Catalog

5 ŞU6A- 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Nekuş.neteve; •butuyvaım - Baykal, Irakta savaşa sınırlı destek vermiş... "Sınıriı sorumlu muhalefet lideh!" Tersine # Türkiye'de halkın yüzde 90'ının Avrupa Biıiiği'ne girmek istediği söylenryor fakat Türkiye Avrupa Birliğrne giremiyor... Türkiye'de halkın yüzde 90'ının Irakta savaşa karşı olduğu söylenryor fakat Türkiye Amerika'nın yanında savaşa giriyor... Türkiye'de ya halk neyi isterse tam tersi oluyor ya da Amerika ne isterse o oluyor! A nkara'da bir dergi yayımlanıyor: Üç aylık fi- kir ve eleştiri dergisi Ulusal... Dergiyi yayım- layan kadro kendilerini ulusal solu benim- seyen genç "arayışçılar" olarak tanımlıyor... Arayış sözcüğü, 12 Eytül döneminde yayımladığı der- gi ile DSP Genel Başkanı Bülent Ecevrt i çağrıştıra- bilir... Evet, doğru... Ancak Ulusal'daki genç arayış- çılann yaklaşımı farklı: "Ulusal solu, siyasal terim olarak Türk siyaset dili- ne kazandıran Bülent Ecevit ve DSP olmuştur. Yal- nız, Ecevit, ulusal sol argümanların ne olduğu konu- sunda herhangi bir çalışma yapmamış, sadece çok genel ulusal konulardaki tavnnı ulusal sol anlayışının bir gereği olarak ortaya koyduğunu söylemiş ancak net bir ulusal sol tanımlaması yapmamıştır. Ulusal sol düşünce Ecevit kişiliğinde 1995 seçimlerine ka- dar, çok silik bir şekilde, pratik siyasete taşınsa da DSR bu tarihten sonra bu silik çizgiden bile tamamen uzaklaşmıştır." Ulusal Ulusal'ın genel yayın yönetmeni Hakan Reytıan ulusal sol düşüncenin temel özelliklerini şöyle sıralı- yor: " Kapitalizm karşrtlığı. Kapitalizmin neden olduğu sömürgeciliğe karşı ulusalcı direniş. Bütün dünya halklannın ulusal duyarlılıklanna sahip çıkma ve maz- lumlarentemasyonali ideali. Sömürgeciliğin polisgü- cü olan faşizme ve her türtü faşizan baskılara karşı ulusal demokrasi mücadelesi. fnsanın tarih üretme potansiyelini açığa çıkaracak özgürlükçülük. Aklın özgürleşmesini engelleyen bütün dogmalardan kur- tulma, bilimi ulusal onurla birlikte gerçekleştirme ara- yışı olarak aydınlanmacılık. Bütün harekettarzını, her ulusun kendi ulusal gerçekliğinin ve insanlığın ortak tarihsel geçmişinin ışığında gerçekleştirmek şeklin- de bir ulusalcılık ve enternasyonalizm." 0.312. 441 45 76 numaralı telefon-faksla iletişim kurulan Ulu- sal'ın manifestosundan birkaç satır. "Düşüncemiz 'insan' merkezlidir... Kapitalizm, sö- mürgecilik ve emperyalizm insanın özgürleşmesinin önündeki en büyük engeldir... Emperyalizm ve ulu- sal bağımsızlık sorunu, somut sınrfsal ve feodal ege- menlik/sömürü ilişkilerinden ayn ele alınamaz... Ulu- salcılığımız bütün mazlum, sömürülen ve esaret al- tında tutuian ulusların duyartılıklarını kapsayıcı nite- liktedir... İnsanın, sebebi ne olursa olsun, kendi ger- çekliğini hiçe sayarak adanmışlığını asla kabul etmi- yoruz... Evrensel sistemi 'insan' ve 'doğa' ile birlikte bir bütün olarak görüyoruz, algılıyoruz. Bu anlamda çevreciyiz... Kapitalist 'bilim' ve 'teknoloji'nin insanı tarihle birlikte yok etme yönünde ileıiediğini; insanı nesneleştirme ve makineleştirme noktasına sürükle- diğini düşünüyoruz... Bakışaçımız evrensel, hareket tarzımız ulusaldır." 312 Halkı sınıf, ırk, mezhepveya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrikle ilgili Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesini konuşma ve yazılannda demokrasiye aykın bulan yazar Ahmet Altan'ın, Türk Solu dergisinin yöneticisi ve yazarlannın Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesinden yargılanması için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu yaptığını biliyor musunuz? SESSİZ SEDASIZ (!) VXG9O4AN SYVT4 * 000596959 Yüksek Yerilim Hatt erdincutku ı yahoo.com Dini BUTÜN hükümet yüzünden ülke BÜTÜNLÜĞÜnden oluyoruz dostlar! Sarah ve Maykıl'ın kumdan kalesi Fıkra Akif Kökçe'den geldi... New York'ta bir ilkokulun birinci sınrfında öğretmen küçük Sarah'a soruyor 'Teneffüste ne yaptın?" "Parkta kumdan kale yaptım öğretmenim". "Aferin Sarah, eğer karatahtaya 'park' kelimesini doğru yazarsan sana bir kurabiye var." Sarah, kelimeyi doğru yazıyor ve kurabiyeyi alıyor. öğretmen, Maykıl'a dönüyor: "Sen ne yaptın?" Maykıl: "Kumdan kale yapması için Sarah'a yardım ettim öğretmenim." "Harika" diyor öğretmen: "Eğer tahtaya doğru bir şekilde 1 kumdan kale' yazarsan sana da bir kurabiye var." Maykıl doğru yazıyor ve kurabiyeyi alıyor. öğretmen daha sonra Filistin asıllı bakkalın göçmen çocuğu Muttaltp'e dönüyor: "Peki sen ne yaptın?" Muttalip: "öğretmenim Sarah ve Maykıl'la birlikte kumdan kale yapmak için yanlanna gittim, beni tekmelediler." Gözlerinde şaşkın bir ifade ile öğretmen: "Bu akıl almaz bir ırksal aynmcılık... Muttalip, şimdi karatahtaya 'akıl almaz bir ırksal aynmcılık' yazarsan, eğer kaldıysa sana bir kurabiye verebilirim! ÇED KÖŞESt OKTAY EKINCI 'Deprem Kızın' Bilemedikleri... Öyle görünüyor ki şu son Pü- lümür depremiyle de kanıtla- nan "imarv^inşailkefliginıizin" en gerçekçi gözlemcisi Neba- bat Meşe kızımız.. Gelecekte bu depremin özel- likle "kamuyapılarmda" yaıat- tığı tahribatm nedeni için med- ya arşivlerine bakanlar, "dep- rem kran" sözlerinden başka "ofojektif bir yonım bulama- yacaklar... Ahmet Turan AJtmer'in ge- çen pazar günü MDByet'teki ta- nımlamasıyla "bir uzman du- ruşu" içinde konuşan Pülü- mürlü Nebahat'ın açıklamala- nna bakıp, demirden, çünento- dan çalınarak yapılan "devlet binalarının" sadece işte bu "haksızkazanç" alışkanlığı ne- deniyle orta şiddette bir depre- me bıle dayanamadıklannı öğ- renecekler... Biraz daha meraklı olanlar ise 1999'daki büyük Marmara ve Bolu - Düzce depremlerinin ardından çıkartılan yeni dep- rem yasalaruu inceleyip şu Ud sorunun yanıhnı arayacaklar: "1- Pülümür, ye- ni yapı denetim mevzuatmın kapsa- mına neden ahn- mamış?.. 2- Ayıu mevzuat- ta kamu yapuannm bu yeni denetim ku- raflanmn büe djşm- da tutulmalan, hangi akla ve gerek- çeye dayanıyor?-'' 10-11 yıl önce kân Bakanı Koray Aydm'ın ha- zırlattığı yeni yapı denetim ya- sasında da öncelikli uygulama bölgelerini belirlerken "dep- rem riskmi" değil, "denetim pazannın müşteri pouuısryeö- ni" esas aldılar... Böylece, aralannda Eran- can'm da bulunduğu birçok "yoksul" ilimiz yasa kapsamı dışında tutulurken, denetim şir- ketlerine para ödeyebilecek in- şaat sahiplerinin yaşadıklan "zengin iBer", deprem kuşakla- nnda olmasalar bile, yasanın "püot uygulama verteri" oldu- lar... tşte böylesi bir "çıkarmevzu- atina" karşı isyan eden TM- MOB ile aynı me\-zuatta "dev- re dtşma" çıkartılan Mimarlar Odası'nın sayısız tepkisı ikti- darca umursanmadığı gibi, medyada da hemen hiç yer al- madı... Şimdi de Pülûmürlü Neba- hat'la durumu idare eden ne ka- dar gazete ve TV varsa, hemen tümü çarşaf çarşaf Koray Ay- dın'ı verdiler. Ya- sayı eleştirenlerin basın toplantılanna muhabir bile gön- dermezken, Baka- nın "yapı denetim şHrketJeriyle" yapü- ğı toplantılar sayfa- lannı, ekranlannı kapladı.. 2- 'Devlet'e denetim vok... KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakia turk.net Kamu inşaatlan- nın işte bu yeni ya- (1992) yine Pülümür'de yaşa- pı denetimi mevzuatından "ay- Nebahat Meşe nan sarsmtı sırasmda, annesi- nin sığındığı bir ahırda doğarak dünyaya "deprem bebek" ola- rak gelen; ardından Kızüay ça- dırlannda büyümeye başlayan ve son depremde de "yepyeni kabcı konutiannda" meydana gelen hasarlan dehşetle izleye- rek "bilgeleşen'' Nebahat kızı- mızuı açıklamalan, elbetteki bu sorulan aydınlatacak bilgileri içeremez... Bu nedenle. geleceğin araş- tırmacılanna biz yardımcı ola- lun ve yeni yasal düzenleme- lerle ilgili olanı biteni aynı sı- rayla özetleyelim: 1- 'Denetim ranü' yasası Büyük Marmara ve Bolu fe- laketlerinin ardından, "arükin- şaaüan özel şirketler denetkye- cek" diye ayağa kalkan döne- min siyasal egemenleri, asıl ya- pılması gerekenin "kamusal mesleki denetim olanaklannı güçlendirmek'"' olduğu yönün- deki uyanlarunızı; "dinozorhı- ğn bıralan, çözüm piyasada ve rekabette-." diye yanıtladılar... Dönemin Bayındırlık ve îs- n" tutulmasının nedeni ise bir bakıma kendilerinin de bu "kâr amaçh yasadan" çekınmeleri değil miydi?.. Denetim şirketinin inşaat sa- hibinden parasuıı alamaması durumunda bile belediyeye; "gitoinşaaü hemen mühiirleve firmanm parasını tahsfl etmesi- ni sağla" talimahnı verecek ka- daraynntılı düzenlenmiş birpi- yasa yasasından, hıç değilse "deyleti" korumak için, "resmi yapdar hariç* dediler... Şimdi Pülûmürlü Nebahat "başını okşayanlara" meraklı gözleriyle soruyor: herkes de aval aval birbirine bakıyor: "- Amcalar, teyzdou. Yeni ya- pılan deprem konutlan bile bu kadarcıksarsmayla nasü çatiar. Nebahat kızımız büyüdüğün- de, gazetelerde yer alan değil de "almayan'' açıklalamalan merak edip TMMOB'den ve meslek odalan arşivierinden edinirse, bu sorusunun yanıtuu da öğrenmiş olacak... Oekinci« cumhuriyet.com.tr ÇİZGtLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMİH POROY semihporoy(& yahoo.com ! TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 5Şubat MİTHAT PAŞA AZLED/LDL , ûuu) PEVLETAPAMI MfrnAr PAÇA, PAOİÇAH IT.A&DÜLHAMir TARAFIUI>AN,SADRA2AM- LIKTAN AZLBPİLOİ. İLJC K£Z, fBtt'Pe, gULTAM AS- DÜlAZÎZ'İN SADRA2AMLI6A G£7İgPİ6İ MİTHAT ?#- fA, 1B76'DA ONUN TXHTTANİMDİIZİLMESİNPE SAf ROL.Ü OY/VAMIŞ, İLKİHS..MURAT'lhi,ARI>INCANDA MEŞRUTİYST YANLlSl GÖIZÛNEN E.ABDÜUİAMİTİN TAHTA ÇIKARIUuiASIUİ SAĞLMIIÇJI.JI.ASPÛlMAMfT, TAHTA ÇIKINCA, 0NU SAORAZAM YAPMIÇ, BUNU I.MEÇftUrİYETİZLEMİÇTİ-ANCAIC, MİTHAT PAŞA BİR YIL SONRA, YİNE IT.AgPÜLHAU/r TAKA- F/MPAtJ AZLEPİLeJZEK run]IOAHMIf,(SOUq AVRUPA'YA 2O&JNUJ BİR. YOLCULUĞA YOLLANMIÇ- Tl. YENİ PADİÇAH, ÖZ6ÜRLÜKÇÜ YE REFOEMCU DEVLET APAMINA,PAUA FA2İA P/tYANAMAMIÇT/ MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2000'144 Es. Davacı Hasan Çalışkan tarafından davalı Hazine ve Gümüldür Belediyesi aleyhine açılan zılyetlikle tescil davasının verilen ara kara- n uyannca. Tescılı istenen Izmir ili Menderes ilçesi Gümüldür beldesi Büyükalan mevkiinde kâin. Doğusu: Tescil harici yer Batısı: Hatice Cevizcı, Mehmet Fikret Crüncü Güneyi: Gümüldür-Özdere yolu Kuzeyi: Tescil harici yer ile çevnli bulunan 12475.08 m2 yüzölçümündekı taşınmaz ile ilgili hak ve iddıası olanlann ilan tarihinden ıtibaren 3 ay içinde mahkememizin vukandaki dosyasına başvurmalan MK.'nin 713 ve müteakip maddelen gereğince ilan olunur. Basın: 4715 PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Mutlaka Biliyorsunuzdım.. Amerika Birleşik Devletleri'nin; • 1898 yılında Meksika'yı işgal ettiğini ve aynı yıl Küba'ya girdiğini, • 1921 yılında Nikaragua'ya saldınp antiemper- yalist direniş hareketinin lideri Sandino ile birlikte 300 devrimciyi öldürerek uzun yıllar sürecek "fe- rör dönemi"n\ başlattığını, • 1945 yılında Japonya'nın Hiroşima ve Naga- zaki kentlerine atom bombası atarak yüz binlerce masum insanı katlettiğini, yüz binlerce kişiyi de sa- kat bıraktığını, • 1950-1953 yıllan arasında Kore'de yüz binler- ce yurtseverin canına kıydığını, • 1954 yılında Guetamala'ya girerek binlerce Guetamalalıyı öldürdüğünü, • 1955 yılında Endonezya, Laos ve Kamboç- ya'da CIA operasyonlan düzenlediğini, • 1956 yılında Fktel Castro'nun önderlik ettiği Küba Devrimi sırasmda diktatör Batista'ya verdi- ği askeri destekle üç yıl içinde yaklaşık attmış bin Kübalının ölümünde payı oldugunu, • 1961 yılında Küba'ya karşı Domuzlar Körfezi çıkarmasını örgütlediğini, • 1965 yılında Endonezya'da diktatör Suhar- to'nun komünistlere ve ilericilere karşı gerçekleş- tirdiği ve yanm milyondan fazla cana mal olan kı- yımda parmağı oldugunu, • Aynı yıl Dominik Cumhuriyeti'ne paraşüt bir- likleri indirdiğini ve on binin üzerinde Dominikliyi öldürdüğünü, • 1975 yılında Vıetnam'dan kovulduğunda ar- kasında bir milyonun üzerinde ölü ve sakat bırak- tığını, vietnam'a attığı bombalann II. Dünya Sava- şı sırasmda Avrupa'ya düşen toplam bomba sa- yısının yansından fazla oldugunu, • Kamboçya ve Laos'ta gerici rejimleri destek- lediğini, 1970-1975 yıllan arasında süren savaş- larda yaşamını yitiren bir milyondan fazla insanın ölümünden sorumlu oldugunu, • 1973 yılında Şili'de General Pinochet tarafın- dan Cumhurbaşkanı Satvador Allende'ye karşı girişilen ve Allende ile birlikte otuz bin yurtsever Şililinin öldürüldüğü faşist darbenin planlayıcısı ol- dugunu, • Arjantin'deki faşist askeri darbelere destek verdiğini, demokratik direniş hareketleri sırasmda "kaybolan" otuz bin Arjantinli devrimcinin akıbe- tinden en az darbeci generaller kadar sorumlu ol- dugunu, • 1983 yılında Lübnan'a on dört bin deniz piya- desi çıkardığını, düzenlediği operasyonlarda as- ker ve sivil binlerce Lübnanlıyı katlettiğini, aynı yıl Lübnan'a ikinci kez saldınp kentleri ve köyleri bombaladığını, • Yine 1983 yılında Grenada'yı işgal ettiğini, yüz- lerce yurtseveri öldürdüğünü, • 1986 yılında Libya'yı bombaladığını, • 1989 yılında Panama'ya asker çıkardığını ve beş bin Panamalıyı öldürdüğünü, • 1991 yılında Körfez Savaşı sırasmda uçakla- nnın 12 bin sorti yaptığını, attıklan bombalaria yüz bin Iraklıyı öldürdüğünü, • Yalnızca 1945-1975 yıllan arasında tam 215 kez askeri güce başvurduğunu mutlaka biliyorsunuzdur. Amerika Birleşik Devletleri büyük olasılıkla önü- müzdeki günlerde Irak'a bir kez daha saldıracak. Görünen o ki, TürkiyeCumhuriyeti hükümeti, "da- ha rahat hareket edebilsinler", "daha çok uçak kaldırabilsinler", "daha fazla Iraklı öldünebilsinler" diye topraklarımızı ve havalimanlanmızı Amerika Birleşik Devletleri ordusuna açacak. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri "en yakın dos- tumuz ve müttefikimiz'dır bizim... Darbeci gene- rallerimizden "bizim oğianlar" diye sözedecek ka- dar "yakındırtar" bize... "Dostu, kişinin aynasıdır.." derler ya yukandaki notları işte bu nedenle düş- tüm buraya... Aynaya baktığımızda kendimizi da- ha iyi görebilelim diye... Utanmadan bakacak yü- zümüz kalmışsa tabii... e-posta: dkavukcuoglu© superonline.com Faks:0212-234 68 73 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4SOLDANSAĞA; l/"Çalorka- nat, eğriko- ca" gibi adlar da verilen ve 3 yurdumuzun sulak alanla- nnda da ya- şayanyabanıl ördek. 2/Bir- lik, birleşmiş olma duru- mu... "Çok 9 sarhoş" anlamında argo sözcük. 3/Içine sulu şeyler koymaya yarayan kap... Ha- pishanede volta atı- lan alan ya da kori- dor. 4/Kürekkemiği. 5/ Mantık... Türki- ye'nin plaka işareti. 6/Satrançta bir taş... Tantal eîementinin simgesi... Yahy^Kemal m hece ölçüsüyle yazdı- ğı tek şiiri. 7/ Tuzağa düşürülen şey... Akdeniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgâr. 8/ Aynı dinin içinde, tasavvufa dayanan ve kinıi ilkelerle birbirinden aynlan Tann'ya ulaşma yollanndan her biri. 9/ Rüzgâr korkusu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Yurdumuzun ormanlık bölgelerinde de yaşayan ötücübirkuş... Soyundangelinenkinıse. 2/Temel, esas... Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kiüm. 3/ Izmir yöresinde yetiştirilen kokulu bir üzüm cin- si... Bir nota. 4/Telli bir çalgı... tlaç... Gümüş. 5/ Türkiye'den göçen Yunanlılann oluşturduğu bir müzik türü. 6/ "EUfim noktalandı /—derdim çok- çalandı" (Türkü)... Cennet ile cehennem arasında bulunduğuna inanılan yer. II "Ülfet belalı şey fa- kat — sıkıntılı" (Yahya Kemal)... Yapısına girdi- ği sözcüğe "kendi kendine" anlamı katan yabancı önek. 8/Kısa yazı... Satrançta özel bir hareket. 9/ Büyükbaş hayvanlara verilen ortak ad... "tskoç ço- ban köpeği'' de denilen, uzun tüylü köpek cinsi.