22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 AKALIK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASEV Iraklılar ülke yönetimine hazırlanıyor. Bu süreç, savaşta ve sonrasında yaşananlardan bile daha tehlikeli ve kanlı olur Irak'taiç savaşdönemi• Irak yeni anayasanm hazırlanacağı bir döneme giriliyor. Bu dönem çok tehlikeli bir dönem olabilir. Ortada iki seçenek var: Kendi kendini yönetme ya da kendi kendini mahvetme. Görünen o ki artarak süren ve olası bir sivil savaşın tohumlan sayılabilecek sivil çatışmalar George Bush ve Tony Blair'in Irak'taki mirası olarak tarihe yazılabilir. SIMON T1SDALL ABD'nin askeri kaynaklan, geçen pazar Bağ- dat'ın kuzeybatısındaki Samarra'daki çatışma- da "54 düşman savaşçının* öldüğü, birinin ya- kalandığı, 22 sinin de yaralandıgını açıkladı. Bu çok alışılagelmişin dışında bir durum. Birçok ça- tışma ve savaş anında yaralananlann sayısı öl- dürülenlerinkini geçer. Ve böyle şiddetli çatış- manın olduğu ortamlarda ABD'nin kaybının da yüksek olması beklenirdi. Ancak, Samarra'da önemli bir zafer kazanılmıştı! Gayriresmi kaynaklar ise başka bir hikâye an- latıyorlar. Onlann anlattıklanna bakılırsa ölen- lerin çoğunu sivüler oluştunıyordu. Bir dükkân sahibi, saldınya uğrar uğramaz Amerikan as- kerlerinin deli gibi her yöne ateş açmaya başla- dıklannı söyledi. Ve iki sivilin öldüğünü gördük- ten sonra da kendi kendine "Eğer silahım obay- dı ben de Amerikalılara salduirdım'" dedigini anımsath. Samarra'da görevli bir polis memuru da bunlara benzer şeyler anlattı. Peki o zaman Samarra'da ne oldu? Amerikan askerlerinin bü- yük bir bayramı mıydı? Suçsuzlann katliamı mı? Ya da gerçekte ne olduğunu asla bilemeye- ceğimiz geçmiştekilere benzer, akıllarda çeliş- kiler bırakan bir kanh olay daha mı yaşandı? Irak'taki, sürekli olarak çelişkili iddialarla üze- rine sis çöken asıl tabloyu görmek çok zor. An- cak, durum ruzh ve geleceğe yönelik tahmin ya- pılması zor bir şekilde olduğuna göre net ve doğ- ru bir durum tespiri her zamandan daha çok ge- rekli. Teröre raflmen olumlu gelişmeleri ABD'li askeri sözcü gibi Amerikan ve Ingiliz hükümetleri de geniş kapsamh bir projenin uy- gulanmakta olduğu konusundaki kesin kararlı- lıklannı koruyorlar. Bağdat'ı ziyaret eden Ingi- liz Dışişleri Bakanı Jack Straw geçen hafta Avam Kamarası'na tipik bir izlenim sundu. "Terör sal- dınlanna rağmen Irak'ta Ki geHşmeler oluyor" diyen Straw, 2004 Temmuzu'nda seçilmiş bir geçici Irak Hükümeti'nin görevde, 2005 yılı so- nunda da ülkenin yeni bir anayasası olması ge- rektiğini söyledi. Stravv'a göre koalisyon özgür. demokratik, istıkrarlı \ e varsıl bir Irak yaratıyor. Bu görüş şiddetli bir şekilde tartışıhyor. Ve Av- rupa'daki solcular, 'Irak'ta birçok konudahesap hatalan yapan koalisyon kötü bir şekilde sende- Kyor ve bunu iriraf edemiyor ya da ernıek istemi- yor" diyorlar. Bazılanna göre ise Irak politıka- smın çökmesi an meselesi ve Iraklılar sonunda yeniden hak ettikleri bağımsızlıklanna kavuşa- caklar. Aslmda, ABD ve Ingiltere bugünlerde ha- üaşkandan sürpriz ziyaret ABD Başkanı George Bush, Şükran Günü olan 27Kasım'da Bağdat 'taki Amerikan askerlerine sürpriz bir ziyaretyaptı. Savaşın mimarı Bush 'un onlarla birlikte yemek yemesi ağır kayıplar veren askerlere moral kaynağı oldu. Başkanın yemek dağıttp şakalaştığı askerlerin neşesi yüzlerinden okunuyordu. (REUTERS) talannı daha rahatça itiraf edebilirler. VVashing- ton ve Londra'da, Irak'taki "patiayKi" nitelikte- ki zor durumun sürdüğünün net olarak farkına vanldı. Cıkış yolu arıvorlar ABD ve tngiltere bırakıp kaçmayacaklannı söyledikleri zaman bunda kesin kararlıdırlar. Irak'ta bağımsız bir hükümet kurulduğunda bi- le sayılan azaltılmış Amerikan birliklerinin ül- kede varlığının süreceğıne hiç şüphe yok. An- cak, işleri çok zor olduğu için bir çıkış yolu an- yorlar ya da çıkış için yol gösterecek bir tabela. Günlük, zarar veren, masraflı şiddete son vermek istiyorlar. Siyasi sancılann bitmesini istiyorlar. llginçtir ama işte bu noktada koalisyonun amaç- lan ve askeri müdahaleye karşı çıkanlannki ke- sişiyor gibi görünüyor. Dünyadan Iraklılara ge- len mesaj sorunun, çatışmanın üçüncü aşaması- na gelindiği yönündedir. Savaş ve savaş sonrası süreçten sonra şimdi de "işgalsonraasürecr baş- lamak üzere. Bu son aşama, Jack Straw'un önü- müzdeki yılın temmuz ayı için tarih belirlediği, Iraklılann kendi iç işlerini ele alacaklan süreç- tir. Bu nedenle de soru artık savaş, saldırmak, iş- gal etmek ya da çekilmeye yönelik olmamahdır. Asıl soru ülke yönetiminin hangi Iraklılann, na- sıl ele geçireceğine ve olanlann ne kadar yasal olacağına yönelik olmalıdır. Bundan sonraki aşa- ma iki seçenek sunuyor: Bağımsız şekilde ken- di ülkeni yönet ya da kendi kendini mahvet! Slvll savaşın tohumlan atılıyor ABD tarafmdan atanan yönetim konseyi şim- diden gelecekte, geçici ya da seçimle başa ge- lenbir hükümette yer almak için manevralara baş- ladı. Kürtlerin düşündükleri bölgesel otonomi ol- mazsa geleceğe yönelik hiçbir siyasi çözümü kabul etmeyecekleri açık. Nürusun çoğunluğunu oluşruran Şiiler de yeni anayasa ve yönetim için tslami bir karakter oluşturarak siyasi gücünü or- taya koymaya çahşıyor. Geçen 12 ayda yaşananlan düşünsek de.. her şeye rağmen Irak'ta bundan sonra başlayacak süreç şimdiye kadarkilerin "en tehtiketisi" olacak gibi görünüyor. Şimdiki tablo Irak'ın geleceğinin kurulacak dengelere bağlı olduğunu gösteriyor. Kurallara uygun bir geçiş süreci ve demokratik, yasal bir yönetimin sağlanması hâlâ garanti al- tına alınmış gibi görünmüyor. Artarak süren ve olası bir sivil savaşın tohumlan sayılabilecek sivil çatışmalar Bush ve Blair'in Irak'taki mirası olarak tarihe yazüabilir. (The Guardian, Ingiltere, 3.12) Her taşın altından Soros çıhyor Şaron'un uygulamayacağı barışplanı ALEXEIPANKIN Ingiliz The Guardian gazetesi Macar asıllı işadamı George So- ros'un ABD Başkanı George VV. Bush u Beyaz Saray'ın başından göndermek için kampanya yürüttü- günü duyurdu. Dünyanın en ünlü zengmleri arasındaolan Soros, *öMim kalım mesetesi" olarak nitelediği kampanya kapsamında, Bush'un eünden yönetimi almak için şimdi- ye kadar 15 mih/on dolar harcadı. Rusya'da yayımlanan Moskovs- kiye Novosti gazetesi, şimdi ABD'de yaşayan, NTV'nin eski yayın yönet- meni Igor Malaşenko'nun imzası- aı taşıyan bir yazı yayımladı. Ma- laşenko, yazıda, Unified Energy Systems şirketinin yönetim kurulu başkanı Anatoly Çubais'e 2004 Mart'ında devlet başkanlığı için ya- nşması için çağn yaptı. Yazının özü şu başlıkta toplanabilir: "Suçhıy- san. adayotanahak- km var demektnf Malaşenko, "Tu- tuklanan işadamı Kodorkovski'nin başma gelenler çok pragmatik bir he- saplaşma sonucu • Macar asıllı işadamı George Soros, ABD Başkanı Bush'u yönetimden indirmek için yanın sonucunda Çubais başbakan yardımcılığından ahlmıştı. Ancak, burada başka bir soru ortaya çıkı- yor. Ne defliştl? Neden VTktor Çernomırdin'in başbakanlığı döneminde başbakan yardımcısı olarak uygun görmedi- ği bir adarru Maleşenko neden bir- denbire devlet başkanhğına layık görüyor? ABD'de geçirdiği birkaç yıî Malaşenko'nun siyasetçiler için öngördüğü ahlaki değer standart- lannı tamamen silıp değiştirmeye yetti mi yoksa? Eğer durum ger- çekten böyleyse bu ABD'nin duru- mu için ne ifade ediyor? Bu, ABD'yi ahlaki değerler anlamında da lider olarak görmeye alışan bizlerin So- ros'u daha fazla dikkate almamız ge- rektiği anlamına gelrniyor mu? _ _ ^ _ ^ _ _ _ Özelleştirmenin münan Çubais ve özelleştirmenin so- nuçlannın en güç- lü savunucularmdan olan şimdiki devlet başkanı Vladimir Putin'in arasında HASANBARARİ tsrail Başbakanı ArielŞaron ge- çen hafta sürpriz bir gelişme ola- rak nitelendirilecek bir şey yaptı ve bir banş planı olduğunu açıkladı. Ancak, sözünü ettiği bu planı ger- çeğe dökebilecek gibi görünmüyor. Acaba, üç yıldır tüm banş planla- nnı reddetmek gibi büyük bir ha- ta yapan Şaron'u kendi siyasi çö- zümünü duyurmasına, bir anlam- da kendi banş planıyla ortaya çık- masına neden olan şey nedir? Bir dizi iç ve dış gelişme Israil Başba- kanı'nı banş sürecine ve Filistin- lilere bakış açısını değiştirmeye zorladı. Şaron, ülkesinde banşyanhlann- dan oluşan kampın yeniden doğu- şuyla karşı karşıya kaldı. Banş yanlısı Yossi BeiHn'ın liderliğin- deki grup Filistin'deki banş yan- lılanna ulaşmayı başardı. iki tara- fın ortaklığı, kalıcı ve iki devlet üzerine kurulu bir çözüm öneri- siyle ortaya çıktı. îsviçre'de imza- lanan Cenevre Belgesi son on yıl- da iki tarafın arasındaki anlaşmaz- lığın temel nedenlerini oluşturan tüm unsurlan madde madde sıra- lıyor. Israil halkuıda iki tarafin ba- nş yanlılannın öncülüğünde ha- zırlanan bu belgenin gördüğü des- teğin düşündüğünden fazla olma- sı genelde bumu havada olan Şa- ron'un canını sıktı. Ve, onun Cenevre Belgesi'ne yaptığı katı eleştiriler Filistinliler arasında banş anlaşması için ha- ar olanlar olduğu gerçegini değiş- tirmedi. Cenevre Belgesi Şaron'un konuşacak, muhatap olacak kim- se olmadığına ilişkin iddiasının geçerliliğini tartışır hale getirdi. Dahada ötesi Şaron'un yıllardır sa- vunduğu statükoya büyük bir dar- be indirmiş oldu. 20Ö1 seçimle- rinde uğradığı yenilgiden sonra kavganın hâkim olduğu tşçi Par- tisi de umut vaat eden, net bir ba- nş planıyla ortaya çıktı. tşçi Par- tisi açıkça Şaron'un kararsız poli- tikasınaaltematif sunabilir. Başka bir inisiyatif de yüzlerce, binlerce Filistinli ve Israillinin imza attıgı Ayalon Nuseybi'nin "halkm sea". Ve bu siyasi ortamda ileriye yöne- lik siyasi planı olmayan tek kdşi- nin sadece Şaron olduğu ortaya çıktı. Gittikçe kötüleşen güvenhk durumu da göz önüne alınırsa Şa- ron zor durumda kaldı. Utanma duygusu Izole edilmiş yerleşim birimle- rindeki ölümlere bir gerekçe suna- maması da utanma duygusunu art- tırdı. Uluslararası anlamda da Şa- ron umut vaat etmeyen politikala- nnı kabul ettirmekte zorlanıyor. ABD Dışişleri Bakanı Colin PoweH Cenevre Belgesi'ni hazırlayan ba- nş yanhlanyla buhışmaya istekli gi- bi görünüyor. BM Genel Sekrete- ri KofıAnnan ise güvenlik korido- runun uluslararası hukuka aykın ol- duğunun altını çizmesi de küçüm- senmeyecekbirşey. Şaron'un Rus- ya'ya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yol haritasırun uygulan- masını öngören 1515 No'lu karar tasansına destek vermemesi için yaptığı ikna ziyareti de barşansızdı. Bunlar göz önüne ahndığında Şaron'un banş planı açıklaması küçümsenmemeli. O, hâîâayru Şa- ron ve iki tarafta da insanlann ya- şamlanna mal olacak olsa da yö- netimde kalmak istiyor. "Sözlü'' olarak verdiği banşplanı sözü, ka- muoyunun dikkatini onu eleştiren muhaliflerinden ve olumsuz ge- lişmelerdenuzaklaşarmak içinver- diği son çabadır. (Jordan Tımes, Ürdün, 2.12) yapümışür* ifade- kampanya yÜTÜtÜyor. geçecekbirbaşkan- sıni kullandı. Ve şöyle devam etti: "Ulusun sahip ol- dı^u tüm kaynaklar mümkün oldu- ğukadarçabükbir sörezarfinda dev- let eline ve rejimin güveniür mütte- nkleri eline geçmeii. Bu o>ıındaki bundan sonraki adım çokaçık. Bun- dan sonraki aşamada Çubais kafa- a gidecek adam konumuna düşer. Bunun sonucunda da politikaya aö- LarakkendinisaMinmayoluna gide- büir." tnsanın başınm kanunla derde girmesi ülkedeki en yüksek mevki anlamına gelen sandalyeye otur- mak amacıyla yanşmak için ger- çekten önemli bir neden. Rusya'da yargılanmaktan kurtulmak için Du- ma'ya girmeye çalışanlann sayısı hiç de az değil. Malaşenko'nun da söy- lemek istediği, düğmeye basıldığı takdirde Çubais ve etrafındakilerin çok kirli, yolsuz adamlar oldukla- nnın ortaya çıkacağı ve ancak dev- let başkanhğının korumasuıın on- lan kurtaracağı. 1997'de onun ba- şında olduğu NTV Çubais'e karşı, 1 yolsuzlukyaptığınıiddiaederekbü- j yük bir savaş açmıştı. Bu kampan- lıkyanşıçokilginç ve kaydadeğer olur. Ruslann yüz- de 80'i özelleştirmenin hakkane bir şekilde yapılmadığını düşünüyor. Durum böyle olunca Putin özel- hkle özelleştirme konusunda ya Çu- bais'in söylediklerinin arkasında duracak. ya şimdiki konumunu göz- den geçirecek ya da siyasi anlam- damarjinalleşmeyle karşı karşıya ka- lacak. Son seçenekpek olası gibi gö- rünüyor. Belarus'ta 1994'te yapı- lan ilk devlet başkanlığı seçimini anımsayahm. Eski bir Sovyet bürok- ratı olan, devlet kontrolündeki ya- yın kuruluşlannın desteklediği baş- bakan Vyaçeslav Kebiç ve muhalif basının desteklediği, özgürlükçü aydınlann sevgilisi Stanislav Şuşke- \iç en gözde adaylardı. Sonuçta iki- si çekişirken kimsenin dikkate al- madığı Aksander Lukaşenkokazan- dı. Şimdi, Belarus'taki demokratlar geçmişte özgürlüğun düşmanı gör- dükleri Kebiç'in başbakanlığında- ki günlerini "Bberal dönemin par- lakgünleri" olarak anıyor. (Moscotv Trnus, Rusya, 18.11) AB Ingiltere'yi örnek alsınGORDONBROVVTV Avrupa Birliği üyelerinin sayısı 15'ten 25'e çıkarken genişlemenin reform için si- yasi bir katalizatör olduğu bir gerçek. An- cak, 25 ülkeyi bekleyen daha büyük aşama tüm Avrupa'yı hızlı bir değişime zorlayan küresel rekabet baskısıdır. Avrupa'nın bükülmez, esnek olmayan ta- vırlan, ticari kamplaşmalann geçerli oldu- ğu dünyada gizlenebilen, ancak günümüz- de gizlemenin mümkün olmadığı rekabete dair zayıflığının foyası küresel yanş döne- minde ortaya çıkıyor. Ve Avrupa'nın büyü- me seviyesindeki düşüklük, 14 milyon ış- siz, ABD ile arasında bulunan üretim ko- nusundaki uçunım niteligindeki fark da ay- nı zorluk ve değişım gerekliliğıne ışaret ediyor. Acaba eski, yaşlı, içe dönük ticari blok- laşmadan, esnek, açık, reform yanlısı kü- reselleşme kriterlerine uyan bir Avrupa'ya dönüşebilir miyiz? Asya'dan ABD'ye eko- nomik değişimin patronu olabilir miyiz? Benim iddiam ticari bir kamp olan Avru- pa'dan küresel Avrupa'ya ulaşmamız için tek pazann ekonomi politikalannı vergi uyumu, mali liberalleşme ve federal de^le- te yöneltmesinin şart olduğu konusundaki eski, olumsuz varsayımlan reddetmemiz gerektiğidir. Küresel rekabeti ciddiye alan bir Avrupa Ingiltere'nın yaptığı gibi mali po- litakaya yönelik kısa vadeli yaklaşımlar- dan vazgeçmeli. Kesin, yıllık hedeflere yö- nelmeli. tkincisi, reform süreci geçiren kü- resel bir Avrupa, tngiltere örneğinde oldu- ğu gibi geçmişteki kuralcı yaklaşımını bir kenarabırakarak daha aktif, bağımsız reka- ders alabilir. Dördüncü konu, birliğin tica- ri görüşmelerde pazarlık konusundaki gü- cü artmalı, ama üye ülkeler ve AB Komis- yonu Dünya Ticaret Orgütü'yle görüşme- lere yenidenbaşlamah. Avrupa'ylaABD ara- sındaki ticari bariyerler kaldırmalı. AB ve ABD'nin rekabete ilişkin aynı yaklaşıma sa- hip olması, hizmetlerin liberalleştirilmesi, gümrük vergilerinin yeniden düzenlemesi ve gelişen ülkeler konusunda çokuluslu ça- • Küreselleşme kriterlerine uyan bir AB için, mali politikaya yönelik kısa vadeli yaklaşımlardan vazgeçip, Ingiltere'nin yaptığı gibi yıllık hedeflere yönelmeli ve daha bağımsız bir rekabet sistemi benimsenmeli. bet sistemini benimsemeli, telekomünikas- yon, enerji, fınans senisleri gibi alanlarda tek pazar uygulamasına gitmeli. Pazarlık gücü artmalı Üçüncü konu, küresel Avrupa eski sos- yal modelle -ki bu ABD'de nüfusun sade- ce yüzde 5'i uzun süreli işsiz kalırken hta- nın yüzde 40'ırun işsiz olması anlamına ge- liyor- yoluna devam edemez. A\Tupa, îngil- tere'dım daha esnek politikalar konusunda lışma yapmasında sadecelngiltere'nin de- ğıl tüm Avrupa'nın çıkan olur. AB'nin kuruculannın amacı sadece gü- venliği sağlayacak ticari bir kampın temel- lerini atmak değildi. Ortak sanayi politika- sı olan bir ekonomik topluluk buradan da yola çıkarak üye ülkelerin ulusal kimlikle- rinin üzerinde bir Avrupa kimliği oluştur- maktı. Geçmişte Ingiltere, Avrupa'nın başanh ekonomilerinden ders alırken şimdi küre- sel rekabetle basa çıkabilen, istikratve is- tihdamı sağlayan başanlı bir îngiltere örne- ği var. tngiltere'nin Avrupa'nın ekonomik toparlanmasına liderlik etmesiyle ülkemi- zin ekonomide durgunluğu önleyen uzun va- deli, şeffaf mah' politikalanna şüpheci göz- le bakanlar azaldı. Küresel değişimi sağla- mak için tek pazann gerektirdiği ekonomik reformlan yapmak bir zorunluluk. Vergi uyumunun ekonomik sonuçlannın foyası ortaya çıktıkça daha çok kişi bizim vergiyi veto etmemizin nedenini ve mali politikaya federal yaklaşımı reddetmemizin sadece agiltere için Avrupa için de doğru bir yolinduğunu düşünüyor. Bizim federal bir Avrupa Devleti'ni reddedip daha esnek, dışa dönükbir AB öngörmemiz inanıyoruz ki sadece tngiltere'nin hırsı değil tüm Av- rupa'nın inandıgı bir görüş olabihr. Avru- pa çapında bir reform konusunda ısrarcı olarak sadece Avrupa'da îngiltere'nin sesi olmuyoruz, aynı zamanda Avrupa'nın ge- leceği için en iyi olan yolun sesi ohryoruz. îngiltere'nin istikrar ve ekonomikreform ko- nusundaki katkısı birliği küreseHeşmiş dün- yayauyum sağlayacak birAvrupa'ya dönüş- türecektir. .»x , (Daity Telegraph, tngiltere, 5.11),
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear