Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
-)3 ŞUBAT 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DtZt
ABD'nin çıkarlan için ülkeyi dört yandan kuşattığı gerçeği gözden kaçmamalı GÖRÜŞ
ürkiye'yeuydugöreviörülüyorki; 1960'lardaza-
marun Dışişleri Bakanı De-
anRusk'ungösterdiğihe-
defe yürüyen Amerika'nın,
venı hedeflere adım ataricen hız alaca-
ğı biralandırTürkiye.
ABD küresel çıkarlanna uzanan ça-
talannı. Ortadogu ve giderek Kafkas-
lır ve Orta Asya'ya uzanan ilk hede-
ftne Türidye olmadan yüriiyemez. Bu
nedenle uyanık olmak. bu stratejinin
yaratacağı tehlikeleri önlemenin yol-
lamu bulmak zortuıdayız.
Bunun için son yanm yüzyıl ulusal
politikadan kopuş, Amenkanın güdü-
raünde ve onun dayattığı sözleşme-
lerle. Amerika'nın uyduluğu gibi ta-
rihimizin en onursuz dönemini yaşa-
rnak bilinçsizliğini aşmarrnz, kendimi-
zi bulmamız gerekiyor.
Amerika'nın çıkarlan için bizi dört
yandan bağladığı gerçeğini görrnek, bu
baglardan kurtulmanın yollanru bul-
mak zorundayız. Amerika'nın bizi
dört yandan bağladığı anlaşılıyor. Evet:
A B D blzl dört yandan
bafllamıştır...
Bu çalışmadaki ömeklergösteriyor
ki. ABD-Türkıye ilişkilerinde tek bağ
yoktur, bırbiriyle ilişkilendirilmiş sa-
yısız antlaşma ve anlaşmalarla, birbi-
rinin içine geçmiş bağlar vardır. He-
men her arJaşmada, "bağunsıziığıını-
zmAmefto'rmı çıkarlan gereğikonın-
duğıT deyımi yer alır. Bu anlaşmala-
nn sayısı 1960'larda 150"yi geçmiştı.
Amerika bizi dört yandan kuşatmış-
tır derken, bu gerçege işaret ediyoruz!
ABD ile yapılan ikili anlaşmalardaki,
ulusal çıkarlanmıza aykın hükümle-
nn değiştırilmesı amacıyla, 1964'te
Genelkurmay Başkanlığı'nda başla-
tılan gizlilik dereceli çalışmayı haber
alan Amenka, önlemıni alır, çalışma-
lara kafılır ve Genelkurmay'ın çaba-
lanndan istenen sonuç alınamaz. (11)
Doğal ki, her iilke önce kendi çıkarla-
nnı düşünür. bu gerçegigözönüneaian-
lar kazançh çıkar. Her anlaşmada bi-
zimle ilgili konulan, kendi çıkariannı
esasalarak düzenleyen,ABD'nin kar-
şısında çıkaıianmızı koruyamadığı-
ITHZ görûluyor
•
lyl nlyet gösterlsl
Amerika dosttur bize zarar ver-
mez. bizim çıkanmızı korur dü-
şüncesi yanlıştır. Bu düşünce, Ame-
rika'yı ve onun polirık amaç ve
hedeflerini gözardı etmekten, onun
iyi niyetine güven duymak gibı bir
yanlışlıktan fılizlenmiş ve kökleş-
miştir. Öyle ki, Ismet Inönü bile,
1964 başlannda çıkan Kıbns olay-
lan nedeniyle karşılaştığı engelle-
re işaret ederek "Amerika'nın rne-
sufiyetine inaıuyordum. Bunun ce-
zaanıçekiyorumdemektir" (12) dı-
ye dert yanmıştır.
Gün gelmiş ABD aldıkJanyla
yetinmediği gibi, her anlaşmada
yeru ödünlerelde etmiştir.. Bunlar-
dan biri de, bu yazının konusu olan
"Tûrkiye Cumhuriyeti ile ABD
Hükümeti Arasmda tşbirtiği Anlaş-
masTdır. (13) Bu anlaşmayla ko-
şullann hazırolması durumunda (ki
bır tecavüz tehlikesinde) yardım
içinçağnlan Amerika'ya **_Silah-
h Kuvvetlerin kuUamlması da da-
hil olmak üzere Amerika Biıieşik
DevtetJeri'nin anayasasuıa uygun
hertürtü hareketegirişme-'' yetki-
sı tanınmıştır. Bu hükümle aynca,
Ammka'nın Türkiye'ye askervar-
lığıyla, anayasasıyla geldiğinde
hukuk sistemini de getireceğini
kabul etmiş oluyoruz.
Blr Imzanın sonuçları
Her antlaşma ya da anlaşma gibi bu
anlaşmayı da "Amerika Biıieşik Dev-
ledei'nin Türkiye'nin bağımszfak ve
bâtinlüğünü kendi ulusal çıkarlan ve
dina banşı için yaşamsal sa\ djğı"na
ilişkin sözlerin anlamını düşünmeden
imzalamışız. Oysa Amerika açıkça;
"ben senin bağımsıziık ve bütünlüğü-
ne çıkarlanmı gözeterek arka çıka-
nm" diyor. Ulusal güvenliğimizin bir
başka ülkenın, hem de küresel emper-
yalizmin, ulusal -gerçekte evrensel
büyük sermayenin- çıkan için dünya-
yı ateşe vermekten çekinmeyen bir
Ulusal güvenliğimizin
bir başka ülkenin,
hem de küresel
emperyalizmin, ulusal -
gerçekte evrensel büyük
sermayenin- çıkan için
dünyayı ateşe vermekten
çekinmeyen bir sistemin
eline bırakma
aymazlığını, gelecek
kuşaklara nasıl
açıklayabiliriz?
bulunmayı kabul ettiğini nazan itiba-
ra alarak; Karşılıklı İşbirliği Paktı
azalanmn, yukanda zikri geçen be-
yannamede müşterek emnivetlerini
korumak ve doğrudan doğruya veya
bilvasıta tecavüze mukavemet etmek
hususundaki azimlerini beyan etmiş ol-
duklanm nazan itibara alarak;
Amerika Birleşik Devletleri hükü-
metinin 24 Şubat 1955 tarihinde Bağ-
dat'ta imzalanmış olan Karşılıklı işbir-
liği Paktı'nın başlıca komitelerinin ça-
lışmalanna iştirak ettiği de kaydedile-
rek; Birleşmiş Milletler Anayasası'nın
Amerika
Tûıidye'yi
işgale hazırlanıyorI
dedir. Bunun nedeni Amerika'nın, an-
laşmalan kendi amacı ve çıkarlan için,
istediği gibi yorumlama hakkını elin-
de tutmak istemesi olmalı. Örneğin:
Bağdat Pakü, Irak ve Iran ihtilallerin-
den sonra tartışılu- olmuş; 1950'lerde
ABD'nin Ankara Büyükelçisi olan
George McGhee'nindeyişiyle, "Bağ-
dat Pakn doğmuş ve ölmüştür." (16)
Bu ve benzeri olaylar sonucu kimi
anlaşmalann işlevsiz kalması karşı-
sında, ABD'nin çıkarlan tartışma ko-
nusu olacak, sözleşmeler geçersiz sa-
yılacaktır.
Geçerllllk ko$ullan
Amerika böyle bir gelişmeyi çıkar-
lan için tehlike sayar. Işte anlaşmalar
arasındaki ilişkilendirme bu tür ak-
saklıklan önleyecek, anlaşmalann ge-
çerliliği tartışılmayacaktır. (17)
sistemin elinebırakma aymazlığını, ge-
lecek kuşaklara nasıl açıklayabiliriz bi-
lemiyorum. 7480 sayılı yasayla yürür-
lüğe giren anlaşmanın girişinden ak-
taracağımız paragraflar dikkatle ince-
lendiğinde, herparagrafin bağımlılık
tuzağına bir halka daha geçirdiğini
görürüz.
Anlaşmanın girişinden aktardığı-
mız bölümü dikkatle inceleyelim:
Karşılıklı İşbirliği Paktı
"24 Şubat 1955tarihinde Bağdat'ta
imzalananKarşJıkh fşbirtigi PakO'nm
1 'inci maddeagereğince'Bu antlaşma-
yı ımzalayan taraflann emniyetve mü-
dafaalan için işbirliği yapmayı...' ka-
rartaşdnUdannı veyinea\ıu şeİddey\t-
karda zikri geçen Beyannamede ifade
olduğu üzere, Amerika Birkşik Dev-
letleri HükümerTnin dünya sulhu
nerine (14) (banşı yaranna) emnhet
ve müdafaalan için işbu Beyanname-
ye katılan hiikümerJerie işbuüğinde
M. Emin DEtlER
^Esto MSB Hukuk MOşavıri
51. maddesi gereğince emniyet ve mü-
dafaalan için işbirliği yaprnak hakla-
nnı teyit ederek; Amerika Birleşik
Devletleri Hükümeti'nin Türkrye'nin
istâdalvetamamhetini kendi mifli meo-
faat ve dünva sulhu için hayati telakki
ettiğini nazan itibara alarak;
Yoruma açık anlaşmalar
Amerika Birleşik Devletleri Cum-
hurbaşkanma verilen gerekli yardım-
la ilgili salahiyeti göz önüne almarak
(...) aşağıdaki hususlarda anlaşmış-
lardır."(15)
Amerika'yla yapılan anlaşmalann
özelliği, önceki ve sonraki her anlaş-
manın birbiriyle ilişkilendirilmesin-
Amerika dosttur bize
zarar vermez, bizim
çıkanmızı korur
düşüncesi yanlıştır. Bu
düşünce, Amerika'yı ve
onun politik amaç ve
hedeflerini gözardı
etmekten, onun iyi
niyetine güven duymak
gibi bir yanlışlıktan
fılizlenmiş ve
kökleşmiştir.
1958'de General Kasım 'ın gerçek-
leştirdiği Irak ihtilalini, Türkiye'nın
askerle önleme girişimi, o hareketi
destekleyen Sovyetler'i huzursuz et-
mişti. Amerika bu olayı kullanmış ve
Türkiye'ye yönelik, olası Sovyet teh-
didini önlemek(!) için Ortak Savun-
ma tezini yaşama geçirmiş, 7 Mayıs
1960 tarih ve 7480 sayılı yasayla yü-
rürlüğe giren 5 Mart 1959 tarihli an-
ABD ANAY\SASI \ETKİSİ - Gün gelmiş ABD, aküklarryia yetinmediği gibi, her anlaşmada yeni ödünler elde et-
miştir. Bunlardan biri de, "Türkiye Cumhuriveti ile ABD Hükümeti Arasmda İşbiriiği Anlaşmasrdtr. AnJaşmavia
koşuOann hazn* olması durumunda yardım için çağnlan Amerika'ya "-Süahlı Kuvveâer'in kullanılması da dahü
olmaküzereAmerika BirleşikDevietleri'nin ana\asasuıa uygun her türlü harekete girişme_''yetkisitanuınuştır.(AP)
laşmayı imzaya açmıştır.
Böylece 1955'te Bağdat Pakn'ylako-
ruma altına alınan, Ortadoğu'daki -
Amerika için geçerli- denge ve gü-
venliğe yeni bir şemsiye açarak bir
adım daha atmıştır.
Sözleşmenin tartışılmasıru önlemek
için de, Bağdat Paktı'nın dayandığı
anlaşmalarla, 1948 ve 1954 tarihli
Karşıhklı GüvenükAnlaşnıaa'nı (18)
bu anlaşmayla ılişkılendirmiştir.
KAYNAKLAR
(11) Haydar Tunçkanat, îkili
Anlaşmalann Içyüzü, Tekın
Yayınlan, Buinci Baskı, 1975- syf:
266 -270.
(12) Bu söz ABD ile o yıllarda
yaşanmış bir olay nedeniyle
söylenmıştir ve M. Ali Birand'ın o
tanhte Türkiye temsılcısi oldugu
TIME Dergisı için yaptığı bır
söyleşiden aJınmıştır. Söyleşi 16
Nisan 1963 günü Mılliyet
gazetesinde de yayımlanmıştı. 1963
sonlan ve 1964 yılı başlannda
Rumlann EOK ile birlıkte
başlattıklan Kıbns Tüklerine karşı
soykınmın önlenmesı için adaya
asİcer çıkarma gırişımimizi
engellemek için Başkan Johnson,
Büyükelçisi kanalıyla Hükümeti
zorlar. Ismet Paşa işte bu duruma
tepki olarak söyler o sözleri. Bu
sözlere karşı da Johnson Başbakan
Ismet Paşa'ya yazdığı skandal
sayilacak mektubu "ABD'nin verdigi
süah araç ve gereci ancak benim
iznimle ve ortak çıkarlanmıznı
savTinmasnjda kuüanabiKrsin, bir
saldınya uğrarsan seni savunmayiz,
bilesin. Sovyeder Türkiye'ye sakürsa
bile yanınızda olamayE", vb.
soylemleriyle ağır ve bir müttefıke
yakışmayan sözler içerir.
(13) 7480 sayıh yasayla 1960
tarihinde yürürlüğe giren, 5 Mart
1959 tarihli anlaşma.
(14) Burada sözü edilen sulh, Pax
Amerikano'dur. "Dünya Sulhu"
ABD'nin çıkarlannı koruyacak ve
onun istediği ve dayattığı banştır;
(15) 3. Tertip Düstur. Cılt:40 syf:
1024, 7480 sayılı yasayla
yürürlüğe giren 05 Mart 1959
tarihli anlaşma.
(16) McGhee, ABD-Türkiye -
NATO Ve Ortadoğu adlı yapıtında
(syf: 260-267) "BağdatPakü
doğdu işlevini yapamadan öWü"
der. Ghee, başta Ingilızler ve kimi
Batılı ülkelerle Ortadoğu için bir
savunma paktı kurulmasını isterler.
(Middle East Defense
Organization-Ortadoğu Savunma
Örgütü) bunda başan sağlanamaz.
Ama 1955'te Ingiltere'nin
öncülüğünde Bağdat Paktı kurulur.
George McGhee, ABD- Türkiye-
NATO-Ortadoğu, Bilgı Yayınevi,
Birınci Basım 1992, Belkıs
Çorakçı çwinsi syf: 262-265.
(17) Örneğin Bağdat Paktı 'nın,
Baas Partisı öncülüğünde 1958
General Kasım'ın önderliğınde
gerçekleştırdığı ihtılal sonrasında
Irak'uı; 1959 Iran Öıtilali'nden
sonra tran'uı aynhnasıyla Bağdat
Paktı yerine kurulan CENTTO'dan
kopmasıyla Türkıye ve Pakistan'ın
kaldığı CENTO işlevini yitirmiş
bulunuyordu.
(18) 1952 tarihli Karşılıklı
Güvenlık Anlaşması, zamanın
Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü'nün
imzaladığı 7 Ocak 1952 tarihli bir
mektupla imzalanmış, 10 Mart
1954 tarihinde 6370 sayılı yasayla
TBMM'ce onaylanmıştır.. 3.
Teritip Dütur, Cilt. 35, syf. 1645-
1647 19 Dr. Selahı Bozyel-Türk
Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika,
Türk Tarih Kurumu Yavınlan
1987-syf:130.
Yarm: Her $ey ABD
çıkarlanna endekslidir
ÜC4YŞAKMAN E. Korgeneral
Terörü önlemek harta çok iddialı
)ir söylemle, dünyadan terörü ka-
amak -ki çok şüpheli gibi- çok gün-
.el herkesin katılacağı önemli bir
j anaç ise 11 Eylül 2001 'den sonra
1
vBD'nin uyguladığı tüm girişimle-
| TD ortak ve nihai gayesi; terörü or-
ıdan kaldırmayı bahane ederek,
ekkutupludünyanm bugünkü has-
« ortammdan yararianarak, gele-
I eğihazıriaraak, bunun sonucunda
lünya hâkimiyeti için Avrasya'ya
oğnı kayanjeostrateök kalpgâhı ko-
umaküzere,önümüzdeki 50 yıliçe-
tsinde yeni bir dünya gücü hahne
Ittaıe ihtimah* yüksek olan Rusya
totekfa' Çin'in sıcak deniziereinme
Terörsorunu bahane edüerek
gelecekha&rlanıyor».
ve eko-poütik kaynaklara ulaşma
yollarnu ükamak suretiyie onu en-
geUemektir.
Sonuç olarak, Ortadoğu'da elin-
de kitlesel imha silahian bulundu-
ğu iddiası ile on yıl önce yanm kal-
mış bir hesabın görülmesi şeklinde
tezahür eden, Irak'ta olası bir sava-
şm, jeostratejik açıdan, dünya hâ-
kimiyetini amaçlayan ABD'nin "Ke-
nar-Kuşak Teoria"ni Afganistan'dan
sonra uygulayacağı önemli bir stra-
tejik kavşak noktası olduğu gözden
uzak (utulmamaiıdır.
Öte yandan, geleceğe yönelik bir
diğer jeostratejik öngörü olarak,
ABD, Irak'ta hâkimiyeti ele geçir-
meyi müteakıp, Ortadoğu'dabazı he-
saplar peşinde koşarken önümüzde-
ki yıllarda Kenar-Kuşak Teorisi'nin
gereği olarak, tran'a da el atabilir.
Rejlm yapısından Irtlfade
Içeriden ve/veya dışandan bu ül-
keyi de -esasen pek sağlam olma-
yan sosyal, etnik ve rejim yapısın-
dan da istifade ile- rejim kargaşa-
sına sürükleyip, kendine müzahir
bir ülke haline getirmeye, şayet bir
direnç görürse, Rusya ve Çin ile
müşterek NBC ve uzun menzüli fü-
ze çalışmalanm bahane göstererek
aynen Irak'ta olduğu gibi savaş ile
bu ülkeyi de Kenar-Kuşak zinciri-
nin içerisine ahnaya çalışabilir.
Genel bir görüş ile Güney As-
ya'da ve Okyanusya'da terörü önle-
me bahanesi ile eticmliğini artnrma
çabasına girmiş olan ABD'nin ay-
nı zamanda dikkatini nükleer sılah-
larave uzun menzüli fiizelere sahip
Pakistan ve Hindistan üzerinde de
yoğunlaştırmakta olduğu bilinmek-
te, Ingiltere'nin de desteği ile bu
bölgenin de üzerinde şimdilik uzak-
tan ama yakın gelecekte çok etkili
olarak hâkiıniyet kurma çabalanna
gireceği değerlendirilmektedir.
Kuzey Kore'nin nükleer silah de-
nemelerini de hoş karşılamayan
ABD'nin tavn, şimdiden su yüzü-
ne çıkmakta, Kenar-Kuşak Teorisi'-
ni orada da müttefiki Güney Kore
ve kısmen de gerekirse Japonya ve
Tayvan ile emniyete alıp tamamla-
yarak, geleceğia dünya hâkimiyeti
için kararlı ve emin bir şekilde adım-
lannı atmaya devam edebileceği
değerlendirilmektedir.
B İ TT I
Prof. Dr. TURKKAYA ATAOV
Bush ve Amerikan Halkı
NEW YORK - Başkan Bush'un Amerikan bası-
nınca "savaş tamtamları" diye adlandınlan Kong-
re konuşması, şahinleri yüreklendirir ama muhalif-
leri tatmin etmezken halkın önemli kesimi banştan
yana tavnnı sayılan gitgide artan kent meclisleri ka-
rarlarıyla sergiliyor. Bush bazı gerçeklerin gizlen-
diği ama "hamasi" sözcüklerle bolca bezenmiş
konuşmasını bitirdiğinde tam 54 Amerikan kenti-
nin yerel meclisleri savaşa karşı kararlar almışlar-
dı; 62'sinin gündeminde de aynı konu vardı.
• • •
Savaşa karşı görüşü tartışıp karara bağlamış
olan 54 Amerikan kenti arasmda başkent Was-
hington, San Francisco, Chicago, Philadelphia,
Detroit, Berkeley, Ann Arbor, New Haven, Madi-
son, Jersey City, Cleveland, Syracuse, Baltimore,
Ithaca, York, Batı Hollyvvood, Santa Barbara, Oak-
land ve Seattle gibi ülkenin önde gelen merkezle-
ri yer alıyor. Benzeri içerikli karartaslaklannı tartış-
makta olan 62 kente New York City, Los Angeles,
Salt Lake City, Honolulu ve Bush'un valilik yaptrğı
Teksas'a bağlı Austin, Dallas ve Houston da da-
hildir.
• • •
Ne var ki, bu gerçekler kitlenin izlediği medya-
ya gereği gibi yansımryor. Ancak, demokrasi bir halk
rejimidir ve yurttaşın denetim hakkını içerir. New
York'ta üslenen ve toplantılanna benim de konuş-
macı olarak çağnldığım "Uluslararası Yanıtlar"' ad-
lı halk kuruluşu gibi örgütler VVashington'da en az
yanm milyon insanın katıldığı ve Vietnam dönemin-
den bu yana en geniş halk hareketi olan gösteriyi
birkaç gün önce gerçekleştirebildiler. Gözden kaç-
maması gereken birgelişme, 11 Eylül saldınsından
bu yana geçen 18 ayın, özellikle son aylann Ame-
rikan halkının tepkilerini değrştirdiğidir. Kaiabalık bir
Amerikalı grup "insan kaikanı" oluşturmak üzere
Irak'a gitti bile. Amerikan doktorian, Bush'un ayak-
ta alkışlarla sık sık kesilen ve savaş için 300 milyar
dolardan fazla para ayıran konuşmasını 41 milyon
yurttaşı sağlık sigortasından mahrum olan ülkede
halka karşı sorumsuzluk olarak niteliyorlar. Beyaz
Saray'a yakın kalemlerden C.D. Jones, Bush'un
sözlerini "muazzam bir konuşma" diye nitelemiş,
New York Post köşe yazarianndan R. Peters gi-
bileri "Amerika'nın tüm askerigücüylesavaşaca-
ğız ve kazanacağız" sözlerini alkışlamışsa da, hal-
ka yakın çevreler aynı sözcükleri Irak'a saldınnın
asıl nedenlerini gizleyen yanıltmalar olarak ilan et-
tiler.
Benim de kaııldığım toplantılann sonuncusun-
da savaş suçlusu Nazilerden H. Göring in şu söz-
leri de pankartlarda vardı: "Sıradan yurttaş savaş
istemez. Ama siyasete karar verenlerönderierdir.
Onlan sürüklemek zor değil. Yapılacak iş onlara,
saldınya uğradıklannı söylemek ve barış yanlılan-
nı yurtsever olmamak ve ülkeyi teblikeye atmakla
itham etmektir. Her rejimin yaptığı da bu!.."
ATO piyasaların nabzını yokladı
Savoşmodan
kaybediyoruz
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Ankara
Tıcaret Odası (ATO).
Irak kaynakh istikrarsız-
lığın reel ekonomiye et-
kisini araşnrdı. ATO'nun
gıda, ımalat sanayi, ulaş-
tırma ve tanm olmak
üzere dört ana sektöre
ve bunlara bağlı 13 alt
sektörde yapılan "Savaş
vePiyasalar" araştırma-
sı, sözkonusu sektörler-
de şimdiden yüzde
30'Iuk bir daralma ya-
şandığını ortaya koydu.
ATO'nun araştırma-
sında en çarpıcı sonuç,
savaşdöneminde sanşla-
nnda arfış olacağı \arsa-
yılan gıda sektöründe bi-
le şimdiden ciddi bir dü-
şüş yaşanması oldu. Bu-
na göre süpermarketler-
de gıda maddelerine olan
talep yüzde 30 azaldı.
Otomotiv sektöründe
birinci ve ikinci el satış-
lar, kriz yıllan dahil son
10 yılın sahş ortalama-
sımn yüzde 27 altında
gerçekleşti. Emlak alım,
sanm ve kiralama sektö-
ründe daralma yüzde 25-
30, nakh'yecilikte ise son
birkaç aya göre yüzde
50 civannda.
Daralma yaşanan di-
ğer sektörler ve oranJa-
n şu kadar: Inşaatta yüz-
de 25, beyaz eşya ve mo-
bihyada yüzde 20, özel
sağlık sektöründe yüz-
de 10-25 arasında, teks-
tilde yüzde 20, züccaci-
ye, tuhafiye, mefruşatta
yüzde 10-15, birinci el
cep telefonu satışlann-
da yüzde 20-25, akarya-
kıt satışlannda ise yüz-
de 25-28.
ATO Başkanı Sinan
Aygün, savaşın "öncü
depremJerinin" şimdi-
den hissedilmeye baş-
landığını söyledi. Ay-
gün, şu görüşleri dile ge-
tirdi: "Savaşm tarafi ol-
mayan bir ulus olarak
savaşmadan kaytjediy o-
ruz. Amerika'nın yanı
başmda bombalar pat-
lanıayacak,turiztn geür-
leri düşmeyecek. üretim
gerilemeyecek, faizler
yüksehneyecek Töridye
savaşm içinde olnıad^ı
hakle etkflenecek."
Bir: Kararsıdık
ülkeyizora sokar
WASHINGTON(AA)
- Emekli Orgeneral Çe-
vik Bir, ABD askerleri-
nin Türk topraldannda
konuşlandınhnası konu-
sunda, bayramdan son-
ra TBMM'nin olumlu bir
kararvereceğine inandı-
ğını, karar verilmesinde
geç kalınmasının Türki-
ye'yi zor durumda bu-a-
kacağını savundu.
Bir, Washington'daki
düşünce kuruluşu Strate-
jik ve Uluslararası Etüt-
lerMerkezi'nde(CSIS),
Türk-Amerikan ilişb'le-
rini değerlendirdi. Emek-
li Orgeneral Bir, ABD'-
nin, ikinci bir BM kara-
n olsun ya da olmasın,
Irak harekâhnda kararlı
olduğunu belirterek,
"Türkiyekarardageçka-
lırsa. ABD'nin planı da
gecikir ve harekât beUd
güneyden gerçekleşir"
dedi. Eski Genelkurmay
ikinci başkanlanndan Bir,
bu takdirde Türkiye 'nin,
ekonomik olarak zarar
görebileceğine işaret et-
ti ve "Kararda geç ka-
hrKhğı takdirdedahazor
duruma düşeriz" diye
konuşfu.