Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 9EYLUL2003SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
İsveçien Bir Yorum...
'Türkiye'y.kapı önünde tutuyoriar? Ama kapıdan içe-
riye sokacakgibi görünmüyortar. öyle niyetleri de yok
gioi!..'
Hep yazdıçımız, söylediğimiz gerçek! Bir oyalama, bir
aldatma!.. Bınu sağduyulu herkes anladı. Birgörmek, an-
lanak istemeyen bugünkü iktidar!.. Onlar AB isteklerini
bahane edip cumhuriyet yönetimini tümüyle ele geçir-
mek özlemindeler!..
Yıllardır Isveç'te yaşayan, yüksek satışlı gazetelerde ya-
zıları yayımlanan Halil Karaveli uzaklardan Türkiye'nin
pclitikasını izyor, yaz/lannda Isveç kamuoyuna en sağ-
lan bilgileıi veriyor...
Halil Karavîli'yi çocukyaşından beri tanıdığım için onun
gazetecilikteki başansını sevinçle karşıhyorum. Geniş ha-
yaileri olan br gençti. Daha ilkokulda başlayan okuma,
aydınlanma çabası, Galatasaray, daha sonra Göteborg
ÜniversitesL "llelebetIsveç", "Mavi ve Sannın Gelece-
ği~. "Türkiye Geçmişin ve Geleceğin Büyük Gücü" gi-
bi kitaplanyla Isveç'te tanınan Karaveli çağdaş dünya so-
runlarına olduğu kadar, Türkiye'nin gerçeklerine de ilginç
açıklamalar oetiriyor.
'AKP hükimeti AB için çırpınıyor. Benim gözlediğim
ve yorumladğım kadanyla onlann emelleri de AB vast-
tası ile Türkiye'deki Atatürkçü temelleri çökertmek. Or-
dunun rolüni kısmak. Halbuki ordu, Atatürkçü modelin
garantörü... Ordu olmasaydı, Türkiye'ninhalibugünkim
bilir nasıl olacaktı?"
Halil Karaveli, kendimizi aldatmalarımızı ele alarak di-
yor ki:
"Bir de milli gurur var. Türk halkı AB 'ye girmeyi bir hak
olarak görüyor. Nasıl futbolda elitin arasına girmeyi ba-
şardıysak, nasıl Eurovision'da birinci olduysak, AB'ye
de gireriz düşüncesi! Bu milli gunıru okşayan bir hedef.
Siz bizi istemiyorsunuz, ama biz gireriz ve en önemli ül-
ke oluruz görüşünün eyleme dönüşmesi."
Halil Karaveli aileden gelme birgazeteci... Babası çe-
şitli çalışmalarıyla, özellikle son günlerde gündeme ge-
len "Nâzım H<kmet"\e ilgili kitabıyla da tanınan Orhan Ka-
raveli; amcası basınla ilgili birçok girişimlerde bulunmuş,
gazeteler çıkarmış, işadamı, Nihat Karaveli... Küçük yaş-
tan, basın ve polrtika dünyasının içinde yetişmiş bir genç...
Isveç ve Türkiye gibi iki ülkeyi hem halklanyla, hem sü-
rüp gelmiş politikalarıyla tanıma olanağı bulmuş... Bu
yüzden de yorumlan sağlam ve dikkat çekici...
Halil Karaveli doğru bir saptama yapmış. Bütün ülke-
lerde, halkın değişik kesimlerinin Avrupa Birliği'ni çok de-
ğişik nedenlerie istediğini ya da istemediğini belirtiyor "Sol-
cunun kendine göre birgerekçesi var, sağcının da öyle.
Ama hepsinin temelinde aslında biraz milliyetçilik var
bence."
Uzaklardan Türkiye'ye bakış, çoöu kez, bizimkilerden
farklı olur. Oysa uzun yıllardan beri Isveç'te yaşayan, öğ-
renim gören, kısa sürede de Isveç gazetelerinde çıkan ya-
zıları, kitaplanyla ün kazanan, Halil Karaveli'nin görüşle-
ri bizim düşüncelerimize de uygun düşüyor. AB'ye girmek
için anayasada, çeşitli yasalarda, AKP iktidarının yaptığı,
yapmak istediği değişikliklerin amacı, göründüğünden
çok farklıdır. Bunu hep yazdık! Genç bir gazetecinin Is-
veç'lerde saptadığı görüş de aynı çizgide olunca, Türk hal-
kının bunun anlamını görmesi gerekmez mi?
Son olarak, bakın ne diyor Karaveli:
''Türkiye kendi çizgisinde gitmeli. AB saplanttsından
kurtulup Türkiye için ne iyi ise onu yapmalı. Laik ilkele-
rin çiğnenmediği tam demokratikleşmeyigerçekleştirsin...
Atatüri< ilkeierine bağlı, kusursuz bir demokrasi olsun, AB
inatçılığını demokratikleşme yönünde göstersin."
9 Eylül ve Bu İktidar...
3 Kasım seçimlerinden bu yana ülkemizin yazgısını elinde tutan AKP
yönetiminin amacı, en hızlı biçimde kadrolaşmak ve devleti dinsel temeller
üzerine oturtmaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin laik ve demokratik
özelliklerinin yıkılması konusunda, dış güçler ile ülkemizi yöneten
kadrolann istemleri çakışmıştır.
15
Erol ERTUGRUL Hukukçu
Mayıs 1919'da güzel
Izmirimız Batılı yayıl-
macı ve sömürgeci güç-
lerin eline geçmiştir.
Ancak. bu acı uzun sür-
medi: 30 Ağustos utkusunun ardından, or-
dumuz sel gibi akarak düşmanı denize dö-
küp Izmir'ı ve tüm yurdumuzu özgürlü-
ğüne kavuşturmuştu. Başkomutan Mus-
tafaKemal Atarürk'e, komutanlanmıza,
şehitlerimize, gazilerimize ve kahraman
Mehmetçığe şükran duygulanmızı sunu-
yoruz. Izmir'in kurtuluşu Izmirlilere ve
tüm ulusumuza kutlu olsun. Dün yayıl-
macı ve sömürgeci güçlere karşı verdiği-
miz savaşı anımsarken bugün ülkemizi yö-
neten şeriatçı, takıyyeci kadrolann, bu
güçler karşısındaki tutsaklığını düşün-
memiz gerektiğine ınanıyorum ve diyo-
rum ki bu iktidardan demokratik yollar-
la kurtulmak gerek.
Cumhunyet ıklerine, Türk aydınlan-
masına karşı olduğunu bildiğimiz bu yö-
netimin, Erzurum ve Sıvas kongreleri-
nin yıldönümlerinde kongre salonlann-
da Bakanlar Kurulu toplantılan yapma-
sı takıyyecilığin en somut örneğidır. Tür-
kiye Cumhunyeti bir kurtuluş savaşı ile
kurulmuş aydınlanma de\Tİmidir. Herre-
jim. özellikle devrimle kurulmuş rejım-
ler. yasalarla. kendilenni koruyacak ön-
lemleri alırlar. Doğal olarak, demokrasi
adına. demokrasiyi yok etme özgürlüğü
tanınamaz. Türkiye Cumhuriyeti, kuru-
luşundan bu yana hep aydınlanma karşıt-
lannın hedefi olmuştur. Günümüzde de,
güzel yurdumuz, gericilerin, yobazlann
boy hedefidir. Bunun arkasında yayılma-
cılık ve sömürgecilik vardır. Çünkü ya-
yılmacıların, sömürgecilerin asıl amaçla-
n, kendi çıkarlan doğrultusunda sömü-
rüdür. Türkiye'nin bir Islam devleti olma-
sı onlan ilgilendirmez. Onlar için önem-
li olan, ülkemizin daha kolay sömürülme-
sidir.
3 Kasım seçimlennden bu yana ülke-
mizin yazgısını elinde tutan AKP yöne-
timinin amacı. en hızlı bıçımde kadrolaş-
mak ve devleti dinsel temeller üzenne
oturtmaktır. Türkiye Cumhuriyeti 'nin la-
ik ve demokratik özelliklerinin yıkılma-
sı konusunda, dış güçler ile ülkemizi yö-
neten kadrolann istemleri çakışmıştır.
Bağımsızhğını yitırmiş, dinsel temellere
oturtulmuş bir rejimin sömürülmesi da-
ha kolaydır. AKP, seçmenin dörtte biri-
nin oyunu alarak, TBMM'de sağladığı,
dörtte üçe yakın bir çoğunlukla, demok-
rasınin olanaklanndan yararlanıp, çıkar-
dığı hukuka aykın yasalarla ülkemizde din-
sel bir rejım kurmaya çalışmaktadır. Sa-
yın Başbakarfın bu konuda daha önce
yaptığı bır konuşmada, "Demokrasi bi-
zinı için bir amaç degiL bir araçür" dedi-
ği belleklerdedır.
AKP hızlı bir dinsel kadrolaşmayı ger-
çekleştirmeye çalışıyor. Bu gerçeei her-
kes bilıyor. Bu konuda öylesıne gözü ka-
ra ve aldırmaz davranıyor ki devlet gele-
neğine hiç uymayan işler gerçekleştırili-
yor. Örneğin, Mudurnu imamını, Anka-
ra Milli Eğıtim Müdürlüğü'ne getinyor.
"Sanşınlar Türkolamaz" diyebilen biri-
sini Milli Eğitim Bakanlığı Talım Terbi-
ye Kurulu üyeliğine getirebiliyor. Türki-
ye'de sanki bır inanç sorunu varmış gibi,
Başbakan, "Bırakın inanan herkes inan-
dığı gibi yaşasın" dıyor. Bunu gerçekleş-
tırmek ıçın de hemen 15 bın ımam kad-
rosu açılıyor. Okullar öğretmensız, öğret-
menler işsiz beklerken, Sayın Başba-
kan'ın eskı meslektaşlan imamlar ödül-
lendıriliyor.
Milli Eğitim Bakanı, imam hatip okul-
lan yönetmelığınde yaptığı değişıklik-
lerle, bu okullann, açıköğretim yolu ile
vatandaşa da din dersi vermelerini sağ-
lamaya çalışıyor. Aydınlanma devrimi-
nin yok edilmesi amacı ile açık-gizli bir
plan uygulanmaya konuluyor.
Öncelıkle on bın yoksul öğrenciyı, dev-
let parası ile özel okullarda okutacağız di-
yerek, tarikat okullarına para aktanlma-
ya çalışılıyor. Devletin kendi eğitimine ak-
tarması gereken kıt olanakları, tarikat
okullanna aktanlıyor. Bu yolla hem ge-
lecek kuşaklann beyınleri yıkanmak is-
tenıliyor ve hem de tarikat okullanna des-
tek çıkılıyor.
AKP yönetimi dinsel bir düzeni gerçek-
leştirmek amacı ile, ikinci olarak, YÖK
Yasasf nı değiştırmek istıyor. YÖK Ya-
sası'nın demokratik olmayan hükümler-
le dolu olduğunu ve bir 12 Eylül ürünü
olduğunu hepimiz biliyoruz. YÖK Ya-
sası ile öncelikle yapılması gereken, üni-
" versitelere yönetsel ve ekonomik özerk-
lik sağlanmasıdır. Ama bu yönetim bu-
nu yapmıyor. İmam hatıp okullanna üni-
versite yolunu açmak ıstiyor. Demokra-
si, insan haklan diyerek sıkma başa öz-
gürlük tanımak istiyor. Biliyor ki bugün,
. hukukta, tıpta öğrenim gören kız öğren-
cılenn sıkma başlanna göz yumulursa, ya-
nn onlar. kamuda görev aldıklannda da
sıkma başa engel olunamayacak. Bö'yle-
ce, yann, sıkma başlı yargıçlar, avukat-
lar, doktorlar göreceğiz.
Bu yönetımin, özenle yapmak istediği
bir değişiklik de YAŞ kararlanna yargı yo-
lunun açıhnasıdır. Bu girişim hukuk adı-
na demokrasi adına yapılmıyor; tek amaç.
orduda dincı subaylara yer vermek ve
imam hatiplılerin harp okuluna girişıni sağ-
lamaktır.
ABD'nin istemi ve baskısı ile çıkanlan,
"Topluma Kazandırma" Yasası'ndan
beklenilen amaç. terörün önüne geçmek
ve dağdaki teröristleri aşağıya indirmek
olduğu halde, AKP bu yasanın kapsamı-
na, Sıvas davası sanıklannı, Hizbullah
teröristlerini ve Umut davası sanıklannı
da alarak gerçek yüzünü bır kez daha or-
taya koyuyor.
AKP yönetimi yalnızca, hızla kadrolaş-
makla ve dinsel yöntemleri yaşama ge-
çirmeye çalışmakla kalmıyor. AB ve ABD
ile yaptığı görüşmelerle, ülkemizin bağım-
sızlığınm yitinlmesi pahasına, kendi ey-
lemlerine destek olunmasını sağlıyor. Bu
amaçla Milli Güvenlik Kurulu'nun yet-
kilenni kuşa çevirmek istıyor. Etkinliğı-
ni ortadan kaldınyor. Hukuka aykın ya-
salarla TSK'nin etkınliği kaybettınlıyor.
Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin kaleleri
bır bir ele geçınlmeye çalışılıyor. AB'nin,
ABD'nin istemleri yenne getiriliyor. IMF
politikalarına uyularak, ülkemizin ba-
ğımsızlığı giderekyok ediliyor, AB'ye gi-
nş adına. dişleri ve tırnaklan sökülmüş
bir Türkiye oluşturulmaya çalışılıyor.
AKP'nin ülkemizi dinselleştirmeye yö-
nelik çalışmalannı AB, IMF ve ABD'ye
verilen ödünleri, ülkemizin bağımsızlığı-
nın gıderek yok edilmeye çalışıldığını
görmemek için. ya satılmış ya da geri ze-
kâlı olmak gerekmektedir.
TBMM'de çoğunluğu elde etmek ve
ulusumuzun yazgısı üzerinde egemen ol-
mak gerekıyor. Laik Türkiye Cumhuriye-
ti önemli ilkelerinı yitirirse hiç kimsenın
TBMM'de olması da artık bir önem taşı-
maz. Türkiye Cumhuriyeti "ni ve bağım-
sızlığımızı yıtirmek istemiyorsak bunu
yapmalıyız. Ulusumuzun bunu yapacak
gücü vardır. Afyon'dan tzmır'e şenlikler
içinde geçecek 9 Eylül, bütün yurdumu-
zun şenliğidir.
TOPLUMSAL DUYARLILIK
VE EDEBİYAT AŞKINA!
İşinden. sıg çevresinden ve
anılarından kaçan bankacı
bir Beyoglu arka sokağına
sıgmmıştı. Mutluluğa
ulaşmak üzereyken bu kez
iblİ8İe karşılaşacak...
Hazırhksız bir ülkedeki
ulusal gazetelerın beşte
üçünü ele geçıren aıleye
o ülkenın kaçta kaçı
dırenebıhr ki?
Ku(r)şun Lezzeti
Rı uııaıı
Selçuk .\lnııı
162 sas-fa
Yalnızhk Gittiğin Yoldan Gelir
ve Bir Sen Yakınsın Uzakta Kalınca nuı yazanndan.
9 Eylül'de kitapçılarda
YAYINCILIK
Babıalı (.ad. 20, 1 (.JJgalogtu-I.^taııbul Tel 511 10 05
fube LsükJâlCad Elhanıra Pasajı 258/10 Be>. ,»lu-btanh.ul
l l k
Ne Diyor Bu Başbakan?..
M. Selİm OKÇAY hmir Barosu Avukatlarmdan
B
u memleket Atatürkçülerden çek-
medi. .
Geçenlerde Sayın Başbakan. "Bu
ûlke ne çekti ise Atatürkçülerden çek-
ti" gibi bir beyanda bulundu: gazete-
lerden okuduk. Hayret verici olan hu-
sus, bunun üzerinde hiç durulmadı...
Ben, Iran'da ya da Taliban'ın Afga-
nistan' ında. "Bu ülke ne çekti iseyobaz-
lardan/mollalardan çekti" desem. hak-
kımdagerekli işlemleryapılır, tutukla-
nınm..
Atarürk'ün büyüklüğü işte burada...
Atatürk Türkiyesi'nde Atatürk'ü sev-
meyen bir kişi bile Başbakan olabili-
yor... Onun için Atatürk büyük.. onun
için Sayın Başbakan'ın Atatürk sözcü-
ğünü ağzına almadan önce ağzını yedi
kere yıkaması gerekir...
Sayın Erdoğan, eğer Atatürk'ü, onun
ilkelerinı hedef alarak bu sözü söyledi
iseniz. yanlışsınız... Çünkü bu ülkede
gerçek Atatürkçüler 1950"lerden son-
ra yönetıme hiç gelemediler. 1960 Dev-
rimı'yle halk bu yöne tekrar yönlendi-
rilmek istendi ise de yine çarpıtıldı,
raydan çıkanldı.
Bu ülke Atatürkçülerden çekmedi.
Bu ülke yanm yamalak Atatürkçüler-
den, Atatürk müsveddelerinden çekti.
Eğer bunlan kastediyorsanız. doğru-
sunuz, ancak bunu da doğru ifade et-
meniz gerekirdi.
Atatürkçü geçınenlerin yaptıklan, sı-
ralamakla bitmez. Demiryollannı terk
ettiren yöneticiler mi Atatürkçü? Eği-
tim birliğini altüst ettirenler mi Ata-
türkçü? Benım dindar kesimim de din-
dar kesimim, diyerek laik okullann ye-
rine bol bol imam yetıştıren, herkesi ön-
ce imam yapmayı hedefleyen okullar
açmak mı Atatürkçülük? Dış siyasette
onurumuzu ayaklar altına aldırtanlar
mı, borç batağına bu ülkeyi sürükleyen-
ler mi Atatürkçü? Daha ne kadar saya-
yım1
?..
Şunu herkes kafasına koysun: Ülke-
mizin her kurumunda, istisnasız her
kurumunda gerçek Atatürkçüler sis-
temli bir şekilde birer birer biçiliyor-
lar. En basit bir soru sorayım: Ordumuz-
da bile yıllarca kimse eline Cumhuri-
yet gazetesi alabıliyor muydu? Yanıt
verin lütfen. En Atatürkçü kurumu-
muzken... Şımdilerde Cumhuriyet el-
lerde dolaşıyor.
Bu ülke Islami kurallarla yönetilemez.
Şunu bilın ki, bu halk gerçekten Ata-
türk'ü ve Atatürkçülüğü çok sever. Şim-
di u>oıyor ve u>oıtuluyor... Ammmma...
Bundan saptınldığının farkına vanr-
sa...
POLATLI1. ASLhT HUKUK MAHKEMESİNDEN
Esas: 1999 455 Karar: 2002 475
Yargıç: Ş.Gülgün Özpınar 31402
Y'azman: Gülsüm Çiftçi
Davacı: Ne\zat Yaşar-Millı Müdafaa Cad No: 10 6 - Kızılav Ankara
Vekili" A\. Adnan Sefa Sezen-Polatlı Davalılar: Mehmet Çan varisleri:
1- tsmınaz Çan, 2- Naciye Çan. 3- Nazmıye Çan. 4- Fatma Çan, 5- Ah Ağıralıoğlu. 6-
Asıye Çan. ~- Muhammet Çan, 8- Hahm Ağıralıoğlu. 9- Hedıye Çan. 10- Mustafa Çan -
Çaykara Trabzon
Da%a: Tapu Iptalı Tescil Da\aTanhı: 14.05.1999 Karar larihı: 28.11 2002
Gereğı Düşünüldü: Da\acı da\a dılekçesı ile özetle; Polatlı ilçesı Ördekgölü kö\ü sınır-
ları ıçensınde bulunan îapuda 490 parsei olarak kayıtl? taşınmazın daıalıların murisı Vleh-
met Çan adına kayıtlı olduğunu. Mehmet Çan'ın ölüm tarihı olan 1966 yılindan öncekı ta-
rihten hu \ana da\a konusu yeri davacının kullandığından bahısle MK. 639 2 maddesı ge-
reğince tapusunun ıptalı ile da\acı adına tescilıne karar \erilmesini talep \e dava etmiş. Ge-
tirtilen tapu kaydından da\a konusu \enn Mehmet Çan adına kayıtlı olduğu. veraset ila-
mından da da\alıların tapu malıkinın mirasçıları olduğu anlaşılmış. Mahallınde keşıf yapıl-
mış. davacı tanıkları dınlenmış, da\a konusu yen da\acının 1966 yılından bu yana aralıksız
\e nizasız kullandığı anlaşılmış, Da\a tarihınde vürürlükte bulunan Medeni Kanun 6?9 2
maddesıne göre davacının zamanaşımı yolu ile da\a konusu tasınmazı ıktısap ettıği kanısı-
na \anlarak Tapunun iptalı ile Da\acı adına tescilıne karar serilerek aşağıdakı şekilde hü-
küm kurulmuş olup işbu hükmün adresi tespıt edılemeyen davalılar Fatma Çan ve Naciye
Çan'a ilanen teblığıne karar \enlmiştir.
Hüküm: Yukanda vazılı bulunan gerekçeye göre:
Davacının davasının kabulü ile Ankara ili Polatlı ılcesı Ördekgölü köyü 490 parsei sayılı
taşınmaz malıkı Halım oğlu Mehmet Çan adına olan Tapusunun Iptalı ile Şükrü oğlu 1950
doğumlu Ne\zat Yaşar adına Tapuya Tescilıne. Da\alılann dava açılmasına sebebıyet ver-
medıklen anlaşıldığından harç. masraf ve ücretı vekalet yüklenmemesıne. ılışkın \e Yargı-
tay Yolu açık olmak üzere 28.11.2002 tarihınde \enlen ışbu karar. adresi tespıt edılemeyen
davalılar Naciye Çan ve Fatma Çan'a ilanen tebliğ olunur. 05.05.2003 Basın: 42483
PENCERE
Siyaset Boşluk
Kaldırır mı?..
Geçen gün bir dostum dedi ki:
"- Siyaset boşluk kaldırmaz."
Evren'in akıl sır ermez gibi görünen nesi var ne-
si yoksa bilim hepsine elini atıyor; insan toplumun-
da olan bitenlerin yasaları da sorgulanıyor.
Siyaset boşluk kaldırır mı?..
Kaldırmaz.
Pekj, Türkiye'nin bugünkü politika ortamına na-
sıl akılerdirmeli?..
•
Kamuoyu yoklamalarında AKP yüzde 30'ların
üstünde görünen tek parti...
Ya ötesi?..
Yaklaşık yüzde 70 kesim küçük küçük parçala-
ra aynlmış, bölünmüş, dağılmış...
CHP yüzde 15 dolayında tıknefes...
AKP dışındaki partiler küçülmüş, ufalmış, hım-
hım, şaşkın, yolsuz yordamsız, ne yapacağını şa-
şırmış, ikircikli, boşalmış!.. Yerel seçimlere gider-
ken hiçbirinde 'heyecan ve 'iddia'run katresi yok...
AKP'nin karşıtı bir tek sözcük:
Boşluk!..
•
Peki, siyaset boşluk kaldırır mı?..
Kaldırmaz!..
Boşluk ille de dolacak, toplum AKP'nin karşısın-
daki savı, görüşü, tepkiyi, oluşumu örgütleyecek...
Ama 'süre'gerekli..
Yani 'zaman!..'
Bu zamanın 'süreç'e dönüşmesi için boşluğu
dolduracak muhalefetin tohumlanması gerekiyor...
Genç Parti bu tohumlanmanın hangi döl yatağın-
da sürgün verip filizleneceğine ilişkin bir ipucuydu;
hiç kimse bu deneyi göz ardı edemez...
Baştan ayağa geçim sıkıntısı içinde sosyal ada-
letsizliğin dibine vurmuş yığınlar, IMF programları-
nın zincirine vurulmuş bir ekonomide, ulusal onu-
runun başına çuval geçirilmiş olarak daha ne ka-
dar tepkisiz yaşayabilir?..
"Dinciparti" deneyıminin de bir 'süre' sonracıl-
kı çıkacaktır...
•
AKP iktidarı devleti eline geçirmek için tüm ağır-
lığıylaabanıyor, bürokraside kadrolan hallaç pamu-
ğu gibi atıp kendi tayfasını kilit noktalanna oturtu-
yor, 'Öğretim Bihiği'n\ yıkıp 'ikilieğitim'l canlandır-
ma girişimlerini yapıyor; ama. tabanına vaat ettik-
lerini gerçeğe dönüştürebilecek mi?..
Sıradan bir merkez partisinin kalıplan içinde tı-
kanacak bir AKP'nin dinciliği ise yaramaz; gizli ve
açık vaatleri lafta kalırsa özelliği silinir; ılımlı ya da
ılımsız Islamcı Cumhuriyet hayali suya düşer.
•
IMF acı bir gerçek..
ABD ağırlaşan bir sorun..
AB uzak bir vaat..
Türkiye'de geleceği belirleyecek muhalefetin to-
humları bu ortamda tariaya düşecek...
Siyaset boşluk kaldırmaz!..
KIRMIZI BALIK ÇOCUK EVİ
13. YIL
BİLİNÇLİ EĞİTİMLE
BÜYÜYEN ÇOCUKLAR İÇİN
Dr. ERDAL ATABEK İLE
TOPLANIYORUZ
Bostancı : AJtıntepe, Mehmetçik Sk. 3
0216/41716 36-36614 31
13 Eylül 2003 11.00-12.30
Mecidiyeköy : Latilokum Sk. 5 Şişli
0212/213 95 88-213 87 40
Tanh : 20 Eylül 200311.00-12.30
İLGİ DUYANLAR ÇAĞRILIDIR.
e-mail: kirmizibalikg superonline.com
www.kirmizibalik.com
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
ÖĞRETEMEDİĞİMİZ TÜRKÇE
Kemal Ateş
159Say1a
7.000.000.TL
T
* V"ronurtyet ,4
J3 4
~ '
k5^». kitap kulübü îei.(02i2
C--İ Çağ Pazarlama A.Ş Turkocağı Cad. No:3941
r y e l
34334 Caâaioğlu-lstanbul
) 51-f 01 96 Faks (02121 514 01 95
PİYANO DERSİ VERİLİR
Heidelberg Devlet Konservatuvarı
piyano öğretmeni tarafından.
Tel: 0216-336 54 64