23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 EKİM 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Olasılıklar Almanya da yasaklanan "Islamı Cemıyet ve Cemaatlen Bıriığı" yonetıcısı sozde "halıfe" Metin Kaplan Turkıye'ye getırıldı Bundan sonra gelışebılecek olaylan bugunden gorur gıbıyız Metın Kaplan, cezaevınde "kabul edılebılır" bır sure yattıktan sonra "kanıt yetersızlığı' "zamanaşımı", "ABye uyum" vb gerekçelerle serbest kalır Dışarı çıktığı gune varmaz, sozde "halıfelığı" farklı bır boyuta taşınır, "hoca efendı "gıbı "denn hoca"gıbı "takkelınurhoca" gıbı bır payeye ulaşır Almanya da yasaklanmış "Islamı Cemıyet ve Cemaatlen Bıriığı" de ılım ve hayır vakfına, sosyetık tanımıyla "sıvıl toplum orgutu"ne donuşur Vakıf, hayırseverlenn ve yeşıl sermayenın desteğıyle serpılır buyur hatta "kamu yaranna kurum" ılan edılır Metın Kaplan, dılerse Istanbul Anakent Beledıye Başkanı nın emrıyle Beykoz'da, dılerse Arsa Ofısı'nın katkı ve Anıtlar Yuksek Kurulu'nun onayıyla Edırne den Ardahan'a, Samsun'dan Antalya'ya "mulk"unun herhangı bır koşesınde devasa kullrye yaptırır Yatılı kurs açtınr, sempozyum duzenletır, murrt yetıştınr Hazret, omru boyunca protokolde "seçkın ınsan "dan sayılır yen geldığınde elı opulur, sakalı sıvazlanır ölunce de artık her "Vasıyetımdır" dıyenın yatınldığı Suleymanrye Camıı bahçesıne gomulur IŞIK KANSü Muhafazakâr devrimTanhte "muhafazakar"\anr\, yanı tutu- culann seslı ya da sessız herhangı bır 'devnm "yaptıklan gorulmuş mudur? Go- rulmemıştır Ogorulen olsaolsatoplum bılımcılerın vetarıhçılerın deyımıyle "kar- şıdevnm" olur Oysa bakıyorsunuz medya kendılennı "muhafazakâr" dıye tanımlayanlann uy- gulamalannı "sessız devnm"dıye toplu- ma yutturmada ısrarlı Muhafazakârlar da bu nıtelemeyı çok tuttular, "Yapılan- lar sessız devnmdır" dıyorlar Iktıdarın başı da boyle soyluyor Turkıye den kaç- mışmafyalıdende Doğrudur.şımdıyede- ğın duyulmamış bır devnmdır bu Med- yanın sanal devnmı1 Doç Dr Nılgun Gürkan Pazara, Çağ- daş Gazetecıler Derneğı'nın yayın orga- nı "Çağdaş "ta "Medya-Devlet-Demok- rası llışkısı"n\ değerlendınrken "konula- nn magazınleştınlmesı" ıle "statukonun korunmasr arasında bağ kurmuş Pazar- cı "yen/mür>a/azafcarf//("olaraktanımla- nan "tukeim kulturvnun ınşası "nda med- yanın ışlevını şoyle anlatmış "Turkıye de medyanın uluslararası ser- maye ıle butunleşerek tuketım toplumu yaratma yönundekı soytemı bu yonde- kı ılgılen körvklemek, başanlı olmayı çok para kazanmaya endekslemek, yuppılı- ğı özendıren haberler yapmak belh bır yaşam bıçımıne ozendırmek vb yonun- de gerçekleşmıştır TUSIAD gıbı seırnaye çevrelenne say- gınlık kazandınlması, ışadamlannm kamu- oyuna fikıradamlan/kanaatondengıbı su- nulması, Amenkan hayranlığı alım gucu yuksek okur kıtlesıne hıtap eden yaşam bıçımlenyle ılgılı yazılar, küttür sayfala- nnda lokantalar, kafelergıbı mekânlann, luks ve pahalı urunlenn reklamlannın ya- pılması, kentlı ve gelırduzeyı yuksek çev- relenn hedeflenmesı farklı bırkultûrel ın- şanın habercısıdır Kureselduzeydeeko- nomık ve teknolojık önder, bundan böy- le ABD dır Gelışmış ülkelenn tüketım duzeyıne uyum sağlamak modernlığın bır gostergesı olacaktır Tuketebılmek, daha lyı bır hayatı yaşamak ıçın ıse zen- gın olmakönemlıdır Nıtekım genç kuşak- larta ılgılı araştınmalar, hedeflenn ne ka- dar değıştığını, para kazanmaya yönel- dığını göstermektedır Bu ortamda genç kuşak gazetecılenn referansnoktalandadeğışmekte yenıde- ğeıier onlan eie geçırmektedır Tükete- bılmenın yükselen değehenn başında geldığı bır ortamda, ızler-kıtle de potan- sıyel tuketcı olarak gorulecek, habeıie urvn tanıtımı ıç ıçe geçebılecektır" Ses etmeyın hıç, bırakın medyamız sessız devnmını yaşasın Alaattin Çaktcı'nın, Sedat Peker'ın adamlanyla sıkı fıkı ılışkılen olduğu ortaya çıkın- ca Yargrtay Genel Sekreter Yardımcılığı'ndan aynlan Er- can Yalçınkaya Polıs Kole- jı ve Polıs Akademısı mezunu- dur Ankara Emnıyet Mudur- luğu Isthbarat Şubesı'nde ko- mıseryardımcısı olarak gore- Akıl yaşta değil başta ve başlayan Yalçınkaya, bu sırada hukuk fakultesıne de- vam eder Fakulteyı bıtınr bı- tırmez savcı olan Yalçınkaya, bır sure de Başbakanlık Ka- nunlar ve Karartar Genel Mu- dutiuğu'nde çalışır, Başba- kanlık muşavırlığı yapar Yar- gıtaytetkık hâkımlıgıne atanan Yalçınkaya MehmetAğarın Adalet Bakanlıgı sırasındakı musteşan Uğur Ibrahımhak- kıoğlu'nun Yargıtay Genel Sekreterı, Samı Selçuk'un da Yargrtay Başkanı olduğu dönemde YargrtayGenel Sek- reter Yardımcılığı'na getınlır Başımızdan eksıkolmayan- larca bunca onemlı goreve, hem de peş peşe getınten Er- can Yalçınkaya, bugun 37 ya- şındadır Atalanmız ne soy- lerierse guzel soylerier Akıl yaşta değıl baştadır Seksen Beş Yıl Arayla Dd Soru ÜMİT SARIASLAN "Cumhurıyetı ılanı düşünüyor musunuz? (1919) Cumhurıyetı 'ı'lâ ve ıdâme'yı düşünüyor musunuz? (2004) 41 Hacıbektaş Şenlığı tartış- malıgeçtı Şenlık ongunundeve sonrasın- da kamuoyuna yansıyan tartjş- malan ızlerken seksen beş yıl aray- la ıkı soru duştu belleğımıze Bu ıkı soruyu "levhı mahfuz"un en ustune yazdık ve duşunduk Ha- cı Bektaş Velı adı ve anlamına yaslı bu şenlıkler nerden kalktı ne- reyegıdıyor Alevıler "kuruluş"a, ulus devletın oluşumunda, "ulus kültür"e eklemlenerek Cumhun- yetın adı ve anlamında ıçkınleşen "yenı devlet"\n kurulup kurum- sallaşmasına omuz vredıler, ve- regeldıler Şımdı bu yurttaşlanmızjn bır bo- luğu ıle onlann adına konuşan kı- mı kaleme sahıblen ulustan, ulus kulturve ulus devletten hıç soz et- meden soyut bır akıl ve toplum- culuk adına AB dalgalanna taş at- maktadırlar Hele kımılen var kı ıç- lennde Alevı hakkını savunmak- la, ulkesını (umallemeyı bırbınne ka- nştırmaktadır Bıryandan Alevılıkte ıçkın, Bek- taşı kulturunde somutlaşmış ınsa- nı ve evrensel değeriertoplamına vurgu yapılır, ınsanın (bıreyın) de- ğen dokunulmazlık ve ozgurlu- ğu savunulurken ote yandan sek- sen yıl once kalkmış/kaldınlmış bırtakım 'ortaçağlı" orunlar ka- musal ortama yenıden taşınmak ıstenmektedır Yerel yonetımlenn yerel beylıklere donuşturulmek ıs- tendığı toplumsal gundemı ızleyen herkesın bılgısı ıçındedır Boyle bır sureçte beledıye yonetımı, baş- kanından şenlık duzenleyıcılen- ne tartışmalı gerekçelerle eleş- tınlırken eşzamanlı olarak Turkı- ye'ye bıçılen ABD kaynaklı "Os- manlı mıllet modelı" tasanmına gereç olacak kımı geleneksel ku- rumlann "ıhyası" karşısında ses- sız kalınmaktadır Kendılen ısteme- se bıle, ılerde yerel erkın/egemen- lığın kullanımında gundemın ba- şına yerteştınlecek, "yenı bır bo- lüşum" tartışmasındaaçığaduş- memek ıçın gostenlecek tavnn dıkkatle tartılması gerekmektedır Alevılık uzennden yurutulen tar- tışmalann AB surecıne koşut bır çızgıde ıvme kazanmasına, "Av- rupa Alevılığı" kavramının gun- deme getınlmesınden tutunuz "Alevılık" konusunun, "Alevı hak- !an"nm "AB llerleme Raporu"na gırmesıne Alevıler azınlık mı, de- ğıl mı tartışmasından Alevıler adı- na soz yetkı ve karar duzenekle- n oluşturmaya değın yasanana bakılırsa, sorun, salt bır kultûrel damann guncel zemınde sağlığı ve sureklılığının tartışılması ıle sı- nırlı gorunmuyor Dahası bu "sağ- lık ve sureklılık"\n, ıç sorunlarla yuzleşırken uzerınde yaşanılan ulusun ve ulkenın sağlık ve su- reklılığını ılgılendıren uluslararası "hesaplan gormezden gelerek çozumlenemeyeceğı es geçılryor, gormezden gelınıyor Ustelık, hep ^urguladığımız gıbı, yurttaşlık ust <ımlığının aşındınlarak Cumhun- /etın "temel duvan"nın kağşabl- •nak ıstendığı bırguncellıkte, Ale- A yurttaşlanmızın buyuk çoğun- uğu, belırtılen tartışmayı kaygıy- la ızlemektedırler Ulusal devletı bolgesel devlet- lere "taksım" ıçın atağa kalkmış Kureselleşme ve yedeğınde yuru- yen "yenı barbahık" karşısında, boyle bır gınşımı sonuçsuz kılmak ıçın "to/r"leşmek gundelık duru- şun, geleneksel ahlakın onerdı- ğıyle yetınerek, orada kalınarak gerçekleştnlebılır mı? "Alevı Dı- yanet" tarbsmalan gıbı sağlıksız tnr ıstemı de aşacak ıçenk ve bağlam da bır tartışma, toplumun gunde- mıne taşınıyor Dahası orgutlen- mek, orgenleştınlmek ıstenıyor Bızı bırbınmıze bağlayan ust ve temel kımlığımızı aşındınp anklaş- tırarak, bızım uzenmızden ulus dı- şı kuresel odaklara erk kaydırma gınşımı karşısında bu kımlığın bı- leşentennden bın ve başlıcası olan Alevılığın, yurttaşlık kurumunun onune geçınlmek ıstenmesıne yol açacak bryaklaşım doğru mudur? Yurttaşı "mûşfen'ye, bıreyı "kul"a çevırmek duzenınde pervasız yu- ruyen ıç ve dış odaklann ekmeğı- ne yağ surmek Alevıye mı kaldı? 1 Turkıye Cumhunyetı'nın "b/r"lı- ğı, bırJeştıncı (unıtaıre) ve bınak- yegâne (unıque) yapısı once gev- şetılmek sonra çozulmek uzere zorlanırken bu ışlem ve ışlemce (operasyon) ıçın one çıkanlan "llım- lı Islam" tezıne bır de Alevı "ko- zu" eklemek beklentısınde olan odaklara "katkı"da bulunmak bu toplumun ışı mı olmalıdır? Sağır sultan da duydu 1 Ulke ge- leneksel ve kultûrel duzlemde ay- nştnlır, bu ışlemce "sahıcı" olma- yan br demokrası ortusu ıle "sa/Ta- nırken vesayetekonomıpolrtığının ığdışetbğı toplumsal yapı hukuk- sal ve yonetsel duzlemde bır mo- zaık kınlganlığına taşınmaktadır Boyle bır kuşatma aJtında ılk tar- tşılacak konu, bu polıtık konuş- lanma ve seçımın gerçek sorum- lulannı "teşhır've "teşnh" o\ma- yacaksa ne olacaktır? Çozum ıçın once, sorunu doğru koymak ger- kemıyor mu? Eğer bır akla aykın- lık aranacaksa, once burada, bu noktada aranmalı değıl mıdır^ Bugun şenlığı vebeledıyeyı ya- nn Cumhunyetın kendısını -baş- ka nasıl olacaksa- "resmı ve dev- letçı" ya da "statükocu" yafta ve yakıştırmasıyla ılgılı kamuoyunda hedeftarrtasınayerteştınnek, uzun enmde hangı amaç ve hesaplara hızmet eder, duşunulmesı gerek- mez mı? "Çokkultürlülukle "ço- kulusluluk'u bırbınne kanştırarak Alevılık savunuculuğu yaptığını sananlar son çozumlemede ne- ye hızmet ettıkfennı r/ı duşunme- lıdırler Ulke topraklannın haraç mezat satılmasına, yanı "sıvıl ışgal"e, bağnmıza bındınlmış bınlerce "Tro- ya ^f/"na yurt çocuklannın ses çı- karmaz hale getınldığı bır guncel- lıkte Alevı yurttaşlanmız arasında alevlendınlmek ıstenen yolu da yontemı desayn bu "tartışma", bır yandan "b/r"lıkten soz edılırken ote yandan tehlıkelı "aynşma"\a- ra ve anklığa zemın hazırlamak ıs- teyen odaklara yenı kozlar sunma- ya donuşturulmemelıdır Bu bağlamda gostenlmesı ge- reken dıkkat ve ozenı hep tetık tutmak, tum ulusla bırlıkte, en baş- ta Hacı Bektaş sevenlenn onun adı ve anlamına yaslanılarak yapılan ış ve eylemlenn ardındakı ınsanlann ortak sorumluğundadır Unutulmamalıdır Uç dıl gonuntusu Alçakgonullu, ama ışlevsellığı yuksek Bartın Krtap Fuan'ndayız Yazar Hasan Ali Toptaş dıl sorunu uzennde konuşurken uç ayn goruntuyu aktanyor llkgoruntu "Oğlum ılköğretım okulunda okurken kendı kendıne verdığı karan gözlennden kıvılcım saça saça açıklamıştı 'Baba' demıştı, 'Ben şarkı sozu yazmaya karar verdım1 ' Hemen ardından da heyecanı bırden sönmuş, boynu bukulmüş, 'Ama ben Ingılızce bıtmıyorum kı' demıştı " Ikıncı goruntu "Mayıs'ın 29'u ve ekranda Istanbul'dakı fetıh kutlamalan göstenlıyor. Fath Sultan Mehmet'/ canlandıran kışı, beyaz bır atın üstunde şehre gınyor, kendısını karşılayan kalabalığın önünde duruyor ve avuç ıçıyle oradakılerden bınnın avuç ıçıne vurarak 'Yih-hu' dıye zafer narası atıyor " Uçuncu goruntu "Yenı yapılmış bır resmı kuruluşun bınasında yangın çıkışJanna 'Çıkış' değıl de 'Exrt yazıldığını gördum ve müdüre gıdıp durumu anlattım IşgaJ altında mıyız, dıye sordum açıkçası ama konuyla hıç ılgılenmedı" Toptaş'a gore, dıl bılıncını de sevgısını de duygusunu da yıtırmıştık, artık başka bır dılın mantığıyla duşunuyor, Turkçeyı o dılın kalıplarıyla kullanıyorduk KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behıcak't turk.net ÇtZGtLİK KÂMİL \L\SARACI kamilmasaraciı mynet.com HARBÎ SEMİH POROİ semihporoy(â yahoo.com İM^Ari HAYAT EPtK TİYATROSU MLSTAFA BÎLGIN hayatepika mynet.com ASGAKL UOiET 320 AŞAMAZKEN SINIRI ^ $ MXV/ON TL A56ARI UCRETTEN AÇLZK SINIRINA BI YUICSELEUIM HEMEN Bt OE ICARDEŞ &ELSÎN OĞLUMA TARİHTE BLGİJIN MLMTAZ ARJKAIS löEkun tmctiD.tnumtaa-tuTkan.com LUTHERINARKAOASICRANÂOL 15$3'7B 8UGÛN,ÜHLU ALMAU KSSSAM/ t&CAS O&t*KH ) Û REFOGMÜ TEK OLAfJ CJİANACH, Ç KeSMt YAPIP 8UHLAÜI TAHTA ÇOĞAL.TMlÇn. AMA, OZA/VACH V/V B ARAK EM D/KKATE OEĞ&Z YAAJl, P e BfeA DA CWO/V Ç PALI OLAISAK KAStJC Sı görûtûyor- ÇLuHt«r'ıtn gemÇfı£ı 3 SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Nılgun Cerrahoğlu'nun yazısı elımıze ulaşama- dığından yayımlayamıyoruz GÖRÜŞ TÜRKKAYA ATAÖV Boran ve Bilinmeyenler Behıce Boran'ı eskı TlP'te 1960'lann ta başında ol- dukça erken tanıdım TlP'e asıstanken unıversrteden belkı de ılk gırendım Beş yıl sonra askere gıderken, Boran'ınanımsatması ustune, "Bupartıorduyaelat- tı" denıp kapatılmasın dıye usulen ıstrfa edıp donuş- te gene gırdığımde sonra toparianan kımı dostlar bu ıkıncı gınşımı bılırler Ancak, Behıce Hanım, eşı Nevzat Hatko ve tum partılıleıie ta başından bu yana yakın ılışkılenmız ol- du Boran, Manc'ın yazdıklanyla ABD'de sosyotojı okurken tanışmış, orada pariak bır doktora yapmış, buyuk Atatûrk'u yıtırdığımız 1938'de yurda donmuş ve başına gelmeyen kalmamıştı Nevarkı yaygın ola- rak bılınenler gerçeklere tıpatıp uymuyor örneğın, ABD de 1929 ekonomık bunalımı ıçınde bıte Marx'ı nes- nel okutan unıversıte yoktu Yalnız, bır arkadaşı ona "Marx'ı oku>" demıştı 0 da ona "Sen de A. Comte'u oku"dedı Ne olduysa ondan sonra oldu Amenka'da onde gelen bır bılımsel sosyolojı dergısıne "Sosyolo- pye Genel Bakış" başlıklı yazısı, hele o genç yaş ıçtn başlı başına başandır Boyiesıne kapsamlı yazılar, an- cak çok yaşlılıkta yazılabılır Bana bır aynbası vermış- tı Ben de çevınsı yayımlansın dıye bırTlP'lıye ılettım Ne oldu bılmem Turkıye'ye donunce uzun sure bır ışe alınmadı ABD'den doktoralı ılk kızdı Marx'ı okuduğu ıçın de- ğıl, ıkı partılı bır sıyasal duzenden geldığı ıçın Yetkılı- ler Dıl ve Tanh-Coğrafya Fakultesı'nde kadro olmadı- ğını soyledıler Hademe kadrosunda görunup hoca- lığa razı oldu "Hademe kadrosu da yok" yanıtını al- dı Bakan Hasan Âlı Yücel'e çıktı ve doçentlığe atan- dı Ama sonra, Berkes, Boratav ve Şenf le bırlıkte "sosyoloji bölumunde sosyolojı kursusune gerekyok- tur" der gıbı tumu çıkanldı Başına gelenler o zaman- kı Turkıye sıyasal yaşamının bır kesıtdır ABD Başka- nı Roosevelt, Inönu ye yazdığı ozel bırmektupla Şe- nf ın Amenka ya gelmesı ıçın bırakılmasını ıstedı Mu- zaffer Şenf ın sosyal psıkoloji ustune çalışması yıllar- caAmenkanunıversıtelenndederskıtabıoldu Behı- ce Hanım da ABD'ye gıdebılırdı Gıtmedı gen kalan yaşamının onemlı bolumunu, M. Bellı gıbı, ışsız ge- çırdı O da Yunanıstan goçmenı olan eşı Nevzat Hat- ko da "Haydan Kampı" gıbı çevınleryapıyorlardı Ev- lenmesı de çevresınde bıraz şaşırtıcıydı O bezde ta- rağı yok gıbıydı, bırden ona "Bayan Ideoloıı" dıyen- le bırleştı Ilk çocuklannı hastanede yıtırdıler Behıce Hanım bunu gorevlılenn bebeğı duşurmelen gıbı t»r dıkkatsızlığe bağlar Bu nedenle, ıkıncıye "Dursun' dedıler Candan Sefek'le benı nışanlayan Ruhı Su'nun "Dursun Bebek" turkusu var ya 1 Boran'lar bır hafta benı Marmara da bır adada yıllık 2000 lıraya kıralı ıkı odalı yazlıklanna goturduler Vapur haftada bır uğru- yordu Orada Dursun "Ben sızın gıbı sosyal (sosya- lıst demek ıstıyor) olmayacağım" cumlesını yıneleyıp duruyordu Derslerden anasının zoruyla ancak geçe- cek not alır, fazla çalışmazdı Behıce Hanım'ın benı gostererek "Onun gıbı çalışkan ol" sozunu de beğen- medı Boran kuşağı ıçın Sovyetler, Doğu Avrupa ve Çın, sosyalızmı sımgelıyoriardı Oysa, bu rejımın once Rus- ya'da kuruluşu sosyalızmın gıdışı ve geleceğı ıçın bır talıhsızlıktı Dışardan sanldığı, saldınlara uğradığı ve ozgurlukler bınkımı olmadığından yanlış yollara sap- tı Doğu Avrupa'yı da kendıne bağladı "Ozel koşul- lardavegeçıcı"dıyesunulanmengenekalıcıoidu Ba- zı başanlara ımza atıldı ama asıl guçlenen merkez ve baskıo burokrasıydı llenBatıulkelenndebeklenen dev- nm olmayınca rejımın nıtelığı değıştı Staiın modelı her yen etkıledı Oysa R. Luxemburg kendı kıtabında ve Lenin e yazdığında, "Halkyığınlannaengenışozgür- lük ve onlann demokratık denetımı olmadıkça sos- yalızmın de olamayacağını" belırtıyordu Partının başı N.S. Kruşçov'un 1956'da 20 Partı Kongresı nde (ağlayarak) yaptığı gızlı konuşmasında- kı sert eleştınden Boran'ı ben haberdar etmıştım "Boyle bırsonuç doğduysa, temel bıryanlış var" de- dığını bugun gıbı anımsıyorum Bu temel yanlış TlP'ı de, Sovyet rejımlennı de sarstı ve yıkımlara neden ol- du Marx ve Engels "geçış sürecı" ustune yazma fır- satını bulamamışlardı Ancak, duşunduklen kesın ola- rak ozgurlukçu bır sosyalızmdı Bu onemlı nokta baş- ka yazılann konusu olmalıdır BULMACA SEDAT YAŞAYAH SOLDANSAĞA. l/"Sağan"da denılen, çevık ve hızlı uçan bır kuş 2/ Anadolu da kurulmuş eskı uygarlık Kırgızlann unlu destanı 3/Latın Ame- nka kokenlı bır dans 4/ Tokat yore- sınde yetışen ve yuk- sek kalıtelı şarap ve- ren beyaz uzum cın- sı 5/Guç, emek, ça- ba "Kral--" Sha- kespeare'ın oyunu 6/ Vucuttakı AIDS vırusunu saptamak- ta kullanılan test II Telefon sozu Çe- şıtlı bıtkılerden ılaç yaparak hastahklan ıyıleştı- renhekım 8/Buyuk Lçurum 9/Son, sonrakı Mujdelı haber YUKARIDAN AŞAĞIY4: 1/TkMya" da denılen guzel otuşlu bır kuş Goz- len görmeyen 2/ Ispanya'da Bask bolgesuun ba- ğımsızlığı ıçın savaşım veren gızlı orgut Kurtu- luş, selamet 3/Gollenınceleyenbılımdalı 4/ltal- ya'da bır lunan kentı Çıt, perde 5/ Çıkar yol, ça- re "Pencereden kar gelıyor ' Gurbet bana — ge- hyor" (Türku) 6/Değışıklık 7/Gelenek Hınsü- yan ermışlenne % enlen san 8/ Olumsuzluk behr- tenbu-onek Telve ıle yapılmış kotükahve 9/Yı- ğın durumundakı yakacak odun ıçın kullanılan, bır metrekupe eşıt oylum olçusu bınmı Karakter
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear