25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 HAZİRAN 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 F tipine karşı AKP'yi protesto etmek isteyen tutuklu aileleri Erdoğan'ın evinin önünde coplandı Engelliyi biledövdüler• Erdoğan'ın Osküdar Kısıklı'daki evinin önüne 107 kırnuzı tabut bırakmak isteyen tutuklu yakınlanna polis sert müdahale etti. Savaş meydanına dönen Kısıklı'da polis, yaşh kadınlar ve tekerlekli sandalyedeki göstericileri copladı, 13-14 yaşındaki çocuklann yüzlerine gaz sıktı. Haber Merkezi - Tutuklu ve HükümJü Aileleri Yar- dımlaşma Derneği (TA- YAD) üyeleri ve üniversite öğrencileri, F tipi cezaev- lerindeki "tecrituygulama- lanndan" sorumlu tuttukla- n AKP'yi Istanbul, Malat- ya, Mersin, Antakya, An- F tipicezaevierindeki tecrit uvgulamasına son verümesiniisteyen TAYAD'hlarcoplarla karşıhkbuldu. (VEDAT ARIK) palı alana anbnaması" ge- reken gaz bombalan ve cop- larla engellenen diğer gös- tericiler ise nefes alabilmek için otobüsün camlannı kır- mak zonmda kaldılar. Yak- laşık yarun saat süren olay- lar sırasında yaralanan 35 kişi hastanelere kaldınlır- ken çok sayıda gösterici gö- zaltına alındı. Samsun Gazi Cadde- si'ndekı AKP Merkez Ilçe Binası'nın önünde toplanan ve kırmızı bayra|a sanlı ta- but taşıyan ögrencilere mü- dahale eden polis, 18 kişi- yi gözaltına aldı. Mersin ve Malarya'da da tabutlarla AKP'yi protesto eden öğrencilere müdahale edilirken Antakya'da Başba- kan Erdoğan'ın konuşma yaptığı stadın önünde gös- teri yapmak isteyen 107 ki- şiden 28'i gözaltına ahndı. kara ve Samsun'da tabutlarla pro- testo etti. Tutuklu yakınlan. Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan' ın Üsküdar Kısıklı'daki evinın önü- ne 107 kırmızı tabut bırakmak is- teyince ortalık savaş alanına dön- dü. Istanbul'da polisin müdaha- lesi nedeniyle 35 kişi yaralanır- ken yurdun çeşitli illerinde po- lis, yaklaşık 150 göstericiyi gö- zaltma aldı. Başbakan Erdoğan'ın Emnıyet Mahallesi'ndeki evinin önünde sabah saatlerinden itibaren geniş güvenlik önlemleri alan polis, bölgedeld sokak ve caddelerde ise kontrol noktalan oluşturdu. Oto- büs ve minibüslerle konvoy oluş- turarak Kısıkh'ya gelen TA- YAD 'lılar, Erdoğan'ın evine yak- laşık 100 metre mesafede polis tarafindan durduruldular. Nak- liye aracıyla getırdikleri 107 ta- butu çıkanp kortej oluşturmak is- teyen TAYAD'lılar, çevik kuv- vet polisleri tarafindan çembere alındılar. Polis, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan topluJu- ğa coplarve göz yaşaröcı gazlar- la müdahale edince göstericiler tabut vepankart sopalanyla kar- şılık verdi. Savaş alanına dönen alanda, polislerin yaşlı kadınlar ve te- kerlekli sandalyedeki gösterici- yi coplaması, 13-14 yaşındaki çocuklann yüzlerine gaz sıkma- sı tepki çekerken olayda çok sa- yıda kişi yaralandı ve baygınlık geçirdi. Kaçan göstericilerin Kısıklı Parkı'nda toplanarak polise taş atması üzerine 3 polis yaralanır- ken güvenlik güçleri, mangal keyfı yapanlann ve oynayan ço- cuklann bulunduğu parka çok sayıda göz yaşartıcı bomba attı. Otobüslerden çıkmalan, *ka- AKPönûne'tabut' TAYAD üyeleri, Ankara'daki AKP Genel Merkezi önünde de eylem yaparak "tabut" bırakn- lar. TAYAD'lı AyşeArapgbü, hü- kümetin F tipi cezaevlerindeki tecrit uygulamasına son verme- süıi isteyerek "Tecritdevamedi- yor, öliimler sürüyor. AKP hü- kümetine bir kez daha seslenryo- ruz: Tecriti kaldınn" dedi. AKP KADROLAŞMASIM SÜRDÜRÜYOR MilliEğitim'de hilafetçiatama MAHMUTGÜRER ANKARA - Kadrolaşmada sınır tanımayan AKP hükümeti, kendine yakın isimleri önemli görevlere getirmeyi sürdürüyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇeBk'in. müfettiş raporlarına göre "hilafeti öven" kitap ve takvim bastırdığı için hakkında "anayasa ve laikliğe aykın" faaliyetlerde bulunmaktan soruşturma başlatılan ve bu nedenle Din Öğretimi Genel Müdürlügü görevinden alınan Ahmet Gül'ü müsteşar yardımcılığına atayacagı bildirildi. Gül 'ün kararnamesinin Başbakanlıga göndenldığı öğrenildi. Bakan Çelik, Metin Bostancıoğlu'nun bakanhğı döneminde anayasa ve laikliğe aykırı faaliyetleri nedeniyle hakkında soruşturma açılan ve genel başkanı olduğu Türkiye Din Egitimi Vakfı'mn faaliyetleri tamamen yasaklanan Ahmet Gül'ü tekrar üst düzey bir göreve getiriyor. Din Öğretimi Genel Müdürü olduğu dönemde kurdugu Türkiye Din Egitimi Vakfı aracıhğıyla tüm imam hatip liselennde örgütlenen ve yayımladığı kitap ve takvimler nedeniyle hakkında soruşturma açılan Ahmet Gül, MEB'in pek çok biriminde görev yaptı. 12 Mart 1974 yılında Malatya Hekimhan Lisesi'nde ögretmenlige başlayan Ahmet Gül'ün, daha sonraki meslek hayatı ise MEB'de devam etti. 1993 yılında Din Öğretimi Genel Müdürü olan Ahmet Gül, başkanı ve kurucusu olduğu TÜDEV'in, Anayasa ve laikliğe aykırı faaliyetlerde bulundugu gerekçesiyle bu görevden alınmıştı. TÜDEV tarafindan • Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, anayasa ve laikliğe aykın hareket ettiği için görevden alınan eski MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Ahmet Gül'ü müsteşar yardımcıhğına getiriyor. irtiği her yerde çocuklan kucağına alarak poz veren Erdoğan'ın evinin önünde 13-14 yaşındaki çocuklara gaz sıkdması, yaşlı ve engeffi yurttaşlann dövülmesi tepki çekti. (Fotoğraf: AA) Yine din tüccarlığı înanç hürriyetinin önündeki engellerin kalkacağını söyleyen Erdoğan, imam hatiplere üniversiteyolunu açacak düzenlemeyapacaklannı vurguladı yayımlanan kitap ve takvimlerde hilafetin övüldüğü ve felsefenin ise Müslümanlan dinden çıkardığınm belirtildigi müfettiş raporlannda yer almıştı. TÜDEV umreye gönderdi Metin Bostancıoğlu'nun işbaşuıa gelmesinden sonra bürokrat yöneticileri hakkında soruşturma başlatılan vakfın, 1999 yılında lâiklik karşıtı takvim ve kitaplar bastırarak okullara gönderdiği 05,01/2001 tarihinde Bakanlık Başmüfettişi Ünal Özen tarafindan yazılan 558/2177 sayılı raporda belirtilmişti. Vakfın, Ahmet Gül'ün bir "olur" yazısıyla imam hatip liselerinde zekât, fitre ve yardun toplama faaliyetleri yürüttügü belirlenmiş, hemen hepsi imam hatip lisesi müdürü olan şube müdürlerini ise tüm masraflannı karşılayacak şekilde umre zıyaretine gönderdiği müfettiş raporlanna yansımıştı. TÜDEV'in kurdugu Betimtaş adlı bir şirket aracıhğıyla da imam hatip liselerinin ihalelerine katıldığı ve bazılannı da kazandığı da bakanlık müfettişlerince ortaya çıkanlmıştı. Milli Eğitim Bakanhğı ile halen Ahmet Gül'ün genel başkanlığını yürüttügü TÜDEV arasındaki dava fCınkkale Idare Mahkemesi'nde sürüyor. SAVAŞ KÜRKLÜ MEHMET ALİSOLAK ADANA - ANTAKYA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adana'da yaptı- gı konuşmalarda tabanı- na "mesajlar" verdi. Tür- kiye'de düşünce ve örgüt- lenmeden korkuhnaması gerektiğini öne süren Er- doğan, "Düşünceni- — zegüveniyorsanız dü- şünce hürriyetinden korkmazsuuz. İnanç hürriyetinden de korkmayacaksınız, bırakın inanan ber- •— kes inandbğı gjbi yaşasın. Ama, ne yazıkki inancma güvenmeyenlerinanç hür- riyetinden korkuyor.Kork- mayın rahat olun, onun için biz rahaüz. İ lkenıiz- de inanç hürriyetideulaş- masıgereken noktaya ula- şacaktır" diye konuştu. Erdoğan. imam hatipleri de kapsayan meslek lise- lerine ağn-lık verecekleri- ni ve meslek liselerinin üniversitelere girmelen- nin imkânmı artıracakla- nnı da açıkladı. Erdoğan, dün ilk önce AKP Adana II Kongre- si'nde partililere seslen- di. Konuşmasında son 50 yıllık döneme ahfta bulu- nan Erdoğan, "50ydmtab- ribaönı 6-7 ayda düzelte- nan Erdoğan. şunlan kay- detti: "Çokyakmdayolsuz- hıidardakirakamlarıaçık- layacağız. Çaknan para- lann ne olduğunu sizkr de göreceksiniz, şokolacaksı- mz. Bu ülke nasıl ayakta durdu diye şaşacaksınız. îçten soydular, dıştan soy- dular bumillet,buülke yi- neavakta" • Tabanına mesaj veren Erdoğan "Bırakın inanan herkes inandığı gibi yaşasın. Korkmayrn rahat olun, onun için biz rahatız. Ülkemizde inanç hürriyeti de ulaşması gereken noktaya ulaşacaktır" dedi. mezsüıiz. Bahane uydur- maya ihtiyacımız yok. So- nuna kadar. samimiyetle hizmetimizi yapanz. \Iil- letimiz devam derse de- vam ederiz,çekilderse çe- k3iriz.Bugünekadarkiab- şdmışsiyasetivapmayaca- ğjz" dedi. Kendilerini. in- sanlann hakkını korumak ve bunu teslim etaekle görevli gördüklerini savu- Konuşmasında meslek liselerine agırlık verecek- lerini açıklayan Erdoğan, "Türidye'de meslek Bse- leri dönemi başlatacağız. Gelişmiş ülkelerde mes- lek liselerinin oranı yüz- de 60'nr. Bizde maalesef bizde bu çok dUşüktür. Meslek liselerini ve üni- versitelere girmelerinin imkânını da arüracağız" diye konuştu. Devlet ku- rumlanna ahnacak perso- nelle ilgili çalışmalar ko- nusunda da bilgi veren Er- doğan, "Devietkurumla- ruıda alabüeceğinıiz per- sonel sa\isı 35 bindir. En yüksek personel alımını 20 bin oiarakmifli eğjtime yapacağız. Öğretmen an- nırken ihtryaç sıralamas>- na göre yapümakta- dff" dedi. Erdoğan, daha sonra Adana Adliye Sarayı'nın açılışında konuştu. Türkiye'de — düşünce ve örgütlen- meden korkuhnaması ge- rektiğini ifade etti. AKP Hatay 1 'inci Ola- ğan Kongresi'ne katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetleri dö- neminde 'diniistismar' ol- mayacağını ileri sürdü. Erdoğan, "Hiç Idmse özünden korknıasın. Biz Türkiye vatandaşnğınısa- viuıuvoruz" dedi. Fiskobirlik Genel Müdürlüğü'ne atanan Öztürk görevine 'hızlı' başladı Sosyal tesiste içki yasağı NİHAT TIĞU GİRESUN - AKP'den 3 Kasım seçimlerinde mıllervekili aday adayı olup sualamaya giremeyen ancak 10 gün önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafindan Fiskobirlik Genel Müdürlüğü'ne atanan Cemal Oztürk'ün, Fiskobirlik Entegre Sosyal Tesisleri'nde içki servisini kaldırdığı öne sürüldü. Karara çalışanlar tarafindan büyük tepki gösterilince tesislerin kapatılarak onanma aluıdıgı belirtildi. Edinilen bilgilere göre içki yasağı Cemal Oztürk'ün göreve başladıgı 16 Haziran 2003 tarihinde başladı. Ancak Yönetim Kurulu Başkanı SaUh Erden'in önceki gün kendisinden önce görev yapmış Hüseyin Durusu, Salim Tekiroğlu, Emin Seyisoğlu gibi eski yönetim kurulu başkanlanna verdiği yemekte ortaya çıktı. Verilen yemekte içki servisi yapılmadığını gören Erden garsonlardan nedenini sorduğunda "Genel müdürden şifahi emir aldıklan" yanıtı ile karşılaştı. Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erden'in daha sonra diger masada oturan Genel Müdür Cemal Öztürk ile tartıştıgı öğrenildi. Dokunulmazlık Neden Kaldırılamazmış? Yolsuzlukla mücadele söylemini iddialı çıkışlarla sürdüren iktidar partisi, konu "dokunulmazlık" ayağına geldiğinde hep bir bahane buluyor. AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz basınla sohbet toplantısında, anayasa değişiklikleriyle ilgili zorlu bir uzlaşma aramaktansa neden dokunulmazlık kilidini açmadıkları sorulunca, söze "Arkadaşlar, bu konuda teklif genel kurula gelse de o kadar kolay geçeceği kanaatinde değilim" diye başladı. Kapusuz, daha sonra "asıl" gerekçelerinı açığa vurdu: "Bu ülkede bir DGM savcısı, sırfbirbandı bahane ederek Başbakan'ın idamla yargılanması için tutuklanması talebinde bulundu. Ya o zaman savcı gibi düşünen hâkimlerde olsaydı... Toplum bir lideri tutuyor, destekliyor, biryere getiriyor... Ama bir konuşma yüzünden bir Başbakan'ın nereye gideceği bilinmez. O yüzden dokunulmazlık hassas bir konu. Hukuksuzluğu savunmuyoruz ama yargı açısından bazı şeylerin Türkiye'de tam oturduğunu da söyleyemeyiz." Kapusuz "CHP yöneticileri bunda ısrarlı ama CHP milletvekillerinin kahir ekseriyetinin de dokunulmazJığın sınırlanmasını kabul etmediğini biz biliyoruz" savıyla tezini destekledi. Ya Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun raporunda yer alması olası öneri? "O bir teklif olur" dedi AKP Grup Başkanvekili ve "Şimdiye kadar araştırma komisyonu raporlannda yer alan her teklif uygulamaya konulmuş değildir" diye ekledi. İktidar yetkililerinin bakış açısı, kendileri için "adaletli" bulmadıklan hukuk sistemini halk için reva görmenin de ötesinde çelişkiler içeriyor. Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun çalışmalan, yeni kurulan Dokunulmazlığı Araştırma Komisyonu, Avrupa Konseyi'nin yolsuzlukla mücadele sözleşmesinin onaylanması gibi adımlann bu konuda altyapı olabileceği düşünülüyordu. Ancak öyle görünüyor ki hükümetin "oyalama taktiği" uyguladığına ilişkin yorumlar temelsiz değil... Köylü kime doğru işareti verdi? Orman alanlanyla ilgili anayasa değişikliği ikinci kez Anayasa Komisyonu'nda görüşülürken temel tartışmalardan biri "orman köylüsünün aslında ne istediği" idi. CHP Antalya Milletvekili Tuncay Ercenk, seçim bölgesindeki bir orman köyüne yakın zamanda yaptığı ziyaretten örnek verdi: "Kahvehanede sohbet ederken, köylü önce 'Neden yasayı desteklemiyorsunuz' falan dedi, ama biz anlatınca ikna oldu. Ama salonun en gehsinde iki uçta oturan iki kişi, daha önce hiç görmediğim, tanımadığım iki tane şortlu itiraz etti, orada aramızda bir tartışma geçti. Ben yola çıkarken, 'Soruşturun bakalım bunlar kimlerdir' dedim." "Dışardan gelenlerdir..." diye araya giren AKP Grup Başkanvekili Haluk Ipek'e "Nasıl da bilirsiniz bu taktikleri" yanıtını veren Ercenk, Tuncav Ercenk. devam etti: "Sonra haber gelditö Istanbul'dan zengin adamlar, paralan ceplerine koyup oradan yer almaya gelmişler. Nasılsa oralar satılacak ya..." Ancak olay bu boyutta kalmadı. Ercenk'ten sonra AKP Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün söz aldı. AKP'li vekil, "Ben de aynı günlerde Antalya'nın köyüne gittim, şimdi anlıyonım ki aynı gün aynı köydeymişiz" dedi. "Yoksa o şortlu sen miydin?" diye kendisine takılan AKP'li Hüsrev Kuttu'ya "Hayır" dedi Üstün ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Köylülerbana da dediler ki; biraz önce CHP'liler geldi, birsürü laf saydık, kaçar gibi gittiler..." Komisyonda kahkahalar birbirini izlerken, CHP'li Ercenk "Yok canım, sen ayn köye gitmişsin o zaman" sözleriyle tartışmayı kapattı. Mikrofonun cazibesi ve mitralyözün gücü! Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun tutanaklan yayımlandıkça, "medyayı kullanma" konusunda utangaç bir yanş da göze çarpıyor. Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in bilgı verdığı toplantıda Komisyon Başkanı Azmi Ateş bu konuda uyanlarda bulunuyor: "Her geçen gün finale doğru yaklaşıyoruz. Dolayısıyla basının da ilgi odağı olmaya devam ediyoruz. Konumumun avantajına rağmen, bugüne kadar gelen hiçbir kanalın programına katılmadım, buna Manşet de dahil... Yanihepimize mikrofon dayanıyor, bu mikrofonun cazibesine teslim olmamamız Zekeriva TemizeL gerektiğini özellikle vurguluyorum." Zekeriya Temizel ise bunun üzerine "cazibenin" arkasındaki madalyonun diğer yüzüne dikkat çekiyor: "Türkiye'deki ekonomik suçlar nasıl ortadan kaldınlacak, kalkmaz, kalmıyor da... Bu insanlar, ekonomik güçle beraber Türkiye'de kamuoyu oluşturan araçlan elinde tutuyoriar. Bir mikrofonun cazibesi bir de mitralyözün tehdidi var arkada. Buna dayanacak bürokrat, siyasetçi varsa ortalıkta, berigelsin. Dünyanın hiçbir tarafında ekonomik faaliyetler ile medya faaliyetleri aynı gruplar içerisinde bu nedenle toplanmıyor artık." AKP'nin demokrasi anlayışı! Parti yönetiminin demokratik olmadığını sık sık dile getiren AKP Istanbul Milletvekili Emin Şirin, bunun için Parti Içi Demokrasi Hakem Kurulu'na kadar gitti. Ancak kurulun daha çok genel merkezi haklı bulan kararlan Şirin'i sinirlendirdi. Şirin, kurula AKP lideri Tayyip Emin Şirin. Erdoğan'ın ilk grup toplantısında yaptığı konuşmayı anımsattı: "AK Partili milletvekili oiarak sizler, diğer milletvekillerinden çok daha özgür olacaksınız. Bunun kaosa ve kargaşaya sebep olacağına da hiç ihtimal vermiyorum. Bu uygulamamızın liderter sultasının kaldınlmasına, keyfı yönetim anlayışının terk edilmesine de katkısı büyük olacaktır. Milletvekillerimiz birerparmak kaldırma makinesi oimaktan çıkıp özgür halk temsilcisi olacaktır Aynca nasıl ki iktidar bûtün sistemlerde olmasına rağmen muhalefet yalnız demokrasilerde bulunuyorsa parti içi demokrasi açısından da muhalefet denilen kavrama şiddetle ihtiyacımız var. Parti içinde muhalefet bir zaaf değil, aksineAK Parti oiarak gücümüz olacaktır. "Şirin, bu konuşmayı anımsattıktan sonra ekledi: "Benim genel başkanın bu konuşmasına uygun hareket edip etmediğimi, genel başkanlığın, parti yönetiminin ve grup yönetiminin genel başkanın bu konuşmasına uygun hareket edip etmediğini, meselenin bir demokrasi anlayışı veya disiplin meselesi olup olmadığını tetkik etmenizi arz ederim." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu. tbmmcum@iaieLnet.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear