25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 2003 PAZAR 14 KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr Oktay Güzeloğlu, bir köşede unutulmuş turne tiyatroculanyla yaptığı söyleşileri bir kitapta topladı BuperdehiçinmeyecekGAIVIZE AKDEMtR Sadece askeri ve siyasal alanda değil, kültürel alanda da bir devrim yaşayan genç Türkiye Cumhuriye- ti 'nde bu kültürel devrimin en önem- li ayaklanndan biriydi TürneTiyat- roculan. Onlannki yaz-kış, yağmur- çamur, dag-taş demeden Anado- lu'nun en ücra köşelerine, hevesle sanat taşımak; gün geldi ahırlarda, gün geldi çadırlarda yatmaktı. Günlerce aç kaldıklan oldu, dağ başlannda mahsur bile kaldılar. Da- ha devletin kaymakamının bile ula- şamadığı ülkenin en uzak, ücra kö- şesi olan Şemdinli'ye katır sırtında ulaştılar. En kötüsü günlerce yıka- namadıkJan oldu, bitlendiler. daha neler neler... Işte bu 'neler neler'i kendisi de tiyatro kökenli bir yazar olan Oktay Güzeioğlu'na sorduk. Mazlye bir bakıver...' Bir köşede unutulan turne tiyatro- culannı bulmuş Güzeloğlu. Kimini rehin kaldığı bir otel köşesinde, ki- mini bir pansiyonda.. kimini de bir huzurevinde... Uzun yıllar yaptıgı araştırmalar sonucu on iki sanatçı- ya ulaşan Güzeloğlu, onlarla tanık olduklan devirleri, gelişmeleri, ya- şamlannı konuştu ve 'Türne Tiyat- roculan' adlı kitabında topladı. Hiç Yayınlan'ndan çıkan kitapta kimleryokki... Türkiye'nintelüze- rinde yürüyen, hatta tel üzerinde ko- yun kesen ilk cambazı, ilk meddah, ilkkuklatiyatrocusu.. CambazŞev- ket... Cambazhanede klasikJeri, Ot- heflo'yu, Kleopatra'y 1 oynamış, ilk açık hava tiyatrosunu icat etmiş, ip üzerinde koyun kesmiş, teneke içi- ne, tabuta gırmiş olan Cambaz Şev- ket! Madam Kokoraça. t. Hakkı Ka- radayı, Kofti Keman Nusret, Ma- dam \Tktorya, Feza Serengfl, IVIadam Kalyopi. Kazım Köklü, Ayşe Çakar, Papyon KemaL Osman Obüs ve Na- biAtay... Söyleşisinin bir yerinde Papyon Kemal'in söylediği şarkının sözle- ri gibidiryaşamlan: 'Ömrümüzün son demi sonbahandır artık. Maziye bir bakıver neler neler bı- rakükV Bizlere, sonraki kuşaklara maziye bakmak bir görev, bir borç. Yitirdiklerimiz için geç kalmış ol- sak da sağ kalmayı başarabilenlere ulaşabiliriz. Nerede sorusunun ya- nıtı belli.. ya bir huzurevinde, ya da bir pansiyonda, otelde rehinde ço- ğu. Bu son sözden asıl pay çıkarma- • ambaz Şevket, Madam Kokoraça, î. Hakkı Karadayı, Feza Serengil, Papyon Kemal, Nabi Atay... Kimini rehin kaldığı bir otel köşesinde, kimini bir pansiyonda.. kimini de bir huzurevinde buldu Oktay Güzeloğlu... Uzun yıllar yaptığı araştırmalar sonucu on iki sanatçıya ulaştı ve onlarla tanık olduklan devirleri, gelişmeleri, yaşamlannı konuştu. sı gereken devlet 'büyükleri' de bu sözleri duyuyor mudur acaba?... Bir kaldırım taşı glbl... Güzeloğlu. kitabı yazmayı 1995 yı- luıda düşünür ilk. Onu buna yönel- ten nedenlerden biri rahat yaşamış, küçük şeyleri abartarak yazan tiyat- roculann anılandır. Bu arada yine son dönem turne tiyatrolannın durum- lannı anlatan ve bir dizi yapılacak olan '70 - '80 yıllarını kapsayan 'Anadolu Sahnesi' adlı senaryoyu da bitirir. Onu yazmaktaki amacı da, o za- mandan ben küçük aynntılar dışın- da hiçbir şeyin değişmediğini an- latmaktır. Yazmadan önce iyi ahba- bı olan Feza ZerengU'e konuyu açar. "Sizi ölümsüzleştjrmek istiyorum" der. HoşunagiderZerengil'in ve ilk onunla çekim yapar Güzeloğlu. Za- ten az kişi kaldıklanndan. birbirle- riyle iletişim halindelerdir. Sonra Nejat Uygur bir ikisinin ad- resini verir. Güzeloğlu onlan bulur ve ikna ederek kamerasıyla içlenne gırer. "Kitlelere ve bugün sanat ya- panlara, sanatçıyım diye geçinenle- re, buyurun işte, böyle tiyatro ya- panlar da varmış, siz bugün varsa- nız, bu kişiler yüzünden varsınız, ama akhnıza bile gelmez" demek is- temiştir çünkü. Ona göre yaşamın bürün dallan ıçin geçerli bir durumdur bu. Çün- kü insanlar, işleri bittiği an, bir ke- narda, yalnız bir kaldınm taşı gibi kahrlar. Diğer kitaplannda da aynı, fakat meslek gruplan farklı insan- lann sonlannı yazmıştır Güzeloğlu. Özde hepsi aynı olan bu kitaplarda insanı insana anlatmanın, doğru an- latmanın gerekli olduğu inancıyla davranır. - Bu adsız kahramanlann çektik- leri zoıiuklar onlariçin sanki sıradan olaylar gibrymiş. Onca zorluğa ta- limB girmişler işe, boğaz tokluğuna, çoğu zaman yan aç çahşnuşlar. Ne sanatçı kaprisi. ne nitelikten ödün söz konusu. OKTAY GLZELOĞLU - Bana göre sanatçının en büyük özelliği olan, niteliklerinden ödün verme- mek o gün için de, bugün için de ge- çerli. Aynca istisnalar dışında, gü- nümüz sanatçılan da aynı ekono- mik sıkıntıları yaşıyorlar. Tabii o dönemlerde bugünkü olanaklar yok- tu. Ne saat başı kalkan otobüsler. ne de kalabılecekleri düzgün oteller vardı. Kısaca tıyatrocu olmalannı, o gü- nün koşullannda, tiyatroyu kendile- rinden çok sevmelerine ve biraz da macera severkişiliklerine bağlamak lazım. Çünkü tiyatro çok renkli bir yaşam: sevinci. hüznü, aşkı, aşk kı- nklannı taşır. Yani bir yaşam biçi- mı tiyatro. Aynca sanatçı kaprish ve mega- loman olur biraz. Yaşananlar, ya- şandıklan anda dram gibi gelir, ama geçen trajikomik olaylar yıllar son- ra anlatılırken. biraz da komik an- latılır. O zaman bize sıradanmış gi- bi gelir. - Neden bu kadaryabuz kalnnşlar? Yalnız bırakılnıanın yanı sıra biraz da küskünlük mü olnıuş onlan bu ka- dar geri çeken. GÜZELOĞLU - Bu kadar yalnız- lık; yaşlan gereği yaşıtlannın ölme- si, geçmiş günleri aramalan, eko- nomik zorluklardan kımıldayamama- lanndan kaynaklanıyor. Aynca sis- temın. ıstisnalar dışında, sanatçıla- ra gereken ilgiyi göstermemesi de et- kili bunda. Bu ınsanlann birçoğu kendilerini sanata adıyor ve ilerleyen yaşlarda, her insanın ihtiyaç duyduğu bir ai- le ortamı bulamıyorlar. Yalnız ve bir başlanna kalıyorlar, arkadaşlan te- ker teker ölüyor, çevrelerindekı sa- nat dışı kişilerle anlaşamıyor ve ka- buklanna çekiliyorlar. 'Devlet ihmall İlk sırada' - Günümüzde Anadolu'ya, Türki- ye'nin uzak köşelerine televizyonla ulaşan sanatu yanm yüzyıl öncesin- de onlar taşımışlar. İnsanlan sanat- la buluşturmamn bedeliyse bitlerle boğuşmak, yerlerde yatmak, ölüm- lerden dönmek olmuş... GÜZELOĞLl' - Ben değdiğine inanıyorum. En azından bugün tiyat- rolar yapılıyorsa, altmda bu insan- lann kavgalan, maceralan var. Bu- gün televizyona çıkanlar, bir akşam- da şöhrete ulaşıyor, iyisiyle kötü- süyle. Ama onlar hiçbir çıkar gözet- meden, bitlenmeler, bürokrasinin getirdiği zorluklarla mücadele ede- rek bugünü hazırladılar. Işin hazin yanı, tiyatro literatürüne bile gireme- diler. Onlan bu yönlerinden dolayı çok seviyorum. - Çoğunun ne bir emekli aylığı, ne de bir sosyal güvencesi var/varmış, 'sağ kalanlar'ın da yok. Devletihma- linin >anı sıra, kendikrinin de o zor şartlann o ahşıldık sıradanlığıyla gü- vence işine pek öncelik tanunamış olmalanndan da kaynaklanmış ola- bilir mi bu durum? GÜZELOĞLU-Devlet ıhmali ilk sırada. Sanatçıdan sayılmamaları, ne kadar zorlasalar da ulaşamadık- lan güvence. Çok fazla önemseme- meleri de bir başka şey. Benim yaz- madığım, ama özel sohbetlerde söy- ledikleri, gençliklerinde önemsenme- yip bir kenara atıldıklannda. sahip- siz kaldıklannda güvenceye ihtiyaç hissetmeleri. Bu da en fazla 12-13 yılhk bir olay KULTURLER BULUSMASI ARİF SAG IVIARCEL KHALIFE 26 Ağustos 20.30 ANKARA Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu 28 Ağustos 21.00 İSTANBUL Harbiye Açıkhava Tiyatrosu Biletler: www.biletix.com Bilgi için: (0 212) 245 79 84 Bu ilan Cumhuriyet 'ın katkılanyla yayınianmaktadır. 1 DVD / VCD Vttnilar OUİZ ShOW (Şike)A'ön: Ro- bert Redford/ Oyn: John Tur- turro, Ralph Fiennes, Rob Morrow/1994, renkli, 131 da- kika/ Hollyvvood Pictures-Tig- lon Richard N. Goodwin' in *4me- rika'\ı Haürlanıak: 60'lardan Bir Ses" adlı kıtabından uyarlanan çalışma 1957'de40milyonAme- rikalının izlediği "Twenty-One" adlı yanşma programımn ardın- daki gerçeklere dayanıyor. Bu yanşma. Amerikan rüyası olarak tanımlanan, sıradan birile- rinin de zengin olabileceği ilke- sini vurgulamaktadır. Şampiyon Queens'li Yahudi Herbie Stem- pel'ın reytingleri gittikçe düşü- ren sıradan imajından kurtulmak isteyen TV yöneticileri, onun kar- şısına yakışıklı, soylu öğretim üyesi Charles Van Doren'ı çıka- nrlar. Yanşma en bilgilı olanın kazandığı, dürüstçe düzenlenmiş bir program değildir, her şey ön- ceden ayarlanmıştır, düzmecedır. DevTeye Kongre yolsuzluklar alt komisyonu girer, yine de sonun- da kazanan TV, gösteri dünyası olur. Bu ilginç çalışma izleyiciye 601ann Amerika'sından eleştı- ren. düşündürücü bir kesıt sunu- yor. ••• Asl. SELÇUK J A Place in the Sun (in- sanlık Suçu)/ Yön: George Stevens/Oyn: Montgomery Clift, Elizabeth Taylor, Shel- ley VVinters/ 1951, siyah-be- yaz, 117 dakika/ Paramount- Palermo. Theodore Dreiser'ın 1920de yayınlanan klasık romanı "Bir Amerikan Trajedisi"nin ikinci çevrimi, varlıklı olmak, güzel bir kadına sahip olmak, daha rahat bir yaşam isteğiyle dolu. Amerikan rüyasına en kısa yoldan ulaşma- >a. sınıf atlamaya çalışan yoksul George Eashnan'ın dramatik öy- küsünü anlatıyor. 20'lerde yaşanmış bu gerçek olayı büyük bir ustalıkla sinema- ya aktaran G. Stevens'ın yöneti- minde unurulmaz aktör M. Clift, E. Taylor ve S. Winters olağanüs- tü oyunculuklar sunuyorlar. OzelBölümlerdeG. Stevens'ın özgeçmışı. fılmin oluşum serüve- ni, oyuncu seçimi, E. Taylor'ın anlatımıyla efsanevi M. Clift, ün- lü yönetmenJerin değerlendirme- siyle G. Stevens'ın sinema dili yer alıyor. Fılmı, G. Stevens JR, yapım yardımcısı LMotTat'ın yo- rumlanyla da izleyebıliyorsunuz. 6 Oscar'lı bu önemlı çalışma Amenkan Fılm Enstıtüsü'nün seç- tiği en iyi 100 film arasında bu- lunuyor. Ho Ctıi Minh'in yaşamı film oluyor • HA-NOI (AFP) - Vietnam Komünist Partisi'nin kurucusu olan Ho Chi Minh'in Hong Kong'daki günlerini anlatan film, önümüzdeki ay ülkede gösterihneye başlayacak. 'Nguyen The Patriot' adındaki 90 dakikalık film, Minh'in Hong Kong'da hapsedildiği 1930'lu yıllardaki yaşamını konu ahyor. 975.000 dolarlık bir bütçeyle gerçekleştirilen çekimler \r ietnam, Hong Kong ve Çinde yapılıyor. Vietnam'ın ulusal gününden bir gün önce, 1 Eylül'de gösterime girecek olan yapıtta Ho Chi Minh'i Vietnamlı sinema yıldızı Tran Luc canlandınyor. "Vietnam Haber Ajansı'na göre 'Nguyen The Patriot'un beyazperdeye taşınması Ho Chi Minh'in düşüncelerini benimseyen ideolojik bir kampanyanın başlangıcı niteliğini taşıyor. 'Altın Kuğu' sahibini buldu • KOPEML\G (AFP) -' 1. Kopenhag Fılm Festivali'nde 'Altın Kuğu Ödülü" Irlanda yapımı 'Song for a Raggy Boy'un oldu. Yanşma bölümünde 14 filmin yer aldığı festivalde. 'En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü "Falling Sky' filmindeki oyunuyla Non.eçli Kristoffer Joner alırken 'En İyi Kadın Ödülü', 'Scratch"teki rolüyle genç Danimarkalı yıldız Stephanie Leon'a verildi. Norveç yapımı güldürü 'Kitchen Stories" ise yönetmeni Ben Hammer'a 'Altın Kuğu Ödülü'nü getirdi. Aisling Vv'alsh'un yönetmenliğıni yaptığı 'Song for a Raggy Boy'un öyküsü, gerçek olaylara dayanıyor. Başrolde Aidan Quinn'in olduğu film. 1939'da, Irlanda'daki bir ıslahevine bağlı okulun katı yönetimine karşı koyan bir adamın yaşadıklanndan esınleniyor. Festivalde. 'Jüri Özel Ödülü' ise Fransız canlandırma sinemasına, Sylvain Chomet'nin 'The Triplets of Belleville' adlı filmine verildi. Leni Riefenstahl 101 yaşında • BERLtN (AA) - Almanya'da Nazı döneminden hâlâ hayatta kalan birkaç kişiden biri olan, Hitler'in ünlü fılm yönetmeni Leni Riefenstahl 101 yaşında. Adı Hitler'le gönül söylentilerine kanşan, belgeselleriyle Nazi propagandacısı olmakla suçlanan Riefenstahl için yardımcısı Gisela Jahn, Riefenstahl'ın geçen yıla göre kendisini daha iyi hissettiğini açıkladı. Jahn, 101 yaşına giren Riefenstahl'ın doğum gününü evinde ailesiyle sessizce kutlayacağını söyledi. Savaştan sonra yargılanan, Nazi partisiyle ilişkisi olduğunu reddeden Riefenstahl, Nazi propagandası olan 'Inancın Zafen', 'Özgürlük Günü: Ordumuz' ıle Hitler Almanyası'nın propagandasına yönelik 1936 Berlin olimpiyatlannı işleyen 'Olympia' gibi filmlerle dikkati çekti. 11 yönetmenin 11 Eylül filmi • Kültür Servisi - Sinema Tarih Buluşması kapsamında gösterilen ve büyük ilgi toplayan; 11 Eylül'de Amerika'daki ikiz kulelerin yıkılışını 11 ayn yönetmenin 11 kısa filmle anlattığı ' 11 Eylül 11 '09"01' filmi 5 Eylül'de gösterime giriyor. Festi\alin 'Aydınlanma' tema başlığı alhnda gösterilen filminde Samira Makhmalbaf (Iran), Claude Lelouch (Fransız). Yousseh Chahine (Mısır), Danis Tanovic, Idrissa Quedraogo, Ken Loach (Bnntanya), Sean Penn (ABD). Shoei Imamura (Japonya), Alejandro Gonzalez Inarritu (Meksika), Amos Gitai (İsrail), Mira Nair (Hındistan) olmak üzere 11 değişik ülke ve kültürden, farklı dınlere mensup 11 usta yönetmenin. tkız Kulelere yapılan intihar saldınsının. onlar üzerindeki etkilerini anlattıklan filmlerin her biri 11 dakika 9 saniye ve 1 kareden oluşuyor. 1. Sokak Şenlikleni' süriiyor • ÇAX\KKALE (AA) - Çanakkale'de cuma günü başlayan bir sıvil girişimin öncülüğündeki yaptığı '1. Sokak Şenlikleri" 29 Ağustos'a dek sürecek. Şenlik kapsamında, Halk Bahçesi'ndeki çocuklara yönelik etkınlikler yapılacak. Bazı yazar ve gazetecilerin katıhmıyla söyleşilerüı gerçekleştirileceği şenlikte özgün müziğiyle bilınen 'Yeni Türkü" de katılımcılarla buluşacak. '6. Gökçeada Film Festivali'nin açıhşının da gerçekleştirileceği şenlikte, Türk sinemasından 6 film gösterime girecek ve hafta boyunca çeşitli etkınlikler düzenlenecek. Kartal'da uluslararası festival • İSTANBUL (AA) - Kartal Beledıyesi tarafından bu yıl yırmıncisi düzenlenen Uluslararası Kartal Kültür ve Sanat Festivali, 26-30 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Çeçenistan Parkı'nda yapılacak festivale, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Gürcistan. KKTC ve Romanya'dan gelen halkoyunu topluluklan katılacak. Yürüyüşle başlayacak olan festi\al boyunca, yanşmalar, animasyonlar. tiyatro ve halkoyunlan gösterilennin yanı sıra ücretsiz konserler sunulacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear