25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2C EYLÜL 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA İLJvUl^i UlYJLl ekonomi(2 cumhuriyet.com.tr 13 EliniverenkolunukaptmJı52 ülkenin kaderini bağladığı ÎMF, 16 ülkenin geleceğini de stand-by anlaşmalarıyla çiziyor. Arjantin, IMF'ye olan borçlannı ödememe kararı alırken Türkiye 19. stand-by anlaşmasını imzaladı. Unıguay'ın son 42yıhnda IMF var. Söz konusu 3 ülke, IMF politikalarının getirdiğiyoksulluğu en ağır biçimdeyaşıyor. HACER BOYAC1OĞLU ANKARA - Ekonomileri zorda olan 52 ülke, kaderini IMF programlanna bağladı. Şu anda 16 ülke stand-by anlaşması kapsamında, ülkelen- nin geleceğini IMF'ye teslim ederken 36 ülke de "genişletilmiş fon kolayuğT veya "yoksuüuğun azalülması ve biiyüme kolayuğT programlan adı altında IMF'yle olan ilişkilerini sürdürüyor. IMF gözetiminde ekonomilerinı güçlendirme- ye çalışan ülkelerin büyük bir kısmının son 20 yılında, "IMFnin stand-by aıüaşmalarBnn" bu- lunması da dıkkat çekiyor. Eski Hazine Müsteşan Ferhat Emil ve DPT uzmanı Hakan Yıhnaz tarafından yapılan çalış- mada, şu anda 52 ülkenin IMF'yle program des- yuenge zorlanıyot^j AKP 2004 için gelirpeşindem \ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomide son dönemde art arda gelen olumlu gelişmelere karşm, 2004 dengeleri hükümeti zorluyor. 2004 için harcamalan reel olarak artürmamaya çalışan hükümet, gelirlerini arttırmak için de çözüm arayışında. Bu çerçevede ek vergilerin sürelerinin uzarılması dahil bir dizi önlem gündeme alınırken; ekonomiden sorumlu Devlet Bakam AK Babacan da "2004 bütçesi bizi zorluyor. Gelirterde sıkınü var" itirafmda bulundu. Göstergelerde son dönemdeki olvımlu gelişmelere karşın, ekonominin hâlâ kınlgan noktalan olduğuna dikkat çekiliyor. Bu çerçevede, 2004'te özellikle "geür-gider dengesinde" sıkıntılar yaşanacağı belirtiliyor. IMF, ay sonunda başlayacak 6. gözden geçırme çalışmalannda 2004 yılı için ''iddiah önlemler" isteyeceğini kamuoyuna duyurdu. Slyaset bellrleylcl Bu kapsamda, özelleştirmelerin hızlandmlması, ek vergilerin sürdürülmesi, ikramiyelerin ertelenmesi, sosyal güvenlikte yeniden yapılanchrma çahşmalannın hızlandınlması bekleniyor. IMF, halen uygulanmakta olan tasarruf önlemlerinin 2004 yılında sürdürülmesi talebıni de ekonomi yönetimine iletecek. Ekonomideki dengelerin. siyasi gelişmelerden de etkilenebileceği kaydediliyor. Bu çerçevede. "ABD'yle ilişkilerde yaşanabikcek sıkıntüar. DEHAP davasında alınacak karara bağlı olarak yeni bir erken seçim olasıhğuun gündeme gebnesi veya devletin zirvesinde yaşanacak bir kriz" ekonomideki dengeleri zora sokacak ihtımaller olarak değerlendiriliyor. Babacan da yakındı Böyle bir ortamda, uzun süredir değer kaybeden kurda ani yükseliş hareketlerinin yaşanabileceği belirtiliyor. Yetkililer de siyasete bağlı olarak kurda görülecek ani hareketlerin yeni sıkıntılara neden olacağına dikkat çekiyor. Bir yetkili. 'Şu anda tüm ekonomi dünyasL, olumsuzluk içeren ihtimaDeri ileriye erteüyor. Ancak siyasette yaşanabilecek bir krizte tüm bu olumsuzluklar birden fark edflebflir. Nitekim 2001 krizinde böyle olmuştu" dıye konuştu. Devlet Bakanı Ali Babacan da 2004 yılında ekonomideki sıkı poütikalann bırakılmayacağını vurgulayarak, dengelerin hassas olduğu mesajım vermişti. Babacan, 2004 yılı gelirlerinde sıkıntı olduğunu kaydederek "2004 bütçesi bizi zorluyor" demişti. tekli ilişkilerini sürdürdüğüne dikkat çekildi. Bu ülkelerle yapılan anlaşmalann toplam maliyeti- nm de 50.4 tnılyar SDR olduğu kaydedılen araş- tırmada, Türkiye'nin de 1958 yılından bu yana IMF'ye toplam 19 niyet mektubu verdiğı belır- tildi. IMF kaynaklannda da IMF'yle yaphklan stand-by anlaşmalan halen geçerli olan ülkeler, "Arjantin, Bolivya, Bosna Hersek, Brezilya, BuV- garistan. Kotombrya. Hırvaustan. Dominik, Ek- vator. Guatemala, Ürdün, Makedonya, Peru, Ro- mama, Türkrye, Uruguay" olarak sıralanıyor. Krlzler yoKsullaytırdı Bu ülkelerden bazılannın, IMF'yle ilişkile- rindekı dönüm noktalan da şöyle sıralanıyor: Uruguay: Son 42 yıllık dönemde, Unıguay'ın ekonomik durumuna IMF'yle ilişkiler damga- sını vurdu. Fonla ilk stand-by anlaşmasını 1961 yılında yapan ülke, 2002 yılında IMF'den tek- rar yardım istemek zorunda kaldı. IMF'yle en çok stand-by imzalayan ülkeler arasında bulu- nuyor. Fonlatoplam 17 anlaşma imzalayan Uru- guay, son olarak 1 Nisan 2002'de bir stand-by anlaşması imzaladı. Buna karşın, Arjantin'de başlayan ekonomik knzden en ağır biçimde et- kilenen ülkelerden bin oldu. Ülkenin bankacı- lık sistemi, knz dalgasıylabirlikte mevduatlan- nın yüzde 40"ını yitırdı. Bunun üzerine yönetım, tekrar fonu yardıma çağırdı. Arjantin: IMF'yle uyguladığı program sıra- smda büyük bir ekonomik krizin içine düşen rMF'yJe uyguladığı program sırasında büyük bir kriz yaşayan Arjantin. aylarca. yağma görüntüleriyle gündemde kakta. Krizin en yoğun hissedildiği dönemde, hemen her gün kitiesel protesto gösterilerine sahne olan Arjantin. hâlâ işsizlik sorunuyla boğuşuyor. Arjantin, geçen aylarda IMF'yle orta vadeli ye- ni bir kTedi anlaşması ımzalamak için masaya oturdu. Ancak fonla uzlaşma sağlanamadı; bu- nun üzerine Arjantin hükümeti, 10 Eylül'de öde- me tarihi gelen IMF'ye yönelik 2.9 milyar do- larlık kredi borcunu ödemedi. Arjantin yöneti- mi ocak ayı içınde de, Dünya Bankası'na vade- sı gelen 681 milyon dolarlık ödemesini yapma- mıştı. IMF'nin Arjantin'e yönelik herhangi bir ceza ya da yaptınm uygulayıp uygulamayaca- ğının 1 ay içınde belli olacağı belirtiliyor. Fatura halka Ürdün: 20 yılı aşkın bir süredir IMF'yle eko- nomisini yürütmeye çalışan Ürdün'de, halk ilk olarak 18-19 Ocak 1977'de IMF polıtikala- nnı protesto etmek için sokaklara döküldü. IMF'nin istemiyle Ürdün parasının değerinin yüz- de 50 oranında düşürül- mesi karan üzerine, halk 1989 yılında tekrar ayak- landı. Ürdün son olarak 2002 yılında IMF'yle yeni bir stand-by anlaşması imza- ladı. 2004 yılına kadar sürmesi öngörülen prog- ramla; Ürdün'ün dış borçlannın mılli gelire olan oranının yüzde 80'den yüzde 65'e indi- nlmesı, büyüme hızının da yüzde 4'ten yüzde 6'ya çıkanlması hedefle- niyor. Türkiye: IMF'ye ilk niyet mektubunu 4 Ağus- tos 1958'de veren Türki- ye, bu tarihte fondan top- lam 25 milyon dolarlık mali destek aldı. Fonla yaptığı 18. stand-by an- laşması da, yaşanan Şu- bat 2001 'de yaşanan eko- nomik krizle sona eren Türkiye, 19. stand-by an- laşmasını ise 2002 yılın- da yürürlüğe soktu. Açık pozisyon yapan şirketleri uyaran Serdengeçti yine eleştiri aldı Reelsektör: ÖğütistenriyoruzEkonomi Servisi - Uzun bir süredir uygulanan döviz politikasından taviz vermediği > ;ın eleştirilere maruz kalan Merkez Bankası Başkanı Süreyya Ser- dengeçti, öncekı günkü faiz indirimının ardından yaptığı açıklamalar ve uyan- larla bir kez daha eleştirilerin odağı ol- du. Bazı işadamlan. açıkpozısyonakar- şı "Yapan riskini de ahr" açıklamasını yaparken bazı sanayicıler de artık dal- galı kurla yaşamaya alıştıklannın ve na- sıl davranacaklarını belirlediklerinin al- tını çızerek. kimseden öğüt almaya ih- tiyaç duymadıklannı vurguladı. Reel sektör temsilcile- — — — rinin görüşleri şöyle: Süleyman Orakçıoğlu (îstanbul Tekstil ve Konkfeksiyon îhracatçı- lan Birligı): Biz MB ıle karşı kar- şıya gelmek istemiyo- ruz. Ancak biz eşit reka- bet koşullan. dengeli üretim. ihracatkoşuluis- , tediğimızde MB üzenne akademısyenler Merkez • İhracatçı ve reel sektör temsilcileri, "Madem dalgalı kurdayız, kimse şöyle olur böyle olur diye nasihat vermeye kalkmasın'' görüşünü savunurken alınıyor. Denge ararken istedığimiz dolann yük- selmesı değil, girdi ma- liyetlerinindüşürülmesi. Dolar ıki yıl önceki dü- ~ ~ " ~ " ~ ~ zeyinde ama girdi maliyetleri ikiyıl ön- cesine göre yüzde 45 yukanda. Yüzde 15lik bir indirim bile büyük moral olur ve enflasyona katkısı büyük olur. İbrahim Özdoğan (GÎSAD YK Baş- kanı ): Bir ülkenin MB Başkanı ve diğer yöneticileri önce güven oluşturmah, sonra öğüt vermeli. Biz daha önce de yaşamsal önem arzeden açıklamalan ve bu açıklamaların ertesinde tam tersi ge- lişmeleri gördük. Madem dalgalı kur var, şöyle olursa yanarsınız, böyle olur- Bankası'nı ülkeyi felakete götürmekle suçladı. sa şu olur gibi nasihatlara ihtiyacımız yok. Bizler ihracatçı olarak dalgalı kur- la yaşamayı öğrendik. Yann dolar 1 mil- yon 450 bın lira da olabilir. Bu nedenle yöneticılerin kendi koyduklan sısteme ihanet eden açıklamalar yapılmamalı. Ahmet Nazif Zorlu (Zorlu Holding YK Başkanı): Açık pozisyon alan ris- kini de alır. Biz grup olarakböyle bir du- rumda değiliz. Dolann düşmesi bizleri kişi olarak da grup olarak da zora soku- yor. Ancak dalgalı kurdayız ve bunaya- pacak bir şey yok. Kendı önlemkrimi- zi alıyoruz. Ciddi pozisyon yok. — — — Serdengeçti'nin, fir- malann açık pozisyon- lan hakkındakı "Döviz geHrinizyoksa kur riski- nizüzeriiıizdedir,yanar- sınız" sözlen, akademık çevreleri de ikiye böldü. Prof Dr.Erdoğan Al- Idn: Bankalann açık po- zisyonlan resmi rakam- lar itıbariyle normalin üstünde değil. Diğer sektörlerde ise cıddı bir açıkpozisyon riskini gö- remiyorum. Faiz düşüp kur istikrar kazandıkça ~~~~~~~m da açık pozısyonun ca- zibesi kalmayacak. Şu anda serbest kur rejimi olduğu için 2001'deki gibi knz- lerin ortaya çıkması zor görülüyor. Prof. Dr.EsfenderKorkmaz: MB kur ile ilgili riskin farkmda ve buriskipa- nik içinde üzerinden atmak istiyor. Bu politika Türkiye'yi felakete sünikler. 2001 krizine de buna benzer bir panik neden olmuştu. MB döviz kurlannı enflasyonu önlemek için 'gizü çapa' olarak kullanarak, spekülatif ortamı kendi yarattı. YÜZDE 7'DEN 19.3'E YÜKSELDÎ SSK'yeprim borcu olanafaiz kıskacı OZANYAYMAN İZMtR- SSK'ye Olan Borçlann Yeniden Yapılandınl- ması Kanunu'nun tefeci zihniyeti taşıdığı bildirildi. Iste- ğe bağlı sigortalılann ve işverenlerin birikmiş borcunu taksitlendirme yoluyla eriteceğini bildiren SSK'nin, ku- ruma borcu olarüan faiz kıskacına aldığı belirlendi. Ya- sadan önce aylık yüzde 7 faizle borcu taksitlendiren ik- tidar. yeni uygulamayla bu oranı yüzde 19.39'a çıkardı. Yetkililer, 3 Ekim'e kadar uzatılan uygulamayla, borçla- ra yönelik öraeklerin, devletin tefeci zihniyetini açık bi- çimde ortaya koyduğunu savuundu. Yetkililerin verdiği bilgiye göre yeni uygulamadan önce SSK'ye 2 mih/ar li- ra prim borcu olan bir yurttaşın, işleyen aylık yüzde 7 gecikme faiziyle birlikte borcu 7 milyar liraya ulaşıyor. Yeni düzenlemeyle bu paranm ödenmesi için sunulan ve aduıa kolaylık denilen sistem, yüzde 19.39 aylık faizi ön görüyor. Söz konusu 7 miryan ödemek için 200 aya va- ran bir ödeme takvimi çıkanhyor. Borçludan her ay 255 milyon lira ödenmesi isteniyor.Ödeme süreci başladı- gmda 7 milyar, ikinci ayda 6 mih/ar 989 bin 485 bin li- raya iniyor. 255 milyon lira ödenmesine karşm borç miktannda bu kadar düşük bir erime olmasmm nedeni ise faize giden kısun. 11 milyon lira borca, 239 mih/on lira ise faize yatınhnış oluyor. 60. aya gelindiğinde, öde- nen para toplamı 15 milyar 300 milyonu buluyor ancak kalan borç 5 milyar 13 milyon lira olarak görünüyor. Eriyen borç miktarı 2 milyar hra. Ödeme takvimine gö- re 2008'e gelindiğinde kalan 5 milyar lira için aynı sis- tem işletiliyor ve borçlu yaklaşık 140 ay boyunca her 30 günde bir 255 milyon ödemek zorunda bırakılıyor. Söz konusu 7 milyar liranın ödemesi tamamlandığında borç- lunun cebinden çıkacak paranm 40 milyar dolaymda olacağı ve takvimlerin 2020'yi göstereceği bildiriliyor. İŞÇENtN ŞÜKRAN SONER Geç Olmadan S l b l i ' d kl çSultanbeyli'den çocuklarının, ailelerinin geleceği için isim vermekten kaçınan bir aiie yardım istiyor. Konu çok bildik.. Çocuklannı meslek lisesine vermek istemişler. Yok- sul ailelerde eğitim yolu ile kurtuluş umudunda en geçerli seçenek. Meslek okulu üniversitenin kapısını açamasa da bir iş bulmada işe yanyor. Gelin görün ki yoksul ailelerce ağırlıklı umut bağlanan meslek okul- larına çocuk kaydertirebilmek çok zor. Türkiye'de meslek okulu çok az. Başvuru çok, kontenjan sınıriı. Kayıtta ciddi torpil, para gerekiyor. Sultanbeyli gibi bir varoş meslek okulunda bile kayıt tabanı 200 milyon- luk bağıştan geçiyormuş. Ailenin parası yok. Umutsuz, okul yönetiminden çözüm, çare araştınriarken, etraflannı gönüllüler sar- mış. Imam hatip okuluna çağınyorlarmış. Hem bağış zorunluluğu yok. Hem üstüne aileye, çocuğa her tür ihtiyaç için yardım yapılacakmış. AKP hükümetinden üniversiteye giriş yolunun açılmasının garanti otduğu- nun anlatılması da atlanmıyormuş.. Meslek lisesine, klasik liseye kapanan kapılar, kay- naklar, imam hatiplere akıtılıyor. AKP iktidanyla daha ilk ders yılına girişte, imam hatiplerin gelişmesinde patlama yaşaniyor. Dine göre imam olamayacak, do- iayısryla devlet okulu, meslek lisesi çerçevesinde açıl- ması, devlet bütçesinden fınanse edilmesi haksız kız imam hatiplerde türbanlı güç gösterisi medyada kol geziyor. Elbette imam yetiştirmenin ötesinde işlevle- ri, öğrenci kapasiteleri ve üniversiteye hazırtama prog- ramlan ile yasaları, hukuku zorlamak olan erkek imam hatip liselerindeki patlama da AKP iktidannın gelece- ğimiz üzerindeki hesaplannı ortaya koyuyor. AKP iktidarı-tarikatlar-sıyasal Islamcılar rttrfakında yoksul ailelerin çocuklanndan yüzbinlerce, milyon- larca militan yaratıldıktan sonra Türkiye için çağdaş toplum, yaşam projeleri için çok geç olacak, çok da- ha pahalıya patlayacak. Ekonomik çıkarlan uğruna Erdoğan Hükümeti'ne biat etmiş, ancak çağdaş bir Türkiye istediklerini söyleyen, AB yanlısı büyük ser- maye-büyük medya yolunu bulmuş aydınlann son- raki pişmanlıklan işe yaramayacak. Erdoğan Hükümeti'nin bildiği yolda yürümekteki pervasızlığı, densizliğinin sının mı var? Işte devlet ke- sesinden yoksul çocuklara ücretsiz verilmesi elbette onay alan ders kitaplan. llköğrenim çağındaki çocuk- lara Başbakan, Milli Eğitim Bakanı önsözlü kitaplar eğitimin temel ilkesine aykın, ucuz siyasi propagan- da oyunu. Ama Erdoğan Hükümeti'nin yaptığı yanı- na kâr kaldı. Bu kitaplar yıllaria küçük çocuklanmızın ellerinde olacak. Türkiye'nin yaşamsal gündemi, kısa dönemde al- ternatif iktidar, çözümler üretilmesı çok güç olsa da iktidann yapacaklannın önünde duracak, set çekecek çıkışlan zorunlu kılıyor. Türkiye Irak işgali bataklığında ABD askerinin önü- ne siper olacak askerini gönderdikten sonra, cena- zelerin gelişi ile başlayacak tepkiler belki AKP iktida- nnın sonunu daha kolay getirir. Ama bu ülkeye, insa- nına geri dönüşü olmayan zararlar verir. Geç kalma- dan Erdoğan Hükümeti'ni durdurmakyaşamsal önem taşıyor. Bunu yapacak caydıncı siyasi güç ortada gö- rülmediğine göre, iş demokratik örgütlenmelere, so- rumluluk duyabilecek bireylere düşüyor. Bu nedenle belki de 27 Eylül'de Küresel Banş ve Adalet Komisyonu'nun Ankara'da düzenleyeceği "Irak'ta işgale son, Filistin'e özgüriük" gündemli mi- tingi birey olarak ciddiye almak, ilk adım olarak gör- mek gerek. Başta ABD, dünya ülkelerinde giderek kök salan savaş karşrtı, banş güçleri hareketinin bir par- çası olmanın anlam ve önemini kavramak, çorbada tuzu olmak, öfgütsüz, dağılmış, umutsuz sızlanmak- tan iyi değil mi? AKP bu Meclis aritmetiği ile uzun süreli iktidarda kalsa bile, yapamayacağı işler olmalı değil mi? 80 yı- lın Cumhuriyet kazanımlan, laiklik, çağdaş yaşam, in- san haklannın evrensel değerleri soyut olarak değil, yaşamdaki somut sonuçlan ile sonuna kadar savu- nulmalı değil mi? Bu eksende örneğin Başbakan Erdoğan'ın yap- mak üzere kafasına taktığı doğa, orman alanlan, ta- rihi eserler yağmasının yolu mutlaka kesilmeli. Asla ve de asla üniversiteleri bugünün çok gerisine de gö- türecek, siyasal Islamın, iktidann güdümünde med- reseleştirecek YÖK Yasası değişiklikleri gerçekleşe- memeli. Üniversiteler yeni ders yılına henüz girmediler. Şöy- le anlamlı bir dayanışma, silkeleniş, karşı duruş, AKP iktidannın Meclis çoğunluğunun her şeyı yapabilme anlamına gelmeyeceğini göstermeye yeter de artar bile. Erdoğan Hükümeti'nin sınırtanımaz, pervasız, den- siz iktidar icraatlan fazlasıyla ortada. Bir şey yapma- yanlara, en çok da siyasilere, birteşemeyen örgütle- re kızacak yerde, bir araya gelebilenlerle, hızla bir şeyler yapmak üzere yola çıkmakta sonsuz yarar var. Asker göndermemek üzere savaş karşıtlanyla, üniver- siteler için üniversitelerin medreseleşmesine karşı çı- kacak bütün güçlerie, emek haklan için emekçilerte bütünleşerek... soner/ı cumhuriyetcom.tr DİVES'ten basın acıklaması İşbırakma eylemine cumahutbesidesteği ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) -KESK"e bağlı Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendika- sı'na (DtVES) üye imam, vaiz hatip ve müezzinler; konfede- rasyonun iş bırakma eylemi yapması duru- munda cuma hutbele- rinde sorunlannı dile getirerek eyleme des- tek vermeyi planhyor. DİVES Genel Başkanı ABRrzaEkmd. dün dü- zenlediği basın toplan- tısmda, hak alma mü- cadelesini KESK çatısı altında sürdürdüklerine dikkat çekerek"Bu sü- reçte sendikanuza üye imam, \aiz, hatip, cuma hutbelerini değ^tirerek eviemlere destek ola- caklardır. Kamuoyunu ilgikndiren toplumsal olaylann haftalık hut- belerde gündeme ahn- ması gerektiğini düşü- nüyoruz" dedi. Diyanet Işleri Baş- kan Yardımcısı Fikret Karaman ise Ekin- ci'nin sözleri üzerine yaptığı açıklamada. Di- yanet îşleri Başkanlı- ğı'nın hutbe ve vaaz konusunda me\^zuatı bulunduğunu belirte- rek "Hutbe konulan- mız mevzuat gereğince başkanbkça benrlenir. Aykın hareket edenler hakkında ilgili mevzu- at hükümleri uygula- mr" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear