22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 EYLÜL. 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dunımunda değişiklik yok Yazıcıoğlu iki gün uyutulacak • Tenelli yakınlannda trafik kazası geçiren Denizli Valisi Yazıcıoğlu'nun dunımunda clumİL veya olumsuz bir gelişme yok. SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk A N K A R A (Cumhuri- yet Bürosu) -Ankara Üni - versıtesi Fıp Fakültesi De- lcanıPro:" Dr. TümerÇo- rapçıoğhı, geçırdıği trafik lcazası sonrasında Ibni Si- na Hastanesi'nde tedavi altına alııan Denizli Va- lisi Recep Yazıcıoğhjnun dunımunda olumJu ya da olumsuz bir gelişme ol- madığını söyledi. Çorapçıoğlu. "Beyin fonksiyonlan için bekle- DW sürecimiz devam edi- yor. Herhangi bir ameli- yatdüşünmûyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, Yazıcıoğlu'na "geçmişol- s u n " telgrafı gönderdi. Ankara'ya gelirken Te- melli yakınlannda trafik kazası geçiren Denizli Va- lisi Yazıcıoğlu 'na tümtıb- bi müdahaleler yapılarak beklemeye geçildi. "Durumunda kötüleş- me söz konusu değil. An- cak iyilesme de söz konu- su değü. Aynı tabk» devam ediyor" diyen Çorapçıoğ- lu, Yazıcıoğlu'nu iki gün süreyle uyutmayı plania- dıklannı anlattı. Çorapçıoğlu. "Şu an tüm fonksiyonlan destek sistemleri ite götürülüyor. DeğerkiHİirmelerinardın- dan uyandırma faaliyetine iki gün sonra başlayaca- ğE" dedi. Sezer ise, Yazıcıoğlu'na gönderdıği telgrafta şun- Ian kaydetti: "Geçirdiği- niz trafik kazasını üzün- tüyle öğrendim. Geçmiş okun düeklerimi iletir. acil şifalar dilerim." ıft EĞİTİMDE HEDEF: A.K.R REFORMU Bir türlü bitirilemeyen davalar nedeniyle Türkiye, AİHM'de 430 milyar lira tazminat ödedi Adaletama zamanındaÖZGÜRERBAŞ Basmn acı kaybı • tstanbnl Haber Servisi - Gazeteci Mahmut Küçük (Küçükçolak) için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) önünde cenaze töreni düzenlendi. Ai- lesi ve meslektaşlannın katıldığı tö- rende konuşan TGC Başkanı Orhan Erinç, Küçukçolak'ın basın hayahnda hep başanlara imza attığını vurgula- yarak '•Çekilmesi en zor fotoğraflan yakalayan, basın dünyasının değerli elemanlanndandı, onun yokluğu bü- yük birkayıptır" dedi. Küçük'ün ce- nazesi, daha sonra götürüldüğü Ba- sınköy Camii'nde öğleyin kılınan ce- naze namazının ardından Beylerbeyi JCüplüce Mezarhğı'nda toprağa veril- di. (YUSUF BAHADIR ATÎLA) Gölbaşr'nda garip cisim Mmecesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'nın Gölbaşı ilçesine bağlı Yavrucak köyünde. Hasan Yaman ad- k yurttaşın evinin çatısuıa düştüğünü ifade ettiği "yeşil renkli" maddenin K olduğu anlaşılamadı. Yeşil madde- lin bir parçasını laboratuvarlarda in- celenıeye alan MTA yetkilileri, "Ci- am organik bir madde. Uçaktan dü- <en bir ahk olabilir" dediler. lavaalanında öldü I İstanbul Haber Servisi - Türki- je'ye kızıyla birlikte tatıl için gelen Hoİlandah turist Everdina Hendrika- fulliznk (83), Atatürk Havalima- •'nda kalp krizinden öldü. Olay yeri- IE gelen Med-Line sağlık görevlileri, blp krizı geçiren Hoİlandah turiste ik müdahaleyi yaptılar. Hendrika- vulliznk, ambulansla hastaneye götü- rilürken yolda yaşamını yitirdi. Söfctaşı çarpmayacair | I^RİS (AA) - QQ47 2003 adı veri- bı büyük bir göktaşının 21 Mart 314'te dünyaya çarpacağı yönünde tapılan hesaplamalarda hata bulun- iığıı açıklandı. NASA uzmanı Ron İaalke, göktaşının yörüngesini yeni- m hesapladıklannı belirterek son fcsaplamalann, göktaşının dünyaya ypmayacağını gösterdiğini belirtti. Hukukta yerinı "Geç gelen adalet, adaletdeğfldBr" sözüyle bulan ve Av- rupa tnsan Haklan Sözleşmesi'nin 5 ve 6'ncı maddelerinde "makulsüre- deyargılama''nın bir hak ve ilke ola- rak kabul edilmesine karşın, Türki- ye'de yargılamalar bir türlü bitirile- miyor. Bu nedenle Türkiye, AIHM'de bugüne değin yaklaşık 430 milyar li- ra tazminat öderken yıllarca süren davalarda tutuklu olarak yargılanan- lann durumu ise "ciddi insan hakla- n ihlalT olarak değerlendiriliyor. Göre\ r alanlanna giren davalann "aceleişlerden" sayılması nedeniyle adli tatilde bıle duruşma yapmak zo- runda olan DGM'ler, davalan en kı- '68'LİLER HÂLÂ YARCILAIMIYOR Davalann sadece uzun sürmesi değil. konulannın giderek "tarihe kanşmasr da yargınuı önündeki engellerden. Buna en iyi örnek 68 kuşağının önderlerinden Teslim Töre'nin de aralannda bulunduğu 18 sanıklı dava. Istanbul I No'lu DGM'de görülen davada, Töre, TÎPin, DenizGezmiş'le THKO'nun ve Emeğin Birliği ve Türkiye Komünist Emek Partısi'nin kuruluşlannda bulunduğu için TCK'nın 146. maddesinden yargılanıyor. sa sürede karara bağlamakla görev- li. Yıne yasa gereği ayda bir duruş- ma yapılmak zorunda olunan DGM'lerde bazı davalarda duruşma- lar 4-5 ay sonraya erteleniyor. Tutuklamanm, delillerin karartıl- ması ya da sanığuı kaçmasının önü- ne geçmek için bir tedbir olduğunu vurgulayan hukukçular, uzun süren da- valardaki tutukluluğun "bircezalan- dırma türii" olduğunu belirtiyorlar. Istanbul 3 No'lu DGM'de görül- mekte olan Silahlı Devrimci Halk Birlikleri örgütüne üyelikten yargıla- nan 18 sanıktan Gaiip Aygül, AB Te- kin. Nurse) Demirdöğücü ve Şükrii Aydoğdu 11 yıldır tutuklu olarak yar- gılanıyorlar. Savcının esas hakkında- ki görüşünü 1999 yılında açıklama- sına karşın dava bitmiyor Şükrii Ay- doğdu, ölüm orucu nedeniyle Wernic- ke Korsakoffhastası, ancak hüküm- lü olmadığı için TGY'nin 399. mad- desindekı "devamhhastalıknedeni}- lecezanınertelennıesi' 1 hakkından da yararlanamıyor. Yıne Istanbul 3 No'lu DGM'degö- rülmekte olan 31 sanıklı Dev-Sol da- vasında yargılama 12 yılmı doldur- muş olmasına karşın, 7 sanık tutuk- lu olarak yargılanmaya devam ediyor. Tutuklu sanıklardan Ozden Bilgin. 80'li yıllann başında açılan Dev-Sol ana davasında da tutuklu olarak yar- gılanıp daha sonra tahliye edildi. Bu sürelerle birlikte Bilgin'in ömrünün 16 yılı tutuklu olarak geçti. Avrupalı zenginler Türkiye'de Paris'ten hareket eden ünlü Orient Express, Kapıkule Gan'nda haJkovunlan ekipleriııin folkior gösterisi ile karşılandı. Tnendtn inen bazı yolcular. hatıra fotoğYafl çektirdiler. Orient Exspress*in Türkiye organizasyonunu yapan Dreick Turizm Seyahat Acentesi Temsikisi İrfan A. Tunca>. Orient Express'in 29 Ağustos 2003te 92 yokuve 47 personeByie Paris'ten hareket ettiğini, Doğu Avrupa kentlerinden Budapeşte. Bükreş ve Vama'dan geçerek Edirne'ye geldiğini söyledi. (ERRAN KEMAL ÖZMEN) SÜMER HOLDİNG BAKIRKÖY ÎŞÇİLERİ Hükumedn tasfiye planınaeylemleyanıt tstanbulHaber Servisi - Sümer Holding Bakırköy işçileri, 10 aydır iş alın- mayarak fabrikanın zara- ra uğratılmasını ve otur- duklan yerden maaş al- mayı 'içlerine sindireıne- düderi" gerekçesiyle ey- lem j'aptılar. Fabrika önün- deki eylemde işçiler adı- na açıklama yapan Türki- ye Teksril Örme ve Giyim Sanayii işçileri Sendiİcası Bakırköy Şube Başkanı Çetin Ydken, "AKP hü- kümetûiin EVfF politika- lan doğnıltusunda tasfi- ye etme çabasına karşın işhnizesahipçıkmak,üret- mek, çalışmak \e alnınıı- zm teriyle ekmeğimizi ye- mekistiyoruz" dedi. 'Fabrikanın iş alması engeUeniyor' d h w \e hükümeti,Sümer Holding yöneticilerini, ÖzeDeştirme İdaresf ni ve Maliye Bakam Kemal Unakıtan' ı fabrikalan ge- nelgelerle iş almalannı ön- Toplumun kanını emen hortumculann. arkalanna aldıkJan yan gelip yatan- Iar gibi birhayattarzınaalı- şık olmadıklannı belirten Yelken, "Biz bunu redde- görevi ihmal etnıekten ül- kedeki tüm cumhuriyet savcılanna şikâyet ediyo- ruz" diye konuştu. Bakırköy Ozgürlük Meydanı'nda gerçekleşti- rilmesi planlanan eylem emniyetin izin vermeme- si nedeniyle fabrika önün- de yapıldı. Yaşadiklan mağduriyeti gözyaşlany- la haykıran ışçiîer. "Biz üreterek yaşanz, ya siz", •'Hainler halka hesap >«- recek" dövızlerini taşıya- rak "Sadaka değil iş isti- yoruz", "Emeğe uzanan eDer kTnlsuı", "Başınıızj veririz işimizi vermejiz" sloganlannı attılar. Hak- lannı alana kadar müca- delelerini sürdürecekle- rini vurgulayan işçiler olaysız dağıldı. Antalya'da kontrolsüzce çoğalan işletmeler ekolojik dengeyi tehdit ediyor Gök turizm yer maden ocağı I Haber Merkezi - Şans Topu'nun tı haftaki çekilişinde alt kolon ra- tanlan 2,17,19,20 ve 30 üst kolon ckamı ise 2 olarak belirlendi. Çeki- fete 5 artı 1 tutturan 4 kişi 210 milyar '4 mifyon 850'şer bin lira ikramiye kzaadı. 5 tutturanlar 2 milyar 539 alyon 500'er bin lira. 4 artı 1 tut- sanlar 133 milyon 800'er bin lira, 4 atuıanlar 16 milyon 100'er bin lira, ••U1 tutturanlar 5 milyon 850'şer IB lia, 3 tutturanlar 1 milyon 300'er in lira. 2 artı 1 tutturanlar 1 milyon Wşer bin lira, I artı 1 tutturanlar ise ftr milyon lira ikramiye kazandı. • Antalya'da yalmzca özel şirketler tarafından işletilen 9 taşocağı var. Uzmanlar Antalya gibi doğa ve tarih zenginliğinin bulunduğu, turizmin önemli olduğu kentlerde doğayla ekonomiyi birbirine küstürmeyecek şekilde kurallar konulması gerektiğini söylüyor. AıYTALYA (Cumhurij'et Bürosu) - Doğası ve tarihiyle her yıl daha çok tu- ristin ilgisini çeken Antalya'da, ekolo- jik dengeyi korumak hayli zor. 1901 ta- rihli Osmanlı dönemi nizamnamesinin uygulandığı taşocağı ruhsatı ve Enerji Bakanhğı'ndan maden ocağı ruhsatı al- mak ise oldukça kolay. Bu durum, böl- gede doğa katliamına zemin hazırhyor. Antalya ve ilçelerinde sadece özel şir- ketler tarafından işletilen tam 9 taşoca- ğı bulunuyor. Bunun yam sıra maden ve kum, çakıl ocaklanyla, kamuya ait ocak- larla birlikte, kentte ekolojik dengeyi tehdit eden çok sayıda işletme var. Bun- lardan biri de Demre Vadisi'ndeki mer- mer ocağı. Amerika 'ya ihraç edilen mer- merin bulunduğu ocağın. ruhsath ol- masına karşın, treking güzergâhında ve kaya mezarlanna yakın bir yerde olma- sına tepki gösteren \oirttaslar, "Orman- lanmm. daglanmıa parça parça kesip sanyorlar" diye tepki gösterdi. Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorun- lan Araştırma Uygulama Merkezi Mü- dürii Prof Tunca> Neyişçi ise "Antalya gibi doğa ve tarih zenginliğinin bulun- duğu, kentlerde. bu tür ocaklann alter- natifleri aranmah \e doğa>1a ekonomi- yi birbirine küstürmeyecek şekilde ku- rallar konulmah" diye konuştu. Antalya Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Avukat Nurcan ÜyüDü de söz konusu ocaklann kontrolsüzce çoğaldı- ğını belirterek şunlan söyledi: "Biz burada vıllardır bir mücadele sürdürüyonız,Son olarakKonyaaltı'nda, yasalarda işletmelere. sadece depolar- daki kum ve çakıhn kuflanıbnası gerek- tiği belirtildi> se de o depodaki makente hiç bitmedi. Çünkü sürekli Boğaça- yı'ndan kum çakıl çektiier. Bölge halJa güriiltüden ve kirüHkten derth*. Aynca eroz>on tehlikesi sözkonusu ve ekolojik denge giderek bozuluvor.% ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Asıl Suçlular... (1) Günümüz Türkiyesı'nde; kendini "devrimci" ve "Atatürkçü" sayan bir ınsanın, AKP iktidarından hoşnut olması, asla beklenemez. "Eskilerin yapm/ş olduğu hata ve zoıiamalan, herhalde bunlar yap- maz", gibisinden kimi umutlan olanlar bile; Sayın Bülent Annç'ın, daha ilk hafta "başörtü meselesi- ni" ateşlemesi sonucunda, boşuna umutlanmama- lan gereğini anlamışlardı. Bugün özellıkle medya- da, AKP iktidarına hâlâ destek olanlar, gasp etmiş oldukları kamu çıkarlannın hesabını vermenin kor- kusu içinde olanlardır. (Burada özenle belirtmem gereken bir nokta da, bu iktidarın başarılarına "üzülecek olanlar" arasında olmamamdır. Bazı ar- kadaşlanm, AKP'nin her şeyine karşı olmayı, Ata- türkçülük gereği sayıyorlar ki, ben öyle düşünmü- yorum.) Türkiye'de Kemalist ilkeleri benimsemedıği açık olan bir partiye ıktıdar yolunu açanlardan bir bölü-. mü, maalesef kendini laik ve Atatürkçü olarak ta- nımlayanlar olmuştur. Bundan bir süre önce Sayın Ersin Salman, Radikal gazetesinde, "Laik Dostlar- la Hasbıhal" başlıklı kısa bir yazı yayımladı. Genel olarak katılrnam mümkün olmayan bu yazı, şöyle noktalanıyordu: "...Lütfen içtenlikle düşünün ve bir karar verin: Siz -ve bu devletiniz- sahiden 'laik' mi- siniz, yoksa 'otoriter, totaliter, tutucu, muhafazakâr, dediğim dedik, ceberruf ve hatta 'gericı, dinci' gibi sıfatlara daha mı uygun bir konumdasınız? Sevgili 'laik' dostlarım..." Sayın Salman'ın yazısına tümüyle katılmam, el- bette mümkün değil. Fakat kendini Atatürkçü "sa- yan" ya da "sanan" ya da "yutturan" kimilerine ba- kınca; "özgür düşünceyi" gelecek nesillere tek mi- ras olarak bırakan Atatürk'le, bunlar arasında pek bir yakınlık göremiyonjm. Bunlara daha çok, "oto- riter", "totaliter", "tutucu", "dediğim dedikçi" vb. sıfatlann yakıştığını düşünüyorum. • * • Belki kimi okurlarım abartılı bir yaklaşım olarak görecekler ama, bence günümüz AKP iktidan, Sa- yın Recep Tayyip ve arkadaşlarının politik başan- larının bir sonucu değil; sözde Atatürkçü, fakat as- lında yan faşist ve oportünist 12 Eylül yönetiminin uyguladığı politikalann bir sonucudur. O dönemleri yaşamayan gençlerimiz bilmiyorlar. Toplumsal konularda çalışan genç akademisyenler bile, eğer doğrudan bu konuda çalışmıyorlarsa, büyük hatalar yapıyorlar. Bizım kuşaktan olanlar ise, unutmaya başladı. (Zaten bir kısmı, hıç anım- samak istemiyor.) 1983 Genel Milletvekili Seçimleri öncesinde; Bü- yük Türkiye Partisi, SODEP, Refah gibi partilerin seçimlere girmesi engellenirken iktıdar altın bir tep- si içinde Turgut Özal'ın ANAP'ına verilmiştı. Öyle bir yasal düzenleme yapmışlardı ki; gerekli kurucu sayısını tutturamayan partiler, seçime giremeye- cekti. Ve inanılmaz isimler veto edilerek salt 3 parti- nin seçimlere gırmesı "tezgâhı" işletildi. (Veto edi- lenler arasında, Ismet Paşa'nın yaven de vardı.) O günlerde Kenan Evren, "Çok partiye ne ge- rek var" diyordu. "Işte size tertemiz ve geçmişin izlerini taşımayan üç parti..." Toplumsal bilimlerden haberi olmayan biri, işte böyle konuşur... Bu seçimde iktidar, Sayın Sunalp'in kurucusu olduğu MDP'ye verilecek gibi görünüyordu. Fakat bir başka "tezgâh" daha vardı. Seçimlere girmesi- ne izin verilen üç partinin, adaylan da bu "her şeyi bilen" büyükleıf) tarafından onaylanacaktı. Be^e- nilmeyen isimler, hiçbir gerekçe gösterilmeden ve- to edilecekti. Ve bu veto yetkisi öyle kullanıldı ki; MDP'nin en önemli ve "lokomotif olabilecek 50- 60 adayı veto edilirken ANAP'ın hiçbir önemli ismi veto edilmedi. Ve "her şeyi bilen" MGK, Turgut özal'ın, tankat üyesi (Nakşibendi) olduğunu bilmi- yordu. Allah'ın işine bakın... Seçimlerden önce ve sonra, hâlâ ahlaksızca sür- dürülen yalanlann aksine, ekonomi gitgide kötüledi ve yoksulluk arttı. Daha önceleri "yokluk" vardı. Şımdi, yokluk söz konusu değildi. Parasını ödedik- ten sonra, her türlü "mal ve hizmeti" satın alabili- yordun. Fakat para nerede?.. Gelirler arasında uçurumlar ortaya çıkarken yapılan her hata, şeriat- çı zihniyet hanesine puan olarak yazılıyordu. 12 Eylül ekonomik politikalannın nasıl yaJanlarla savunulmaya çabalandığını bu sütunda, daha ön- celeri de yazdım. Fakat bir sonrakı yazımı buna ayıracağım. Ve ekonomik politikada hatalar bir yana, bugün AKP'den çok rahatsız görünen 12 Eylülcüler; üni- versitenin tüm kapılannı, "imam hatipliler"e açtılar. Aynca YÖK'le birlikte öyle bir yönetici kadro kurul- du ki; bir süre sonra, kendileri de ürktüler. O dö- nemde, rektör ya da dekan olabilmenin temel ko- şullanndan biri (genellikle) faşist ya da şeriatçı ol- maktı. Gene aynı dönemde, tüm ortaöğretıme zorunlu "din ve ahlak bilgisi" dersı konularak ıstısnasız tüm eğitim kurumlarına birer "llahiyatçı" sokuldu. Bu sayı kimi okullarda, dördü buluyordu. Bu ders daha önce de vardı. Fakat zorunlu değildi. ömeğin Alevi bir vatandaş, çocuğunun Sünni-Hanefı bakışlı bir din bilgisi almasını istemeyebılirdi. Fakat Kenan Evren, "Herkes zaten çocuğunu gönderiyor..." dı- yordu. Işte bu da onun mantığıydı... Alevler bir eve sıcradı Ormanyangınını yağmursöndürdü tstanbul Haber Ser- visi - Beykoz'a bağlı Poyrazköy'de orman- lık alanda yangın çık- tı. 25 hektarhk alanda etkili olan yangın, böl- gede başlayan sağanak yağış sayesinde kont- rol altına alındı. Bir e\e sıçrayan yanguı mad- di zarara neden oldu. Poyrazköy'de dün ak- şam saatlerinde belirle- nemeyen bir nedenle çıkan yangına Beykoz, Kavacık, Ümraniye. Çengelköy ve Kartal'a bağlı itfaiye ekipleri ve Orman Bölge Müdür- lüğü'ne ait araçlarla müdahale edildi. Istan- bul Büyükşehir Bele- diyesi itfaiye Daire ^Başkanı Sabıj Yalın, yangının şiddetli rüz- gânn da etkisiyle bü- yüdüğünü açıkladı. 25 hektarlık alanda etkili olan yangının söndü- rülmesi için "yangın söndürmeuçakian" da kullanıldığını açıkla- yan Yalın, uçakların, havanın karamasıyla birlikte müdahaleye son vermek zorunda kal- dıklanm belirtti. Yangının 2 noktada kontrol altına alındığı sırada ekiplerin yardı- mına sağanak yağış ye- tişti. Yağmur sayesinde kontrol alnna alınabilen yangında, alevlerin Poyrazköy'deki bir eve sıçradığı ve evin kıs- men zarar gördüğü öğ- renildi. . ft
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear