Catalog

20 OCAK 20O4 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ekonomitg cumhuriyet.com.tr 13 BM, 15Nn • Ekonomi S*rvisi - Teknoloji sekt-öründekı toparlanmanıra desteğıyle dünyanın en b»üyük bilgisayar şirk eti IBM, 15 bin kişiyi ışe almayı planlıyor. Yapnlan açıklamada, 15 bin yeni işçinın4bin 500"ü ABD'den diğcr işçüenn de Çin, Hindıstan ve AB ülkelerindk işe alınacağı belirtildi. tşçılerin eğitilmesi için de IBM, yaklaşık 200 rnilyon dolar harcayacak. Vapur ücretleri • Ekonomi Scnisi- Deniz taşımacılığıncLa kullanılan akaryakıttaki özel tüketim vergisi (ÖTV) oranının sıfirlanması şehir hatlan vapurlanna indirim olarak yansıdı. 23 Ocak'tan itibaren geçerü olacak yeni tarifeye göre Üsküdar- Beşiktaş ve Üsküdar- Kabataş hatlannda kullanılarn jeton fıyatı yüzde 32 indirimle 1 milyon 100 bim liradan 750 bin liraya düştü. Diğer hatlardaki indîrim oranı yüzde 9 oldu. ParmateTa rekor sayıda dava • ROMA (AA) - Parmalat Grubu'ndaki skandal nedeniyle zarar gören tasarruf sahıpl erinden Milano Mahkemesı'ne ulaşan şikâyet dilekçelerinin sayısı 25 bini aştı. Özel bir web sayfası aracılığıyla da mağdur tasarruf sahiplerinin şikâyetlerini halen toplamakta olan mahkeme ve mali polıs yetkiLleri, rekor düzeydeki şikâyet dilekçelerinı tasnif ve değerlendirme işleminin kolay olmayacağı belirtiliyor. Tüketiciyi aMatanyamfe • KONYA(AA)-Ulusal yazılı ve görsel basında tüketiciye yönelik aldatıcı ve yanıltıcı reklam yapan fınnalara verilen ceza 45 milyar liraya çıkanldı. Promosyonlarda kurallara uyulmaması durumunda 6,5 milyar lıra. hizmetlerle ilgili açıklayıcı ve bunlann emniyetlı kullanımını sağlayıcı bilgi ya da uyanya yer vermeyen fırmalar ise 1 milyar 285 milyon lira para cezası ödeyecek. Dülger: Babacan hatayaptı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Dışışleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, ABD ile Türkiye arasındaki 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasında Devlet Bakam Alı Babacan'ın hatası olduğunu, ancak bu hatanm geçmişe uzandığıru söyledi. Dülger, konunun Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ABD gezisinde ele alınacağıru söyledi. Koç, Garanti'deki hisseterini satıyor • İSTANBUL(AA)-Koç şirketleri, Garanti Balfour Beatry Inşaat Sanayı ve Ticaret A.Ş'deki hisselerini sahyor. Yapılan açıklamada. Garanti Balfour Beatty înşaat'ın elindeki mevcut işler, zararlan. inşaat piyasasırun son durumu ve devam eden işlerin risklen gözönünde bulundurulduğunda satılmasına karar verildiği belirtiliyor. Uygulanan oranlar yüzde 1.9'a kadar gerilerken, kullanılan miktar yüzde 197 arttı Rekabetfaizleridüşürdü• Bankacılık sektörünün 2003'te daha fazla önem verdiği tüketici kredilerinin geçen yılın başında toplam krediler içinde yüzde 3.5 olan payı, 2003'ün sonunda yüzde 9'a ulaştı. NECDETÇALIŞKAN Bankacılık sektörünün 2003'teld "kıs- mi" toparlanması tüketici kredilerine de yansırken faizlerdeki gerilemeye bağlı olarak hızla artan tüketici kredilerinin tutan 2003 'te yüzde 197 artarak 8 kat- rilyon 942 trilyon liraya yükseldi. 1999'da 1.25 katriryon lira olan toplam kullanılan tüketici kredisi tutan, 2000'de 5.7 katrilyon liraya ulaşmasına karşın Türkiye'ninyaşadığı 2000 ve 2001 kriz- lerinden en çok etkilenen finans sektö- rü, krizin bedelini tüketici kredilerinde de ödemiş, toplam kullandınlan krediler yüzde 80 azalarak 2001 'de 1.2 katriryon En düşük tüketici BANKAAOI Ziraat Bankası Akbank M. Iş Bankast ^ B Vakrfbank ^M Oyakbank ^ | Yapı Kredi B. | | HSBC Garanti Bankası TÜKETİCİ 2.25 2.35 1 2.50 F 2.55 1 2.60 [ 2.60 2.65 2.80 TAşrr 1.90 1.95 A 2.25 ^ 2.25 2.30 2.25 f j 2.25 j £ 2 . 3 0 ^ | kredisi faizi Ziraat'te KONUT 1.90 • I^N 1-95 l _ I b ^ 2.45 WS£ 2.40 JME JM 2.40 ff+Sj H 2.40 n S JK. 2.39 ;T|i|t r^l 2.40 KREDİ KARTI MEVDUAT A 5.90 | 7.25 ±f\ 6.40 H S.75 F* 5.75 rrfı 62S " • t+1 6 " 7.75 21.00 22.00 22.00 25.00 24.00 * ».» 22.0O ~* 24.OO 25.00 liraya gerilemişti. Bankacılık sektörii, 2003 'te konut, ta- şıt ve destek kredisi altında tüketici kre- disine daha fazla önem verirken geçen yılın başında yüzde 3.5 olan toplam kre- diler içindeki tüketici kredileri ve kredi kartlannın payı 2003 'ün sonunda yüzde 9'a ulaştı. Rekabet faizleri düşürdü Enflasyondaki düşüşün borçlanma maliyetini azaltması, bankalann uygula- dıklan faiz oranlanm da aşağıya çekiyor. Türkiye'nin Hazine aracılığıyla gerçek- leştirdıği borçlanma ihalelerindeki faiz oranlannı gösterge olarak kabul eden fi- nansal kesimin, Merkez Bankası'ndan beklediği kotasyon indirimi henüz gel- mezken sektördeki artan rekabet kendi- ni bankalann tüketici, taşıt, konut ve kre- di kartına uyguladıklan faiz oranlannda gösteriyor. Faizlerin düşmesiyle en çok taşıt için tüketici kredisi alınırken 2003'te yüzde 3OO'e varan artışla taşıt kredisi kullanı- mı tutan 3.9 katrilyon liraya ulaştı. Ko- nut kredisi kullarumı da son bir yılda yüzde 91 artarak 490 trilyon liradan 940 trilyon liraya çıktı. Toplam tüketici kredisi kullanımının yüzde 197 arttığı 2003 yılında, 2002 'de 3 katriryon lira olan toplam kredi tutan 8.9 katriryona çıktı. Ziraat tüketici kredlslnde blrlncl Türkiye'nin önde gelen 8 bankasında tüketici kredilerine uygulanan faiz oran- lan, yüzde 1.95 ile yüzde 2.95 arasında değişiyor. Ziraat Bankası tüketici, taşıt ve konut kredilerinde en düşük faiz uy- gulayan banka konumunda bulunurken kredi kartına en düşük faizi aybk yüzde 5.75 ile Vakıfbank ve Oyakbank uy- guluyor. Dünya Gıda Programıraporunagöre kronik aç insanların sayısı 800 milyon Açhkdorukta, yarehmnerede?Ekonomi Servisi - Birleş- miş Milletler Dünya Gıda Programı (DGP) verilerine göre dünyadaki aç insanlann sayısı gittikçe artarken ülke- lerden gelen yardımlann azalmasıyla ulaşılan insan sayısmda azalma var. DGP tarafından yayımla- nan bir rapora göre, 2003 yı- lında 82 ülkede 110 milyon aç insana gıda yardımı yapa- rak 40 yılın en yüksek raka- mına ulaşılmasına rağmen kronik aç insanlann sayısı 800 mılyona kadar çıktı. Raporda aynca. küresel dikkat çeken savaş veya do- ğal afetler dışında, açhk problemine hitap etme konu- sunda politik istek olmadığı takdirde, "MilerrvTim Gdişinı Amacr çerçevesinde 2015'e kadar aç insanlann sayısının yan yanya azaltılması hede- fine ulaşılamayacağı ifade edildi. DGP'nin bütçesine bu yıl 4.3 milyar dolar civanndaba- ğış yapıldığı, Rusya ve Hin- distan'ın da katkı yapan ül- keler arasında olduğu belirti- lirken bu oranlara rağmen bazı operasyonlarda yetersiz kalındığı ve özellikle kadın ve çocuklara yiyecek sağlan- masmda zorluklar yaşandığı • 2003'te rekor kırarak 110 milyon insana ulaşan DGP, üye ülkelerden gelen yardımlann azalmasıyla ulaştığı aç insan sayısmda kısıtlamalara gitti. dile getirildi. Bunun sonucunda Eritre'de kuraklık çeken insanlara ya- pılan yardımlarda 300 bin ki- şi azaltıldığı ve Afrika'nın pek çok bölgesine de gıda ulaştınlamadığı belirtildi. 30 Aralık 2003'te, 2.2 milyon Kuzey Korelinın de bu yar- dımlardan yoksun kalacağını açıklayan DGP, dün yaptığı açıklamayla bu oranın 2.7 milyona çıktığuıı belirtti. Savaş çözüme engel Reuters'in haberine göre AB ve Avustralya bu yıl Ku- zey Kore'ye gıda yardımı yapmayacak ülkeler arasın- da yer alıyor. DGP'nin insanlara ulaş- mada karşılaştığı zorluklar- dan bazılannın ise Afganis- tan, DR Kongo, Fildişi Kıyı- lan ve Zimbabvve gibi ülke- lerde yer alan politik belir- sizhklerden kaynaklandığı ve Sudan'da 30 yıl devam eden savaşm ardından ortaya çıkan manzaranın da insanlık işçilerinin ihtiyaç sahipleri- ne ulaşmasma engel olduğu belirtildi. Geçen yıl Etiyopya'da 13.2 milyon kışiye gıda yardımı yapan DGP, 2004 yılında 7.2 milyon insanın hâlâ gıda yar- dımına ihtiyaç duyacağını açıkladı. e'de kurakhk çeken insanlara yapılan yardımlarda 300binkişi azaltıldığı ve Afrika'nın pek çok bölgesine de gıda ulaştınlamadığı beürtildi. Sezer. TMSFBaşkanı Soydaş ve 11 gümrük başmüdürünün atamasını geri çevirdi Cumhurbaşkanı Soydaş'ı veto ettiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Interbank'm içini boşaltması nedeniyle yargılanırken batık bankalardan tahsilat yapmak için oluşturulan TMSF'nin başına geçirilmek istenen AbduDah Soj'daş'ın kararnamesi, Çankaya'dan geri döndü. Sezer, Soydaş ve TMSF üyeliğine getirilmek istenen Ahmet Battal nedeniyle TMSF kararnamesini hükümete iade etti. Cumhurbaşkanlığı'ndan dün yapılan açıklamada. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu Başkanı. ikinci başkanı ve üyeliklerine atama yapıhnasını öngören kararname taslağınm, Abdullah Soydaş ve Ahmet Battal'm atamalannın uygun bulunmayarak geri gönderildiği belirtildi. Hükümet. Interbank'm içinin boşaltılması olayında sorumlular arasuıda olduğu gerekçesiyle Cavit Çağlar'la birlikte yargılanan Soydaş'ı, geçen hafta içinde. devletin batan bankalardaki alacaklannı toplamak üzere yeni statüye kavuşturulan TMSF"nin başına getirmişti. Soydaş'ın atanmasını öngören kararname Cumhurbaşkam Sezer tarafından onaylansaydı Soydaş, eski patronu ve "dava arkadaşı" Cavit Çağların TMSF'ye yönelik olarak gündeme getirdiği borç ödeme planını karara bağlayacak isim olacaktı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı AbdüDatif Şener ise önceki gün yaptığı açıklamada, Soydaş'ın. yargılandığı bilgisinin kararnamenin hazırlık sürecinde kendilerine ulaşmadığını belirtmişti. Cumhurbaşkanı'nm konuyu takdir edeceğini belirten Şener, "Artık beklemek gerekiyor" diye konuşmuştu. Cumhurbaşkanlığı, Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde çeşitli illerdeki gümrük ve muhafaza başmüdürlüklerine atanan 18 başmüdürden 11 'inin atama kararnamelerini de onaylamayarak geri gönderdi. Sezer tarafından iade edilen gümrük başmüdürlerine yönelik atamalar ise bir süredir Gümrük Müsteşarhğı'nda "taröşmalara'' neden oluyordu. Atamalann bizzat Gümrük Müsteşarlığı'ndan sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen tarafindan Gümrük Müsteşan Nevzat Sa> gıhoğhı atlanarak gerçekleştirildiği belirtiliyor. Davos zirvesi Zenginler kendüerini tartişacak Ekonomi Servisi - îsviçre'nin Davos kentinde bir araya gelecek dünya liderleri ve önde gelen şirket yöneticileri. "Güvenüğin Pa>1aşımı ve ZenginHk" ana teması çerçevesinde küresel sorunlan ele alacak. Yann îsviçre'nin Davos kentinde başlayacak olan Dünya Ekonomik Forumuna, yaklaşık 2 bin 100 delegenin katılması bekleniyor. Karşılıklı ış anlaşmalan ve görüşmelerinin yanı sıra Irak ve Ortadoğu'daki gelişmeler, Avrupa Birliği konulan zirvenin gündemini belirleyecek konular arasuıda yer alıyor. Zirvede, Güverîliğin Paylaşımı ve Zenginlik teması çerçevesinde ele alınacak konu başlıklan ise "Global güvenüğin sağlanması, global büyümenin teşviki, yeni risklerin yönetimi, şirkederin direncinin artürüması, yeıuükçüiğin desteldenmesi, değer farkhiaşünlması, eşitsizliğin azalülması'" olarak sıralanıyor. Küreselleşme karşıtlannın yoğun protestolanna sahne ohnası beklenen zirvede Türkiye'yi Başbakan Recep Tayvip Erdoğan, Devlet Bakanı AB Babacan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan temsil edecek. Bu yıl 34.sü düzenlenecek olan Davos toplantılan, 1971 yılında Profesör KlausSdmab tarafından Avrupalı işadamlannın Amerika'daki iş hayahna alışmalannı kolaylaştınnak amacıyla başlatılmıştı. 35 K.4DIN 151 MİLYAR ÜR.İ MlKROKREDt,4LDI Girişimciliğe ilk adım DİYARBAKIR(AA)- Pi- lot uygulama olarak Diyar- bakır merkezi ve Bismil ilçe- sinde başlayan mikrokredi projesi sonuçlannı vermeye başladı. 335 kadından 306'sı toplam 151 milyar lira kredi ile çeşitli işler kurdu. Alınan kredilerin geri dönüşü ise yüzde 100. Yani yeni bir kaynak gerekmeksizin pek çok kadın daha mikrokrediden yararla- nabilecek. Konu hakkında bilgi veren Türkiye Grameen Mikrokredi Projesi Direktörü Shamsul Alam Khan Ctaawdhury, pilot uygulama olarak Diyarbakrr'da 6 aydır uygulanan projenin hedeflendiği gibi FaMrinfakiri 300 u aşhn kadın, küçûcük kredilerie sebzecüik, dikişya da bakkaliye işinegirdi. Bisiklet alarakçoaMara hrahyan kadın da var. sürdüğünü söyledi. Proje- nin, fakirin fakiri olarak ni- telendirilen toplum kesı- mindeki kadınlara yönelik olduğunu hatırlatan Chawdhury, 900 bin dolar- lık finansman ile 3 yıllık olarak planlanan projenin sürekh olacağını umdukla- nnı belirtti. Pilot uygulama alanı olarak seçilen Diyar- bakır merkez ve Bismil ilçesinde şim- diye kadar 335 kadın krediden yarar- landınldı. 3 yıl sonunda toplam 4 bin 400 üye hedefleniyor. Chawdhury'nin verdiği bilgiye göre, mikrokrediden bu- güne kadar 335 kadından 306'sı 151 milyar 50 milyon lira kredi aldı. •F' ITCH, •KREDlNOrUNUDÜSÜREBlLMZ'DEMlŞTl TÜPRAŞnegatifidemede Ekonomi Servisi - Uluslararası kredi dere- celendirme kuruluşu Fitch, yüzde 65.76'sı blok olarak ihale edilen TÜPRAŞ m 'BB+' olan yerel para cinsinden kre- di notunu ve 'B' olan ya- bancı para cinsinden kre- di notunu negatif izleme- ye aldığını duyurdu. Fitch, özelleştümenin kesinleşmesinin ardından şirketin kredi notunu bir kademe düşürebile- ceğini veya teyit edebilecegini açık- ladı. Fitch'ten cuma günü geç saatlerde yapılan açıklamada, Rusya'nın altın- Fitch cumagünü yaptığ} açıklamada, son değetiendirmesinde Tatneft'inekbir finansmana ihtiyaç duyabüeceğinin işaretini verdiğini belirtti. cı büyük petrol şirketi olan ve TÜPRAŞ ihalesinde bir şekilde rol oynayan Tatneft'in de 'B' olan ve TÜPRAŞ'ın notundan da- ha düşük olan kredi notu- nu negatif izlemeye aldı- ğım belirtti. Fitch cuma gecesi yap- tığı açıklamada ise Efre- mov ile Tatneft arasmdaki bağlantının "kısmen net- leştiğmi" belirtti ve Efremov Kautsc- huk'un ihaleye Tatneft'in bir "acen- tası" olarak girdiğini ve ihalerun ke- sinleşmesi durumunda TÜPRAŞ 'ta- ki bir mülkiyet hissesinin Tatneft'e geçeceğini öğrendiklerini bildirdi. İŞÇİMNEVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Bakanlar Biliyor mu? Hani Tasaruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun başına atanan kişinin şaibeli durumundan, atamayı yapan bakan dahil, AKP yönetim kadrolannın haberli ol- madıklan, savunma olarak söyleniyorya.. "özrüka- bahatinden büyük" sorunlann odağını oluşturan bir durum. Çünkü AKP iktidan çoğunluğunu, tek partili iktidar olmanın avantajını, keyfilik, kamunun kadrolanna el koyma hakkı olarak algılamış, hiçbir iktidar için söz konusu olmayan tehlikeli boyutlar- da bir kadrolaşmaya girişmiştir. "Başbakanımızın beden dilini anlayacak" bürok- ratlar anlayışı, Çocuk Esirgeme Kurumu örneğin- de olduğu üzere, işbaşına gelenlerin çoğunun ila- hiyat kökenli olması ile sınırlı kalmıyor. Himaye dü- zeninde kadrolaşma, işlerin işinin uzmanı olmayan- lara vahim ölçülerde teslim edilmesiyle işlerin yü- ze göze bulaştınlması anlamında ürkütücü boyut- lara vanyor. Bu nedenle Sayın Çalışma Bakanı ve Sağlık Ba- kanımıza kendi sorumluluk alanlannda yüze göze bulaşmış, halkın sağlığı ile oynama, canını yakma boyutundaki bir durumdan haberli olup olmadıkla- nnı sormak istiyorum. Iki sayın bakanımızfırsat bul- dukça ekranlarda, medyamızda boy gösterip sağ- lık alanında, sosyal güvenlik sisteminde yaptıklan olumlu işlerden, reform olarak söz ediyoriar. Biz SSK'liler televizyonlara, gazete haberierine bakıp tedavı olma haklanmıza ilişkın yapılmış olum- lu değişiklıklerden "sevindirik" bile oluyoruz. Şon- ra gerçeklerle yüz yüze geldiğimizde, işlerin çok da- ha fazla kanştığını gördüğümüzde tedavi olma, ilaç alabilme konusunda çaresizlik içine düşünce, deh- şet içinde kalıyoruz. Evet sayın bakanlanmız, SSK'Iİ hastalara bütün kamu hastanelerini açmış olmakla biçimsel açıdan haklı olarak övünüyorsunuz. Uygulamayı hiç me- rak ettiniz mi? SSK'lerde telefonla randevu almayı başarama- yan hastalanmız, soluğu dığer kamu hastanelerin- de aldılar. Hastalann randevu alamamalan nedeniy- le elbette tedavi olamamalan anlamındaki trajik tablo, diğer kamu hastanelerine kuyruklar olarak yansıdı. Daha işin başında, ilk ayında haftalar, ay- lar sonrasına randevu uygulamalan gündeme gel- di. Yığılma, kamu hizmeti yetersizliğinin ürünü ça- resizlik, eşit paylaşılır oldu belki. Ama hâlâ SSK'ler- de otomatik telefon arama sistemi olmayanlar ran- devu alamıyoriar. Sizler hâlâ bu sorunu yok saya- rak görmemeyi seçiyorsunuz. Randevu alınamadığı için poliklinik kapılannda görünmeyen kuyruklar, ilaç yazımı, sevk, heyet ra- portan bölümlerine kaymış oldu. Bir biçimde dok- tor yüzü görebilen hastalar, çok ağır boyutlarda ilaçlannı alamıyoriar. Günler süren sağlık karnesi- ne ilaç yazdırabilme çilesinin ardından, günler sü- ren ilaç kuyruklan sonrası, ilaç alamamak gibi bir sonuç var. Zahmet edip şöyle birtarama yaptırsa- nız, SSK sağlık kurumlannda ne kadar çok, hem de yaşamsal ilaçlann bulunmadığını, nedenlerini ko- layca saptayabilirsiniz. Sayın bakanlanmız, sakın özel eczane olanağı ile sorunu çözeceğiniz masalına inanmayın. SSK'nin kara deliğini patlatmak bir yana, birçok ilacı daha SSK'linin hiç alamaması gibi bir sonuca, dizimizi döve döve ulaşmamız için yıllann geçmesi gerek- meyecek. Daha beteri.. işin içinden çıkılmaz birdu- rumla karşı karşıya kalabiliriz. Çünkü siz ilaç almak durumunda olmadığınız için bilmiyor olabilirsiniz, ancak ilaç israfını kısıtlama adına sizi sorumluluğunuzda alınmış olan önlem- lerie herşey şimdiden arapsaçı durumunda. örne- ğin ilaca en bağımlı, kronik hastalar, heyet raporu ile ilaç almak durumunda kalan hastalar iyice bat- tılar. Sizin karannız olarak bir hastalığın ilaçlannın heyet raporu, birçok ayn heyet raporuna dönüştü. Alzheimer, kalp hastalıklan ayn, tansiyon ilaçlan, psikiyatri ilaçlan ayn. Hastalığın uzmanı doktor bu ilaçlann hepsinin gerekliliğine karar veriyor, ancak tek heyet raporu çıkanlamıyor. Bir de küçük, büyük heyet raporu koşullan var. Siz siz olup tıp bilimi adına neden Alzheimer, kalp hastalığı ilaçlannın küçük heyet, tansiyon ilacının büyük heyet raporuna konu olduğunu açıklayabi- lir misiniz? Nöroloji doktorian tedavilerinde kullan- dıklan psikiyatri ilaçlannı nasıl yazamazlar? Oysa onlann yazamadıklannı, alamadığımız ilaçlan ecza- nelerden, paramız varsa tabii, reçetesiz bile alabi- liyoruz. Bu ne demek? Kimi karariarı, gözlerimle sayısız örneğine tanıklık ettiğim için rahatlıkla savlayabili- yorum: SSK'linin ilaç alabilme hakkını muayeneha- nelerine bağlamış kadrolaria işbiriiği içinde, siyasal Islama bağlılıklan ile sizin karariannızda çok etkin olabilmiş birileri mi beliriiyor? Çok farklı hasatlıklar- dan tedavi görürlerken başka alanlardan ilaç almak zorunda olan hastalann, çıkmayan telefonlaria ran- devu alıp birkaç bölümde birden poliklinikten ge- çirilmeye kalkışılmaları akıl almaz bir doktor eme- ği israfı, yığılma, SSK'yi daha da işlemez hale ge- tirmekdeğil mi?... Günlerce, haftalarca, aylarca kuyruklarda bekle- yen, tedavi olamayan, en sonunda ilaçlannın önem- li çoğunluğunu alamayan hastalar, size hiç de ha- yır dua edemiyorlar. soner(a cumhuriyetcom.tr Kentin tutkunlarına istanbul.com Istanbul'un tanıtım portalı Istanbul.com ta- rafından başlatılan e- posta hizmeti sayesinde kullanıcılar, "isimartıis- tanbuLcom" yazıh bir e- posta adresine sahip ola- rak îstanbul'un adım tüm yazışmalannda du- yurabilecekler. 5 Aralık 2003 tarihın- de Istanbul'un tanıtımı- na yönelik başlatılan proje ile istanbul.com e- posta, sisteminde "İs- tanbuT adım kullanma hakkına da sahip oldu. Bugüne kadar tstan- bul.com uzantılı e-posta verilmesine yönelik ola- rak dünyanın her nokta- sından sayısız talep al- dıklannı ifade eden Is- tanbul.com Genel Mü- dürü Canan Erdoğan, •*e-posta hizmedmLdn başlaması ile istan- bul.com uzantılı birçok e-posta adresi dünyayi dolaşırken a>ıu zaman- da şehrin de dolaviı yol- dan tanıtımı yapılmış olacak" dedi. Aynı sıstemin New York, Londra, Berlin, Tokyo, Roma ve Paris gibi şehir portallannın tanıtımına ve turizmıne büyük bir katkı sağladı- ğını belirten Erdoğan, bu hizmet sayesinde glo- bal arenada Istanbul'un tanıtımına katkıda bulu- nacaklanm ifade etti. .