29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28EKİM 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 & Haluk Kırcı ne kadar 2 cezaevinde kalacak? Kaçana kadar! Alıntılar #Nuri Çağatay: "Iki J - alınt... llki basından: Cumhuriyet Bayramı kutlamalan AKP'li belediyeler tarafından zora sokuluyor. Ikincisi Genelkurmay'dan: Türkiye'de iyi şeyler oluyor." Bektronik posta: derazsomGctsnhuriyetcoffUr www.denasoin.com Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - AKP, dokunulmazlık zırhını sevmiş... "Kubbeler kalkan... Meclis zırh!" Hadis A Ahmet Önen: • "Peygamber bir v hadisinde, 'Iki günü ' aynı olan zarardadır' diyor. Bir hükümetin asli görevi yoksulluğu ortadan kaldırmak olduğuna ve fakat AKP'nin iktidannda, bu yılki iftar çadıriarı geçen yıla oranla daha çok kurulduğuna göre, hükümet fena halde zararda demektiri" evgili Atatûrk: emperyalizme karşı savaşa- rak kurduğun ve hem egemen hem de ba- ğımsız, üstelık borçsuz birşekılde bizeema- net ettiğin cumhuriyetın, yann 81. yılını kut- layacağız... Bizi yönetenler, demeçler verecekler... Keşke. teknoloji biraz daha gelişmiş olsa diye düşü- nüyor insan; hani şu cep telefonlan gibi "yalan maki- nesi" de herkesın kullanımında olsa! Sevgili Atatürk; biz şu sıralar laik Türkiye Cumhuri- yeti'nin, Türkiye llımlı fslam Cumhuriyeti'ne dönüştü- rülme sürecini yaşıyoruz... Hem içeriden hemdışandan, şımdilikalıştırıyorlar... Türk gençliğine seslenirken öngördüğün aymazlık- lara ve sapkınlıklara ve hatta hainliklere tanık oluyo- ruz. Fakat ne yazık ki bize emanet ettiğin en büyük eserine sahip çıkacak cesareti gösteremiyoruz... Muhtaç olduğumuz kudret, son 50 yılda damarlan- mıza kadar girildiği ve fazlasıyla sulandırıldığı için ar- tık yok! Ata'ya(l) Sevgili Atatürk; 4 Şubat 1919'da Alemdar gazete- sınden Refi Cevat, Şişli'deki evde ziyaretine geldiğin- de sorularını bitirip ayrılırken sen, "Bu vatan, içine düştüğü bu felaketten nasıl kurtanlır, istikialine nasıl kavuşturulur, diye birsual sormanızı isterdim" demiş- tin. Yıllar sonra Refi Cevat Ulunay'la konuşan Sadi Borak'tan öğrendiğimize göre Ulunay, "Af buyurunuz, bugün içinde bulunduğumuz şartlarda bu vatanın kur- tanlmasını en uzak bir ihtimalle dahi mümkün görme- dığim için böyle bir sual sormayı hiç aklımdan geçir- medim" yanıtını vermişti... Ve sen "Bu, şartlann dış gö- rünüşüdür. Bir de bunun içyüzü vardır... Düvel-i mu- azzama dediğimiz büyük devletlerin de içyüzleri var- dır" dıyerek işgalcilerin kendi aralarındaki çelişkilere ilişkin bazı ipuçlan vermiştin... ?Süleyman Ekim: "Ey iktidar... İftar çadırianyla halkı oyalama. Iş çadırian kur, iş!" Son sarkıAkrf Kökçe: "Açık bırak müzakereyi,/ örtme perdeyi bu gece,/ sana verdiğim tavizleri/ rüzgârtar getirebilsin." SESSÎZ SEDASIZ (!) H i < 1 ir % i i w M \\\\W p 1 Ifeİ Sevgili Atatürk; bugün "düvel-i muazzama" Ame- rika'da birleşik devlet, Avrupa'da birlik olmuş durum- da. Hıç kuşkusuz içyüzlerinde aynı çelişkiler mevcut. Fakat bunları bile göremeyecek kadar körleştik. Bi- rinden şunu, ötekinden bunu satın alarak; fakat işin en acı yanı borç üstüne daha çok borçlanarak em- peryalist devletlerin dümen suyundan gitmeye çalışı- yoruz. Adamlarellerinde kâğıt kalem, cumhuriyetimiz üze- rine hesap üstüne hesap yapıyorlar. Pazarlıklar "mü- zakere" adı aftında alenen sürdürülüyor. Mütareke ba- sınının yerini "müzakere basını" almış durumda. Kur- tuluş Savaşımız sırasında mütareke basınında yer aian Refi Cevat bile bugünkü "müzakere basınrnın yanında zemzemle yıkanmış gibi kalır. Sevgili Atatürk; yann 29 Ekim, bize tertemiz ema- net ettiğin cumhuriyetin, 81. yılını kutlayacağız. Kim bilir ne demeçler verecekler. insan "yalan makinesi"ni arıyor. Dünyadaki insanların durumuna bakınca internet ortamında dolaşan bir yazı- ya göre dünyadaki insanlann durumu- na ilişkin birtakım istatistiklerden çıkan kişisel sonuçlar biraz Polyannacılık oynuyoramaolsun: Eğer bu sabah hastalıklı değil de sağlıklı uyanmış iseniz, bir hafta son- rasını göremeyecek olan 1 milyon in- sandan daha şanslısınız demektir. Bir savaş tehlikesiyle, işkence görme ihtimaliyle, aç kalma korkusuyla karşı karşıya değilseniz, 500 milyon insan- dan daha iyisiniz demektir. Tutuklanmaktan, işkence görmekten yahut öldürülmekten korkmadan iba- dethaneye gidebiliyorsanız, 3 milyar ki- şiden daha iyı bir şansa sahipsiniz de- mektir. Buzdolabında yiyeceğiniz, üzeriniz- de elbiseniz ve başınızı sokup uyuyabi- leceğiniz bir eviniz varsa, dünyadaki in- sanlann yüzde 75'inden daha zengin- siniz demektir. Bankada veya cüzdanınızda para varsa, dünyanın en imtiyazlı yüzde 8'lik grubu arasındasınız demektir. Anneniz, babanız sağ ise, siz bu dünyadaki nadir kişilerden birisiniz demektir. Bu satııian okuduğunuza göre, oku- ma-yazma bilmeyen 2 milyar kişiden biri değilsiniz demektir. Sonuç: Paraya ihtiyacın yokmuş gibi çalış... Kimse seni üzmemiş gibi sev... Kimse seni seyretmiyormuş gibi dans et... Kimse seni dinlemiyormuş gibi şarkı söyle... Bu sonuca küçük birekleme yapmak gerek: Çalış, sev, dans et, şarkı söyle ama bu arada kimseyi sömürme ve sömü- rülmene de izin verme! w w Orgüt Kıırmak ve Propagandası FİKRETtLKİZ 5237 sayılı Türk Ceza Ka- nunu'nda "Suç Işlemek Ama- cıyla örgüt Kurma" suçunun "propaganda"s\, düşünce ve ifade özgüriüğü kapsamında sorunlu düzenlemelerden biri- si. Yeni TCK'nin Adalet Ko- misyonu'nda kabul edilen 220. maddesindeki "Suç işle- mek amacıyla örgüt kurma" suçu TBMM'de verilen öner- geyle değiştirilerek "kanunun suç saydığı" fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sa- hip bulunduğu üye sayısıyla araç ve gereç bakımından a- maç suçlan işlemeye elverişli olması halinde, ıki yıldan altı yıla kadar hapis cezasıyla ce- zalandınlacagı hükme bağlan- dı. Ancak, örgütün variığı için, üye sayısının en az üç kişi ol- ması gerekir. Madde gerekçesine göre; örgüt kurmak, işlenmesi amaçlanan suçlar açısından sadece bir araçtır ve toplum düzenini tehlikeye sokar. Suç örgütü, amaçlanan suçlan iş- lemede bir kolaylık sağlamak- tadır. Hazırlık hareketi niteli- ğinde olan bu fiiller, ayn suç- lar olarak tanımlanmıştır. Ko- runan hukuki değerse kamu güvenliği ve banşıdır. Bireyin güvenli ve banş içinde yaşa- mak hakkının zedelenmeme- si, aynı zamanda bireyin, ana- yasada güvence altına alınmış olan hak ve özgürlüklerine yö- nelik fıillere karşı da korunma- sı amaçlanmıştır. Suç işlemek amacı etrafın- da fiili bir biıieşme ve niteliği itibarıyla "devamlılık" varsa "örgüt" var demektir. Ama belli bir suçu işlemek için bir araya gelinmesi halinde, örgüt değil, iştirak ilişkisi vardır. Işti- rak ilişkisinde, suç ortakları nezdinde suçun, konu veya mağdur bakımından somut- laşması aranır. Ama örgüt ya- pılanmasında, suçun konu ve- ya mağdur itibanyla somutlaş- tınlması zorunlu değildir. ör- güt kurmak veya yönetmek suçtur. Seçimlik hareketli bir suçtur. Bu seçimlik hareketler, suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmektir. Orgüt, so- yut bir birteşme değildir. Bün- yesine hiyerarşik bir ilişki hâ- kimdir. Bu ilişki dolayısıyla ör- güt, üyeleri üzerinde hâkimi- yet kuran/kurmuş bir güç kay- naâıdır. Orgüte üye olmanın cezası ise bir yıldan üç yıla kadar ha- pis olup örgütün silahlı olma- sı halinde verilecek ceza dört- te birinden yarısına kadar art- tınlacaktır. Orgüt yöneticilerine verilecek ceza daha ağırdır. örgütün faaliyeti çerçevesin- de işlenen bütün suçlardan dolayı örgüt yöneticisi fail ola- rak cezalandırılacaktır. örgüte üye olmayabilirsiniz. Ama maddenın düzenlemesine gö- re, örgüte üye olmamakla bir- likte örgüt adına suç işleyen kişi, aynca örgüte üye olmak suçundan dolayı da cezalan- dınlacaktır. örgütün veya amacının pro- pagandasınıyapan kişi, bir yıl- dan üç yıla kadar hapis ceza- sıyla cezalandırılacak. Eğer suç basın ve yayın yoluyla ış- lenirse verilecek ceza da yan oranında arttırılacaktır. Yeni düzenlemeye göre de; örgüt içindeki hiyerarşik yapıya da- hil olmamakla biriikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım e- den kişi, örgüt üyesi olarak ce- zalandırılır. "örgüteyardım ve yataklık" adıyla ayn bir suç ta- nımlaması yapılmamıştır. Bu durumda "yardım veya- taklık" suçunun düzenlendiği yürürlükteki TCK'nin 169. maddesinin yarattığı sorunla- n yeniden yaşayabilıriz. Yeni düzenlemeye göre gerekçede yazılanın aksine, örgüte hâkim olan hiyerarşik ilişki içinde ol- mamakla beraber, örgüt ama- cına bilerek ve isteyerek hiz- met eden kişi hakkında, örgüt üyesi kabul edilerek ceza ver- mek mümkündür. Böylece ör- güt üyesi olmadığı halde yazı yazan, eleştıri veya yorum ya- pan veya haber yazan gazete- cilerin "yayın eylemleri" suç sayılabilir. Geçmişte olduğu gibi silahlı örgütler hakkındaki eleştiri yazılan veya yazılan ya- zılann amacı; örgütün amacı- na hizmet ettiği iddiasıyla "ör- güte yardım yataklık" olarak değeriendirilebilir. Gazetecinin veya yazı yazanların örgüt amacına bilerek ve isteyerek hizmet ettikleri sonucu çıkan- labilir. Madde açık olmalıdır. Açık- ça şiddet içermeyen veya doğrudan dogruya somut ola- rak örgüt adına yapılan açık- lama veya yazı olarak nitelen- dirilmeyecek nitelikteki yazıla- rın "propaganda" olmadığı netleştirilmelidir. Kamu güven- liği açısından açık ve somut olarak yakın bir tehlike içer- meyen yazıların "örgütün amacına hizmet eder nitelik- te" olmayacağının kabulü ge- rekir. Aksi takdirde yeniden başa dönmüş oluruz... Eskiden yazdığınız yazıdan dolayı Terörle Mücadele Ya- sası'nın yürürlükten kalkan 8. maddesine göre "bölücülük" suçundan beraat ederseniz karar bozulur geri dönerdi ve terör örgütlerinin propagan- dasını yapmaktan 7. madde- ye göre mahkûm olurdunuz. O da olmazsa suçunuz halkı kin ve düşmanlığa tahrik yani TCK 312 olurdu. 0 da olmaz- sa yazılan yazıyla örgüte yar- dım ve yataklık suçundan ya- zarlar, gazeteciler DGM'yi boylardı. Bu uygulama kıs- men kalktı ama 1 Nisan 2005 tarihinden sonra basın yayın fiilleri bakımından örgüt kur- ma suçundaki "propaganda" hali bir hayli tehlikeli gözükü- yor. KtM KİME DUM DUMA BEHtÇAK behicakıı turk.net ÇtZGtLİK KÂMtL MASARACl kamilmasaracio mynet.com H A R B Î S£,W/// POROY semihporoyia yahoo.com HAYAT EPİK TtYATROSU MVSTAFA hayatepikı mynet.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN i '. l 1 1 • 1 't t t T- -t « 23 Ekim wicuc.mumtaz-arikan.com ANK4RA PAtiAŞUT KULESf 19S? 'DE 8U6Ü/U, ANKAe/l PARAÇÜT tOJlBSİ UİZ- M£TE AÇfl-Pt. MALATYA Mİl,L£TV£tdU Ife BSK/ BAÇBAİ&4/U l'SMETİNÖNÜj SAyrUP/eL/tC SA*C4W ALİ ÇETİN&yA VE 8A2.I PUĞU TÖR£Hb£j Y£Mİ Y/t/S Bu AEAM, Tiiıe*.tajçü üyEte&i HAI/AC/UK 6£A/Ç 8UUIN- 8A- L£ Ç 6'BM/ÇT/. TÛ/SK G£MÇUĞtHe PA/SAÇÜTÇÜUJfC ALAHfA/PA HiZMer lf£G/L4esi l/e ONLA& MA- I/ACIL/ĞA ÖZSHpigMeSf MİPOPGOM yat£WCAeMPA //Vp» ç Sağda, İnSnü, Sctyar ve Çehnkaya f lcutz d gâr-üfüyor: DÜZ ÇİZGİ ÜMtT ZtLELİ Niçin Kmyopuz Anlamıyopum! Gerçekten anlayamadım; biz, Avrupa Pariamento- su İnsan Haklan Alt Komisyonu Başkanı Fransa Ye- şiller Partisi Milletvekili Helene Rature'ye niçin kız- dık? Ne demişti kadıncağız: - Diyartakır, Kürt bölgesinin başkentidir. Aynı zamanda AB"ye giriş mücadelesinin de başken- tidir! Nerede söyledi bu sözleri Madam Flature? Diyar- bakır'ın Tellikaya köyünde! Ne yapıyordu orada? In- celemelerde bulunuyordu... Fransız Madam, derin in- celemelerini köylüleıie yaptığı kapalı toplantry^a tama- mına erdirdikten sonra bir gazeteciye kelimesi kelime- sine yukandaki açıktamayı yaptı. Biz de kızdık! - Hatt ettik! Bu ülkeyi yöneten iki basbakan, daha dün denebi- lecek denli yakın geçmişte benzer açıklamalar yap- madılar mı? Eski Basbakan Mestrt Yılmaz, "AByo- lu Diyartakır'dan geçer" dememiş miydi? Yeni Basbakan Tayyip Bey, "Diyarbakır BOP'un yıldızı olacak" diye dosta düşmana ilan etmemiş miydi? Koskoca iki başbakanı referans alan Fransız millet- vekili, doğal olarak biraz daha açıldı, Diyarbakır1 ! "Kürt bölgesinin başkenti" ilan ediverdi! Siz "Kûnüstan" demediğine şükredin... - Hiç kuşkunuz olmasın; onu da bir başka "incele- me görevlisi" Diyarbakır'ın bir başka beldesinde ilan edecektir, yakındaü! • • • Yeşiller Grubu'nun eski başkanı Angelika Beer'e niçin kızdığımızı ise hiç anlayamadım. Şu söylediği- nin neresi orijinal Allah aşkına: - PKK, yeni adıyla KONGRA- GEL affedilmeli- dir. Daha bir buçuk yıl evvel ABD'nin isteğiyle hem P- KK'ye, hem Hizbullah'a "eve dönüş" adı altında af çıkanp, yüzlercesini hapishanelerden azat eden bu ik- tidar değil miydi? Daha önceki gün, yeni Türk Ceza Yasası uyannca Diyarbakır'da yüzlerce PKK ve Hiz- bullah üyesi serbest bırakılmadı mı? Diğer birçok ce- zaevi de süratle boşalmıyor mu? Hapishaneden salıverilen Leyia Zana ve arkadaş- lan, Imralı'dan verilen emirler doğrultusunda PKK'nin yeni partisini kurmaya soyunmadılar mı? Leyla Hanım, Avrupa Pariamentosu'nda dakikalarca ayakta alkış- lanan konuşmasında, büyük bir tesadüf eseri(!) Baş- bakanlık İnsan Haklan Danışma Kurulu'nun "Azınlık- lar Raporu"nda yer alan "Türkiyelilik" üst kimliği- ne uygun yeni anayasa istemedi mi? - Peki, biz Angelika Hanım'a niçin kızıyoruz? Allah bilir şimdi Avrupa Pariamentosu'nun 17 Ara- lık'ta oylanacak ve "Ermenistan'la banş (biradım sonrası soykınmı kabul!) Türk askerinin Kıb- nstan çekilmesi, AJevilerin Müslüman azınlık ola- rak kabul edilmesi" gibi konulan içeren Türkiye Ra- poru taslağına da kızanz! - Bence, bizde bir bozukluk var, kime kızaca- ğımızı bile bilmiyoruzU! Utanmak Tayyip Bey önceki gün Berlin'e epey maliyetli birçı- karma yaptı. Bir yanına Fransa Cumhurbaşkanı Chi- rac'ı, diğer yanına Almanya Başbakanı Schröder'i alıp poz vermesi Türkiye'ye tam 2 milyar 800 milyon dolara patladı! Tabii bu yalnızca 36 adet Airbus uçağının bedeli. Al- manya'dan alınan Leopar tanklannın fıyatı buna da- hil değil! Avrupa Birliği'nden müzakere tarihi alınma- sı için ikna gezisi olarak lanse ediien bir toplantıda Fransız-Alman ortak yapımı Airbus uçaklan için pro- tokol imzalanması pek şık oldu! Merak ediyorum; uçak maketi önünde beşuş bir çehreyle poz veren Chirac'ın ortak basın toplantısına katılmayı reddetme- si bizimkilerin yüzünün kızarmasına neden olmadı mı? Bazı tetikçiler sütunlarında "aslında basın top- lantısı yoktu. Yanlışyanlmış. Bu yanlışı yapanlar cezalandınlmalı" derken hiç utanç duymadılar mı? Yanıtı belli sorular değil mi?! Tayyip Bey uçak maketinin önünde poz verirken pek mutlu görünüyordu. Doğaldır tüccar olduğunu gururla söyleyen basbakan, Hyundai'den "hediye olarak" iki adet limuzin, MAN'dan bedavaya otobüs, Mercedes'ten bila ücret lüks otomobil isterken de hiç rahatsız olmamıştı. Bazı gazeteler ise bu tavn "Ö- cari deha" olarak nitelendirmişti... • Galiba bende bir bozukluk var; her birini iz- lerken çok utandım... e-posta: umitzilelifâ ttnetnettr BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Kırmızj mercimekJe yapılan bir tür çorba. 2/ Yan- kı... Aşuıın tutması için yi- 4 nelenmesi. 3/ Eskiden siya- sal parti anla- mındakullanı- lan sözcük... Soyundan ge- linen kdmse. 47 1 2 3 4 5 Üretilen ya da yapılan şeylerin kullanıhp harcanması. 5/Antal- ya'nın Serik ilçesinde birşelale... Çemberin çevre uzunluğunun çapına oranı. 6/Bir so- ru sözü... Fınn temiz- liğınde kullanılan uzım sınk... Bir hay- 8 I van. 7/Üzerinde diki- 9 | ne çizgiler bulunan ve "beşparmak" da denilen pamuklu bir dokuma... Tü- mör. 8/ Bireyler arasında ortak simgeler sistemiyle gerçekleştirilen anlam ve bilgi alışverişi. 9/Kayak... Çanakkale'nin, peyninyle ûnlü bir ilçesi. YUKARTOAN AŞAGIYA: 1/Güneydoğu Anadolu'ya özgü bir tür güveç. 2/Eli açık, cömert, yiğit... Kısa kesilmiş dal. 3/Ayakkabı kalıbının çapı... Asya'da bir ınnak. 47 Sıcak yenilen bir çeşit telkadayıfi. 5/Uzak... Intemette, bir kurum ya da kişiye ait olan hizmet adresi. oVTantal elemen- tinin simgesi... Eskrimde kullanılan üç silahtan biri... Belirti. II Iradesizlikten ileri gelen sürekli cansız- lık... Osmanlı Devleti'nin Kuzey Afrika'daki son top- raklanru da yitirdiği antlaşmanın adı. 8/Hitit... Do- ğu Anadolu'da bir göl. 9/ tran'da, Haşhaşiye mezhe- binin kurucusu Hasan Sabbah'ın karargâhı olan ün- lükale... Kuzusesi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear