Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29NİSAN2003SALI CUMHURİYET SAYFA
17
Istanbul Kâğrthane'de
Cemil Meriç llköğretim
Okulu... Okul,
büyükşehir
belediyesinin yaptırdığı
ve kapatılan Refah
- simgelerinden
"başak" adını
taşıyan Başak
Konutlan'nın yamnda...
Okulun koridorunda bir
tabela... AKP
iktidanndan sonra
asılan tabelada
"Şefkat,güleryüz,
doğruluk, iyi eğıtim ve
öğretim... Bunlan
vermeden,
çocuklanmızdan hiçbir
şey istemeye hakkımız
yoktur" yazıyor...
Yazmın altnda "Recep
Tayyip Erdoğan"
imzası... Okul müdürü
Mahmut Çildan'a
Kâğrthane Milli Eğitim
Müdüriüğü yakışır artık!
BBktrortk poste: deni23omecumhuriyatcom.tr
argrtay Birinci Başkanlık Kurulu'na verilen
bir dilekçeden anlaşıldığına göre, ortada hu-
kuk tarihine geçecek ilginç bir dava var...
Davanın konusu, 1 milyon dolan aşkın yani
yaklaşık 2 trilyon liralık bir çek için bir şirketin açtığı
"menfi tespit" davasında Yargıtay'ın verdiği birbirinin
tam zıttı kararlar... Şöyle ki:
Davacı şirket, Istanbul 7. Asliye Ticaret Mahkeme-
si'nde açtığı davayı kazanıyor... Davalı taraf, temyi-
zegidiyor...
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, dosyayı duruşmalı ola-
rak inceliyor ve 29 Kasım 2O0O'de mahkeme kararı-
ntn oybirliği ile onanmasına karar veriyor.
Davacı şirket davayı kazanmış oluyor.
Ancak davalı şirket, karar düzeltme yoluna gidiyor.
Yargrtay 15. Hukuk Dairesi, daha önce oybirliği ile da-
vacı şirket lehine onadığı karan 2 Nisan 2001 'de yi-
ne oybirliği ile bu kez davacı şirket aleyhine bozuyor.
Yargrtay 15. Hukuk Dairesi'nin bozma karanna
- AKP bütûn hızıyla
kadrolaşjyormuş...
"Aceteeden..."
Yargıtay
uyan Istanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi de yeni-
den görülen davada davacı şirket aleyhine karar ve-
riyor.
Bu kez davacı şirket temyize gidiyor. Yargıtay 15.
Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin karannı 20 Ekim
2002'de oybirliği ile davacı şirket lehine bozuyor.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, karannda, bilirkişi ra-
porlannın yetersiz olduğuna, alınan ek raporun boz-
maya uygun inceleme içemnediğine, davacı tarafın
itirazlannın cevaplandınimadığına, yeniden bilirkişi-
ler aracılığryla bozmaya uygun araştırma yaptmlma-
sına, Yargrtay denetimine elverişli kesin hesap çıkar-
tılmak üzere yeni bir rapor alınması gerektiğine hü-
küm veriyor.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin bu karan üzerine
davalı şirket tekrar karar düzeltme istiyor. 15. Hukuk
Dairesi, önceki karannda istenenleryerine getirilme-
den, dosyaya yeni bir belge girmeden karar düzelt-
me istemini yerinde buluyor ve Istanbul 7. Asliye Ti-
caret Mahkemesi'nin davacı şirket aleyhine verdiği
kararın oybirliği ile onanmasına karar veriyor.
Davalı şirket de, davada dosya içeriği değişmeden
birbiriyle çelişen kararlar alan Yargıtay 15. Hukuk Da-
iresi başkan ve üyelerinin cezalandınlması istemiyle
Yargrtay Birinci Başkanlık Kurulu'na başvuruyor.
Davacı şirket, şikâyet dilekçesinde, davalı şirketin
Yargrtay'a karar düzeltme isteminde bulunurken bir
avukata 150 bin dolar avukatlık ücreti ödediğinden
de söz ediyor... Bu avukat, daha önce Adalet Ba-
kanlığı'nda Personel Genel Müdüriüğü koltuğunda
oturmuş...
Dava içinde davaya dönüşen bu ilginç dosyayı
Yargrtay Birinci Başkanlık Kurulu bakalım nasıl çö-
zecek?
Fark
*
Sinan Uzun soruyor.
"TBMM'nin 83.
yıldönümü
törenine ağzında
sakızla katılan
Bayındırlık ve
Iskân Bakanı Zeki
Ergezen'in davranışıyla,
Nouma'nın Beşiktaştan
kovulmasına neden
olan davranışı
arasındaki fark nedir?"
SESSlZSEDASlZf!)
Yûksek Yeritim Hatt
erdincutlcu@yahoo.com
Amerikan yayılmacılığuun çANına ot tıkamadığımız
sûrece çANLAR bizim için çalmaya devam edecek!
Kırmadan kınldığını belli etmek ,
"Kırmadan kınldığını belli etmek ne
kadar zordur" diyor Nevzat Tekin:
"Yıllarca emek vererek biriktirdikle-
rinizin, inandıklannızın üstüne kafayo-
ran bir başka insanın sizin bakmadığı-
nız bir açıdan bakması sonucu gör-
dükleri telaşlandınyor insanı!
Içindeki koca bir yaşamı savunma
mekanizması tetiğe basıyor aniden ve
bu hareketiyle kınp döküyor belki de
bir başka insanın biriktirdiklerini, inan-
dıklannı!
Kırmadan kınldığını belli etmek ne
kadar zordur!
Üslup sorunu nedeniyle günlük ko-
şuşturma içinde bazen bize düşen, o
iç sızlatan durumun 'gülüşünün bir ya-
ra izi gibi durması'dır yanağımızda!
'Üslup beyan ayn lyia insandır" demiş
Yahya Kemal Beyatlı... Uzun
yıllar önce yeteneğinden hiç
kuşku duymadığım birinin yap-
tığı hareket yanağımda kocaman bir
yara izi gibi durmuştu!
O gün eve gelip bir kâğıda 'Yetenek-
li insanlann küstah olmaya hakkı yok'
diye yazıp evdeki panoya asmıştım!
Artık onun yetenekli biri olduğuna
inanmıyorum!
0 mu? O kendini hâlâ yetenekli zan-
nediyor! Sorun biraz da sizinle ilgilidir
aslında! Bütün insanlara insan oldu-
ğundan dolayı tanışırtanışmaz 100 pu-
an verirseniz, onun olumsuz her hare-
ketiyle kırdığınız bir 10 puan sizin ona
prim verme davranışınızdan da kırdı-
ğınız bir 10 puandır! Yani yitiren sade-
ce o değildir! İyi bir gün olsun yann..."
Eğitimde Bilişim ve
Teknoloji
tGÜRŞENKAFKAS
Küreselleşen dünya, bü-
yük bir bilişim devrimine
sahne oluyor. Ulus olarak biz
de bu devrimi yakalayabil-
meliyiz. Bilişim çağı gereği
büyük bir değişimi yaşıyo-
ruz. Bilişim teknolojilerinde-
ki hızlı gelişmeler ve iletişim
ağının örülü dönüşümü dün-
yamızı bir uçtan bir uca sa-
nyor. Bu değişim ve gelişim
rüzgânndan yararlanmalıyız.
Bilgi akışı, ulaşım ve bilgilen-
diıme konularında dünyanın
giderek küçüldüğünü görü-
yoruz. Dünyanın bir ucunda
oluşan bir yenilik ya da bilgi,
anında her tarafa yansıyor.
Yani bilişimde, teknolojide
sınıriar aşılıyor, sınırlar kalkı-
yor.
Bu hızlı değişim rüzgârı
eğitimi de ilgi alanı içine alı-
yor. Bilişim teknolojisindeki
bu yenileşmelerle olayları,
bilgileri, yenilikleri, ses ve
görüntüleri anında edinebili-
yoruz. önemli olan, bireyle-
rin konu ile ilgili eğrtilmeleri
veteknolojik donanımı kulla-
nabiliyor olmasıdır. Bilgi ne-
rede olursa olsun, belge, ki-
tap, sunum, rapor vb. tüm
kaynaklara erişmek, edin-
mek mümkündür. Eğitimde
bu gelişmelerle yer ve za-
man kavramı da değişiyor.
öğrenmenin, bilgi edinme-
nin yeri ve zamanı kalmıyor.
Böylece eğıtim kurumlarımı-
zın klasik duruşundan sıyrı-
larak, bilişimin ve teknoloji-
nin yer aldığı donanıma eriş-
mesi kaçınılmazdır. Eğitimi-
miz öğrenci merkezli olmalı-
dır. Eğitim kurumlarımızda
yenilikçi bütün donanım
araçları, yan nesneler olarak
bireyin eğitimine de destek
olmalıdır. Tabii ki öğretmenin
eğitimi de bu doğrultuda ol-
malıdır. öğretmen iyi eğit-
meli, teknolojik donanımla
buluşturmalıdır.
Yaşamımızı büyük ölçüde
etkileyen bu gelişmeler, ço-
cuklarımızın eğitiminde de
yer almalıdır. Eğitimde bu
değişim ve gelişim sonucun-
da "ezberci eğitime" son ve-
rilebilecektir. Araştırarak, gö-
rerek, inceleyerek öğrenme,
daha aydın gençlerin yetiş-
mesini sağlayacaktır. Göre-
celi bir eğitim yerine, göre-
rek, duyarak eğitimi kalıcı
bilgilere ulaştıracaktır. Birey-
lerin eğitiminde verimlilikte
önemli kaynak "yaparak-ya-
şayarak" eğitimdir. Bilişim ve
teknoloji ile bu seçeneğe eri-
şilmelidir.
Teknoloji, bireyin yaşamın-
da önemli bir araçtır. Eğitim-
de, sağlıkta, kültürde ve sos-
yal gelişmede kullanılmalıdır.
Teknoloji bireyin yaşamını
kolaylaştıran, öğrenmeye
görsel katık sağlayan önem-
li bir buluştur. Bilişim ve tek-
nolojtyi öğrendiğimiz gibi
bizler de öğrendiklerimizle
üretebilmeliyiz.
Uluslar bilişim ve teknolo-
jide yanşıyorlar. Bu iki dalda
etkinlik ve üstünlük kimde
ise güçlü ulus da o olacaktır.
Bilişimin temeli, araştırma ve
geliştirmedir. Bunu başaran
uluslar, diğer ulusları da yön-
lendirir, hatta egemen oluriar.
Ulusça bilgi toplumu olma
yolunda var gücümüzle ça-
lışmalıyız. Çağın gerisinde
kalmış, yozlaşmış, karanlık
düşüncelerden çocuklanmı-
zı ve gençlerimizi uzak tut-
malıyız. Bireyler, aileler, ku-
rumlar ve devlet hızla geli-
şen dünyanın bilişim ağın-
dan pozitif yönde yararlan-
malıdır. Ulusların bilişim ya-
nşına çocuklanmızı eğiterek
hazırlamalıyız. Ekonomik
yönde güçlü uluslar, daha
özgür bir yaşama sevinci
içinde oluriar. Ortaçağın dü-
şünceyapısını değil, bilgi ça-
ğının düşün kurgulannı içimi-
zesindimneliyiz. Geleceğimi-
zi mezar taşlarıyla övünerek,
yiğrtlik destanlarımızı anlata-
rak değil, değişim ve gelişi-
min nedeni olan bilgi çağını
anlayarak kurmalıyız. Yakın
gelecek hedefimiz, iyi bir
uzak gelecek amacımız ol-
malıdır. Bu temenniler ço-
cuklanmızın çağdaş eğitimi
ile olacaktır. Bilişim devrimi-
ni, bilgi çağını ancak onlar
yakalayabileceklerdir. Bugü-
nü sağlıklı bir biçimde değer-
lendirerek, yarınlarımızı kur-
malıyız. Eğitimin temel kay-
nağı sevgi-bilgi- başandır.
Her zaman, her yerde ve
herkes için bilişim örgülü
eğitim gereklidir. Ata-
türk'ün, "Engerçekyolgös-
terici bilimdir" özdeyişi reh-
berimiz olmalıdır.
ÇtZGtLÎK KÂMİL MASARACI
o\-HARBİ SEMİB POROY semihporoy@yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIS 29Nüan
"B0TANY BAY " NERBDE?
17?O'7E 8UGÜM, ÜtJLÜ INSIÜZ KÂÇİFt JMM£S
OOOK, AVUSTgALYA'NtM DO&JSUHMKf
"&OTAMY KÖeF£Zİ"ME
COOK, "eNoeAvoue"AOU e£Mts/yi.£~
T7Ğ/ IUZ DÜNYA YOl&lLUĞUfiJUfJ (
^ /K/NC/ YAe/SfHDA yEUİ ZELA
ç
POĞU /C/r/Sf &OYI/MC/I
MlŞTT. <S£MİO£
SÜNÜH ÇOK ZEN&ifJ OLDUĞUUU SÖYLE-
YfNCE, AOM/ *8Om*/Y 8AY"KOYMÜÇ-
7İ
KÜLTÜR • SANAT (0212) 293 89 78
YEDITEPE OYUNCULARI
Haluklşık ;
Yöneten: Şakir Gürzumar
HADi ÇAMAN, HALiT AKÇATEPE, 4 ^
SUNA KESKiN. AYÇA BiNGÖL
Persembe, Cuma, Ctesi: 20.30; Pazar: 15.30
1995-2003 Resimleri ile
ADNAN ÇOKER
MİNE SANAT GALERİSİ'NDE
7Nis«n- 15May»2003
Pazar giinieri de randev* ik açığız
GALERISI
/ . . n f t
r R
A r r . . ı T:0216385 1203-Fax:4672677
CADDEBOSTAN wwwJB
«e$anat.(o«
Dil Derneği'nin Türkçe Sözlük'ünü, Yazım Kılavuzu'nu
kullanmak hem Türkçe'ye, hem derneğe katkıdır.
Bilgi için: 0312-425 83 60
\HÎSSE-İ ŞAVİA\
Komedi 2 Bciüm 100. Oyvn
HADİ ÇAMAN TIYATROSU
Teşvikiye Cad. No. 160 Nişantası
Tel: (0-212) 246 17 77-219 36 29
EFESJ
Pdsen /ill
E F E S Pilsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek.
İlanlannu İçin
(0212)293 89 78
perareklam@perareklam.com.tr
perareklam@superonline.com
www.perareklam.com.tr
Başka Türkiye Yok
Haydi Fidan Dikelim
0RMAN BAKANLIĞIAĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ
GENEL MÜDÜRLÜĞİ)
Elika'm
Yaşamı benimle paylaştığın ve dünyamı
aydınlattığın için sonsuzteşekkürier.
Nuri'n
Memleket meseleleri ile ilgilenenlerin
yeni intemet adresi
inadina.com
Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
SAFTA KAHRAMAN
KALEM
METtN ERKSAN
Enosis Dogması
Yunanistan Pan Hellenic Sosyalist Parti (PASOK)
Genel Başkanı, Yunanistan Başbakanı ve Avru-
pa/Avrupalı Birliği (AB) dönem başkanı Kostas Si-
mitis, Güney Kıbns Rum Devleti'nin AB üyesi olma-
sı nedeniyle Güney Kıbrıs'a gitti. Coşkulu bir tören-
le karşılandı ve törende yaptığı konuşmada ilk tüm-
cesi şu oldu. "Enosis'i başardık"
Açıklama: Pan Hellenizm; Yunan Irkglığı'nın, Yu-
nan Yayılmacılığı 'nın (Emperyalizmi'nin) simge söz-
cûğüdür. Sosyalizm: tüm ırklann, tüm insanlann si-
yasal, toplumsal, ekonomik, hukuksal, küttürel eşit-
liği'nin ve ırtçılık/yayılmacıiıkkarşıtlığının simge söz-
cüğüdür. "Pasok Partisi" adı ve yapısı içinde Pan
Hellenizm ve Sosyalizm sözcüklerinibiraraya getir-
mek, gülmece/mizahbilim (humouriogy) kapsamın-
da düşünülecek bir olgudur.
Grek dilindeki Henosis sözcüğü, Yunan dilinde
Enosis sözcüğü biçiminedönüşmüştür. Henosis ve-
ya Enosis sözcüğü; bırlik, beraberlik, bitişiklik, bir-
leştirme, bire indirgeme, katma, ekteme, bağlama
anlamında bir sözcüktür. Latince Unitas, Ingilizce
Unite, Unity sözcükleri gibi.
Grek dilindeki Dogma sözcüğü, Türk diline gene
Dogma sözcüğü biçiminde ve anlamında girmiştir.
Dogma sözcüğü Grek ve Türk dillerinde; bilimsel bil-
gileri yadsıyan (inkâr eden) bir düşünce, söyience (ef-
sane) ve boşinan (hurafe) oluşumlanndan, kaynakla-
nan ideolojik bir ögreti ve sav anlamında kullanılır.
Enosis Dogması; önce Yunan Ulusalcılığı'nın
sonra Yunanistan Devleti'nin her Yunanlının bilıncin-
de ve bilinçaltındaoluşturduğu ve canlı tuttuğu; ana-
soycu (ırkçı), ırksal (etnik) bir söylence ve bir ilkedir.
Akıldışı, bilimdışı, hukukdışı, bencil, çıkarcı, bağnaz,
tutucu, saldırgan, kıyıcı, şoven, dinci, yayılmacı ve
militarist olan Enosis efsanesı ve ilkesi, Enosis söz-
cüğünü "Tannsal ve Kutsal" bir dogma niteliğıne dö-
nüştürmüştür.
Enosis Dogması ile büyülenmiş her Yunanlı, fa-
reli köyün kavalcısının arkasından giden çocuklar gi-
bi, Enosis sözünün çekici büyüsünden kurtulamaz.
Hiçbir bilimsel, hukuksal, tarihsel niteliği olmayan
Enosis Dogması Yunan ulusal biriık ve beraberli-
ği'nin simgesidir. önce Yunanlılığın sonra Yunanis-
tan Devleti'nin; yayılmacı, büyümeci ve elde etmeci
amaçlannı göstergeleyen; Filiki Eterya, Etniki Eter-
ya, Megalı Idea, Pan Hellenizm, Büyük ve ölümsüz
Bizans, Büyük Yunanistan, Tannsal/Kutsal ve ölüm-
süz Başkent Konstantinopolis, Enosis, Panhellenic
Kıbns Enosis deyimleri ve oluşumlan; Yunan ulusal
bilincini oluşturan, Yunan ulusallığını devingen ve
coşkulu olarak sürdüren özendırici ve onurtandıncı
okjulardır.
Yunanistan'da; devlet, hükümet, milli eğitim/öğre-
tim bakanlığı, kültür bakanlığı, muhalefet ve iktidar
basını, resmi ve özel radyolar, resmi ve özel televiz-
yonlar, Yunan kilisesi, Yunan ordusu, Yunan haberal-
ma örgütleri, müzeler, kütüphaneler ve yüzlerce ku-
ruluş bu kavramın yayıcısıdır.
Yunanistan Enosis tutkusuna ilişkin ilginç bir iste-
ğini, "Sevres Banş Antlaşması'nn hazııiık aşaması
olan ve 12 Şubat/10 Mart 1920 tarihleri arasında ya-
pılan 1. Londra Konferansı'nda gündeme getirmiş-
tir. Yunanistan Başbakanı Eleutherios Venizelos
(1864-1936) 8 Mart 1920'de yapılan toplantıya sun-
duğu muhtırada; Büyükada, Heybeliada, Burga-
zada, Kınalıada ve bu adalar çevresinde bulunan
adacıklan Türk yönetiminde Yunanlı kimlikterini ko-
rumuş Yunan adalan olarak tanımlamıştır.
E. Venizelos Yunan kimliklerini korumuş olan bu
dört adanın ve çevredeki adacıklann Istanbul'a ve Is-
tanbul Boğazı'nayakınlıklan nedeniyle, devtetterara-
sı komisyonun denetiminde bulunacak olan Istanbul
şehrinin ve Istanbul Boğazfnın yönetımine bağlan-
masını istemiştir.
Üstelik aynı muhtırada E. Venizelos, Erdek Yanma-
dası'nın kuzeyinde Marmara Denizi'nde bulunan ve
Marmara Adalan olarak bilinen on adayı Yunan
adası niteliğinde tanımlamış ve bu on adanın Yuna-
nistan'a verilmesini ve Yunanistan'a bağlanmasını
kesin bir koşul olarak ileri sürmüştür.
E. Venizelos'un Sevr Antlaşması kapsamında yap-
tığı bu isteklerini okudukça aklıma şu gelir. Eskiden
Pendik sahili önlerinde, karaya altmış veya yetrniş
metre uzaklıkta Pavli Adası adlı bir adacık vardı. Üs-
tünde zeytin ağaçlan bulunan bu adaya Istanbullu-
larpiknikyapmakiçinkayıklagiderdi. Pavli Adası'na
yüzerek gitmek Istanbul çocuklannın ayncalıklı bir
eğlencesiydi. Pendiktersaneteriyapılmadan önce bu
ada vardı. Şimdi yok sanınm. E. Venizelos Sevr Ant-
laşması kapsamında neden bu adayı istemedi aca-
ba!.. Kaldı ki adanın adı daRumca. E. Venizeios Pav-
li Adası'nı neden Enosis istekleri içine katmadı?.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAH
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN
SAĞA:
1/ Ispanya'da
yaşayan ve bu
yanmadaya
adını veren ta-
rihöncesi halk.
2/ Japonlara
özgübirtürgü- e
reş... Eskiden
bir erkeğin ilk '
eşi üzerine al- 8
dığı kadın. 3/ g
Bileşiminde
kurşun oksit bulunan
cam. 4/ Sirke ya da li-
mon tadında olan...
Yapraklan salata gibi
yenen kokulu bir bit- .
ki. 5/ Sodyumun sim-
gesi... Kesintilerden
sonra kalan miktar...
Adlan sıfat yapan bir
yapım eki. 61 En yük- 8
sek aşamadaki asker. 9
7/ Huzur... tki tarla arasındaki sınır. 8/ Romanya'nın
plaka işareti... îzmir'in Seferihisar ılçesındeki ünlü an-
tik kent. 9/Yüksek rakımlı ûlkelerde turizm ve dağcı-
lık etkinlikleri arasında yer alan yürûvüş gezileri.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Bursa kökenli, yoğurtlu döner kebap. 2/ Pakistan ve
Afganistan'da, kadınlann yüzlerini örtmek için kul-
landıklan peçe... Motoriu taşıtlarda direksiyon ile te-
kerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan mil. 3/ Halk di-
linde "sütkardeş" anlamında kullanılan sözcûk... Bir
nota. 4/ Don Kişof un atının adı. 5/Van Gölü'nün do-
ğusunda bir göl (V Bir kenara atılmış. uzaklaştınlmış...
tlkel bir silah. II Dürülerek bonı biçımi verilmiş deri
ya da kâğıt tomar. Otomobilin, üzerine karoser otur-
tulan iskelet bölûmü. 8/ Sosyolojide boy. 9/0muzdan
çapraz olarak bele inenbağ... Gümüşün simgesi.