Catalog

10 MAYIS 2003 CUMARTESİ CUMHURfYET SAYFA dishab(5 cumhuriyet.com.tr 11 Washington, Tahran ve Şam ile terörle mücadele konusunda Türkiye'nin desteğini istiyor: Suriyeve İran'a karşıçıkınSERKAN DEMİRTAŞ ANKARA-ABD, Itak'taki savaş sırasmdatam destek alamadığı Türkiye'den, teröre destek ve- ren ülkeler listesinde yer alan Iran ve Suriye'ye yönelik "siyasi ve diplomatik baskı" uygula- masını istiyor. ABD'nın küresel terörle müca- dele koordinatörü Büyükelçi Cofer Black, Was- hington'ın Ortadoğu'daki terörle mücadele ko- nusunda kararlı olduğunu belirtirken Anka- ra'nın da bu çabaya destek vermesini istedik- lerini bildirdı. Black, PKK sorununun da çözü- lecegini, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye dönük te- rör eylemlerine izin vermeyecekJerini anlattı. Savunma Bakan Yardımcısı Paul VVolfo- witz'in Ankara'yı eleştirmesinin ardından Washington'dan Türkiye'ye mesajlar sürüyor. Black, video-konferans aracıhgıyla Cumhu- riyet'in sorulannı yanıtladı. Uzun yıllar CIA'da çahştıktan sonra Dışiş- • ABD'nin küresel terörle mücadele koordinatörü Cofer Black, PKK sorununun çözüleceğini belirterek, 'Bu örgütün hiç kimseyi tehdit etmesine izin vermeyeceğiz' dedi. leri Bakanlığı terorizmle mücadele ofisinin ba- şına getiriJen Black, şunlan kaydetti: "Terör- le mücadele sadece Irak için değil tüm Orta- doğu için çok zor bir görev. Bu bölgede terör- le mücadeleiçin yeni stratejimiz yok ama mev- cut olanı güçkndim oruz. Uluslararası işbirti- ği bu aianda çok önenüL Askeri önlemler ka- dar yasal ve polisiye unsurlar da kullamhr. Stratejimiz böigedeki diğer ülkeleri de işbirtt- ği konusunda cesaretlendirmek. Masum in- sanlann hayatianru biıükte konımahyız." ABD'nin terorizmi destekleyenJer listesinde Irak'ın ardından tran, Suriye, Libya, Kuzey Ko- re, Küba ve Sudan'ın bulunduğûnu anımsatan Black, özellikle Iran, Suriye ve Kuzey Kore'nin kaygı yaratnğıru bildirdi. Black, Iran ve Suriye'nin komşusu ve NATO müttefiki Türkiye'den bek- lentilerle ilgili bir soru üzerine de şunJan kay- detti. "Türkiye ile çok yakuı ifişidoıiz var. Tür- kiye'den tstediğimiz, kendimizden istediğimiz- dir: tran'a karşı çıkarak HizbuDah. Hamas ve tslami Cihad gibi terörörgütierine desteğine son vermesine yönelik çabalara kanhnasıdır. Bunun için diplomasryi kuOanmah ve masumlann öldü- rübnesineson verflmesi gerektiğmifletmelidir.Ay- nı şey Surhe için de geçerti. Bu örgütiere destek veriyorlar. Iraktan kaçırüan kide imha silahla- nnın Şam'da olduğu da iddia edilfvor." Türkiye ile ABD'nin birçok konuda işbir- liği yaptığını anımsatan Black, "Bizim strate- jimiz açık bu ülketerekarşı: Sizekarşryızve kar- şıgetecegiz. Mücadeiemizi böJgedeki durum de- ğişene kadar sürdüreceğiz. Bunu rrtifakla, po- litik ve diplomatik yoDaıia yapacağız. Ama bu- nun dışuıda başka unsurlar da var. Biz hiçbir yere gitmhoruz. Bu bir küresel savaşve bunun için de mücaddemiz sürecek" dedi. Teröristierie masaya oturmayız' ABD'nin demokratik bir Irak yaratma peşin- de olduğunu anlatan Black, "Kuzey Irak'ın hiç- birterörörgütüiçin sığınak haünegefanesine izin vermeyeceklerinr vurguladı. Black. Türkıye'ye dönük saldınlara izin vermeyeceklerini belirtir- ken, "Afganistan'a gittik ve onlan oradan çıkar- <hk. Bu kolay obnadL Terör örgürJerinin Irak'ı kullanmalaruıa da izin vermeyeceğiz." dedi. Black, ABD'nin PKK'ye ilişkın yaklaşımını da şöyle özetledi: "PKKterörörgûtüdürveörgüt- krle masaya oturmayız.PKK'yenep karşı okhık." Bıısh'tan Araplara demokrasi cağrısı Ortadoğu serbest bölgeolacak Dış HaberierServisi-ABD Başkanı George Bush dün, 10 yıl ıçınde Ortadoğu ülke- leri ve VVashıngton arasında serbest tıcaret bölgesi ku- rulmasını önerdi ve demok- rasiyle Müslümanlığın bir arada olabileceğine örnek olarak Türkiye ve Endonez- ya'yı gösterdi. Bush, dün Güney Caroli- na Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada Ortadoğu"daba- nş ve ıstikrara en hızlı yol olarak, siyasi ve ekonomik özgürlüklerin kucaklanma- sı çağnsında bulundu. Baş- kan demokrasi ile Müslü- manlığın bir arada olabile- ceğine örnek olarak da Tür- kiye ve Endonezya'yı gös- terdi. Irak'ta Saddam Hiise- yin rejiminin devrilmesini, bölgede reförmlann ilerletil- mesinde bir araç olarak kul- lanma amacına işaret eden Bush, demokrasiyi Irak'ın ötesine de taşımakta ciddi olduğunu belirttı. Bush, 10 yıl içinde Orta- doğu ülkeleri ve ABD ara- sında serbest ticaret bölge- si kurulmasını da önerdi. Bir yetkili. "ABD'nin bu öne- riyie uzun dönemde bölgeye özgürJük getirmek istediği- ni, böylece banşın sağlana- cağuu" söyledi. Paksüt Bağdat'ta BAĞDAT (AA)-Türki- ye'nın Bağdat Büyükelçisi Osman Paksüt, ile birlikte, aralannda Ticaret Müşavi- n Metin Değer, Üçüncü Ka- tip Cem Ulusoy ve Muavin Konsolos Babürşah Cün- gör'ün bulunduğu toplam 10 kişilik heyet büyükeiçi- lik binasına yerleşti. Çahşmalara bugün baş- layacaklarını söyleyen Pak- süt, gazetecilerin Türk Ba- nş Gücü'nün Irak'ta görev yapıp yapamayacağı yönün- deki bir sorusu üzerine "Türk Banş Gücü buraya zorla gelecek değüdir. Bu ko- nuda bir taJep gefirse Türki- ye bunu değerlendirecektir'' şeklinde konuştu. Paksüt, Bağdat'taki Bü- yükelçiliğini yagmacılar- dan koruyan Filistinli elçi- lik şoförü Suhayyip Hüse- yin Hasan ve arkadaşlan- na teşekkür ederek, "Türk gibi davranarak Türk va- tandaşnğuu hak ettiler. " diye konuştu. Washington, Irak'a yaptınmlann kalkmasını öngören tasanyı BM'ye sundu ABD'den petroldeşeffaflık sözü Dış Haberler Servisi - Irak'a uygulanan Birleş- miş Milletler (BM) yaptı- rımlannın kaldınlmasını Öngören tasanyı dün BM Güvenlik Konseyi'ne su- nan ABD, petrol gelirleri- nin yönetiminin "şeflaf ola- cağı" sözü verdi. Petrol gelirinin nereye harcanacağına Washington ve Londra'nın karar ver- mesini öngören tasarı, "ABD ve İngiftere, Irak'ın petrol geürini harcamayet- kisipeşinde" şeklinde de- ğerlendiriliyor. Karar tasansı, silah am- bargosu dışuıda, Irak'a tüm yaptınmlann kaldınlması- nı öngörüyor. BM'nin Irak'taki rolü danışmanlık- la sınırlanıyor ve örgütten yapacağı insani yardımı de- netlemek üzere koordina- tör ataması isteniyor. Tasan, önceki tüm Kon- sey kararlannda yer alan "Am- bargonun kaldınlması BM si- lah denetçüeri komisyonunun kitfc imha silahlanyla ilgili \«- receği rapora bağbdır" hukmü- nü geçersiz kılıyor. Tasarıyla petrol karşıhğı gıda programı- na da son veriliyor. Tasan ka- bul edilirse, Irak petrolü BM de- netimi dışında serbestçe satıla- cak. Elde edilecek gelir BM adına açılan emanet hesabına değil, oluşturulacak Irak Yar- dım Fonu'na yatınlacak. Fo- AÇIKÇA BENZFN K l \ RUĞL - Irak dünyanm ikinci büyük petrol rezervierine sahip olnıasına karşın Bagdatta arabalanna benzin almak isteyen halkuı ohışturduğu uzun kuyruklar dikkat çekiyor. (Fotoğraf: AP) nun danışma kurulunda BM'nin yanı sıra IMF ve Dünya Ban- kası temsilcileri yer alacak. Kimseye söz hakkı yok Tasannın can alıcı noktala- nndan birini, petrol sarışından sağlanan paranın nereye har- canacağına ABD ve tngilte- re'nin karar verecek olması oluşturuyor. Bu konuda BM'ye ya da Güvenlik Konseyi'nin diğer üyelerine soz hakkı tanın- mazken, paranın kullanılması konusunda geçici Irak yöneti- minin de fikri ahnacak. Tasa- n, işgal güçleri ABD ve Ingil- tere'nin 12 ay süreyle Irak'ta tüm yetkiyi ellerinde bulun- durmalannı da hükme bağlıyor. Bu arada, petrol karşıhğı gı- da hesabında 13 milyar dolar bulunduğu belirtildi. Ancak BM, tasan Konsey tarafından kabul edilene kadar Irak pet- rolünün yasal yollardan satıla- mayacağma dikkati çekti. ABD bu nedenle tasannın en geç 3 Haziran'a kadar kabul edilme- sinde ısrar ediyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher, BM'nin tasanyı kabul ermesi durumunda Irak'ın petrol ge- lirlerinin "şerlaf bir biçimde" yönetileceği sözü verdi. Bo- ucher, "Buparanmlraldılar ta- rafından Irak halknun çıkan- na harcanması, şefîafhk içinde, uluslararası fınans kuruluşla- nyla işbirtiği yapılarak sağia- nacaktır" dedi ŞÜKRÜ SİNA GUREL Hafifllk Kişiler ve kurumtir ciddiyet ve tutarlıhktan ne ka- dar uzakfaş(tırıl)ırfa'sa . ° k a d a r "hafifler" ve zayıf- larlar. Zaten "ağıri*"' ki Ş'v e kurumlar açısından bir kütlesel ölçüt ceS'1 -s ö z ü v e edimine çjüvenil- meyi, önem verilrr^yi belirleyen bir ölçüttür. Dev- let ve siyasal-toplümsal kurumlann başkalan ta- rafından giderek d.'n a sıklıkla hafife alınması, dev- letin ve kurumlann •değişim"e uğramasının, "baş- kalaşması"run ilk idımlarındandır. Hele devlette ve kurumlarında s^u^^'uk yerinde bulunanlann bu "hafifliğe" cania başla katılmaları, süreci daha da hızlandıracaktır İlk "hafıflik" belirtlerini, toplumların bir arada var oluştınun ve ilerieyiŞ|nin özünde yer alan "ortak dü- şünce"de, ideolojicte görürsünüz. Bu hafıfliği, siya- sal aianda sorumluuk taşıyanlardan bazılan Cum- huriyetçilik ve Atatürk düşüncesini sıradanlaştıra- cak, özünü boşaltacak biçimde ağızlara sakız yapa- rak gerçekleştirebilırler: 12 Eylül paşalannın yaptık- ları gibi... Bunlara, uygun koşullar bulduklannda, ön- ce "enseyi karartmaym" diye diye "ensemizi karar- tan"eski köşeyazarlan katılır; yenileride, "Atatürk- çülüğün bu ülkeye nezaran oldu?Çok samimi söy- lüyorum, hiçbirzaraflnı bulamadım" diye yazarak ha- fiflik çorbasındatuzlan olsun diye çabalariar. Laik Cum- huriyeti, Atatürk düşüncesini, Türk halkının bağım- sızlığıyla ilgili duyarlılığını hafife almaya başlayan Ye- ni Dünya Düzeni sözde "düşünür"leri, ulus devleti zayıfiatıp "çözme" işinin önemli bir "aleti" olurlar. "Hafifleştirme", sıyasal sorumlu ya da sorumsuz- lann, kendi sonul amaçlanna uygun biçimde, uygu- lama alanında da sürdürüiür. örneğin, Avrupa'ya, Amerika'yayetkisiz-sorumsuz birsiyasal lider, "özel danışmanlan"y\a "seferier" düzenleyip, kendisineve partisine verilmiş ve verilecek destekler uğruna, devleti hem biçım hem de öz açısından "hafiflete- cek" sözleri, bu durumdan yararlanıp ellerıni ovuş- turan yabancı liderlere verir. Bazı sözleri yerine ge- tiremeyip, başkalanndan azar işitilse de, ne gam... En azından devlet ışlerinin "sulandınlması" yoluyla "hafifleştirme" işine katkıda bulunulmuştur! Başkalan da, artık bölgede ağıriığını istemedik- leriTürkiye'yi, devletiylevetemel kurumlanyla "ha- fifletme" işine, dışarıdan sistemli katkılarda bulu- nuriar. Bunlar, "hafifletici mesajları"n\, amacına ve niteliğine uygun "kuryeler e\\y\e Türkiye'ye ulaş- tınriar. Her denileni baş sallayarak onaylayan ve asıl sorulması gerekenleri akıllanna bile getirmekten çe- kindikleri belli olan "kurye"ler, daha sonra yaptık- lan yorumlarda da "Yani Türkiye'ye o bölgede faz- la fingirdeme demek istiyorsunuz değil mi?" gibi "katkılarla hafifliğin doruğunu zorlarlar. Ama, Worfowitz, Grossman ve Perie üçlüsü- nün "/7?esa/"larının biçiminden çok özü, Türkiye'nin nasıl hafifleştirilmek, hafife alınmak istendığıni gös- termesi bakımından, önemlidir. Bu "mesay"lar, ABD'nin bundan sonra nasıl bir Türkiye istediğini, Türkiye'ye bundan sonra sorgulamadan, kendi çı- karları açısından değerlendirmeden "baş üstüne!" dıyerek uygulaması gereken roller düşündüğünü belli ediyor. Üstelik, temel kurumlanmızı, bu arada TBMM ve Silahlı Kuvvetlerimizi de nasıl değeıien- diklerini açıklıyorlar. Bu arada, yakın gelecekte özel- likle Suriye'ye karşı itirazsız kendisini kullandıracak bir Türkiye'nin bölgede hiçbir ağırlığının kalmadığı ve Kuzey Irak'tan da tam anlamıyla uzak durması gerektığı söylenebiliyor. Bizım en önemli güvenlik so- runlarımızı da, şimdilik General Myers komutasın- da çözmeye çalışmamız, daha sonra da "çık" den- diğinde emre uyarak, güvenliğimizi bu generale emanet etmemiz gerekiyor... Maliye Bakanı Unakıtan. adını bile küçümsedi- ği birtoplantıda konuşurken, hafifliğin en "veciz" örneklerini vermiş ve "ulan bizim asıl ihtiyacımız olan tiko paradır" demiş! Salondakiler de gülmek- ten kırılmış ve alkışlamışlar... Oysa bizim en çok gereksinimimiz olan ciddiyet ve ağırlıktır. Hafifleşerek başkalaşma sürecinin sonu, su ör- neğinde, buharlaşmadır... VEFAT (Fıkralar öksüz kaldı) Merhume Yegâne ve merhum Şair Ömer Kayaoğlu'nun tek oğullan; Ayilkin-Sonay ve Ethem'in biricik erkek kardeşleri; Özge ve Özlem'in muhteşem dayılan; Turan ailesinin sevgili damatlan, eşi Sevim Kayaoğlu'nun "Hayatının Anlamı" araştırmacı yazar İZZET GÜNDAĞ KAYAOĞLU 8 Mayıs 2003 tarihinde ani olarak aramızdan aynlmıştır. Cenazesi 10 Mayıs 2003 Cumartesi (bugün) Büyük Selimiye Camii'ndeki öğle namazından sonra Karacaahmet Aile Kabristanı'na defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLESİ VEFAT Hayat arkadaşım, can yoldaşım, Sevgili eşim, araştırmacı yazar İ. GÜNDAĞ KAYAOĞLU nu kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim. Eşi SEVİM KAYAOĞLU Değerli kültür ve sanat adamı İzzet Gündağ Kayaoğlu nu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. YK Y Yapı Kredl Vayınlan YAPI^CKREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCIUK VEFAT Bedia Yigül'ün sevgili yeğeni, Fecir ve Berk'in dayılan İZZET GÜNDAĞ KAYAOĞLU ani olarak vefat etmiştir. ALLAH RAHMET EYLESİN VEFAT Can dostum, münevver insan, Bakıroılık ve Yayıncılık dünyasının pırlantası, yeri doldurulamayacak iyilik timsali, Sevgili ağabeyim İ. CÜNDAC KAYAOĞLU nu kaybettik. Ailesinin ve dostlarının başı sağ olsun. EREN YAYINCILIK Muhittin Salih Eren VEFAT TAMEV (Trabzon Araştırmalan Merkezi Vakfı) Kurucusu, Yönetim ve Yayın Kurulu Üyesi; Araştırmacı, yazar İ. GÜNDAĞ KAYAOĞLU nu kaybettik. Tüm dostlann ve Trabzonluların başı sağ olsun. TAMEV Trabzon Araştırmalan Merkezi Vakfı Başkan Necmettin Karaduman VEFAT Sevgili ağabeyimiz, can yoldaşımız, Yönetim Kurulu Başkanımız İ. GÜNDAĞ KAYAOĞLU nu Son yolculuğuna uğurluyoruz. KAYAOĞLU BAKIRCILIK A.Ş. Çalışanları ÖLÜM DUYURUSU TYS (Türkiye Yazariar Sendikası) üyesi, dostumuz İ. GÜNDAĞ KAYAOĞLU nu kaybettik. Cenazesi 10 Mayıs 2003 Cumartesi (bugün) Büyük Selimiye Camii'nde öğle namazından sonra Karacaahmet Aile Kabristanı'na defnedilecektir. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI VEFAT Babamız, Dedemiz, onurlu insan emekli ilköğretim müfettişi NURİ HACIHASANOCLUnu sevgili eşinin yanına sonsuzluğa uğurladık. Nurcan, Nurten, Nurhayat, Haluk, Nilgün, Kubüay, Emine, Claire - Marie, Necdet, Mert, Yiğit, Cem, Antoine - Ozan, CoraHne -Nur Hacıhasanoğlu