23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 2003 SALI OLAYLAR VE GORUSLER EVET7HAYIR OKTAT AKBAL ÖzgünlükGetiPdik Diyerek! "Şimdi hangi ülke/i özgûrtüğe kavuşturacağız." Birtakım insanlar, çe/reler vargünümüzde... llle de kendi ölçülerine göe, geri kalmış yerleri, halklan, özgürtüğe, demokraaye ulaştırmak isteğındeler! Ne güzel niyet, re hayırl stek değil mi? Bakıyorsun, bir zorba geçmiş başlarna. bir zorbalar topluluğu, oy- sa halk aç bi laç perşan, belki oy da verıyor, seçim de yapıyor ana özgir değil! Ne yapıp etmeli, orala- ra özgürtük getirmelı.. "Haylaz" üketeri kjrtarmalı! Libya'yı, Kuzey Ko- re'yi.Sunye'y, lran'ı,3omali'yi, nerdezorlayadauy- durma bir seçimle iştaşına gelmiş bir iktidar, bir dik- tatör varsa cnce ye^bır edilmeli, sonra kurtarıcı olarak o ülkelere egsmen olmalı!.. Dağına taşına, toprağın altırıda üstCnde ne varsa... Sana uygarlık getırdik, sana gazoz McDonald's getirdik, yetmez mi? Birde şu var "Sen romşulann için tehlikelisin, sen gizli silahlar, gazlaryıoıyorsun. Bir gün çevrene za- rann dokunacak, iyis> miönceden önlem almalı, se- nı adam etmeli, senı21. yüzyıla yakışır kılmalı. Ça- re mi? Dev ordular, sıahlar, uçaklar, bombalaria her yanını dûmdüz etme/i, senin yaşantını birdûzene sok- malı, kendi kafamıza, çıkanmıza göre!.." Böyle konuşan, bt dediklerini uygulamaya kal- kan kım, hangi ülke? Arjantinlı yazar Eduardo Galeann bu sorunun ya- nıtını şöyle vermış: "Bu ülke dünyadak demokrasi düzeninin bozul- masının baş sorumlusudur. Sürekli askeri darbeler, iç isyanlar, başkaldınar düzenleyen, diktatörtükler yaratan bir tek ülke var. O ülkenin bankalanna mil- yonlarca dolar aklaştınlır, depolannca en çok kim- yasal vebakteriyolojiksilah bulunur.. Ulusal geçmi- şi sürekli bir etnik temizliğe, siyah ya da Kızılderili- leri yok etmeye dayanan bir ülke.., ABD böyle bir ülkeyi nasıl kurtarabilecektir? Kendi ülkesini özgür- lüğe kavuşturmak ıçinsilahlı güçleriyle istila mı ede- cek? Başkalanna yaptklannı kendi ülkesine nasılya- pacak?" Işın açıklaması bu kadar yalın! Demokrasiyi, öz- güriüğü yozlaştıran, ortadan kaldıran kim? Kore'ydi, Irak'tı, Şili'ydi, Guatemala'ydı, Güney Amerika'da, Af- rika'da, Asya'da, Avrupa'da hangi ülke özgürlükten uzaksa, oraya koşmak, yakıp yıkarak, yok ederek on- ları 'haylazlıktan' kurtarmak, silah zoruyla özgür kıl- makL. Böylesi bir köleliğe özgürlük adını verebıldi- nız mı, sorun yoktur! Şımdi sırada kim var? Kim özgürlük istiyor? Kim 'insaniyardım' adı altında köle olmak istiyor? Hay- di tüm güçlerinle oraya, özgürlük getirmeye! Ne de- mişti Madam Rolland, giyotinle başı kesilmeden önce: "Ey özgürlük senin adına ne cinayetler işle- niyor!" NOVITAS Turizm KASTAMONU Safranbolu-Pınorbaşı-İnebolu (16-19 Mayıs) PRAG (14-17 Haziran) e-mail : no Tel : (0212)251 28 08 pbx tr web: \vw\\ novıtas com ır Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA ANISINA ÇARŞAMBA TOPLANTHARI SAVAŞ SONRASIIRAK ve BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'İN ROLÜ Konuşmacı Prof. Dr. RONA AYBAY (Bosna Hersek Insan Hakları Mahkemesı Yargıcı ve tstanbul Bılgı Onıversıtesı Hukuk Fakültesı Ögretim Üyesı) Sunuş Dr. RIDVAN AKIN (Boğazıçı Unıversitesı Öğretun Görevlisi) 30 NİSAN 2003 ÇARŞAMBA 1730 -1930 TARK ZAFER TUNAYA KûMr Merkeâ (Şahkulu Bostan Sok. Beyoğlu - Tünel) Mehmet Farac KOTULER MAHALLESİ "Kanlı topraklarda bir Urfa üestam..." Tüm kitapfilarda GUnizi Vayıncılık 0.212 5121172 CEMÎLE SONAY ile ALİ AYKOL Nişanlandılar. htanbul 27.04.2003 CHP: Zor Günlerin Partisi... CHP zor günlerin partisidir. Hallamız onun öncülüğün- de tüm bu zorluklan aşabilir. Basında CHP'yi ve yöneti- cilerini geçmişte acımasızca eleştirenler şimdi çareyi CHP'ye sahip çıkmakta bulmuşlardır. Dr. Engin UNSAL B irinci Büyük Mıllet Meclisi'ne 1919da kuruJanAnadohıw RumeBMüdafaa-i Hukuk Cemiye- ti'nin ilke ve ülküsü egemendL Kurucu Meclis niteliğindeki I. Büyük Millet Meclisi'nin, Os- manlı'nın küllerinden yeni, ba- ğımsız ve çağdaş bir devlet ya- ratmak gibi zor bir işlevi vardı. Mustafa KemaL Müdafaa-i Hu- kuk Cemiyetinin kahcı ve ya- pıcı olabilmesı ıçın bir siyasal parti kimlığini kazanmasını is- tıyordu. Bu amaçla 6 Arahk 1922'de ülkenin ekonomik, sos- yal ve kültürel sorunlannı çöz- mek üzere halkçıhk ilkesi'ne da- yanan ve HalkFırkası adını ala- cak olan bir parti kuracağını açıkladı. Mustafa Kemal, Içiş- leri Bakanhğı'na 9 Eylül 1923 tarihinde verdiği dilekçe ile ken- di başkanlığında, aralannda Ce- lal Bayar'ın da bulunduğu se- kiz milletvekili tarafından Halk Fırkası'nın kurulduğunu bildir- di. lOKasım 1924 tarihindepar- tinin adı Cumhurrvet Halk Fır- kası olarak değiştirildi. 17 Mayıs 1931 de yapılan üçüncü kurultayda Cumhuri- yetçilik, MüK>etçifik, Halkçıhk, Devietçflik, Laikhk ve Devrim- cilik partının altı ilkesı olarak kabul edildi. Bu ilkeler, içerik- len çağa uyumlu bir biçimde zenginleştirilerek, bugün bile ülkenin geleceğe umutla bak- masını sağlayabilecek nitelikte alü temel ilke dır Bu altı ilkenin çağa uyumlu zenginliğini bir başka yazıda irdeleyeceğiz. CHP, bu altı ilkesi ve inançlı kadrolan ile kuruluş ve kurru- luş yıllannın tüm engellerini ba- şan ile aştı. Halkçıhk ilkesi ile sosyal devleti kurdu, devletçiük ile ekonominin verilerinden top- lumu eşit olarak yararlandırdı, laiklik ve cumhuriyetçilik ilke- leri ile ümmet'i miBet yapü ve egemenliği ona verdi, ulusçuluk (milliyetçilik) ilkesi ile toplu- mu aynı ilke ve inanç bütünlü- ğüne kavuşturdu, devrimcilik anlayışı ile toplumu aydınlat- manın, çağdaşlaştırmanın kapı- lannı açtı. Eğitimde teklik, Köy Enstitüleri, Halkevleri, okuma- yazmayı yaygınlaştırma çaba- lan ile bireyi çağdaş bir insan yapma konusunda ınanılmaz ba- şanlar elde edildi. îkınci Dün- ya Savaşı'ndan ülkeyi uzak tu- tarak banşa, çok partili yaşamın altyapısıru hazırlayarak demok- rasiye olan ınancını ortaya koy- du. 1950 seçimlerinden sonra muhalefet görevini yüklendi ve kendi kurduğu Curnhuriyet'in ilkelerine sahip çıktı. CHP çok zor günlerde ve çok zor koşul- larda bu ülkenin bütünlüğünün korunması, demokratik değerle- nn yaşaması ve esenlik içinde ol- ması için yürekli çahşmalar yap- tı. Devleti kuran ve Cumhuriyet ile yaşıt olan CHP'yi bugün de zor görevler beklemektedir. 2002 Ekim seçimlerinde işbaşına ge- len AKP çağdaşbğm değil, çağ- dışıhğın, dinselliğin motiflerini taşımaktadu-. Toplum ile yerel yönetimlerde tanışmış ve yol- suzluklarla dolu çok kötü ör- nekler sergılemiş, yerel yöneti- cilerin demokrasinin ve Cumhu- riyet'ın temel ilkeleri ile çatı- şan söylemleri, aydınlanma sü- recinin önüne en büyük engel olarak çıkmışnr. 2002 Eküni'nde ekonomik bunalunlar nedeniy- le halkın siyaset yorgunu yöne- ticilere duyduğu öfke deneyim- siz AKP'yi tek başına iktıdar yapmıştır. DP gûnleri gibL^ AKP. TBMM'de sayısal ola- rak DemokratParti'nın 1950'ler- deki günlerini anımsatan bir gü- cün sahibidir ve a>nen onlar gi- bı, "her istediğimi yapanm" ha- vasındadır. Demokrasinin gele- neklerini ve Cumhunyet'in de- ğerlerini unutarak dinsel siyaset anlayışına yandaş olan kışileri hızla bürokrasıye taşımakta ve kadrolaşmaktadır. Deneyimli, birikimli, başanh bürokratlann yerlerine getirilen niteliksiz ki- şilerin devlette sergileyeceğı olumsuz politikalar ve uygula- malann vereceği zarar büyük olacaktır. Politika uretemeyen, siyaset ufku çok dar olan, tari- katlar aracılığı ile topluma ege- men ohnak isteyen AKP, ülke- yi karanlık bir geleceğe doğru itmektedir. Görev yine CHP'ye düşmek- tedir. CHP Cumhuriyet ile ya- şıttır ve kendi kurduğu devletin böylesine hoyratça yok edilişi- ne seyircı kalamayacaktır. CHP ülkenin en yaygın örgütüne, en bilinçli üyesine sahip ve prog- ramı köklü ilkelere dayalı bir çı- nar ağacıdır. ÖbürpartUerin AKP iktıdanna dur diyecek ne gücü, ne inancı ve ne de kadrosu var- dır. Üniversitelerde tarikatlann eline düşmüş genç kızlann tür- banlannı çıkarmasınlar diye saç- lannın ustura ile kazındığı gü- nümüzde cumhuriyetin ve de- mokrasinin değerleri hızla aşın- dınlmak istenmektedir. Görü- nen o ki CHP'nin ikinci bir Kur- tuluş Savaşı vermesi kaçırul- mazdır. CHP halkın ve devletin yanında olduğunu, yaratılması için bunca emek veribniş çağ- daş bir toplumun tel tel çözül- mesine izin verilmeyeceğini, CHP tarihine yakışır bir biçim- de, bir kez daha kanıtlamak du- rumundadır ve bunu başaracak- Or. Bunun için hızla halkın ve ül- kenin ekonomik sıkıntılannı aş- masını sağlayacak ekonomik ve sosyal politikalar üretmelidir. Vergilerin yükü işçinin, memu- nın, dar gelirlinin sırtındadır. Yeni vergilerin borsada hisse se- nedi devirlerinden, bono faizi gelirlennden alınmasını. duble yol projeleri yerine demir ve de- nız yollanna ağırlık verilmesi- ni, yeralü kaynaklannın işlenme- sini, lüks dış alımın durdurulma- sını, bankalardan halkın parası- nı çalanlann üstüne gidilmesı- ni önermeli ve sağlamalıdır. CHP zor günlerin partisidir. HaDamız onun öncülüğünde tüm bu zorluklan aşabilir. Basında CHP'yi ve yöneticilerini geç- mişte açımasızca eleştirenler şimdi çareyi CHP'ye sahip çık- makta bulmuşlardır. CHP'nin yelkenlerini doldu- racak rüzgâr vardır ve bundan ya- rarlanılmahdır. CHP kendi özü- ne sahip çıktıkça büyüyecek ve Türkiye'nin önünü aydınlatacak- tır. Hayatınızda Axess varsa, BP'de bol bol chip-para var. Ayrıca "nereden de bildin" dedirtecek sürpriz hediyeler de var. tinızda Axess varsa, sık sik alışveriş yaptığıniz her yerde bol bol chip-para var, taksit var. Onbinlerce üye işyerinde bol bol chip-para var. Mesela BP'de harcamanızın %2'si kadar chip-para var. Chip-paralannızı anında kazanıyor, anmda harcıyorsunuz. Sık sık alışveriş yaptığimz her yerde "nereden de bildin" dedirtecek sürpriz hediyeler var. Hayatınızda Axess varsa, dünyanın neresinde olursanız olun, her yerde chip-para var. Peki sizin hayatınızda ne var? BütUn bu özellikler, şu anda sahip oldu$unuz Axess kart İçin de geçertidir. 444 25 25 www.axess.com.tr PENCERE Köprülerin Altından Sular Akarken... 'Soğuk Savaş' döneminde ABD'nin Islam dün- yasında yürüttüğü temel stratejinın adı neydi: 'Yeşil Kuşak!..' Müslüman coğrafyası Atlas Okyanusu'ndan baş- layıp Kuzey Afrika'yı katettikten sonra Asya'ya ge- çiyor, Büyük Okyanus'a dek uzanıyordu; 'Aydın- lanma'dan yoksun tanm toplumlan, dinci yöne- timler attında çağdışı rejimlerin karanlığını yaşıyor- lardı. Tek 'istisna' vardı: Türkiye!.. Laik Cumhuriyet, dinci devlet yapısını Aydınlan- ma devrimiyle aşmış tek Müslüman ülkeydi. • Amerikatam kırkyıl Müslüman coğrafyasındadin- ciliği destekledi. Niçin?.. Çünkü hem "Allahsızkomünizm"e karşı Islam ül- kelerinde dincilik "Batı" için güvence oluşturuyor; hem irtica karanlığında yaşayan toplumlan sömür- mek kolaylaşıyordu. Eskiden ülkemizde bir çamaşır suyu firması, rek- lamını "beyazın da beyazı var" diye yapardı; Ame- rika'nın körüklediği irtica kimi ülkede "siyahın da siyahı var" diyerek daha karanlık bir rejime kaymı- yor değildi; Iran, bu yolda ilginç bir örnektir. Yine de 'Yeşil Kuşak'tan bir gedık açılsa bile Ameri- ka'nın 'Allahsız komünizm'e karşı Müslümanları elinin altında bulundurması kırk yıl süresince ba- şanh sonuçlarvermiştir; bu başarının en çarpıcı ör- neöi de Suudi Arabistan'dır. Ozetle ABD bir taşla iki kuş vuruyordu: Hem Sovyetler'i güneyden kuşatıyor; hem geri kalmış Islam ülkelerinin petrol kaynaklarını sömürüyordu. • Türkiye'nin dünya ölçeğindeki 'Veş/7 Kuşak'stra- tejisinde özel bir yeri vardı; Amenka Anadolu'da ge- ricıliği, tutuculuğu, Islamcılığı, dinciliği benimseyen örgütleri ve partileri destekledikçe, 1923 laik Cum- huriyet devrimini benımsemiş toplumda denge bo- zuluyordu. Dinci karşıdevrim, tam kırk yıl, ülkemizde dış desteğe dayanarak gelişti. Bugün iktidardadır. Ancak yaşanan olayların yörüngesinde hiç kim- senin gözden kaçıramayacağı bir çarpıcı zikzağın altını çizmekte yarar var; irticanın Türkiye'de ikti- darlaşmasıyla 'Yeşil Kuşak Stratejisi'nin yıkılması, zamanlama bakımından çelişkili bir buluşmayı vur- guluyor. • Sovyetler 1991 'de yıkıldığı için ABD artık 'Yeşil Kuşak'tan bir yarar umamaz; Irak'ı işgal eden Bush yönetimi bu gerçeğin farkına daha tüm boyutuyla varmamıştır; ama, yakında Beyaz Saray'ın ayak- lan suya erecektir. 'Allahsız komünizm' aradan çık- tığı için, Amerika Islam dünyasında kendi elleriyle besleyip büyüttüğü şeriatçılaria karşı karşıya kal- manın bedelini ödemek zorundadır. Müslüman, artık komünizmi unutup Amerikalıyı mı büyük düşman sayacak?.. Irak'taki olaylara dikkat gerekir, Saddam yıkıl- dıktan sonra dinciliğin boyu posu, endamı siyasal aynaya daha çok yansıyacak... • Türkiye Islam coğrafyasında tek laik ve demok- ratik toplum, Batı modelini benimsemiş, Avrupa'nın eşiğinde bir Cumhuriyet!.. Sürekli gerici Müslü- man dünyasının kuşatması altında değil miydik?.. Dinci Islam modeline ters bir düzeni benimseyen Türkiye'ye kim dosttu?.. Suriye mi, Iran mı, Irak mı, Suudi Arabistan mı, ötekiler mi?.. ABD'nin artık 'YeşilKuşak' stratejisine 'ihtiyacı' kalmadığı görülüyor... Bu yeni konuşlanmadaTürkiye-Amerika ilişkile- ri nerede çatışıyor?.. Nerede çakışryor?.. Yeni hesabı Bush'un. RumsfekJ'in. PoweH'ın ye- terince yaptıklannı sanmıyorum; Irak'taki deney bu takımın gözlerinin açılmasını sağlayacak... Ankara (dünya petrol fıyatlannda söz sahibi ol- mak iddiasını taşımadığına göre) laik Cumhuriye- tin çıkarian açısından daha gerçekçi bir durum de- ğeriendirmesi yapmak zorundadır; bundan böyle Amerika'nın Türkiye'de dinci bir iktidan destekle- mekte yaran var mı?.. Varsa, nedir?.. INGILIZCENIZ İNGİLİZCENİZ sorun yaratıyor ise... veya... geleceKte, sevdlKlerlnlzln bu sorunları yaşamalarını Istemiyorsanız. The English Centre Oil Okulu size akılcı çözümler öneriyor genel ingilizce programlan çocuklara özel programlar »irketler ve Kuruluslar için özel programlar ingilizcesi programları honusma sınrfları bire-bir egitim - IELT5 - KPD5 hazırlık programları BOgl İçin tSTANBOL Rijmoll Cad So 92 80220 Osmanbey Tal (0212) 225 91 72 - 247 09 83 moff Irrtamat ENGLİSH CENTRE ASLIHAN IŞITMAN &• CÜNEYTELDEM EVLENDÎLER 26 Nisan 2003 tstanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear