25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 AĞUSTOS 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞU\RI TURHAN SELÇUK Özelleştirme karan ile gündeme gelen îzmit Kâğıt Fabrikası'nın yıllar sonra ortaya çıkan belgeleri KâğıtüzerindeoynananoyunlarATtLLA ORAL Izmıt Kâğıt Fabrikası bugünkü adıyla "SEKA" 14 Ağustos 1934'te Başbakan İsmet tnönü tarafından temeli atılmış ve 18 Haziran 1936'da ilk kâğıt üretı- minı gerçekleştirmiştı. Tlk kâğı- dın hamuru Norveç ve Rusya'dan gelmekteydi Fabrika çalışmaya başladıktan sonra küçük bir dereden alınan su yetersiz gelmışti. Ülkenin herye- rinde nehırler boşa akarken Iz- mıt'tekı fabnka büyük bır su sı- kıntısıylakarşılaşmıştı. Fabrika- nın susuz kalması basm tarafın- dan gündeme getirilmış ve fab- rikanın yanlış bir bölgeye kurul- duğuna daır tartışmalar başlamış- tı. Fabrikaya kilometrelerce uzak- ta bulunan Sapanca Gölü'nden çelik borularla su getırileceğı ha- beri "taşıma suyla degirnıen dön- dürmek" şeklınde yorumlanmış ve tartışmalar daha da artmıştı. Pahalıya gelen medenlyet hamuru Hükümet kendı bürokratlan- nın yönetıminde kâğıt üretmiş ve pahalıya mal etmişti. Ürettiği pa- halı kâğıdı pıyasada satabilmek ıçın gümrükler yükseltilmiş ve ülkeye yurtdışından ucuz kâğıt gelmesine de engel olunmuştu. Fabnkanın kurulacağı yerin seçi- mını yapan ve kuruluş çalışma- lannı yöneten sorumlu müdür M. AMKağıtçı'ydı. tktisat Vekili Ce- lal Bayar tarafından görevlendi- rilmıştı. Tartışmalan gündeme getiren- lerin başında Ahmet İhsan Tok- gözgibi matbaacılık setktörünün önemlı isımleri ve Muhittin Bir- gen vardı. Her ıkısı de mılletve- kilı olarak Meclıs kürsüsünden ve gazetelerindeki sütunlannda eleştırilerde bulunmuşlardı. M. All Kağıtçı neden görevlnden alındı? 1941 yılı Mart ayında Yedigün ve Sonposta muhabiri Sabih Ala- çam tarafından "tnkJap TürkKe- si'nde Kâğrtçıhk" adında bir ki- tap yayımlanmıştı. 380 sayfa pa- halı kâğıda basılmış kitap; kâğıt fabnkasını eleştiren Ahmet Ih- san Tokgöz ve arkadaşlannı "en- düstrUeşmenin alevhindeki vatan hainleri" olarak suçlamakta ve çok ağır eleştirilerde bulunmak- taydı. Kitabın yayımlanmasından üç ay sonra M. Alı Kağıtçı tatmın edici bir gerekçe gösterılmeden görevinden alınmıştı. Fabnka- nın yeni yönetimi M. Ali Kağıt- çı hakkında "fabrikanın önemli plan ve krokilerini ve fabrikayı zi- yaret eden önemli kişilerin yazı- lan buJunan fabrika hatıra def- terini" beraberinde götürdüğü iddıasıyla bır tazminat davası aç- mıştı. M. Alı Kağıtçı mahkeme- de kendısını savunmuş ve ıddı- alan reddetmıştı. Müdürün gö- revden alınışı kamuoyunda bü- yük bir haksızlık olarak yorum- lanmış ve nedeni yıllarca bır sır olarak kalmıştı. Bürokrat-gazeteci Isbirllği: Sabih Alaçam'ın fabnka müdü- rü M. Ali Kağıtçf ya yazdığı ve yıllar sonra ortaya çıkan onlarca mektup, yıllarca gizli kalan bir- çok gerçeğın gün ışığına çıkma- • AKP iktidan döneminde partiye yakınlığıyla bilinen bir şirkete satışı planan SEKA Izmit Kâğıt Fabrikası, kuruluşundan beri siyasilerin elini çekmediği bir yer oldu. Fabrika'nın kurucusu M. Ali Kağıtçı'nın arşivinden ortaya çıkan belgeler, tesisin kuruluşundan itibaren yapılan hatalan ve siyasetçi-bürokrat- gazeteci ilişkisini gözler önüne seriyor. M. Ali Kağıtçı Ismet Inönü'ye Izmit Kağıt Fabrikası hakkında bilgi venrken. (Tarih bılınmiyor) S A B İ K A L A Ç A M M UKAftltl* M. Ali Kağıtçı adına sipariş kitap ve yazüar yazan gazeteci Sabih Alaçam mektuplannda kurduklan para ilişkisini ortaya koyuyor. tzmit Kâğıt Fabrikası'nda yapılan yanhşlan ilk olarak gündeme milletveküi Ahmet İhsan Tokgöz getirdi. Tokgöz, Kağıtçı'ya yaptığı eleştiriler nedeniyle sistemli bir karalama kampanyasuun hedefi oldu. sını sağladı. Ayrıca fabrikanın kayıp hatıra, şeref defteri ve za- manında fabrikanın önemli plan ve krokilerine de M. Ali Kağıtçı tarafından el konulduğu ve mah- kemede de bilerek yanlış ifade verildiği anlaşılmış oldu. Celal Bayar'ın da bilgisl vardı S. Alaçam'ın mektuplan; başın- da Celal Bayar'ın bulunduğu ve sistemli, programlı olarak yürü- tülen bir sıyasi faaliyetin varlığı- nı da kanıtlamaktadır. S. Ala- çam'ın yaşlı meslektaşlannı va- tan hainlığı ıle suçladığı kitabı yazdıran ve parasını veren kışı- nın fabrika müdürü M. Ali Ka- ğıtçı olduğu ve bütün bu faaliyet- lerin Celal Bayar'ın bilgisı dahi- linde olduğuna dair çok sayıda başka mektuplar da bulunmak- tadır. Mektuplarda Cemal Ku- tay'dan Falih Rıfkı Atay'a kadar birçok kışinın de adı geçmekte- dir. Olayın II. Dünya Savaşı'nın devam ettiğı ve kâğıt stoklannın tükendığı bir dönemde meydana gelmesinin aynca özel bir önemi bulunmaktadır. Boğazına kadar siyasetin içine "irmiş bir fabnka yöneticisinin, başında bulunduğu işletmeyi kâ- ra geçirmek, maliyetleri düşüre- rek ucuz ve kaliteli mal üretmek, çağdaş üretim teknolojilerine ayak uydurabilmek gibi bir işi başara- bilmesi elbette çok zor bir iştir. M. Ali Kağıtçı'dan şimdı Maliye Bakanı olan KemalUna- krtan'a ve bugünkü AKP'nin gö- revlendirdiği fabrika yöneticile- rinin hemen hepsi açık ya da giz- lı olarak siyasetle uğraşmakta- dır. Başında bulunduklan işletme- lenn sermayesinin enmesıni, tek- nolojisinin eskimesini ve fabrika- lannın zarar etmesini umursama- dıklan görülmektedir. SEKA çağdaş bir yönetim ve ti- cari bir anlayışla yönetılmiş olsa çok kısa bir zamanda teknoloji- sini yenileyebilmesı ve kâra geç- mesi mümkündür. 1977 yılında SEKA Genel Müdürlüğü yapan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, fabrikanın kurucu müdürü M. Ali K- ğıtçı ile birlikte. ALAÇAM-KAĞITÇI ÎLlŞKİSÎ Kulağı çekilen gazeteciFabrika müdürüne sipariş üzerine kitap yazan Sabih Alaçam'ın mektuplanndan cümleler: - "Nasıl azizim Ahmet İhsan gelsin de cevap versin. n (30.7.1940) - "Bir daha da böyle kulaklanmı çekercesine mektup yazma, dilim sana dil uzatanlara karşı uzundur. Ama kulaklanm değil." (27.9.1940) - "Bayımız 20. formaya kadar 'tab' parası vermişlerdL Şimdi ise bu haddi teca\-üz ettiği için 'tab' masrafına karşılık olmak üzere 'mangır' vermek lazım. Bilhassa geçen sefer alınan paralar gibi bu defaldlerde gerek Faruk'un gerek Yusuf Kenan'm tabiriyle "Bayramiye" olacakimiş. Kulunuza gelince bu ' Bayramiye'den biz de mahrum edilmeyiz. Her zaman olduğu gfl>W (21.10.1940) 'Mangır yolla. Isleri yürütüyorum' - "Sabih Alaçam şeklinde mektup yaz, mangır yolla büyük bir azim ve inatla işleri yürütüyorum." (11.11.1940) - "Not: Para gelmedi mangırlar suyunu çekti Beni müşkül vaziyette bırakmamanı rica ederim." (13 14.11.1940) - "Dün akşam evvela mektup ve sonra şayan-ı hayret olan para geldi. Teşekkürler..." (15.11.1940) - "Baa küçük şeylerin muhataplanmızı rencide edeceğini koskoca fabrikalan idare eden ve fevkaladeligi ile malum ve müseUem bulunan zekânız ile tahmin etmenizin tabii olduğunu takdir buyurursunuz. A Mehmet Ali Kağıtçını, a kâğıt abidesi modeli, a veli ninıet efendimiz, a kendini begenmiş, neşrhat ve telifat hususlarmı kulunuza tevdi etmek itimadını gösterseniz ne olur? Derya-yı rahmetinizden ne eksiür." "Kuvvetiınizi sistemsiz sarfedersek beyhude gider, halbuki sen mütemadi fatura gönder diyorsun. Gönder bir miktarcık 'mangır' cumartesi günü tstanbul'a geleceğin zaman istediğin fatura olsun hepsini vereyim sakla." (27.1.1941) Sabih Alaçam. Kagıtçı'yı tanımadan övüyor! * Sabih Alaçam Fabrika Müdürü M. Ali Kağıtçı'yla çok iyi tanışıp para karşılığında provokatif yazılar yazdığı halde, kitabında fabrika müdürünü yeni tanıdığına dair şöyle bir giriş yapmıştı: "Mütevazı tavırü, güleryüzlü, tatfa diüi bir centilmen (salona) girdi. Meğer bu zat direktör Mehmet Ali Kağıtçı inuV (s-10) GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Irak ve Asker Irak'taki Amerika Bırleşik Devletleri (ABD) düş- manlığının gıderek yoğunlaştığı işgalcilerie işbiriı- ği yaptığı varsayılan görevlileri de kapsar bir du- ruma geldiği anlaşılıyor. Hangi grubun ya da kimlerin yandaşlarının ger- çekleştirdiği henüz bilinmeyen önceki günkü te- rör saldırısının Irak'ın geleceğinın pek de aydınlık olmadığını gösterdiğini söylemek sanırım yanlış olmaz. Bu kez Birleşmış Milletler(BM) Bağdat'taki mer- kezine yöneltılen kamyonlu intiharsaldınsı, henüz kendi yönetimini bile oluşturamamış Irak'ın önü- müzdeki uzun bir süreci de kargaşa ortamında geçıreceğının ışaretlerini taşıyor. Böyle bir dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'a gitmesinin gündeme gelmesinın siyasetçilerimizi pek etkilemediğı anlaşılıyor. Birıncı Ordu Komutanlığf nı dün Orgeneral Ya- şar Büyükanıt'a devreden Orgeneral Çetin Do- ğan'ın laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bugününü ve geleceğini değerlendirirken söyledi- ğı şu sözlerin üzerinde, önemle durulması gereki- yor. "Uluslararası hukukun meşru saydığı sıcak ta- kip kapsamında birliğinin başında Irak içerisinde yüzlerce kilometre girmiş ve çarpışmış birkomu- tan olarak, ulusal çıkarlanmızın korunmasının, ge- rektiğinde sınır ötesi güç kullanmaktan geçtiğini en iyi bilenlerdenim. Yeter ki, Mehmetçiğımiz "Green Card" peşinde koşarak ABD güçlerine ki- şisel çıkariar için katılanlara benzemesin. Yeter ki gidecegımiz yerde bizı yardıma çağıran, bıze ihti- yaç duyan bir halk, meşru bir yönetim olsun. Ye- ter ki hayale kapılmadan elle tutulur ulusal yarar- lanmız bulunsun. Yeter ki, arka bahçemizde bize yönelik kın ve nefret tohumları ekmeyelim. Yeter ki, bölge ve dünya banşına olumlu katkılarda bu- lunalım." Bu konuşmanın Türkiye'yi ABD'nin dümen su- yunda yürütmek için çaba harcayanlarca eleştiri- leceğı açıktır. Çünkü ABD'den gelecek dolarlann hesabı her şeyden ağır basmaktadır. ABD, önünde sonunda Irak'tan aynlmak zorun- luğunu duyacaktır. O zaman iktidara gelecek Irak temsılcilen ıle Türkiye karşı karşıya kalacaktır. özellikle Irak'ın bölücü terör örgütüne sağladı- ğı avantajları anımsarsak Türkiye ile Irak'ın dost iki komşu olmasının önemini de kavramış oluruz. Orgeneral Doğan'ın konuşmasından âlıntıladığım bölümdeki "Yeter ki arka bahçemizde bize yöne- lik kin ve nefret tohumlan ekmeyelim" cümlesi, tüm yetkililerce değerlendırilmesi gereken bir gerçeği yansrtmaktadır. Yetkililenmiz, Irak'a asker gönderilmesi konusu- nu ince eleyip sık dokumalıdır. oerinc@cumhuriyet.com.tr. Çelik İş Sendikasından tepki: Seydişehir'de elden çıkarma operasyonu SEYTJtŞEHtR / AN- KARA (Cumhurrvet) - Seydişehir ETİ Alümin- yum fesisleri'nin özel- leştirme kapsamına alın- ması tepkı çektı. Çelik- Iş Sendikası Seydişehir Şube Başkanı Muhar- rem Oğuz, eski hükü- metlerın de fabrikayı özelleştirme kapsamına aldığını anımsatarak "SendikamEingösterdi- ği tepkijie karar geri çe- kUmişti Şimdi de aynı senaryoyla karşı karşı- yavız" dedı. Dünyanın üçüncü, Or- tadoğu'nun en büyük fabnkası olan Seydişehir Alüminyum Tesısle- ri'nde 3 bin kişi çalışıyor. Çelik-Iş Sendikası Sey- dişehir Şube Başkanı Muharrem Oğuz, karar geri aknıncaya kadarmü- cadele edecekJerinı \-ur- guladı. TMMOB Metalurjı Mühendıslen Odası Yö- netim Kurulu Başkanı Cemalettin Küçük de dünkü basın toplantısın- da, tesiste gelışmelere uygun modernizasyon yapılmadığını, 30 yılda tesıse bır çıvı bile çakıl- madığını ve venmsızleş- tirme yöntemleri uygu- landığını vurguladı. Tesisin her yıl 60 bin ton olan kurulu kapasi- te mıktannı zorladığına, geçen yıl bu rakamın 63 bin tona ulaştığına dik- kat çeken Küçük şöyle konuştu: "Türkrye alüminyum gerekanhnininyüzde 15- 20sini karşılamaktaolan bir tesis yenilenerek ka- pasite arranmma gidil- mesi gerekirken diğer özeieştirientesislerdeol- duğugibikapaabnaveel- den çıkartılma ile karşı karşı\adır. Etibank'ın bütün tesiskri özelleştir- me adı altında kapaül- mışnr. Tesis 'mafyavari bir yöntemle' \abanc»- lann incelemesine sunul- muştur. Çalışanlann onu- runu kıran bu uygula- maya derhal son veril- meBdir." VEFAT Merhum Hüsniye-Osman Aydın'ın oğullan, merhum Meliha-Ulvi Utku'nun damadı, Leyla-Murat- Olcay-Hüsniye ve Hıdır'ın sevgili babaları, Serap-Levent-Çetin- Ümit-Harika-Levent-Zafer-Özde-lmge-Utku'nun sevgili dedeleri, Deniz'ın sevgili babası, Behin Acıpayamh'nın 57 yıllık hayat arkadaşı Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi emekli öğretim üyelerinden, gerçek Atatürkçü, Galatasaray âşığı Prof. Dr. ORHAN ACIPAYAMLI 20.08.2003 günü vefat etmiştir. Cenazesi 22.08.2003 Cuma günü öğle namazını müteakip Balçova Uğur Camii'nden kaldınlacaktır. Sevenlerine duyurulur. AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear