23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 KASIM 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Karayalçfli'ın malvaplığı • ANKARA (Cumhuri- yet) - SHP'lı >öneticilenn rnal varlıklan partinin ın- teraet sitesinde yayımlan- öı. En az mal varhğuıa sa- hip yöneticınin "2 koope- ratif hissesı. eşine ait 1 da- ire. 1 araba. 22 bin dolar. 32 bin 926 Euro" ıle Genel Başkan Murat Karayal- çın'ın olması dikkat çektı. Türkiye'nin onayı bildriliyor • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Türkiye, Avrupa tnsan Haklan Sözleşme- si'nin 6 No'lu ek protokolü- ne onayını 12 Kasım'da Av- rupa Konseyi'ne (AK.) su- nacak TBMM'nin 26 Hazı- ran 2003'te onayladığı 6 No'lu ek protokol, savaş ve- ya yakın savaş dışında ölüm cezasının uygulanmasını yasaklıyor AK üyesi 45 ül- keden 41 'i tarafindan imza- lanan 13 No'lu protokol, Türkiye'nin yaıu sıra yal- nızca Rusya, Ermenistan ve Azerbaycan tarafindan ha- len ırrızalanmadı. Dokunulmazhk dosyaları • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - CHP'nm doku- nulmazlık dosyalannın ele alınması içın TBMM Ana- yasa Adalet Karma Komis- yonu'nun toplanması yö- nündeki ısran etkili oldu. Komisyon, yann ılk toplan- tısını yaparak dokunuJmaz- lık tezkerelerini ele alacak. Komisyonun, yöntem belir- leyeceği ve tezkereler ıçın hazırlık komisyonlan kura- bileceğı belirtildi. Tüzelkifiye ceza tartışması • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TBMM Adalet Adalet Alt Komisyonu'nda, Türk Ceza Yasa Tasansf nın özel hukuk tüzelkişilerine ceza sorumluluğu getiren rnaddesi tartışma konusu ol- du. CHP'li milletvekilleri ve öğretim üyeleri, baskı aracı olarak kullanılabilece- ği gerekçesıyle maddenin metinden çıkanlmasını is- terken Adalet Bakanlığı bü- rokratlan ve AKP'lı millet- vekilleri, yolsuzlukla müca- dele için bu maddeye gerek- sınim olduğunu savundular, Aylıklarını istiyorlar • ANKARA (ANKA)- Türkiye tşçi Emeklileri Derneğı (TlED) Başkanı Kazım Ergün. Başbakan Hecep Tayyip Erdoğan'a nektup göndererek işçı eneklisi, dul ve yetimlerin aylıklannın Şeker Bayramı cncesinde ödenmesinı iste- a. Ergün, aylık ödeme ta- rhlennin bayram tatıline cenk geldiğine işaret ederek 'Açlık sınınnın altında olan zylıklanyla geçınmek mec- hıriyetinde bulunan toplu- hğumuzun hiç olmazsa bu îylıklan bayram öncesi ala- hlmesi için düzenleme ya- plması memnuniyetle kar- şlanacaktır" dedi. Tazap Ergün Poyraz'a dava • Istanbul Haber Servisi - lültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ismail Iökbulut, -'Hilafet Ordu- sı'dan Arap Kürt Parti- s'ne" kitabında kişilık hak- hnna saldında bulunduğu prekçesıyle Ergun Poyraz •^ Toplumsal Dönüşüm Ya- •"jılan'na dava açtı Avukat îertıal Mahmutogullan, /iıkara Nöbetçi Hukuk îlahkemesi'ne verdiği di- Htçede Kökbulufun 15 yıl- lk meslek hayatmda başan- 1 çalışmalara imza attığını blırterek 5 milyar lira ma- EVİ tazminat ıstedı. AKP lideri, kamu yönetimi tasansına karşı çıkanlan 'çarpık ve ilkel zihniyetlilik'le suçladı Eleştiriye tahammülüyokANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ulus devlet yapısına, yönetimin bütünlüğüne darbe vuracağı, dev let hizmetinin yü- rütülmesini "şirketieştireceg" ve anayasaya aykınlığı nedenıy- le eleştirikre hedef olan kamu yönetimi yasa tasansı sorunlu ilerliyor. Başbakan RecepTay- yip Erdoğan düzenlemeyı eleş- tirenlere "hayaüarında iki ko- yunu gütmeyen ilkel zihniyet, kleolojinin deK gömleğT gıbı ifadelerle sert çıktı. Buna karşın devletin üst bi- rimleri ve teftiş kurullannın sert eleştirilerine hedef olan ta- san, imzalan tamamlanması- • Erdoğan. kamu yönetimi tasansını eleştirenlere karşı tavrını sertleştirdi. Erdoğan, "Bu kadar ilkel zihniyetle nereye gidersiniz? Bunlar hayatlannda iki koyun gütmediler. İdeolojınin deli gömleği bu"' diye konuştu. İmzalan tamamlanan tasan, Başbakan'ın sert çıkışına karşm bir haftadan beri Meclis'e gönderilmiyor. na karşın 1 hafta boyunca TBMM'ye sevk edilemedi. Henüz kamuoyunda yeterin- ce tartışılmadan tasanyı ale- lacele Meclis'e göndermeyi hedefleyen hükümet, devlet kurumlan arasında da bir "uz- laşma" noktasına gelinmeme- si nedeniyle süreci yavaşlat- mak zorunda kaldı. Erdoğan partisinin Ankara il danışma meclisi toplantısında düzenlemede ısrarlı oldukla- nnı belırtırken eleştirenlere de ağır suçlamalar yöneltti. Türkiye'nın lüks devlet an- layışıyla, savurgan yönetim- lerle yoluna devam etmesinın mümkün olmadığını, bu ne- denle kamu yönetimi, il özel idareleri ve belediye yönetimi düzenlemelerini yapnîdan söy- leyen Erdoğan, "ArnkMuş'ta- ki bir hastanedeki küçük bir ih- tiyacı için Ankara dan onay beklenmevecek. Problem Muştaçözülecek" diye konuş- tu. Gıttikleri her yerde Anka- ra merkezlı yönetimden kay- naldı sorunlarla karşılaştıkla- nnı savunan Başbakan, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Şimdi bakryorsunuz birile- ri, Kamu Yönetimi Reformu ile ülke elden gidecek, Türki- ye'nin üniter yapısı değişecek' diyor. 'Nereden çıkardın bu- nu?' diyorsunuz. Cevap 'Ye- rinden yönetim bu demektir' Bu kadar ilkel zihniyetlerle ne- reye girersmiz? Bu çarpık zib- niyede nerevegidersiniz? Adam daha yerinden yönetim nedir onu bilmiyor. Bunlar damdan düşnıediler. Bunlar havatlann- da iki koyun gütmediler. Eğer bu çfleyi çeke çeke gelseydiler inanıyorum ki bu laflan ede- mezlerdi. Eğer bir ifadeyi Ah- met söylerse doğru. Ama AKP'K Mehmet sövlerse yan- hş. Aynı ifade işte. İşte benim söyledğim kleolojinin deİ göm- leği bu. Arük dünyada ideolo- jik devlet kalmadı. Bunlar hâ- lâ ideolojik devlet manhğı ka- fasrvla vönetmek isthorlar." CHP'nin PM Çalışma Raporu'nda kamu yönetimi tasansına sert eleştiriler yöneltildi 'Ulkeniıı çöküşü düzeıüeniyor' BAHARTANRISEVTR ANKARA - CHP Partı Meclisi (PM) Çalışma Raporu'nda, AKP'nin hazırladığı kamu yönetimi ve yerel yönetimlere ilişkin yasa tasanlan ve taslaklannın Türkiye'nin çöküş sürecinin son aşamasını düzenlemeyi ve güvence altına almayı amaçladığı bildınldi. Düzenlemeyle doğal varlıİdar ve kaynakJann iktidar yandaşlan tarafindan yağmalanacağı. küresel güçlerin istedıklen toprak parçasına sahıp olacağı belirtilen raporda, "Çok kısa zaman içinde cumhuriyetin biriiği ve ülkenin toprak bütünlüğü tehlikeye düşecektir'* denildı. Rapordakı saptamalar şöyle: • 1990'larda yerel yönetim reformu adıyla gündemde olan tasanmın esasında bir devlet reformu olduğu, yerel yönetimler ibaresinin gerçek niyeti gizlemek amacıyla kullanıldığı; reform olarak adlandınlan sürecin de "deformasyon* olduğu bütün açıklığıyla ortaya çıktı. • Kamu Yönetimi Temel Yasası Tasansı, yerel yönetimlere ilişkin çerçeve yasa taslaklan, yönetime ilişkin diğer yasa taslaklan Türkiye'nin çöküş sürecinin son • Düzenlemeyle aşamasını düzenlemeyi doğal varlıklar ve v e güvence altına kaynaklann iktidar ^ ^ ç l a y a n yandaŞ.antarafindan ituTapTlaLa ı.e çok yağmalanacağı, k ı s a zamandz- e & i t ı m v e küresel güçlenn sagjjk başta olmak istedikleri toprak üzere birçok kamu parçasına sahip hizmeti piyasa olacağı belirtilen koşullannda yürütülür raporda, "Çok kısa ^ gelecek. Piyasa zaman içinde ulusüstü şirketlerin cumhunyetmbMığ, ve ulkenın toprak hızlanacak. Bu durum bütünlüğü tehlikeye üikenin üretemez düşecektir" denildi. duruma düşmesine; yoksulluğun artmasına; yoksul insanlann sağlık hakkı gibi en temel haklan da dahil birçok hak ve özgürlüklennın bütünüyle ellerinden alınmasına neden olacakür. • DoğaJ varlıklar ve kaynaklanmız iktidar yandaşlan tarafindan yağmalanacak: küresel güçler ekonomik-teknolojik güçlerini kullanarak istedikleri toprak parçasına sahip olacak. • Çalışma yaşamına esnek istihdam yöntemleri egemen kılınarak, emekçıler birbirlerine düşürülecek; dev let memurlannın anayasal haklan. işçilerin örgütlenme ve iş güvencesi haklan ellerinden almacak; sözleşmeli personel çalıştırma yaygınlaştmlacak; emek sömürüsü sürdürülecektir. • Türkiye'de bölge idareleri yaratılmak istenmektedir. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler; AB, ABD, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi örgütlerle ilişkilerinin niteliği ve jeopolitik konumu dikkate aluıdığuıda, bu bölge idareleri çok kısa zaman içinde cumhuriyetin birliğini ve ülkenin toprak bütünlüğünü tehlikeye düşürecektir. • Verginin yerelleşmesi, emekçi kesımlerin vergi yükünün artmasuıa ve yerel yönetimlerle halkın karşı karşıya gelmesine neden olacaktır. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART CHP Genel Merkezinde çıkan oda kavgası üzerine genelge yayınlandı. BÜ OPA musakart@ttnet.net.tr 'Avrupa Biriiği adaylan arasında en büyük zorluklar yaratan ülke' Guardian: Türkiye en çetin ceviz LONDRA (ANKA) -Türkiye'nin AB adaylan arasında en büyük zor- luklar yaratan ülke olduğu öne sü- rüldü. the Guardian gazetesi, aday- lar arasında Türkiye'nin "en çetin ce- viz" olmaya devam ettiğini savu- nurken Kıbns konusunda Türk ge- nerallerinin ikna edilmesini istedi. Ingilız gazetesi. Ian Black imza- lı haber yorumunda A\Tupa Komis- yonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in Mayıs 2Ö04'te AB'ye katılacak olan 10 aday ülkeye "ohımhı bir sağnk ra- poru"nu vermesinden sonrakomis- yonda genişleme işleri için kalaba- İık bir kadroya ihtiyaç olmayacağı- nı belirtti. Genişlemenin A\-rupa kı- tasının siyasi v e ekonomik haritası- nı değiştireceğini kaydeden gazete. bu boyuttakı bir genişlemenin daha önce olmadığını sa\ıındu. Gazete şöyle dedi: "Türkiye, en çetin ceviz olmaya devam ediyor. Birliğm bir 'Hıristiyan Kulübü' ohnadığıısran- na karşın birçok kişi, özeffikle Fran- sa'da. 68 milyon Müslümandan otu- şan bir ülkenin hiçbir zaman kaül- maya izin \erilmemesi gerektiğini savunu>'or.An€aküyeükolasıhği,in- san haklanvedemokrasi yadsınma- yacak Derleme getirdi r> Kıbns sorununa değinen gazete, "Ankara'daki generaDer"in Kıbns so- rununun çözümünün çıkarlanna ola- cağı konusunda ikna edilmesi gere- ğine işaret ederken Mayıs 2004'ten sonra AB'de veto hakkını elde ede- cek Rumlann Türklerin lehinde tu- tum almayacağını öne sürdü. Gazete, Verheugen'in son ve en hassas görevinin Türkiye'nin müza- kerelere başlaması için kriterleri ye- rine getirip getirmediğini kararlaş- tırmak olacağını yâzdı. BÜYÜKELÇÎ KRETSCHMER'DEN TÜRKİYE'YE UYARI ÇELÎK, ATÎNA'DA EFTÎMÎU ÎLE GÖRÜŞTÜ 'Kıbnsgerçeğidikkatealınsın' Ruhban Okıılıı îmiışıldı ADANAÇAA)-Avrupa Ko- misyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi HansJorgKretsch- mer, Türkiye'nin Avrupa Bir- liği'ne üye olması durumun- da "hassasij'etler'' gibi konu- lan gündeme getiremeyece- ğini belirtti. Kretschmer, "Kıb- ns AB'ye üye olacak. Türkiye, bu gerçeği dikkate alarak to- tumunu belirlemehdir'' dedi. Adana Ticaret Odası'nı zi- yaret eden Kretschmer, Av- rupa tnsan Haklan Mahke- mesi kararlan çerçevesinde Leyia Zana ve arkadaşlanna ilişkin davarun yenıden görül- mesinin yanı sıra Kıbns konu- sunun Türkiye karşıtlan için gerekçe oluşturduğunu ifade etti. Kıbns konusuna Strate- ji Belgesi'nde değinildiğini hahrlatan Kretschmer, bunun siyasi bir kriter olarak görül- mediğini, ancak bu boyutuy- la da değerlendirildiğini belir- terek şöyle konuştu: "1 Mayıs 2004te kims öyeolacak. Tür- kiye, tunımunu beürlemeB- dir. Aksi halde, aday ülkcler- denbirininüyeülkeyitanıma- maa gibi bir pozisyon doğa- cak." Hazırlanmakta olan ana- yasa ile insan haklan ve te- mel özgürlükler konusunda AB'de zorunluluklar getirile- ceğini, hiçbir ülkeye özel mu- amele uygulanmayacağını be- hrtenKretschemer, "AB,ulus- lar üstü bir kuruluştur" dedi. MURAT flLEM Avrupa Komisyo- nu Türkiye Temsil- cisi Kretschmer. ATtNA - Milli Eğitün Bakanı HöseyinÇefik, YunanistanEğMm Bakanı FetrosEftimiu'nun, Hey- beliada Ruhban Okulu'nun yeni- den açıknasıyla ilgih sorunun Av- rupa Biriiği müktesebatı çerçe- vesinde çözülmesi gerektiğini, konunun Lozan Antlaşması'nda- ki karşılıklılık ilkelerini içerme- diğini söylediğüıi açıkladı. Çeük,AB ülkeleri eğitimbakan- lan toplantısı için bulunduğu Ati- na'da , Eftimiu ile bir araya gel- di. Çehk, 2000'de gündeme gelen ve o tarihten bu yana karşılıklı komisyonlar tarafindan incelenen okul kıtaplanndan kin, nefret ve düşmanlık içeren ıfadelenn çıka- nlması konusunda Yunan bakan- la aynı görüşte olduklannı söyle- di. Bu yöndeki çalışmalann de- vam edeceğini belirten Çelik, Ef- timiu'ya Batı Trakya Türklerinin sıknıtJİannı hatırlatıp çözüm bu- lunması yönündeki dileklerini ilettigini de ifade etti. Görüşme- de Heybeliada Ruhban Okulu'nun da tartışıldığını söyleyen Çeük, Ef- timiu'nun, sorunun AB mükte- sebatı çerçevesinde çözülmesi ge- rektiğini söylediğini açıkladı. Çe- lik, Eftimiu'nun konunun karşı- hklılık ilkelerini içermediği görü- şünü savunduğunu ifade etti. Yu- nan bakanın görüşlerine saygı duyduğunu belirten Çelik, "Bi- zim de hesap vereceğimiz kamu- oyıımuzvar" dedi. POLİTtKA GUIMÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Laik Devlet Aylardır 'sıkmabaş'ı din ve inanç özgürlüğünün simgesi olduğunu savunanlar, AKP'yi demokrasi ve özgürlüğün temsilcisi olarak görenler, dün bir- den 'Atatürkçü' oldular. Çok şaşırdım!.. Nasıl olup da birdenbire Atatürkçü olmuşlardı... Sonra kendime geldim... Her yıl 10 Kasım'da oluyorlardı!.. 11 Kasım günü ise bildikleri yoldayürümeyi sür- dürüyorlardı!.. Türkiye nereden nereye gelmişti!.. 'Sıkmabaş'\ 'fürtıan'yadaAnadolu kadınının 'ba- şörtüsü 'yle kanştıranlar, sank, cüppe ve şalvan gi- yim kuşam özgürlüğü olarak görenler, 'laik de- mokratik sosyal hukuk devleti'nin temeline dina- mit koymak isteyenler, dün Atatürk'ün önünde saygıylaeğiliyorlardı... Türkiye'de din dersleri okullarda hâlâ zorun- luydu ama kimse laikliği elden bırakmıyor, laik devlet yapısının nasıl çiğnendiğini göremiyordu... Kadın eli sıkmayan bürakratlar görevlerinin ba- şındaydı... Yıllardır 'sıkmabaş'\ tartışıyorduk... • • • Gerçekten 'sıkmabaş' bireysel bir özgürlük müydü? Değildi!.. Iran'dayaşayan kadınlarbile 'sıkmabaş'\, 'kara çarşaf'\ bireysel özgüıiük olarak görmüyordu... AB Komisyonu'nun bireysel özgürlük uygula- malanna ilişkin eleştirileri arasında Türkiye'de yük- sek yargı kararlanndan kaynaklanan 'sıkmabaş' ya- sağına neden değinilmemişti? Bu konuyu önce Hürriyet'te Sedat Ergin yazdı, ardından Mine G. Kınkkanat Radikal'de 'Uygar- lıkKemirenler' başlığı altında bu konuya değindi... Mine G. Kınkkanat'ın yazısını okurken aklıma Berlin Özel Islam Koteji'nde öğretmenlik yapan Afganistan kökenli Alman yurttaşı Fereshta Lu- din geldi... Ludin, Alman Anayasası'ndaki din ve vicdan öz- gürlüğünden yararlanarak, 'sıkmabaş'\a derslere girmek istiyordu... Ludin'in ikinci isteği de şuydu: "Alman devlet okullartnda öğretmenlik yap- mak..." • • • Stuttgart Idare Mahkemesi şu karan verdi: "Sıkmabaş, normal bir kıyafet değil, belirgin bir dini semboldür ve bir devlet okuluna atama ya- pılması doğru değildir..." öğretmen Ludin yargı karanna karşı çıkmıştı: "Benim amacım dini propaganda yapmak de- ğil, dini inançlanmı yerine getirmek..." Bu kez Baden VVürttemberg Eyalet Mahke- mesi'ne başvurdu Ludin... Benzerkarar çıktı... "Sıkmabaş basit bir kıyafetparçası değildir. öğ- rencilehn ders boyunca karşı karşıya kalacağı di- ni bir semboldür,.." Türkiye'de kimi aymaz aydınlar şöyle diyor: "öğretmen başını örtemez ama öğrenciler ör- tebilir..." 1988 yılında Fransa'da yaşayan Müslümanla- rın liderleri, Müslüman kızlann devlet okullannda 'sıkmabaş'la derslere girmeleri, aynca müzik ve beden eğitimi derslerine girmemeleri için izin iste- diler... Fransız hükümeti izin vermedi... Gerekçesi şuydu: "Müslüman kız öğrencilerin devlet okullanna 'sıkmabaş'/a girmeleri, devletin laiklik ilkesiyle bağdaşmaz..." • • • Türkiye'de laikliğin içini boşalttılar... Din bezirgânları ve onların sözde insan hakları savunuculan birbirlerine sanlıp, laiklik ilkesini ba- zı siyasi partilerte birlikte çiğnediler... Fransa'da, Isviçre'de, Almanya'da ve Hollan- da'dayargının verdiği kararlartıpkı Türkiye'deki gi- bidir: "Sıkmabaş takmak dini özgürlük ve anayasal hak değildir..." Bugün Türkiye'de 'sıkmabaş'a türban' ve 'ba- şörtüsü' diyerek insanlan kandıranlar, devletin la- iklik ilkesini savunur gibi görünüp, her 10 Kasım'da Atatürkçü oluyorlar... önce 'sıkmabaş't devlet protokolüne sokmaktı amaçlan, olmadı... Ardından hedefleri Çankaya Köşkü'ydü, Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer kanmadı bu oyuna... Eğer amaçlan gerçekleşseydi, 'sıkmabaş'^ Mec- lis'e girecekti!.. ilk denemeyi Merve Kavakçı yaptı!.. Daha doğrusu yaptırdılar!... DüniOKasım'dı!.. Eşleri ve çocuklan 'sıkmabaş'lı siyasiler Ata'nın huzurundasaygıylaeğildiler, yetmedi.. 'laiklik' der- si de verdilerl. hikmet.cetinkayaCgcumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Abdullah Vehbi Yekebaş ve Hayriye Yekebaş'ın oğulları, Balkar ve Mefküre Yekebaş'ın ağabeyleri, Beyzâ ve Emre Yekebaş'ın amcaları İYÜVELİYÜDDİN YEKEBAŞ 9 Kasım 2003 Pazar günü hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 11 Kasım 2003 Salı günü öğle namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı Mescidi'nden kaldınlarak Feriköy Kabristanı'ndaki aile mezarlığında toprağa verilecektir. Nur içinde yatsın.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear