22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
,9 NİSAN 2003 ÇAflŞAMBA CUMHURlYET SAYFA 17 İM S g Etektronüc postac deni2som6cuntfKxw0tcom.tr - Tayyip, dış polrtikaya hâkim değilmiş... "O vüzden düş politikası vaDtvori" İki haber Yılmaz Dikbaş, Rus televizyonlan TNT, TVS ve Kanal-3'den venlen iki haberin Amerikan, Avrupa ve Türk medyasında yer almadığını söylüyor... llk haber şöyle: "Rusya Devlet Başkanı Putin; Irak'ta saldınlar sırasında anasız- babasız kalan çocukfarla, ilaçsızlık ve gıdasızlıktan hasta düşmüş çocuklan Rusya'da misafir etmek istediklerini bitdirip, bu çocukların Iraktan Rusya'ya güvence içinde taşınabilmesi için Amerika'dan izin istedi. Taşıma işlemi uçaklarla yapılacağı için, Irak-Rusya arasında bir 'yeşil hava koridoru' açılmasını Amerika'dan rica etti. Amerikan yetkililer, Rusya'nın bu isteğini reddettiler." Ikinci haber ise: "Amerika, Rusya'daki bir firmaya 50 bin adet tabut siparişi verdi." AMERİKAN MALI ALMA IRAK HALKINA BOMBA ATMA menka'nın Irak a saldınsında medya, petro- le bulanmış karabatak türünden sembol bir fotoğraf bulamadı... Savaş fotoğraflannda hepinsanlarvar... Amerika'nın güdümünde- ki dünya medyasında yaş ve cinsiyet farkı gözetilmek- sizin sivillerin öldürülmesi bile savaşın gereği sayıldı- ğı için bu kez bir sembol fotoğraf çıkmadı! Dün gazetelerde birfotoğraf vardı... 12 yaşında Irak- lı bir çocuk... Adı Ismail Abbas... Bağdat'taki evleri bombalanmış... Bombardımanda beş aylık hamile an- nesini, babasını, kardeşini yrtirmiş... Ismail'in iki kolu kopmuş... Göğsü yanık içinde... Hastanede yatıyor. Amerika, Ismail'in iki kolunu kopartmış, tüm ailesini hayattan kopartmış... Bir başka fotoğraf... Bir kadın, belki anne... İki kü- çük çocuğu kollannın arasına almış, kurşunlardan ko- rumaya çalışıyor... Fotoğrafçı deklanşöre bastıktan sonra, kadın ve çocuklar ölmüş olabilir... Irak'tan gelen benzeri yüzlerce fotoğraf arasından birteki bile birtürlü sembol olamıyor. Amerika'nın güdümündeki medya nedense insan- laria ilgilenmiyor; anlaşılan bir hayvan anyor! Peki Amerika Irak'ta ne anyor? Kimyasal ve biyolojik siiah aramanın yolu Ismail'in kollannı kopartmak mı? Ismail'in evi, kitle imha silah- lannın deposu muydu ki akıllı bombalar gidip Ismail'i, Ismail'in hamile annesini, babasını, kardeşini evlerin- de vurdu? Hürriyet'ten Ertuğrul Özkök, alınmış... Bizim gaze- tenin Medya Aynası'nda yayımlanan ve kendisini Amerikan askeri gibi gösteren fotoğrafı hakaret ola- rak nitelemiş... Niye hakaret? 0 fotomontaj, bir sembol... Amerika'nın savaşını kayrtsız koşulsuz destekliyor- san, elindeki kalemi savaş için kullanıyorsan paralı ya da gönüllü, eli kanlı "coni"den ne farkın kalır? Insan, başını yastığa koyduğu zaman uyuyabilme- li... 12 yaşındaki Ismail'in kolsuz ve yanık bedeni bu savaşın sembol fotoğrafı olabilirdi ama olmadı, olma- yacak. Çünkü onlar, kendilerine sembol olarak kara- batak gibisinden bir şeyler anyorlar... SESSİZSEDASIZ(l) 5O V/LPfO. BU ü Yüksek Yerilim Hatta I efdincutku J yahoo.com IMF'ye "GÖNDERİLMEMİŞ niyet MEKTUPLART Türkive'de sinemalarda... ABD demokrasisinde yargı diktatörlüğü ABD'deki Küba karşıtı etkınlikleri- nin merkezi durumundaki Miami'de beş yıl önce casusluk yaptıklan id- diasıyla FBI ve CIA ajanlan tarafın- dan yakalanan beş Kübalı vardı: Gerar- do Hernandez Nordelo, Rene Gon- zalez Sehvverert, Ramon Labanino Salazar, Antonio Guerrero Rodrigu- ez, Fernando Gonzalez Llort. Beş Kü- balı, ABD'deyargılandı... Kübalılann da- va süresince savunma haklan kısıtlandı, haklanndaki iddianame kendilerine ek- sik olarak bildirildi, avukatlanyla temas- lan kısıtlandı, mahkemeye kanrt sunma- lanna izin verilmedi, lehlerinde tanıklık yapacak kişilere baskı yapıldı... Ve beş Kübalı ABD'ye sığınan karşı-devrirnci Kübalılardan oluşan birjüri tarafından 19 yıla kadar hapıs cezasına mahkûm edildi... Beş Kübalının şu sıra Atlanta Mahkemesi'nde temyiz duruşması var... Ancak, temyizde de Kübalılann bırakın avukatlannı herhangı bırziyaretçi ilegö- rüşmelerine izin verilmıyor; cezaevinde tecrtt koşullanndatutulan Kübalılartem- yiz dilekçelerini dünyadan habersiz bir şekilde hazırlamaya çalışıyor. Miami ve Atlanta'daki mahkeme, ABD'nin Bağdat'ta kuracağı demokra- sinin ipuçlannı venyor! K l l P S İ ABD'ninisteğiüzerine diplomatikkurallardışınaçıktıklangerekçesiyie M l l t l l Qç ifgid, ^jpiomatS(nır dışı edilirken Ayşe Meral soruyor "Türkiye'de- ki ABD'li diplomatlann AKP'lilerie yaptıklan çok özel görüşmeler kural içi mi?" ÇED KOŞESt OKTAY EKİNCt 12 Yıl Sonra Sinan İçin.. Bugün, MimarSinan ın ölümyıldönümü... Bu nedenle Ko- ca Usta 'yı anarken, ABD 'nin Irak 'a saldınsında bombardıman altında kalan eserleri için de sadece seyirciyiz... 1991 de de Sinan Günü 'nü, yine avnı ABD 'nin avm bombar- dımanına tepkiyle kutlamıştık. Dönemin hükümetinin buna ka- yıtsız kalmasım eleştiren yazımı da "MimarSinan 'dan özürdi- leyecek miyiz? " başlığıyla kaleme almıştım. Şimdi, ne o saldınmn ardındaki tarih ve insanlık düşmanh- ğında birdeğişme var; ne de Sinan 'ın mirasmayönelik tahriba- ta bile "ABDmüttefiküği"adına tepkisiz kalınanpolitikada... Böyle olunca, 1991 deki yazım da "geçeHUiğini" hâlâ koru- yor ve değişiklik yapmaya bile gerek kalmıyor... Bu köşenin sınırları nedemyle, bazı kısımlannı çıkartarak "12 ydsonra 1 kez"yayımlıyorum... Vmanm, 3.'yegerekkalmaz... Ozür dileyecek miyiz?.. Dışişleri Bakanlığımızca 1989'da yayımlanan "Türid- ye Dışuıdaki Osmanlı Mima- ri Yapdan" adlı kitabın önsö- zünde de dönemin bakanı Mesut Yümaz şunları yaz- maktadır: "Bu yayının,topraldan üze- rinde Osmanh minıari eserle- rini banndıran ülkelerte Tür- khe arasuıdaJd mevcut dost- hık ve işbnüği anlayışııun pe- kiştirilmesinekadadabuluna- cağı ümid edilmekte, insanb- ğm ortak mirası olan bu mi- mari yapıtiara daha bilinçli olarak sahip çıkılmasına kat- lada bulunmas beklenmekte- dhf Bu yıl ise 9 Nisan'ı, "top- raklannda" Koca Sinan'ın ve öbür mimarlanmızın çok de- ğerli yapıtlannı "bann- dffan" bir ülkeye 42 gün boyunca ara- lıksız yağdınlan bombalann he- nüz dağılmamış dumanlanyla birlikteanıyoruz. , Düzenlenen tö- renJerde, bu yapıtla- nn "ortak insan- hk mirası''ol- ^ * duğunu yine- lerken, savaş süre- since takındığımız "dış poütikanın" bu mirası korumak yönünde \ mi yoksa "yokedilmesinegöz yummak" yönünde mi oldu- nu hiç düşünüyor muyuz? yle görünüyor ki bakanlığı- mızın bu güzel kitabı, önsö- zûnde vurgulanan "01009" konusunda kendilerine bile yeterli "katkıda" bulunama- mışnr... Koca Sinan'ın hünerli elle- riyle yarathğı ve Bağdat ken- tiii süsleyen binalar şunlar: - Şe> h Abdülkadir Gilani Camisi - Murad Paşa Camisi - tmann Azam (Ebu Hani- fc) Camisi - tmam-ı Azam (Ebu Hani- fc)Tekkesi ğunu Oyle sL Aynca, Basra kentinde de yine Sinan'a ait "Maktul Ayas Paşa Camisi" yer ahyor... Bütün bu kültürel zengin- liklerin ve binlerce yıllık Me- zopotamya, Arap-ıslam uy- garlıklannın ürünlerinin bu- lunduğu toprakJar, yüzyılın en gelişmiş "imha gücü" kulla- nılarak bombalandılar. Ne Mimar Sinan Yılı'nda, ne de daha önceki ve sonraki toplantılarda, yayrnlarda ve- rilen "resmi s&Jer" savaş sü- resince hiç kimsenin aklına gelmedı. Ortadoğu'da "Bder ofanak", petrol paylaşımından "pay kapmak", "sadık" bir ABD müttefıki olduğumuzu "kanıtlamak" uğruna, bu- günlerde yine "tören- lerte" andığımız Mimar Sinan'lann yapıtlannı da tehdit eden saldı- nlar karşısında kılı- mız bile kıpırda- madı... Dışişleri Ba- kanlığımız, sözü- nü ettiğim yayuu- na şu saptamayla başlamış: "Uygarhk tarihi, milİetlerin yarattiklan bü- j-ûk eserlerle zenginfcşmiştir." Eğer, yıJalan Ortado- ğu 'da "imar-mşaat işi kap- makiçin*1 harcadığımız çaba- lan, kültür mirasımızı koru- mak için de gösterebilseydik, belki o zaman "uygar bir ül- ke" olarak "Bderü^e" soyun- maya daha çok hakkımız bu- lunabilirdi. Mimar Sinan'ı ölümünün 403. yılında bir kez daha anar- ken, Bağdat'ta ve Basra'da ya- ratıp "bizlere emanet ettiğp yapıtlannı, "petrol kokan bir savaşın bombalarmdan koru- mak" yönünde hiçbir şey yapmadığımız için, ondan ve tüm insanlıktan "özür dileme- miz" gerekiyor. (Cumhuriyet-9 Nisan 1991) - Abdülkadir Gilani Tekke- OekincifS cumhuriyet.com.tr KÎM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakü turk.net ÇİZGÜJK KÂMtL MASARAC1 HARBt SEMİHPOROY semihporoyayahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 9 Nisan MUYDKlUlJb IN UJVLULU17U.. 1B5O 'PA 8U6ÜN, İNSİL İ2 FOTV&SAFÇlSI EADWE*O> MüYB/e/P6E(*4fYge/.f) DOĞPU.HAREZETU ŞEYIB- RİN FOTO6RAHNI Ç£KM£ HERAKJ, 6İPBREK,»A_ ££k£Tİ OLDU6U 3İBİ SAPmMAYA DE6İN VAGA- CAK, YAPACAĞI ÇAUÇMAUUilA,SİUEMAN/N ÖN- CÜLBfiiNPEN BİRİ DUŞUMUNA eEL£C£XTHS. AUBBİZA •YA YERL£$ri>£TEN SOUBA,FOTO6RAF- LAGJYIA ÜNLENECEM- OIAN MüYSEIPSE, SELÜ ARALIfClARLA OlZDlĞİ PO7p6£Af= MA/a'HELS- RJYLB BİR. HAeEKETİfJ TÜM AŞAMALAISJNl gig 8'lfÜ AZDINA ÇEZM£YI gAŞAgACAKrre.M- NA SOJeA,gUNLA2l DONEHSAYPAM gig. KGHPİ ICADI OI/HI </E£D/Gİ SEYDİŞEHİR ASLİYE HUKUK İŞ MAHKEMESİ'NDEN EsasNo:200l/356 Davacı SSK Başkanlığı tarafından davalılar Kadir Tecirli ve arkadaşlan aleyhıne açılan rücuen tazminat davasuun yapılan açık yar- gılaması sırasında venlen ara karar gereğince, Davacı SSK vekilı tarafından mahkememize venlen 25.05.2001 tarihli dava dılekçesi ile ışyen sigortalılanndan 7365956 sigorta sı- cıl numaralı Mustafa Süt'ün geçırmiş olduğu iş kazası nedemyle vefat ettığuıı, bu nedenle yapmış oldukları ödemeler toplamı olan 14.951.189.982.-TL'nın şımdılık 3.737.797.495.-TL'sının yasal faızi ile birlıkte davalılardan tahsilını talep etmekle, mahkememizce ya- pıian araştırma neticesınde davalılardan Kadir Tecırli'nın rtim aramalara rağmen adresı tespıt edılemedığınden davalı Kadir Tecirli adı- na mahkememizde 14.05.2003 günü saat 09.00'da yapılacak olan duruşmada tüm delillennız ile birlıkte hazır bulunmanız, hazır bu- lunmadıgınız veya bir vekılle temsıl ettinlmediğıniz takdırde yargılamaya yokluğunuzda devam edıleceği hususu TK'nln 28, 29, 30 ve 31. maddesi hükrnü gereğince ilanen tebliğ olunur. 10.03.2003 Basın: 12250 PANO DENtZ KAVUKÇUOĞLU Badem Bıyıklı Barbarlap Adının, çok eskiden çevresi surlarla kaplı şa- tolar için kullanılan "A7offa"dan mı, yoksa 19. yüzyılın ikinci yarısındaki sakinlerinin "alafran- ga" giyim tarzlanndan mı geldiği bilinmeyen Mo- da bir süredir "badem bıyıklı barbarlar"m tehdi- di altında. Gönüldaşlannın Ankara'da merkezi iktidan ele geçirmelerinden de aldıklan cesaret- le Istanbul'un doğal yapısı görece bozulmamış ender semtlerinden biri olan Moda'ya karşı amansız bir saldırıya geçtiler. Eğer Moda halkı, Istanbulseverler direnmezlerse şairterin dizeleri- ne, ressamların fırçalanna konu olmuş bu güzel kara parçasını denizden bir otoyol ile kuşatıp öl- dürecekler. Mühürdar sahili, falezler, vapur iskelesi, eski kayıkhane, Yoğurtçu Parkı... Kısacası Kadıköyü ile Kurbağalıdere arasındaki kıyı şeridi birtakım müteahhitlerin cebine üç beş kuruş para koy- mak, biraz daha fazla rant elde etmek uğruna yok edilecek. Deniz doldurulup, betonlaştınlıp kam- yonlara, otomobillereteslim edilecek. Istanbul bir güzelliğini daha yiterecek. Istanbul bir kez daha, Istanbullu olmayan, bu kente karşı hiçbir içsel bağı bulunmayan dağlılar, kırlılar, göçerler tara- fından yönetiliyor olmanın talihsizliğini, acısını, hüznünü yaşayacak. Moda'nın otoyolla kuşatılarak halkının egzoz dumanına boğulmak istenmesinin para pul yanı dışında bir de "intikam" yanı var hiç kuşkusuz. Deniz küttürieri uzun paçalı donlarıyla suya gir- mekle, deniz manzaralı "et lokantalarında" sırt- lan denize dönük oturup, kuyruk yağlı, bol so- ğanlı "acılı"yiyip, şalgam suyu içmekle sınırlı ba- dem bıyıklı barbariar hiçbir zaman kendilerine ait saymadıklan bu semtten intikam alacaklar. Mo- da'nın "onsuz düşünülemez" yanını, denizini otoyollaştırarak rahatlayacaklar. Moda ezelden beri bir "gâvur" semtidir bu ba- dem bıyıklı barbarlann gözünde. Erişemedikleri, ulaşamadıklan, yaşamına ortak olamadıklan el kadar bir coğrafyadır. Istanbul'un çağdaş köşe- lerinden biridir. Bu köşenin insanlannın yaşam bi- çemlerine, giyim kuşamlanna, yiyip içtiklerine ya da onlann anlayacaklan dille kadın-erkek ilişki- lerine, yazın şortla dolaşan kızlanna, kadınlanna, Koço'da oturup rakı içmelerine müthiş öfkelenir- ler. Çöl bedevisi ruhlan, Arap güdümlü kafalan kaldırmaz bu görüntüleri. Kaldıramıyor. "Modemliği" takım elbise giymek, boyunlan- na "Versace" kravat bağlamak, eşlerini ipek tür- banla dolaştırmak, "uygariığı" da otoyollaryapıp üzerinden kamyon, otomobil geçirmek olarak anlryor bu badem bıyıklı barbariar... Çöllerini oto- yollarla donatan, sonradan görmüşlüklerini "7" yıldızlı oteller dikerek taçlandıran petrol emirlik- lerinin kullarını, Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaş- lanyla eş tutuyorlar. Moda'yı otoyolla, gürültü kir- liliğiyle, egzoz dumanıyla boğmak girişimi de bu "eş tutuş"un bir yansımasıdır sonuçta. Planladıklan bu cinayetin gerekçesini sorduğu- muzda "Kadıköyü'nün trafiğini hafifleteceğiz!" diyorlar. "Peki, bunun Moda kıyılannı betonlaş- tırmaktan başka bir yolu yok mu?" dediğinizde, "Birkazıklıyol, birbölümünde tünel de olabilir..." diye yanıt veriyorlar. Oysa Kurbağalıdere'de ilk yıkımlar başladı bile... Kıvırtıyorlaryani... Kendi- lerine örnek aldıklan çöl emirliklerinin, bedevi şeyhlerinin kulları birer "sinek" ya, Modalılan da, fstanbulluları da onlar gibi sanıyorlar. Kıvırtarak, gerçekleri saklayarak onları uyutabileceklerini düşünüyorlar. Fakat kazın ayağı badem bıyıklı barbarlann sandıklan gibi değil. Bu kentin aydınlık yüzlü in- sanlan geri dönüşü olmayan bu cinayete karşı seslerini yükseltiyoriar... Eğersiz de onlardan ol- mak isterseniz, bu cinayete "Dur!" demeyi dü- şünürseniz, Kadıköyü Bilim Kültür veSanat Dost- lan Derneği ile ilişkiye geçin. (kadikoyudostla- ri(a yahoo.com) e-posta adresine ileti gönderin. 0532-774 45 25'e telefon edin. 0216-414 02 06'yafaksçekin... Barbariar diledikleri gibi at oynatamasınlar bu güzelim kentte, biriciklstanbul'da... (e-posta: dkavukcuoglu " superonline.com) (Faks:0212-234 68 73) B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2SOLDANSAĞA: 1/ Sıvas'ta, Anadolu Sel- çuklu döne- minden kal- ma ünlü med- rese. 2/ Ilkel birsilah...Ek- vator kuşa- ğındaki geniş çayularaveri- „ lenad. 3/Adı- yaman'ın bir 9 ilçesi... Kesintilerden sonra kalan miktar. 4/Hisse,pay...Birze- kâ oyunu. 5/ "Ta- şizm" de denilen so- yut resim anlayışı. 6/ Vilayet... Japon lirik dramı... "Içimde renkler uçuşur / — yanar, yeşil tutuşur" (B. R. Eyuboğlu). II 9 Budizm'in, Japonya'da büyük önem taşıyan kolu... Sayılan göstermek için kullanılan işaretlerden her biri. 8/Tez canlı... Nikelin simgesi. 9/Canhlarda bü- tün hücrelerde bulunan ve kalıtsal bilgiyi yapısın- daki genlerle taşıyan ipliksi yapı. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/Konserve zehirlenmesi. 2/Hawaii'ye özgü, gi- tara benzer dört telli çalgı. 3/ Eşi olmayan, biri- cik... "Sana bir — kesip uzahyor ya doğa / Tut- sam tanelerini / Sevincin gözyaşlan derdim bu- na" (Edip Cansever). 4/Akıl... Seviçli, neşeli... Kobalt elementinin simgesi. 5/"— kafeste duran kuştur / Elbet uçar gider bir gün " (Karacaoğlan)... Balık akını. 6/ Acele, tez... Telefon sözü. 7/lnme ya da sakatlık gibi bir nedenle yataktan kalkama- yankimse. 8/Genişlik... ttarya'dabirkent. 9/"Çal- ma, hırsızlık"' anlamında argo sözcük... Temeli • taklide dayanan sözsüz oyun.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear