22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
g 8 ŞUBAT 2003 CÜMA CUMHURİYET SAYF MEDYA 7 İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK ıl>ı'RKfZ 0İ-MAS1K/A ÎSUSBVL EF2KTÎSİ AEDÜLCA5BA2' ABD 'ninkirlisavaşı • medyaaynasiöcumhurvyet c jslamcı basında geçen hafta gündemıni yi- L ne ABD'nin olası Irak harekâtı oJuşturdu. VaJat gazetesi (26 Şubat) "İşgal ordusu: 62 bin Coni" başhğıyla verdığı haberde, 'Hii- kümetin MecHs'e gönderdiği tezkerede, -VBD'nin Türkiye üzerinden Irak'a geçirece- ği işgal ordusunun sayısı da iian edüdi: 62 binL Kaima süresi 6 ay.'..' görüşü savunuJdu. \ynı gazete yazarlanndan Abdurrahman Mnpakın (26 Şubat) T ı k tak,tiktakr baş- ıklı yazısında şöyle denifdi: •Zaman aJayor. Her an, savaşa bir adım da- ta yakiaşıyoruz, (_.) Vekiüere bir uyannı da- ıa vardı: ZalimJere yardım eöneyin. Sonra Komşumuz ateş size de dokunur. AJ- lah o zatimleri sizin başı- nıza musaOat eder, neyi konımak istiyorsanı/ onu ve aynca onurunuzu da kaybedersiniz. (_) Hacı AKP'liler, Kâbe'ye dokunduğumuz elierini- n sa\aş için kaldırabile- cek misiniz?" Mılli Gazete (26 Şubat) "Milletiniz karşı bakan- lar huzursuz vekfller şaş- kın ama süreç işliyor: Henı ağnyor, hem gidi- yorlar" başlıkJı haberinde "Hükümet üyeteri bir yandan asker tezkeresinin meşruiyet ze- mini yok diyor, diğer yandan ise bakanlar ku- ruluna tezkereyi imzalayıp Mecns'e sevk ede- rek ABD'nin Idıü savaşına ortak oluyoriar " yorumu yapıldı. flıcaklann Tercüman gazetesi yazan Nazh Ibcak "Tezkere vegüvenoyu" başlıkJı yazı- sında Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçın- bayır'ın tavnru değerlendinrken "VaJçmba- yır inatçı ve karariı kisihğe sahiptir. (.„j Bu *(-.) Irak dışından ahkâm kesip Irak'ta iktidan almak isteyen Saddam rnuhaJifleri. Amerika'nın ölkeyi hemea boşaltacağını saımorlarsa, pek çok yanıhyoriar. Amerika Irak'ta sağJam üsler kuracak. Petrol akışını gûvence altma alacak. Göstermelik seçimler vapüracak. Emüı olduktan sonra yönetimi Baascı oimayan Irakiılara bırakacak. O taribe kadar güneydeki komşumuz Irak değil, ABD'dir. KaJdı ki ABD, bemen tran'a geçecek. Afganistan'la birJeşecek. Orta Asya'ya uzanacaktır. Sume'de Baascı oimayan ve Suudi Arabistan'da radikailere yüz vermcyen yönetimJer kurufanasma yardım edecektir. Bu tşler, Başkan Bush'un ildnci 4 yıfanj rahatça dolduracakar." lYıImaz Öztuna, Türkiye, 26 Şubat) defa vicdanını susturup tezkemi imzaladı" görüşünü savundu. Aynı gazete yazarlanndan Cengiz Çandar, tezkerenin Meclis'ten geçmemesi durumun- da ortaya çıkacak durumu şöyle özetledi. "(~) Tezkerenin geçmemesinin bir de (objek- tif sonuçlan) sar. Günierdir dolar düşüyor, faizler yükseüyor. Niçin? Çü'nkü, Amerika ile bağlanmak üzere olan ekononıik-maü paket- ten kaynaklanan bekJentiJerden ötürii. (Tez- kerc) geçmez ise, Amerika'mn başnu çekece- ği Saddam Hüseyin'i devirme amaçfa askeri harekâün Türkiye için yol açacağı zararlar misüyie arta- cak, ama Türkiye'njn elde edeb/Je- ceği hiçbir imkân kaJmayacak. O takdirde (Ekononıik-maü paket) de ortadan kalkacak. Peki, bunun so- nucu ne oiacak? (Piyasalann ayak- lanması) ve bunun sonucunda patla- yacak ve ilk önce iktidan aJüna ala- cak olan (ekonomik kriz)" Yeni Şafak gazetesi "Silahlar Kürt devleti için" başlıkJı haberinde ko- nuya şöyle yaklaşıyor: u Bush yönetiminin, Kuzey Irak'taki Kürt gruplar için bolgeye se\ kettiği agır silahlar, bölgede bir Kürt devleti kurma amacına hizmet ediyor. Kuzey Irak'ta silah- landınlan gruplann Türk askerine karşı savasabileceğini savunan uzmanlar, savaş sonrası kargaşanın, Türkiye için büyük somnlar üreteceğini bebrttikr. ABD'nin Körfez Savaşı'ndan sonra Guam Adalan'nda eğittiğı Peşmergeler de Kürt gruplan yönlendirilmek üzere böJgeye sev- kedilhw.'' 'îletişim Şûrası y nın ırdındanyazılanlar Devlet Bakanlığı nın Radyo ve Televizyon Üst Kurulu eşgüdümünde düzenlediği "îletişim Şûrası" Ankarada yapıldı. îslamcı AKP hükümeti, toplantıya Türkçe "Kuru/tay* adı vermekyerine Arapça 'dan "Şura " diyerek tercıhıni baştan Jcoymuş oldu. Toplantıdan basına yansıyanlar şöyle oldu: Haluk Şahin: Herkes gelip konuşacak, hükümet gıcık kaptığı medya çevTelerini cezalandıran genelde kısıtlayıcı yasalar çıkaracak ve sonra kendisini 'Efendün, biz uzmanlara danışük" diyerek haklı gösterecek. Sezar'ın hakkı Sezar'a: Dün açıhşta yapıJan toplantılarda ben bu rkunun hakJı olabileceğinin ipuçlarau yakalamadım. îdikaL21 Şubat) mz Alatan: Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve şbakan AbduHah Gül'ün konu^ma yaptığı oturum sonrası ılzmcılar, dev let büyüklennin salonu terk etmesiyle bırlikte :ta ortadan kayboldular... (Habertürk, 22 Şubat) tay Ekşi: Sayın Cumhurbaşkanı önemlı konuşma yaptı. Burada Sayın Sezer haklı ak medya dünyasında tekelleşmenın ncalanndan söz etti. Çoğulcu bir lyanın önemini vurguladı. Ama -bizce- •u olan bu düşüncelerını, 'basın irlüğü' gıbi artık eskimiş bir kavTamia [adı. (Hürriyet. 22 Şubat) ğrul Özkök: Türk basınından tanıdıfım birçok sima :kte. Bırbiriyle karşıJaştığında yol değiştiren znsanJar aynı ıda. Biraz sonra yemek servisi başlıyor... Masada sohbet ^izel oldugu için bıraz geç farkına vanyorum. Yemek Şi halde içki servisi yapılmıyor... Belli ki 'birileri' içki :i yapma>in demiş... Nitekim dün sabah üçüncü bölümü ın iletışim toplantısında birçok gazeteci ve öğretim üyesi, ce önceki olayı (içki servisi yapılmamasını) eleştiren malaryapmış. yet, 22 Şubat) ı Htdan: u Basın Komis>onu"ndaydım. Basını diren JOO'ü aşkın farldı yasa olduğunu duydugum an, eden kan seyretmeye başladını. (Hürnyet, 23 Şubat) Umur Talu: Basm Konseyı Başkanı ve Hürriyet basyazan Oktay Ekşi, Cumhurbaşkanı Sezer'in basın özgürlüğü yaklaşımını eleştiriyor... Demode; eskimiş sayılan bu 'özgürhlk', Türkiye'nin en ciddi sorunlanndan bın olan medya sorununun tam göbeğınde. Elbette. iletışim özgürlüğü, nme hakkı, gerçegi ögrenme hakkı, şeffaiîık gibi ann da hayatı önemi \ar ama, 'baan öî^ürlüğü' îelışımi içinde, sadece devletın 'haber \e ileti'ye e etmemesini değil. bizzat gazetecılenn özgürlügünü halegeldi... 'ttetişjminözgürolması'gazetecileruı. ığin ozgür olması, dolayısıyla halkın çeşitli bılgi- ir alması, halkın çokseslı sesinin medya ortamında etle yansıması demek değildir. Bu yüzden 'basın V eskimek bir yana, bu yeni biçımıyle taptaze, canlı ıir meseledir. Oktay Ekşi yine de çok kararlıysa, işe başkanı olduğu 'Basın Konseyi'nin adım 'Jletişim jlaraJc değtştirmekle başlayabilir. Böylece, elmalarla la bubınne kanşmaz. (Star, 24 Şubat) ÇEKİRDEGİ • Bir de merak ediyorum, "Ben bu yazılan çıplak yazıyorum" yazsam, daha çok okur musunuz? TubaAkyol, MHtfyet • Birfcaç ay sonra üç yaşına basacak olan kızım Zeynep'in dünyasj henüz çok küçük. Fatih AJtayfı, Hürriyet • Geçen gün 47 yaşıma bastım, çok zor olmadı... Mehmet Y. Yılmaz, Milliyet • Bizden söyfemesi; kalan yıflannızın değerini bilin. Erdal Şafak, Sabah • Üzerlerîne yağacak bombafan çaresiz/ik içinde bekleyen Irak halkı yerine birkaç dakikalığına da olsa Türk mutfağı üzerine kafa yormaya ne dersiniz? Meral Tamer, Milliyet • Bu durumda Irak halkı için gıda hangi parayla sağlanacak? Yalçın Doğan, Milliyet • Haplanmı afmış olmama rağmen a/madığımı sandığımda vücudum haplannı almamış bir kalp hastasının verdiği belirtileri göstermişti. Metin Münir, Sabah • Adamın tansiyonu var farkında değil. Mehmet Tezkan, Sabah Amacını aşan haberin tekzibiHürriyet'te (24 Şubat) Okur Temsılcisine Mektuplar sayfasında muhabir Mustafa Kınalı imzası ve "Fffçan, azarn haberüne üzüldüm'' başlığıyla yayımlanan yazı: "18 Şubat 2003 Salı günü Hürriyet gazetesinin 5. sayfasında yayımlanan yeni İstanbul Valisi .Vfuammer Güler'in Esenyurt Befediye Başkam Gürbüz Çapan ile Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı, yaptığı ük toplanüda 'fırçaladığı', 'azarladığı' bt'lirtilen inızan haberim beni çok iizdü. \ e V'ali Güler kimseyı firçalanuş, azarlamış ne de haberde taranmdan böyle bir ifade kulJanıJmışDr." Aynı sayfada Hürriyet'in okur temsilcisi Doğan Satmış'ın notu: "Gece editörü arkadaşlarunız, bu haber için hem muhabirimizden hem de okıuiarunızdan özür diüyoıiar. 'Maalesef maksadı aştı, hata oldu' dediler. Akşam'da (25 Şubat) YaJçın Pekşen'in "Haberlerin haberieri" başJıklı yazısından: "~. Bir gazetemizde bana kahrsa güldürücü haberin başyapıü yaynnlandı, İnsanın köpeği ısırmasından çok daha uginçti. Fark ediürse dünya mizah veya basm tarihine geçebilecek türdendi 'Fırçalı. azarh haberime üzüldüm' başhkh açıklamanm sahibi, başhktan da anlaşılacağı gibi haberi yazan muhabirin kendisiy di... Ben 36 yın aşan meslek yaşanumda gazefecilik üzerine çok mizah yazısı yazmış biriyim, ama yukandaki gerçeğin, mizahın kendine özgü abar&lan içine sıgabileceğini hayal dahi edememiştim. Çiinkü olayimızda muhabirin haberini başkası değil, bizzat kendisi tekzip edivordu. Ne var ki, bu başyaprt, temsilcinin ekJedigi not nedenhie hemen ikinci plana düşüyordu». Bana kahrsa olayın merak uyandıncı bir unsuru eksik kauıuştı ki, eğer bu konuda da bir açıklama olursa 'tadmdan yenmeyecek ti: Acaba gece editörierinin 'maksa \ nevdi? DUZYAZI ORHAN BİRGÎT Meşrujyetî Aramamak, Anayasaya Aykırı Cumhurbaşkanı ile TBMM Başkanı'nın, önceki ge- ce Sezer'in çağnlısı olarak Çankaya'da yaptık/an gö- rüşmede nelerin konuşulduğunu bilmek elbette ola- sı değil. Ama, 40 dakika süren bu konuşrnanın er- tesi günü, yani dün, Cumhurbaşkanlığı Başdanış- man/ Tacan lldem'in yaptığı açıklamada, Devletin "/" ve "2" numaralı sorumlulannın tezkere ile ilgili görüşlerinin, 92. maddesinde de yer almış olan gö- rüşler olduğu yineleniyor. lldem'in, "TBMM'nin öğleden sonraki oturumun- da Türkiye'nin ulusal çıkarlannı gözetecek biçîm- de ve anayasamızm gereği olan uluslararası yasal- lık koşulunun yerine getirilip getirilmediğini sapta- mak suretiyle en doğru karan vereceğine Cum- hurbaşkanı'nın içtenlikte inandığını" söylediği sa- atlerde AKP grubu, kendi yönetiminin Türkiye'yi hızla sürüklediği savaş girdabı için ünlü ikna birte- şiminin ikincisini yapıyordu. Bir akşam önce Tayyip Erdoğan'ın kanal kanal dolaşarak yaptığı açıklamalara bakanlar, grubun dünü toplantıdan sonra TBMM'ye gelip, hükümet tezkeresine kolaylıkla "evet"diyeceğine inanabilir- lerdi. Bakanlar, milletvekillerine böyle bir harekâtın niçin yapılması gerektiğini anlatan bilgiler vermeyi sürdüreceklerdi ve o arada Türkiye'nin sadece bu yıl içinde ödemesi gereken dış borcunun 70 milyar dolan aştığını anımsatarak ABD'den kiralanacak ül- ke topraklan ve gönderilecek Mehmetçikler karşı- lığında alınacak ekonomik yardımın bir köprü kre- disine dönerek nasıl Hızır gibi imdada yetişeceğini an/atacaklardı. Iktidar milletvekilleri, bu anlatılanlar karşısında "ikna grubu "ndan çıkarak Meclis Genel Kurul Sa- lonu'na girecekler ve elbette tezkere için "vicdan ra- hatlığı ile" el kaJdıracaklardı. Ancak Beyaz Saray ve Başbakanlık'taki hesabın, Çankaya ve AKP grubundakine uymadığı. TBMM toplantısının açılmasına 1 saat kala anlaşıldı. AKP yöneticileri, tezkerenin görüşülmesini yanna bırak- tıımak için girişimde bulundular. Hükümet, altında imzası bulunan tezkerenin gün- deme alınmasını, TBMM'deki sıralanndan topluca firar etme obstüriksiyonu ile önledi. Bu obstünksiyon sergilenirken, AKP'li Dışişleri Komisyonu Üyesi ve İstanbul Milletvekili Emin Şi- rin. NTVekranında, kendi grubundakı görüşmeier- de söz alan bakanlardan, gazetelerde yazılanlar dı- şında hiçbir şey öğrenemediklerini anlatarak Erdo- ğan'ın bir akşam önce CNN Türk'te Birand'a an- lattıklannı yalanlamış oldu. Dahası, AKP'li milletve- killerinin çoğunun anayasanın 92. maddesinin ya- nı sıra 117. maddesinde yazılanlan da "Yani Cum- hurbaşkanı'nın TBMM adına, Türk Silahlı Kuvvet- leriadına Başkomutanlığı üstlenmiş olduğunu" dik- kate aidığını söyledi. Dahası, ekonomik konularda ABD'nin Türkiye'den çok uzakta olduğunun a/tını çiz- di. a ABDbizianlamıyor"dedi\/eekledi: "ABD'yipro- testo ediyorum." AKP milletvekillerinin ruh haletini ortaya koyan bir başka açıklama da Erdoğan Yalçınbayır'dan gel- di. Yakında nasıl olsa değışmesi kaçınılmaz olan hükümetten istifayı Başbakan Yardımcısı düşün- müyordu. Öylece, tezkereye hayır oyu veneceğinı, ama hükümette de kerhen kalacağını anlatmış ol- du. öyle anlaşılıyor ki, AKP milletvekillerini ikna ça- lışmalan, gaıp toplantılan dışında ve türlü yöntem- lerle de takviye edilerek cumartesiye kadar sürecek. Belki de, o yöntemlerie savaşın kaçınılmaz bir sonuç olduğunu da içlerine sindiren iktidar çoğun- luğu, yarın tarihi kararlannı vererek tezkereyi kabul edecek. Ama yannki birleşimde, öylesanıyorum ki, 92. mad- denin yorumlanması için öncelikle bir usul tartışma- sı açılacak. O tartışmada Cumhurbaşkanı ve TBMM Başkanı gibi düşünen milletvekilleri ile Erdoğan gi- bi U BM karanna gerekyok. Bu bizim iç işimizdir" diyenler, kürsüde karşılaşacaklar. Karşılaşma genel kuruldaki oylama ile sürecek; ama bana göre yine de bitmeyecek. 92. maddenin yorumlanmasını bir içtüzük uygu- laması olarak algılamayı kabul ederse, CHP millet- vekillerinin Anayasa Mahkemesi'negiderek 1 Mart 2003 TBMM Birleşimi'nin anayasaya aykırılığından ötürü dava açmalan olası. Ve o arada elbette ivedi olarak bir yürutmeyi durdurma önerisi istemeleri de. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(« e-kolay.net KOMEDYA Gazeteler eskiden sürmanşet atarlardı. Şimdi miJleti koyun yerine koyan sürü manşet atıyorlar. Erdinç Utku Odül yağmuru Radyo Televizyon Gazetecûerı Derneği 'nin verdiği ödüllerle ilgili ikı farkh yaklaşım.. Mehmet Afi Birand: Gazeteciliğımızın en renkli döneminden geçmenın zevkini yaşıyorum, bunu da ödül yağmurunun devamıyla kutluyorum. 32. Gün ve Manşet programlan ardı ardına ödül alıyor. Radyo ve Televizyon Gazetecıleri Derneği'nın TV Oscarlan bugün dağıtıhyor. Manşet programı, özellikle Kıbns dizısiyle yine ödüllendınldi. (Posta, 22 Şubat) Fatih Altayh: Odüllendınlmek güzeldir... Ama bizim ülkede 'ödül' ışının de 'b.oku çıkn.' RTGD, yani Radyo Televizyon Gazetecilen Derneği ödüiler verdi. Hürnyet dün ödül alanlan yazdı. Benım adımı yazmamışlar. Unutmuşlar mı, benim tavnmın ne olacağım tahmin mı etmışler bilmiyorum ama iyı kı de yazmamışlar. Çünkü ben RTGD'nin 'bana da' verdiği ödülü gidip almadım. Çünkü ödüiler bana göre tam anlamıyla 'eyyam' ödülleriydi. Hak ettigi için değil, verilmezse kızacağı ya da üzüleceği için ödül vermek olmaz (Hürriyet, 24 Şubat) ••• • Akşam (25 Şubat). Hürriyet 1 3 V U K gazetesi köşe yazarlanndan ve | % Q r f O f " | beyaz et üretıcisı BanMt'in basın r a f c a • ' danışmanı Ah' AöfBir'ın gazetedeki köşesinden rakıp beyaz et üreticısi Köy-Tür aleyhıne yazı yazdığını haber yaptı. Akşam'ın haberine göre, Hürriyet gazetesınde "Aöf Hoca'nm Not Defteri" başlıklı köşeyi hazırlayan Bir'in yazarlıfı ile basın danışmanhğı arasındaki etik sorgulama gazeteci HaKI Nebiler'in Med>atava sitesıne gönderdiği bir e-pos*a ile gündeme geldi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear