12 Ocak 2025 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 OCAK 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TÜBlTAK Bilim Kurulu'na Erdoğan'ın atadığı üyeler 'çalışmaya' başladı Tankut'u görevden aldılarMUSTAFAÇAKIR ANKARA - Başbakan Recep TmipEnk^an'ın TÜBİTAK'a atadığı bilim kıırulu üyelerinin ilk işi Anayasa Mahkemesi'nın bu hafta ıçınde vereceği karan beklemeden Prof. Dr. Tuğrul Tankut'un başkanvekilliği gö- ıevine son vermek oldu. Kara- ıa tepki gösteren 3 bilim kuru- lu üyesi sert tartışmaların ardın- dan toplantıyı terk etti. Tan- kut'un yerine Erdoğan tarafin- dan atanan Prof. Dr. Nüket Ye- tiş'in getirilmesi kararlaşürıldı. TÜBÎTAK'ın en üst karar or- ganı olan bilim lcurulu, Başba- Yoğun gündem Meclis'te kamu yönetimi maratonu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ana- yasaya aykın hükümler ıçeren ve üniter devlet yapısını zorlayan düzenlemeler öngören Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı. bu hafta TBMM'de komis- yonlarda görüşülecek. Tasan. çarşam- ba günü Içişleri ıle Plan ve Bütçe ko- misyonlannın arduıdan Anayasa Ko- misyonu'nda ele alınacak. CHPnin karşı çıkması nedeniyle tasannın alt komisyona sevk edilmesi bekleniyor. TBMM Genel Kurulu'nda yann, gö- rüşmeleri yanm kalan Gelibolu Milli Parkı'nda yürütülecek projelerin Kamu îhale Yasası hükümlerinden 7 yıl sü- reyle muaf tutulmasına ilişkin yasa önerisı ele alınacak. Aynı gün AKP milletvekillerinin Avukatlık ve Kamu- laştırma Yasası'nda değışiklık öngören 2 yasa önerisı görüşülecek. "Elektro- nik tmza Yasa Tasana"mn da bu hafta yasalaşması bekleniyor. Tasan, per- şembe günü genel kurulda ele alına- cak. Tasanya göre güvenli elektronik imza, elle atılan imzayla aynı hukuki sonucu doğuracak. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, AKP'li millet- vekillerinin Telgraf ve Telefon Yasa- sı'nda değişiklik yapılmasuu içeren ya- sa önerisı ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto ettiği Olağanüstü Hal Bölge Valiliği thdası Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye bir geçici madde eklenmesine ilişkin yasa görüşülecek. Yasa, OHAL bölgesinde taşıma ruhsatlı silah bulunduranların bunu bulundurma ruhsatına çevirmele- ri için 6 ay ek süre veriyor. KÎT Komis- yonu, denetimlerinı bu hafta da sürdü- recek. Komisyon, yann Elektrik enerji- si Fonu ile Gelibolu Yanmadası Tarihi Milli Parkı Fonu, çarşamba günü Tür- kiye Halk Bankası, perşembe günü de Özelleştirme tdaresi Başkanlığı Özel- leştirme Fonu hesaplannı görüşecek. • TÜBÎTAK Bilim Kurulu'nun, yeni atanan 6 üyenin katılunıyla yaptığı toplantı 9 saat sürdü. Oldukça sert ve tarttşmalı geçen toplantıda Prof. Dr. Tankut'un baş- kanvekilliği görevine son verildi. Karara tepki gösteren 3 üye toplantıyı terk etti. kan Erdoğan tarafından atanan 6 yeni üyenin de katıhmıyla dün toplandı. Cmnhuriyet'in edindi- ği bilgiye göre yaklaşık 9 saat süren toplantı oldukça sert ve tar- tışmalı geçti. Yeni üyelerden ba- zılan toplantıda aynı zamanda TÜBlTAK Başkan Yardımcısı da olan Prof. Dr. Tuğrul Tan- kut'un "başkanvekfltiğT görevi- ne son verilmesını önerdiler. Es- ki üyelerin bir kısmı ise hükü- metin hazırladığı yasanın yü- rürlüğünün durdurulması istemi- nin bu hafta içinde Anayasa Mahkemesi'nde görüşüleceğine dikkat çekerek önerirün "yasal süreçtamamlanana kadar gün- demegetirümemesi gerektigmi" dile getırdıler. Toplantıdakı tar- tışmalar yaklaşık 4 saat sürdü. Ancak yeni üyelerden bazılan, Tankut'un başkanvekilliği gö- revinden alınmasında ısrarcı ol- dular. Tartışmaların sonunda ye- ni üyelenn sayısal çoğunluğu elde etmeleri ile Tuğrul Tan- kut'un başkanvekilliği görevine son verilmesi, yerine ise Prof. Dr. Yetiş'in getiribnesi kararlaştı- nldı. Yetiş'in 5'e karşı 7 oyla başkanveküüğine getirildiği öğ- renildi. Bunun üzerine ise Prof. Dr. Ekrem Ekinci. Prof. Dr. De- rin Orbon ile Prof. Dr. Önder Pekcan toplantıyı terk ettiler. Bilim kurulu toplantısı 3 üyenin aynlmasından lasa bir süre son- ra da sona erdi. AKP hükümeti tarafindan ha- zırlanan yasa ile TÜBÎTAK'ın boş bulunan 6 bilim kurulu üye- liğine Başbakan Erdoğan tara- fından Doç. Dr. Ahmet Ade- moğlu. Prof. Dr. Hüseyin Akan, Prof. Dr. AbduDah Atalar. Prof. Dr. Ömer Ziya Cebeci, \uri Gürgür ve Yetiş atanmışlardı. AKP tarafindan hazırlanan ve TÜBlTAK Başkanı ile boş bu- lunan 6 bilim kurulu üyesinin bir defaya mahsus Erdoğan tarafin- dan belirlenmesine olanak ta- nıyan yasanın yürürlüğünün dur- durulması istemiyle CHP tara- findan Anayasa Mahkemesı'ne yürürlüğün durduruhnası iste- miyle dava açılmıştı. Mahke- menin, istemi yann görüşmesi bekleniyor. Turizme ek ödenek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve furizm Bakanı Erkan Mıımcu ile birtikte dün Lütfı Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda hükümetin turizm poütikalannı ve hedeflerini anlatn. Hükümetin turizm politikalan içinde en önemti ve öncetikti projesinin tstanbul olduğunu beürten Erdoğan, tstanbul büyükşehir belediye başkanı okluğu dönemde Ankara'ya sesini du>nramadığmdan yakmdı. Turizm sektörüne 2004 yıhnda 100 trilyon lira ek bir ödenek ayırdıklannı dile getiren Erdoğan, bu yıl en az 300 müyon dolarfak kaynağın kültürel nürası koruma projelerinde kullanılacağını ifadeetti. (AA) Atatürk, laiklik ve cumhuriyete yönelik saldınlar kınandı 'Süreci kaygıyla izliyoruz'SAMSUN / EDÎRNE (Cumhuriyet) - Ondokuz Mayıs (OMÜ) ve Trakya üni- versiteleri senatolanndan yapılan açık- lamalarda AKP Milletvekili Hüsrev Kut- hı'nun Atatürk resmmden rahatsız ol- ması ve Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'in laikliğin kavramının değişti- rilmesi istemesi tepkiyle karşılanırken "Son günlerdeki getişmderi kaygıyla iz- fiyoruz" denildi. OMÜ Rektörü Ferit Bernay, OMÜ Senatosu adına yaptığı yazılı açıklama- da, Atatürk'e gazilik unvanı ve mareşal rütbesinin Sakarya Meydan Muharebe- si'nde gösterdiği üstün başan nedeniy- le Birinci Meclis'te oy birliğiyle alınan bir kararla verildiğiru anımsatarak "Bu zaferler sayesinde, bugün Meclis'te bu- hmabilen bir nrinetvekumin Atatürk'e ve TBMM Muhafiz Taburu'ndaki Meh- metçiklerimize haddini bilmez bir cü- retkârhkla dil uzatmasmı şiddetle kmı- yoruz" dedi. Devlerin temel ve değiştirilemez ni- teliklerinden olan Cumhuriyet ve laik- lik kavramına karşı çıkan Dinçer'i de ta- nadıklannı belirten Bernay, 29 Aralık'ta Istanbul Farih'te bir camide gerçekleş- tirilen cenaze törenindeki görüntülerin ortaçağ manzaralannı anımsatnğına dik- kat çekti. Bazı milletvekili ve parti li- derlerinin de katıldığı töreni ibretle iz- lediklerini vurgulayan Bernay, açıklama- sında şu ifadelere yer verdi: "Bu gefişmeler karşısında her zaman sağduyusuna güvendiğimiz ve tarihimi- zm karanhk dönemlerinde bile çıkış yo- lu bubnuş olan soyhı ulusumuzu ıryanık olmaya davet edr/onız." Trakya Üniversitesi Senatosu'nun açıklamasında da, "ŞeyhJerin, şıhlarm, hacüann, hocalann eL etek ve sakauan- nm öpükrağü. tekkelerin yeniden açılma istekkrinm fütursuzca dile getirildiği, ta- rikat yemeklerine milletvekillerinin ka- tıldtğı. Bselerde rürban eylemlerinin ya- şandığı, ilköğretim öğrencilerinin bir si- yasi tidere destek pankarü açüklan sü- reci değerlendiren senatomuz, gefişme veeylemlerdençokciddiendişeduyınak- tadır" denildi. Istanbul Barosu Meclisi, adliyelerdeki sorunlann giderilmesi için harekete geçti Yargı reformu kampanyası • Hâkim-savcılarla ve bölge temsilcisi avukatlarla yargının sorunlan üzerine bu ay birer toplantı gerçekleştirecek olan baro meclisi, 24-25 Ocak tarihlerinde diğer barolann da işbirliğiyle "Hukuk Devleti ve Yargı Reformu Kampanyası" düzenlemeyi planlıyor. ÖZGÜRERBAŞ Istanbul Barosu Meclisi 2004 yılına yoğun bir gün- demle girecek. Hâkim-savcı- larla ve bölge temsilcisi avu- katlarla yargının sorunlan üze- rine bu ay birer toplantı ger- çekleştirecek olan baro mec- lisi, ocak ayımn sonunda tüm Türkiye barolanyla birlikte yargı reformu kampanyası gerçekleştirmeyi hedefliyor. Baro Meclisi Başkam avukat Şeref Kısacık. ocak ayında böl- ge temsilcisi avukatlarla ve Eyüp-Gaziosmanpaşa bölge- si hâkim ve savcı temsilcileriy- le birer toplantı yapacaklannı belirterek "Bu toplanülarda adliyelerdeki sonınlann yanı sıra yargı bağımsızhğının,ada- letin zamamnda yerini bulma- sının önündeki engeller de tar- tişılacak" dedi. Baro bünyesindeki Yargı Re- formu Komisyonu'yla ortak toplantı yaptıklannı da belir- ten Şeref Kısacık, 24-25 Ocak tarihlerinde diğer barolann da işbirliğiyle "HukukDevleti ve Yargı Reformu Kampanyası" düzenlemeyi planladıklannı söyledi. • Ocak ayı içinde yapacakla- n genel değerlendirme toplan- tısmda da avukatlann sağlık sorunlannın çözümüne ilişkin bir tavsiye karan oluşturmaya çahşacaklanm belirten Kısacık, aynı zamanda bir STK olan barolann gücünün örgütlülük- ten geçtiğini sözlerine ekledi. Baro Meclisi Başkam Şeref Kısacık, "Bizkendisorunlan- mızın çözümü için bir araya gelebilir, bu sorunlann çözü- münü sağlavabiKrsek daha bü- yük sorunlan da çözebiliriz. Ancak bu durumda barolar ik- tidar üzerinde baskj sağlaya- biür" diye konuştu. DEVLET BAKANI AYDIN: DP'nin çizgisinipaylaşıyoruz İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakam Mehmet Aydın, "DP'nin ardından AP, ANAP ve DVT'nin geldiği çizgi AKP'nin pa\1aşöğı bir çizgkhr" dedi. AKP tarafindan İstanbul Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde düzenlenen "nuslararası Muhafazakârhk ve Demokrasi Sempozyumu"nun, "Muhafazakârnk. demokrasi ve laikük" konulu oturumuna başkanlık yapan Aydın, muhafazakârlığın ideoloji olarak görülmemesi gerektiğini kaydetti. Sağlıklı muhafazakârlığın, insanlann yoluna devam ederken birtakım değerlerini korumalan anlamrna geldiğini ileri süren Aydm, Başbakan'm söylediği 'Ben değiştim" sözünün, 'Ben geliştim' olarak anlaşılması gerektiğini söyledi. Oturumda konusan ABD den Prof. Dr. Antony SuDivan ise "BaO dümasmın ıtamh tslamcdarla diyalog kurması ancak, Bin Ladın gibüeriyle mücadele etnıesi gerektiğmi" belırtti. Sakar>'a Üniversitesi'nden Doç. Dr. Davut Dursun da "AK Parti'nin kenann merkeze doğnı >1irüyüşünü ve siyasete kaühmmı sağladığmı"* vurguladı. ADD'DEN CUMHURİYET'E ÖVGÜ 'KemalistDevrim Okulu' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkam Ertuğrul Kazancı, Cumhuriyet gazetesinin Kıbns konusunda ulusal çıkarlardan yana, onurlu ve sağlıklı bir yayın yaptığuıı belirtirken "Neyi, nasıl yalanlayacaklarmın peşine düşenkr, Cumhuriyet'in duyarnnğını anlayıp değerlendirmenin peşme düşsderdü»" yorumunu yaptı. Kazancı dün yaptığı yazılı açıklamada gazetemizi, Kıbns ile ilgili yayınlanndan dolayı kutladığmı bildirdi. Kazancı'nın açıklamasmda şunlar yer aldı: "Cumhuriyet gazetesinin ulusal konulardaki duyarhhgı kamuoyu bflgflerindedir. Türldye'yi; Atatürkçü çizgjde tubnaya çahşanlann, anti emperv-alistierin. özeDeştinne talanma karşı çıkanknn, IMF bovunduruğunu yadsıyanlarm, iç ve dış potitikada tam bağnnsızağı savunanlann sesi, 'Cumhuriyet gazetesi'dir. Cumhuriyet gazetesi; bir Kemalist Devrim Okuhı'dur. Laik, demokratik ve sosyal hukuk devktmm başhca savunma adreslerindendir." Baykal'a 'Simitis gibi bırak' önerisi... Bir zamanlar CHP lideri Deniz Baykal'ın en yakınındaki kişilerden biri olan Erol Çevikçe. daha sonra "ekipten" kopmuştu. Çevikçe, geçen günlerde NTV-MSNBC'de yer alan bir yazısında, Baykal'a "Simitis gibi davran" diye sesleniyordu: "Yunanistan'da yapılacak seçimler öncesi yapılan anketlerde, PASOK şimdikı Genel Başkan Simrtis ile seçime girerse kaybedecek gözüküyor. Işte, Yunanlı Simitis'in Baykal'dan farkı burada ortaya çıkıyor. Kendi olamıyorsa, başanlı olacak Papandreu'yu PASOK'a genel başkan yapıyor. Üst üste uğradığı yenilgilerden sonra 2002 yıhnda Türkiye'de yaşanan siyasal çalkantılar, seçime giderken, CHP'nin kazanma şansını çok arttırmıştı. Ancak yapılan anketler, Baykal başında kalırsa CHP'nin bu şansı sandığa taşıyamayacağını gösteriyordu. Halen olduğum gibi, Baykal'a kendisine duyduğum içten yakınlığıma güvenerek bir mektup gönderdim." Çevikçe 10 Mayıs 2002 tarihinde Baykal'a gönderdiği mektupta şöyle diyordu: "Partimiz önümüzdeki seçime Kemal Derviş'/e gidebilirse, tek başına iktidar olabilir kesin dûşüncesindeyim. Böyle bir büyük özveh ve başan, ülkemiz geleceğinde özel bir tarih olacaktır. Bunu sağlamak için her türiü özvende bulunmanızın sizi çok daha büyüteceğine, sizi sevdiğim ve saydığım kadar inanıyorum." Çevikçe, yazısında yerel seçimler öncesinde CHP'nin durumuyla ilgili olarak da şu görüşleri dile getiriyor "2002 Kasım seçiminde Baykal genel başkanlığı bırakmadı, Kemal Derviş'i partiye alarak baraj sonınunu aşmış oldu. Şimdi, yeni bir seçime giderken 2004 başında, CHP'nin yine başanlı olmayacağına dair anketler gazetelerde dolaşmaya başladı. Simitis'in yerine Yorgo Papandreu gelecek ve Mart veya Nisan'da yapılacak Genel seçimlere PASOK yeni genel başkanı ile girecek. CHP seçimlerde başanlı olamasa da, yerel seçimin özelliğinden dolayı yüzde 19.5'i geçebilir. Genel Başkan partiyi yüzde 8.5'ten aldı, 2002 seçimlerinde yüzde 19.5'e getirdi. Baykal bu sonucu çok başanlı saymıştı! 2004 seçimlerinde de yüzde 20'nin üzerine çıkarsa kendisini başanlı sayacağı anlaşılıyor! Gözüken o ki, 2007 genel seçimlerine CHP Baykal'ın genel başkanlığında gidecek. Bir CHP'Iİ olarak Türkiye'den PASOK'un istifa eden Genel Başkanı Simitis'e saygılanmı, yeni genel başkanı Papandreu'ya başan dileklerimi sunuyorum." Atatürk tablosunda neler gizliymiş(!) Bu aralar Meclis kulisindeki sohbetler dönüp dolaşıp "mareşal üniformalı Atatürk tablosuna" geliyor. Ince halı işçiliğinin güzel bir ömeği olan tablo üzerindeki bazı "rivayetler" de aktanlıyor. Bir AKP milletvekili ile sohbet ederken, tabloyla ilgili tartışmalann yıllar öncesine dayandığını öğrenince şaşınyoruz. Söylendiğine göre; 28 Şubat döneminde bazı RP milletvekilleri, tablodaki Atatürk resminin gözünde bir kamera olduğuna ve kulisin o bölümündeki konuşmaların dinlendiğine inanıyormuş. Bunu aktaran milletvekili de bu saplantının komikliğini teslim ediyordu. Bu gülüşmeler üniformalı tabloyla birtikte muhalefet kulisinde kalırken, iktidar kulisinde bir başka espri vardı. Tablo tartışmasının aktörö Hüsrev Kutlu yan tarafta gazetecilerle neşeli bir sohbete dalan AKP milletvekili Avni Doğan'a takıldı: "Aman dikkat edin Avni Bey... Birarkadaşımız da bir gün gazetecilerie böyle sohbet ediyormuş, sonra bir bakmış başına gelmeyen kalmamış..." Doğan "Benim söylediklerimi yazmıyor arkadaşlar" derken, gazeteciler bu kez Kutlu'yu uyardı: "Hüsrev Bey, baktn bir başka tablonun altında oturuyorsunuz, siz de dikkat edin..." Çevik bir hareketle ayağa fırlayan Kutlu tabloya şöyle bir bakarak hemen yanıtladı: "Yokyok, çok güzel olmuş... Zaten şimdi hangi tabloyu gösterseler, ne güzel olmuş, ne kadar yakışmış, diyorum. Başka tafyok..." Yıldırım Mayruk, polisi fena kızdırdı "BirBaşka Açıdan Meclis" projesiyle "imaj düzeltme" operasyonu yapan TBMM Başkanlığı, 14 ünlüye Meclis yerleşkesini gezdirerek görüşlerini soımuştu. Bu ünlülerden modacı Yıldınm Mayruk ve Barbaros Şansal'ın bir gazetede yer alan gözlem raporu, Meclis Emniyet Müdürlüğü çalışanlarını şoke etti. Ünlü modacıların raporundaki bazı saptamalar gazetenın başlığında "Polisler ter kokuyor. Kapı güvenlik görevlileri sorumsuz, nezaketten uzak ve bilgisiz" ifadesiyle yer bulmuştu. Bu görüşlerın yer aldığı kupür tüm hafta elden ele dolaştı, haberi her okuyan polis küplere bindi. Çünkü Meclis polisi, diğer birimlerden farklı olarak ziyaretçilere davranış ve temızliğe özel önem verdiğini düşünüyordu. Bir Emniyet yetkılisi, Mayruk'u özel bir konuğa yakışacak nezaket ve ilgiyle karşıladıklannı, ancak her kapıda güler yüzle söylenen "Hoşgeldiniz"e bile karşılık bulamadıklarını aktanyordu. Modacılar polisin özel çalışma koşullarını da dikkate almamıştı. Sabah saat 08. 30'da göreve başlayan güvenlik ekibinin bir bölümü, Meclis'in yoğun döneminde günde 18 saat çalışmak zorunda kalabiliyordu. Aynca kapı güvenlik görevlileri 2'şer saatlik nöbetlerinde çelik yelek giyiyorlar ve bir günde birkaç kez bu çelik yeleğin içinde ter içinde kalabiliyorlardı. Ve günde 10 bin kişinin girış yaptığı bir yerleşkede hizmet ediliyordu. Kapı güvenliğindeki bir polis ise "Onlann ziyaretinden önce parfümümü değiştirerek daha dayanıklı bir koku aldım. Hiçbır şeye değil de ona ödediğim paraya yanıyorum" diyordu... Azmi Ateş'in açıklaması Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu'nun görev süresini tamamlamasına karşın salonun ve uzmanların kullanılmasıyla ilgili olarak köşemizde geçen hafta yer alan yazıya Azmi Ateş'ten yanrt geldi. Suç duyurusunda bulunduklan konulan yargıdan izlemeye devam ettiklerini ve bazılanyla ilgili itirazda bulunduklannı söyleyen Ateş, "Ben komisyon bitti deyip hiçbir şeyyapmasam vicdanen de sorumluluğum olmaz. Ben mesai veriyorum, zamanımı veriyorum, maddi manevi imkânlanmı veriyorum. Bu kişiset gayretlerimizden rahatsız olunmasını yadırgıyorum. Ben bu olaylaria ilgili netice alabilmek için her türiü yolu, imkânlan deniyorum" dedi. Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu tbmmcumftfttnetnet.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear