Catalog

5 EYLÛL 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Bekironk posta: demzsomecumhwiyetcom.tr - Tayyip, laik Avnıpa'ya girmek istiyormuş... "Kendisini Türkiye'ye de bekleriz!" Ozür Hilal Eralp'in yo- lu Ankara'ya dü- Işüyor ve Anrtka- bir'i ziyaret edi- yor... Atatürk'ün huzuruna geldiğinde şöyle diyor "Sevgili Atam... Bize öğrettiğin gibi, dik olması gereken başım ne yazık ki yerde, utana sıkıla yüce huzu- rundayım. Bize güvene- rek emanet ettiğin o kırt- sal emaneti gerektiği gi- bi koaıyamadık. Yarat- mış olduğun o güzellik- lerin bir bir yok oluşunu bir şey yapamadan sey- rediyoruz. Biz kadınlara verdiğin, o değerti arma- ğanlan elimizin tersiyle i- tip, koşaradım karanlığa gidiyoruz. Boşa giden onca emeğin için affına sığ/narak bizi bağışla- manı diliyorum." vukat Noyan Özkan, AKP iktidannın dokuz ay içindeki çevre politikasını mercek altına almış... Ortaya, ülkemizin gelecek nesillere iletilmesi gereken havasını, suyunu, topra- ğını, kıyılannı, ormanlannı, biyolojik zengınliklerini, kültür ve tabiat varlıklarını tehdit eden "çevre zarar- lısı" bir icraat çıkmış... Noyan özkan'ın saptamaJa- nndan birkaç alıntı: "Hükümet, etkisi altında bulunduğu büyük serma- ye çevreleri, madenciler, arsa spekülatörleri, büyük emlakçi ve yap-satçı lobilerinin etkisi ile Turgut Ozal dönemini bile aratacak vahşi bir politika izlemekte- dir. 'Bırakınız Yapsınlar, Bırakınız Geçsinler' temel il- kesinedayalı uygulamada, ülkemizin 'kültür ve tabi- at varlıklanna ya/nızca paraya dönüştürülecek kay- nak olarak bakılmaktadır. Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Genel Müdür- lüğü kaldınlmış ve yerine Kültür Varlıkları ve Müze- ler Genel Müdürlüğü getirilmek suretiyle koruma iş- Çevre zararlısılevi zayıflatılmıştır. Çevre ve Orman Bakanlıklan bir- leştirilerek Çevre Bakanlığı'nın otoritesi ve yetkileri 'genel müdürtükJer düzeyine indirilmek suretiyle' da- ğıtılmış ve zayıflatılmıştır. Yaklaşık 21 kanunda deği- şiklik yapan 4916 sayılı yasa ile Hazine arazilerini iş- gal eden, üzerinde inşaat yapan veya bunlan pazar- layan kişi ve kurumlara dolaylı bir af çıkanlmıştır. Kı- yılar gibi devletin tasarrufu altında bulunan kamu mallannı işgal edenler, izinsiz inşaatlar yapanlar af- fedilmişlerdir. Maden Kanunu tasansı ile hükümet, son yıllann gelmiş geçmiş en tehlikeli ve vahşi tasansını, tatil- den sonra TBMM Genel Kurulu'na indirmeye niyet- lidir. Bu tasan ile, ülkemizin kültür ve tabiat varlıklan, SİT alanlan, milli parklan, ormanlan, meralan, zeytinlik- leri, sulak alanlan, su havzaları, kıyılan, tanm alanla- n, özel çevre koruma bölgeleri kayıtsız ve şartsız ola- rak madencilik faaliyetine açılmaktadır. Orman Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkın- da Kanun'la Karadeniz'de özel mülkiyette bulunan kızılağaçlıklar ile aşılı kestaneliklerin orman alanı dı- şına çıkanlmaları öngörülmüştür. Aynca, bu ağaçlann inşaat, ısınma amaçlı dam- ga, kesim gibi işlemleri Devlet Orman işletmeleri'nin görev ve yetki alanından çıkanlıp, köy muhtarlıklan- na verilmekte ve özel rejim yaratılmaktadır. Karadeniz'de korkunç bir ağaç tahribatı olacak ve ileride toprak kaymalan ve sel feîaketlerine davetiye çıkanlacaktır. Hükümet, sürekli olarak gündemi 2B maddesi ile işgal ederek çevre zararlısı yasama işlemlerini göz- den kaçırmaktadır. Bu hükümete, uluslararası çev- re ve doğa sözleşmeleri ile yaptırım uygulanmalıdır!" Cafer! Ayşe Meral: "Türk askerini I- rak'a ABD'nin I jandarması ola- rak sürmeye çalışan içimizdeki ABD borazan- lan bana bir halk deyimini hatıriatt: Cafer... Bez ge- tir, aman çabuk tez getir. ABD'nin batrdığını, Türki- ye'ye temizletmek için çı- ğırtkanlık edenler, kendi ellerindeki pisliğe Türk halkını bulaştrmasın." SESSÎZSEDASIZO) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku • yahoo.com Organ mafyası hafif kalır... Orman mafyası ülkemizin akciğerinı çahyor! Beyaz adamın işi, işin kaymağını yemek Altın madalya bekledikleri Süreyya Ayhan'ın başansından kendilerine pay çıkartmak için atletizme merak sanp Paris'teki Dünya Atletizm Şampiyona- sı'na giden Deniz Baykal pistte başa- ndan başanya koşan kara derili atlet- lere bayıldı; yanındaki yakın arkadaşı zasyonun abesle iştigal olduğu düşü- nülebilir. Fakat onca sponsorfirmanın, uluslararası spor komitelerinin ve diğer uluslararası ilgili kuruluşlann bir ya da birkaç Afrika ülkesine destek verip bu- nunla ilgili yatınmlannı oralara yönlen- dirmeleri, o ülkelerin gelişimine katkı Tayyip Erdoğan'ın da "zenci" olası ^k sağlamalan imkânsız mıdır? geldi... \JBPı Son olarak Dünya Atletizm Şam- Gelin şimdi bir de Adana'dan Ka- mil Üstünkal a kulak verelim: "Olimpiyatlann simgesi beş kıtada- ki halklan simgetemesine karşın oyun- lar bugüne dek hep Avrupa, Asya, Amerika ve Avustralya'da yapıldı... Afrika'da yapılmadı. Elbette bu bir kaynak sorunudur. Onca aç insanın yaşam mücadele- si verdiği Afrika'da böyle bir organi- piyonası'nda ellerinin tersiyle ittikle- ri Afrika ülkelerinden yıllar öncesinde kopup oralara gelen, geldikleri ülkele- rin forması altında yanştıklan o ülkele- re madalyalar kazandıran insanların atalanna ve topraklanna bir saygı ge- reği değil midir? Beyaz adam işin hep kaymağını mı yiyecektir? Insanlık hep beyaz insanın siyah insanı emeğiyle sömünmesiyle mi yücelecektir?" Çevreyi Sevmeyenler KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakın turk.net TÜRKSEN BAŞER KAFAOĞLU 24 Ağustos tarihli Cumhu- riyet'te 11. sayfada bir başlık vardı: "Bush Çevreye Acımı- yor". Zaten aksi söylense inanmazdım. Bir kişi ki insana, insan haklanna acımaz, onun çevreye acıdığına inanmak zordur. Haberde: Bush'un in- sanlann çevre konusunda en büyük korkusu olan küresel ısınma konusunda, ABD hü- kümetinin zaten insanlığın ge- nel eğilimine aykın tutumunun nasıl daha da sertleştiği, an- latılıyordu. Konuyu okuyuculara biraz anlatalım. Bütün dünyada kü- remizin, her gün geçtikçe da- ha fazla ısınmasından büyük endişe duyuluyor. Bu ısınma, süregiderse kutuplardaki ve dağ yüceltilerindeki kar ve buzların erimesi sonucu bü- tün denizlerin yükselmesi so- nucu büyük ölçüde toprak, arazi su altında kalacaktır. Ay- nca yükselen ısınma bütün in- sanlığın yaşamını günden gü- ne daha zor hale getirecektir. Bu tehlikeli sonuç, son aylar- da sadece Fransa gibi bir ül- kede yaz sıcaklarında bir ay- da 10 binin üzerinde insanın öldüğünün resmen ilan edil- mesiyle doğrulanmıştır. Küresel ısınma neden kay- naklanıyor? Bu belli, dünyada kullanılan fosil yakıtlar nede- niyle karbon gazlan, uzayı çevreleyen ve onu güneş ışın- lannın zarariı etkilerinden ko- rjyan ozon tabakasında ha- sar yaratmakta onu incelt- nekte ve bazı yerlerinde de- Ikler açılması sonucunu do- ğurmaktadır. Gelişme derece- 3" ne olursa olsun dünyadaki her ülkeyi tehdit eden bu teh- li<eye karşı ortak çareler ara- yan birçok uluslararası top- lantı yapılmış, bu gazların emisyonunun azaltılması is- tekleri ağır basmıştır. Bu ko- nudaki en büyük şanssızlık, bu konuda en büyük suçlu- njn en çok gaz emisyonu ya- pan ABD olmasıdır. ABD bu lonudayapılan bütün toplan- tıarı sabote etmiş ve alınan kararian ya sulandırmış ya da uygulanmasını olanaksız hale getirmiştir. Ama yine de geçmiş baş- kanlardan Clinton, çevreci geçinen Başkan Yardımcısı AJ Gore'un başını çektiği ülke çevrecilerinin baskısıyla bir karar almıştı. Bu karara göre kirletmede birinci sırada yer alan kömür santrallannın ye- nilenme veya genişletilmeleri- ne, ancak kiriiliği önleyici ye- ni donanımlar getirmesi koşu- luyla izin verilmesiydi. Başkan Clinton'un ortaya koyduğu bu kural, enerji şir- ketlerine yeni kapasiteler ya- ratmak; yolundaki yatırımla- nnda büyük ek yatınm maii- yetleri getirse de kirlenmenin artmasını güçleştirerek insan- lık ve ekolojik denge için ya- rarlı oluyordu. Ne var ki, Başkan Bush'un seçim kampanyasına büyük katılımlarla dolar akıtan ener- ji firmaları elbette Bush'tan bunun bir karşılığını bekleye- ceklerdi. Beklediler de. Baş- kan Bush ilk adımda küresel ısınma tehdidini denetim altı- na almak için karbondioksit salınımının azaltılmasını ön- gören Kyoto Anlaşması'ndan ABD'yi geri çekti, bu kez de Amerikan Temiz Hava Yasa- sı'nın ölüm fermanını imzala- dı. Bill Clinton döneminde bu yasanın bazı maddeleri uya- nnca51 kömürsantralına kar- şı dava açılmış ve bu santral- lar kirillik önleyici donanımlar kullanmayazorianmıştı. Ener- ji devleri, kendilerine şükran borcu olan Bush'u bu esnet- meyolundazorluyorlardı. Ba- şan da sağladılar. Şimdi kirii- liği azaltacak yeni yatınmlar kendilerinden istenmeyecek. Kolaylıkla yeni kiıietici tesisler üretecek. Evet Bush çevreyi, onun kirienmesini hiçe sayıyor. In- san yaşamına nasıl dış politi- kasında aldırmıyorsa; iç poli- tikasında da çevre kirienme- sine aldırmıyor. lyi de orman soykınmına yol açan politikalanyla bizim hükümet başkanımız da Bush'a paralel çizmiyor mu? yOZûnc/C"~- ı/Lıncı ÇlZGILIK KİMtL MASARACl r h tLL kamilmasaraci ı mynet.com r HAYAT EPİK TİYATROSU MVSTAFA BÎLGÎN BEN, BASAMA "BANA BEBEK DEbtM... ...ODA BENI . .EVLENDtRDt. ŞIMDI tKtNCI BEBEötMt BEKLİyOYUM ULKEMIZDE EVLENME yASI;.15'MİS!?.. OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ k_urgenc(âyahoo.com ANMA Tüpraş Eski Genel Müdür Yardımcısı MUHSİN MOLACI'nın ölümünün üçüncü yılında kendisini sevgi dolu özlemle anıyoruz. Ablalan MUKİME COŞKUN, NEDİME MOLACI TARtHTE BÜGÜN MÜMTAZARIKAN 5 Eylül wwtc.munitas-arikan.com Y1LDIZIN MRLADIGt ANLAR.. 1?9f'P£ gOGÜN, p£V£lNİH £M ÜNLÜ OP££A gESTEClL£RÎMOEN YAHUDı AS/UJ GlACOMO MEYE&8E&2 8£/?UH'C>E POĞOU. ÖNCELE/Sİ "HARıKA ÇOOJK PİYA/JST"OLAHAK ÜN YAPA- CAK, OAHA SON& C* 8£STECİÜĞE BAÇLIYA- R/UAA YAŞlYAgAK, H£H ÜÇ ÜIA£N/N DE MÜZJK. AULAY/ÇINI, S9. yÜZy/L SeYİHCİSİNİN OPE- RA BEJCLENTİSİNe UYGUN TAGZDA BİR~ LEŞTfZMEYİ &EC£REC£IO-İ/S. ONUM 6ÖS- TE&ŞÜ VE ROMAAJriK OPGBALA/Sl, SÜ- Ü 8SĞİ 42AA/ACAKM0DA OlACA/t:İ. 8SĞGA1 K 2 C , D *. ANCAK. ÖUJMÜYLE Y/LOI2IPA SÖNECEK, "HU6UENOTLAK" 'PEY6AM8E8*."AFfiİMU ' 6İBİ OPE&ILAflİ PEIC /MIMSÂkyrYA&uai/ ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Eski Bir îhtilalciyi Dinlerken Postadan bir kitap, Doktor Müfid Ekdal'dan. Ince ama zengin içeriği var. Eski bir ihtilalciden dinlediklerini anlatıyor Müfid Ağabey. Onu sevgiy- le, saygıyla dinledim herzaman. Ağabey diye ses- lendiğim sayılı kişilerden biri. Dara gelince baş- vurduğum, elimi uzattığım yerde elini bulduğum bir ağabey. Milattan önce başlıyor dostluğumuz. Güzel anılarla geçti uzun yıllar. Tangolar çok ge- rilerde şimdi, anılar dans ediyor belleğimde. Fe- neryolu'na gidiyorum birden. Muhtar Paşa'nın bahçesinde yeşillikJer arasında geçmişe yolculuk- laryapıyorum. Komşu köşklerin çocuklanyla sar- maş dolaş oynuyor, geçmişten geleceğe uzanı- yoruz. Bir solukta okudum kitabı. Belli konulara ya- bancı değildim. Dolaylı ya da dolaysız nedenler- le ben de yaşadım kimi olaylan. Hasan Amca'nrn saygın bir yeri var anılanmda. Müfid Ekdal'ı din- lerken gözlerim yaşanr her zaman. Taksit taksit yaşamak istemiyor, enfarktüs krizine aldırmadan can veriyor Hasan Amca. Yiğit bir davranış. Mü- fid Ekdal'ı dinlerken hepimizin kalbi çarpar, ikj gö- zümüz iki çeşme sanlırdık Hasan Arnca'ya. Onu en çok Müfid Ağabey sevdi, saygıyla, özenle bak- tı. ölüme yollamaktan da geri kaJmadı. Böyle soy- lu, yiğitçe bir ölüm istiyordu Hasan Amca. • • • Yaşamımda ilginç olaylar, rastlantılar var. Hasan Amca'yla ilgili anılar, Cemal Paşa'ya takılıyor bir- den. Açıklamam gerekir. Cumhuriyet öncesini iyi yaşamadım ben. Büyükbabalar, büyük dayılar var ama Cumhuriyet öncesinden anılaria, olaylarla çok ilgilenmiyorum. Belli olaylann gerçeğini de at- lıyorum çoğu kez. Cumhuriyet kuşağının görev- lerini üstlenmenin coşkusuyla görmezlikten geli- yorum belli olaylan. örneğin Cemal Paşa'yı doğ- rudan tanımadım. Bir olay nedeniyle gerçeğine vardım. Nasıl derseniz, Hasan Cemal nedeniy- le. Kardeşim Mübeccel, Samsunlu Mustafa Ak- bayar ile evlendi. Göztepe'den ŞişJi'ye gelin git- ti. Sırmalı Apartmanı'nda bir katta oturuyorlar. İl- ginç rastlantı, Kamuran Cemal de aynı katta otu- ruyor. Ben de hayli geç uyanıyor, Cemal soyadın- da buluşan olaylan gecikerek ışığa çıkanyorum. Hasan Cemal'i de halasının evinde tanıyorum. Kamuran Cemal hoş bir hanımefendi. Belli ak- şamlar kardeşimle kocasına izin verir, çocuk ba- kıcılığı yapanm. Bu görevi çok severim. Çünkü anılar behçesinde dolaşarak belli ilişkileri yakala- nm. Kamuran Cemal'in ünlü Cemal Paşa'nın kı- zı olması, yaşamıyla ilgili anılanmda hayJi etkiledi beni. Belli düğümleri çözerek gazeteciliğimi de güzel yaşadım ama hayli gecikerek! Tarihçilere büyük saygım var, olaylan ısrtmadan ya da soğutmadan yazmak kolay değil. Kişisel ya- şamda dayadsınamaz bu gerçek. Bu nedenle bü- yük saygı duyuyorum Müfid Ağabey'e. Tarihçi değil ama olayı tarihsel çizgisinde anlatıyor. Bir ih- tilalciden dinlediklerini nerdeyse çıplak yansrtryor bize. Yargılamayı okuruna bırakıyor. En küçük kat- kısı olmadan aktarıyor bize. Çok saygın bir dav- ranış bu. Sevgili okurianm neleryaşıyor insan! Çok uzak olaylar arasında ne güzel köprüler kuruyor kimi zaman. Ağlarken gülüyor, gülerken gözyaşlanna gömülüyor. Döne döne yaşadığım yıllarda vardı- ğım bir gerçek bu. Belli olaylan değişik boyutla- nyla görmeden yargılamak gerçeğe götürmüyor insanı. Sanınm Müfid Ağabey'in eski bir ihtilalci- den dinledikleri de belli filizler yeşertecek. O filiz- lerle Hasan Amca'yı daha iyi tanıyacağız. Taksit taksit yaşamayı içine sindiremeyen eski bir ihti- lalciyi sevgi ve saygıyla yeniden selamlayacağız. Kitabı okursanız Hasan Amca'yı da, onu seven, dinleyen, saygı duyan kuşağı da daha iyi anlaya- caksınız. Müfid Ekdal'ın soylu davranışına ekle- yecek bir şey yok. Olayın özünde Hasan Am- ca'nın kimliği, kişiliği var. BULMACA SEDATYAŞAYA\ 1 2 3 4 SOLMNSAĞA: 1/ Mardin'in Midyat ilçe- sinde, Sürya- 2 ni mimarisi 3 açısından zengin bir bölge. 2/ Ma- 5 denleri yont- 6 madakullanı- -, lan çelik araç... Yakaya 8 takılan ve bir 9 kuruluşun simgesi sayılan ufak metal nesne. 3/ Sü- pürgeotu... Gözleri 2 görmeyen. 4/Rütbe- 3 siz asker... Öbür dünyada verilecek 5 olan ceza. 5/ Yirmi 6 bir yaşın altındaki oyunculardan oluş- 8 turulmuş spor ta- 9 kımlan için kullanılan sözcük... Lav akjnösı ka- lıntılannın oluşturduğu yayla. 6/Ortadoğu'da bir göl... Kenar süsü... Iran'ınplaka işareti. 7/Dişle- rin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku... Du- man lekesi. 8/ Aktinyum elemenrinin simgesi... Kedi ya da köpek yavrusu. 9/Köyceğiz Gölü'nün batısında ünJü bir kaplıca. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Şiir kitaplan açılarak bakılan eski bir falcılık yöntemi... Iskambilde bir kâğıt. 2/ "Liberal Çift- Bk"in "SakmcahPiyade''si. 3/Evcil bir geyik... Iti- ci neden, giidü. 4/Birmeyve... Kesintilerden son- ra kalan miktar. 5/Kısa kıllı bir av köpeği... Öv- me. 6/Bir nota... Istek, arzu... Yabanıl hayvan ba- nnağı. 7/Madenleri ergitme... "— kapılı bir han- da / Gidiyorum gündüz gece" (Âşık Veysel). 8/ Yunan mitolojisinde öç tannçası. 9/Osmanlı dev- letinde atlı ya da arabalı posta görevlisi... Bir cet- Arel türü. * ,