25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 ARALIK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA JCJJVİ-Jİ ı UIVJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Hesaba doğalgaz ile cep telefonu kullanım ücretinin de girmesi bekleniyor Enflasyona yeni sepetEBRUTOKTAR ANKARA - Türkiye "dekı tüketim eğilımini tam yansıtmadığı, bu neden- le de rakamlann gerçekleşenden düşük çıktığı eleştinlenne neden olan enflas- yonun ölçüm sepeti değıştıriliyor. Dev- let tstatistık Enstitüsü'nün (DİE) bu çerçevede 1 yıldır 26 bin aile üzerinde yaptığı anket, aralık ayının sonunda bı- tiriliyor. 2.1 trilyon liraya mal olan an- kete göre belirlenecek yeni ölçüm se- perinin enflasyon hesabına yansıması ise 2005'te gerçekleşecek. DÎE'nin Başkan Yardımcısı Ömer Toprak, kurumun yeni çahşmasına iliş- kin sorulanmızı şöyle yanıtladı: • Yeni ölçüm sepetinin enflasyon hesabma yansıması 2005'te gerçekleşecek. DİE Başkan Yardımcısı Toprak, 'Enflasyonu düşük hesapladığımız yönündeki eleştiriler yersiz' dedi. - Şu anki hesap 1994'teki anket so- aldın. kaç tane ya da kaç kilo aldırT dı- nuçlanna göre mi \apılıyor? - Evet.Ancak dünyada bu sepetin ye- nilenme ortalaması zaten 5-7 yıl. Tür- kıye'de ekonomık krizler nedeniyle bu- nun yenılenmesı bıraz gecıktı. - Anketörler,anketyapılan aikleri na- sü betirliyor? - Haneler. örnekleme yöntemi ile be- hrleniyor. 0 hanenin ve yaşadığı ma- hallenin ekonomik koşullannı alabile- ceğımız parametreler uyguluyoruz. Anketörler bu ailelere gıdıp **Bugün ne ye soruyor. Ürünleri günlük olarak dol- durması için de bir defter bırakıyor. - Yeni proje Üe neyi hedefliyorsunuz? - Her yıl hane halkı bütçe anketi ya- pacağız. Eski yöntemde, 1994 yılı sa- bit kabul edildiği ıçin ara yıllardaki cid- dı tüketim alışkanlıklan, enflasyon pa- ketine yansımıyordu. Yeni uygulamay- la her yıl sepete giren maddeleri ve se- petten düşen maddeleri hemen enflas- yon hesabına yansıtabileceğiz. Yanı halkın tüketim alışkanlıklannı günü gü- nüne yansıtan bir sepetimiz olacak. - Enflasyon rakamlaruun gerçegj yansıtmadığı eleştüileri yapıhyor™ - Bunlar haksız eleştiriler. 0 dönem- de cep telefonu, bazı elektronik aletler bu kadar yaygın değıldi. Üstelik çok daha pahalıydı. Doğalgaz kullanımı çok sınırlıydı. Bunlan sepete alsaydık, enflasyon yüksek değıl düşük çıkardı. - Enflasyon sepetindeki gaz lambası fitili, gazyağu pinpon topunun yeni sepette yer alnıa olasılığı var nu? - Türkiye'nın heryeri kent değil. Kır- salda pek çok ınsanın yaşam koşullan ağır. Kışın yollan kapanıp elektrik ala- mayınca gazyağı kullanıyorlar. Bu ne- denle. yeni pakete yansıyabilir de... 1 milyar 629 milyon lira YoksuUuk sıııırı arttı Ekonomi Servisi - Kasım ayında açhk smın 593 milyon 182 bin liraya, yoksulluk sının ise l milyar 629 milyon liraya çıktı. Türkıye Kamu-Sen'in araş- tırmasına göre dört kışilık bir ailenin geçinebılme- si için gerekli asgan harcama tutannı ifade eden yoksulluk sının bir önceki aya göre yüzde l. 19 ora- nında artarak l milyar 610 milyon liradan l milyar 629 bin liraya çıktı. Dört kışılik bir aile anılan ay- da, günde gıda için 12.3 milyon, ısınma için 3.5 milyon , aydınlanmaya l milyon 55 bin, barınma için 6.7 milyon, sağlığa 1.3 milyon, ulaşım için 9 milyon, haberleşmeye 2.3 milyon, giyime 5 milyon, temizlığe 7 milyon, eğıtım-kültüre 2.5 milyon har- cama yaptı. 92 Kasım ayında tek kişinin bir aylık harcaması asgari 766 milyon lira oldu. Fındıkta ikinci bahar Fındık Tanm Satış Ko- operatifleri Biıüği (FİS- KOBtRLtK) Genel Mü- dürü Cemal Oztürk, 1981 yıhnda büyük yab- runlarla kurulan Entegre Fındık İşleme Tesisle- ri'nin (EFİT AŞ), 6 yıl aradan sonra yeniden üretime geçirildiğini be- Krtti. Üretime geçilen 3 ayhk sürede 2 bin 500 ton kabukhı fındığın işlendi- ğini söyleyen Oztürk, EFTFin yeniden çahşma- ya başlamasıyla biriikte 330 kişiye istihdam sağla- dığını kaydetti. (AA) ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Her İşin Başı Geçen yılın genel seçımlerinden önce, hem CHP hem de AKP, milletvekili dokunulmazlı- ğını sınırlandıracaklan sözünü verdiler. Re- cep Tayyip Erdogan'ın Başbakan olduğu günlerde, bu satırların yazan, bir soru öner- gesiyie "AKP hükümetinin, milletvekili doku- nulmazlığı konusunda neyapacağını" sordu. Soruya verilen yanıtta, "konunun katmaşık olduğu ve anayasanın tamamının değiştiril- mesi çerçevesinde e/e ahnacağı" açıklandı. Bunun üzerıne, dokunulmazlık konusunun "neden ertelenmekistendığinin" Meclis araş- tırmasıyla açıklık kazanmasım istedik. Öner- ge aylarca Meclis gündeminın alt sıralannda kaldıktan sonra, AKP'nin de desteğıyle işle- me konuldu ve Milletvekili Dokunulmazlıkla- nnı Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyon, ilgili kişi ve kuruluşlardan görüş istedi. Ko- misyona bildirilen görüş ve önerilenn tama- mınayakını, milletvekili dokunulmazlığınınsı- nırlannın geniş olduğunu ve sınırtanması ge- rektiğini vurguluyordu; yalnızca SP, dokunul- mazlığa "dokunulmamasını"; anayasadaki düzenlemenin korunmasmı istemekteydi. Başkan Adıyaman Milletvekili Fehmi Hûs- rev Kutlu'nun katkılanyla komisyon çok uyumlu çalıştı. Ancak AKP'li üyeler, 10 Aralık günü bırdenbire tutum değiştirdi ve "dokunul- mazlıklara dokunulmayacağı" yönünde ka- rar aldılar. Bu keskin görüş değişikliğinin ne- denı olarak da "yargıya güvenilemeyeceğı" ve "kamu bürokrasisinin yargılanmasında sı- nıriamalar olduğu" öne sürüldü. Aynı gün Meclis Genel Kurulu'nda, doku- nulmazlıklahıçılgisiolmayanTÜBlTAKYasa- sı'nın Cumhurbaşkanf nın vetosundan sonra görüşülüp kabul edilmesi üzerine yaptığı "te- şekkûr" konuşmasında Devlet Bakanı Meh- met Ali Şahin, AKP'nin dokunulmazlıklann sınırlandınlmasına taraftar olduğunu vurgu- lamaktaydı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek de aynı saatlerde ve sonrasında "Yargıya güve- niyoruz" dıyor. Dokunulmazlık konusundakı tutumu, AKP'nin iç çelişkilennin ve gerçek niteliğinın biryönünü gösteriyor. Ek olarak, Meclis araş- tırmasını "dokunulmazlığın nesiaraştınlacak" dıye eleştırenlere somut bir yanıt veriliyor; AKP'nin yaptıklan ve yapmadıklarıyla daha fazla araştınlması, aydınlanması gerekiyor. • • • Komısyona CHP'Iİ üyeler olarak sunduğu- muz ve kamuoyuna açıkladığımız, ancak ba- sında yer bulmayan öneri şöyle: ...Anayasanın 83. maddesi aşağıdaki şe- kilde yeniden düzenlenmelidir: Madde 83. Yasama Bağışıklıklan a) Yasama Sorumsuzluğu TBMM üyelen, Meclis çalışmalanndaki oy ve sözlerinden, Meclis'te ıleri sürdükleri dü- şüncelerden, bunlan Meclis dışında tekrarla- mak ve açığa vurmaktan hiçbir şekılde so- rumlu tutulamazlar. Içtüzük gereğınce verıle- cek disiplin cezalan sakhdır. b) Yasama Dokunulmazlığı Seçimlerden önce veya sonra bir suç işle- diği ileri sürülen milletvekili, Yargrtay'da sor- gulanırveyargılanır. Ancak ağırcezayıgerek- tiren suçüstü halleri dışında tutulamaz ve tu- tuklanamaz. Bu durumdayetkilı makam, du- rumu hemen ve doğrudan TBMM'ye bildır- mek zorundadır. Kovuşturma ve yargılama usul ve esasları kanunla düzenlenir. Bir milletvekili hakkında seçimden önce ve- ya sonra verilmiş olan ve milletvekili sıfatının düşmesini gerektirmeyen bir ceza hükmünün yerine getırilmesi, milletvekili sıfatının sona ermesine bırakılır. Anayasanın 76. maddesın- de düzenlenen milletvekili seçilmeye engel birsuçtan dolayı mahkûmiyetin kesinleşme- sı halınde ise, TBMM Genel Kurulu karan ol- maksızın ve dönem sonu beklenmeden üye- lik sıfatı sona ermiş sayılır ve hükmün infazı- na başlanır. Dokunulmazlık süresınce dava ve ceza zamanaşımı işlemez. TBMM'deki siyasi partı gruplannca yasa- ma dokunulmazlığıyla ılgılı görüşme yapıla- maz ve karar alınamaz. AKP'nin, tartışmaya bile gerek duymadan reddettiği bu önenlerdır. • • • Kamu yönetımının rüşvet ve yolsuzluklar- dan kurtulması, bu ülkenin yaşadığı sorunlar lıstesinin ılk sırasında yer alıyor. Milletvekili dokunulmazlığının sınırlandınlması ise soru- nun çözümünün deyim yenndeyse, anahta- ndır; çünkü dürüstlük her işin başıdır. AKP'nin yapacağı her uygulamayı, toplu- mun dürüstlük açısından sorgulamaya hakkı olacaktır. AKP, dokunulmazlıklara dokunma- makla, boynuna bir rüşvet ve yolsuzluk kuş- kusunun halkasını takmaktadır. Ancak, yolsuzluk nedeniyle asıl yıkımı; si- yasetı, ekonomısı, ahlakı ile bu toplum yaşa- maktadır. yakup@metu.edu.tr Teknoloji ve kalitesi Toplam sahip olma maliyeti Diğer dizüstü bilgisayarlar Diğer dizüstü bilgisayarlar (Küçüktür)' DIM4 EKO>O>ÖSİ>E BAKIŞ / ERGtN YILDIZOĞLl Losm ergny tr.net Toshiba'dan nefes kesen mobilite paketi Hem inanılmaz bir fiyata, hem de peşin fiyatına 6 taksitle! uluslararası garanti ve taşıma çantasıyla biriikte. Toshiba Microsoft® Windows® XP ürününü önerir. Satellite A30-754 1599$ 266$ x 5 ay • Mobiie Intel* Penlium» A iştemci 3 06 GHz • Microsoft" VVindovvs" XP Home TürKçe •512KB L2 cache • 533 UHz Front Sıde Bus • 512 MB DDR RAM- max. 2 048 MB • 40 GB S.M A.R.T HDD •15 0' TFT renkli ekran. Intei Monîara GM graphıcs Max 64 MB DOR ekfan kartı • 0VD-R/RW surucû • CD,'MP3 playet + One Touch Keys • 56K tax modem ve 10/100 e • Paralel. 2 x USB 2 0 ı Lînk' (IEEE 1394). TV-ou! • Lı-ion baîarya • Wı-Fı (IEEE 802 11b> kablosuz LAN uyumlu • Touch-pad mouse • 3.5 kg. • 332 x 280 x 38 mm • 2 ytl uluslararas- garanti • 1 yıllık sınırstz e-ko!ay înternet pakett • 1 yıltık Kaspersky antı-vırüs paketı • Taşıma çantası hediye Tecra M1 3099$ 517$x5ay KAMPANY* DAHISMA HATLARI: ALBIM (0216) 349 33 51 INDEX (0212)3214178 PENTA (0212)314 14 14 •Peşinat TuUrlart: Satellne ft3O-7S4 26a USD Tecra M1 517 USD Peşkt TL Tutarlan Satellıte A30-754 Tecra M1 2 328.703.650 TL 4 513 228.650 TL Yukandakı TL mktartan 2Arabk 2OO3 Merkez Ban**sı etektit sat/ş kuru a hesaplanmıştır Sa&ş esnmsmda saSştn yap<tö»Q günkü etektit sat>ş bur<j Ryatiara KDV eMenccekür Kampanya tarihleri 30 Ekim 2003 - 22 Aralık 2003 • InMI* Cantrhto11 " mobil teknolojisi 1 70 GHz Intel Pentıum" M işlemc • Microsoft* Windows' XP Pro'essıonat Ingilizce • 1 MB L2 Cache • 400 MHz Front Sıde Bus • Inlel- PRO/Wireiess 2100 netvvork bağlantıs^ • Intel" 855PM chipset • 512 MB DDR RAM-Max. 2.048 MB • 80 GB (5 400 ıpm) S.M. A.R.T HDO • 14.1* TFT renkli ekran 32 MB DDR ekran kartı • DVD/CD-RW Combo sürücu • 56K fax modem ve 10/100 eîhernet " Paralel. Sen. 3 x USB 2 0. Kulaklık. Mikroton TV-Out (S-video). Fast Infrared, SD Card Slot. ı Link" (IEEE1394) • ü-ion batarya. max. 6 2 saat batarya süresı (Mobile Mark) • Kablosuz LAN (802 11b netuvork destegi entegre. dual band (802.11a/b) network desteğine uyumlu). Bluetooth uyumlu • Entegre Dual Poınting (TouchPad ve AccuPoınt II) • 2.8 kg • 312 x 274 x 37 mm • 3 ytl uluslararası garanti • \ yıllık sıoırstz e-kolay internet paketi • 1 yıllık Kaspersky antı-virüs paketi • Taşıma çantası hediye TOSHİBA BİLGISAYAR SISTEMLERI L Türkıye Dıstfıbutorü L TNB Bilgisayar Sistemleri A.Ş. Butramye M * Neşeltıey Sck -rs Kısıklı 3«76 ISTAf T«l (0216! 422 40 50 Faks (0216I422 55 2O MOBİLE TECHNOLOGY Choose freedom. computers.toshiba-europe.com TOSHİBA ABD Dışışleri Bakan Yar- dımcısı Marc Grossman Türkiye'deydi. Türkiye'nin geleceğini de ilgilendiren çok önemli açıklamalar yaptı. Bu açıklamalann ta- şıdığı anlamlara, Mustafa Balbay'm yazısı (11/12) dı- şında kimse değinmedi. Anlaşılan "devlet büyükle- rimizle" medya, Gross- manın "Türkıye şimdi te- rörle mücadelede bir cephedir"... "ABD Türki- ye'yi terörie mücadelede merkez ülke olarak gö- rüyor... tlişkilerimizi bu zeminde yeniden tanım- layalım, yeniden yapılan- dıralım" sözlerine, artık bölgede büyük oyuncular- dan biri olacaklannı düşü- nerek sevindiler. 'Terorlzme kar$ı sava;' "Terorizme karşı savaş" bugün ABD dış politikası- nın düzenleyici ilkesidir. Ancak bu ilkeye uygun po- lıtikalar uygulanmaya kon- dukça, "ferör" yaygınla- şıyor. Bu bile "terorizme karşı savaş" kavramın- dan kuşkulanmak için yeterii. Üstelik bu "te- rorizme karşı savaş" için gündeme gelen savunma stratejisinin. 11 Eylül sonrası sürecin ürünü gibi görünse de, kö- künün 1992'de hazırlanan "Worfowitz memorandu- munda", 1997'de kurulan Project For the Nevv American Century'nin ka- ranlık koridorlannda yattı- ğını da biliyoruz. Daha ön- ce de vurguladığımız gibi, aslında bu kavram, ABD'nin uluslararası hâki- miyetini militarizmle koru- ma stratejisinin, "bir impa- ratorluk projesinin" yerine kullanılan bir metafor. Diğer taraftan, Türki- ye'ye, bu imparatoluk pro- jesi bağlamında, bir cep- he, üstelik merkezi bir cephe görevi biçilmesi de 15-20 Kasım'dan sonra değil büyük bir olasılıkla, 11 Eylül'den bile önce karara bağlanmış bir konu. 'Dört yıllık Savunma Değerlen- dirmesi Raporu 2001' (QDR-2001) açıklanmadan az önce okuduğum bir araştırma yazısında, "Pen- tagon militanlan, hiç brt- meyen bir savaş sürecin- de... merkezi çakışan da- ireler gibi, değişik sek- törlerde ve zamanlarda sırayla ABD yörüngesine giren ülkelerden oluşan değişken ittifaklardan bahsetmeyi tercih edi- yorlar. Bu güle benzer di- agramın merkezinde de yalnızca ABD, Ingiltere ve Türkiye var" (Havvks Tehlikeli İlişkiler and doves fight for cont- rol over campaign, 30 Ey- lül 2001, The Observer, Ed Vullamy) saptaması yer alıyordu... Türkiye'nin, bir başka ül- kenin imparatorluk projesi- nin merkezine konmasın- dan kımler, hangi ekono- mik-siyasi çıkarlarından dolayı hoşnutturlar, bilmek zor (imkânsız değil) ama bir şey kesin, bu hoşnutluk, kendisini de içine alacak çukurun kazılmasına gö- nüllü olarak katılmayaben- ziyor. 'ikl mesele var' 0 çok bildik fıkrada ol- duğu gibi burada da iki me- sele var. ABD'nin impara- torluk projesi başanlı olursa, Türkiye'yi, imparato- run nin içinde yer almanın kısa dönemde kârlı gözükmesi- ne karşılık orta dönemde nasıl riskler içerdiği geçen hafta, Wotfowrtz, Fransa, Almanya, Rusya ve Ka- nada'yı Irak kontratlann- dan dışlayınca bir kez da- ha ortaya çıktı. Tam Bush "Atlantik çatlağım" yama- maya çalışırken Penta- gon'dan gelen bu açıkla- ması, bizim medya pek far- kında olmasa bile, diplo- masi çevrelerinde şaşkın- lıkla karşılandı, büyük tep- ki çekti. Bu açıklama, birincisi, 15 yıldır, devleti ticaretten ve yatınm ortamından çı- kararak inşa edilmeye ça- lışılan serbest ticaret, ser- best yatınm ilkelerine ("kü- reselleşmeye") tümüyle aykın; ikincisi, bu ABD'nin rupa'ya karşı konuşlanmış, bölgede güvenlikten so- rumlu bir vassalı olmaktan öte bir kader beklemiyor. Bu durumda, ülkenin eko- nomik, siyasi. kültürel ya- pısı, kimliği imparatorun çı- karlanna ve beklentilerine göreyeniden şekillendirile- cek, halen ülkede egemen "sömürge sendromu" yerinı düpedüz sömürge ülke konumuna bırakacak. Görünüşte kendi seçimleri- ni yaparak imparatorun onayladığı adaylardan biri- ni seçmeye devam etmek durumu değiştirmeyecek- tir. Yok imparatorluk projesi başanlı olmazsa, o za- man da bu surece bir cep- he ülkesi olarak katılmış olan Türkiye, ekonomik, si- yasi, ruhsal tüm kaynakla- nnı tüketmiş, yalnızlaş- mış bir biçimde enkaz al- tında kalmaktan kurtula- mayacak, bu yıkımı hazırta- yan diğer emperyalist güç- lerin operasyon masasına yatınlacaktır. Aynı I. Dünya Savaşı'nın arkasından ol- duğu gibi? Panlk ve sabotaj... Bu imparatorluk projesi- Irak'ı sö- mürgeleştirmekte (kendine ayırmakta) oldu- ğunu kesin bir biçimde ka- nrtlıyon Bu yüzden, Alman- ya, Fransa ve Kanada'nın dışlandığının açıkça ilan edilmesi, eski Güvenlik Sekreteri Sandy Berger, Zbignevv Brezinski gibi ağırtoplartarafından "saç- malık", "gariplik" olarak yorumlandı. (AP, 11/12). VVashington Post'un ak- tardığına göre Senato Ço- ğunluk (Cumhuriyetçi) Gru- bu Başkanı Bill Frist de daha bir ay önce ilk günde- me geldiğinde, bizzat Con- daleeza Rice'in baskısıy- la reddedilen bir politikanın yeniden gündeme gelme- sini yadırgamıştı (12/12). Financial Tlmes'ın yo- rumuna göre, Pentagon bu günlerde "Amerika'nın uluslararası otoritesini yıkmak için eldinden ge- leni yapıyor"du (11/12). Daha da ilgincı, neocon- lann teorik dergisi Weekly Standard'ın editörieri, Wil- liam Kristol ve Robert Kagan ortak bir yazıyla, "Pentagon tarafından dostlan ödüllendirmek, düşmanları cezalandır- mak için atılmış bu adım aptalcadır ve değiştiril- melidir" diyerek sert bir ta- vır aldılar. Onlar da, belki de Leo Strauss'un öğrencile- ri olduklanndan, bu tür iş- lerin açıkça ilan edilmeden yapılması gerektiğinı düşü- nüyoriardı (12/11). The New York Tlmes'ın aktar- dığına göre, Beyaz Saray da VVolfovvitz'e çok kızmış. Le Monde. Bush'un ka- muoyu önünde Wolfo- vvitz'in karanna sahip çık- makla biriikte, özel konuş- malarda hoşnutsuzluğunu saklamadığını aktardı ((13/12). Öyle ya olacak iş miydi? Tam Almanya ve Fransa'nın Irak konusunda ABD'ye yakınlaşmaya, ABD'nin Irak'ın borçlarını erteletmeye. Bush, ABD diplomasisinın "realist" ekolünün ağırtopu Baker'ı Avrupa'ya göndermeye hazırlandığı sırada... Birçok yorumcunun ör- neğin, Council on Fore- ign Relations un çıkardığı Foreign Affaires dergisi- nin editörü James Hod- ge'un dolaylı olarak ima et- tiğini. Prof. Krugman Nevv YorkTimes'taki kö- şesinde açık bir biçim- de, "Wolıowitz'in fraksiyonu ABD ile Avrupa arasında başlayan uzlaşma sürecini sabote et- mek istiyor" diyerek dile getirdı. Fred Kaplan da Slate'dekı yorumunda, Pentagon'un (VVolfovvitz), ABD'ye Irak'ta, kolay birçı- kış yolu bulmak, belki de Irak'ta bir paylaşıma git- mek amacıyla, AB ile pa- zarlık yapmak için devreye sokulan Baker'ın önünü kesmeyi amaçladığını, yö- netımin içinde iktidar mü- cadelesinin kızıştığını ileri sürdü(12/12). Tüm bu gelişmeler, ABD dış politikasında ne kadar tehlikeli bir çizginin ege- men olduğunu; birilerinin, militarist, imparatoriukçu yönelimin tek seçenek ola- rak kalmasını sağlamak için tüm uzlaşma kapılannı kapamaya, dıplomasi açı- lımlannı sabote etmeye ha- zır olduğunu, son aylarda olduğu gibi güç kaybettik- çe, paniğe kapıldıkça, gi- derek daha da cüretli işle- re (!!) giriştikterini ortaya koydu. Bugün, Türkiye'nin konumu birbirinden uzak- laşmaya başlayan iki is- kemleye birden oturmaya çalışmakta ısrar etmeye benziyor: Hem AB'ye gir- meye çalışmak hem de ABD'nin imparatorluk pro- jesinde merkezi bir görev üstlenmeyi kabul etmek arasında giderek uzlaşmaz hale gelen bir çelişki var... Ilk yere düşerek kınlan "Kıbrıs" oluyor. Ya sonra...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear