Aslında Batılı
ajansların bize gösterdikleriyle yetindiğimiz,
sokakta gösteri yapan gençleri küçümsediği-
miz, yazılı basının birkaç gazetesinde yer alan
üç beş haberi ciddiye almadığımız için şaşır-
dık.
Alternatif medya, kıyımın büyüklüğünü an-
latan görüntülere ve tanıklık yazılarına uzun sü-
redir yer vermeye çalışıyor. www.'fallujapic-
tures.blogspot.com adresi bunlardan sade-
ce bir tanesi. Batı basını tarafından sansürle-
nen ABD askerlerinin görüntülerinden, katle-
dildikten sonra sokağa dizilmiş çocuklann can-
sız bedenlerine, çatışmanın bitmesini bekle-
yen doktorlardan, cenaze törenlerine kadar
on binlerce fotoğraf Batı güdümündeki med-
yanın arasında sesini duyurmaya çalışıyor.
Ancak sesleri kısık çıkıyor. Çünkü anlaşılan
o ki ABD Türkiye'nin komşusunu özgürleştir-
mek için daha çok insan öldürecek, daha çok
kıyım yapacak.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Başkent Mitinginden
Bir Fotoğraf
Pazargünkü Cumhuriyet'in 9. sayfasında, bir gün
önceki Ankara mitinginde çekilmiş fotoğrafa bir kez
daha ve dikkatle bakın lütfen.
SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığf na devri ile
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün kapatılma-
sına tavır koymak amacıyla Emek Platformu'nca
düzenlenen kalabalık yığınların adeta temsilcileri
olan, bıri kadın, ötekısi erkek iki kişi. Ikisinin degöz-
lerinde sadece kararlılık ve nefreti okumak müm-
kün.
Ben 12 Eylül 1980'den bu yana hiçbir protesto
toplantısında o iki çift gözdeki kadar kızgın ve ka-
rarlı bakış gördüğümü anımsamıyorum.
Cumartesi günü Türkiye'nin dört biryanından 80
bin yurttaşı başkente getiren neden, sadece SSK
hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrini önle-
mek, onun yanı sıra Köy Hizmetleri Genel Müdür-
lüğü'nün kapatılmasına karşı çıkmakla sınırlı gö-
rülmemelidir.
Bu iki istek, IMF'ye göbeğiyle bağlanmış bir dü-
zenin insanlannca bilinmeyen bir şey değil ki. Ay-
nı düzen, kayıt dışı ekonomiyi adeta yasal hale ge-
tirirken sigortasız ve sendikasız çalıştırılanlar alan-
lardayoktu. Alanlardaolmamaları bir yana, emek-
çiler son genel seçimlerde çoğunlukla AKP'yi ik-
tidara getirmek için sandık başlannda kuyruklar oluş-
turmamışlar mıydı? Oysa önceki gün bambaşka
bir görünüm sergilendi başkent toplantısında. 12
Eylül'ün getirdiği uyuşukluktan sıynlmaya ve po-
litize olmaya kararlı insanlaryığını vardı. Başbakan
bu gerçeği sanınm öteki politikacılardan önce fark
ettiği için, adeta gardını alarak işi eski bir deyimle
mugalataya dökmek istedi.
Önce alanı doldurup taşan o binlerce insan ka-
labalığını küçümseyemedi. Ama onlan o miting
için taşıyan sendikalarının sarf ettiği paranın bü-
yüklüğünü, "O parayla bir-iki hastane yapsaydı-
nız" sözleriyle popülizmin vitrinine taşımak istedi.
Türk-lş Başkanf ndan da hemen yanıtını aldı. De-
vir konusu hastanelerin zaten işçilerin, işverenle-
rin ve emeklilerin primleriyle yapılıp yönetildiğı,
kendisınin de eski bir SSK'Iİ olduğunu soyteyen Baş-
bakan'a anlatıldı. Kendi propagandası için harca-
dığı paralann, önceki günkü miting giderieri için sarf
edilen işçilerin birikimlerinden çok daha fazla ol-
ması bir yana, kamu hazinesinden çıktığı da Baş-
bakan'a anlatılabilirdi. Ama onu konfederasyon
başkanlarından daha çok, uyurgezer muhalefet
sözcüleri yapmalı değil miydi?
Partilerin alacağı ders
önceki günkü Emek Platformu mitingi, özellik-
le muhalefet partilerinin üst yönetimlerinin üst üs-
te birkaç toplantısında masa üstüne getirilecek
önemdedir.
Ankara'da oturup medya gündemine girebilmek
amacıyla ve yoğurt mayalarcasına demeç vererek
kitlelerte iletişim kurulamayacağını hâlâöğreneme-
yenler... Bu iktidar çürüyecek, alternatifi nasıl ol-
sa biz olacağız rüyalarını görmek amacıyla başla-
rını koltuklanna dayayarak rehavetten kurtulama-
yanlar... Lider fotoğraflı ilan ve posterlerle eylem
yapmakta olduklarını sananlar... Acaba, ülkenin
bugünkü hal ve gidişinden bugünkü iktidar kadar
kendilerinin de sorumlu görüldüklerini ne zaman
fark edebilecekler?
Pazar günkü Cumhuriyet'm 9. sayfasında, biri
kadın, ötekisi erkek iki Türk seçmeninin gözlerin-
deki ateşi kalıcı hale getiren o fotoğrafı çalışma ma-
salannın üstüne koysunlar ve bıkmadan yorulma-
dan izlesinler...
Kitlelerle nasıl iletişim kurabileceklerini o zaman
görebilirler sanınm. Ben o iki çift gözde sadece bu-
günkü iktidara değil, pariamento içinde ve dışın-
daki muhalefet temsilcilerine de bir şeyler söylen-
diğini gördüm.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgity/ e-kolay.net
4 Aralık'ta verilecek
'Sertel Odülü'
MustafaBalbay 'a
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Sertel Ga-
zetecilik Vakfı tarafın-
dan her yıl "demokrasi
için en rvi savaşı veren ki-
şi\-a da kuruma" verilen
"Sertel Ödülü"ne bu yıl
gazetemizın Ankara tem-
silcisi Mustafa Balbay
değer görüldü.
Vakırtanyapılan açık-
lamada, yönetim kuru-
lunun 1995'ten ben ve-
rilen Sertel Ödülü'nün
bu yıl, üstün gazetecili-
ği. "Irak Bataklığında
TürkAmerikan İMşkile-
ri" başlıklı kitabıyla bu
konudaki yazılanndan
dolayı Balbay'a verilme-
sini kararlaştırdığı belir-
tildi. Ödül 4 Aralık'ta
Tan gazetesinın yıkıhşı-
nın 59. yüdönümü dola-
yısıyla Türkiye Gazete-
cilerCemiyeti Basın Mü-
zesi'nde düzenlenecek
anma toplantısında Bal-
bay'a verilecek. Törenin
açış konuşmasım Sertel
Gazetecilik Vakfı Baş-
kanı Doç. Dr. Yüdız Ser-
tel yapacak. Törende ga-
zetemiz ımtiyaz sahibi
tlhan Selçuk ile yazar
RefikErduran birer ko-
nuşma yapacak. Törenin
kapanış konuşmasım es-
ki Gazeteciler Cemiyeti
başkanı. yazar Nail Gû-
reliyapacak. Balbay, Irak
Savaşı'mn en yoğun ol-
duğu günlerde, perde ar-
kasında yaşanan geliş-
melere ilişkin haberler
de yapmıştı.
CUM0K etkinliklerisürüyor
ANKARA(Cumhuri-
yet Bürosu) - Ankara
Cumhuriyet Okurlan
(CUMOK)dünArcadı-
um Alışveriş Merke-
zi'nde gerçekleştirilen
Prof. Dr. Türkan Say-
lan" ın imza gününde 250
adet Cumhuriyet gaze-
tesini ücretsiz dağıttılar.
Çağdaş Yaşamı Destek-
leme Derneğı(ÇYDD)
ve Ada Müzik Center'ın
düzenledıği etkınlikte ga-
zete dağıtan Ankara CU-
MOK oluşumu üyeleri.
Cumhuriyet gazetesiyle
ilk kez buluşan insanla-
rrn memnuniyetini gör-
menin çok güzel oldu-
ğunu belirttiler. Ankara
CUMOK oluşumunun
düzenlediği Sunay
Akın'ın tek kişilik gös-
terisi, 25 Kasım Perşem-
be günü Migros Sanato-
lia Sahnesi'nde saat
20.00"degerçekleştirüe-
cek. Biletler Kızılay Dost
Kitabevi ve gösterimin
yapılacağı salondan te-
min edilcbilir.