24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 2003 CUMARTESİ HABERLER DÜNYADABUGUN ALt SİRMEN İngiliz Partisinin Sarayı, Amerikan Partisine Yakışır Bilmem siz şaşırdınız mı7 Doğrusu ben hiç şa- şırmadım. Yalnızca güldürn. Istanbul Üniversitesi'nin Baltalimanf ndaki sos- yal tesislerinin 15 gün içerisinde boşaltılmasını is- tiyor Maliye Bakanlığı. Bakan, yaptığı açıklamada, buranın acil eylem planı içinde satılması düşünüldüğü için, boşaltıl- ması karannı aldıklannı açıklıyor. Türkiye'nin zenginliklerinin, mal varlığının acil eylem planı çerçevesinde satılması, bu iktidara yakışanbirtavındır. Bilindiği gibi tesis, 1933 yılında Atatürk'ün em- ri ile Istanbul Üniversitesi'ne tahsis edilmişti. Bir ara Su Ürünleri Enstrtüsü'nün faaliyet gös- terdiği tesiste, son zamanlarda toplantılar, sem- pozyumlar, kolokyumlar yapılmakta, beş bin beş yüz üyeli Istanbul Üniversitesi'nin toplantılannın ya- pıldığı, öğretim üyelerinin yarariandığı bir de res- toranı bulunmaktaydı. Hemen belirtmek isterim ki, bu tahsisli tek tesis değildir, başka devlet veya vakıf üniversitelerinin de benzer tesisleri vardır. Karara fazla gerekçe aramayın! AKR ŞÖK (Şeriatçı öğretim Kurumu) konusun- da kendisine direnen Istanbul Üniversitesi'ni ce- zalandırmak için bu yolu tutmuştur. • • • * Anımsayınız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan profesörieri "edep dışı" davranmakla suçlamıştı. Profesörlerin Kasımpaşa edebi bilip bilmedik- leri konusunu tartışacak değiliz burada. Yalnızca şunu söylemekle yetinebiliriz: Bi- edep tavn harekete (edepsiz davranışa) karşı müdeb- bir (tedbirli, ihtiyatlı) AKP iktidannın, müeddep (edepli, terbiyeli) bir aksülamelidir (tepkisidir) son karar. Hayırlı olsun! Benzer bir karan, çok ılırnlı, dikkatli, ama içeri- ği kararlı davranışlar sergileyen Prof. Dr. Ayhan Al- kış yüzünden, Yıldız Teknik Üniversitesi için de ve- rebilir AKP iktidan. Recep Tayyip'li, Hüseyin Çelik'li, Kemal Una- kıtan'lı, taa Malezya'da, Fethullah Gülen okul- lanna desteğini açıklayan Abdullah Gül'lü bir ik- tidann bu davranışını, sizin benim mantığımızla ir- delememizin, yanlışlan söylememizin bir anlamı yok. Kendisi yanlış olana doğruyu göstermeye ça- lışmanın ne anlamı var ki? • • - * Karan okuyunca, bir zamanlar Baltalimanı Sa- hil Sarayı olarak adlandınlan binanın daha eski sahipleri ve konuklan geldi aklıma. Sarayın ilk ünlü sahibi, kimilerinin Büyük adıyla andıkları Mustafa Reşit Paşa idi. Mustafa Reşit Paşa'nın rüşvetçiliği, debdebesi ve lüksü dillere destandı. Yaşadığı dönemde Rotschild'den daha zengin olduğu Batılı kaynaklar tarafından da belirtilen Mustafa Reşit Paşa, bu konakta 300 dolayındaki hizmetkârlanyla biriikte yaşadı. (Bakınız Destril- hes Confidences sur La Turquie Paris 1855 ve Hyo- pilte Castille Rechid Pacha Paris 1857, nakleden TanerTimur, Osmanlı Çalışmalan, Imge Yayıne- vi, Ankara1989). Yine Taner Timur'un da naklettiği gibi, Batılıla- nn deyimiyie, Mustafa Reşit Paşa yandaşlan, "İn- giliz Partisi"n\ oluşturuyorlardı. Bunlann karşısın- da ise Fransız Partisi ve bir de arada bir sesi çı- kan Rus Partisi vardı. Mustafa Reşit Paşa'nın oğlu Saray'a damat git- tiğinde bu muhteşem bina, Paşa'dan Saray tara- fından satın alınmış, oğluna hediye edilmişti. Hey koca Osmanlı hey! Sarayın bir başka konuğu da tarihimizin ünlü si- malanndan Damat Ferit Paşa'dır. Hıfzı Topuz'un "Çamlıca'nın Üç Gülü" ile "Ga- zi ve Fikriye" adlı yapıtlannda da binanın Damat Ferit'li dönemine art ilginç bilgiler bulabilirsiniz. Burada Damat Ferit'in onulmaz bir Ingilizci ol- duğunu tekrar anımsatmama gerek yok sanınm. Kısacası, bina Osmanlı döneminde İngiliz Par- tisi'nin ve İngiliz Muhipleri'nin önde gelenlerinin ika- metgâhı olmuştu. Atatürk 1933'te, binayı Istanbul Üniversitesi'ne vermişti. Belki de Atatürk'ün karan yanlıştı. İngiliz Parti- si'nin sarayı üniversiteye yakışmazdı, olsa olsa ar- tık İngiliz muhipliği kalmadığına ve yerini Ameri- kan yalakalığına bıraktğına göre, öyle birilerine, Ame- rikan Partisi'ne yaraşırdı. Yetkililerin, bu yanlışı düzettip, gereğini yapacak- lannı sanıyorum. Başbakanlık müsteşarı değişiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Büyükelçi olarak yurtdışı bir göreve atanmak ısteyen Başbakanlık Müsteşaıı Fikret Üçcan, bu isteğinin gerçekleşmeyeceğini öğrenince Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a görevınden çekıleceğıni bildırdi. Başbakanlık kulislerinde müsteşarla ilişkilerinin sıcak olmadığı konuşulan Erdoğan, bunun üzerine başdanışmanı Prof. Ömer Dinçer'in müsteşarhğa atanmasına ilişkin atama kararnamesi hazırladığı öğrenildi. Erdoğan'ın Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki ekibinden gelen Prof. Dinçer, kamu yönetim reformunun hazırlayıcılan arasında bulunuyor. Sultanbeyli'de 3 tutuklama • İstanbul Haber Servisi - Sultanbeyli Belediye Başkanı Yahya Karakaya'ya kasetle şantaj yaptığı iddia edilen Ali Yakup Turanoğlu'nun otomobilini kurşunladıklan gerekçesiyle gözaltına alınan Mehmet Altular. Şükrü Gündoğdu ve Kemal Ivak mahkeme sorgulannın ardından tutuklandı. Baykal, nikâh şahidi olchı • İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Denız Baykal, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztüxk"ün oğlunun nikâh şahitliğini yaptı. Nikâh törenine Istanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Müdürü Celalettın Cerrah. CHP'lı milletvekilleri, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül ve çok sayıda davetli katıldı. Gelınin şahitliğini de Kemal Ûerviş'in eşi Catherine Derviş yaptı. CHP'de blok liste kavgasında grup başkanvekilleri Kemal Anadol ile Ali Topuz karşı karşıya geldi BaykalörgütüiknaturundaHaber Merkea- Blok liste tartışma- sı CHP grup başkanvekillerini de kar- şı karşıya getirdi. CHP Grup Başkan- vekili An" Topuz blok listeye karşı çı- karken diğer grup başkanvekillerin- den Kemal Anadol "grup başkanvekü- lerinin genel başkanla çaüşma için de- ğil, biıükteuyumiçindeçahşma için se- çfldiğmi" söyledi. Anadol "Genel baş- kanla ters düşseydim istifa etmeyi dü- şünürdüm" sözleriyle de dolaylı ola- rak Topuz'u isnfaya çağırdı. CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL MYK'de alınan tüzük değişiklikleri kararlanyla ilgili olarak örgütleri ikna turunaçıktı. 30. olağankurultayönce- sinde 140 delegesiyle büyük bir ağır- lığa sahip olan tstanbul örgütünün nab- znıı tutmak isteyen Baykal, delegeler- le tstanbul Dedeman Otel'de bir top- lantı yaptı. Toplantıda Baykal'ın par- tinin kuruluşundan beri var olan "çar- • Kurultayda blok liste ile seçime gidilmesine karşı çıkan Ali Topuz'u istifaya çağıran Kemal Anadol, "grup başkanvekillerinin genel başkanla çatışma için değil, birlikte uyum içinde çahşma için seçildiğini" söyledi. şafüste" uygulamasının, "btokliste" ile değiştirilmesinin de yer aldığı, genel başkan adaylığı için gerekli imza sa- yısının yüzde 5 'ten 10 ya da 20'ye yük- seltilmesinin önerildiği değişiklikler- le ilgili bilgi verdiği öğrenildi. Yaklaşık iki saat süren basına kapa- lı toplantıda, Baykal CHP'nin her za- marikinden fazla birlik ve beraberlige gereksinme duyduğunu vurguladı. BaykaTın konuşmasında özelliîde part içi muhalefete göndermelerde bulun- duğu öğrenildi. Kısır çekişmelerin par- tiye zarar verdiğini vurgulayan Bay- kal'ın, çarşaf liste yerine uygulamaya sokulmasıru istediği blok listede de delegenin iradesiyle ve oyçokluğuyla gerekli değişiklikleri yapacağını anım- sattığı bildirildi. Baykal; bugün de Izmir, Denizli, Bahkesir, Aydın, Muğla, Uşak, Afyon ve Manisa delegeleriyle Izmir'de bir araya geliyor. Fuardaki eski meclis sa- lonunda, saat 15.00'te gerçekleştiri- lecek toplanh öncesinde îzmır'in ku- rultay delegeleri bir araya gelerek ku- rultaydaki hareket tarzıru tartıştı. Baykal, MYK'nin oybırliğiyle blok liste karan almasının ardından mıllet- vekillerine de bilgı vermışti. Bu top- lantının ardından grup başkanvekille- rinden Topuz "BaykaTuı genel başkan- hğını desteklediğini, ancak blok listeye karşıutduğunu" açıkladı. Grup başkan- vekillerinden Anadol'un dün "İzmir miDetvekür sıfatıyla gazetecilerle yap- tığı toplantıda grup yönetimi arasında- ki görüş aynlıklannı ortaya koydu. Anadol, şu görüşleri dile getirdi: "AKP Türkiye'yi iç ve dış politikada macera- j^a sürüklüyor. Ulkenin geJeceği biHn- mezlerle doludur. Bu durumda kamu- oyu, CHP'yi parçah değil bütün, dağı- nık değil güçlü görmek istemektedir. CHPgrubu, grup başkanvekfllerini ge- nel başkanla çaüşma için değil, birlik- te uyum içinde çahşma için seçmiştir. Blok liste ülkedeki tüm sryasal partile- rin, sivil toplum örgüderinin ve CHP ilçe kongrelerinin uyguladığı bir sis- temdir. CHPilçe kongrekrinde demok- ratik olan blok Bstenin. kurultayda an- tidemokrauk olması düşünülemez." CHP grup başkanvekillerinden Ha- lukKoç da yaptığı yazılı açıklamada, "CHP'nin bilinçli bir yıpratma kam- panyasına konu edildiğini, bu süreçte partinkrin daha güçlü ve kenedenmiş bir anlayışla dayanışmasına her za- mankinden daha fazla ihtiyaç oktuğu- nu" söyledi. Muhaüflerden tepki Anadolu Hareketi Yürütme Kuru- lu'ndan yapılan açıklamada, genel baş- kan adaylığı zorlaştınlırken AKP ku- rultayı ve Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmesinin ömek gösterilmesinin Baykal'a yakışmadığı belırtildi. CHP genel başkan adayı olan BedriBaykam da başkan adaylannın anayasal demok- ratik haklannın gasp edilmek ıstendi- ğini savundu. Konusamayacak Uzan'a 'rnaçarası' tedbiri ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkeme- si, Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'ın başvoıru- su üzerine, GP Genel Baş- kam Cem Uzan'ın, Star TV'deki Şampiyonlar Li- gi maçlan öncesi ve dev- re arasında yaptığı konuş- malara ihtiyati tedbir koy- du. Edinilen bilgiye göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Fatih Şahin, Cem Uzan'ın Star TV'de Şampiyonlar Ligi maçları başlamadan az önce ve maçın devTe ara- smda yayımlanan konuş- malannın ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesi için Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne baş\ - urdu. Mahkeme, Uzan' ın ko- nuşmalanmn ihtiyati ted- bir yoluyla önlenmesine karar verdi. Bunun üzeri- ne, Uzan'ın avukatlan ka- rara itiraz etti. Itirazı görüşen Ankara 19. Asliye Hukuk Mahke- mesi de tedbirin devamı- na karar verdi.Erdoğan'uı avukatı Fatih Şahin, önce- ki gün de Ankara Nöbet- çi Asliye Hukuk Mahke- mesi'ne Uzan hakkında 50 milyar lira istemli ma- nevi tazminat davası aç- mıştı. Dava dilekçesinde, Uzan'ın, 1 Ekim 2003 gü- nü 21.30 ile 22.30 saatle- ri arasında Star Televizyo- nu'nda yaptığı konuşma anımsatıldı. Dilekçede, eylemin haksız ve hukuka aykın olduğunun kamuoyuna duyuruhnası, duyurunun Star Televizyonu'nda Uzan'ın konuşmasıyla ay- nı uzunlukta, gazetede ise tam sayfa yayımlanması- na ve davahlann kınan- masına kararverilmesi is- tenmişri. İĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Karayalçın'dan ittifak çağrısı SHP, 30 Kasım'a kadaryanıtbekliyor SAMSUN (Cumhuri- yet) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, yenı- den belediye başkanı ol- mayı düşünmediğini beUr- terek "Partiler arası itti- fak ohır ve benim Anka- ra Anakent Bekdrye Baş- kanı adayı ohnam istenir- se SHP Genel Başkanb- ğı'nı konıyarak bu tektifi kabul ederinT dedi. Karayalçuı, Parti Mec- lisi'nin aldığı karar doğ- rultusunda seçim ittifakı çağnsı yapmak üzere ça- lışmalara Samsun'dan baş- ladı. SHP 11 Başkanh- ğı'nda basın toplantısı dü- zenleyen Murat Karayal- çuı, sol partilerle Cumhu- riyet'in temel değerleri- ne, insan hak ve özgür- lüklerine, toplumsal ban- şa inanan herkesin birlik- teliğinin sağlanmasının ta- rihsel bir görev olduğunu belirtti. Karayalçuı, "Y\ırttaşla- nmmn sabrmı daha faz- la zorlamamak, kavram- lan daha fazla ymratma- makve seçim takvimhie uyumhı olarakdemokra- tik aday beinieme yönte- mini tercih eden partileri engeOememek için parti- miz, en geç 30 Kasım'a ka- dar sonuçlandmtiDaküze- re; sol ve Atatürk ilke ve devrimlerine duyarh tüm partflere ve vurttaşlara bir seçim ittifakı çağnsı yapü- masmı karariaşürdı'' dıye konuştu. Yerel seçimlerde yüzde 50 oranında kişilere oy ve- rilmesi nedeniyle ittifakm en iyi adayı çıkarması ge- rektiğini vurgulayan Ka- rayalçın, "Aday parti ka- dar önenüidir. ttrjfakm ba- şanaiçin eni>iisimbukım- mah, ÖnemH olan ittifa- km başansıdır'' dedi. Karayalçm, basm top- lantısmdan sonra ÇYDD, Mali Müşavirier ve Muha- sebeciler Odası, Samsun Esnafve Sanatkârlar Oda- lan Birliği ile Samsun Ba- rosu'nu ziyaret ederek se- çim irafakı konusunda bil- gi verdi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'ten batık bankalara ilişkin ilginç değerlendirme 'Haram paraydı, kara para oldu 9 Adalet Bakanı Çiçek. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Adalet Bakam CemilÇi- çek, batık bankalardaki alacak- lann tahsili konusunda hazu"- lanan son yasa taslağını değer- lendirirken, "Bu paralar zaten haram paraydı, şimdi de kanu- nen kara para oldu" dedi. Adalet Bakanı, Anadolu Ajansı'nı ziyaret ederek, Yö- netim Kurulu Başkam ve Genel Müdür Başkanı Hilmi Bengi ile görüştü. Çiçek, ziyaret su-asm- da AA muhabirinin, gündemde- ki konulara ilişkin sonılannı da yanıtladı. Çiçek, yolsuzluğun, devletin itibanyla ilgili oldu- • Batık banka sahiplerinin itibarlarını kurtarmalan için üzerlerinde kaçak, hortumcu sıfatı kalmaması gerektiğini söyleyen Çiçek, "Gelip ödesinler. Yedi ceddinden alınz" dedi. ğunu belirterek şunlan söyledi: "Türkiye,yobuzhık\apıİanüJ- keler arasmda üst sıralarda yer ahyor. IMF geldiğinde dokuz büklüm oluyonız. 6. gözden ge- çirnıe tamamlandL Ne ahnacak, 500 mihon dolar, üsteök kre- drvie. Bir yolsuzluktan giden pa- ra bunun on katı. Şimdi vatan- daş şöyle düşünüyor: De\letm gücü zayıfa, güçsüze, az çalana yetiyor. Hayır. Biz diyoruz ki devletin gücü herkese yetiyor. İşte yolsuzhık bu güveni yıpra- trjor." Adalet Bakam, yolsuzluğun örgütlü bir iş olduğunu, "siya- setçi, bürokrat, işadamı" ayak- lannın bulunduğunu belirtti. Kimsenin cezaevine girmesim istemediklerini belirten Çiçek, "Bu bankalan baüranlar öde- sin, miDet ödeyeceğine. Amacı- mız, götürdüklerini geri ödeme- leri, tahsilab hızlandırmak" di- ye konuştu. Batık banka sahip- lerinin Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu ve Ha- zine ile anlaşabileceklerini kay- deden Çiçek, şudeğerlendirme- yi yaptı: "Batık banka sahipleri, iti- barlannm iadeedümesini istiyor- larsa üzerilerinde kaçak, hor- tumcu sıfaü kahnaması gerekir. Gelip ödesinler. Bu paralar za- ten haram paray dı, şimdi de ka- nunen kara para oklu. Yedi ced- dinden ahnz. Rahatlan kaça- cak. Kimseyle kişisel meselemiz yok, olamaz da." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Türkiye "sicili bozuk" insanlarülke- si. Yıllardır sol vedemokrasi düşman- lığı temelinde örgütlenen bir idari sis- tem, insanlan fişledi, adlannı kara kap- lı defterlere kazıdı. Bundan kurtulmak mümkün değil. Geçenlerde Genel Ya- yın Müdürümüz Ibrahim Yıldız, pasa- portunu yenilemek için Emniyete git- tiğinde gözaltına alındı. Çünkü defter- de onun gözaltına alınması gerektiği yazıyordu. Halbuki aynı konuda daha önce de gözaltına alınmış ve iddianın mesnetsiz olduğu anlaşılmıştı. Onlarca, yüzlerce yurttaşın bu "bo- zuk siciller" nedeniyle başı derde gi- riyor. Yurtdışına çıkamıyor, gözaltına alı- nıyor, iş başvurulan reddediliyor. Bir Al- lah'ın kulu da kalkıp bunu düzeltmek için harekete geçmiyor. Bu siciller ora- da kaldığı gibi, yurttaşa bunları ya- panların yaptıkları da yanına kalıyor. Yurtdışında yaşayan bir bilim kadı- nının başınagelenlerdeaynı mantığın ürünü. Filiz Bilgili, yurtdışına doktora yapan bir bilim kadını. Türkiye'ye yıl- lardır doktorasını tamamlamak ama- cıyla kazı çalışmalarına geliyor. Son gelişinde karşısına "kötü sicili" dikili- Arkeolog Filiz'in Başına Gelenler yor. Filiz Bilgili'nin anlattıklannı sizlerle paylaşmak istiyorum. Görün bakalım bu memlekette hâlâ neler oluyor "Ben 1995 Mayıs ayından beriAlmanya 'da öğrenimimi sürdürmekteyim. Şu an doktora tezimin son aşamasındayım. 1996 yılından itibaren Kiel Üniversi- tesi Doğa Bilimleri Enstitüsü Mühen- dislik ve Arkeojeofizik çahşma grubu ile Türkiye'nin değişik ören yerlerin- de jeofiziksel araştırmalara katıldım. Hatuşşa (Boğazköy), Göllüdağ (Niğ- de), Sarissa (Sıvas), Milet (Aydın), Kla- zomenai (Izmir) ören yerlerinde çalış- malarda bulundum. "Deprem araştırmalan nedeniyle adı sonyıllarda duyulanjeofizik, arke- olojikalanlarda da yıllardıruygulanmak- ta ve kalıntılann yerierinin, büyüklük- lerinin ve tiplerinin belihenmesinde arkeologlara büyük kolaylıklar sağla- maktadır. Klazomenai dışındaki kazı- lar, Alman araştırmacılar tarafından yapıldığı için Dışişleri Bakanlığı üze- rinden Kültür Bakanlığı 'nın izni ile ger- çekleşiyor. Her yıl kazıya katılacak isimler Almanya'dan Kültür Bakanlı- ğı'na gönderiliyor ve onay alındıktan sonra araştırmacılar çalışmalara baş- layabiliyorlar." "Bu yıl mart ayında tekrar katılma- yı planladığım Milet ve sonrasında Sarissa (Sıvas) kazısına katılmama izin verilmedi. 'Bakanlık ekipte yer alan Filiz Bilgili'nin çalışmalara dahil edilme- sinin uygun görülmediğini kaydeder' denilerek başvurum reddedildi." "Eylülayında doktora tezim için ge- rekli birkaç ölçüm yapmak ve toprak numunesi almak için başvurum da aynı şekilde, tek bir cümle ile geri çev- rildi. Ankara'da Kültür ve Turizm Ba- kanlığı, Kültür Variıklan ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne şahsen başvu- rum da hiçbirsonuç vermedi. Fiili ola- rak araştırma izni vermemekle kalın- mayıp gitmeyi planladığım ören yer- lerinde Milet, Sarissa ve Pendelis- sos'ta benim aleyhimde propaganda yapılmış ve büyük suçlar işlemiş zan- lı konumuna düşürülmüş bulunuyo- rum. Benim gelmem durumunda ka- zının tehlikeye gireceği söylenmiş." "Yazıyı MIT'in yazdığı belli. Bu ya- zı yıllardır orada durduğu halde bu- güne kadar ciddiye alınıp işleme ko- nulmadığı halde, birden birileri böy- le bir işgüzariık yapmıştı. Doktora te- zim tehlikeye girerken veya gereksiz yere uzarken şimdiye kadar çalışma alanım olan arkeoloji camiasında şa- ibeli konumuna düşürüidüm, 7 yıllık emeğime zarar verildi. Doktora son- rası bu alanda Türkiye 'ye yönelikaraş- tırma projeleri gerçekleştirme, bu sa- yede birikimlerimi ülkeme yönelik kul- lanma şansım elimden alındı." "Kültür ve Turizm ile Dışişleri bakan- lıklannı anayasanın 42 ve 27. madde- lerine dayanarak (eğitim öğretim hak- kı ve bilim ve sanat hürriyeti) dava et- tim." Filiz Bilgili ne yapmıştı da kara kap- lıdeftereyazılmıştı. Kendisine sordum. Şunlan anlattı: "Universite öğrenimim boyunca öğrenci hareketi içinde yer aldım. Istanbul Üniversitesi Rektöriü- ğü'nün işgalinden gözaltına alındım. Bir yıllık okuldan uzaklaştımna cezası sonrası öğrenimime devam ettim. 1989 yılında başka bir gösteriye ka- bldığım iddiasıyla gözaltna alındım. Bu iki davadan da herhangi bir ceza al- madım." Filizi Bilgili üniversiteyi Istanbul'da bitirdikten sonra kazandığı bursla Al- manya'da doktora yapmaya başlar. 1999 Izmit depremi sonrası kurtarma çalışmalarına katılır. Alman kurtarma ekiplerine tercümanlık yapar. Şu an- da da doktorasını tamamlayabilmek için hakkındaki anlamsız yasağın kal- dırılmasını bekliyor. Filiz Bilgili'nin yaşadıklarını Alman bilim çevreleri de yakından izliyor. Ya- rın Avrupa Birliği adaylığı için bu ko- nu da gündeme gelirse şaşırmayalım. Alın size Türkiye'nin bir başka yerin- den bir başka manzara...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear