22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9KASIM2003PAZAR CUMHURİYLT SAYFA 17 0.212.512 06 05 Faks: 0.212^12 44 97 - AB için Ankara kritik eşikteymiş... "Beşikten mezara kadarAB esidindeviz!" posta:derazsom©cujnhuriyetcom.tr SaöşTarikatçı bir gaze- tenin reklamında 300 ti- rajı olduğu söyleniyor... Demek ki bedava dağrt- tıklan gazete sayısı 299 bini bulmuş. Son atış Ayşe Meral: "E-ko- nomik ve siyasi ba- ğımsızlığımızın vurdu- ğu dipte, ulusun tekrar Kemalizmin aydınlan- ma ışığını görüp sıçra- ma yapmasından pani- ğe kapılanlar, neden ol- dukları yıkımı Kema- lizme saldırarak gizle- meye çalışıyor ve çü- rüyen işbirlikçilikleri ile son barutlannı atıyor- lar." İstek # GökselKaya."ABD^r niçin Türk askerini I- rak'a göndermekten vazgeçti? ABD'nin ka- pıkulu olan Irak Konse- yi, Talabani ve Barzani istemedi diye mi yoksa AB ve Israil istemedi di- ye mi?" İftariyelik Akif Kökçe: "Ameri- ka, orucumuzu açtır- mak için; bizde kolasını, komşuda bombasını kullanıyor." ılletın ışı gücu yok, vekâlet vererek milletve- kili yaptığı kişilerin eşini dostunu nasıl işe yer- leştirdiğini araştırıyor... Oysa, "Bal tutan par- mağını yalar" diye bir atasözü var... Bal tu- tan, başkasının parmağını bala bulacak değil ya... iş- te baJ tutan parmaklann listesinden, kimlerin hangi gö- revlere getirildiğine ilişkin kısa bir alıntı: AKP Balıkesir Milletvekili Turan Çömez'in eniştesi Ahmet Dere Eti-Bor Genel Müdürlüğü'ne, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in kardeşi Abdullah Şe- ner Erdemir Başkanvekılliği'ne, Içişleri Bakanı Ab- dülkadir Aksu'nun kardeşi Mehmet Azmi Aksu Şe- ker Fabrikalan Genel Müdürlüğü'ne... Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm'ın halasının oğlu Süleyman KaramanTCDD Genel Müdürlüğü'ne, Ma- liye Bakanı Kemal Unakrtan'ın kayınbiraderi Cihan- ser Erel Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı'na, Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın yeğeni Ibrahim Atalay Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı'na, Tarım Ba- Bal tutan kanı Sami Güçlü'nün teyzesinin oğlu Hasan Ekiz Ta- nmsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü'ne, Sami Güç- lü'nün Konya'dan hemşehrisi Ali Aftıntaş Köy Hizmet- leri Genel Müdürlüğü'ne. Enerji Bakanı Hilmi CÜIer'in kayınbiraderi Osman Irter Enerji Bakanlığı Danışman- lığı'na, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un oğlu Osman Yıldınm Coşkun Aycell Yönetim Kurulu üye- liğine... Ali Coşkun'un eşinln yeğeni Kemal Güven Önder Türkiye Şeker Fabrikalan Genel Müdür Yardımcılığı'- na, AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz'un yeğe- ni Ibrahim Kapusuz Başkent Elektrik AŞ Genel Mü- dür Yardımcılığı'na, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın am- casının oğlu Aziz Babacan Tanm Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı'na, TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil'in kardeşi Nihat Pakdil Tanm Bakanlığı Koruma ve Kont- rol Genel Müdürlüğü'ne, AKP Kahramanmaraş Millet- vekili Mehmet Yılmazcan'ın eşi Nesrin Yılmazcan Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürvekilliğine... AKP Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş'ın ye- ğeni Hasan Göktaş Özelleştiıme Idaresi Başkanlıgı'- na, Devlet Bakanı Güldal Akşit'in kocası Haluk Akşrt TBMM Başkanlığı Başdanışmanlığı'na, Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun yakın akrabası Yusuf Ziya Gök- su Izmir Valiliği'ne, AKP milletvekili adayı Muhrttin Bal Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'ne... AKP milletvekili aday adayı Emine Esma Doğan Başbakanlık özel Kalem Müdüriüğü'ne, AKP Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın akrabası Halrt Uzun- kaya DSİ Samsun Bölge Müdürlüğü'ne, AKP millet- vekili aday adayı Nilüfer Yücel özelleştirme Idaresi Basın Danışmanlığı'na, Tanm Bakanı Sami Güçlü'nün bacanağı Mehmet Oğuz Tanm Bakanlığı makam şo- förlüğüne. Yüksek Yerilim Hattı erdincutku(') yahoo.com Solun yeni stratejisi: Sol partilerle ittifak yapıp sağcı ya da dinci aday göster! Türban ve Anadolu İslam ruhbanı Istanbul'dan eğitimci Kaya Çetin: "AKP'lilerin çoğu bilir ki Islamın vaz- geçilmez kurallan yalnızca Islam'ın şart- landır: Namaz, oruç, hac, zekat ve ke- lime-i şahadet. örtünme, vazgeçilmez kurallararasındadeğildir. Kaldı ki vaz- geçilmez kurallar bile kimi koşullarda uygulanmayabiliyor. örtünmenin, Is- lamın özüyle hertıangi bir ilişkisi yok- tur. Mezhep, tarikat ve cemaatlerin ör- tünme tercihlerinin farklı oluşu da, ör- tünmenin vahye değil; İslam ruhbanının istencine göre şekillendiğini gösteriyor. İslam peygamberi 'Din akıldır, kimın ak- lı yoktur, dini de yoktur' demektedir. Kı- sacası; ne Kuran'da ve ne de hadiste günümüz Islamcılannın yorumladıklan anlamda bir örtünme yoktur. Uygulama bütünüyle Anadolu'dakı İslam ruhbanı- nın kendı çıkarlan doğrultusundaki yo- rumlanna dın temelinde yasa gücü yük- leme yaklaşımından kaynaklanıyor. 'De- mokratik hak' adı altında sunulan tür- yönelişinin geleneklerle, örtün- lin günahla ilişkilendirilmesiyle, aı- ve çevre baskısıyla ya da aidiyet ge- reksinimiyle ilgili olmadığını artık her- kes biliyor. Yobazın kendi çıkartan için peşine düştüğü türban, akıl ve bilim kar- şısında mevzilerini pekiştirmeye çalışan dogmanın bayrağıdır. Türbanı bayrak yapanların başlıca destekçileri de; 'demokrasi adına yola çıkan' ikinci cumhuriyetçiler, post mo- dern liberaller ve alt kimliklerini yaban- cılann yardımıyla yeniden keşfeden ilkel kafadır." ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Anadolu'daki 'Yıldızlılar' ve YTU'de Turizm Sempozyumu... Yıldız Teknik Ünhersitesi (YTU). adını Osmanlı'dan kalma bazı yapılannı da kullandığı "Yü- dızSarayTndan ahyor... "Tarflüe" olan bu mekânsal bağını "eği- tim"e de taşıyor ve özellıkle mi- marlık-şehircilık öğrenimini artık "Anadolu kentferinde" sürdürü- yor... Mimarhk Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünün sa- dece son üç yılda öğrencı çalışma- lannı sürdürdügü yerler arasında Şanlıurfa. Kapadokya, Bodrum. Eskişehir, Diyarbakır, Barün ve Amasra gibi, binlerce yıllık uy- garlık merkezlerimiz var... Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zekai Görgülü dıyor ki: "tnsana, insan- ca yaşanabilir çevreler yaratmayı amaçlavanş^hiralik-planlamaöğ- retisi için, kültür ve doğanm verel küreselleşen turizm sektörü de bu nedenle kültür coğrafyalanna yö- nenyor_." Pekı. bu yönelmede acaba "kül- türel çevrenin korunduğu" yatı- nmlar mı; yoksa '^arih ve do^nın içindedcv turistiktesisler" mi yeğ- leniyor? "KWe turizmi" egemenliğinin hep "ikincisiııi'' yarattığından ya- kınanlaruı genel kaygılannı ise YTÜ Rektörü Prof. Dr. Ayhan Al- loşşöyle özetledi: "Turian,insan- b insaıu ve insanla kültürü ve do- ğayı butuşturma hedefınden U2ak- laşükça, kendsini de yok etmeve başhyor™" Bu anımsatmanın en "radikal'' vurgulamasını ise Mımarlık Fa- kültesı Dekanı Prof. Dr. Harun Baürba\gfl özetle bakın nasıl yap- tı •'Çevre açısındanturİTinletero- KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicskCa turk.net ÇÎZGtLtK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci" mynet.com j HARBl SEMİH POROY semihporoyfn yahoo.com VTÜ grubu Kapadokya'da... "Tarihin geleceğini" planlı\oriar. brikimleri, en zengin beslenme ki\nağınuz_." Yaru, Anadolu"dakı bu çahşkan "Yıküzhlar'', aynı zamanda gele- c«guı de "Anadohı sevdahsı plan- aan" oluyorlar... ^Turistik' konımacıhk,. Diğerûniversitelerimizde de gı- drek yaygınlaşan bu gibi "yaz onıflan" çahşmalannda. "konuk ounan" kentlerin yöneticileri ve yıel halkın genelde "ortak söy- knleri" şudur: "Tarihi dokumuz taizme açılabiMrse, hem eskievle- nniz kurtulacak, hem de ekono- nmiz güçlenecek™" Acaba, o "kimlikli'' evlerimiz v o *>'aşanılası'' tarihi dokulan- nz, sadece "turizm içm" mi de- ^rlidir?.. Yoksa, önce "kendi- riz5 " mı kullanmalıvTZ ve turistle- ıde "korunmuş kimüğimizk'' mi aarlamalı\Tz?.. Bu sorunun yanıtı da yıne YTU îehır ve Bölge Planlama Bölü- ıü'nce 3-4 Kasun 2003 günlerin- c düzenlenen "Yeni BinyıMa Tu- em Politikalan' 1 konulu uluslara- ısı sempozv-umun konusuydu. tanbul'daki "GoetheEnstitüsü" £ YTÜ arasındakı 10 \ildır süren •MÜmsel işbiıüği n nın bu toplantı- nda da öncü ve emektar olan >i- ; Prof. Dr. Semra Atabay"dı... Yıllannı "çevTe ve kültürü gö- rten planlama^ya adamış olan tabay. sunuş konuşmasında de- iki: "Dünyadakitleturizminden öitür turizmine egilim artıvor: rizm eşanlamh konuşuluyorsa, or- tada sadece sorun yok. tehüke var demektir™" 4 Muz yeripe oter(!) Nitekim, böylesi bir "tehüke- nin" küresel boyııtu, Alman TUI fırmasının Çevre Yönetımi Mü- dürü Dr. Wolf Mkhael Iwand'ın verdiği şu örnekte de ortaya çıkı- yordu: "Kimi ülkelerdc yerei halk artık domates, muz yetişnnnek y e- rine turizm isth'or ve ben bunu Tûrkiye'ye de örnek bir gelişme OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ k_urgenc(â yahoo.com Bu sözleri dınleyenJerin çoğu, böylesi bir "geBşme"(!) anlayışı ile, örneğin TUI otellertnde de ye- nilen domates ve muzlann nasıl üretileceğini Alman "çev- reciye''(!) sormasalar bıle, şunda görüş bırliğine vardılar: "Önce kendimiz kültür ve çevre mi- rasımıza sabip çıkmadan, aynı değerlerimizi gözeten bir turizmi sağtayamayız...'' Bu sempozyumdaki degerlen- dirmelerin, öncelikle YTU'nün "aynı böiümündeki" ve hatta dığer okullann "Anadolu çalış- malanyla'1 da ılişkılendınlmesi gerekiyor... Ülkemizdeki "turistik koru- ma 1 ")!) saplantısına karşı, "genç yıMEİannuzur tarihi kent- lerimizde bırer "JBI gösterid" o- larak da halkla buluşabikneleri için... Oekinci« cumhuriyet.cem.tr TARİHTE BLGÜN MÜMTAZ ARIKAN 9 Kasun utctc.mumtaz-arikan. eom M. R.WILHELM'IN TAHTTAN l'NİSI.. 1318'DE 8U6ÜN, AlMAM İMPARATOKU 2. WILHEhM, 7AHTI TEfi/CETMEK. ZOgJJNOA KALMIşn. AtMAUYA , MÜTTEFİICUEJZİYLE S/JHJKTE Z.DÜUYA SAI/AÇfUPAl) YEÂJİfC ÇJKMIŞr/. YARILACAK SAK/Ş GÖ&ÜŞMELF&İ İÇİfJ, fTİCAF OEYLEn-ERİ, İMPARATOR.UN meAF OL~ MASlMI REDDETMIÇT7. TAHTTAN İNMESİ ASTIK. GÜM UBSELESİYPİ. BAŞBAKAU/ PKBNS MAX VON SAPE/V ve MAKEÇAL \/ON HMDEAieuBG, ABTtK ORPUUUN DA KBNPİSİNE SAYGt OUYMADIĞlNf SÖYUJYORLAR- Dt. HIHPENBUBG, 1T- \A/llMElM'E, MOLLAAJOA'y» S'K- »AESİNİN UYGUN OLDCIGUMU BİL&GOİ. ÖNCE KA- gUL ETMEK İSTEMEYEM IMfHRATUIS, PAHA SONBA TTSEMLE HOUANOA'yA HAZEICETETTİ. ALMANYA'DA eUMHUgîYET X5*/E77UWE 6EÇİLMBSİ y»4C/Nt>/ AeTK. hırlhı(uar) karikahjrûtKİe. görülüyor. PANO DENtZ KAVUKÇUOĞLU Biz Norveçli Değiliz ki 6 Kasım akşamı televizyon ekranlannda Anka- ra'da, Kızılay'da yaşanan vahşetin görüntülerini izlediniz ya da cuma günkü Cumhuriyet'te Mus- tafa Çakır arkadaşımızın "Kızılay'da YÖK sava- şı" başlıklı haberini okudunuz mu? Tanklarla, kimyasal silahlarla, tazyikli sularla, coplarla son yıllann en şiddetli "müdahalesi"ri\ gerçekleştirmişti güvenlik güçleri. Dövülenler, tek- melenenler, ayaklar altında çiğnenenler, yarala- nanlar olmuştu... Polislerden de... Kızılay, bir sa- vaş alanına dönmüş, döndürülmüştü. Kendi ço- cuklan, kardeşleri yaşındaki delikanlılan, genç kız- lan döverek, yerierde sürükleyerek, onlan kendi- lerine karşı koymaya kışkırtarak kime, neyi kanıt- lamak istemişlerdi o polisler? öğrenciler her yıl olduğu gibi bu yıl da 12 Eylül Anayasası'nın üniversitelerin sırtınageçirdiği, üni- versiteleri lise düzeyine indiren; üniversite içi de- mokrasiyi, bilimin bağımsızlığını, akademik özgür- lüğü sınırlayan; özerkliği kuşa çeviren YÖK'ü pro- testoediyorlardı. "Üniversitelerbizimdir!", "Para- lı eğitime son!", "YÖK kalkacak, polis gidecek, ûniversiteler bizimle özgürieşecek!", "Ne YÖK, ne AKP: Eşit, özgür, demokratik eğitim!" derier- ken haklıydılar. • • • Tek "suçlan" Kızılay Alanı'nagirmeleri, haklı is- temlerini orada haykırmak istemeleriydi öğrenci- lerin. Bu "suç"u engellemek için gaz bombalan atılmıştı üzerlerine. Bu nedenle üzerlerine tazyikli sular sıkılmıştı; dayak yemişler, yerierde sürüklen- mişlerdi. Dayaktan, tekmelerden paylannı alanlar yalnız- ca "hak arayan" öğrenciler değildi. Tek yanlışlan bir rastlantı sonucu o sırada, oradan geçmekte olan yurttaşlar da aJmışlardı paylannı bu dayaklar- dan, bu tekmelerden. "Sağlık Bakanlığı'nda me- mur olarak çalışıyorum. Hiçbir şeyden haberim yok, kenarda bekliyordum. Polisler birden saldır- dı" diye anlatıyordu bunlardan biri başına gelen- leri. Polis dayağından baygın düşmüş, yardımse- ver yurttaşlar tarafından bir dükkâna sokularak yaşamı kurtanlmıştı genç adamın. Doğru muydu? Kimi sivil polislerin olaylan izle- yen yurttaşlara, öğrencileri gösterip "Taşlayın şun- lan, taşlayın!" dediklerini yazıyordu gazeteler. Bu doğru muydu? Polislerin yurttaşlardan birbirini taşlamalannı istedikleri gerçek miydi? ı • • • ' Içişleri Bakanı Sayın Abdülkadir Aksu, "Poli- < sin görevi suçu önlemek" yollu bir açıklama yap- ; mıştı olaylardan sonra. "Dağılmasını ister, dağıl- mazsa zor kullanır. Olayda meydan okuyuş var" diyordu. Polisin bir suçu engellemek için "zorkul- lanma" yetkisi doğal ki vardı. Fakat ortaya rasge- '. le "bibergazı" saçmak, olaylarla hiçbir ilintisi bu- • lunmayan yayaları bayıltana kadar dövmek, in- sanları saçlarından tutup yerierde sürüklemek, • eğer doğruysa, yurttaşlan birbirierine taşlatmak, • polise yasalar tarafından tanınmış bir yetki miydi? Insanlan birbirlerini linç etmeye yönlendirecek öl- çüde bir yetkisi olabilir miydi güvenlik güçlerinin? ; Sayın Başbakan da aynı gün Norveçli bir gaze- « tecinin kendisine "polisin insan haklan ihlallerine" ' ilişkin olarak sorduğu bir soruya, "Türkiye, kendi içindeki bu sonınu uyum yasalan ile aşmıştır ve olumlu gelişmeler var" dedikten sonra, "Türki- • ye'deki gelişmeteri herhalde bizim kadar iyi takip '. edemezsiniz.." diye ekliyordu. İyi de biz Norveçli değiliz ki... Bu ülkede yaşıyo- ruz, neler olup bittiğini görüyoruz. Eğer yaşayıp gördüklerimiz bir korku fılminin sahneleri değilse tabii... (e-posta: dkavukcuoglu « superonline.com) (Faks:0212-234 68 73) BULMACA SEDAT YAŞAYAH 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA;1/ Kırmızı çı- çekler açan birsüsbitkisi. 2/ Orta Ana- dolu'da bir göl... Haktan aynlmayan, adaletli. 3/ Güneydoğu Asya'da yeti- şen ve mobil- 8 yayapımında 9 kullanılan bir cins kamış... Kurnaz, açıkgöz. 4/ Inanılan, kendisine sır verilen kimse... Köpek. 5/ Fatih Sultan Meh- met'in şiirlerinde 5 kullandığı mahlas... 6 Her yiyeceği canı çe- ken. 67 Helyum ele- 8 mentinin simgesi... 9 Afrika'da bir ülke. 7/ Bir göz rengı... Küçük boylu, uzun ve ipeksi tüy- lü, sarkık kulaklı bir köpek cinsi. 8/ " — lyem": Ressamımız... Bir bankanın, sattığı menkul değer- leri geri satın alma taahhüdüne verilen ad. 9/ Ka- sımpau da denilen süs bitkisi. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/Cç aylarda medrese ögrencilerinin köyleri do- laşarak imamlık edip para ve erzak toplamalan... Uyum. 2/ Bir tür kalın ve kaba kumaş... Kadife. 3/ Sağlam, dayanıklı... Nazilerin politikasında Germen ırkından kimselere yakıştınlan ad. 4/Çok sertbirkayaç türü... Belirti. 5/Olumsuzlukbelir- ten bir önek... Ilkel bir silah. 6/ Güney Arrika Cumhuriyeti'nin plaka işareti... Yumurta verimi yüksek bir tavuk cinsi. II Büyük erkek kardeş... Yosma. 8/Ticarette, kullanılması hemenmümkün olan paraya verilen ad... Eskrimde kullanılan üç silahtan biri. 9/Mesaj... Sert bir içki. TÜRKÇE NAMAZ böyle kılınır Medyanın halktan gizlediği, bu eski \ azısız ve Arapçasız namaz hocası kitabı şimdi gazete bayilerinde ve önyargısız kitapçılarda tezgâh altında!... Israrla isteyiniz. SEÇME KÎTAPLAR PK. 77 lahçelievler/Istanbu*
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear